Yukarda Allah var demek?

Yukarda Allah var demek?

gökhan123
Selamun Aleykum kardeslerım.Bıldıgım halde kafama bır sey takılıyor.Bazı kısıler Yukarıda Allah var dıyor.Allah yukarda degıl her yerde.Ona bellı bır yer gosterılemez dıye bılıyorum.Dıyen kısılerın günahı çok buyukmudur?


Cevap: Yukarda Allah var demek?

@mir
evet
< Allah yukarda degıl her yerde. >
diyen kişilerin günahı çok büyüktür
zira Allah heryerde değil yukardadır

Rasulullah (s.a.v.) huzuruna bir cariye getirildi. Rasulullah (s.a.v.) ona: Allah nerede ? dedi ,

Cariye işaret parmağını kaldırarak Allah semanın üzerindedir. dedi. Sonra Rasulullah (s.a.v.) cariyeye Ben kimim dedi. Cariye Sen Allah Resulüsün dedi Rasulullah (s.a.v.) O’nu azat edin o mümine biridir. dedi.
(Müslim ve diğerleri )

Zeynep annemiz Rasulullah’ın zevcelerine övünerek söylediği şu söz: Sizi hısımlarınız, Beni de yedi kat gökteki Allah evlendirdi
. (İmam Buhari)

daha da istersen onlarca ayet ve hadis verebilirim
Allah’ın yukarda oluşuna dair

———————-

not da eklemem gerekiyor
Allah isim sıfat ve fiilleri ile her yerdedir
ama Zat’ı ise sadece 7 kat semanın üzerindeki Kürsi’nin üzerindeki Arş’ının üzerindedir


Cevap: Yukarda Allah var demek?

Kuranıanla
Bilmediğin konularda bari bilmiyorum demeyi öğren kardeş,Allahı 7. kat semada kral sandalyesinde oturan insan yapmadığın kalmış.. Tövbe estağfurullah.. Allahım ilmimi artır…


Cevap: Yukarda Allah var demek?

musab
< Selamun Aleykum kardeslerım.Bıldıgım halde kafama bır sey takılıyor.Bazı kısıler Yukarıda Allah var dıyor.Allah yukarda degıl her yerde.Ona bellı bır yer gosterılemez dıye bılıyorum.Dıyen kısılerın günahı çok buyukmudur? >

burda itikat sözkonusu.yani durum günahı geçiyor inkara girebiliyor.vahhabi kafasıdır Allah yukarıda diyen.maalesef bize böyle alıştırdılar toplum olarak Allah hep yukarda denildi.bazen yanlışlıkla diyebiliyoruz.hemen tevbe etmek lazım


gökhan123
Allah yukarıda degıl her yerde demek yanlıs mı?


Galus
Allah’ın her an, her yerde hazır ve nazır olduğunu vicdanımızın derinliklerinde ya da basit müşahedelerle anlayabiliriz.


Eşrefoğlu
Allah yukarıda derken, aslında Allah’ın yukarılarda bir yerlerde yeri yurdu olduğu iması değilde, bizzat O’nun yüceliğini ifade etmek için kullanılan bir söz…Burada niyetler çok önemli…


Ercan
Bu sözü "gökte Allah var", "üstümüzde Allah var" şeklinde söyleyenler de vardır. Fakat Allah yerde ve gökte aranmaz, O her yerdedir. Çünkü Allah’ın olmadığı hiçbir yer yoktur. O’na bir mekân ve yer isnat etmek söz konusu olamaz. Böyle bir şeyin olması da mümkün değildir.

Öncelikle bazı insanlar sözlerine kuvvet vermek, inandırıcılıklarını pekiştirmek için bu sözleri söylüyorlar. Çok kere de ağızlarından çıkan sözün nereye vardığını bile düşünmüyorlar. "Yukarıda Allah var, ne yalan söyleyeyim" gibi ifadeyle; sözlerinde yalan söylemekden Allah’ ın bilgisi olacağından korktuğu, o yüzden yalan söylemediği manası anlaşılmaktadır.

