Dua ederken Peygamber efendimizin suyu hürmetine dualarımı kabul eyle diyorum sakıncası var mı?

Dua ederken Peygamber efendimizin suyu hürmetine dualarımı kabul eyle diyorum sakıncası var mı?

Kayıtsız Üye
Namazlardan sonra vb. Dualarımı ederken Allah ‘ ım dualarımı peygamber efendimiz Hz. Muhammed (sav) efendimizin suyu hürmetine kabul et" diyorum bir sakıncası var mı?

Asla şirk koşma gibi bir amacım yoktu aklımın ucuna bile gelmezdi, fakat içimin rahat etmesi için soruyorum.


Cevap: Dua ederken "Peygamber efendimiz HZ. Muhammed (sav) ‘ in suyu hürmetine Rabbim dualarımı kabul eyle" diyorum bir sakıncası var mı?

@mir
Allah razı olsun
ne güzel bir cevab olmuş
< Doğrusu Alemlerin Rabbi’ne dua ederken herhangi bir kulun yüzüsuyu hürmetine referans göstermek veya filan kulun hatrı için benim istek ve ihtiyaçlarımı karşıla demek manasına gelen anlayış tarzı Müslümanlara nasıl musallat olmuş anlamakta güçlük çekiyorum. >
anlayan beri gelsin
illaki Allah’ın dininden bir eksiltme
ya da ona bir ekleme yapılacak
yoksa beyzadeler bu dini beğenmiyorlar

< Eğer bunların vasıtasıyla dua edilmezse sanki o zaman ondan hiçbir şey alamayacağınız zannıyla ümitsizliğe düşüyorsunuz. Filanın yüzüsuyu hürmetine demek; aynı zamanda, istekte bulunduğunuz zata baskı uyguladığınız manasına gelir ki, siz aslında şöyle demek istiyorsunuz: "Ben filan büyük insanın tavsiyesi ile geliyorum. Benim ricamı herhangi aracısız bir insanın ricası gibi düşünerek geri çevirmemelisiniz." Eğer bu tarz dua bu söylediğim anlama gelmiyorsa, ne anlama geldiğini bana da öğretin. >
bunlar huzur-ı İlahi’yi de kendi cemaatleri gibi
torpilin işlediği bir yer sanıyorlar
öyle ya
kendi cemaatlerinde şeyh efendinin yakını olmazsan
sittin sene yükselemezsin
ya şeyhin akrabası ya da damadı olacaksın ki şeyhlik sana kalabilsin
Allah’ın huzurunu da öyle sanıyorlar

< Nitekim, Hanefî Fıkhı’nın meşhur kitabı Hidaye’de şöyle yazmaktadır:

"Bir kimsenin dua ederken filanın hakkı için, filanın yüzüsuyu hürmetine veya Peygamberlerin, Nebilerin hakkı için demesi mekruhtur. Zira; yaratılanın, Yaratan üzerinde hiçbir hakkı söz konusu değildir." >
bu dansözler burda da kıvırma çarkını tıkır tıkır işletiyorlar
ve diyorar ki
"ebu Hanife ‘felanın hakkı için’ diyerek dua etmeye mekruh demiştir
biz ‘felanın hatrı için’ diyoruz"
bizim orda bu tip kıvırmalar için güzel bir söz var ama
burda söylenmez 🙂

tekrar Allah razı olsun


Cevap: Dua ederken "Peygamber efendimiz HZ. Muhammed (sav) ‘ in suyu hürmetine Rabbim dualarımı kabul eyle" diyorum bir sakıncası var mı?

