HAŞR SURESİ Hakkında Bilgi
@mir
HAŞR SURESİ
Sure Hakkında Bilgi
Sure adını, 2. ayetteki "haşr" kelimesinden almıştır. Surenin başlangıç kısmında Beni Nadir Yahudilerinin sürgün edilişinden bahsedilmekte ve sürgün anlamında "haşr" kelimesi kullanılmaktadır. Bu kelimeye istinaden sureye Haşr suresi adı verilmiştir. "Benî Nadîr suresi" diye de anılmıştır. "Tesbih" ifadesiyle başladığı için "Müsebbihât" diye bilinen surelerin ikincisidir. 24 ayetten oluşan sure, Medine’de inmiştir. Mushaftaki sıralamada 59., iniş sırasına göre 95. suredir.
Surenin temel konuları
Yahudilerin sürgün edilmeleri,
Ganimetin taksimi,
Ensarın bazı özellikleri,
Sonraki müslümanların önceki Müslümanlar hakkındaki sözleri,
Kafirlerin aralarındaki dağınıklık ve kalplerindeki korku,
Allah’ın bazı sıfatları.
Surenin temel mesajları
Allah Yahudilere, işledikleri kötülükler nedeniyle sürgün cezası vermiştir. Yani onların cezalandırılmaları bu şekildedir.
Ganimetler Allah, peygamber, yakınlar, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar içindir.
Mal ve maddi servet, sadece belirli kişi, aile veya sınıflar arasında dolaşmamalı, tüm insanlar arasında adaletle paylaştırılmalıdır. Adaletli dağıtım sağlanmalıdır.
Müslüman, başkalarının daha varlıklı olmasından dolayı üzülmemeli, haset etmemelidir. Başka Müslümanların zenginliği, onu sevindirmelidir.
Müslümanların en hayırlıları, ilk nesli oluşturan ve sahabe denilen Muhacir ve Ensardır. Dini konularda, ilk olanların sonradan gelenlere göre öncelik ve faziletleri vardır. Bu faziletin sebebi, en ağır çileleri çekmeleri, bizzat Peygambere arkadaş ve yoldaş olmaları, Peygambere yardım etmeleri ve sahip çıkmaları, kendilerini Allah ve elçisi yolunda feda etmeleridir. Ayrıca onlar, vahye doğrudan muhatap olan, vahyî bilgiye sahip ve onun aktarıcısı bir nesildir. Bu ve benzeri nedenlerle, sahabiler en hayırlı nesildir. Sonradan gelen bizlerin, onlar hakkında iyi şeyler düşünmek, onları aşağılamamak ve insafsızca eleştirmemek gibi görevleri vardır. Onları daima rahmet ve minnetle anmak, haklarında olumlu düşünmek, hayırla yad etmek sonraki müslümanların görevidir.
Kafirler birlik içinde bir görüntü arz etseler de aslında aralarında ciddi ihtilaf noktaları vardır.
Birbirlerine yalan söylerler ve birbirlerine güvenmezler. Kurdukları birliktelikler, oluşturdukları kurumlar, yaptıkları antlaşmalar ve oluşumlar, dışarıdan güzel görünse de bir gün dağılmaya mahkumdur.
Kafirlerin gerçekte Müslümanların karşısına çıkma cesaretleri yoktur. Allah’tan daha çok Müslümanlardan korkarlar. Bu nedenle, Müslümanlara karşı daima çifte standart uygularlar, siyasi ve politik manevra ve hilelerle galip gelmeye çalışırlar.
Müminler Allah’tan korkmalı ve yarına ne hazırladığına bakmalıdır. Çünkü Allah, yapılanlardan haberdardır.
Allah’tan başka ilah yoktur. O, görülmeyeni ve görüleni bilendir. O, esirgeyendir, bağışlayandır. O, mülkün sahibidir, eksiklikten münezzehtir, selamet verendir, emniyete kavuşturandır, gözetip koruyandır, üstündür, istediğini zorla yaptıran, büyüklükte eşi olmayandır. Allah, müşriklerin ortak koştukları şeylerden münezzehtir. O, yaratan, var eden, şekil veren Allah’tır. En güzel isimler onundur. Göklerde ve yerde olanlar onun şânını yüceltmektedirler. O, galiptir, hikmet sahibidir.
