İnkara düşerek kafir olan bir Müslüman tövbe edip İslam’a geri girebilir mi?

İnkara düşerek kafir olan bir Müslüman tövbe edip İslam’a geri girebilir mi?

Misafir
kafir biri islama girebilir ancak müslüman bir insan herhangi bir iman şartını inkar edip kafir olursa ondan sonrada tövbe edip İslam’a geri girebilir mi?


Şem’a
İnkara düşerek kafir olan bir Müslüman, yeniden iman edip tövbe ederek İslam’a geri girebilir.


Cevap: İnkara düşerek kafir olan bir Müslüman tövbe edip İslam’a geri girebilir mi?

Kayıtsız Üye
peki müslümanlıktan çıkmadan önce işlediği sevaplar ve günahlar geri gelirmi müslümanlığa döndüğünde


Cevap: İnkara düşerek kafir olan bir Müslüman tövbe edip İslam’a geri girebilir mi?

Şem’a
kafir olan birinin sonradan müslüman olduğunda durumu
< müslümanlıktan çıkmadan önce işlediği sevaplar ve günahlar geri gelirmi >
Alimler bu konuda ihtilaf etmişler kimi sevapları gider diyor kimi gitmez diyor. en iyi bilen Allahtır


Kayıtsız Üye
Benim bir sorum olucak 22 yasında kìz kardesim var twetr denilen bir sanal yere giriyor orda birileri begenini yıkamıs Allah’a artık inanmadıgını söyluyor kardesimi nasıl geri döndürücem dinine böyle biri degildi çok sıkıntıdayım.

——

ergenlikten önce sinirlenip Allahı inkar etmiştim ve ergenlik zamanında Allah’a küfür etmiştim şuan bunları hatırlayıp tövbe ettim birdaha asla yapmıcam Allah kabul edermi affedermi günahımı kafir deilim deilmi? 17 yaşındayım


arifselim
Allah tövbe edenin tövbesini kabul eder bundan asla şüphen olmasın. İnsan ergenliğe girdikten sonra yaptıklarından sorumludur. Önemli olan hatasını anlayarak rabbine dönüş yapmaktır. Sen yeter ki samimiyetle tövbe et. Sen bir yaptığında Allah sana 10 vereceğinden emin olabilirsin.


gunes keskin
kuzenim oncenden namazı niyazinda biriydi ancak üniversite ye gittikten sonra isamiyeti red eti ne efendime inaniyor ne de kur’ana onunla çok konustum ama dinlemedi bana öyle bir sey deki bende geri doneyim diyor yani beni ikna et ben ne diyecegimi bilmiyorum bana bir fikir verin lutefn


İman gücü
Selamün aleyküm kardeşim. Kuzenin cidden bir anda böyle isyankar bir hale nasıl geldi onu bir sorgulaman lazım.Bir Müslümanın namaz kılıp sonra birden bırakması hatta üstüne İslam’ı reddetmesi büyük günahtır.Allah her şeyi hakkıyla bilendir. Kuzenine deki sana bu ölçülü bir vücudu veren, onu senin idarene bırakan, son nefesine kadar sana bir şükür karşılığında sonsuz kalite bir göz veren, sana sonsuz ilmiyle kudretiyle bahşettiği eşsiz bir akıl veren, ve senin kontrolünde olmayan iç organlarının mükemmel bir şekilde düzene sokan, hastalık anında sen çaresiz bir durumda iken hastalıkla savaşan vücudun.. Bunları yaratan karşılığında sendende bir şükür ibadet bekleyen o Rabbini hatırladın mı?! Daha o kadar çok şey varki.. Bütün bu deliller apaçık ortadayken hala reddediyor ise bırak o akılsızı onu istesende döndüremezsin belliki mühürlenmiş bir vaziyettedir.Allah istediğini saptırır, istediğini hidayete erdirir. Selametle.


