Ayakta işeme
Kuranıanla
Peygamber hiç bir vakit ayak üstünde işemedi (Hanbel 4/196; 6/136, 192, 213). Peygamberin ayak üstünde işediğini gördüm (Buhari 4/60, 62; Hanbel 4/246; 5/382, 394).
Hangisi doğru ?
Cevap: Ayakta işeme
@mir
bak ben bunun cevabını kısa süre önce yine bu forumda vermiştim
yarın ayrıntılı cevablar vermeye çalışacağım İnşaAllah
ama
merak ediyorum bu hadis hakkında hiç araştırma yaptın mı?
ya da karşı çıktığın diğer hadisler hakkında hiç araştırdın mı?
zira sana tek tek bunları açıklarsam
sana hergün balık vermiş olurum
ama önemli olan senin balık tutmayı öğrenmen
amacın gerçekten öğrenmek olsaydı
bu hadisleri azıcık araştırıdın
o zaman böyle tehlikeli sularda gezinmezdin
Cevap: Ayakta işeme
Kuranıanla
@mir sen doğru hadisleri biliyosan bizimle paylaşmak zorundasın kardeşim herkesin araştırmaları farklı yönlerde , sen doğrusunu biliyosan her hadisin peşinden gidenler neyin doğru neyin yanlış olduğunu araştırmak zorundalar ben türkçe bir hadis gördüğümde peygamberimiz bunu söyleyemez diyorum Kurana göre belki arapçası öyle değildir bilmiyorum benim eleştirim bu türkçe hadislerin yanlış olduğunu bile bile bunu inkar edemezsin demeleri..
Cevap: Ayakta işeme
@mir
bu hadis hakkında forumda ararsan ne yazdığımı bulabilirsin
neyse yarın bakacağım İnşaAllah
@mir
bu konu hakkında 2 ay önce şunları yazmışım
< verdiğin birinci hadis Aişe validemizden gelmiştir
ve o Resulullah’ı hep ev içinde bevl ederken görmüştür
Resulullah da ev içinde hep oturarak bevl ettiği için
Aişe validemiz onun ayakta bevl etmediğini söylemiştir
ikinci hadis ise Resulullah’ın bir kere dahi olsa ayakta bevl ettiğini
gören bir sahabiden gelmiştir ki
bu da doğrudur
zaten hadisin metninden bu durumun sadece bir kere olduğu anlaşılmaktadır >
her iki sahabinin de kendi gözleri ile gördüklerini rivayet etmeleri
nasıl olur da bu ikisinden birinin
ya da bu hadisleri rivayet eden diğer sahabe ya da alimlerden biri ya da bir kısmının
hatta tüm hadislerin
yalancı ve güvenilmez olduğuna dair delil olarak kullanılır
anlayabilmiş değilim
ha burada Aişe validemiz -Allahu Alem- bir hata etmiş
ve “ben Resulullah’ı hiç ayakta bevl ederken görmedim” demek yerine
Peygamber hiç bir vakit ayak üstünde işemedi demiştir
hatta belki de o benim dediğim gibi “ben Resulullah’ı hiç ayakta bevl ederken görmedim” dedi de
ondan işitenler hadisi zamanla yanlış zikrettiler
burdan hadis düşmanlarına malzeme çıkmaz
Kuranıanla
ben hadis düşmanı değilim hadislere körü körüne iman edenlerin küfre gireceğini söylüyorum o kadar.. Hadisler bize yardımcı olur ama imanın bir parçası değildir. Sizin bugünkü hadis dediklerinizin peygamberimizle uzaktan yakından alakası bile yok ben bunu bilir bunu söylerim, aynı incil gibi değiştirilmiş sözler var tüm kaynaklarda, peygamberimizden rivayet olsa bile kimbilir kaç kere değişime uğramıştır hem anlam hem yazılış olarak.. Yarın birgün kıyamet günü ben size Kuranı miras bıraktım onu anlayacağınıza benden olup olmadığı belli olmayan sözlere neden itibar ettiniz derse peygamberimiz sizlere şaşırmam. Hadisler olmadan Kuran anlaşılmaz diyen küfre girer öyle bir Kural olsa Rabbim onuda değişmeden bugünlere getirmesini bilirdi. İnsanları peygamberimizden soğutuyosunuz bütün ateistler bu hadislerle dalga geçiyor biliyomusun ? Hani demişsin ya peygamberimizden ve dinden soğuyabilir senin yüzünden diye, asıl sizler yüzünden insanlar iman edemiyor çünkü akıl ile çelişiyor Kuran dışında herşey
leventtanju
Fikha boyle gecti ve boyledir…Mumkun oldugu her yerde oturarak bevl edeceksin,ki namazına hiç engel olmasin,kabir azabindan beri olsain,kirlenmeyesin.Mumkun olmayan yerlerde ise ayakta edeceksin ama temizlenmesi uzun surer…konu kapanmistir…
@mir
< ben hadis düşmanı değilim >
hadis düşmanı olmasan hadis kitaplarındaki bu tür rivayetleri gündeme getirmezsin
hadis kitapları ile ilgili ilk malumatı senin verdiğin bu rivayetler olan biri
o kitapların tamamen güvenilmez olduğunu sanar ve hadis düşmanı olup sapıtabilir
< hadislere körü körüne iman edenlerin küfre gireceğini söylüyorum o kadar.. >
cahilliği yüzünden Kur’an’daki bazı ayetleri yanlış anlayan bir insanın küfre girme ihtimali ne kadarsa
muteber kaynaklardaki hadisleri anlamadan iman eden bir insanın küfre girme ihtimali de o kadardır
insan Kur’an’ı yanlış anlayarak da küfre girebilir
ne yapalım Kur’an’ı da mı atalım? -haşa-
< Sizin bugünkü hadis dediklerinizin peygamberimizle uzaktan yakından alakası bile yok ben bunu bilir bunu söylerim, >
senin hocaların bunu bize bir kabul ettirebilseler
sıra Kur’an’ın da kitaba geçiriliş aşamasında kaç defa değiştirilmiş olabileceğine gelecek
farkında mısın?
