Kabir Azabı ve Yasın Suresı 52 Ayet’inin Tefsiri

Kabir Azabı ve Yasın Suresı 52 Ayet’inin Tefsiri

gnkr
Selamun Aleyküm

Kabir Azabı bir çok hadisi serifte acıklanmış olup ayrıca Kur’anda da belirtilmiştir,ancak Allah (c.c) Yasin Suresi’nin 52 Ayetin Maelinde şöyle buyurmustur.

”Onlar: «Eyvah başımıza gelenlere! Mezarımızdan bizi kim kaldırdı? O Rahmân’ın vaad buyurduğu işte bu imiş. Gönderilen peygamberler de doğru söylemişler» derler.” ( elmalılı Sade 2)

Maeale istinaden bir yorum yapıldıgında; eğer ki insanlar Kabir’de bir azab ile karşılastı ise,kendileri daha kıyamet kopmadan önce peygamberlerin doğru söylediğini öğrenmiş olması gerekmez mi?

Bu durumda insanların Kabir’de hiç bir şey görmediği veya yasamadıgı sonucu ortaya cıkıyor.

Şuan ki düşüncelerim yanlış da olabilir.Affinıza sığınarak. Bu konu hakkında beni bilgilendirmeniz rica olunur. Şimdiden Allah (c.c) razı olsun sizlerden.


Cevap: Kabir Azabı ve Yasın Suresı 52 Ayet’inin Tefsiri

nkaya2
ve aleyküm selam.
Kabir azabını bildiğinize göre, bu sorunuz tam anlaşılamadı. «Eyvah başımıza gelenlere! Mezarımızdan bizi kim kaldırdı" bu ibaredense bence kabirden kalktığında görülen dehşet ve hesap verme zorluğunun belirtisi olmalı.Yoksa kabirde azap görülmeyeceği, görülmediği manası çıkmaz. Saygılarımla..


Cevap: Kabir Azabı ve Yasın Suresı 52 Ayet’inin Tefsiri

HAMMADUN
Hiç KÂBUS gördüğünüz ve uyandığınızda, ŞÜKÜRLER OLSUN RAB’bim. dediğiniz oldumu….????

Neden….???? Çünkü selamete çıktınız. Yer gök oynamıyor, her şey kendi dengesinde seyrediyor. Nizam ve İntizamla.

Ya KÂBUS gördükten sonra uyandığınızda, şiddetli bir ses, gürültü, çığlıklar, gök yüzü erimiş mağden gibi akarken, yer üzerindekini atmosfere doğru fırlatırken gördüğünüzde ne düşünürdünüz…..

Rab’bim hesabı kolay görülenlerden ve Kâbus’u uyandığı yerde bırakanlardan eylesin cümlemizi. Amin.

Rab’bim Cümlemizden Razı Olsun. Amin.


Cevap: Kabir Azabı ve Yasın Suresı 52 Ayet’inin Tefsiri

gnkr
kardeşlerim verdiğiniz cevaplar için,Allah (c.c.) sizlerden razı olsun

Ancak,verdiğiniz bu cevaplar;üzülerek söylüyorum ”kalbim mutmain olmamıştır,yada ben hala ”İDRAK” edemiyorum.


mumsema
Yasin süresi 51, 52. Ayetler

"Sûra üflenince, kabirlerinden Rabblerine koşarak çıkarlar. "Vay halimize! Yattığımız yerden bizi kim kaldırdı?” derler. Onlara: "İşte Rahmân olan Allah’ın vaad ettiği budur, peygamberler doğru söylemişlerdi” denir.”

Artık sûra tekrar üfürülmüştür. Kıyam sûru. İnsanların öldükten sonra kalkış anonsu. Sûra üfürüldü ve insanlar diriliş vaad olundukları bir âlemin diriliş anonsunu, vaad olundukları bir âleme kalkış çağrısını almışlardır. Bir de bakarsın ki hepsi kabirlerinden kalkmış Rabblerine doğru akın akın gidiyorlar. İnsanları yerlerinden, kabirlerinden kaldıran bir sûr. Bu sûr’u duyunca tüm insanlar kalkacaklar ve Rabblerine doğru gidecekler. Burada ciddi ciddi düşünmek zorundayız. Kime gidiyoruz? Kimin huzuruna gidiyoruz? Kime hesap ödeyeceğiz? Kime karşı sorumluyuz ve kimlere kulluk ediyoruz? Bunu çok iyi düşünmek ve ona göre hareket etmek zorundayız. Bakın kâfirler diyecekler ki:

Şaşkınlar, dünyada şaşkınlıklarından ne yaptığını bilmeyenler diyorlar ki, diyecekler ki, "eyvah bize! Vah bize! Vay başımıza gelenlere! Bizi kim kaldırdı kabirlerimizden? Bizi kim uyandırdı bu uykularımızdan? Kim kaçırdı rahatlarımızı? Şöyle ne güzel rahatımız yerindeydi. Unutulup gitmiştik, sümenaltı edilmiştik. Ne oldu? Kim deşeleyip çıkardı bizi? Yuh olsun, bizi kim kaldırdı böyle? Bize bu ruhumuzu kim verdi böyle? Bizi bu yattığımız yerlerden başka yerlere kim sevk ediyor? Nereye gidiyoruz? Başımıza neler gelecek? Bizi neler bek-liyor,” diyecekler.

Allah en iyisini bilir, bunu söyleyen kâfirdir. İnkâr ettiği, reddettiği, gelmez dediği, olmaz dediği bir gerçekle yüz yüze gelince, kâfir, hayretinden, dehşetinden böyle diyecek. Evet ölümünden sonra diriltilirken kâfirlerin ilk söyleyeceği söz işte budur. Onlar böyle hayret ve dehşet içinde feryat ederlerken, beri tarafta mü’minler de, bu durumla karşı karşıya geleceklerini bilen, zaten buna iman edip bekleyen mü’minler de diyecekler ki, "işte Rahmân olan Allah’ın vaad ettiği budur, peygamberler de doğru söylemişlerdi,” derler. "Rahmân olan Allah böyle vaad etmemiş miydi? Rahmân olan Allah rahmeti gereği bunu daha önce size dememiş miydi? Bugün olacaklar henüz daha olmadan olmuş gibi sizi bununla uyarmamış mıydı? Rahmân’ın bu vaadinden haberiniz yok muydu sizin? Sadık olan Allah’ın elçilerinin haber verdikleri gün işte bu gündür diyecekler. Meğer peygamberler sadıkmış, meğer onlar tasdik edilesi şeyler söylüyorlarmış. Meğer onlar sözünün eri kimselermiş. İşte dedikleri bir bir karşımıza çıkmadı mı?” diyecekler.

Yâni âyetin birinci bölümü kâfirlere, ikinci bölümü de mü’min-lere aittir. Diriltildikleri anda kâfirler eyvah diyecekler, gerçeği anlayacaklar ama ne anlamı var ki bu anlamanın? Geçmiş olsun. Gelin bunu bu günden anlayalım. İşte mü’minler de bu Rahmân’ın vaad ettiği ve peygamberlerin sadâkatle tasdik ettikleri gündür diyecekler.

Aman burada şuna dikkat edelim. Bu söz bize söylenmesin. Bu sözün söylendiği kimselerden olmayalım ve eğer yakınlarımızda, etrafımızda bu tür gafil insanlar varsa mutlaka onları uyaralım. "Öldükten sonra mutlak bir diriliş ve hesaba çekiliş var. Gelin ne olur ya-rın eyvah demeden bu günden buna göre bir hayat yaşayın,” diyelim.

Elbette bir insan Allah’ın âyetlerini örter, Allah’ın kitabını örtbas eder, peygamberin sözlerini duymazdan gelerek bir hayat yaşarsa, bu hadise, bu diriliş gerçeği sanki hiç duymadığı, bilmediği, tanımadığı bir hadise gibi gelecek. Ve tabiatıyla şaşkınlığı düşecektir. Ama bunu bilen birisi için çok normal bir hadisedir. Mü’min bunu önceden biliyor, inanıyor, bekliyor ve hazırlık yapıyorsa, ona hiç de şaşkınlık vermeyecektir. İşte bilenler de, mü’minler de böyle diyecekler. "Bu, Rahmân’ın bize vaad ettiği gündür. Biz bunu biliyor, bekliyorduk. Tüm hayatımızı bu günün hesabıyla yaşıyorduk. Gördünüz mü Allah’ın elçileri ne kadar doğru söylemişler?” diyecekler.