Kayıtsız Üye
Bilmiyorum insanlar için saçma mı ama hala şu aklıma takıldı hiç kimse benle konuşmuyordu 2 kişi kendi arasında muhabbet ediyo bende beni umursasınlar diye o anda dicek tim ki ben müslüman değilmiyim benle konuşmuyorsunuz hani dışlar hesabında bir anlık hızlı söylekern tövbe tövbe şey dedim ben müslüman değilim ki benle konuşmuyorsunuz günaha girmişmiyimdir ya da müslümanlıktan çıkmısmıyımdır tövbe ettim.


Kuveys
Öncelikle selam verenlere Aleyküm selam,vermeyenlere selamın aleyküm.Dinden çıkmamışsındır kardşeim merak etme.Yalnız öyle deyimler hoş karşılanmaz,söz bir Allah bir,domuz gbi tıkanmak vs gibi.Bir müslümanı aşağılama yönünden hayvana benzetmek ve Allah ı kendine sözüne ortak koşan deyimleri kullanmak caiz değildir.Bunu okuyorsan farkındalığını edinmişsen hatta günahtır.Dediğim gibi niyetinde samimisin.Amacın o değilmiş.Dinden çıkmadın.Selametle…


Kayıtsız Üye
Ben 13 yaşımdayken film izlerken Hristiyanlar filmde tanrı falan dediler ki o zaman pek bilgim de yok tanrının türkçe olduğunu bile bilmiyorum bende dedim ki tanrı yoktur Allah vardır o zaman cahildim ve gerçekten Allah’a inkar niyetiyle söylemedim sizce küfre sebep olmuş mudur cevap verirseniz sevinirim

Ben geçmişte yaptığım hataları hatırladım bazı hatalarım küfre sebebiyet olmuş farkında olmadan ben bütün o hatalar için tövbe ettim ve bir daha asla yapmıcam diye söz verdim Allahıma kelimei şehadet getirdim kelimei tevhidi de söyledim zaten imanım vardı imanın 6 şartına da inanıyorum şimdi ben küfürden kurtulmuşumdur dimi bana bir şey söyleyin nolursunuz

Allah aşkına lütfen ban yardım edin ben küfre sebep olan tüm davranışlarım için tövbe ettim doğrularını öğrendim bir daha asla yapmayacağım kelimei şehadet ve kelimei tevhit getirdim imanın 6 şartına da inanıyorum küfürden çıkmış mıyımdır


Hoca
< tanrı yoktur Allah vardır >
Bu sözle küfre girilmez


Derinfatsa3
Hocam ben bu konuyu araştırırken küfre geçmişte küfre sebebiyet vericek davranışlarda bulunmuşum hepsi hatrıma geldi hepsi için tövbe ettim bir daha asla yapmam kelimei şehadet ve kelimei tevhit getirdim imanın 6 şartına da zaten aklımın erdiği günden beri inanıyorum imana geri girmiş olmuş muyumdur bir de sevapların durumu nedir hepsi gidiyor mu

Ben tövbemi ettim Allahım inşAllah kabul eder bir daha asla aynı hatalara düşmeyeceğim kelimei şehadet ve kelimei tevhit getirdim küfrüm gitmiş midir ben şu yaşıma kadar hep imanın 6 şartına inandım zaten birtakım yanlış hareketlerim yüzünden küfre sebep olan hareketler yaptım onlar içinde pişmanım imanım geri gelmiş midir

Ben geçmişte küfre sebep olabilecek davranışlarım için tövbe ettim bir daha asla yapmıcam kelimei şehadette getirdim imanın 6 şartına da kalbimle inanıyorum dilimle de tasdik ediyorum şimdi ben elhamdulillah müslümanım inşAllah namaz kılmak istiyorum ama içimden bir ses küfre girdin tövbe haşa dinden çıktın diyor ama size gerçekten tövbemi samimi bir şekilde yaptım bir dahada asla o hatalara geri dönmem küfürden kurtulmuş muyumdur içimdeki sesi duymamazlıktan mı geleyim