Kur’an’ın tedvini ile hadislerin tedvini hemen hemen aynı merhalalerden geçmiştir
birine yapacağın her itirazı diğerine de yapabilirsin
bir bahane ile hadislere karşı çıkarsan
aynı bahane ile Kur’an’a karşı çıkanlara ne diyeceksin?
< Yarın birgün kıyamet günü ben size Kuranı miras bıraktım onu anlayacağınıza benden olup olmadığı belli olmayan sözlere neden itibar ettiniz derse peygamberimiz sizlere şaşırmam. >
ya sana “hadislerimi neden inkar ettin?” derse sen ne diyeceksin?
“senin hadislerin bence Kur’an’a aykırıydı” diyerek kendini kurtarabileceğini sanıyorsun değil mi?
< Hadisler olmadan Kuran anlaşılmaz diyen küfre girer >
“sünnet olmadan Kur’an da olmazdı”
ben bunu diyorum
bana sünnete başvurmadan bir tek ayet yazamasın
farkında mısın?
< öyle bir Kural olsa Rabbim onuda değişmeden bugünlere getirmesini bilirdi. >
Kur’an’ın anlaşılması için elzem olan hadislerin Allah tarafından korunmadığını ne biliyorsun?
< İnsanları peygamberimizden soğutuyosunuz bütün ateistler bu hadislerle dalga geçiyor biliyomusun ? >
hah işte klasik hadis inkarcısı aşağılık kompleksi emaresi
konuştuğum tüm hadis inkarcılarının mantığı bu
dininizi atesitlere mi endeksleyeceksiniz kardeş?
onlar onlarca Kur’an ayeti ile de dalga geçiyorlar
ha pardon siz onları da ateistlerin hoşlanacakları şekilde tevil ediyorsunuz değil mi?
< Hani demişsin ya peygamberimizden ve dinden soğuyabilir senin yüzünden diye, asıl sizler yüzünden insanlar iman edemiyor çünkü akıl ile çelişiyor Kuran dışında herşey >
iyi ya işte siz nasreddin hocanın leyleği kırptığı gibi dini kırpıp
“hah şimdi dine benzedin işte” diyorsunuz ya onlarca yıldır
kaç ateisti vaz geçirdiniz dinsizlikten?
< Mumkun oldugu her yerde oturarak bevl edeceksin,ki namazına hiç engel olmasin,kabir azabindan beri olsain,kirlenmeyesin. >
olur mu kardeş?
mümkünse donuna işeyeceksin ki hadislere inananlara muhalefet olsun 🙂
hem muhatabımıza göre “kabir azabı da neymiş?
var mı Kur’an’da?” -haşa-
Kuranıanla
@mir söylediklerinden sadece en önemli noktaya cevap vereyim hepsi cevaba kavuşmuş olacak İnşAllah
< Kur’an’ın anlaşılması için elzem olan hadislerin Allah tarafından korunmadığını ne biliyorsun? >
Şüphesiz o Zikr’i (Kur’an’ı) biz indirdik biz! Onun koruyucusu da elbette biziz.HİCR 9
Kuran korunduğuna göre ne keçi yiyip recm ayeti kalkmıştır nede başka bir değişiklik olmuştur. Şimdi sen bana hadisleri koruyacağına dair Rabbimden bir ayet getir hadi bekliyorum..
Hadisleri Kurana arz ettim diye yapmadığınızı bırakmadınız . Kuran yetmez demeye getirdiniz tamam Allahın üzerine yemin ederim ki Kuran yeterlidir. Hadislerdende gerektiği yerden yararlanan yararlanır. İmanın şartı olamaz çünkü KO-RUN-MA-MIŞ-TIR ! Korundu diyosan delilini getir…
@mir
vereyim sıkı dur
Şüphesiz o Zikr’i (Kur’an’ı) biz indirdik biz! Onun koruyucusu da elbette biziz.HİCR 9
işte bu ayet Kur’an’ın anlaşılması için elzem olan hadislerin korunduğunun delilidir.
iddia ettiğinin aksine benim söylediklerimin en önemli noktası şunlardı:
< “sünnet olmadan Kur’an da olmazdı”
ben bunu diyorum
bana sünnete başvurmadan bir tek ayet yazamasın
farkında mısın? >
burayı anlar da teslim olursan mesele çözülecektir
Kuranıanla
teslim olmak falan nasıl kelimeler kullanıyosun anlamış değilim benim teslimiyetim Allah’adır. Sünnete başvurmadan ayet yazamazsın ne demek sünnet olmadan Kuran olmazdı ne demek anlamadım ? Kuran olduğu için sünnet var zaten bu ne yaman çelişki ?