@mir
senin yazın baştan aşağıya dansözlük örneği

< Ebu Hanife tevessüle karşı mıdır? >
kim ebu Hanife’nin tevessüle karşı olduğunu iddia ediyor?
neden yazıya böyle bir başlık ile başlayıp da
sanki biz "ebu Hanife tevessüle karşıdır" demişiz gibi bir hava estiriyorsun?
bu kıvırma değilse nedir?
bak aynı utanmazca tavrı bir satır aşağıda da sergileyerek
sanki biz tevessülü inkar etmişiz imasında bulunuyorsun:
< a. Tevessül konusu, Ehl-i sünnet alimlerinin kabul ettiği bir husustur. >

< b. Tahavî akidesinin metninde Filanın hakkı için gibi bir şey geçmemektedir. >
bu da ayrı bir kıvırma örneği
sanki biz "Tahavi Akidesi’nde Filanın hakkı için demek mekruhtur yazıyor" dedik
halbuki biz < Nitekim, Hanefî Fıkhı’nın meşhur kitabı Hidaye’de şöyle yazmaktadır:

"Bir kimsenin dua ederken filanın hakkı için, filanın yüzüsuyu hürmetine veya Peygamberlerin, Nebilerin hakkı için demesi mekruhtur. Zira; yaratılanın, Yaratan üzerinde hiçbir hakkı söz konusu değildir." >
dedik
yani el-Hidaye kitabından bahsettik ki
bu kitab Hanefi mezhebinin en büyük temel eserlerinden birisidir
ama muhatabınızın sözlerini çarpıtmak sizin ustalık alanınız

< c. İmam-ı Azam şayet mekruh demişse, herhalde haram veya şirktir, dememiştir. >
demişse değil
"bu mekruhtur" dediğini bal gibi biliyorsunuz
sanki "haram" ya da "şirktir" dese bir şey değişecekti
bu sefer de onun başka fetvalarında yaptığınız gibi
Hanefi mezhebinin bilmem kaçıncı tabakasında yer alan bir başkasının fetvası ile ona karşı çıkacak
aynı haltı yemeye devam edecektiniz
bir de utanmadan "Hanefiyim" dersiniz
bu nasıl Hanefilikse?

< Yine Ebu Said el-Hudri’nin Hz. Peygamer (a.s.m)’den naklettiğine göre, Namaz kılmak için camiye giden kimse; Allah’ım! Bu yürüyüşümün hakkı için.. Ve senden isteyenlerin üzerindeki hakkı için.. diye dua edebilir. >
işte bu caiz olan tevssüldür
yani kişi salih amellerini vesile ederek Allah’tan bir şey isteyebilir
ayrıca Allah’tan isteyenlerin Allah üzerindeki hakkı
Allah’ın onların duasına cevab vermesidir
bu vb hadisleri "felanın hatrı için" anlamındaki
"felanın hakkı için" şeklindeki bidat tevessüle delil getirmek de bir başka kıvırma örneğidir

< Şimdi bir adam -kendini hiçbir şekilde layık görmediği bir tavırla-, Allah katında değerli olduğuna inandığı bir kimseyi, özellikle Hz. Peygamber (a.s.m)’i şefaatçi ve vesile kılarak Ya Rabbi! Senin yanında değerli olduğuna inandığım bu zatın hakkı için… dese ne mahzuru vardır? >
mahzuru vardır
zira dine dinde olmayan bir ibadet türü sokuşturmuş olursun
sanki din eksikmiş de sen tamamlamışsın iddiasında bulunmuş olursun
dindeki dua tarzlarını eksik ve faydasız bulmuş olursun -ki aşağıda bu düşüncede olduğunuzu ispatlayacağım-
sahi sahih dua şekilleri neyine yetmiyor da "illa ki bu tarz da dua edeceğim" diye diretiyorsun?

< Müslümanlara karşı -müfteriyane- bir suizandır. >
kimin kime iftira attığını yakında göreceğiz İnşaAllah

