Almanyada yaşıyorum en doğru nerden yada kimden dinimi sıfırdan öğrenebilirim ?
hayaldeyim
merhaba arakadaslar
ben bircok günah islemis biriyim…uzun zamandir islerim düzgün gitmiyorum ve hep mutsuzum hersey üst üste geliyor.
bi kaç ay önce rüyamda Kuran-i Kerim gördüm ve ondan önce yada sonrada yikik bir camii görmüstüm..
Sanirim günahlarimi affetirebilmek için dinime yönelmeliyim. Günahlarim büyük affedilirmiyim bilmiyorum. ne namaz kilmayi bilirim nede Kuran-i Kerim…kendimce icimden dua ediyorum suan..ama bazen onunda ise yaramiyacagini düsünüyorum istemeden.
Ayrica almanyada yasiyorum en doğru nerden yada kimden dinimi sifirdan ögrenebilirim bilmiyorum.
böyle bisey yasayan yada bana tavsiyede bulunabilecek birileri var mi acaba?
simdiden Allah razı olsun
Cevap: lütfen yardim
kibrit
Almanya da müslüman dernekler vardır, yada camilerde ki hocalardan yardım alabilirsiniz. Naçizane size tavsiyem; temel İslami bilgileri içeren 30-50 sayfalık kitaplar oluyor, onunla haramı helali öğrenebilirsin! Bu devirdeki en büyük sorun, müslümanların helali haramı bilmemeleri. Aynı zamanda namaz ve temel ibadetleri öğren, içinden geldiği gibi abdestli bir şekilde Allah’a yalvar günahlarından ötürü yani tövbe et. Abdest almayı da kolayca öğrenebilirsin. 1 dk dan az süren bir uygulama. Daha sonra yavaş yavaş ibadetlerine başlarsın inşAllah. Sana her zaman yardımcı olmaya çalışırız. Allah’a emanet ol
Cevap: lütfen yardim
hayaldeyim
cevabiniz için çok sagolun. camiye gidicem zaten. benim için en kolayi camiye gidip icimdeki istegi güclendirmek..bazen nefsime yenik düsünüyorum. neyin haram neyin haram olmadigini biliyorum az çok ama günahlari isledim iste simdi çok pismanim tövbede ettim kendimce.
o kitaplari nerden bulabilirim? icimde bir arayis var sürekli biseyleri sorguluyorum. sanki bir oraya bir buraya cekistiriliyormusum gibi. rüyalarimda hep ilginc oluyor.
Allah razı olsun
———————–
Allah kimseyi nefsine yenik düsürmesin
Cevap: lütfen yardim
kibrit
Kitapları eminim gideceğiniz caminin cemaati yada hocası size ücretsiz verecektir.
hayaldeyim
Allah razı olsun
icimdeki iman boslugunu doldurmayi çok istiyorum.
ebediyyetyolcusu
Selamün Aleyküm
Kardeşim bulunduğun Şehirde mutlaka bir Camii vardır oraya gidip dersleri alabilirsin.
Kuran okumayı ögrenmek için
Namaz kılmayı öğrenmek için
Ufkuaçık
kontrol edilmeden yanlış video eklenmiş herhalde
ESASEN NAMAZ BU ŞEKİLDE KILINIR.
karadamlalar
mezhep ihtilafına göre namazda yapılanlar hakkında farklı hükümler çıkacaktır.şia namazı denilen o videoya baktım,yorumda da şia demişler,maliki mezhebine benziyor Allahu alem,ellerin bağlanmaması ile falan.
3. namaz videosu olacak belki,ilki şia mezhebinin,ikincisi hanefi mezhebinde kılınan şekle göredir.fakat sahih hadislere 2 mezhebin de namazının ters geldiği noktalar vardır,
neyse kardeşim kafanı karıştıracağız belki de
bu 2 videoda sahih hadislere göre namazın nasıl kılınacağı,hadislerle birlikte açıklanmış.
mezhep taklidi hakkında şu yazıyı kopyalıyorum o zaman mezheplerin hükümleri,ve bizim yapmamız gerekeni inşAllah daha iyi anlayacaksındır:
“İmam Malik ise mezhebi taassubu yerme babında aynen şöyle diyor:
‘Nebi(s.a.v)den sonra ve onun dışında istisnasız herkesin sözü alınır da terk edilir de.