@mir
ben zaten “bana teslim ol” demedim ki
hakka teslim olmanı kast ettim
sünnet olmasa Allah tarafından korunmasa idi Kur’an olmazdı
Kur’an’ın günümüze kadar gelebilmesi sünnet ile mümkün olmuştur
bu yüzden sünnet de korunmuştur diyorum
bana sünnete başvurmadan Arapça bir ayet yazamazsın
“yazabilirim” diyorsan buyur
Kuranıanla
Yahu sana sünnetin tanımını mı yapcam bu saatden sonra senin bahsettiğin sünnet sünnetullah dır peygamberimizin sünnetiyle ne ilgisi var ?
< Kur’an’ın anlaşılması için elzem olan hadislerin Allah tarafından korunmadığını ne biliyorsun? >
Benim görüşümde aynen böyledir @mir sana bunları anlatmak istiyorum aynen bak farklı bişey söylemiyorum. Sünneti dışlamıyorum uydurukları Kuranla bütünleştirmenize karşıyım buyur dinle eğer beni anlamak istiyosan…
islamyolu
< olur mu kardeş?
mümkünse donuna işeyeceksin ki hadislere inananlara muhalefet olsun 🙂
hem muhatabımıza göre “kabir azabı da neymiş?
var mı Kur’an’da?” -haşa >
🙂 🙂 🙂
yine Ban yemiş. ne diyeyim Allah hidayet versin. bunun dediklerinin aynısını Abdullaziz bayındır da diyor. Sanki temsilcisi gibi.
leventtanju
Sizin bugünkü hadis dediklerinizin peygamberimizle uzaktan yakından alakası bile yok ben bunu bilir bunu söylerim,
TOVBE TOVBEEEE
@mir
verilen videonun ilk bir dakikasında söylenenler şu ayetlere aykırıdır:
]Nahl 64 Biz bu Kitab’ı sana sırf hakkında ihtilafa düştükleri şeyi insanlara açıklayasın ve iman eden bir topluma da hidayet ve rahmet olsun diye indirdik.
Kıyâme 19 Sonra şüphen olmasınki, onu açıklamak da bize aittir.
demek ki neymiş: Resululah’ın görevi açıklamak imiş
bu açıklamayı da Allah kendisine izafe ettiğine göre
Kur’an hakkında Resulullah’ın yaptığı her açıklama
Allah tarafından yapılmış demektir
hadislerin korunmadığı iddiası da yukarda verdiğim
Şüphesiz o Zikr’i (Kur’an’ı) biz indirdik biz! Onun koruyucusu da elbette biziz.HİCR 9
ayetine aykırıdır
zira Kur’an’ın korunması ancak sünnetin de korunması ile mümkündür
Allahu Alem
birilerinin hadis uydurması elimizdeki muteber kitapları atmamızın delili olamaz
zira birileri de vahiy uydurdu
nasıl ki vahiy uydurulması vahyin terkine sebeb olamazsa
hadis uydurulması da hadislerin terkine delil olamaz
videonun başında ve ilerleyen kısmında verilen
“sünnet varsa Kur’an’a gerek yok” iddiasını ise
ömrümde ilk defa duydum
2. madde olarak sayılan “nebevi her eylemi sünnet sanmak” tehlike değil
Müslümanlığın ta kendisidir
Resulullah’ın bir insan olarak yaptığı şeyler tabii ki sünnet değildir
ağzından çıkan her söz tabii ki hadis değildir
ama bir Nebi olarak yaptığı herşey sünnet söylediği her söz sünnettir
< senin bahsettiğin sünnet sünnetullah dır peygamberimizin sünnetiyle ne ilgisi var ? >
laflarımı çarpıtma da bana sünnete başvurmadan bir ayet yaz
< Sünneti dışlamıyorum uydurukları Kuranla bütünleştirmenize karşıyım >
şu ana kadar hangi uydurmayı Kur’an’la bütünleştirmişim?
bana iftira atmak istiyorsan sıraya gir
islamyolu senden önce geldi 🙂
islamyolu
< şu ana kadar hangi uydurmayı Kur’an’la bütünleştirmişim?