Hasenat Programından alınmıştır.
Cevap: HAŞR SURESİ Hakkında Bilgi
Kayıtsız Üye
Allah razı olsun verdiğiniz bilgiler için faydalandım
Kısaca HAŞR SURESİ Hakkında Bilgiler
mum
Haşr süresi hakkında genel bilgiler
HAŞR SURESİ
Surenin İsmi:
Bu sure ismini "Ehl-i Kitaptan inkâr edenleri ilk sürgün için yurtlarından çıkaran O’dur." mealindeki ikinci ayette geçen "haşr: sürgün" kelimesinden almıştır. İlk haşr, Yahudilerin Rasulullah (s.a.) zamanında toplanıp Medine’den Şam taraflarına doğru sürgün edildikleri ilk toplamadır. İkinci haşr ise Hz. Ömer zamanında Hayber’den çıkartılıp Şam’a doğru sürülmeleridir.
Bu sureye, Beni Nadir gazvesinden sonra bu Yahudi kabilesinin sürülme hadisesinden bahsettiği için Beni Nadir suresi de denilmiştir. Beni Nadir Rasulullah (s.a.) ile yaptığı ahdi bozan Yahudi kabilesidir. Bu sebeple Rasulullah (s.a.) onları Medine’den çıkarmıştır. [1]
Surenin Muhtevası (içeriği/konusu):
Diğer Medenî sureler gibi Haşr suresinde de Beni Nadir Yahudilerinin Medine’den çıkarılmaları gibi teşri’î (amelî) hükümlere ağırlık verilmiştir. Fey ve ganimet hükümlerinden bahsedilmiş, takva emredilmiştir. Ayrıca
bu surede münafıkların Yahudilerle ilişkisi tahlil edilmiş, Kur’an-ı Ke-rim’in azameti beyan edilmiş, Allah’ın esmâ-i hüsnasından bazıları zikredilmiştir.
Bu surede Cenab-ı Hak kendisini her türlü noksanlıklardan ve insan, hayvan, bitki, canlı ve cansız kâinattaki bütün eşyadan tenzih ederek ve bu varlıkların kendi vahdaniyet ve kudretine şahitlik etmelerine ve azametini dile getirmelerine işaret ederek söze başlamıştır.
Sonra Allah ve peygamber düşmanlarına karşı kazanılan zaferi ifade etmiş, Beni Nadir Yahudilerinin Medine’den çıkarılmalarından, kalelerinin yıkılmasından bahsetmiştir.
Düşmandan, savaşmadan müslümanlara geçen arazi, evler ve mallar demek olan "fey"in hükmünden, onun nereye sarfedileceğinden, müslü-manlar arasındaki muhtelif sınıflara nasıl tevzi edileceğinden ve bu tevziin hikmetinden bahsetmiştir.
Fey ayetlerinden bahsederken Allah Tealâ, muhacirlerin takındığı tavrı methetmiş, ensarın faziletlerini övmüş, onlardan sonra gelenleri de önce geçenleri sena etmeleri ve onlar için mağfiret dilemeleri için teşvik etmiştir.
Ve bu meziyetler, münafıkların Yahudilerle münasebetleri ve onlarla batıl üzere anlaşma yapmaları ile beraber zikredilerek her kişinin ahlâk anlayışları da ortaya konmuştur. Münafıkların, anlaşma yaptıkları insanları en sıkıntılı anda yalnız bırakıvermeleri, Yahudilerin korkaklığı onların ahlâkî yapılarından bazılarıdır. Yine bu surede münafıklar, insanı kötülüğe ve sapıklığa teşvik edip de en zor anında onu yalnız bırakan şeytana benzetilmiştir.