Allah’a imanında en ufak bir şüphesi olmayan bazı insanlar da çok kere farkına varmadan bu sözü söyleyebiliyorlar. Bu kategoriye girenlerin niyetlerinde Allah’ı belli bir mekân içinde düşünmeleri söz konusu olmadığından imanlarına bir zararı yoktur. Bediüzzaman’ın da ifade ettiği gibi "Bazen kelam küfür görünür, fakat sahibi kâfir olamaz." (Lem’alar, 28. Lem’a, 7. Nükte)

Alıntı.


@mir
kendilerini Buhari ve Müslim’den dahi üstün gören hadis inkarcılarını anlarım da
diğerleri neden verdiğim hadisleri görmezden geldiniz onu anlamadım

ayetlere gelince
Allah’ın Zat’ı ile yukarda oluşu ile ilgili belki 50 kadar ayet var

sadece bir-ikisini vereyim İnşaAllah
67-Mülk-kuranmeali.com/ayetkarsilastirma.asp?sure=67&ayet=1616. Gökte olanın, sizi yere batırıvermeyeceğinden emin misiniz? O zaman yer sarsıldıkça sarsılır.kuranmeali.com/ayetkarsilastirma.asp?sure=67&ayet=1717. Yahut gökte olanın üzerinize taş yağdıran (bir fırtına) göndermeyeceğinden emin misiniz? İşte (bu) tehdidimin ne demek olduğunu yakında bileceksiniz!

35-Fatır-kuranmeali.com/ayetkarsilastirma.asp?sure=35&ayet=1010. Kim izzet ve şeref istiyor idiyse, bilsin ki, izzet ve şerefin hepsi Allah’ındır. O’na ancak güzel sözler yükselir (ulaşır). Onları da Allah’a amel-i salih ulaştırır. Kötülüklerle tuzak kuranlara gelince, onlar için çetin bir azap vardır ve onların tuzağı bozulur.

3-Ali İmran-kuranmeali.com/ayetkarsilastirma.asp?sure=3&ayet=5555. Allah buyurmuştu ki: Ey İsa! Seni vefat ettireceğim, seni nezdime yükselteceğim, seni inkâr edenlerden arındıracağım ve sana uyanları kıyamete kadar kafirlerden üstün kılacağım. Sonra dönüşünüz bana olacak. İşte o zaman ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hükmedeceğim.

4-Nisa-158-Fakat Allah onu kendisine yükseltmiştir. Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.

16-Nahl-kuranmeali.com/ayetkarsilastirma.asp?sure=16&ayet=5050. Onlar, üstlerindeki Rablerinden korkarlar ve kendilerine ne emrolunursa onu yaparlar.

2-Bk-akara-kuranmeali.com/ayetkarsilastirma.asp?sure=2&ayet=255255. Allah, O’ndan başka tanrı yoktur; O, hayydir, kayyumdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi O’nundur. İzni olmadan O’nun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (O’na hiçbir şey gizli kalmaz.) O’nun bildirdiklerinin dışında insanlar O’nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O’nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür.

70-Mearic-4-Melekler ve Ruh (Cebrail), oraya, miktarı (dünya senesi ile) ellibin yıl olan bir günde yükselip çıkar.
Malik İbn Enes: Allah göğün üstünde ve ilmi her yerdedir. (Mecmua Fetava, İbn Teymiyye Külliyatı, 5-196) Tabari: Rab arşa istiva etmiştir, kim bu sözün dışında bir söz söyleyerek sınırı aşarsa,yıkılır ve hüsrana uğrar İmamların İmamı Muhammed bin İshak bin Huzeyme der ki; Kim, kullarından bağımsız Allah’ın yedi kat gökteki arşa istiva ettiğini,doğrulamazsa,Kafir olur, tövbeye davet edilir, tövbe ederse eder,etmezse de boynu vurulur, ehli kıble ve ehli zımmiye kokusu zarar vermesin diye de çöplüğe atılır.

