Zekat hac ve kurban ibadeti ile ilgili kavramlar ve anlamları
Kayıtsız Üye
zekat hac ve kurban ibadeti ile ilgili kavramlar ve anlamları
Cevap: zekat hac ve kurban ibadeti ile ilgili kavramlar ve anlamları
Galus
Hac ve Umre ile İlgili Kavramlar Nelerdir?
İhram: Haccın farzlarından biridir. İhram vücudun belden itibaren alt kısmına sarılan ve sırta alınan bir havludan ibarettir. Bu erkekler içindir. Kadınlar ihrama girmez, uzunca bir entari giyerler.
Vakfe: Vakfe durmak demektir. Dîni bir terim olarak Arefe günü (Kurban Bayramı’ndan bir gün önce) Arafat’ta bulunmaktır. Orada ibadet ve dua edilir.
Tavaf: Kurban Bayramı’nın ilk üç gününde Kâbe’yi tavaf etmek farzdır. Kâbe’nin etrafında dualar okunarak yedi kez dönmeye tavaf denir. Bir kez dönüşe şavt denir.
Sa’y: Kâbe’nin yakınında bulunan Safa ile Merve tepeleri arasında gidip gelmektir. Bu gidiş ve gelişler, Safa’dan Merve’ye dört, Merve’den Safa’ya üç olmak üzere yedi defadır.
Kurban – Kurban Kavramı
Allah için zengin sayılan her müslümanın kurban bayramı günlerinde deve sığır veya koyun kesmesidir.
Kurban kavramı, Kur’an’da, sadece kan ve et veya sadece kesmek, boğazlamak anlamlarını taşımıyor Kesmek boğazlamak veya kan ve et, Kur’an’ın tanıttığı Kurban Bayramı’nın yalnız bir boyutudur Ve ilave etmeliyiz ki, en sonda dikkate alınan bir boyutudur
İbranice’den Arapça’ya geçmiş bulunan kurban (korban) kelimesi, "Allah’a yaklaştıran veya kendisiyle Allah’a yaklaşılan şey" demektir Kurban, bu geniş çerçevesiyle, Kur’an’ın, Allah’a yaklaşmak için vesile ve araç kabul edildiği tüm değerleri ifade etmektedir Nitekim Hz Peygamber, bir hadislerinde namazdan bahsederken şöyle buyurmaktadır: "Namaz, bütün takva sahiplerinin kurbanı, yani Allah’a yakınlaşma yoludur" Bir başka hadiste ise şöyle buyuruluyor: "Cuma namazının erken vaktinde hazır bulunan kişi, bir büyükbaş hayvan kurban etmiş gibidir" (Bu konuda bk İbn Manzur, Lisan el – Arab, kurban maddesi)
Zekat Nedir, İslamda Zekat Kavramı
ZEKÂT
Namaz dinin direği, zekât da köPage Rankingüsüdür(Aclûnî, Kesfu’l-hafa I/530) İslam’ın beş ana temelinden ikincisi zekâttır Peygamberimiz Islâm’ı anlatmak için gönderdiği davetçilere: "Önce Allah’tan başka bir ilâh, bir otorite olmadığını anlatın, kabul ederlerse, benim Allah’ın kulu ve elçisi olduğumu söyleyin, onu da kabul ederlerse, günde beş defa namaz kılmalarının farz olduğunu ve zenginlerinin malında fakirlerin hakkı bulunduğunu anlatın" (Buharî, zekât 1) buyurdu
Zekât Kur’ân-ı Kerîm’de kırka yakın yerde namazın hemen yanı başında zikredilmiş ve namazdan sonra en önemli temel olduğu vurgulanmıştır
Çünkü zekât Islâm ülkesini düzene koyan, vatandaşlarının sosyal güvenliğini sağlayan en etkili güçtür Zenginlerin varlığından fakirlere doğru sürekli bir akıştır Böylece fakir çok fakir olmaktan kurtulur, zenginin çok zengin olması önlenir Fakirle zengin arasında sevgi bağları oluşturur Zenginin hem günahlarını, hem de malını temizler Toplumu anarşi ortamından kurtarır Dünyayı düzene koyar, böylece âhirete yol açılır.