(İbni Abdu’I-Ber(2/91-eI-Cami)
İmam Şafii hadis âlimleri tarafından benim görüşüme aykırı bir hadis rivayet edilirse ben o görüşten sağlığımda da ölümümden sonra da rucu ederim demiştir. (Fulani (S:104- İkazu’l-Himem)
İmam Ahmed ise sünnete bağlılık ve taklidi yerme hususunda imamların en serti ve ileri gelenlerinden idi. Bunu misallendirmek için İmam Ahmed ile İmam Ebu Davud arasında geçen konuşmayı burada nakletmek istiyorum. Ebu Davud Ahmed’e sorarak: Evzaî’ye Malikten daha fazla mı ittiba ediliyor?’ Bunun üzerine İmam Ahmed: ‘Beni taklit etme! Maliki, Şafii’yi, Evzaî’yi ve Şafii’yi de taklit etme. Sen de onların aldığı kaynaktan al’ demişti. (Fulani (S:l 13-İkazu’l-Hİmem)
Ebu Hanife’nin: ‘Ey Yakub!(Ebu Yusuf) benden her duyduğunu yazma. Çünkü ben bu gün bir görüşü benimseyip, yarın onu terk edebilirim; yarın bir görüş benimseyip, öbür gün ise onu terk edebilirim. Demesi buna güzel bir örnektir.
İmam Tahavi’nin: ‘Ancak taassup ehli veya kafası çalışmayan kimseler taklitçilik yapar’ demesinin sebebi budur. (İbni Abidin (1/32-Resmu’l-Mufti)
Taklit:
1) Kendisiyle hüküm ve fetva haram olan taklit.
2) Yapılması vacip olan taklit.
3) Yapılması vacip olmayıp mubah olan taklit, şeklinde kısımlara ayrılır.
Kendisiyle hüküm ve fetva haram olan taklit, üç nevidir:
Birinci Nevi: Atalarını taklitle yetinerek, Allah’ın indirdiği vahiy den yüz çevirip, ona iltifat etmemektir.
İkinci Nevi: Taklitçinin, amel edilmeye ehil olup olmadığını bilmediği kişinin sözünü taklit etmektir.
Üçüncü Nevi: Taklitçinin, ameli hilafına hüccetin ikamesinden ve aleyhine delilin zahir olmasından sonra yaptığı taklittir.
Bunlardan, üçüncü ile birinci nevi arasındaki fark; birincisi ilim ve hüccete gücü ve imkanı olduktan sonra taklit etmesi, üçüncüsü ise kendine hüccet zahir olduktan sonra taklit etmesidir. Dolayısıyla bu yerilmeye, Allah’a ve Rasulüne asi olmaya birincisinden daha layıktır.
Allah taklidin bu üç nevini de Kitabının bir çok yerinde yermiştir.
‘Onlara, Allah’ın indirdiğine uyun, denildiği zaman onlar: ‘Hayır! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız’ dediler. Ya ataları bir şey anlamamış, doğruyu da bulamamış İdiyseler?[12]
‘Senden önce de hangi memlekete uyarıcı göndermişsek mutla ka oranın ileri gelen zenginleri: ‘Babalarımızı bir inanç üzere bulduk, biz de onların izlerine uyarız’ derlerdi.[13]
‘Onlara, ‘Allah’ın indirdiğine ve Rasule (itaate) gelin’ denildiği vakit, ‘Babalarımızı üzerinde bulduğumuz (yol) bize yeter’ derler. Ataları hiçbir şey bilmiyor ve doğru yol üzerinde bulunmuyor iseler de mi? [14]
Atalarını taklitle yetinerek Allah’ın indirdiği vahiyden yüz çeviren leri yeren bu gibi ayetler Kur’anda çoktur.
allah-u teala, bir şeye akıl erdiremeyen ve doğru yolu bulamayan kimseleri taklit edenleri yermiş, doğru yolu bulmuş alimleri taklit edenleri ise yermemiştir; aksine ‘…Bilmiyorsanız zikir ehli (din alimleri) ne sorun. [15] Ayetiyle zikir ehline sormayı bile emretmiştir. Ehli zikir, ehli ilimdir. Ehli ilime sormak ise onları taklittir. Bu ayet aynı zamanda bilmeyen kişiye taklit etmesi için bir emirdir diyenlere şöyle cevap verilir:
AUah-u teala, indirdiği vahyinden yüz çevirip, atalarını taklit eden leri yermiştir. Taklidin bu kadarı dört imamla beraber bütün selefin haram ve yerilmesinde ittifak ettikleri şeydir.