Galus kardeş yazdığın ayetler Allah’ın isim sıfat ve fiilleri ile her yerde olduğuna delildir ki
bunu zaten inkar edemeyiz
fakat benim yazdığım ayetler ve hadisler Allah’ın Zat’ının 7 kat semanın yukarsında olduğunun delilidir


gökhan123
Teşekkürler Allah razı olsun.(Buda Bilmediğin konularda bari bilmiyorum demeyi öğren kardeş diyen kardeşime gelsin.)


kibrit
İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
Ehl-i bâtıl, istiva, vech, yed gibi kelimeleri tevil etmedikleri için sapıtmışlardır. Allahü teâlâ, mekandan münezzehtir. İstiva demek, Arşa hükümran olması, Arşı hükmü altına alması demektir. Hükümdar, Irak’ı kansız olarak istiva etti demek, Irak’ı kansız olarak ele geçirdi demektir. Yedullahtaki yed [el] kelimesini bilinen el gibi sanmamalı. Mesela "Falanca şehir, filanca valinin elinde" denilince, o şehrin valinin elinin içinde değil, onun idaresi altında olduğu anlaşılır. İstiva, vech gibi kelimeler de böyle tevil edilir.) [İlcam-ül-avam]

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Allahü teâlâ noksan sıfatlardan beridir. Zamanlı, mekanlı ve cihetli değildir. Zamanları, yerleri, cihetleri O yaratmıştır. Cahiller, Onu, Arşın üstünde sanır, yukarıda bilir. Arş da, diğer eşya gibidir, Onun mahlukudur, sonradan yaratmıştır. Sonradan yaratılan bir şey, her zaman var olana, yer olabilir mi?
Nasıl ki, Beytullah [Allah’ın evi] kelimesi, hâşâ Allah’ın barındığı ev değilse, gölge, el, yüz, istiva gibi kelimeler de böyledir. Arş yaratılmadan önce hâşâ Allah nerede idi? Oturmak, âcizlik değil midir? Hâşâ Allah âciz denir mi? Allah’ın sıfatları tevil edilmez dedikleri halde, (Allah, nerede olsanız, O sizinle beraberdir) mealindeki âyeti tevil ederek tezada düşüyorlar. Beraberliği ilmen diye tevil ediyorlar da, istivanın da ilmen olduğunu niye kabul etmiyorlar?


ebediyyetyolcusu
Selamün Aleyküm

Kardeşim Cenabı Allah zamandan mekandan münezzehdir onun nerede olduğunu bizler kavrayamayız. Allahu teala Kurandaki ayetlerde

Allah O’dur ki, gökleri dayanak olmaksızın yükseltti; onları görmektesiniz. Sonra arşa istiva etti ve güneş ile aya boyun eğdirdi, her biri adı konulmuş bir süreye kadar akıp gitmektedirler. Her işi evirip düzenler, ayetleri birer birer açıklar. Umulur ki, Rabbinize kavuşacağınıza kesin bilgiyle inanırsınız. (Ra’d Suresi, 2)

Bu ayet onun yedi kat semadaki kürsinin üzerinde olduğunu göstermez. Böyle demek ona mekan isnad etmek olur ki bu yanlıştır. Biz Rabbimizi zamandan mekandan münezzeh biliriz.