Hocam ben geçmişte küfre sebep olan davranışlarımdan ötürü gerçekten samimi ve Allahtan korkarak Allah rızası için tövbe ettim gerçekten bir daha asla aynı davranışlarda bulunmayacağım kelimei şehadette getirdim küfrüm gitmiştir dimi Allah tövbe edenlerin tövbesini kabul eder inşAllah bende şimdi namaza başlamak istiyorum ama içimden bir ses küfrün gitmemişse falan diye beni tereddüte düşürüyor bana bir akıl verin Allah rızası için

Hocam geçmişte bazı küfre sebep olabilecek davranışlarda bulunmuşum bu konuyu araştırırken hatırladım teker teker hepsini. Hepsine Allahın izniyle tövbe ettim bir daha da asla yapmam kelimei şehadette getirdim imanın 6 şartına da inanıyorum küfürden kurtulmuş muyumdur

Allah rızası için yardım edin şimdi bir müslümana küfretmek küfre sebebiyet veriyormuş ben bunu öğrendim tövbe ettim ama bazen istemeden içimdeki ses söylüyor aklıma geliyor tövbe bozulmuş oluyor her defasında tövbe ediyorum Allahtan ümit kesilmez Allah tövbe edenlerin tövbesini kabul ederek diyerekten asla tövbe etmekten vazgeçmicem ama bir yandan da tövbem kabul olmazsa diye korkuyorum çünkü küfre sebebiyet veriyormuş ve ben ahirete bu halde gitmek istemiyorum bana yardım edin


Hoca
Küfre girmiş ve iman edip tevbe etmişsin. Allah, bir daha ayaklarını kaydırmasın.


FerhatA.
selam arkadaşlar ben İman edip sonra inkâr eden, sonra imân edip tekrar inkâr eden, sonra da inkârlarında ileri gidenleri Allah ne bağışlayacak ne de doğru yola eriştirecektir." (4/Nisâ, 137) bu ayette bahsedildiği gibi olaylar başımdan geçti ileride gittim ama şimdi son zamanlarda dini kabul ettim ve namaza başladım bazen 5 vakit bazen 4 vakit kılabiliyorum. Büyük günahlardan sakınıyorum bir günah işlesemde devamını getirmiyorum. bunun hükmü nedir tevbe ediyorum ama genede içimde tedirginlik var affedilme ihtimalim varmı ve bu ayetin müstesna durumu olan devamı varmı.


mumsema
Allah teala samimi tövbe edenin tövbesini kabul eder.
Siz meal okuyp dini hüküm vermeyin, mutlaka tefsirini okuyun
———————–

Münafıkların Sıfatları, Cezaları Ve Müminlere Karşı Tavırları

137- İman edip sonra inkâr eden, sonra iman edip tekrar inkâr eden, sonra da inkârlarında ileri gidenleri Allah bağışlamayacak ve onları doğru yola eriştirmeyecektir.
138- Münafıklara kendilerine can yakıcı bir azap olduğunu müjdele.
139- Onlar müminleri bırakıp kâfirleri dost ediniyorlar. Yoksa onların yanında izzet ve şeref mi arıyorlar? Hiç şüphesiz bütün izzet ve şeref Allah’a aittir.
140- Allah size kitabınızda "Allah’ın ayetlerinin inkâr edildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğiniz zaman başka bir söze geçmedikleri müddetçe onlarla birlikte oturmayın. Aksi takdirde siz de onlar gibi olursunuz." diye hüküm indirmiştir. Hiç şüphesiz Allah bütün münafıkları ve kâfirleri cehennemde toplayacaktır.
141- Onlar daima sizi gözetlerler. Allah tarafından size bir fetih nasip olursa "Biz de sizinle beraber değil miydik?" derler. Eğer kâfirlere bir nasip (zaferden bir pay) olursa onlara "Biz size üstünlük sağlayıp sizi müminlerden korumadık mı?" derler. Allah kıyamet gününde aranızda hüküm verecektir. Allah müminlere karşı kâfirlere asla hiç bir imkân vermeyecektir.
————————
Açıklaması