Fakat, Allah’ın indirdiği vahye tabi olmak için bütün güç ve imkanını kullanmasına rağmen kendisine onun bir kısmı gizli kalan kimse, o meselede kendinden daha alim birini taklit etse bu kişi bu taklitten dolayı yerilmez; övülür ve aynı zamanda ecir alır. Bu husu sun açıklaması taklidin vacip ve mubah kısımlarının izahatında gele cektir inşAllah.
allah-u teala: ‘Bilmediğin bir şeyin ardına düşme. [16]buyuruyor. İleride geleceği üzere taklit alimlerin ittifakıyla ilim değildir. allah-u teala: ‘De ki: Rabb’im, ancak kötülükleri, gerek açığını gerek gizlisini; günahı ve haksız yere saldırmayı; hakkında hiç bir delil indirmediği bir şeyi Allah’a ortak koşmayı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyler söylemenizi haram etmiştir. [17]
‘(Ey insanlar) Rabb’inizden size indirilene uyun ve Ondan başka dostlara uymayın. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz.[18] buyu rarak vahye ittibayı emrediyor.
Taklitçi, taklit ettiği kişinin sözüne muhalif bir delil açıklansa bu delilin o indirilen vahiy olduğunu dahi bilemez. Dolayısıyla o kişinin vahye muhalif olarak yaptığı taklit, vahyin gayrına ittiba etmek olduğu malumdur. allah-u teala: ‘Eğer herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz; Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız onu Allah’a ve Rasulüne götürün. Bu, daha iyidir ve sonuç bakımından da daha güzeldir. [19] buyurarak ihtilaf ve anlaşmazlığı kendisinin ve Rasulünün gayrına çevirmemizi men etmiştir, bu da taklidi hükümsüz kılar.
Diğer bir ayette ise: Yoksa siz, Allah içinizden cihat eden ve Allah’tan, Rasulünden ve müminlerden başkasını kendisine sırdaş edinmeyenleri bilmeden, bırakılacağınızı mı sandınız? Allah yap tıklarınızı haber almaktadır.[20]diye buyurmuştur. Hal böyle olunca, bir adamı Allah’ın, Rasulünün ve diğer bütün imamların sözlerine tercih etmek ve o kişiyi bunların hepsinin önüne geçirmek, Allah’ın Kitabını, Rasulünün sünnetini ve ümmetin icmasmı o adamın görüşüne arz etmek, eğer onlar görüşüne uygun olursa onları kabul etmek, onlardan onun görüşüne uymayanları reddetmek ve bunun için hile yönlerini araştırmak en büyük bir cürümdür.
Allah diğer bir yerde: ‘Yüzleri ateşin içinde çevrildiği gün: Eyvah biz keşke Allah’a itaat etseydik, Rasule itaat etseydik, der ler.Ve derler ki: Rabb’imiz, biz önderlerimize ve büyüklerimize uyduk da bizi yoldan saptırdılar. [21] buyuruyor. Bu ayetler taklidin hükümsüz oluşunda kesin delildir.
Bu ayetlerde Allah, yoldan çıkmışları yermiştir; fakat hidayete ermiş birinin taklidini Allah’ın yermesi nerededir? Dense şöyle denir: Bu sorunun cevabı sorunun kendi içindedir. Çünkü kul, Allah’ın Rasulullah’ a indirdiği vahye tabi olana kadar doğru yolu bulmuş olamaz. Bir kimse, Allah’ın Rasulullah’a indirdiği vahyi bilirse mühtedi olur, taklitçi olmaz. Fakat bir kimse allah-u tealanın Rasulullah (saiiaiiahu aleyhi ve seiiem) e indirdiği vahyi bilmezse, kendi ikrarı ile bilgisiz ve yolunu bulamamış taklitçidir. Dolayısıyla taklitçi, birini taklit ederken hidayet üzere olduğunu nereden bilecektir? Bu cevap, bu bapta getirilecek her sorunun cevabıdır. Eğer onlar her meselede sadece hidayet ehlini taklit ediyor iseler, taklitlerinde onlarda hidayet üzeredir. Eğer, taklit edilen imamların dinde hidayet üzere olduğunu siz de kabul ediyorsunuz. Buna göre o imamları taklit edenler de kesin hidayet üzeredir. Çünkü taklitçiler onların peşinden gidiyorlar dese, şöyle denir: Onların, imamların peşinden gitmeleri onları taklit etme lerini iptal eder. Çünkü imamların yolu hüccete tabi olma ve taklidi yasaklamaktır. Bunu imamların kendi sözlerinden inşAllah naklede ceğiz. Kim, hücceti terk ederek imamların yasakladığı ve onlardan önce Allah ve Rasulünün yasakladığını yaparsa o kimse imamların yolu üzere değildir. Bilakis o kişi, imamlara muhalif kimselerdendir.
Hüccete tabi olan, Rasulullah (saiuıiahu aleyhi ve seiiem) den başka bir şahsı imam edinmeyen, onu Kitap ve sünnet üzerine mihenk etmeyen, Kitap ve sünneti onun görüşüne arz etmeyen kimseler ancak o imamların yolu üzeredir.
