Hz.Muhammede neden Muhammedul emin deniliyor?
uzgun cocuk
peygamberimize neden Muhammedül emin denilmiştir
Cevap: Hz.Muhammede neden Muhammedul emin deniliyor?
Ercan
Hz. Muhammed (s.a.v.) gerek günlük hayatta gerekse ticaret hayatında doğruluk ve dürüstlükten hiç ayrılmamıştır. Toplum ona bu özelliklerinden ötürü büyük bir güven duymuş ve "Muhammed ül-Emin" (güvenilir Muhammed) demiştir.
Cevap: Hz.Muhammede neden Muhammedul emin deniliyor?
Bilinmeyen
saolun işime yaradı ve performanstan iyi puan aldım.
Cevap: Hz.Muhammede neden Muhammedul emin deniliyor?
Kayıtsız Üye
çok teşekkürler ödevimi tamamamladım sayenizde
Kayıtsız Üye
Çok Güvenilir Olduğu İçin…
Kayıtsız Üye
Hz. Muhammed (s.a.v.) gerek günlük hayatta gerekse ticaret hayatında doğruluk ve dürüstlükten hiç ayrılmamıştır. Toplum ona bu özelliklerinden ötürü büyük bir güven duymuş ve "Muhammed ül-Emin" (güvenilir Muhammed) demiştir
Yetim
Peygamberimizin hayatını anlatan ve İslâm literatüründe siyer ya da siyer-i Nebi olarak tanımlanan eserlerde, risalet, yani peygamberlik görevine başlamadan önceki hayatında da Allah Rasulü’nün yaşayışı örnek teşkil eder. Risalet görevine başladığı 40 yaşına kadarki hayatını Muhammed-ül emin nitelendirmesi bir bakıma özetler.
Muhammed-ül emin nitelendirmesi, O’nun söz ve davranış, özü ve sözü yönüyle güvenilir bir şahsiyet olduğunu anlatıyordu. Demek oluyor ki, farz-ı muhal Allah Rasulü, Peygamberlik göreviyle onurlandırılmamış olsaydı bile, sözkonusu güvenilir şahsiyetiyle yine de içinde yaşadığı toplumca böyle kabul edildiği için öyle de hayatını sürdürecek ve tamamlayacaktı, denebilir.
Bu müemmen, yani güvenilir şahsiyetine delalet eden bazı olaylar ve tanıklıklar içinde en dikkate değeri, bilindiği üzere Beytullahın örtüsünün değiştirilmesi olayıdır. Beytullah, yani Kabe’nin örtüsünün belli dönemlerde değiştirilmesi gerektiğinde, bu değiştirme hizmetini üstlenmek başlı başına toplumsal bir itibar ifade ediyordu. Kabile asabiyetinin üstünlük, itibar, soyluluk göstergesi sayıldığı bir kültürde Kabe’ye hizmetin ayrı bir yeri ve önemi vardı. Bu aynı zamanda kabileler arası rekabet, mücadele, hatta düşmanlığın da nedeni olabiliyordu.
İşte Kabe’nin örtüsünün yenilenmesi esnasında kabileler arasında anlaşmazlık ortaya çıkar. Her kabile yeni örtünün kendisi tarafından Kabe’ye takılmasını ister ve mesele çatışmaya ramak kalır. Allah Rasulü (ki henüz risalet görevi verilmemiştir) oradan geçerken, anlaşmazlığı, çatışmayı önleyici bir tedbirin uygulanması için hakem seçilir. Baş vurduğu tedbir, örtünün orada bulunan ve iddia sahibi olan kabile temsilcilerinin hep birlikte örtünün bir yerinden tutarak değiştirilmesi olur. Asıl olan Allah Rasulü’nün, güvenilir şahsiyeti dolayısıyla hakem seçilmesi ve uyguladığı tedbirin, yani çözümün itirazsız kabul edilmesidir. Bir başka söyleyişle Allah Rasulü’nün ahlâkî kişiliğinin tam olarak görülmesi, benimsenmesi ve onaylanmasıdır. Erdemliliği üzerinde tam ve açık bir oybirliğinin gerçekleşmesidir.Bu husus o kadar önemlidir ki, daha sonra risalet görevi tevdi edilerek İslâm’ı tebliğ etmeye başladığında, aynı toplum ve bireyleri hemen bunu kabul etmeyecekler, bir kısmı açık bir mücadeleye de başlayacaklardır. Yani tebliğ edilen yeni inanç ilkelerini reddedeceklerdir, ama Muhammed-ül emin , güvenilir şahsiyeti, ahlâki güvenilirliğini bu reddedişlerin konusu bile olmayacaktır. Şöyle de söylenebilir: Tebliğ edilen yeni din ve inanç ilkelerini reddedenler, Allah Rasulü’nün müemmen, güvenilir şahsiyetini, ahlâkını hiçbir zaman tartışma konusu yapmayacaklar, yapamayacaklardır. Sözgelimi Peygambere ahlâki şahsiyeti dolayısıyla yalancılık, vefasızlık, iffetsizlik vb. ithamda bulunamayacaklardır. Çünkü böyle bir itham O’nun ahlâki şahsiyetiyle bağdaştırılamıyacağı gibi, ithamda bulunanı töhmet altında bırakacaktı.
Elbette Yüce Allah, hakikatini, emanetini insanlara tebliğ etsin diye seçeceği kimseyi her türlü kötülükten, erdemsizlikten, tehlikeden koruma kudretindedir. Her mü’min, her Müslüman bunu bir imanın gereği olarak anlar. Dikkat çekmek istediğimiz husus bu değildir. Ahlâktır. Ahlâki kişiliktir. Öyleyse yapmamız, gözetmemiz gereken, AllahRasulü’nün bir siyeri olarak müemmen, güvenilir bir kişiliği hayatımızda gerçekleştirmektir. Şöyle de diyebiliriz: Müslüman, kendisinden emin olunan, ona güvenilen; elinden, belinden, dilinden kötülük hasıl olmayan, olmayacak olan kimsedir.
Aynaya tutalım bir kere, bizzat kendimiz kendimizden emin miyiz?
Kayıtsız Üye
Din ödevini unuttum ve sabahın köründe ödev bitti
Kayıtsız Üye
Cevap: Hz Muhammed’e niçin Muhammedül Emin deniliyor
Hz.Muhammed(s.a.v), putlara tapmaz, doğruluktan ayrılmaz, yalan söylemez, kimseyi kırmaz özellikleriyle, akıllı ve olgun davranışlarıyla, doğru sözlülüğü ve güvenilirliğiyle Kureyşliler arasında saygınlık kazanmıştır. Bundan dolayı "Muhammedül Emin" (Güvenilir Muhammed) denilmiştir.
Kayıtsız Üye
tabikide güvenilr olduğu için başka ne olacak
Kayıtsız Üye
hz muhuhammed guvenilir oldugu için yalan soylemedigi için
Ümmet06
Herkesin emanetini en iyi şekilde koruduğu,ticarette ve bir çok şeyde dolandırıcılık yapmadığı için
peygamberimize neden Muhammedül emin denilmiştir, peygamber efendimize neden Muhammedül emin denilmiştir, peygamberimize neden Muhammedül emin deniliyor