Bidat ve bidatçiler hakkında ehl-i sünnet alimlerin ikazları !
morueqq
BİDAT VE BİDATÇİLER HAKKINDA EHL-İ SÜNNET ALİMLERİN İKAZLARI !
Muâz b. Cebel:
" Ey insanlar! İlim kaldırılmadan önce, ilim öğrenmeye bakınız. Şunu biliniz ki ilmin kaldırılması, ilim ehlinin gitmesidir.Bid’atlerden, bid’at çıkarmak-tan ve aşırıya gitmekten sakınınız, siz eski halinize uymaya bakınız."
[İbn-i Vaddâh; "el-Bideu ven-Nehyu Anhâ
Huzeyfe b. Yemân:
"Rasûlullah-sallAllahu aleyhi ve sellem-‘in ashâbının ibâ-det diye yapmadığı hiçbir ibâdeti siz de yapmayın. Çünkü önce gelen, sonra gelene söyleyecek söz bırakmamıştır. Ey âlimler topluluğu! Allah’tan korkun. Sizden öncekilerin izlediği yolu tutun."
[İbn-i Batta, "el-İbâne" adlı eserinde rivâyet etmiştir]
Abdullah b. Mes’ud:
"Sizden kim başkasının izinden gidecekse, ölenlerin sünnetine uysun. Onlar bu ümmetin en hayırlısı, kalpleri en iyi, ilimleri en derin ve kendilerini en az külfete sokan Muhammed-sallAllahu aleyhi ve sellem-‘in ashâbıdır. Onlar, Allah Teâlâ’nın Peygamberine arkadaşlık yapmaları ve dînini taşımaları için seçtiği bir topluluktur. Siz de ahlâkınızı onların ahlâkına ve yolunuzu da onların yoluna benzetin. Çünkü onlar dosdoğru yol üzereydiler."
[Beğavî, "Şerhus,Sunne" adlı eserinde rivâyet etmiştir]
Yine şöyle der:
"(Sünnete) uyun,bid’at çıkarmayın. Sizin başka bir şeye ihtiyacınız yoktur (dîniniz tamamlanmıştır). Siz eski yola uymaya bakınız."
[Dârimî, süneninde rivâyet etmiştir.]
Abdullah b. Ömer:
"İnsanlar öncekilerin izlerine uydukları sürece doğru yol üzere kalmaya devam edeceklerdir."
[El-Lâlekâî; "Ehl-i Sünnet vel-Cemaat İtikâdının Esasları Şerhi"nde rivâyet etmiştir.]
"İnsanlar onu güzel görseler dahi, her bid’at dalâlettir."
[El-Lâlekâî; "Ehl-i Sünnet vel-Cemaat İtikâdının Esasları Şerhi"nde rivâyet etmiştir.]
Büyük sahâbî Ebud-Derdâ:
"Sen öncekilerin izini izlediğin sürece asla sapıtmazsın."
[İbn-i Batta, "el-İbâne" adlı eserinde rivâyet etmiştir]
Mü’minlerin emîri Ali b. Ebî Tâlib:
"Eğer dîn görüşe göre olsaydı, mestlerin alt tarafının meshedilmesi, üst tarafının meshedilmesin-den daha uygun olurdu.Ancak ben Rasûlullah-sallAllahu aleyhi ve sellem-‘i mestlerin üstünü meshederken gördüm."
[İbn-i Ebî Şeybe, "el-Musannef" adlı eserinde rivâyet etmiştir.]
Abdullah b. Amr b. el-Âs:
"Hiçbir bid’at çıkarılmasın ki o devam etmiş olmasın. Hiçbir sünnet ortadan kaldırılmasın ki onun ortadan kayboluşu devam etmiş olmasın."
[İbn-i Batta, "el-İbâne" adlı eserinde rivâyet etmiştir.]
Âbis b. Rabîa:
Ben, Ömer b. Hattâb’ı Hacer-i Esved’i öperken ve bu arada şunları söylerken gördüm:
"Ben, senin ne fayda, ne de zarar verebilen bir taş olduğunu çok iyi biliyorum. Eğer Rasûlullah-sallAllahu aleyhi ve sellem-‘i seni öperken görmüş olmasaydım, ben de seni öpmezdim."