İmanlarını açığa vurup da sonra küfre dönenler, sonra iman edip daha sonra küfredenler, daha sonra aşırı gidip küfürde devam edenler ve sonra da küfür üzerinde ölen kimseler için mağfiret yoktur. Onlara hayır yolu gösterilmez.
Yani kendilerinde dinden dönme fiili tekrar tekrar görülenler, ziyadesiyle küfür etmeleri ve küfür üzerinde ısrar etmeleri beklenenler, imanın gerçeğini anlamak için kabiliyeti kaybedenler, hidayet üzerine sebatkâr olmaya çalışmayanlar, Allah’ın mağfiretini, rahmetini, ihsanını ve rızasını asla elde edemeyeceklerdir. Bu tereddütten sonra cennete ve cennetteki hayır, kurtuluş ve saadete asla ulaşamayacaklardır. Zira hayatları boyunca onların tevbe ettikleri görülmemiştir. Onlar ölünceye kadar küfürleri, tuğyanları ve İslâm’a olan düşmanlıklarında devam etmişlerdir.
Ey Muhammed! Bu münafıkları ve kâfirlere meyleden ve onlarla dostluk kuran diğerlerini cehennem ateşinde derecesi bilinmeyen acıklı bir azapla müjdele, yani bununla korkut.
Hayırb akıbetin takva sahiplerine ait olduğunu, zira Allah’ın takva sahipleriyle beraber olduğunu bilmeyerek üstünlüğün kâfirlere ait olacağını zannetmeleri, bu sebeple de müminlerin dostluğunu terk etmeleri, kâfirleri dost ve yardımcı edinmeleri münafıkların sıfatlarındandır.
Daha sonra Cenab-ı Hak onların bu tavırlarını reddetmiş, onları azarlamış ve eğer onlar bu tavırlarıyla kâfirlerin yanında izzet, şeref ve üstünlük arıyorlarsa hata ettiklerini belirtmiştir. Zira izzet, şeref ve üstünlük dünya ve ahi-rette Allah’ındır. Allah bunu dilediğine verir.
Ayetten murat izzet, şeref ve üstünlüğün sonunda Allah’ın, Yahudilere ve diğer insanlara karşı izzet vereceğini vaad ettiği Allah dostlarının olduğudur. Cenab-ı Hak buyurdu ki: "İzzet (şeref, üstünlük, kuvvet, hakimiyet ve yücelik) Allah’ın, Rasulünün ve müminlerindir." (Münafikun, 63/8).
İbni Abbas diyor ki: "İzzeti onların yanında arıyorlar" ayetiyle Kaynuka oğullan kastedilmektedir. Zira Abdullah b. Übeyy b. Selul onlarla dostluk kurmuştu.
Cenab-ı Hak daha sonra imanında sadık olan müminleri ve kendini mümin gösteren münafıkları Allah’ın ayetleriyle alay eden kâfirlerin meclislerinde oturmaktan nehyetti. Onlara kulak vermeyin, başka bir söze girinceye kadar onlarla birlikte oturmayın. Çünkü siz onlarla birlikte oturursanız onların sözlerine razı olmanız sebebiyle küfürde onlara ortak olursunuz.
Bu ayet aynen şu ayet gibidir: "Bizini ayetlerimize dalan (ileri-geri konuşan) kimseleri gördüğün zaman onlar başka bir söze dalıncaya kadar onlardan yüz çevir." (En’am, 6/68).
Nehyin sebebi şudur: Müşrikler meclislerinde Kur’an hakkında ileri geri konuşuyorlar, Kur’an’la alay ediyorlardı. Müşrikler böyle ileri-geri konuşmaya devam ettikleri müddetçe Müslümanlar onlarla birlikte oturmaktan nehyolun-dular.
Medine’deki Yahudi alimleri de aynen müşrikler gibi hareket ediyorlardı. Bunun üzerine Müslümanlar Mekke’de müşriklerle birlikte oturmaktan nehyo-lundukları gibi Yahudi alimleriyle de oturmaktan nehyolundular. Kur’an hakkında ileri geri konuşan Yahudi alimleriyle beraber oturanlar münafıklardı. Dolayısıyla onlara: "Siz de küfürde Yahudi alimleri gibisiniz" denilmiş oldu.