İşte bu ifadeyle taklidi ‘tabi olma’ yerine koyan kimsenin anlayı şının sakatlığı ve taklit de tabi olma gibidir şeklinde insanları vehme düşürmesi -dolayısıyla hakkı batıla karıştırması ortaya çıkmıştır. Aksine taklit ittiba etmeye muhalif bir harekettir.
Allah, Resulü ve ilim ehli taklit etmekle tabi olmanın arasını birbi rinden ayırmıştır. Çünkü tabi olmak, tabi olunan kişinin yoluna gitmek ve onun yerine getirdiği şeylerin benzerini yerine getirmektir.Tabi Olma Ve Taklit Arasındaki Fark
İbni Abdi’1-Ber ‘Camiu Beyani’l-İlmi ve Fazlihi[23] isimli kitabında taklidin fesadı, onu yasaklama ve taklitle tabi olma arasındaki fark diye açtığı bapta şöyle diyor: allah-u teala Kitabının bir çok yerinde taklidi zemmederek şöyle buyurmuştur:
‘Hahamlarını ve rahiplerini Allah’tan gayri Rabler edindi ler. [24] Rivayet olunduğuna göre, Huzeyfe ve diğerleri bu ayeti tefsir ederlerken şöyle demişlerdir: ‘Onlar, Allah’ı bırakarak haham ve ruhbanlara tapmıyorlardı, fakat onlar kendilerine tabi olanlara bir şeyi helal ve haram ediyorlar, onlara tabi olanlarda haham ve rahiplerini bu helal ve haramlarda taklit ediyorlardı. Adiy b. Hatim diyor ki: Rasulullah (saiiaiiahu aleyhi ve seiiem) e boynumda haç olduğu halde geldi ğimde bana: ‘Ya Adiy!… Bu putu boynundan at’ dedi yanına yaklaştı ğımda Rasulullah (saiiaiiaim aleyhi ve seiiem) Tevbe Suresini okuyordu. ‘Hahamlarını ve rahiplerini Allah’tan gayrı Rab’Ier edindiler[25] ayetine kadar okumaya devam etti. Ben: Ya Rasulullah, biz onları Rabler edinmedik, dedim. Rasulullah (saiiaiiahu aleyhi ve seiiem): ‘Bilakis, onlar size haram olan bir şeyi helal ediyor, siz de onu helal sayıyordunuz öyle değil mi?’ dedi. Evet öyle yapıyorduk dedim. Rasulullah (saiiaiiaim aleyhi ve sellem): ‘İşte o (ameliniz) onları Rab edinmek tir ‘ buyurdu. [26]
allah-u tealanın: ‘Hahamlarını ve rahiplerini Allah’tan gayrı Rabler edindiler.[27] ayetinin tefsirinde Ebu’l-Behteri şöyle demiştir: ‘Haham ve rahipleri onlara Allah’ı bırakarak kendilerine tapmalarını emretselerdi onlar, haham ve rahiplere itaat etmezlerdi. Fakat haham ve rahipler, Allah’ın helallerini haram, haramlarını da helal ettiler. Onlar da bu hususlara itaat ettiler. Haham ve rahiplerin bu hareketi rububiyetti.