Cevap: zekat hac ve kurban ibadeti ile ilgili kavramlar ve anlamları
Kayıtsız Üye
din performans ödevimm 😉
Cevap: zekat hac ve kurban ibadeti ile ilgili kavramlar ve anlamları
mumsema
ZEKÂT KAVRAMI
Sözlükte "artma, çoğalma, temizlik, bereket, iyi hal ve övgü" anlamlarına gelen zekât, dinî bir terim olarak, belirli bir malın bir kısmının Allah rızası için muayyen kişilere verilmesi demektir. Zekât, İslâm’ın beş temel esasından biri olup, hicretin ikinci yılında Medine’de farz kılınmıştır. Kur’ân-ı Kerim’de; "Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin…" (Bakara, 2/43, 110; Hac, 22/78; Nûr, 24/56; Mücadele, 58/13; Müzzemmil, 73/20); "Onların mallarından, kendilerini temizleyeceğin, arıtıp yücelteceğin bir sadaka al ve onlar için dua et; çünkü senin duan onlara huzur verir. Allah işitendir, bilendir." buyrulmaktadır (Tevbe, 9/103). Bir kimsenin zekât vermekle mükellef olması için müslüman, akıllı, büluğ çağına erişmiş olması ve hür olması; borcundan ve aslî ihtiyaçlarından fazla nisap miktarı mala sahip olması gerekir. Nisap zekât, sadaka-i fıtır, kurban gibi ibadetler için konulan bir zenginlik ölçüsüdür. (bk. Nisap) Ayrıca nisap miktarı mala sahip olan kimsenin zekâtla mükellef olması için, bu malın nâmi olması ve üstünden bir yıl geçmesi gerekir. Nâmi olması ise, malın, sahibine kazanç ve fayda sağlar durumda olması demektir. (bk. Nemâ) Zekâta tabî mallar Kur’ân-ı Kerim’de, altın ve gümüş (Tevbe, 9/34), tahıllar ve meyveler (En’âm, 141), ticaret ve benzeri işlerden elde edilen kazançlar (Bakara, 2/276), madenler ve benzeri yer altı servetleri (Bakara, 2/276) ve diğer mallar (Tevbe, 9/103; Zâriyât, 51/19) şeklinde belirlenmiştir. Genel olarak malların zekâtı kırkta bir oranındadır. Ancak tarım ürünlerinde masraflı olup olmamasına göre yirmide bir veya onda bir oranındadır. Hayvanlarda ise özel olarak hayvanın cinsine göre ayrı ayrı belirlenmiştir. Zekât Tevbe sûresinin 60. âyetinde belirtildiği gibi fakirlere, miskinlere, borçlulara, yolda kalmışlara, Allah yolunda olanlara, kalbi İslâm’a ısındırılanlara, esir ve kölelikten kurtulmak isteyenlere verilir. zekât bunların tamamına taksim edilebileceği gibi, bunlardan bir veya bir kaçına da verilebilir. Zekât; anne, baba, büyükanne ve büyükbabalara, çocuklara ve torunlara verilemez. Aynı şekilde gayrimüslim ile zengine de verilmez. HAC KAVRAMI Kelime olarak "Allah’a yönelme, günahlardan arınma, Hak yolunda feragat gösterme, meşakkatleri göğüsleme ve dinin özüyle temasa geçme" manasına gelen hac, terim olarak, Mekke’de bulunan Kabe’yi ve civarındaki kutsal olan özel yerleri, belirli vakti içinde, usulüne uygun olarak ziyaret etmek ve yapılması gereken diğer menasiki yerine getirmek demektir. İslâm’ın beş esasından biri olan hac, Hicretin 9. yılında farz kılınmıştır. Kur’ân-ı Kerim’de; "Gitmeye gücü yetenlerin Kâbe’yi ziyaret etmeleri, Allâh’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır" buyurulmuştur (Al-i İmran, 3/97). Hz. Peygamber de; "İslâm beş esas üzerine kurulmuştur: Allâh’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in O’nun Elçisi olduğuna şahitlik etmek, namaz kılmak, zekat vermek, Kâbe’yi ziyaret etmek ve Ramazan orucunu tutmaktır." buyurmuştur (Buharî, Îmân, 2; Müslim, Îmân, 5). Ayrıca hadislerinde