[Buharî ve Müslim]
Adâletli halife Ömer b. Abdulaziz:
"O kavmin durduğu yerde sen de dur. Çünkü onlar bilerek durmuşlardır.Derin bir görüş ile uzak kalmışlardır. O durdukları noktayı açığa çıkarmakta onlar daha güçlü idiler. Eğer bu işte bir fazîlet olsaydı, onu yapmaya da daha layık idiler. Şâyet sizler ‘onlardan sonra meydana geldi’ diyecek olursanız, şüphesiz onların yoluna aykırı hareket eden ve sünnetinden yüz çevirenden başkası bu yeni şeyi ortaya çıkarmış değildir. Onlar şifâ için yeterli olacak kadarını söylediler, yetecek kadar söz söylediler. Onlardan öteye giden aşırıya gitmiş, onlardan geri kalan hata yapmış olur. Birtakım kimseler onlardan geriye kaldığından dolayı onlar uzak düştüler, kimisi de onları geride bıraktığından dolayı aşırıya gittiler. Onlar ise bu ikisi arasında hiç şüphesiz dosdoğru bir yol üzerinde idiler."
[İbn-i Kudâme; "Lum’atul-İ’tikâd el-Hâdî İlâ Sebîlir-Raşâd
İmam Evzaî:
"İnsanlar seni reddetseler bile sen selef’in izinden gitmeye bak. Sözleriyle sana süslü gösterseler bile insanların görüşlerinden uzak dur. Çünkü böyle yapacak olursan, sen dosdoğru yol üzere olduğun halde mesele senin için açıklık kazanır."
[el-Hatîb; "Şerafu Ashâbil-Hadîs" adlı eserinde rivâyet etmiştir.]
Eyyûb Sıhtiyanî:
"Bid’at sahibinin gayreti ne kadar artarsa, Allah’tan da o kadar uzaklaşır."
[İbn-i Vaddâh; "el-Bideu ven-Nehyu Anhâ
Hassân b. Atiyye:
"Bir topluluk dînleri hakkında bir bid’at çıkardılar mı, mutlaka onun benzeri olan bir sünnet onların arasından çekilip alınır."
[El-Lâlekâî; "Ehl-i Sünnet vel-Cemaat İtikâdının Esasları Şerhi"nde rivâyet etmiştir]
Muhammed b.Sîrîn:
"Şöyle diyorlardı:Kişi öncekilerin izi üzere yürümeye devam ettikçe,doğru yol üzerinde devam ediyor demektir."
[El-Lâlekâî; "Ehl-i Sünnet vel-Cemaat İtikâdının Esasları Şerhi"nde rivâyet etmiştir]
Süfyan-ı Sevrî:
"Bid’at çıkarmak, İblis’e günah işlemekten daha sevimlidir. Çünkü kişi günahtan tevbe eder, bid’atten ise tevbe edilmez."
[Beğavî, "Şerhus,Sünne" adlı eserinde rivâyet etmiştir.]
Abdullah b. Mubârek:
"Dayandığın şey, eser (öncekilerin izlediği yol) olsun. Sen, görüşlerden hadisi açıklayacak kadarını al."
[Beyhakî; "Sunenul-Kubrâ"da rivâyet etmiştir.]
İmam Şafîi:
"Sünnete aykırı olarak hakkında konuştuğum ne kadar mesele varsa, ben ondan hayatımda da, ölümümden sonra da dönüyorum, vazgeçiyorum."
[El-Hatîb; "el-Fakîh vel-Mütefakkih" adlı eserinde rivâyet etmiştir]
Rabî’ b. Süleyman:
"Şafiî bir gün bir hadis rivâyet etti.
Bir adam ona: Ey Abdullah’ın babası sen de bu hadisi delil olarak alıyor musun? deyince, Şâfiî ona şöyle dedi:
"Ben Rasûlullah-sallAllahu aleyhi ve sellem-‘den sahih bir hadis rivâyet edip de onu delil olarak kabul etmezsem şâhit olunuz ki aklımı başımdan yitirmişim demektir."
[İbn-i Batta, "el-İbâne" adlı eserinde rivâyet etmiştir]
Nuh el-Câmî:
"Ebu Hanife’ye-Allah ona rahmet etsin- şöyle dedim: İnsanların ârâz ve cisimler hakkında söylediklerine ne dersin? O şöyle dedi:"Bunlar felsefecilerin görüş-leridir.Sen esere ve selefin izlediği yola uymaya bak. Sonradan çıkarılmış, her şeyden sakın.Çünkü o bir bid’attir."
[El-Hatîb; "el-Fakîh vel-Mütefakkih" adlı eserinde rivâyet etmiştir.]
İmam Mâlik b.Enes:
"Sünnet Nuh’un gemisidir. Ona binen kurtulur, ondan geri kalan suda boğulur."
[Suyûtî; "Miftâhul-Cenne Fil-İ’tisâm Bis-Sünne
Yine şöyle der:
"Şâyet kelâm bir ilim olsaydı, sahâbe ve tâbiîn, ahkâm hakkında konuştukları gibi, kelâm hakkında da konuşurlardı.Ancak o bir bâtıla delâlet eden bir bâtıldır."