İmam Veki şöyle dedi: ‘Bize Sufyan ve A’meş birlikte Hubeyb b. Sabit’ten o da Ebu’l-Behteri’den rivayet ettiler. Huzeyfe (r) ye Allah’ın ‘Hahamlarını ve rahiplerini Allah’tan gayrı Rabler edindiler…’ ayeti hakkında onlar haham ve rahiplere tapıyorlar mıydı? Diye sorulduğunda Huzeyfe (rj: ‘Hayır, haham ve rahipleri onlara helalleri haram, haramları da helal ediyorlardı. Onlar da bunlara uyarak onları helal ve haram sayıyorlardı, diye karşılık vermiştir. Aliah-u teala: ‘İşte böyle senden önce de herhangi beldeye uyarıcı gönderdiysek mutlaka o beldenin varlıklıları: ‘Biz babalarımızı bir din üzere bulduk, biz de izlerine uyarız’ dediler. Ben size babalarınızı üzerinde, bulduğunuz dinden daha iyisini getirmiş olsam da yine babalarınızın yolunu mu tutacaksınız?.. [28] buyurmuştur. Görüldüğü gibi babalarına uymaları onları hidayeti kabul etmekten engelledi ve şöyle bir mazereti ileri sürdüler. ..Dediler ki: Doğrusu biz sizinle gönderileni -kabul etmiyor- inkar ediyoruz. [29] işte bunlar ve benzerleri için Aİlah-u teala şöyle buyurmuştur: ‘İşte kendilerine tabi olunanlar, tabi olanlardan uzak durdular, azabı gördüler ve aralarındaki bağlar kesildi, şöyle dediler: Ah keşke bir daha dünyaya gitmemiz mümkün olsaydı da şimdi onların bizden uzak durduğu gibi biz de onlardan uzak dursaydık. Böylece Allah onlara işledikleri bütün fiilleri hasretler (pişmanlık ve üzüntüler kaynağı) olarak gösterecektir ve onlar ateşten çıkacak da değillerdir. [30]
Müminler onlara benzemesin diye allah-u teala ehli küfrü kınayıp şöyle buyuruyor:
Babasına ve kavmine demişti ki; Şu karşısında.durup taptı ğınız heykeller nedir? Babalarımızı onlara tapar bulduk da onun için biz de onlara tapıyoruz dediler.[31]Ve dediler ki: Rabb’imiz, biz efendilerimize ve büyüklerimize uyduk da bizi yoldan saptırdı lar. [32]
Kur’anda bunun benzeri baba ve efendilerinin taklidini yeren ayet ler çoktur. Taklidi iptal hususunda alimler bu ayetleri delil getirdiler. Bu ayetlerin müşrikler için gelmiş olması alimlerin taklidi iptal etmek için delil getirmelerine mani olmamıştır. Çünkü teşbih (benzerlik) birinin küfrü diğerinin imanı cihetinden meydana gelmemiştir. Aksine teşbih iki taklitçi arasında taklit edilen kişiyi, hüccetsiz taklit etmeleri cihetinden meydana gelmiştir. Bu mesele şuna benzer; Şayet bir adam, bir kişiyi taklit etse ve o taklit sebebiyle küfre girse, başka bir adam da birini taklit etse ve o sebeple günaha girse ve bir başkası da dünyevi bir meselesinde birini taklit etse, ve bu taklit sebebiyle hata etse, bu taklitçilerin her biri delilsiz olarak onları taklit ettiğinden dolayı kınanır ve ayıplanır.
Çünkü onların hepsi de taklittir, ve kişiler değişse de taklitlerin hepsi birbirine benzemektedir. allah-u teala: ‘Allah bir kavmi doğru yola ilettikten sonra, sakınmaları gereken şeyleri kendilerine açık lamadıkça onları saptıracak değildir. [33] buyurmuştur.
İbni Abdi’1-Ber, devamla şöyle diyor: ‘Zikrettiğimiz bütün deliller le taklit batıl olunca, teslim olunması gereken usullere teslim olmak vaciptir. Onlar da Kitap, sünnet ve manası Kitap ve sünnette bulunan icmaî delillerdir. Sonra İbni Kesir b. Abdullah b. Amr b. Avf, babası ve dedesi tariki ile rivayet ettiği hadiste Rasulullah (saiiaiiahu aleyhi ve seiiem) i şöyle derken işitmiştir: ‘Ben ümmetime benden sonra üç amelden başka bir şey için korkmam,’ buyuranca sahabeler onlar nelerdir ya Rasulellah? dediler. Rasulullah (saüaiiahu aleyhi ve seiiem): ‘Ümmetimin üzerine korktuğum, alimin yanılması, zalimin idareciliği ve ittiba edilen nefsi hevadır, [34] buyurdu. Bu hadisin senedi ile Rasulullah aleyhi ve seiiem) den şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: Size sımsıkı sarıldığınız müddetçe asla sapıtmayacağınız iki şey bırakı-yorum. Onlar; Allah ‘in Kitabı ve Rasulünün sünnetidir” ”
Ufkuaçık
< karadamlalar
Rasulullah(saiiaiiaim aleyhi ve seiiem) >
Kopyaladığın mesajı hiç okumadığın belli.Bu klavye hatası mı yoksa kasıtlı bir cümle midir?
karadamlalar
onca kez okuduğum,elimin altında olan bir kaynaktan kopyaladım.klavye hatası Allahu alem,yazıyı direk ben yazmadım.
Jıhad
takıldığınız yere bakın nasıl kasıtlı olduğu düşünülebilir ki burda sünneti anlatmaya çalışan birinden
ebediyyetyolcusu
insanlar bazen bilmeden hata yapabilirler
bu video incelenmeden eklendiğinden
bu şekil bir hata oluşmuştur suizana hiç gerek yok
karadamlalar
tamam seni şiilikle itham etmesi onun suçudur,fakat “hayye ale’s salah” ezanda da geçer,beraber kılmayacağız ama o “artık namazı kılalım,ara verelim” manasında demiştir Allahu alem.kötü niyetle söylenmiş bir şey değildir.Şiilik iftirası hakkında da haklısın,fakat onun yaptığı gibi karşıdakini dinlemeden bir şey demeyelim.nefsimize yenik düşmeyelim.
ebediyyetyolcusu
Benim yazdıklarımı bir oku ondan sonra yaz Ufkukapalı Efendi !
