Gezegenler neden doğal ışık kaynağı değildir
Kayıtsız Üye
gezegenler neden doğal ışık kaynağı değildir
Cevap: gezegenler neden doğal ışık kaynağı değildir
Galus
Gezegenler hakkında ansiklopedik bilgi
Gezegenler Güneş etrafında, elips şeklinde bir yörünge çizerek, dönen gök cisimleri.
Günümüzde gezegen denildiği zaman, başta
Güneş, Güneş Sistemi’nin merkezinde yer alan yıldızdır. Orta büyüklükte olan Güneş tek başına Güneş Sistemi’nin kütlesinin % 99,8’ini oluşturur. Geri kalan kütle Güneş’in çevresinde dönen gezegenler, asteroitler, göktaşları, kuyrukluyıldızlar ve kozmik tozdan oluşur. Günışığı şeklinde Güneş’ten yayılan enerji, fotosentez yoluyla Dünya üzerisindeki hayatın hemen hemen tamamının varolmasını sağlar ve Dünya’nın iklimiyle hava durumunun üzerinde önemli etkilerde bulunur.
dünyamız olmak üzere, Güneş etrafında dönen diğer sekiz gezegen akla gelmektedir. Fakat
Dünya, Güneş Sisteminde bir gezegen. Çapı 12.756km, kütlesi 5,97×1024 kg’dir. Güneş’e uzaklığı 149.597.890 km’dir. Güneş’in etrafında 365,25, kendi etrafında ise 1 günde döner. Ortalama yüzey sıcaklığı 15 derecedir.
uzayda nice güneşler etrafında nice gezegenler dönmektedir. Sadece galaksimiz
Uzay madde ve enerjiden meydana gelen bir sistemdir. Kainattaki madde; Güneş, gezegenler, yıldızlar, galaksiler, astroidler ve meteorlardan meydana gelen hacimli ve kütleli gök cisimlerinin tamamıdır.
Samanyolu’nda iki yüz milyar yıldız bulunduğunu göz önüne alırsak, bir galakside iki trilyona yakın gezegenin varlığından söz edilebilir. Dünyamız dahil olmak üzere Güneş etrafında dönen dokuz gezegen inceleyebildiğimiz yegane gezegenlerdir. Bu gezegenler uzayda parlayan yıldızlardan kolaylıkla ayırt edilebilir. Şöyle ki, gezegenlerin ışıkları yıldızlar gibi kırpışmaz. Işıkları atmosferden doğrudan doğruya gelir. Sistemimizdeki gezegenlerin yoğunlukları, büyüklüklerine göre değişmektedir. Buna göre güneş sisteminde en az yoğun gezegen
Samanyolu, Güneş Sistemi’ni de içinde barındıran galaksinin adı. Şehir ışıklarından uzakta Ay’ın olmadığı açık bir gecede, gökyüzünü bir baştan öbür başa kuşatan puslu, parlak bir şeriti sık sık görebiliriz. Eski insanlar bunu sütyolu "Milkway" olarak isimlendirmişlerdir. Bugün, bu puslu şeritin Güneşin de içinde bulunduğu birkaç yüz milyon yıldızı içeren, disk şeklinde bir görünüm olduğunu biliyoruz.
Jupiter’dir. Gerçekten de bu gezegen aslında dev bir kızgın gaz küresinden başka bir şey değildir. Gezegenlerin iki türlü hareketi vardır. Bu gök cisimleri hem kendi etrafında hem de elips biçimindeki bir yörüngede, Güneş’in etrafında dönerler. Bilindiği gibi gezegenler yıldızlar gibi ışık kaynağı değildir. Onlar ancak Güneş’ten aldıkları ışığı yansıtırlar.
Güneş sistemi adı verilen dokuz gezegen, Güneş’ten uzaklıkları sırasıyla şunlardır: Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün, Plüton. Bunlardan Güneş’e en yakın üç gezegen olan Merkür, Venüs ve Dünya’ya İç Gezegenler ; Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün ve Plüton’a Dış Gezegenler adı verilir. Bir de Mars ve Jupiter arasında Asteroid adı verilen minik gezegenler bulunmaktadır. Öte yandan Merkür, Venüs ve Plüton hariç bütün gezegenlerin bir veya birkaç uydusu bulunmaktadır.
Gezegenlerin meydana gelişleri hakkında eskiden beri birçok teori ileri sürülmüştür. 1944 yılına kadar gezegenlerin Güneş’ten koptuğu fikri hakimdi. Bu tarihten sonra özellikle Alman Astronomu Kepler, gezegenlerin meydana gelişleri hakkında yeni bir teori ortaya atmıştır. Buna göre sistemi meydana getiren nebula (gaz ve toz bulutları) çekim kuvvetlerinin tesiriyle parçalanması neticesinde yer yer yoğunlaşmalar meydana gelmiş ve gezegenlerin ilk şekli yoğunlaşan bu ilkel maddelerden meydana gelmiştir. Hatta bu teoriye göre Ay Dünya’dan kopmamış ayrı bir gaz kütlesinin yoğunlaşması neticesinde meydana gelmiştir.