Bir alıntı

Mesela لَيْسَ كَمِثْلِهِ شَيْءٌ Allah’ın misli yoktur ayeti celilesi ve bu manayı teyid eden diğer ayet, hadis, sahabe kavilleri ve icmaı şu umum kuralı muhkem yapmıştır; Allah cc asla mahlûkatından bir şeye benzemez. Allah sameddir. Yani hiçbir şeye ihtiyaç duymaz. Oysa oturmak fiilini Allah’a isnat etmek; bu umumatı iptal etmek demektir. Ve Allah’ın oturacak bir şeye ihtiyaç duyacağını ve oturma şekliyle muttasıf olabileceğini iddia etmektir. Bunca kati delil mukabilinde bu kadar tutarsız ve zanni bir iddia ne kadar geçerli olur.
Tutarsız dedik; zira istivanın kuşatmak , emri/sultası altına almak gibi birden çok manası var. Tutup bunlardan birisini tercih ederken en azından diğer muhkem ayetlerle örtüşecek olanı seçip ayeti tevil etmek bir yere kadar makuldür. Sonraki âlimler gibi mecburiyet kesbetmesine binaen yapılabilirse de selef bundan bile kaçınmış müteşabih ayetlerin manalandırılması doğru bulmamıştır.
Şimdi tutup muhkem ayetlerle örtüşmeyecek, onlara ters düşecek bir manayı, istiva kelimesinde bir lügat anlamı olarak bu da vardır diyerek ısrarla geçerli kılmaya çalışmak sizce ne kadartutarlı olabilir ki!

O, önlerindekini de, arkalarındakini de bilir. Onlar ise, bilgi bakımından O’nu kavrayıp kuşatamazlar. (Taha Suresi, 110)


Kuranıanla
< Allah yukarıda derken, aslında Allah’ın yukarılarda bir yerlerde yeri yurdu olduğu iması değilde, bizzat O’nun yüceliğini ifade etmek için kullanılan bir sözBurada niyetler çok önemli… >
Eşrefoğlu kardeşimin sözü yeterli Allahın zatı göktedir diyenlere.. Hadislerle ayetleri karıştırırsanız böyle sakat görüşler çıkar işte ortaya…

Son olarak şu ayetle bitireyim;

Hiç kuşkusuz o, size kötülük, çirkinlik/düzensizlik ve pislik emreder. Ve size, Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi buyurur durur. BAKARA 169


@mir
< İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
Ehl-i bâtıl, istiva, vech, yed gibi kelimeleri tevil etmedikleri için sapıtmışlardır. Allahü teâlâ, mekandan münezzehtir. İstiva demek, Arşa hükümran olması, Arşı hükmü altına alması demektir. Hükümdar, Irak’ı kansız olarak istiva etti demek, Irak’ı kansız olarak ele geçirdi demektir.Yedullahtaki yed [el] kelimesini bilinen el gibi sanmamalı. Mesela "Falanca şehir, filanca valinin elinde" denilince, o şehrin valinin elinin içinde değil, onun idaresi altında olduğu anlaşılır. İstiva, vech gibi kelimeler de böyle tevil edilir.) [İlcam-ül-avam]

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Allahü teâlâ noksan sıfatlardan beridir. Zamanlı, mekanlı ve cihetli değildir. Zamanları, yerleri, cihetleri O yaratmıştır. Cahiller, Onu, Arşın üstünde sanır, yukarıda bilir. Arş da, diğer eşya gibidir, Onun mahlukudur, sonradan yaratmıştır. Sonradan yaratılan bir şey, her zaman var olana, yer olabilir mi?
Nasıl ki, Beytullah [Allah’ın evi] kelimesi, hâşâ Allah’ın barındığı ev değilse, gölge, el, yüz, istiva gibi kelimeler de böyledir. Arş yaratılmadan önce hâşâ Allah nerede idi? Oturmak, âcizlik değil midir? Hâşâ Allah âciz denir mi? Allah’ın sıfatları tevil edilmez dedikleri halde, (Allah, nerede olsanız, O sizinle beraberdir) mealindeki âyeti tevil ederek tezada düşüyorlar. Beraberliği ilmen diye tevil ediyorlar da, istivanın da ilmen olduğunu niye kabul etmiyorlar?
>
ne güzel
Allah’ın ayetlerine ve Rasulünün hadislerine karşı
İmam Gazali ve İmam Rabbani’nin sözleri

< Oysa oturmak fiilini Allah’a isnat etmek; bu umumatı iptal etmek demektir. Ve Allah’ın oturacak bir şeye ihtiyaç duyacağını ve oturma şekliyle muttasıf olabileceğini iddia etmektir. Bunca kati delil mukabilinde bu kadar tutarsız ve zanni bir iddia ne kadar geçerli olur. >
oturmaktan bahseden kim?