Sonra şüphesiz sizler, kıyamet günü Rabbinizin huzurunda davalaşacaksınız. (Zümer Suresi, 31)
Davalaşacağız Ufkukapalı Efendi sen beni yakın takip al !
Şiiliğin sen de kalsın Fırsatı fırsat bilip sakın ola ki o batıl fikirlerini kimseye anlatmaya çalışmaSeni yakın takibe alacağım.
Bu sözleri asla unutmayacağım asla !!!
Selamün Aleyküm
Karadamlalar Kardeşim haklısın ama sen bilmezsin böyle söylenler az değil örneğin Konu arasında espiri olsun diye atarlar biz burda yazışıyoruz namazını kılacaksa gitsin kılsın bize söylemeye gerek yok ki onun lafı ile mi amel edeceğim ben. Şiiliğe gelince onu Allah’a havale edeceğim.
Benim niyetim bilgiçlik taslamak değil
Mü’min erkekler ve mü’min kadınlar birbirlerinin velileridirler. İyiliği emreder, kötülükten sakındırırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler ve Allah’a ve Resûlü’ne itaat ederler. İşte Allah’ın kendilerine rahmet edeceği bunlardır. Şüphesiz, Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. (Tevbe Suresi, 71)
Bu ayeti düşünerek bildiğimi sizlerle paylaşmak bilmediğimi sizden öğrenmek.
Bilerek de o adi Linki’de vermedim dikkat etmeden oldu bir kere Şii’mi olduk hemen ?
Ufkuaçık
< ebediyyetyolcusu
Ufkuaçık değil ufku kapalı ben namazı öyle kılmıyorum Şii değil hanefilerdenim yaptığım tek hata incelemeden yanlış Linki vermekti. Onun için hemen havlamana gerek yok insanlar hata yapabilir bunu telafisi de vardır.
Bana Şiiliğin sende kalsın demekle sen kendini ne zannediyorsun ? Ben hanefiyim şerefsiz 51 yaşına gelmişsin insanlar hakkında suizan etmemeyi öğrenememişsin. >
Hakaretin bini bir para ben seninle yarışacak değilim.Madem hata yaptın, neden düzeltme veya yanlışlığını anlatmadın?Biz kimseye önyargılı yaklaşmıyoruz.Benim sözlermde asla çelişki bulamazsın.Bir daha ki sefere paylaşım yaparken dikkatli olup, okumadan kopyalama tamam mı kardeşim?.yANLIŞLIĞININ YÜZÜNDEN SENİ Şİİ OLARAK LANSE ETTİKSE AF OLA!.LAKİN ÖZÜR DİLEMEK ERDEMLİKTİR.SEN DE ÖZÜR DİLE BAKALIM HAKARETİNDEN DOLAYI!..
Adamları sabah namazına davet ettik ne laflar yedik.Ya Rabbi, kusur ben de mi şimdi?Oysa İstanbul’da sabah namazı vakti idi.Kimseyle de alay etmedim..
Kusur ettikse özür dilemesini de biliriz.Arkadaşımız yanlışlık yaptı ama düzeltmeyi unuttuğu için bizi zan altında bıraktı.Ya Rabbi hatamızı af et!.
ebediyyetyolcusu
Onu anladık ben de espiri yapma……. dedim düşünmeden senin lafların daha kötü !
karadamlalar
2 niz de bir şekilde hata ettiniz,en iyisi hatayı kabul edip barışmak 🙂
aforizma
durduk yere birbirimizi kırmanın ne anlamı var ?
evet verilen linkte şia mezhebine göre namaz kılınmaktadır,daha sonra ehli sünnet mezhebine görede link verilmiş. sadece uyarmak yeterli iken, şia nın kıldığı namazda farzlara aykırı bir şey varmış gibi hemen hucum etmek insafa sığmaz. namazın sıhhati için gerekli farzların hepsi örnekte mecvuttur, aksini düşünüyorsanız delillerinizle yazarsınız o kadar. ehli sünnet mezhepleri arasındada şekli farklar vardır,ancak hiçbiri farzlarına yönelik değildir.
hele sünnet namazlarının nafile namazlar olmadığını söylemenizde ilginç, nafileyi günümüz türkçesindeki anlamıyla değerlendirdiniz sanırım. bu konuda ki bilginizi paylaşırsanız memnun olurum.