Yarın bu mutlaka gerçekleşecektir. Rabbimiz bize olan merhametinin gereği olarak yarın olacak bir gerçeği bugünden, sanki şu anda olmuş gibi, oluyormuş gibi bize anlatıyor, haber veriyor. Ama ne yazık ki insanlar bunun hesabını yapmıyorlar. Bunu gündemlerine almıyorlar. Dirilişi, hesabı, kitabı unutarak bir hayat yaşıyorlar. Lâkin bir gün bu acı gerçekle karşı karşıya geldikleri zaman hiç de hoşlanmayacaklar. Çünkü bugün cezanın verileceği bir gündür. Bugün iyilerin iyiliklerinin karşılığı olarak cennete uçacakları, kötülerin de kötülüklerinin cezası olarak cehenneme akacakları, dolacakları bir gündür.


Kayıtsız Üye
ÖMER NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ
52. AYET Demiş olurlar ki, eyvah bize!. Bizi kim uyuduğumuz yerden kaldırdı? İşte bu Rahman’ın va’d ettiğidir ve gönderilmiş olanlar, doğru söylemişler.

52. AYET TEFSİRİ – Rivayete göre ilk sûra üfürülme ile ikinci defa üfürülme arasındaki kırk sene içinde kabir azabı kaldırılacak, ölüler uykuya dalmış gibi bir hâlde bulunacaklardır. Artık yeniden hayata erip cehennem azabına mâruz kalacaklarını anlayınca öyle feryat ve figanda bulunacaklardır.

Bazı zatların beyanına göre de her ne kadar kâfirler ve isyankârlar, kabirlerinde azap göreceklerse de bu azap, cehennem azabına nazaran pek hafif görüleceği cihetle kabirdeki vaziyet, bir uyku vaziyeti gibi sayılarak bundan ayrılıp da, öyle müthiş bir azaba tutulacaklar: Eyvah bize!. Diye feryat ve figana başlayacaklardır.


Kayıtsız Üye
Verdiğiniz bilgiler için Allah razı olsun gerekli bilgiyi aldım


Kayıtsız Üye
Niçin ayetin yarisini yaziyorsunuz ? Eyvah başımıza gelenlere! niçin devamini yazmiyorsunuz…. Rahmanin vaadi gercekmis, Peygamberler doğru söylemis……kabir azabi gören bunu demez de onun için ….. ikinci sur dan sonra kalkanda bunu söylemez…. Kabir azabi gören Rahmanin vaadinin gercek oldugunu da bilir, Peygamberlerin doğru söyledigini de …..bazi cvb lar üzülerek söylüyorum, cehennemin yaninda hafif kalir gibi bazi seyler söylemis, kabir azabi ile ilgili hadisler, hafif gibi bir izlenim vermiyor,siddetli aci müthis azab….


Kayıtsız Üye
Kuran’ı kerim e göre kabirde azap yoktur arkadaşlar ,bu ayet te bunun delillerinden biri sayılır,Kuran kabirlerden kalkıp hesaba götürülmeyi anlatır,kabirde sorguya çeken münker nekir de yoktur Kuran da ,vardır diyen ispatlasın,konuyla ilgili rivayetleri peygamberimize (sav) atfetmek te sıkıntı.

Diyanet Vakfi: De ki: Ben size, Allah’ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size, ben bir meleğim de demiyorum. Ben, sadece bana vahyolunana uyarım. De ki: Kör ile gören hiç bir olur mu? Hiç düşünmez misiniz? En’am- 50


Hikmet58
Değerli kardeşimiz;
Ya-sîn, 52. âyetinde, inkârcıların Vah bize! Bizi markadimizden kim kaldırdı? ifadesi hakkında tefsirlerde iki türlü değerlendirme yapılmıştır:

1. Ayetteki markad / uyuma, dinlenme yeri hakiki manada olup, nefha-i ulâ ile nefha-i sâniye (Sur’a ilk ve ikinci üfürme) arasında kâfirlerden kısa bir müddet için azabın kaldırılacağına delalet etmektedir. Bu görüş İbn Abbas, Katade gibi zatlardan rivayet edilmiştir (Kurtubî Tefsiri). Katade’nin şöyle dediği nakledilir: Bu iki nefha arasındaki uykudur. Kâfirlerden sadece bu esnada azap kaldırılır. (Mâverdî Tefsiri)