Sonra Allah Tealâ müminlere takvayı, kıyamet ve kıyametteki büyük korkular için hazırlanmalarını, geçen ümmetlerin hallerinden ibret almalarını, cennet ehli ile cehennem ehli arasındaki büyük farkı, şaki (öte dünyada bedbaht olacaklar) ve saidlerin (öte dünyada bahtiyar olacakların) ebediyet yurdundaki yerlerini hatırlamalarını emretmiştir.
Bu sure Kur’an-ı Kerimin ve onu indirenin azametini, celâl sıfatlarıyla muttasıf oluşunu ve esmâ-i hüsnasını beyan ederek bitmiştir. [3]
Nüzul Sebebi:
Said b. Mansur, Buhari ve Müslim’in rivayet ettiklerine göre Said b. Cübeyr İbni Abbas’a "Peki, Haşr suresi?" diye sormuş İbni Abbas: da "O, Beni Nadir hakkında nazil oldu." demiştir. Nitekim bir rivayete göre bunun adı Beni Nadir süresidir.
İbni Abbas, Mücahid, Zühri ve daha pek çok alim şöyle dediler: Rasu-lullah (s.a.) Medine’ye hicret ettiklerinde Beni Nadir ile anlaşma yaptı. Rasulullah (s.a.) onlara, kendisiyle savaşmamak şartıyla eman verdi. Fakat onlar aralarındaki bu ahdi bozdular. Allah Tealâ da reddi mümkün olmayan musibetini ve döndürülmesi mümkün olmayan hükmünü üzerlerine indiriverdi. Rasulullah (s.a.) onları sürdü, Allah’tan gelecek musibetten kendilerini korur zannettikleri muhkem kalelerinden çıkardı. Allah’tan gelecek musibete karşı onları hiçbir şey koruyamadı. Akıllarına bile getiremedikleri şey Allah tarafından geliverdi ve Rasulullah (s.a.) onları Medine’den sürüp çıkardı. Bir kısmı Şam taraflarına bir kısmı da Hayber’e gittiler. Rasulullah (s.a.) onların develerine yükleyebildikleri kadar eşya götürmelerine müsade etmişti. Onlar da evlerinde taşınabilir ne varsa söküp götürdüler. Ayet-i kerime bunu şöyle ifade ediyor: "Hem kendi elleriyle hem müminlerin elleriyle evlerini yıkıyorlardı. Ey akıl sahipleri ibret alın." yani Allah Tealâ ve Rasulünün emrine muhalefet edip kitabını yalanlayanların akibetini düşünün, ahirette vereceği azab-ı elimin yanında onları dünyada rüsva edici o belâyı başlarına nasıl indiriyor, düşünün.[4]
Surenin Fazileti:
Seâlibi’nin İbni Abbas’tan rivayet ettiğine göre Rasulullah (s.a.) şöyle buyurdu: "Haşr suresini kim okursa cennet, cehennem, arş, kürsi, gökler, yerler, haşerat, rüzgar, bulutlar, kuşlar, hayvanlar, ağaçlar, dağlar, güneş, ay, melekler… hepsi onun için dua ve istiğfar ederler. O gün veya o gece ölürse şehit olarak ölür."
Yine Seâlibi’nin Yezid Rakkaşi’den onun da Enes’den rivayet ettiğine göre Rasulullah (s.a.) şöyle buyurmuştur: "Haşr suresinin son tarafını (sondan üç ayet) kim okursa ve o gece ölürse şehid olarak ölür."[5]
Ahmed b. Hanbel ve Tirmizi’nin Ma kıl b. Yesar’dan rivayet ettiklerine göre Rasulullah (s.a.) şöyle buyurdu: "Kim sabahleyin üç defa "Eûzü billâ-hissemii’l-alîmi mineşşeytânirracîm" diyerek Haşr suresinin sonundan üç ayet okursa, Allah yetmiş bin melek görevlendirir, onlar akşama kadar onun için istiğfar ederler. O gün ölürse şehit olarak ölür. Akşam okursa aynı şekilde sabaha kadar istiğfar ederler." Tirmizi, bu hadis hasen gariptir, demiştir.
haşr suresi, haşr suresi hakkında bilgi, haşr süresi hakkında genel bilgi