bana iftira atmak istiyorsan sıraya gir
islamyolu senden önce geldi 🙂 >
@mir Allah büyüktür işte. Bak şimdi sen bana iftira etmiş oldun 🙂 Hata mata kabul etmiyorum İslamyolu nickli üyeden alıntı demişin. kuranıanla nickliden diyecegine. 🙂 🙂
@mir
iki haftadır haftanın tüm yorgunluğu cuma günü vuruyor
geçen hafta gibi dün de saat 22:00 gibi kanepede uyumuş kalmışım
yukardaki mesajı da o yorgunlukla yazmışım
dün yazdığım başka bir mesaj da eksik olduğu için sonradan düzeltmeye çalıştım
ama onu da tam istediğim gibi yapamadım
< @mir Allah büyüktür işte. Bak şimdi sen bana iftira etmiş oldun 🙂 Hata mata kabul etmiyorum İslamyolu nickli üyeden alıntı demişin. kuranıanla nickliden diyecegine.:):) >
doğru söylüyorsun
son alıntıda
yazacağım yere
yazmışım
kusura bakma hakkını helal et
islamyolu
< doğru söylüyorsun
son alıntıda
yazacağım yere
yazmışım
kusura bakma hakkını helal et >
helal olsun işin latifesi olarak dedim zaten. hata yaptıgını anladım. bende yapıyorum Hanifi gibi. bir yazımdada sana gösterim diye büyük harflerle yazdım. ebu HANEFİ yazdım. yine taş attıgım kuyuya düştüm 🙂 bir gün becerecem yazmayı. 🙂 düzeltemedim de. @mir gelirse diline dolanacam dedim şimdi yandım dedim. isa aleyhisselam inecek bölümüne
Kuranıanla
Açıklamak konusunda yanılıyosun @mir hud suresinin ilk ayetlerini görmemişsin sanırım? Kuran kendi kendini açıklar peygamberimize hikmet verildiği için bu açıklamalara kolayca ulaşabiliyordu yani ayetler arası bağlantıları yaparak insanlara tebyin ediyordu kendi kafasından açıklamıyordu ayetleri
(1-2) Elif Lâm Râ. Bu Kur’an; âyetleri, hüküm ve hikmet sahibi (bulunan ve her şeyden) hakkıyla haberdar olan Allah tarafından muhkem (eksiksiz, sağlam ve açık) kılınmış, sonra da Allah’tan başkasına kulluk etmeyesiniz diye ayrı ayrı açıklanmış bir kitaptır. (De ki:) Şüphesiz ben size O’nun tarafından gönderilmiş bir uyarıcı ve müjdeleyiciyim. HUD SURESİ 1-2
Allah açıklamış zaten Kuranda nitekim peygamberimiz müzemmil suresinde geceleri Kuranı anlamaya çalışarak senelerini geçirmiştir. Sahabelerde öyle
@mir
aşağıdaki mesajı yanlışlıkla başka bir yere de açtım
düzeltemiyoruz ne yazık ki
sana her cevabımda 6000 küsur ayeti tek tek yazmak zorunda mıyım?
yazmadığım bir ayeti görmemiş mi demektir?
neden benim yazdığım ayetlerin benim söylediklerimi isbatlayıp isbatlamadığına bakmak yerine
benim yazmadığım ayetler üzerinden bana cevab veriyorsun?
verdiğim ayetleri görmezden gelmenin sebebi senin hatalı olduğunu isbatlamış olmalarından mıdır?
< peygamberimiz müzemmil suresinde geceleri Kuranı anlamaya çalışarak senelerini geçirmiştir. >
peygamberimizin Kur’an’ı anlamak gibi derdi olduğunu sanmıyorum
zira Kur’an ona tüm anlamı ve açıklaması ile vahyediliyordu
islamyolu
Kur’an-ı kerimi tam olarak yalnız Resulullah anlamıştır. Çünkü muhatabı Odur. Kur’an Ona gelmiştir. Ondan başkası tam anlayamaz. Onun için Allahü teâlâ buyuruyor ki:
(İnsanlara açıkla diye Kur’anı sana indirdik.) [Nahl 44]
Açıklamak, âyet-i kerimeleri, başka kelimelerle ve başka suretle anlatmak demektir. Bırakın bizleri, ümmetin âlimleri de, âyetleri anlayabilselerdi ve kapalı olanları açıklayabilselerdi, Allahü teâlâ Peygamberine, sana vahy olunanları tebliğ et der, açıklamasını emretmezdi. Bu ve benzeri âyetlere rağmen, (Resulullah Kur’anı getirmekle işi bitmiştir, o bir postacı idi) diyen mezhepsiz türediler vardır. Eshab-ı kiram, ana dilleri Arapça olduğu halde, bazı âyetleri anlayamayıp, Peygamber efendimize sorarlardı. Resulullah, Kur’an-ı kerimin tefsirini Eshabına bildirmiştir. Eshab-ı kiramın bildirdiğinden başka türlü söyleyenler, dalalete, hatta küfre düşer. Tefsir, yoruma değil, nakle dayanır.