haccın önemini ve yararlarını belirtmiş; nasıl yapılacağını fiilen göstermiştir. Gücü yeten, yani sağlık ve servet yönünden haccetme imkânına sahip, hür, akıllı ve buluğ çağına erişmiş Müslüman’ların, ömürlerinde bir defa haccetmeleri farzdır. Bu şartları taşıyan kişinin, imkân elde edince, geciktirmeden bu farzı yerine getirmesi gerekir. Hayatında bir defa hac yapmış olan Müslüman’ın bir daha haccetmesi gerekmez. Yapılış şekli bakımından hac üçe ayrılır; ifrat haccı, kıran haccı ve temettu’ haccı. (bk. İfrat Haccı, Kıran Haccı, Temettu’ Haccı)
KURBAN KAVRAMI
Sözlükte "yaklaşmak, Allah’a yakınlaşmaya vesile olan şey" anlamlarına gelen kurban, dinî bir terim olarak, ibâdet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı usulüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder. Arapça’da bu şekilde kesilen hayvana ayrıca udhiye de denir. Kurban kesmek, akıllı, büluğ çağına ermiş, dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip ve misafir olmayan Müslüman’ın yerine getireceği mali bir ibadettir. Temel ihtiyaçlarından ve borcundan başka 20 miskal (80.18 gr.) altın veya bunun değerinde para veya eşyaya sahip olan kişi dinen zengindir; dolayısıyla Allah’ın kendisine bahşetmiş olduğu nimetlere şükran ifadesi ve Allah yolunda fedakarlığın nişanesi olarak kurban kesmelidir. İbadetlerde sorumluluk ve bu sorumluluğun bir neticesi olan ceza ve mükafat da bireyseldir. Bu nedenle, dinen zengin olan karı-kocadan her birinin ayrı ayrı kurban kesmesi uygun olur. Kurban kesmekle mükellef olan şahsın, satın alacağı hayvanın ücretini kredi kartıyla ödemesi, kurbanın sıhhatine engel teşkil etmez. Kurban; koyun, keçi, sığır, manda ve deveden olur. Bunların dışındaki hayvanlar kurban olarak kesilemezler. Kurban olabilmesi için, kurbanlık hayvanın süt dişlerini değiştirmiş olması gerekir. Bu da genel olarak, deve 5; sığır ve manda 2; koyun ve keçi 1 yaşını doldurunca gerçekleşir. Bunun yanında, 6 ayını tamamlayan koyun, bir yaşını doldurmuş gibi gösterişli olması halinde kurban edilebilir. Kurban edilecek hayvanın, sağlıklı, azaları tam ve besili olması, hem ibadet açısından hem de sağlık bakımından önem arz eder. Bu nedenle, kötürüm derecesinde hasta, zayıf ve düşkün, bir veya iki gözü kör, boynuzları kırık, dili, kuyruğu, kulakları ve memesi kesik, dişlerinin tamamı veya çoğu dökük hayvanlardan kurban olmaz. Ancak, hayvanın doğuştan boynuzsuz olması, şaşı, topal, hafif hasta, bir kulağı delik veya yırtılmış olması, kurban edilmesine mani teşkil etmez. Kurban edilecek hayvana acı çektirilmemeli ve eziyet verilmemelidir. Hayvanlar ehil kişiler tarafından kesilmeli ve kesim işlemi süratli bir şekilde yerine getirilmelidir. Ayrıca, çevre temizliği ve ekolojik dengenin korunması için gerekli tedbirler alınmalıdır. Kurban kesimi esnasında, psikolojik açıdan etkilenmemesi için çocukların kesim mahallinden uzak tutulmalarına dikkat edilmelidir. Aynı şekilde, hayvanların diğerinin kesimine şahit olacak şekilde yan yana bulundurulmaları da uygun değildir.
Kayıtsız Üye
çok güzeldii 100 aldımm tşşkkr ederizz adminnn 😀 😀 😀
Kayıtsız Üye
din kültürü ve ahlak bilgisi ödevim işAllah yüz allırım
misafir
Teşekkür ederim. Yarın ki sınavımda işe yarayacağına eminim……:)
zekat hac ve kurban anlamı