2. Bu ifade mecâzî olup, kâfirlerin karşılaştıkları veya karşılaşacaklarını hissettikleri cehennem azabı yanında, kabirlerinde gördükleri azabın uykudaki rüya gibi olduğuna işaret etmektedir.
Bizce de bu ikinci görüş daha uygundur. Çünkü kabirden kalktıkları anda gördükleri azap bitmiş olacak, ama görecekleri daha dehşetli azapla karşı karşıya kalacaklardır. Böylece geçmişte çektikleri azabı temenni edeceklerdir.

Sorularla İslamiyet


Kayıtsız Üye
isra ayeti..bir kısım ayetlerimizi göstermek için kulunu mescidi aharamdan etrafını kutsal saydıgımız mescidi aksaya yuruten odur…bu ayette kul nebi sav..neler gösterildi


Kayıtsız Üye
Arkadaslarin verdigi cevaplar itikata göre yazilmis cevaplardir. Kuran i kerim de göre Kabir azabi ile ilgili net tek bir ayet dahi yoktur ayetler zorlama ile kabir azabi varmis gibi lanse ediliyor . Kurana göre tek bir hesap günü vardir Oda Süra ikinci defa üflendiginde herkesin dirilip Yüce Rabbimizin huzurunda toplanacagi gündür. Allah u Teala Kuranda azap görülecek yerin Cehennem oldugunu acikca bildirmistir Sadece bildirmekle de kalmayip burada nasıl azaplar oldugunu ne yenilip ne icilecegine kadar detay vererek aciklamistir. Kabir azabi konusu bize yahudi bir kadininsorusu ile gecmistirki rivayete göre Allah in peygamberi dahi bu yahudi kadin söyleyene kadar kabir azabindan bihaberdir.Gercegin ne oldugunu süphesiz Rabbimiz bilir ama eğer Kabir azabi olsa idi adaletli Rabbimiz bu konuda bizi Kuran da uyarirdi Birde dünyanin ilk günlerinde yasayan birisi kafir olarak ölmüsse songünü ölen insana göre daha çok kabir azabi cekmis olmayacak mi. Oysa Yasin süresi 52 bu konuda aciktir ölen insan derin bir uykuya daliyor Herseyden habersiz ruhu Allahin yaninda dirilecegi günü bekliyor.Bu yüzden Yüce Allah ölülere siz isittiremezsiniz diyor Azap veya sinav beden ve Ruh birlestigi zaman sözkonusu oluyor. Bakara 28 Ölü idiniz sizleri diriltti, sonra öldürecek sonra tekrar diriltecek ve sonunda O’na döneceksiniz; öyleyken Allah’ı nasıl inkar edersiniz?diye buyuruyor Rabbimiz . Yani ruh ve bedenin birlikte olmadigi dönemlere Mevlamiz siz ölü idiniz diyorSimdi kim dünyaya gelmeden önceki halini hatirliyor dünyaya gelene kadar belki 1 milyaryil gecti insanlar dogdugunda kendini yorgun mu hissederek mi doguyor tabii ki hayir bu süre icerisinde de öldükten sonra yeni den dirilene kadar gececek süre icerisinde de derin bir uyku halindeyddi yine öyle olacak neyse çok uzatmaya gerek yok Kurana göre kabir azabi yoktur dogrusunu Süphesiz Rabbimiz bilir


Kayıtsız Üye
Bidat ehli mağlup olmaya mahkumdur! Din nakil ile anlaşılır! ALLAH (C.C.) aklımızı kullanmamızı söylüyor ama Peygamber Efendimiz’in (S.A.V.) kuranı/dini açıklayan (tamamlayan/detaylandıran) hadisleri inkar edipte değil, hadisler ışığında aklımızı kullanarak hakkı batıldan ayıralım diye…
1400 yıldır ümmetin geneli ehl-i sünnet iken bu yoldan sırf bilgisizlikten ve kendi bilgisizliğimizin farkında olmadan ”1400 yıldır ümmet yanlış yoldaymış" deyip sapmak KİBİR’den başka ne olabilir?! Hadisleri reddedip ”Kur’an yeter” anlayışı Kur’an-a zıt bir anlayıştır. Bunu yapanlar kendilerini Efendimiz (S.A.V.) yerine koymaya çalıştıklarının ya farkında değiller (kalplerindeki KİBİR hastalığından dolayı) yada bilerek milleti saptırmaya çalışıyorlar!

