Akabe antlaşması nerede ve ne zaman olmuştur?
Kayıtsız Üye
Akabe antlaşması nerede ve ne zaman olmuştur?
Cevap: Akabe antlaşması nerede ve ne zaman olmuştur?
Muhasibi
Peygamber (s.a.s.) Efendimiz Hac mevsimlerinde, Mekke yakınlarında kurulan panayırlara gelen, Kâbe’yi ve putlarını ziyâret eden kabîleler arasında dolaşıyor, onlara Kur’ân okuyor, onları İslâm’a dâvet ediyordu. Bir gün Mekke’nin kuzeyinde, Mekke ile Mina arasında "Akabe" denilen bir tepede altı kişilik bir topluluğa rastladı. Bunlar, Medine’den "Hazrec" kabîlesinden idiler.(104) Rasûlullah (s.a.s.) onlarla konuştu. Kur’an-ı Kerîm okudu, İslâm Dini’ni anlattı ve onları Müslümanlığa dâvet etti.
Medine’deki "Evs" ve Hazrec" adlı Arap kabîleleri ile "ehl-i kitâb" olan Yahûdiler arasında eskiden beri geçimsizlik vardı. Ne zaman aralarında bir tartışma veya kavga çıksa, putperest olan Evs ve Hazreçlilere Yahûdîler:
Yakında bir Peygamber gelecek, biz O’na uyar, kuvvetleniriz, öcümüzü sizden o zaman alırız.. derlerdi. Medine’liler yakında bir Peygamber geleceğini yaşlı kimselerden de sık sık duyuyorlardı. Hz. Peygamber (s.a.s.), onları yeni dine dâvet edince birbirlerine bakıştılar. "Yahûdilerin bekleyip durdukları, yaşlıların haber verdikleri Peygamber işte budur, biz Yahûdîlerin önüne geçelim…" diyerek, kelime-i şehâdet getirip, hemen Müslüman oldular.(105)
Mekke Devri’nin 10’uncu yılının Zilhicce ayında (Nisan 620 M.) gerçekleşen bu olaya "Birinci Akabe Görüşmesi", burada İslâm’ı kabûl eden altı kişiye de "İlk Medineli Müslümanlar" denir.(106)
Hz. Peygamber (s.a.s.) ile Medine’liler arasında, hac mevsimlerinde "Akabe" tepesinde yapılan görüşmeler, Mekke Devri’nin 10-11 ve 12’inci yıllarında olmak üzere üç defa oldu 11 ve 12’inci yıllardaki görüşmelerde "Bîat" da yapıldı. Bu sebeple, Akabe görüşmelerinin sayısı üç; Akabe Bîatları’nın sayısı iki’dir.
b) Birinci Akabe Bîatı (Zilhicce 621 M.)
Akabe Tepesinde Hz. Peygamber (s.a.s.)’le görüşüp Müslüman olan bu 6 kişi, hac mevsimi sonunda Medine’ye döndüler. Gördüklerini, yakınlarına ve dostlarına anlatarak, Medine’de Müslümanlığı yaymağa başladılar.