[Beğavî, "Şerhus,Sünne" adlı eserinde rivâyet etmiştir.]
İbn-i Mâcişûn:
"Ben Mâlik’i şöyle derken işittim:
‘Her kim İslam’da güzel görüp bir bid’at çıkarır-sa, Muhammed-sallAllahu aleyhi ve sellem-‘in risâleti edâ etmede ihânet ettiğini iddiâ etmiş olur. Çünkü Allah Teâlâ: ‘Bugün sizin için dîninizi tamamladım’ diye buyurmaktadır. Bu sebeple o gün dîn olmayan hiçbir şey bugün de dîn olamaz."
[İmam Şâtıbî; "el-İ’tisâm
Ehl-i sünnet imamı İmam Ahmed b. Hanbel :
"Bize göre sünnetin esasları, Rasûlullah-sallAllahu aleyhi ve sellem-‘in ashâbının izlediği yola sımsıkı sarılmak, onları örnek almak ve bid’atleri terketmektir. Çünkü her bid’at bir sapıklıktır."
[El-Lâlekâî; "Ehl-i Sünnet vel-Cemaat İtikâdının Esasları Şerhi"nde rivâyet etmiştir.]
Hasan-ı Basrî:
"Bir kimse eğer ilk selef’e yetişmiş olup da, sonra bugün diriltilmiş olsaydı,İslam’dan bildiği hiçbir şey göremezdi. -Bu arada elini yanağına koyduktan sonra sözlerine şöyle devam etti:
Ancak şu namaz müstesnâ -Sonra şunları söyledi- :
Allah’a yemîn ederim, ancak şu tanınmadık hal içerisinde yaşayıp da o selef-i sâlih’e de yetişmemiş olan kimse bir bid’atçinin bid’atine dünyalık isteyen bir kimsenin dünyasına dâvet ettiğini görmekle birlikte, Allah bu işten o kişiyi koruyup da kalbinin o selef-i sâlih’e arzu duymasını sağlar, böylece o kimse onların yolunu sorup,izini takib etmeye, yolunu izlemeye koyulursa, hiç şüphe yok ki bunların (bid’at ve dünyalığın) yerine ona pek büyük bir ecir verilecektir. Allah’ın izniyle siz de böyle olun."
[İbn-i Vaddâh; "el-Bideu ven-Nehyu Anhâ
İlmiyle âmil Fudayl b. İyâd’ın:
"Hidâyet yollarına uy.O yolu izleyenlerinin az oluşu sana zarar veremez. Dalâlet yollarından ise sakın. Helâk olanların çokluğuna da aldanma."
[İmam Şâtıbî; "el-İ’tisâm
Abdullah b. Ömer :
Kendisine bir mesele hakkında soru sorup da baban bu işi yasaklamıştı, diyen kimseye şöyle söylemişti:
"Rasûlullah-sallAllahu aleyhi ve sellem-‘in emrine uyulması mı daha uygundur? Yoksa babamın emrine mi?"
[İbn-i Kayyim; "Zâdul-Meâd"]
Abdullah b. Ömer:
Adamın birisi aksırıp, "elhamdulillah ves-salâtu ves-selâmu alâ rasûlillah" dediğini duyunca, İbn-i Ömer ona şöyle demişti:
Rasûlullah-sallAllahu aleyhi ve sellem- bize böyle öğretmedi. Aksine : Sizden biriniz aksırdığında elhamdulillah desin, diye buyurdu. Rasûlullah’a salât ve selâm getirsin, demedi."
[Tirmizî süneninde hasen bir senedle rivâyet etmiştir.]
İbn-i Abbas :
Ebu Bekir ve Ömer’in sözleri ile sünnete karşı çıkana şöyle demiştir:
"Bu gidişle fazla geçmeden gökten üzerinize taş yağacaktır.Ben sizlere Rasûlullah-sAllahu aleyhi ve sellem- buyurdu diyorum, siz bana Ebu Bekir ve Ömer şöyle şöyle dedi, diyorsunuz."
[Abdurrezzâk; "el-Musannef" adlı eserinde sahih bir senedle rivâyet etmiştir]
sünneti nitelendirdiği bu sözleri ne kadar doğrudur:
"Sünnet ehlinden bir kimseye bakmak, sünnete dâvet eder ve bid’ati yasaklar."
[El-Lâlekâî; "Ehl-i Sünnet vel-Cemaat İtikâdının Esasları Şerhi"nde rivâyet etmiştir.]
