Babam kız olduğum için işyeri açmama ve çalışmama izin vermiyor onun iznin almadan çalışabilir miyim ?

Babam kız olduğum için işyeri açmama ve çalışmama izin vermiyor onun iznin almadan çalışabilir miyim ?

busra_
ben 18 me girdim ve bir yerde çalışmaya başlamak istiyorum .babam izin vermiyor. haftalık harçlık istiyorum onuda bazen veriyor bazen vermiyor . bende ihtiyaçlarım oluyor . alamdığım oluyor herşeyi geçtim artık kendim bişeyleri yapmak istiyorum . ama onada yok diyor . olmadı bn giyim böl. btryorum . onn üzerine iş yapayım ablamla bana destek çık diorum onada yok diyor .ama artık benimde bir yerden başlamam gerek babamında gönlü olsun istiyorum . ama annemin gönlü var . ne yapmalıyım babamı dinlemeden yapsammı ?

yani dinimizce nasıl bakılıyor dinlemeden yapsam. sonuçöta onun hakkıda çok . ama başlamam da gerek


Cevap: yardımcı olunuz lütfen

kedi
büşracım öncelikle sitemize hoş geldin bence babanı dinleme:(:(:(


Cevap: yardımcı olunuz lütfen

busra_
ben de öyle düşünüyorum ama huzursuzda oluyorum.


Cevap: yardımcı olunuz lütfen

Fetva Meclisi
< ben 18 me girdim ve bir yerde çalışmaya başlamak istiyorum .babam izin vermiyor. haftalık harçlık istiyorum onuda bazen veriyor bazen vermiyor . bende ihtiyaçlarım oluyor . alamdığım oluyor herşeyi geçtim artık kendim bişeyleri yapmak istiyorum . ama onada yok diyor . olmadı bn giyim böl. btryorum . onn üzerine iş yapayım ablamla bana destek çık diorum onada yok diyor .ama artık benimde bir yerden başlamam gerek babamında gönlü olsun istiyorum . ama annemin gönlü var . ne yapmalıyım babamı dinlemeden yapsammı ?
yani dinimizce nasıl bakılıyor dinlemeden yapsam. sonuçöta onun hakkıda çok . ama başlamam da gerek >