M. Masum-i Faruki hazretleri buyuruyor ki:
Bir gün Peygamber efendimiz, Hazret-i Ebu Bekir’e ince marifetleri, onun seviyesine göre anlatıyordu. Yanlarına Hazret-i Ömer gelince, konuşma üslubunu onun da anlayacağı şekilde değiştirdi. Hazret-i Osman gelince, yine konuşma tarzını değiştirdi. Hazret-i Ali de gelince konuşmasını, hepsinin anlayacağı tarzda değiştirdi. Resulullahın her defasında konuşma üslubunu değiştirmesi, oradaki zatların istidatlarının farklı oluşlarından meydana gelmiştir
Hadis-i şeriflerde, (Benden sonra Peygamber gelseydi, Ömer olurdu), (Osman’ın şefaati ile Cehennemlik 70 bin kişi sorgusuz Cennete girecek) ve (Ben ilmin şehriyim Ali de kapısıdır) buyuruldu. Her üçü de bu derece yüksek olduğu ve Arabiyi çok iyi bildiği halde, Hazret-i Ebu Bekir’e anlatılan tefsiri bile anlayamadılar. Çünkü Peygamber efendimiz herkese derecesine göre anlatıyordu
(İnsanlara akıllarına, anlayışlarına göre söyleyin, inkârcı olmasınlar, Allah’ı ve Resulünü yalanlamasınlar.) [Buhari]
(Aklın alamayacağı şeyi söylemek, fitneye sebep olabilir.) [İbni Asakir]
Şahsi görüşe göre tefsir yapmanın büyük zararını iyi bilen Hazret-i Ebu Bekir, (Kur’an-ı kerimi kendi görüşümle tefsire kalkarsam, beni hangi yer taşır, hangi gök gölgeler) buyurmuştur. (Şir’a)
Kur’an-ı kerimi, Arapça bilen de tam anlayamaz. Dil bilmek ayrı, ilim bilmek ayrıdır. Türkçe bilen, tıp, hukuk, fen bilgisini anlayabilir mi? Hadis-i şerifte, (Kur’an, Allah’ın metin ipidir. Manalarının hepsi anlaşılmaz) buyuruldu. Kur’an-ı kerim çok veciz olup, bitmez tükenmez manalarının bulunduğu, bütün manaları bildirilse bile, yazmak için kağıt ve mürekkep bulunamayacağı şöyle bildirilmektedir:
(De ki, Rabbimin [hikmetli] sözleri için, denizler mürekkep olsa, bir o kadar daha deniz ilave edilse, denizler tükenir, Rabbimin sözleri tükenmez.) [Kehf 109]
(Yalnız benden korkun) buyuruluyor. Başka bir âyet-i kerimede, (İnsanlardan korkmayın, benden korkun) buyuruluyor. (Maide 44) Hırsızdan, hainlerden ve yılandan korksak bu âyete aykırı olur mu? Demek ki açıklaması gerekli.
(Namaz kılın, zekat verin) buyuruluyor. (Hac 78, Nur 56) Namazın nasıl, kaç rekat kılınacağı, zekatın nasıl, hangi mallardan verileceği açık değildir. Bütün bunlar, hadis-i şeriflerle ve âlimlerin açıklaması ile anlaşılmıştır.
Fetih suresinin, (Allah’ın eli onların ellerinin üzerindedir) mealindeki 10. ve Bekara suresinin, (Doğu da, batı da Allah’ındır, nereye dönerseniz Allah’ın yüzü oradadır) mealindeki 115. âyet-i kerimesinin tevile ihtiyacı vardır.
Yine mealen buyuruluyor ki:
(Allah, dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola iletir.) [Araf 155, İbrahim 4]
Bu âyetleri okuyan bir dinsiz, (Doğru yola getiren ve sapıttıran Allah olduğuna göre, beni de dinsiz yapan Odur. Benim bunda ne suçum var) diyebilir. Bu bakımdan hadis-i şeriflere ve âlimlerin açıklamasına ihtiyaç vardır.
Nitekim, âyetlerden anladığına uyup, (Hayır ve şer Allah’tan olduğuna göre, bize günah işleten de Allah’tır. Biz günahlardan mesul değiliz) diyenler çıkmıştır.
İşte bu tehlikeyi önlemek için Peygamber efendimiz, gerekli açıklamayı yapmıştır. Âlimler de bunları açıklamış, artık, bahane kalmamıştır. Kur’an-ı kerimi anlamak için açıklamaya ihtiyaç olduğunu bizzat Hak teâlâ bildiriyor:
(Kur’anı insanlara açıklayasın diye sana indirdik.) [Nahl 44]
(Resulümün verdiğini alın, yasakladığından da sakının!) [Haşr 7]
(O, [Resulüm] vahiyden başkasını söylemez.) [Necm 3,4]
(Resulüme uyun ki, doğru yolu bulun!) [Araf 158, Nur 54]
(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]
(Allah’a itaat edin, Peygambere itaat edin. İşlerinizi boşa çıkarmayın.) [Muhammed 33]
(Allah ve Resulüne itaat eden Cennete, isyan eden Cehenneme gider.) [Nisa 13,14]
(Yüzleri ateşte evrilip çevrildiği gün: Eyvah bize! Keşke Allah’a itaat etseydik, Peygambere de itaat etseydik! derler.) [Ahzab 66]
İbni Âbidinhazretleri buyuruyor ki:
Namaz kılacak kadar sure ezberlemek farzdır. Bundan sonra, fıkıh bilgilerinden farz-ı ayn olanları öğrenmek, Kur’an-ı kerimin fazlasını ezberlemekten daha iyidir. Çünkü, Kur’an-ı kerimi ezberlemek [hâfız olmak] farz-ı kifayedir. İbadetler ve muamelat için gereken fıkıh bilgilerini öğrenmek ise farz-ı ayndır. Helalden, haramdan ikiyüzbin meseleyi ezberlemek gerekir. Bunların bir kısmı farz-ı ayndır. Bir kısmı da farz-ı kifayedir. Herkese, işine göre, lüzumlu olan farz-ı ayn olur. Fakat hepsini öğrenmek, hâfızlıktan daha iyidir.