CENAB-I ALLAH niyeti kötü olanlara fırsat vermesin, niyeti kötü olmayanlara hidayet nasip etsin. Bizleride SIRAT-I MÜSTAKİM’DEN AYIRMASIN.


ZÜLKARNEYN
Allah’ın adaletini insan adaletinden dahamı zayıf buluyorsunuz.Bugün insanlar bile mahkemeye çıkıp yargılanıp,suçlulukları kesinleşince cezalandırılıyorlar.Fatihada dediği gibi din günü hesapları sadece Allah soracaktır.İnsanlar bir araya gelip toplanıp sorgulanacaktır.O zaman suçlular cezalanacaktır.Bunun öncesinde kabirde bir sorgulama daha olacaksa bunu da siz yaparsınız artık.Allah’ın işine karışmak tamda budur işte.Hiç kimse suçluluğu Allah tarafından yargılanıp tescillenmeden suçlu değildir.İnsan öldüğünde fiş çekilmiştir ve elektrik artık yoktur.Çünkü beden olmadan hiç bir şey yoktur.Ne ruhlar,ne de hayaletler vardır.Bunlar hurafedir,insan üretimidir.İnsan anne karnında canlanır,algılar,koklar,duyar ve canlıdır.Can varsa ruh vardır.Bedende,hayati bir sistem iptal olunca enerji (ATP) üretimi biter ve hiç bir şey yoktur.Karanlık da değildir.Yoksunuz artık.Ancak farklı olarak bir ağacın meyvesinin çürüyüp gitmesi gibidir bu.Vücudun bir tohumu vardır ve Allah dilediği zaman ilk komutla(SÜRA üflenince) tohum filizlenip yaratılma tekrarlanacak.Bütün canlılar tekrar yaratılacaktır.(SÜRA tekrar üflenince)İnsanlar insanlar canlıdır ve anlamaya başlıyacak işte o zaman eyvah diyeceklerdir.İşte o zaman tekrar Allah’ın isteği ile herkes toplanıp hesapa çekilecektir.Ölüm ve tekrar dirilme zamanı herkes için aynıdır.Bin yıl önce ölende,bir saniye önce ölende aynı anda var olacaktır.Ölüm ve canlanma arası insan aklı için bir an bile olmayacaktır.Bütün canlılar için bir göz kırpması gibi olcaktır.Kimse kimseden önce yada sonra var olmayacaktır.Fakat Allah katında bu dirilme anlık değildir ve bir süreçtir.İnsan yokken tekrar canlanıp algılamaya ve anlamaya bedenin tamamen yaratılmasıyla başlayacaktır.Bedenle birlikte benlik oluşmuştur ve ruh işte budur.Ortalarda dolaşan bedensiz bir ruh yoktur.Bu bedenin uyumlu iletişimiyle beyinin algılaması ile alakalıdır.Beyine bilgi gitmiyorsa elektrik kesilmiştir.Hiç bir şekilde yoksunuz artık.


Kayıtsız Üye
bu ayeti bende okuyunca kabinde azap yok anladim . cunki rahat bir yerden uyandığı. hatta uyku hali gibi bir hal anladim. ogun uyanınca bu hal ne diye kalkiyon . ve diyonki bizi kim uyandirdi. kabinde azap yok anladim .


Kayıtsız Üye
Allah, (ölen) insanların ruhlarını öldüklerinde, ölmeyenlerinkini de uykularında alır. Ölümüne hükmettiklerinin ruhlarını tutar, diğerlerini belli bir süreye (ömürlerinin sonuna) kadar bırakır. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır. ZÜMER 42 HEsap gününün sahibi ALLAH TIR bir tane hesap günü vardır o da mahserdir.kabir azabı yoktur.ALLAH BİR SUCTAN ÖTÜRÜ İKİ KERE CEZA VERMEZ.