< Eşrefoğlu kardeşimin sözü yeterli Allahın zatı göktedir diyenlere.. >
Allah resulü ve mezheb imamlarına da yeterli mi?

< Hadislerle ayetleri karıştırırsanız böyle sakat görüşler çıkar işte ortaya… >
gene mi hadis düşmanı değilmiş kılığına büründün
sanki hadisleri kabul ediyormuş da
ayetlerle karıştırılmasına karşıymış havasındasın
biraz dürüst ol

şimdi şu sorularıma cevab verin:
-haşa- Allah yarattığı bu kainatın içinde midir?
eğer öyle ise Allah bu kainattan küçük müdür bu kainata eşit midir?
üçüncü bir ihtimal var mıdır?
Allah’ın sonradan yaratılmış bu kainatın içinde her yerde olduğunu söylemekten sakınmıyorsunuz da
O’nun sinek kanadı kadar değeri olmayan bu kainatın dışında
Arş’ının üzerinde olduğu fikrine neden bu kadar soğuk bakıyorsunuz?

bu konudaki ayet ve hadisleri
inkara düşme korkusu taşımadan nasıl tevil ediyorsunuz da
tevilsiz inana benim gibilere karşı çıkıyorsunuz?

Allah "benim elim var" derken
"hayır senin elin yok o el sandığın şey kudrettir" demeye korkmuyor musunuz?
ben ise her ne kadar anlamasam da
"Allah elim var diyorsa vardır
ama bu bizim bildiğimiz bir el gibi değildir
yukardayım diyorsa yukardadır
ama bunu biz anlamayız" diyorum

bütün mezheb imamları da bu düşüncede
ashab da Resulullah da
şimdi söyleyin hangimiz doğruyuz?

< Hiç kuşkusuz o, size kötülük, çirkinlik/düzensizlik ve pislik emreder. Ve size, Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri söylemenizi buyurur durur. BAKARA 169 >
benim yazdığım ayet ve hadisler
Allah hakkında bilgisizce konuşmak oluyor da
senin heva ve hevesin mi bilgili konuşmak oluyor?

anlaşılan işi gücü bırakıp
size bu konudaki ayet ve hadisleri tek tek yazmak gerekecek
dur bir tane daha yazayım da hadis görünce salavat duymuş şeytan gibi olan
orijinalini dahi okumaktan aciz olduğu halde Kur’an’ı anladığını iddia eden çatlasın 🙂

{ … Sa’d ibnu Ebi Vakkas r.a dan, şöyle dedi : Resulullah s.a.v Sa’d İbnu Muâz r.a nun, Beni Kureyza hakkında vermiş olduğu hükme binaen söyle dedi : – Ey Sa’d sen – Yedi kat semanın üstünden Melik’in verdiği müküm ile hüküm verdin. }
BEYHAKİ : ESMA : 420 – ZEHEBİ ULUV : 15 – NESEİ : SAHİH BİR SENEDLE RİVAYET ETMİŞLERDİR.


kibrit
< ne güzel
Allah’ın ayetlerine ve Rasulünün hadislerine karşı
İmam Gazali ve İmam Rabbani’nin sözleri >

O zatlar Allah’ın ayetlerini de Habibinin hadislerini de hepimizden iyi bilen insanlar. Sen ki sadece bir "metin bilimcisin"


@mir
Allah’ın ayetlerini ve Resulünün sünnetlerini bizden daha iyi bildiklerini iddia ettiğin
-ki öyledir ama öyle olması onların her sözlerinin hak olduğu anlamına gelmez-
Gazali’nin hadis konusundaki yetersizliği için