Ufkuaçık
Eğer çekemezsen gülün nazını Ne dikene dokun ne gülü incit…
Sahrada mecnun değilsen, Ne Leyla’yı çağır , ne çölü incit..
ebediyyetyolcusu
Ufkuaçık naz kadınlar yapar ben Erkeğim !
“Böyle namaz olmaz Arkadaşı yanlış yönlendiriyorsun Ehli sünnet olarak namaz böyle kılınmaz” deseydin de beni uyarsaydın ben sana saygı gösterirdim. Şii’liği bırak diğer söylediklerin çok kötü bununla hakkımda sui zanda bulundun su izan hakkındaki ayeti biliyorsun sanırım.
Benim yaptığımda seni insanları namaz’a davet etmene rağmen espiride bulunduğunu zannetmek ve Lan lum diye sana söylenkmek.
“Ya Rabbi kulun insanları namaz’a davet ediyor ben onun hakkında ne düşündüm affınıa sığınırım”
“İnsanları Allah’a davet edenden daha hayırlı kim olabilir” bunu anlayamadım hemen
İnsan yaptığı hatalardan dolayı tecrübe edinir.
Olur ki bir şey sizin için hayırlı iken,siz onu hoş görmezsiniz.Yine olur ki,birşey sizin için kötü iken,
siz onu seversiniz.Allah bilir,siz bilmezsiniz.(Bakara 2/216)
Selamün Aleyküm
hayaldeyim Kardeş iman boşluğunu Allah zikri doldurur. En büyük zikir Kuranı Kerim’dir.
Alıntı
Soru: Hocam Ra’d Suresi 28.ayette hidayete erenlerin “iman eden ve kalpleri Allah’ı zikretmekle itmi’nana eren” kimseler olduğu ve kalplerin ancak Allah’ın zikriyle mutmain olacağı beyan olunuyor. Ben de sıkıntılı bir kimseyim. Allah’ı zikretmek istiyorum ama zikirle ilgili kitaplar hep tarikatların kitapları. Hocam Allah’ı doğru olarak zikretmeme sebep olacak bir eser tavsiye edebilir misiniz?
Cevap:
Tavsiye edebileceğimiz tek kitap, en büyük zikir olan Kur’an-ı Kerim’dir. Zira o,okundukça insanı huzura kavuşturur. İnsanlar için bir rahmet ve şifadır.
Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüllerde olan (dertlere) bir şifa, mü’minler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir. (Yunus, 10/57)
Biz Kur’an’dan öyle bir şey indiriyoruz ki o, mü’minler için bir şifa ve rahmettir; zalimlerin ise yalnızca ziyanını artırır. (İsra, 17/82)
Kur’an’ın bir diğer adı da zikir dir:
O Zikri (Kur’an’ı) biz indirdik ve onu elbette biz koruyacağız. (Hicr, 15/9)
Kur’an’ı Zikir olarak vasıflandıran Allah Teâlâ, kalplerin ancak bu zikri okumakla tatmin olacağını bildirmektedir:
(Onlar) İman edenler ve gönülleri Allah’ın zikri ile sükûnete erenlerdir. Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah’ın zikri ile sükûnet bulur. (Ra’d, 13/28)
Durum böyle olduğuna göre bol bol Kur’an-ı Kerim okumanız gerekmektedir.
Ufkuaçık
Kur’an’ın başka adı da “ZİKİR”.Ancak virdi olan zikirler vardır ki bunlar tesbihler,esmaül hüsna, salevat-ı şerife ve dualardır.
Günde en az 5000 defa “ALLAH” İsmi şerifi okunursa kalp gözü açılıp gönlüne hikmet pınarları dökülür.Bu da kişiye büyük haz verir ki onu ancak tadan bilir.
karadamlalar
“Günde en az 5000 defa “ALLAH” İsmi şerifi okunursa kalp gözü açılıp gönlüne hikmet pınarları dökülürBu da kişiye büyük haz verir ki onu ancak tadan bilir”
delili nedir bunun?kuran ve sünnetten lütfen,”kalpler ancak Allah’ın zikriyle mutmain olur” ayetiyle zikrin fazileti sabittir ancak 5000 sayısını anlamadım?
ebediyyetyolcusu
Bu zikir gizli yani zikri hafi midir ?
Bunu abdestsiz oldugumuz zaman da yapabilir miyiz peki ?