İdeal olanı, kadının çalışmamasıdır. Yani dışarıda yabancıların yanında çalışmaya mecbur kalmamasıdır. Çünkü kadının evindeki çalışması kendisine yetip de artar bile İslam’da insan olmaları bakımından, erkekle kadın arasında herhangi bir ayrım söz konusu değildir; her ikisi de eşit derecede Yüce Allah’ın emir ve yasaklarına muhataptır. Erkek olsun kadın olsun, bütün insanlar yeryüzünü imar etmek ve orada Allah’a kulluk etmekle yükümlüdürler Değerli hanım kardeş. Müslüman kadın çalışamaz şeklinde bir kural koyamayız. Çalışmayı, rızık temin etmeyi erkeklere tahsis etmenin bir dayanağı yoktur. Kadın da çalışabilir, kazanabilir, servet sahibi olabilir. Sonunda da sadakalar veren, hayırlar yapan bir kadın olarak Rabb’ine gidebilir. Bunun hiçbir dinî engeli yoktur. Tekrar ediyorum: Kadının çalışmasının dinen bir engeli yoktur. Engel, kadının kadınlığının zarar görmesindedir. Zira Müslüman toplumun,
kadınını kaybetmesi ile topraklarını kaybetmesi arasında fark görmeyecek kadar önemli bir yerde görüyoruz kadını. Müslümanlar, kadınlarını iş yerlerine gönderdikten sonra nesil yetiştirme kabiliyetlerini zedelemektedirler. Bireysel şartlar, istisnai durumlar bu genel kuralı
aşamaz. Kadının çalışması ile alakalı olarak şu üç tespiti yapabiliriz: Birinci tespit: Kadının fiilen bulunması zorunlu alanlar vardır. Tıp da bunların başında gelmektedir. Doğumu teşvik eden, önünde çocuk doğurmuş bir kadına, cepheden gelmiş bir gaziye dizilen övgüleri dizen, onun doğumuna katkıda bulunmaktan sevaplar uman bir ‘kadın doğumcu’ doktorun ne büyük bir hizmet yaptığını takdir edebiliyor musunuz? Sadece kadın doğumcular da değil. İnsan sıhhati ile alakalı her branş, kadının da o branşta bulunmasını gerektiriyor. Bunun için kadınların, zekâ ve özel şartları izin veriyorsa, Allah’ın Şeriat’ının aşılmadığı zeminlerde tıp öğrenmelerini ve ibadet niyeti ile bu işi icra
etmelerini tavsiye etmekte bir sakınca görmüyoruz. İkinci tespit: Kadının, şu veya bu nedenle çalışması zorunlu olabilir. Rızkını temin etme zorluğu veya kendisinin takdir edeceği bir zorunluluk, kadını çalışmaya mecbur edebilir. Bu da olur diyeceğimiz alanda kalmaktadır. Bu durumda Müslüman hanım, en zararsız, en az yıpratan işi tercih eder ve çalışır. Buna da zaruret dairesi içinde tutabiliriz. Üçüncü tespit: Kadın çalışınca ne oluyor? Ya da kadının çalışmasını sürekli canlı bir konu olarak önümüze getirenler ne amaçlıyorlar? Bunu düşünmemiz gerekmez mi? Mesele sadece kadının da para kazanması ile sınırlandırılabilecek kadar basit görülebilir mi? Şu çıkmazlar, kadının çalışmasının ürünüdür; biz de bir mü’min olarak konuyu, daha geniş bir pencereden görmek zorundayız:
– Kadının çalışması, erkeğe göre daha narin olan bedeninin yıpranması demektir. İşin sekreterlik veya santralde görevli olması ile bu sonuç değişmiyor. Bedeni yıpranan kadın insanlık için bir kayıptır.
– Kadının çalışması, doğum oranının azalması demektir. Ne kadar doğurma yanlısı olursa olsun, çalışan kadın zor doğurur.
– Kadının çalışması, doğurduğu çocuğu istediği gibi büyütememesi demektir. Ya eksik büyütecek ya da anne olmayan birine çocuğunu büyüttürecek. Kreşe, anaokuluna ve okula annelik yaptıracak. Bu da olduğu gibi zarardır. Kimse, anne gibi anne olamaz.
– Kadının çalışması, eşi açısından yetersiz bir kadınla yaşama sonucunu getirecektir. Bu da, aile içi sorunları ateşleyecek, erkeği kadın düşmanı, kadını erkek düşmanı yapacaktır. Elinde, hesabında parası olan kadınla, eşinin kazancını yiyen kadının psikolojisi aynı değildir. Gencecik kızlar, daha baliğa olmadan boşandığında nasıl yaşayacağını hesaplayarak diploma sahibi olmayı düşünüyorlarsa önümüzde ciddi bir sorun var demektir. Neden ne olursa olsun, çalışan her kadın Ümmet için bir kayıptır. Meselenin bir de ahlâk boyutu vardır ki ona değinmeye gerek görmüyorum. (Nureddin yıldız Hocamızın Kaleminden).
Sizlere tavsiyemiz bu konuda Babanızın tavsiyelerine uymanızdır. Anne baba hakkında peygamber efendimizin şu hadisine iyi kulak verelim. Abdurrahman b. Ebû Bekr, babasından, şöyle dediğini rivayet ediyor:Rasûlullah (s.a.s.)’ın yanında idik. Üç defa şöyle buyurdu: "Size büyük günahların en büyüğünü haber vereyim mi? Allah’a Şirk koşmak, anaya babaya itaatsizlik etmek ve yalancı Şahitliği yapmak… " (Buharî, Edeb 6; İman, 16)

Anneye ve babaya her türlü ikram ve ihsanda bulunmak, onların ihtiyacı olduğu takdirde bütün maddî ihtiyaçlarını gidermek, onlara "öf" bile dememek, onlara karşı daima tatlı dilli olmak, en güzel tavır ve davranışlarla karşılık verip en ufak bir şekilde onları üzmemek bıkkınlığı ifade edebilecek bir tavır takınmamak gerekir. Gönüllerini kıracak en küçük bir sözden bile kaçınmak, her hususta rızalarını kazanmağa çalışmak, onları kendisinden memnun etmek, yaşlandıklarında onların her türlü hizmetine koşmak, hastalık anlarında tedavi ve bakımlarını yaptırmak çocukların görevidir. Hasta veya yatalak hâllerinde onların hizmetlerinde bulunmak Cennet’in kapılarını aralayan bir davranıştır . Son olarak tavsiyemiz Babanızın emrine uyun uyunki Allah (cc)
sizleri sevsin. "Biz insana, ana-babasına iyilik yapmasını tavsiye ettik. Bununla beraber, hakkında bilgi sahibi olmadığın (ilah tanımadığın) bir şeyi bana ortak koşman için sana emrederlerse, artık onlara bu hususta itaat etme." (el- Ankebût, 29/8) Bu ayet ashabtan Sa’d b. Ebi Vakkâs hakkında nazil olmuştur. Hz. Sa’d olayı şöyle anlatmaktadır: "Ben anneme hürmet ve itaat eden bir çocuktum, müslüman olunca annem bana:

-Sa’d! bu yaptığın nedir? Ya sen bu yeni dinini bırakırsın, yahut da ben yemem içmem ve sonunda ölürüm. Sen de benim yüzümden; "anasının katili!" diye ayıplanırsın, dedi. Ben; "Anneciğim böyle yapma. İyi bil ki, ben bu dini bırakmam!" dedim. Ve iki gün iki gece bekledim. Kadın ne yedi, ne içti. Bunun üzerine:

"-VAllahi anne, iyi bil ki, senin yüz canın olsa da bunlar birer birer çıksa, ben bu dinimi yine bırakmam. Artık ister ye, ister yeme" dedim. Bu azmimi görünce annem bu direnmesinden vazgeçti. Bunun üzerine yukarıdaki ayet-i kerîme nazil oldu. (Tecrîd-i Sarîh Tercümesi, XII, 121 ) .

Peygamber Efendimiz de bir hadislerinde: "Allah size, annelerinize itaatsizliği… Haram kıldı." (Buhârî, Edeb, 4).

< Kedi İsimli üyeden Alıntı: büşracım öncelikle sitemize hoş geldin bence babanı dinleme:(:(:( >
Kedi İsimli Üye Sen bu sözlerinde resmen bu kardeşimize babsına karşı itaatsizliği sarf ediyorsun. Oysaki yüce Allah(cc) Kuran’ı kerimde şöyle buyurmuştur. "Yüce Rabb’ın şöyle emretti; Yalnız Allah’a ibadet edeceksiniz, ana-babalarınıza iyilik yapacaksınız. Şayet bunlardan biri veya her ikisi senin yanında ihtiyarlarsa sakın onlara "öf " dahi deme, yüzlerine bağırma, onlara tatlı söz söyle. Onlara, merhamet belirtisi olarak tevazu kanadını aç da, "Ya Rab, küçüklüğümde bana şefkat gösterdikleri gibi, sen de onlara merhamet et" de "(el-isrâ, 17/23-24)
Ana-baba, çocuklarına yeteri kadar iyilik yapmamış olsalar, hatta bazı zararları dokunmuş olsa da, çocuklar, onlara yine de iyi davranmak mecburiyetindedir. İslâm ümmetinin prensibi büyüklere saygı, küçüklere sevgidir. Saygıya en lâyık olanlar, saygıda kusur etmeyi dahi aklımızdan geçirmememiz gerekenler de ana-babalarımızdır. Bir gün Peygamberimiz (s.a.s.) ashabına;

-"Size, büyük günahların en büyüğünü bildireyim mi?" diye üç defa sordu. Üç defasında da "evet bildir, Ey Allah’ın Resulü" diyen-ashab-ı kirâma bunların sırasıyla; "Allah’a ortak koşmak, ana-babaya karşı gelmek, haksız yere adam öldürmek ve yalan söylemek" olduğunu belirtir. (Buhârî, Edeb, 6).

"Ana-babamı ağlar hâlde terkederek, hicret etmek üzere senin emrini almaya geldim" diyen bir sahabiye Peygamberimiz (s.a.s.):

-"Onlara dön, nasıl ağlattınsa onları öylece güldür, sevindir" der ve henüz müslüman dahî olmayan ana-babasının yanına gönderir. Onları incitecek her tür kötü söz ve davranıştan kaçınmak gerekir. Bu kötü davranışların ebeveyne doğrudan yapılması haram olduğu gibi, onlara kötü söz söylenmesine sebep olmak da haramdır. Cenâb-ı Allah’ın, "Onlara öf dahî demeyin" yasağı yanında Peygamberimizin şu hadis-i şerîfi de çok dikkat çekicidir:

"Bir kimsenin ana-babasına sövmesi büyük günahlardandır".

-Ashab-ı Kirâm: "Bir kimse ebeveynine nasıl söver?" deyince,

-Efendimiz (s.a.s.): "Biri başkasına kötü bir söz söyler, o da tutar bunun ebeveynine söver" diye cevap verdi. (Buhârî, Edeb, 4).