Bir sene sonra, hac mevsiminde Hz. Peygamber (s.a.s.) ile görüşmek üzere Medine’den Mekke’ye 10’u Hazrec, 2’si Evs kabîlesinden olmak üzere 12 Müslüman geldi. Bunlardan 5’i, bir yıl önceki ilk Akabe görüşmesinde bulunanlardandı. Başkanları yine, birinci görüşmede olduğu gibi "Zürâre oğlu Es’ad"tı. Mekke Devri’nin 11’inci yılı Zilhicce ayında Rasûlullah (s.a.s.) ile buluştular. Bu ikinci buluşmada Medine’li 12 Müslüman(107) "Allah’a şirk koşmayacaklarına, hırsızlık ve zinâ yapmayacaklarına, (kız) çocuklarını öldürmeyeceklerine, kimseye iftirâ etmeyeceklerine, Allah ve Peygamberine itâatten ayrılmayacaklarına" dâir Rasûlullah (s.a.s.)’e taahhütte bulundular; Hz. Peygamber (s.a.s.)’in elini tutarak bîat ettiler.(108)
Medine’li Müslümanlar, bu görüşme ve bîattan sonra, Müslümanlığın yayılmasına gayret etmek üzere, memleketlerine döndüler. Rasûlullah (s.a.s.)’in Medine’de Müslümanlığı ve Kur’ân-ı Kerîm’i öğretmek üzere öğretmen olarak görevlendirdiği "Umeyr oğlu Mus’ab"ı da berâberlerinde götürdüler.(109)
Mus’ab, Akabe’de bîat edenlerin reisi Hazrec kabîlesinden Es’ad b. Zürâre’nin evinde misâfir olmuştu. Evs ve Hazrec kabîlesi’nden Müslümanlığı kabûl edenlerin evlerine birer birer giderek, onlara Kur’ân-ı Kerîm ve din bilgileri öğretiyor, güzel ahlâkı, nezâketi ve kibarlığı ile herkesi İslâm’a bağlıyordu.
Es’ad b. Zürâre ve Mus’ab b. Umeyr’in gayretleriyle Medine’de Müslümanların sayısı hızla artıyordu. Yalnız Evs kabîlesi reislerinden Sa’d b. Muâz ile Üseyd b. Hudayr Müslümanlığı henüz kabûl etmemişlerdi. Bir gün Esâd ile Mus’ab çevrelerine toplananlara Müslümanlığı anlatırken Üseyd yanlarına geldi, maksadı onlara mâni olmaktı.
– Siz ne yapmak istiyorsunuz? Halkı atalarının yolundan saptırıyorsunuz… diye söylendi. Mus’ab O’na çok nâzik davrandı. Kurân-ı Kerîm okudu. Kısaca Müslümanlığı anlattı. Üseyd, Kur’ân-ı Kerîm ‘in tesirinde kaldı, "Bu ne güzel şey…" diyerek Müslüman oldu ve şöyle dedi:
– Ben gidip Sa’d b. Muâz’ı göndereyim. Eğer o da Müslümanlığı kabûl ederse, bu memlekette Müslüman olmayan hiç kimse kalmaz.
Sa’d, Medine’de Müslümanlığın yayılmasından memnûn değildi. Es’ad ve Mus’ab’ın yanlarına öfke ile gitti.
Ey Es’ad, seninle aramızda akrabalık bağları olmasaydı, kabilemiz arasına bu ayrılık tohumlarını sokmana katlanmazdım… diyerek çıkıştı. Mus’ab ona da son derece yumuşak ve kibar davrandı. Kısaca Müslümanlığı anlattı. Kur’ân-ı Kerîm okudu. Neticede Sa’d b. Muâz da Müslüman olarak oradan ayrıldı. Bu iki reisin tesiriyle Evs ve Hazrec kabîleleri içinde hemen hemen Müslüman olmayan kimse kalmadı.(110)
Mus’ab, Medine’deki bu memnûniyet verici gelişmeleri Hz. Peygamber (s.a.s.)’e bildirdi. Rasûlullah (s.a.s.) ve Müslümanlar bu duruma çok sevindiler. Bundan dolayı bu seneye "Senetü’l İbtihâc" (Sevinç yılı) denildi.(111)
Cevap: Akabe antlaşması nerede ve ne zaman olmuştur?
Kayıtsız Üye
çok güzel hazırlamışsınız çok işime yaradı çok teşekürler
Cevap: Akabe antlaşması nerede ve ne zaman olmuştur?
Kayıtsız Üye
Cok güzel ögretmenimiz ne dediyse burada var ödevim vardi isime yaradi mükemmeldi.
Akabe antlaşması, medinelilerle görüşme ve akabe anlaşmaları, akabe antlasmasi