Mezhep imamlarımız, (Âlimlerden sorup öğrenin) mealindeki âyet-i kerime mucibince, Kur’an-ı kerimin manasını, Tâbiinden ve Eshab-ı kiramdan öğrenerek, kitaplarına yazmışlardır. Diğer âlimlerimiz de, bunların kitaplarından, tefsirden, hadisten anladıklarını, bizim gibilere açık, kolay öğretmek için, binlerce Fıkıh ve İlmihalkitabı hazırlamışlardır. (Birgivi)
Ehl-i sünnet itikadını ve farzları, haramları öğrenmek farzdır. Bunlar, ancak fıkıh kitaplarından öğrenilir. Fıkhı, âlimler, âyet-i kerimelerden ve hadis-i şeriflerden çıkarmışlardır. (Hadika s. 324)
İmam-ı Şaranihazretleri de buyuruyor ki:
Hadis-i şerifler, Kur’an-ı kerimi açıklar. Mezhep imamları, hadis-i şerifleri açıkladı. Diğer âlimler de, mezhep imamlarının sözlerini açıkladı. Namazların kaç rekat olduğunu rüku ve secdede okunacak tesbihleri, bayram ve cenaze namazlarının nasıl kılınacağını, zekat nisabını, orucun ve haccın farzlarını, hukuk bilgilerini, Peygamber efendimizin açıklaması olmadan Kur’an-ı kerimden anlamak mümkün değildir.
İmran bin Husaynhazretleri, (Bize yalnız Kur’andan söyle!) diyene, (Ey ahmak, Kur’an-ı kerimden her şeyi anlamak mümkün mü? Mesela namazların kaç rekat olduğunu bulabilir miyiz?) buyurdu. Hazret-i Ömer’e de, (Farzlar seferde kaç rekat kılınır? Kur’anda bulamadık) dediler. Cevaben, (Allahü teâlâ bize Muhammed aleyhisselamı gönderdi. Biz, Kur’an-ı kerimde bulamadıklarımızı, Resulullahtan gördüğümüz gibi yapıyoruz. O, seferde dört rekatlık farzları, iki rekat olarak kılardı. Biz de öyle yaparız) buyurdu. (Mizan-ül-kübra)
Kur’an-ı kerimde, Resulullaha ve âlimlere uymamız emrediliyor. (Al-i İmran 31, Haşr 7, Nahl 43)
Peygamber efendimiz de, (Âlimlere tâbi olun) buyuruyor. (Deylemi)
O halde, Allahü teâlânın emrine uyarak, âlimlere tâbi olmamız, uymamız şarttır. Fıkhı bilmeden dine uymak mümkün olmaz. Çünkü dinin temeli fıkıhtır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(İbadetlerin en kıymetlisi fıkhı öğrenmek ve öğretmektir.) [İbni Abdilberr]
(Her şeyin dayandığı direk vardır. Dinin temel direği, fıkıh ilmidir.) [Beyheki]
(Âlimlerin en hayırlısı fıkıh âlimleridir.) [Maverdi]
(Allah, iyilik vermek istediği kimseyi fıkıh âlimi yapar.) [Buhari]
(İbadet için fıkıh kâfidir.) [Beyheki]
Kuranıanla
< peygamberimizin Kur’an’ı anlamak gibi derdi olduğunu sanmıyorum
zira Kur’an ona tüm anlamı ve açıklaması ile vahyediliyordu >
O zaman açıklamalarda vahiy olur ve Kuranda yer alması gerekir neden yok Kuranda ? Çünkü Kuranın bir diğer adı vahiy değilmi? Kitap ve hikmet iyi araştır ve peygamberimizin siyerinide gözden geçir özellikle müzemmil suresinin ilk ayetleri ve son ayetlerine bakarak, orada Kuran okuma var toplu halde anlamak için ve bu baya sürmüş
islamyolu
< peygamberimizin siyerinide gözden geçir >
siyerini biliyormusun sen. Biliyorsun neye göre biliyorsun merak ediyorum. 🙂 kaynağın ne merak ettim 🙂
Kuranıanla
Sana önereceğim Celaleddin Vatandaş Hz. Muhammedin hayatı ve islam daveti 2 cilt kitabı var fiyatıda uygun al oku
EarthQuake®
İslamyolu kardeşin son yazdıkları Kuranıanla’nın sorularını gidermiştir sanıyorum.
Allah (cc) razı olsun.
islamyolu
< Sana önereceğim Celaleddin Vatandaş Hz. Muhammedin hayatı ve islam daveti 2 cilt kitabı var fiyatıda uygun al oku >
o nasıl öğrenmiş acaba. neye dayanarak hayatını yazmış. 🙂 nerdese hepsi hadisi şeriflerden alınmadır. Kur’an ayetlerindede Tebük olsun fetih olsun. hep açıklaması hadisi şeriflerdedir.