Ve daha nice Ayet ve hais var Anne babaya karşı itaatle ilgili sen kalkmış bu kardeşimize cevaben babasına karşı itaatsizliği söylüyorsun. Böyle kişilere karşı diyeceğim şu acaba sen Anne ve babana karşı öylemi davranıyorsun?


simav
Babanı kırmadan güzel bir dil ile anlat durumunu eğer seni anlamayacaksa anneni sok devreye karı koca kendi aralarında güzel bir karar verirler. Eğer senin zıt düşüncende bir karar verirlerse o zamanda kalp kırmadan iyi düşünüp karar ver.


kibrit
Evlenmen gerek aslında. Bir bayanın çalışması pek hoş durum değil. Hele hele erkek kadın karışık yerlerde çalışmak toplumun intiharına sebeptir. Kadın, annedir. Gerçek duyguları anne olduğunda çıkar. Çalışmanın kadın üzerindeki olumsuz etkisi barizdir. Hem eviyle hem işiyle uğraşamamaktadır. Bu da asli vazifesinden kendisini geri bırakmaktadır. Dinimiz açısından kadının çalışmasında sakınca yoktur demiş bir kardeşim, halbuki bu devre göre cevaplarsak büyük sıkıntılar vardır. Bir kadının öğretmenlik dahi yapması şu sistemde İslama göre haramdır! Yinede yapacağınız işi kariyeri bunları gözden geçirin tekrardan.


busra_
ya ben annemden örenek görüyorum .ilk başta bak benim babam o kadar iyi olmasına rağmen bişey alınca laf ediyor bişey alıorum azarlıo nie aldın halbuki önceden kendisini bildirdiğim bir şei alıorum e niye aldın bir kızın bence babasında para istemeye çekinmemesi gerekir ama ben çekiniyorum istemek istemiyorum . yani bende ay keyfimden gidim çalış
m havamda değilim annemin sırf bu yüzden ne kadar üzüldüğünü bilirim . babam böle ise ALLAH iyi eş nasip etsin ama elin adamı nasıl olur bilemem sonuçta . umarım derdimi anlata bilmişimdir. yani iş evlenip gitmeklede olmuyor.


busra_
YANİ aslın da babamında kendince haklı sorunları var borcuna çok düşkün bir kişi ödeyemezsse gece uyuyamıyor dert eder onu da anlıorum. NEYSE YİNEDE BEN ÖĞRENDİM ÖĞRENİCEĞİMİ TEŞKKÜRLER.


@mir
dışardan iş alıp evde oturduğunuz yerde yapabilirsiniz
kendiniz yapıp internet aracılığı ile de satabilirsiniz
babanızın bunlara itirazı olmayacaktır

bir de sizin iş yapmak istemenizi babanız muhtemelen şöyle anlıyordur:
(lütfen yanlış anlamayın)
"baba senin paran bize yetmiyor.
sen bizi ele güne muhtac ediyorsun
ihtiyaclarımızı karşılıyamıyorsun
vb…"

babanız eğer bu psikoloji içerisinde ise
önce bu konu hakkında konuşmalı
ve "bundan dolayı değil
yarın öbürgün evlenince elin oğlu beni ezemesin diye
çalışmak istiyorum" vb demelisiniz

NOT: Kadının evi dışında çalışmasına kesinlikle karşıyım
benim bu tavsiyelerimi haramda kullanırsanız
hakkımı helal etmem


busra_
yok ben dedğin gibi anlattım babama oda anladı ama etrafa güvemö
yor heralde .haram iş yapmayı düşünsem zaten baba hakkını düşünmem aman ne derse desin der yaparım işimi . ama bn öle istemiorum babamdır sonuçta ALLAH büyük olayı bıraktım akışına okula devam edimde bir tşkkürler yormunuz içn


kedi
büşra okula gidiyormusun :(:(:(


busra_
evt . ama babamda sağolsun hakkını yemek istemem istediklerimizi alıor .yapıyor ilgileniyor. belki de ben fazla alınganım ergenim diye . çünkü konuştum ve doğru düzgün insan ların çok az olduğunu bana güzelce anlattı. bende hak versim oda sonuçta benim iyiliğim için söylüyor. sorunumuzu hallettik. yorumlarınız içinde teşşekkür ederim.


Galus
Değerli hanım kardeş.