Erdem
soruyu soran arkadaşa birkaç cevap dışında tatmin edici cvp verilmemiş. hatta admin bile nasihat niteliğinde cvp vermiş. ama güzel şeyler yazmış.
Arkadaşın sorusuna dikkat edin: ”eğer ki insanlar Kabir’de bir azab ile karşılastı ise, kendileri daha kıyamet kopmadan önce peygamberlerin doğru söylediğini öğrenmiş olması gerekmez mi? Bu durumda insanların Kabir’de hiç bir şey görmediği veya yasamadıgı sonucu ortaya cıkıyor.”

ilahiyat fakültesi okurken bu ayette uygulanan sekte kuralı dolayısıyla benimde kafama takılmıştı. yani adam daha önce gerçeği kabirde tasdik ettiyse neden bu soruyu sorsun.
hoş Mü’minun suresi 99. ve 100. ayetlerde kendisine ölüm gelen adam (önceki ve sonraki ayetler ile konu bütünlüğünden yola çıkarak, kafir) Rabb’nin huzuruna gelip dünyaya dönmeyi istediği fakat dirileceği güne kadar önünde berzah (engel) olduğundan bahsediliyor. yani adam henüz dirilmemiş, hatta gerçeği görmüş. 101. ayette sur’a üflenmesinden bahsediyor. o zaman bu adam kıyamet kopmadan önce Allah’ın huzurunda bunu söylüyor.

peki o zaman Yasin suresindeki kafirlerin söylediği ile Mü’minun suresindeki kafir adamın söylediğine bakarak iki durumu birbiriyle nasıl bağdaştırıcaz. müteşabih işte.. gelde çık işin işinden…


Kayıtsız Üye
Yine Yasin suresinde rivayete göre Habibi Neccar olduğu söylenen kişi öldükten sonra keşke Rabbimin bana neler lutfettiğini kavmim de bilseydi manasında sözü söylüyor.ama daha kıyamet kopmadı.demek ki sura üflenmeden önce imtihan bittiği için perdeler kalkıyor ve ahiret alemlerinin pencereleri açılıyor.henüz cennet ve cehennem hayatı başlamadığı için onların bir nevi numunesi olan bizim kabir hayatı dediğimiz hayatta Allah Cennet ve Cehennemin numunelerini yaşatmaya başlıyor.
Diğer bir hikmeti ise kabir hayatında başlayan sorgu sual günahların bir kısmına kefaret olduğu için mahşer günü o büyük azaptan bir nevi azat ediliyor mümin kul.bu da Rahmet.


Kayıtsız Üye
Çok doğru bir mantık yürütmüşsünüz.mumin 46. Ayeti kerimede geçen sabah akşam nara arz olunurlar ayetini nur suresinde 36. Ayette geçen Allahın adının rifatlandırılmasına izin verdiği evler olan resulleri sabah akşam tekzb edenler damgalanır ve iflah olmazlar.herşeyin doğrusunu Allah bilir.bu kuran sırlarını meryemin nebatı Sayın Hasan Mezarcı Mücde kitabında açıklamıştır.nasibi olan baksın.Selam .


Kayıtsız Üye
Ayette geçen "merkedine" uyku değildir.Araplar Narkoza hala merkid der…yani narkozlu bir uyku bu..azap olsada insan narkozluyken bişey hissetmez.ikincisi daha mahkeme kurulmamış,hesap görülmemişken ceza verilmesi akla pek yatmıyor


Kayıtsız Üye
Sevgili dostum.. Yazında manevi yönden bir yöne dayandırma yapmaya çalışmışsın.. ALLAH tüm alemi yaratmış ve kendine halife olarakta insanı seçmiştir. Bize Kur’an-ı kerim ile şereflenmeyi nasip etmiş ve onu insanlara bildirmesi içinde iki cihan serveri Peygamber efendimiz (S.A.S) görevlendirilmiştir. Efendimiz veda hutbesinde bize izleyeceğimiz yolu göstermiş ama anlamak istemeyenler insanların cahil olmalarını ve kendilerininde onlardan nemalanmasını amaç edinenler bizleri yanlış bilgilerle doldurmayı amaç edinmişlerdir. Efendimiz bize iki rehber bıraktığını, biri Kur’an-ı kerim diğeri ise sünneti sağlıcakla kal. En doğrusunu bilen Allah’tır.


yasin suresi 52. ayet tefsiri, kabir suresi meali, yasin 52

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();