< Hz. Enes anlatıyor: Hz. Ömer (ra), kuraklık ve kıtlık olduğunda -halkla birlikte- yağmur duasına çıktığı her seferinde Hz. Abbas (ra)’ı vesile yapar ve şöyle dua ederdi:derdi ve hemen yağmur yağmaya başlardı.(Buharî, İstiska, 3).
Tevessülü reddetmek için, Hz. Abbas (ra)’ın buradaki vesileliği, kendisinin dua etmesi olduğunu söylemek, mesnetsiz bir taassuptur.
Hz. Ömer (ra) gibi şirkin kokusundan bile rahatsız olan bir zatın insanları vesile kılması ve daha önce Hz. Peygamber (a.s.m)’i de vesile ettiklerin seslendirmesi, tevessülün sahabe arasındaki önemini göstermektedir. >

sana bu konudaki yeterli cevab forumduasi.com/fetvalar-bir-konu-hakkinda-verilen-fetva-sorusu-ve-cevabi/213348-ama-hadisi-ve-onun-allah-rasulu-sav-ile-tevessulu.html#post773374 linkinde verildi
sen de verecek cevab bulamayınca işi sulandırıp bizim mezheblerimizin ne olduğuna getirdin
üstelik daha kendi mezhebinin adının doğru telaffuzunu da o konu başlığı altında benden öğrendin

üstelik ashabın Resulullah’tan yağmur duası istediğini itiraf da ettin
Resulullah ile tevessülleri onun duasını istemek şeklinde ise
ibni Abbas ile tevessülleri de tabii ki onun duasını istemek şeklinde idi
bir de bize mutaasıb diyorsun
üstelik "Ömer insanları vesile kıldı" diyerek ona da iftira atıyorsun
sanki biz tevessülü inkar etmişiz gibi davranarak bize de iftira atıyorsun

< İnsanın kendi amellerini öne çıkarması, bir bakıma bir gururlanma vesilesidir. Bunun uygun görülmesi, başkasının güzel amellerinin de vesile kılınabileceğini göstermez mi?
Çünkü Filancanın hakkı için.. demek, filancanın yaptığı güzel amellerinin hakkı için demek anlamına gelir. Çünkü, kişinin salihliği, güzel amellerine bağlıdır. Kaldı ki, kişinin kendi amellerini öne sürmesi, bir gurura vesile iken, başkasının güzel amellerini öne sürmesi bir tevazu ve mahviyetin işaretidir.
>

işte görüyorsunuz ya
hadislerde geçen dua şekline "kibir" deyip
onu beğenmeyerek kendilerine daha mütevazı bir dua tarzı bulmuş beylerimiz
yazık ki ne yazık
kime karşı ne kadar kibirlendiğinizin keşke bir farkında olsaydınız

kıvırmanın bu kadarına da yuh artık
Resulullah kendi amelleri ile tevessülde bulunan mağara ashabını bize örnek olsun diye anlatacak
sen de bunu nakledeceksin
yetmeyecek Resulullah’tan
camiye yürüyenin Allah’a bu yürüyüşümün hakkı için diye dua etmesini tavsiye eden hadisini nakledeceksin
sonra da "insanın kendi amelini vesile edinmesi kibirdir" diyeceksin
işte sizin Resulullah’a saygınız bu kadar
siz Resulullah’ın adının önüne Hz. sonuna (sav) yazar
sonra da onun dinini bozmak için çırpınır durursunuz

hem < Çünkü, kişinin salihliği, güzel amellerine bağlıdır. >
ne demek?
konu ile alakası ne?
kişinin salihliğinin güzel amellerine bağlı olması
nasıl olur da birilerinin başka birilerinin salih amellerini vesile edinerek Allah’a dua etmesine delil olabilir?
insan bir kere şaşırmasın
ne dediğinin farkında olmadan böyle saçmalar sonra

ama/kör hadisini zikretmişsin
ben o konuda bakılması gereken linki yukarda verdim
dileyen ordan bakabilir

< hiç bir Hanifi Alimi İmam azam ın mekruh dedigini söylememiştir. Kafaya göre mekruh deniliyor. >
herkesi kendin gibi heva ve hevesinin kulu mu sandın?
bak yukarda alıntı kaynağın bile
"İmamı Azam mekruh dedi şirk demedi" diyerek onun bu tip dualara mekruh dediğini itiraf etti
inanmadın mı?
al oku:
< 1. Ebû Hanîfe dedi ki:

"Bir kimsenin Yüce Allah’a ancak onu vesile kılarak ve ancak Yüce Allah’ın şu buyruğundan anlaşıldığı üzere emrolunmuş ve izin verilmiş surette dua etmesi gerekir:

"En güzel isimler Allah’ındır. O halde O’na bunlarla dua edin. Onun isimlerinde eğriliğe sapanları terkedin. Onlar yapmakta olduklarının cezasını çekecektir." (el-A’raf, 7/180)(ed-Durru’l-Muhtar maa Haşiyeti Reddi’I-Muhtar (VI, 396-397)

2. Ebû Hanîfe dedi ki:

"Dua eden kimsenin filânın hakkı için yahut peygamberlerinin ve rasûllerinin hakkı içinBeyt-i Haram’ın ve Meş’ar-i Haram’ın hakkı için senden dilekte bulunuyorum demesi mekruhtur." (Şerhu’l-Akîdeti’t-Tahâviyye, s. 234; İthafu’s-Saâdeti’l-Muttakîn, II, 285; Aliyyu’l-Kârî, Şerhû’l-Fıkhi’l Ekber, s. 198)

3. Ebû Hanîfe dedi ki:

"Herhangi bir kimsenin Allah’a ancak onu vesile ederek dua etmesi gerekir. Bir kimsenin senin Arşının izzet noktaları hakkı için yahutta mahlukatının hakkı için demesini mekruh görüyorum." (et-Tevessulu ve’l-Vesile, s. 82; Ayrıca bk. Şerhu’l-Fıkhi’l-Ekber, s. 198)

(İmam Ebû Hanîfe ile Muhammed b. el-Hasen dua eden bir kimsenin:

"Allah’ım senin Arşının izzet noktaları hakkı için senden diliyorum" demesini mekruh görmüşlerdir.Çünkü böyle bir duaya izin verildiğine dair bir nass bulunmamaktadır. Ebû Yûsuf ise sünnette bu konuda bir nassa vâkıf olduğundan ötürü böyle bir duaya cevaz vermektedir. Vâkıf olduğu bu nassa göre Peygamber sallAllahu aleyhi ve sellem şu duayı yaparmış:

"Allah’ım senden Arşının izzet noktalan ve kitabının rahmetinin son sınırlan hakkı için… diliyorum"… el-Binaye, IX, 382’de ve Nasbu’r-Raye, IV, 272’de belirtildiği gibi Beyhaki, Kitabu’d-Daavat el-Kebire’de rivayet etmiştir. Ancak bu hadisin senedinde tenkid edilmiş üç nokta vardır:

1. Davud b. Ebî Asım’ın İbn Mes’ud’dan hadis dinlememiş olduğu,

2. Abdu’l-Melik b. Cureyc hem tedlis yapan, hem mürsel rivayetler nakleden birisidir.

3. Ömer b. Harun yalancılıkla itham edilmiş birisidir. Bundan dolayı İbnu’l-Cevzî, el-Binaye, IX, 382’de belirtildiği üzere: "Bu hadis hiç şüphesiz uydurmadır, senedi de gördüğün gibi boştur" demiştir. Bk. Tehzibu’t-Tehzib, III, 189, VI, 405, VII, 501 Takribu’t-Tehzib, I, 520) >
gerçi sen Fıkhu’l-Ekber’in kimin eseri olduğunu da bilmiyorsundur ya
onu da bir araştır
hani sen sıkı "HANİFİ"ydin ya
sonra onun hanifi değil Hanefi olduğunu öğrendin ya
Fıkhu’l-Ekber’in kimin eseri olduğunu da bir araştırıver


Cevap: Dua ederken "Peygamber efendimiz HZ. Muhammed (sav) ‘ in suyu hürmetine Rabbim

Kayıtsız Üye
Selamün aleyüm.BUkonu ile ilgili kendi aranızda çelişmektesiniz.İlk yazılarda dua edilebileceğimiz söylenirken bir başka sayfada dua edilemez deniyor bu ne işitir kafamm karmakarışık oldu..


rabbim dualarımı kabul et, rabbim dualarımı kabul eyle, Allahim duami kabul eyle

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();