Zamanımızda gezegenler üzerinde yapılan araştırmalar oldukça ilerlemiştir. Başta Merih ve Venüs olmak üzere birçok gezegene gönderilen sondaj uyduları (Mariner ve Venera vb) bu gezegenler hakkında çok değerli bilgiler elde etmiştir. Hatta bu gezegenlerin renkli fotoğraflarını arzımıza göndermişlerdir. Yakın bir zamanda insanoğlu Venüs ve Mars’a ulaşmayı ve buralarda üsler kurmayı planlamaktadır.
Merkür
MERKÜR (Mercury)
Güneşe uzaklığı: 46 58 69 Mio km
Yörüngesel dışmerkezlilik: 0.206
Yörüngesel eğiklik: 7 0
Eksensel eğiklik: 2 0
Çap: 4870 km
Kurtulma hızı: 4.2 km/sn
Kütle: 0.055 (Yer = 1)
Hacim: 0.056 (Yer = 1)
Yoğunluk: 5.44 (su =1)
En yüksek kadir: 1.9
Dolanım süresi: 88 gün
Eksensel dönme: 58.6 gün
Kavuşum dönemi: 116 gün
Uyduları: Yok
Gözlem koşulları:
Güneşe en yakın gezegendir. Çıplak gözle görülebilmesi ancak güneş ufkun hemen altında
Venüs
Venüs gezegeninin takip ettiği yol Merkür gezegeni ve Dünya arasında yer alır. Diğer gezegenler gibi Venüs de yansıyan güneş ışıklarıyla parlar. Dünyadan görüldüğü kadarıyla Venüs diğer bütün gezegen ve yıldızlardan daha parlak ışıl ışıldır. Bu hem Dünyâya yakın olmasından, hem de yüksek yansıma güçlü bulutlarla kaplı olmasından ileri gelir.
Dünya
Dünya, Güneş Sisteminde bir gezegen. Çapı 12.756km, kütlesi 5,97×1024 kg’dir. Güneş’e uzaklığı 149.597.890 km’dir. Güneş’in etrafında 365,25, kendi etrafında ise 1 günde döner. Ortalama yüzey sıcaklığı 15 derecedir.
Mars
Mars ya da Merih, Güneş Sistemi’ndeki, Güneş’ten itibaren dördüncü gezegendir. Bu gezegen Roma mitolojisindeki savaş ilahı Mars’a ithafen bu adla adlandırılmıştır. Literatürde kullanılan diğer adlarından biri, yüzeyinde yaygın demiroksitten dolayı kızılımsı bir görünüme sahip olduğu için Kızıl Gezegen’dir.
Jüpiter
Jüpiter (Müşteri) Güneş sisteminin en büyük gezegeni. Güneşten uzaklığa göre beşinci sırada. Türçesi Erendizdir. Adını Roma tanrılarının en büyüğü Jüpiter’den alır. Büyük ölçüde hidrojen ve helyumdan oluşmakta ve gaz devleri sınıfına girmektedir.
Satürn
Satürn Güneş sisteminin güneşten uzaklık sırasına göre 6. gezegenidir. Türkçesi Sekendizdir. Büyüklük açısından Jüpiter’den sonra ikinci sırada gelir. Adını Roma tarım tanrısı Saturnus’tan alır. Arapça kökenli Zühal adı Türkçe’de giderek daha az kullanılmaktadır. Sekendiz olarak da bilinir. Çıplak gözle izlenebilen 5 gezegenden biri (diğerleri, Merkür, Venüs, Mars, ve Jüpiter) olarak eski çağlardan beri insanoğlunun dikkatini çekmiştir.
Uranüs
Güneş sistemini meydana getiren gezegenlerden biri. Güneş sisteminin üçüncü büyük gezegenidir. Güneş merkez alınarak yapılan sıralamada Satürn’le Neptün arasında, yedinci gezegen olarak yer alır.
Neptün
Neptün Güneş sisteminin Güneş’ten uzaklık sırasına göre 8. gezegenidir. Kütle açısından Jüpiter ve Satürn’den sonra üçüncü, çap açısından bu iki gezegen ve Uranüs’ün ardından dördüncü sırada gelir. Adını Roma deniz tanrısı Neptunus’tan alır. 1846 yılında Urbain Le Verrier ve Johann Gottfried Galle tarafından bulunmuştur. Gaz devleri sınıfına girmektedir.
Plüton
gezegenler neden ışık kaynağı değildir , dünya ışık kaynağımıdır, ışık kaynağı olan gezegenler