Müslüman kadın çalışamaz şeklinde bir kural koyamayız. Çalışmayı, rızık temin etmeyi erkeklere tahsis etmenin bir dayanağı yoktur. Kadın da çalışabilir, kazanabilir, servet sahibi olabilir. Sonunda da sadakalar veren, hayırlar yapan bir kadın olarak Rabbine gidebilir. Bunun hiç bir dini engeli yoktur. Tekrar ediyorum: Kadının çalışmasının dinen bir engeli yoktur. Engel, kadının kadınlığının zarar görmesindedir. Zira Müslüman toplumun, kadınını kaybetmesi ile topraklarını kaybetmesi arasında fark görmeyecek kadar önemli bir yerde görüyoruz kadını. Müslümanlar, kadınlarını işyerlerine gönderdikten sonra nesil yetiştirme kabiliyetlerini zedelemektedirler. Bireysel şartlar, istisnai durumlar bu genel kuralı aşamaz.

Kadının çalışması ile alakalı olarak şu üç tespiti yapabiliriz:

Birinci tespit: Kadının fiilen bulunması zorunlu alanlar vardır. Tıp da bunların başında gelmektedir. Doğumu teşvik eden, önünde çocuk doğurmuş bir kadına, cepheden gelmiş bir gaziye dizilen övgüleri dizen, onun doğumuna katkıda bulunmaktan sevaplar uman bir ‘kadın doğumcu’ doktorun ne büyük bir hizmet yaptığını takdir edebiliyor musunuz? Sadece kadın doğumcular da değil. İnsan sıhhati ile alakalı her branş, kadının da o branşta bulunmasını gerektiriyor. Bunun için kadınların, zekâ ve özel şartları izin veriyorsa, Allah’ın Şeriat’ının aşılmadığı zeminlerde tıp öğrenmelerini ve ibadet niyeti ile bu işi icra etmelerini tavsiye etmekte bir sakınca görmüyoruz.

İkinci tespit: Kadının, şu veya bu nedenle çalışması zorunlu olabilir. Rızkını temin etme zorluğu veya kendisinin takdir edeceği bir zorunluluk, kadını çalışmaya mecbur edebilir. Bu da olur diyeceğimiz alanda kalmaktadır. Bu durumda Müslüman hanım, en zararsız, en az yıpratan işi tercih eder ve çalışır. Bunu da zaruret dairesi içinde tutabiliriz.

Üçüncü tespit: Kadın çalışınca ne oluyor? Ya da kadının çalışmasını sürekli canlı bir konu olarak önümüze getirenler ne amaçlıyorlar? Bunu düşünmemiz gerekmez mi? Mesele sadece kadının da para kazanması ile sınırlandırılabilecek kadar basit görülebilir mi? Şu çıkmazlar, kadının çalışmasının ürünüdür; biz de bir mü’min olarak konuyu, daha geniş bir pencereden görmek zorundayız:

– Kadının çalışması, erkeğe göre daha narin olan bedeninin yıpranması demektir. İşin sekreterlik veya santralde görevli olması ile bu sonuç değişmiyor. Bedeni yıpranan kadın insanlık için bir kayıptır.

– Kadının çalışması, doğum oranının azalması demektir. Ne kadar doğurma yanlısı olursa olsun, çalışan kadın zor doğurur.

– Kadının çalışması, doğurduğu çocuğu istediği gibi büyütememesi demektir. Ya eksik büyütecek ya da anne olmayan birine çocuğunu büyüttürecek. Kreşe, ana okuluna ve okula annelik yaptıracak. Bu da olduğu gibi zarardır. Kimse, anne gibi anne olamaz.

– Kadının çalışması, eşi açısından yetersiz bir kadınla yaşama sonucunu getirecektir. Bu da, aile içi sorunları ateşleyecek, erkeği kadın düşmanı, kadını erkek düşmanı yapacaktır. Elinde, hesabında parası olan kadınla, eşinin kazancını yiyen kadının psikolojisi aynı değildir. Gencecik kızlar, daha baliğa olmadan boşandığında nasıl yaşayacağını hesaplayarak diploma sahibi olmayı düşünüyorlarsa önümüzde ciddi bir sorun var demektir. Neden ne olursa olsun, çalışan her kadın Ümmet için bir kayıptır. Meselenin bir de ahlâk boyutu vardır ki ona değinmeye gerek görmüyorum.

Sıhhat ve afiyet içinde olmanızı dilerim.

NUREDDİN YILDIZ


babam çalışmama izin vermiyor, babam çalışmama

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();