< İmam Gazzalî ve Hadis İlmindeki Yeri
Nitekim İmam Zehebî, "İhyâ’da hayr-ı kesir olmakla birlikte içinde bâtıl hadisler vardır" [Zehebî, Siyer, XIX, 339-340; Leknevî, Raf, s 53 ] demiş, Süyûtî de Mirkatu’s-suûd ila Sünen-i Ebî Dâvûd adlı eserinde İhyâ’da zikredilen bir hadis vesilesiyle, "İhyâ’da aslı olmayan hadislerin varlığı gayet açıktır" diyerek aynı şeyi söylemiştir

Bundan dolayıdır ki hadis münekkitleri İhyâ’daki hadislerin tahrici üzerinde çalışmışlar, Gazâlî’nin büyüklüğüne bakarak İhyâ’daki zayıf ve uydurma hadislere aldanılmaması konusunda okuyucuları uyarmışlardır Hâfız Irâkî İhyâ’daki hadisler üzerinde iki çalışma yapmış, İmam Sübkî Tabakâtü’ş-Şâfîiyye’sinde İhyâ’da senedlerini bulamadığı hadislere genişçe yer vermiş,[Sübkî, İhyâ’da senedi olmayan dokuz yüz kırk üç hadisi birer birer saymıştır Tabakât, VI, 287-389; Zehebî, Siyer, XIX, 339, dp] bu değerli araştırmaları İhyâ’yi İthâfu’s-sâde ismiyle şerheden Zebîdî tamamlamış ve böylece İhyâ’dan yararlanma imkanı kolaylaşmıştır Eğer bu kıymetli tahriç çalışmaları olmasaydı İhya okurlarının pek çoğu hadisler konusunda zor ve sıkıntılı bir durumla karşılaşmış olacaklardı

İhya üzerindeki çalışmalar bunlarla sınırlı kalmamış, İmam İbnü’l-Cevzî İ’lâmü’l-ahyâ adlı eserinde İhyâ’daki asılsız haberleri biraraya getirmiş bunlardan bazılarına Telbîsu İblis’te işaret etmiş, torunu Ebü’l-Muzaffer de dedesinin bu iddialarına katılarak onu desteklemiştir Daha sonra Hafız İbn Hacer el-Askalânî hocası Irâkî’nin bulamadığı hadisleri bir ciltte toplamış, Kasım b Kutluboğa da Tuhfetü’l-ahyâ çalışmasıyla bu değerli ilmî mesâileri devam ettirmiştir

Çağdaş âlimlerden İzmirli İsmail Hakkı (Ö1365/1946) ise "İhya ve Hadisleri" başlığı altında Gazâlî’nin hadisçiliği konusunda ulemânın sözlerini toplamış, diğerleri gibi o da Gazâlî’nin hadis ilmindeki zayıflığına dikkat çekerek şöyle demiştir: "Gazâlî, yüksek mertebesi ile beraber hadiste yed-i tûlâ sahibi olmadığından İhyâ’sında bir çok mevzu hadis vardır"