Bu zikrin adabi Hz. Muhammed’e ve Sadat Kirama 8 adet Fatiha okumak ile basladigini söylerler.
yahut,Allah, Allah yerine SubhanAllahi ve bihamdihi desek ?
karadamlalar
Allah hayrını versin ebediyyetyolcusu,
sahih sünnetten sabit olan zikirler varken niye yeni yeni şeyler arıyorsunuz anlamıyorum.
ebediyyetyolcusu
Selamün Aleyküm
Karadamlalar Kardeşim Allah seni de hayırla mükâfatlandırsın.
SubhanAllahi ve bihamdihi tesbihin fazileti burada mumsema’da anlatılıyor.
En kıymetli en sevaplı tesbih “SübhanAllahi ve bihamdihi”
Ebu Hureyre R.A’dan rivayet edildiğine göre:
Allah Resulü (as) şöyle buyurmuştur: “Her kim günde yüz kere Bir ve ortaksız olarak Allah’tan başka hiç bir ilah yoktur Mülk onundur, hamd onundur, o herşeye kadirdir! derse bu dua o kimse için on köle azat etme sevabına denk olur Ve kendisine yüz hasene yazılır, yüz günah da silinir O gün akşamlayana kadar şeytandan korunmuş olur Ve hiç bir kimse onun yaptığından daha faziletli bir iş yapamaz Meğer ki ondan daha çok okuyan bir kimse olsun Ve her kim günde yüz kere: SubhanAllah ve bi-hamdihi (Allah’ı, ona hamd ederek tesbih ederim) derse o kimsenin günahları deniz köpüğü kadar bile çok olsa dökülür”
Ben 5000 kere Allah zikrini biliyorum o zikirde kalbin gaflette olmaması lazım, çünkü dil ile zikredilmiyor kalb ile oluyor ondan o zikre Zikri Hafi denilmiştir bir örtü kullanıp başın üstüne koyuyorlar bize böyle tarif ettiler bu zikri.
SubhanAllahi ve bihamdihi öyle değil dil ile Allah’ım seni noksan sıfatlardan tenzih eder sana hamd ederim demektir.
Ufkuaçık
Zikir yaparken başa örtü koymanın anlamı, gözün başka yerlere kayıp kalbi meşgul etmemesi içindir..Oysa zikir esnasında gözler yumularak da yapılır.
SubhanAllahi ve bihamdihi SübhanAllahil Azîm. Bu zikir sahih hadislerde mevcuttur.Zikredilmesinde çok büyük sevabı vardır.
Ufkuaçık
Tasavvufta müride telkin edlien ilk zikir Lafza-i Celal’dir.Yani “ALLAH” zikridir.Diğerleri ise kelime-i tevhid, esma zikirleri kademe kademe yapılır.Bunlardan murad, kalbin ve ruhun başka bir hale geçmesidir.
ebuturab
namaz.hadislerler
ebediyyetyolcusu
Ufkuaçık ben hatamı telafi ettim Şii Namazı Linkini Moderatörelere bildirerek sildirdim sende öyle yap şu benim hakkımda anlamadan araştırmadan yazdıklarını sildir oradan !
ebediyyetyolcusu
Ufkuaçık hafi zikrinde zaten gözler yumulur, örtü altında olmasa bile nasıl yumuk gözler nasıl başka bir yere kaysın ki ? Asıl önemli olan kalbin uyanik olması ve dünya düşüncelerine değil Hakk’a bağlanmasıdır.
karadamlalar
“il Azîm” ekleniyor sahih zikirlerin sonuna genelde.bu doğru mudur?hz. Muhammed(sav) aktarmamış bunu,ama ekleniyor.
karadamlalar
arkadaşlar bir de 70.000 kere kelime i tevhid söyleyelim falan günlük,bu da sahih hadise bağlanmıyor.70.000 kere çekme yerine günde biraz manasını düşünüp hayatımıza ikame ettirmemiz daha hayırlı.
Ufkuaçık
Muhterem kardeşim ebediyyetyolcusu kardeşim.Şu an bende senin hakkında olumsuz mesajımın silinmesi için admin kardeşime bildirdim.İnşaAllah gereğini yapacaktır.Hakkını helal et, ben de hakkımı sana helal ettim..
ebediyyetyolcusu
Ufkuaçık dediğin gibi olsun sana kızmıyorum artık 🙂
Bende hakkımı helal ediyorum.
Aynı yolun yolcusuyuz birbirimize destek olmalıyız köstek değil.
ebediyyetyolcusu
Ufkuaçık abi olumsuz mesajın hala silinmedi bu Mesajı tekrar Moderarörlere bildirirmisin.
Ufkuaçık
Tamam tekrar bildireceğim, ebediyyet yolcusu kardeşim…
dinimi nasıl öğrenebilirim, 5000 vird ile kalp gözü