Kuranıanla
hadis inkarcısı olsam böyle kitapları okumam zaten sana anlatamıyorum ki git o kitabı oku bak Kurana ters bir tane hadis koymuş mu adam nasıl güzel hadisler var. Nerden öğrenmiş diyorsun tek alim imam rabbani falan mı zannediyosun ? Bu adamlarda alimler, alimlerden faydalanma dediğimi okudun mu bu sitede hiç ? Kurana arz etceksin onlar daha iyi bilir demiceksin her insan hata yapar içine sinen ve sinmeyen şeylerde doğrusunu alimler bilir demiceksin canla başla araştırcaksın ehli sünnet eserleri hariç hiç bir kitaba bakmazsan belkide yanlış olmuş bir konuyu göremeyebilirsin tarafsız olcaksın saf müslüman olcaksın. Yine söyleyeyim Allahtan başka kimseden yardım istemiceksin bana evet tek Allahtan yardım isticem diyene kadar sana müslüman kardeşim diyemiyorum bunu demen lazım ilk önce
@mir
< ve (Ben ilmin şehriyim Ali de kapısıdır) >
diğerlerini bilmiyorum ama bu hadis uydurma idi yanlış hatırlamıyorsam
islamyolu
< hadis inkarcısı olsam böyle kitapları okumam zaten sana anlatamıyorum ki git o kitabı oku bak Kurana ters bir tane hadis koymuş mu adam nasıl güzel hadisler var. >
Siyer kitaplarında genelde zayıf hadislerede yer verirler. uydurma diyemiyorum ben kaynak ehli sünnet olduğu için. en fazla mevzu derim mevzuda uydurma demek değildir. zaten uydurma olana hadis demek yanlıştır.
onu az çok araştırdım. Muhiddin Arabiye hakaret ediyor , Vahabileri şia yı öven yazıları da var , Allah gökte dir diyor. Peygamberimiz den sonra hemen hurafeler yayıldı günümüze kadar geldi. Şuan da Benim gibi lere hurafe içinde diyor. daha ufak göz gezdirdim bunları gördüm yazılarında. Kesinlikle bunun kitaplarını tavsiye etmem
Mahmut Efendi hazretlerine laflar söylüyorlar , Abdullaziz bayındırı övüyor. MArifetname , Mevlananın kitabı , Beyazid bestami kitabı , Marifat nameye rezaletname diyor açıkça..
Kuranıanla şimdi seni daha iyi anlıyorum neden her konuya ehlisünnet dışı fetva verdiğini. araştırsam kesinlikle ondada senin dediklerin çıkar.
Ama şunu söylemek gerekirse Abdullaziz bayındırla çok yakınlığı var Celaleddin vatandaşın..
< Nerden öğrenmiş diyorsun tek alim imam rabbani falan mı zannediyosun
>
yok tek Alim Abdullaziz bayındır 🙂 Asrımızın mücedditi 🙂
< her insan hata yapar içine sinen ve sinmeyen şeylerde doğrusunu alimler bilir demiceksin
>
ben yapmaz demiyorum hata insana mahsus. Anlamadığımı bir bilenden sorup öğrenirim. ama o bilende..
< ehli sünnet eserleri hariç hiç bir kitaba bakmazsan belkide yanlış olmuş bir konuyu göremeyebilirsin tarafsız olcaksın saf müslüman olcaksın. >
Kesinlikle Ehli sünnet Alim olması gerekecek.. 4 mezhep dışında fetva Aramayacaksın. Ararsan işte böyle bozulursun.
< Allahtan başka kimseden yardım istemiceksin bana evet tek Allahtan yardım isticem diyene kadar sana müslüman kardeşim diyemiyorum bunu demen lazım ilk önce
>
çok üzüldüm gerçekten. Senin gibi olursam müslüman olacam demek. İnkar varsa müslümansın . yoksa değilsin.
Zaten ben Allahtan başka kimseden yardım istemiyorum. Ben diridende istemiyorum , ölüden de. ancak ve ancak Allahtan isterim. Bu iş hakikatte böyledir.
Ama ben sebepleride ortadan kaldırmıyorum. Bir diri bana yardım etse Hakikatte yardım eden Allah tır. o bir sebeptir. O ölü olanda diri olanda bir şey yaratamaz fayda zarar veremez. fayda zarar ancak Allahtandır. bak ben ölü ile diriyi bile ayırmıyorum. Sizler ölü fayda vermez diri fayda verir diyorsunuz. ve asıl şirke sizler giriyorsunuz. bende diyorum ki ölüde vermez diride fayda zarar vermez.. Fayda zarar ancak Allahtandır.
Sizler normal düşünmezseniz buyrun bakalım bende aslını düşünürüm. Hakikatte olanı düşünürüm. hakikatide bu şekildir. itiraz edecekmisiniz.. Edinde göreyim..
konya442
Sakın sizin birinizin Koltuğuna Yaslanıp, Kuranda Bulduğuma inanırım Bulmadığımı Red ederim derken yakalamim, Ahir zamanda Bunlar gelecek benim hadislerimi inkar edecekler (Ebu Davud)
———————–
ste bu , fazla söze gerek yok hadis herseyi anlatiyor , Allah hidayet versin cümlemize InsaAllah
Kuranıanla
< Iste bu , fazla söze gerek yok hadis herseyi anlatiyor , Allah hidayet versin cümlemize InsaAllah >
Ebu Davud da geçtiğini söylediğin hadis Ebu Ya’la nın Müsnedü Ebi Ya’la kitabında 3. cilt sayfa 346 da da geçmektedir.”Bir zaman gelecek,sizden birisine bir hadis söylenince o,oturduğu yere yaslanmış bir şekilde şöyle diyecek.”Resulullah böyle bir şey söylemez hadisi bırak bana kuran dan delil getir.” Ebu Ya’la nın Müsnedü Ebi Ya’la kitabında 3. cilt sayfa 346 da geçmektedir.