Evet fazilet sahibi olmak başka bir şey, hadis âlimi olmak başka bir şeydir Hadis ilminde söz sahibi otorite muhaddislerin Gazâlî hakkındaki tespitleri ana hatlarıyla bundan ibarettir Gazâlî’nin az hadis bilmesi onun büyüklüğüne bir noksanlık getirmiş olsa bile, o yine de ilim ve irfanı ile tarihteki yerini almış bulunmaktadırNitekim Gazâlî’nin kendisi de bizzat hadis ilimleriyle fazla uğraşmadığını, bu ilimdeki ihatasının yeterli olmadığını itiraf etmiş, Kânûnu’t-te’vîl adlı eserinde Bizâatî fî ilmi’I-hadis müzcât: "Hadis ilmindeki sermayem azdır" demiştir >
İmam Rabbaninin Resulullah’ın bir hadisini beğenmeyip
"bu konuda bana Allah’ın öğrettiğini Resulullah da bilseydi o da sevinirdi" sözleri için de
buyrun:
< (Peygamberimiz sallAllahü aleyhi ve sellem , kıyâmet günü, bunları dîne da’vet eder. Kabûl eden Cennete, etmiyen Cehenneme sokulur) sözü, bu fakîre iyi gelmiyor. Çünki âhıret, mükâfat yeridir, hesâb yeridir. Emr yeri, iş yeri değildir ki, oraya Peygamber gönderilsin! Çok zemân sonra, Allahü teâlâ, merhamet ederek, bu mes’elenin hâllini ihsân eyledi. Şöyle bildirdi ki, bu müşrikler, ne Cennetde, ne Cehennemde kalmıyacak, âhıretde dirildikden sonra, hesâba çekilip, kabâhatleri kadar mahşer yerinde azab çekecekdir. Herkesin hakkı verildikden sonra, bütün hayvanlar gibi, bunlar da, yok edileceklerdir. Bir yerde sonsuz kalmıyacaklardır. Bu cevâbımız Peygamberlerin aleyhimüssalevâtü vetteslîmât huzûrunda söylenseydi, hepsi beğenir, kabûl buyururdu. >
farz edelim ki Gazali ve İmam Rabbani bu hataları yapmamış olsunlar
bu gene de onların her sözünün hakk olduğu anlamına gelmez
hele de Kur’an ve sünnetin sarih beyanına aykırı sözleri tamamen batıldır


islamyolu
@mir kardeşim sen diyorsun ya Allah ve Rasulünü Mezhep imamları ile bir tutmayın. haşa zaten tutmayız. Ama o kadar Muhaddis yani hadis Alimlerimiz Varken müçtehitlerimiz varken. onlar o hadisleri anlayamadı onlar bir şey bilmiyorlar demeye getiriyorsun. Onlar ben Allah ve Rasulünden daha iyi bilirim demeye getiriyorsun. Allah dünyaya da sığmaz kainatada sığdıramayız. Allah’a bir mekan koyabilirmiyiz. göktedir desek olmaz yerdedir desek olmaz şuradadır desek olmaz. ancak her yerdedir diyebiliriz ve bunuda bizim aklımız almaz. Ehli sünnet itikatında vardır. inançlarımızda bunlar vardır.
Mezhep alimlerimizin ve hadis alimlerimizin tefsir alimlerimizin hepsi ittifakla Allahın mekandan münezzeh olduğunu söylemişlerdir. ben onlardan iyi anlayamam hadisi şerifleri.

senin dedigin gibi Allahın eli vardır diyorsun. ama bizler senin demenle Kudret eli vardır diyoruz. Allahı bir insan eli gibi bir eli olduğunu söylemek doğrumu sence.

Kibrit arkadaş orada İmam gazaliden , imam rabbani den örnek getirmiş. onlar o hadisi şerifleri bilmiyorlar mı ? sanki onları Allah ve peygamber yolundan başka bir yolda gösteriyormuş gibi Cevap yazmısın.

< şimdi şu sorularıma cevab verin:
-haşa- Allah yarattığı bu kainatın içinde midir?
eğer öyle ise Allah bu kainattan küçük müdür bu kainata eşit midir?
üçüncü bir ihtimal var mıdır?
Allah’ın sonradan yaratılmış bu kainatın içinde her yerde olduğunu söylemekten sakınmıyorsunuz da
O’nun sinek kanadı kadar değeri olmayan bu kainatın dışında
Arş’ının üzerinde olduğu fikrine neden bu kadar soğuk bakıyorsunuz?
>

Allah kainatada sığmaz kardeşim. sığdıramayız kainatı yaradan da Allah tır. Allah her yerdedir demekle. Zaten arşın üstüde kastediliyor , Kainatın içide kastediliyor , yani aklına ne geliyorsa her taraftadır. biz arşın üstünde olmaya yani sadece Arşın üstünde kendine bir mekan bulmuş demene karşı geliyoruz. Allah arşıda içine alır , her yeri içine alır. Bizim aklımız yetmez. Aklımız bu kadar derinleri kaldıramaz. Bir yerde durmamız lazım. Durmazsak Aristo gibi , sokratez gibi , hatta ibni sina gibi felsefeye dalar helak oluruz.

