Şom ağızlı deyiminin anlamı ve hikayesi

Şom ağızlı deyiminin anlamı ve hikayesi

Misafir
şom ağızlı deyiminin anlamı ve hikayesini bulamadım daha doğrusu hikayesi yok bulamadım sinir oldum. BULURMUSUNUZ LÜTFEN !!!!!


Cevap: şom ağızlı deyiminin anlamı ve hikayesini bulamadım daha doğrusu hikayesi yok bulamadım

Yetim
şom ağızlı deyiminin anlamı

Hemen her olayı kötüye yoran, kötü şeyler olacağını söyleyen, ileri sürdüğü ihtimallerin gerçekleşmesinden korkulan kimse.”Milleti korkutup durma, kapa şu şom ağzını da rahatlayalım.”

Tam hikayesine rastlamadım ama alttaki hikaye umarım işinize yarar 🙂

1861 dogumlu M. Robertson’un denizcilikten kuyumculuga kadar yapmadigi is kalmadi. Ama günün birinde
okudugu bir romandan sonra yazarliga baslamasi onu dünyanin en büyük kehanetlerinden birini
yapmasina neden oldu. Ilk hikayesinden 25 $ kazanan Robertson sonra yazdigi küçük cep kitaplarindan
yaklasik 1000 $ kadar para kazaninca bu ona cazip geldi.1897 yili kisinda denizle ilgili bir roman
yazmaya basladi. Kitabin ismini Futulity yani Nafile koydu. Kitabin bir diğer ismi ise (Titan kazasi) idi.
Robertson’un bu kitabi cep romani olarak yayinlandi ama fazlaca bir ilgi görmedi. Kitap dünyanin en
dehset verici ve olaganüstü kehanetiydi ama bunu kimse bilmiyordu.

Robertson, kitabinda Ingiltere’nin Southampton limanindan kalkarak New York’a giden devasa bir
transisatlantigin hikayesini anlatmisti. Hikayede aynen Titanik gibi bir transisatlantigin Avrupa’nin en ünlü
ve zengin ailelerini alarak Amerika’ya giderken nasıl battigi anlatiliyordu. Kitapta anlatilan gemide Titanik
gibi ilk seferini yapiyor, ayni limanlar arasinda yolcu tasiyor, New Foundland takim adalari açiklarinda
gece yarisi bir buz dagina çarparak batiyor ve en önemlisi batarken yasanan olaylar en ince teferruatina
kadar benziyordu. Bir insan yasadigi bir olayi bile bu kadar detayli anlatamazken acaba hangi güç
Robertson’a bu kitabi böyle detayli olarak, olayin gerçeklesmesinden ondört yil önce yazdirmisti.

Yalniz olay değil Robertson’un kitabindaki Titan isimli gemi ile Titanik’in teknik özellikleri bir birine ikiz
kardes kadar benziyordu. Titan 248 metre Titanik 252 metreydi, Titanik 66 000 ton, Titan ise 70 000 tondu,
her iki geminin de üç pervanesi ve üç bin yolcu kapasiteleri vardi. Daha bitmedi; Her iki gemide ayni yerde batti, her iki gemide de yeterli sayida filika yoktu (Titan’da 24, Titanik’te 22) ve bu yüzden ölü sayisi çok
büyük oldu. Romanda 1500 kisinin boguldugu yazilmisti, gerçek kazada ise 1513 kisi bogulmustu. Ayni
yerde asla batmaz denen ayni teknik özelliklere sahip iki gemi, ayni rotada seyrederken ayni sekilde
buzdagina çarparak, ayni yolcu sayisiyla batmasindan da öte, Titanik, denizin derin sularina gömülürken
orkestranin çaldigi ilahinin ayni olmasina kadar her sey ilahi bir el tarafindan hazirlanmis bir fotokopi
kadar birbirine benziyordu.

Esas ilginç olan seye gelelim….. (Titan kazasi)kitabi basarili olamayinca M. Robertson psikolojik tedavi
gördü ve 1915 yilinda öldü. Kazanin olmasindan tam üç yil sonra ölmesine ragmen yapmis oldugu
kehanetin farkina varamamisti.

TİTANİK……. SIR İÇİNDE SIR

Kanada’da rahip Charles Morgan, Pazar sabahi ayinden evvel kalkmis ve tahtaya o gün ayinde okunacak
ilahiyi yazdiktan sonra tekrar uyumustu. Rüyasinda karanliklar içinde olan dev bir kütle vardi ve dalga
sesleri duyuluyordu. Çan sesleri arasinda rahibin kulagina bir ilahi sesi geldi. Rahip bu rüyadan
siçrayarak uyandi, ama daha vakit oldugu için kalkmadi ve tekrar yatti. Rüya yine ayni sekilde tekrarlandi
ve ilahiyi net olarak algiladi. Ilahi(Duy kutsal baba, sana denizde tehlikede olanlar için dua ediyoruz) isimli
ilahiydi. Rahip, ilahinin numarasini buldu ve kilisedeki pazar ayininde o kutacagi ilahiyi degistirerek bu
ilahiyi okuttu. Bu ilahi kilisede okunurken, batmakta olan Titanik gemisinin orkestrasi tarafindan ayni
dakikalarda okyanusun ortasinda çaliniyordu. Rahip Morgan bu faciayi ertesi gün gazetelerden ögrenecekti.

PEKI YA…. WILLIAM T. STEAD

Reenkarnasyon ve ölüm ötesine merakli gazeteci W. Stead küçük hikayeler yazarak hayatini kazaniyordu.
Simdi siki durun…. Bu hikayelerden birinin adi Titanik’di ve bu öyküde buz dagina çarparak batan devasa
bir geminin hikayesi anlatiliyordu. Stead öyküsünde bu gemide seyahat ettigini ve gemi batarken
kurtulanlar arasinda oldugunu yazmisti. Gerçekten Stead gemi batarken yirmi yil önce yazdigi gibi
Titank’in içindeydi ama öyküde yazdigi gibi kurtulanlar arasinda degildi ve bogularak ölmüstü.


şom ağızlı deyiminin hikayesi, şom ağızlı ne demek, şom ağız

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();