Bu rivayetin ravileri arasında olan Yezid bin Eban er Rakkaşi, hadis alimleri tarafından rivayet ettiği hadisler zayıf olarak kabul edildiğinden bu hadiste zayıf görülmüş,hadis ilmi açısından hadis olarak değerlendirilmemiştir.
Anlam olarak da baktığımızda sahih hadisler Kuranı açıklayan,ondan hüküm çıkaran ayetlerdir.Sahih hadisleri inkar etmek gerçeği inkar etmektir.Hiç kimse de böyle bir inkar içerisinde değildir.
Bu hadisi şerifin Ebu Davud da geçtiği şekli şöyledir.”Sizden birinin koltuğuna yaslanmış,verdiğim emir veya koyduğum yasakla ilgili şöyle dediğini sakın görmeyeyim.Bilmeyiz,biz Allah ın Kitabında bulduğumuza uyarız” Bu hadisi şerifin sahihliği konusunda herhangi bir şüphe yoktur.İki hadisi karşılaştırdığında eminm ki anlam farklılıklarını sende göreceksin.
Emir ve yasakları Efendimiz Kuran dan çıkardığı hükümlerle verirdi.Bunlara ahkam hadisleri denir.Kuran destekli hakların şüphe olmayan hadislerdir.Yukarıdaki iki hadisin farklarını anlamışsındır.
Buhari hicri 194 yılında Özbekistan ın Buhara şehrinde doğdu.Mekke ye ilk defa annesi ile beraber hac için 16 yaşında ike hicri 210 senesinde geldi.İmam Buhari İlk defa 16 yaşında geldiği Mekke de hicretten 210 sene sonra hangi sahabelerle birebir görüşerek hadisi şerifler almış olabilir.
Berkehan’dan Alıntı..
Şimdide Allahın değişmez kitabından bir ayet…
O gün zalim kimse (üzüntüden) elini ısırıp şöyle der: ‘Keşke, elçi ile birlikte aynı yolu tutsaydım.‘“Ah, ne olurdu, falancayı dost edinmeseydim.”“Zikir/Kur’an bana geldikten sonra, o saptırdı beni ondan. Şeytan, insan için bir rezil edicidir.”
Resul de şöyle der: “Ey Rabbim, benim toplumum, bu Kur’an’ı terk edilmiş/dışlanmış halde tuttular.”
Furkan suresi 27_30
Peygamberimizin ahiretteki Kuranı terk ettiler şikayetiyle, keşke elçi ile aynı yolu tutsaydım pişmanlığı arasındaki bağlantıyı iyi okuyun. Neymiş elçiye uymak ? Kuranı dışlamamak Kurandan başka din kaynağı belirlememek …
ladiklimehmet
Ayakta işimek tahrimen mehruhdur bizlere büyüklerimiz böyle ögretti….
Kayıtsız Üye
emir ile Kuranıanla’ nın hadis konusundaki yazısmalarını okudum,
emir direkt hadislerin sahihligi ile ilgilenenleri hadis düsmanlıgı ile suclayarak ne yapmaya calısıyor acaba?
bu kadar ön yargılı neden olunur? Sünnete başvurmadan tek bir ayet göster demis birde ileri giderek, yaw sapıttın mı sen arkadaş, aptal mısın sen? Kuran ın ekseriyeti muhkem ayetlerdir, biz apacık indirdik diyor ayette, sen neden bahsediyorsun=?P
Kayıtsız Üye
arkadaş lar kur an bize yeter diyenler varya o kadar hayatını vermiş alimleri hadis alimlerini hiçe sayana lar varya şöyle bakıyorum adam lar arapça biliyor hayatını bu işe vermiş gecesini gündüzüne katmış böyle müctehid alimler bu işi çözememiş bizler burdan çözüyoruz bütün meseleyi bana çok komik geliyor aynı zaman da kuran bize yeter diyenler kendileride birilerinin çevirdiği kur an meal okuyorlar zaten bütün meallerin çeviriside yorumlarıda tam olarak aynı değil.kuran bize yeter diyenler yani meal ciler kuran arapçasını fushayı tamamen kurallarıyla beraber öğrenin kur an arapçasından okuyarak anlayın her şeyi.bir hadis olmadığını yada peygamberin böyle bir şey söylememiştir demesi eğer ki o hadis varsa hadisi inkar etmek anlamına gelir bir hadisi in kar eden ne olur onları iyice araştırın kimresule itaat ederse ALLAH a itaat etmiş gibidir .şimdi hadis inkarı resul e itaat sizlik anlamına gelirmi bunlara dikkat edelim hadislere de yaklaşırken ne vurgulanmak istenmiş bunlara bakalım ve siyer bilgisi olmadan hadis olarak idiia edilenleri direk uydurma demeyelim
ayakta işemeyle ilgili ayet, peygamber ayakta işedi