Burada münkerin karşısında susan kimsenin günaha ortak olduğuna ima edilmektedir.
Daha sonra Cenab-ı Hak hepsinin sonlarını beyan etti. Münafık ve kâfirlerin tamamını yani kâfirler ve onlarla birlikte oturanların tamamını cehennemde toplayacağını kararlaştırdı. Zira bunlar dünyada Allah’ın ayetleriyle alay etmek üzere toplandıkları gibi kıyamet günü azapta bir araya geleceklerdir. Zira bir şeye razı olanın hükmü tamamen onu işleyen kimsenin hükmü gibidir.
Cenab-ı Hak sonra münafıkların bazı durumlarını beyan etti. Onlar müminler için meydana gelecek hayır ve şerri beklemektedirler.
Müminlere Allah tarafından bir zafer, fetih veya ganimet nasip olursa "Biz de destekleyici ve teyit edici olarak sizinle beraberdik, bize de ganimetten bir pay ayırın, bizim hak kazandığımız taksimde bizi de ortak edin" diye iddiada bulunmuşlardı.
Kâfirlere bir zaferden nasip olduğu zaman -Meselâ Uhud’da olduğu gibi-münafıklar onlara şöyle dediler: Sizi biz galip kılmadık mı? Size öldürme ve esir etme imkânını biz vermedik mi? Müminlere karşı size yardımcı olmadık mı? Biz Müslümanları sizin yerinize oyalamak, onların kalplerine korku ve endişe vermek suretiyle size yardımcı olduk. Bundan dolayı onlar sizinle çarpışmaktan çekindiler. Onların sizin üzerinize hakim olmasını engelledik. O halde elde ettiğiniz ganimetten bizim de nasibimizi getirin.
Müslümanların zaferinin "fetih", kâfirlerin zaferinin "nasip" olarak adlandırılmasının sebebi Müslümanların şanını yüceltmek ve kâfirlerin elde ettiği payı küçümsemektir. Zira Müslümanların zaferi büyük bir hadise olup bu sebeple gök kapıları açılmakta, melekler Allah dostlarına yardım için inmektedirler. Kâfirlerin nasibi ise Zemahşerî’nin de dediği gibi, sadece basit bir hissedir ve dünyadan elde ettikleri küçük bir paylardır.
Cenab-ı Hak daha sonra müminlerle münafıklar arasındaki durumu kesin çizgilerle belirtti: Ey sadık müminler ve ey yalancı münafıklar!.. Allah kıyamet günü aranızda hüküm verecek, herkese amelinin karşılığını verecektir. Müminler cennete, münafıklar cehenneme gireceklerdir.
Sonra da Allah Teâlâ vesveseci münafıkların sarılabilecekleri bütün ümitleri de kesip attı: Müminler Allah’ın şeriatına ve dinine sarılmaya devam ettikleri müddetçe Allah kâfirlere müminleri tamamen ortadan kaldırma, müminleri yok etme imkânı vermeyecektir. Bazan kâfirler bir zafer elde etseler de bu geçici bir zafer olacaktır. Zira hayırlı sonuç dünya ve ahirette sadece takva sahiplerinin olacaktır. "Müminlere yardım etmek bizim üzerimize borçtur." (Rum, 30/47); "Siz Allah’a (Allah’ın dinine yardım ederseniz) O da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar." (Muhammed, 47/7).


kafir olan ne yapmalı, onceden musluman olup sonra dinden cikan, onceden musluman sonra dinden cijan

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();