Süfyan-ı Sevrî:
"Doğuda bir adamın sünnete bağlı olduğuna dâir sana bir haber ulaşırsa, sen de ona selâm gönder. Çünkü sünnet ehli (sünnete bağlı)kimseler azalmıştır."
[El-Lâlekâî; "Ehl-i Sünnet vel-Cemaat İtikâdının Esasları Şerhi"nde rivâyet etmiştir.]
Eyyûb Sıhtiyanî:
"Bana sünnet ehlinden birisinin öldüğü haber verildiğinde sanki organlarımdan birisini kaybetmiş gibi oluyorum."
[El-Lâlekâî; "Ehl-i Sünnet vel-Cemaat İtikâdının Esasları Şerhi"nde rivâyet etmiştir.]
Câfer b. Muhammed:
"Ben Kuteybe’yi-Allah ona rahmet etsin- şöyle derken işittim:
‘Bir adamın Yahya b. Saîd, Abdurrahman b. Mehdî, Ahmed b. Hanbel, İshak b. Râhaveyh -ve daha başka kimseleri de zikrederek- gibi hadis ehli olan kimseleri sevdiğini görürsen, şüphesiz ki o kişi sünnete uyan bir kimsedir. Bunlara muhalefet eden kimse de bil ki o bid’atçi birisidir."
[El-Lâlekâî; "Ehl-i Sünnet vel-Cemaat İtikâdının Esasları Şerhi"nde rivâyet etmiştir]
İbrahim Nehaî:
"Eğer Muhammed-sallAllahu aleyhi ve sellem-‘in ashâbı bir tırnağın üzerini meshetmiş olsalardı, ben de onlara uymanın fazîletini elde etmek için onu yıkamazdım"
[Ebû Dâvûd, süneninde rivâyet etmiştir]
Abdullah b. Mubârek:
"Ey kardeşim, şunu bil ki bugün ölmek; sünnet üzere Allah’ın huzuruna çıkacak her müslüman için bir lutuf ve ikramdır. Elbette biz Allah’a âitiz ve O’na döneceğiz. Yalnızlığımızdan, kardeşlerin gidip bizi bırakmasından, yardımcıların azlığından, bid’atlerin ortaya çıkmasından ötürü Allah’a şikayet ederiz. İlim adamlarının,sünnet ehlinin gitmesi, bid’atlerin ortaya çıkması gibi, bu ümmetin başına gelen büyük musibetlerden dolayı da şikâyetimiz Allah’adır."
[İbn-i Vaddâh; "el-Bideu ven-Nehyu Anhâ
Fudayl b. İyâd:
"Şüphesiz Allah’ın kendileri vasıtası ile ülkelere hayat verdiği kulları vardır ki onlar sünnet ashâbı kimselerdir."
[El-Lâlekâî; "Ehl-i Sünnet vel-Cemaat İtikâdının Esasları Şerhi"nde rivâyet etmiştir.]
İmam Şafiî :
Ehl-i sünneti nitelendirdiği şu sözleri ne kadar doğrudur:
"Ben, hadis ashâbından bir adamı gördüğüm zaman sanki Rasûlullah-sallAllahu aleyhi ve sellem-‘in ashâbın-dan birisini görmüş gibi oluyorum."
[el-Hatîb; "Şerafu Ashâbil-Hadîs" adlı eserinde rivâyet etmiştir]
İmam Mâlik :
Sözünü ettiğimiz bütün imamların sözlerini özetleyen büyük bir kâideyi şu sözleriyle ortaya koymaktadır:
"Bu ümmetin başı ne ile düzelmişse, sonu da ancak onunla düzelir. O gün dîn olmayan hiçbir şey bugün de dîn olamaz."
[Kadı İyâd;" eş-Şifâ". Cilt: 2, sayfa: 88]
Bunlar Ehl-i Sünnet vel-Cemaat olan selef-i sâlih’in önderlerinden bazılarının söyledikleri sözlerdir. Onlar insanlara en iyi nasihat eden, insanlar arasında ümmetinin iyiliğini en çok isteyen, onların ne ile düzeleceklerini ve ne ile hidâyet bulacaklarını en iyi bilenlerdi.
Onlar, Allah Teâlâ’nın kitabı ve Rasûlünün sünnetine sımsıkı sarılmayı tavsiye etmekte, sonradan ortaya çıkmış işlerden ve bid’atlerden sakındırmakta, Peygamber-sallAllahu aleyhi ve sellem-‘in onlara haber verdiği şekilde kurtuluş yolununun Peygamber-sallAllahu aleyhi ve sellem-‘in sünnetine ve onun yoluna sımsıkı sarılmak olduğunu bildirmektedirler
Cevap: Bidat ve bidatçiler hakkında ehl-i sünnet alimlerin ikazları !
morueqq