Yanlış anlama yayınladıgın hadislere karşı boynum kıldan ince Ama o şekil anlayamıyoruz o hadisi şerifleri. Mutlaka ne denilmek istenileni çözmemiz lazım. kudret eli gibi birşeyler Parantez içine koymamız lazım.dediğim gibi ben susuyorum bu konuda. ittifakla Ehli sünnet alimlerimiz Mekan isnat etmemiştir. göktedir dememiştir. bizlerde göktedir yerdedir şurdadır burdadır diyemiyoruz. direk yukardadır demek mekan isnat etmektir.

Gerçekten hadisi şerifler baya var. Ama işte bu konuyu fazla araştırmadım girmedim hiç bu konuya biraz araştırma yapayım. net bilgiler veririm inşaAllah. veya senin ne demek istedigini bizler anlayamıyoruz. yada sen anlatamıyorsun. çünkü bu kadar önemli bir konuda itikat hatası yapacagını ummuyorum.


@mir
< Bir yerde durmamız lazım. Durmazsak Aristo gibi , sokratez gibi , hatta ibni sina gibi felsefeye dalar helak oluruz. >
tamam işte durun o zaman
bu konudaki ayet ve hadisleri zikredin
tevilsiz teşbihsiz tatilsiz ve tecsimsiz kabul edin ve durun

durmuyorsanız ayet ve hadisin durduğu yerde duran bizlere
vahhabi felan diye saldırmayın

< senin dedigin gibi Allahın eli vardır diyorsun. ama bizler senin demenle Kudret eli vardır diyoruz.Allahı bir insan eli gibi bir eli olduğunu söylemek doğrumu sence. >
bak ayetlerde dursaydın bunları yazmazdın
ben yukarda
< "Allah elim var diyorsa vardır
ama bu bizim bildiğimiz bir el gibi değildir >

demiştim halbuki
sen ise "eli yoktur kudret eli vardır" diyorsun

bir de < dediğim gibi ben susuyorum bu konuda. >
diyorsun
senin yaptığın mı susmak benim yaptığım mı?

NOT: Allahu Zü’l-Celal Hazretleri zamandan ve mekandan münezzehtir
siz de bunu savunuyorsunuz ama
bence siz hem mekan hem de münezzeh kelimelerinin anlamlarını bilmiyorsunuz


Galus
kardeşler tartışma nedeninizi anlamadım neden anlaşamıyorsunuzki,neden çelişki içerisindesiniz.
aynı kapıya çıkan bir sonuç için değmez.


islamyolu
bu konuda @mirin ne demek istedigini Anlayamıyorum. sana vehabi demiyoruz ama onların inancında böyle şey var. bir konu paylaşayım ona itiraz edermisin bilmiyorum. sonuna kadar inceledim hepside doğru benim için.

Selefi genç diyor ki:
Mülk suresinin, (Göktekinin sizi yere geçirmesinden, taş yağmuruna tutmasından emin mi oldunuz?) mealindeki 16. ve 17. âyetleri, Allah’ın gökte olduğuna kesin delildir. Bunun için Allah mekandan münezzeh demek yanlıştır.
CEVAP
Bizi yere geçirecek, taş yağmuruna tutabilecek olan elbette Allahü teâlâdır. Ancak burada gökteki ifadesinden oradakinin Allah olduğunu söylemek yanlış olur. Mesela Boğaz köprüsü Demirel’in, Fatih köprüsü ise Özal’ın eseridir cümlesinden, bu köprüleri bizzat yapanların Demirel ve Özal olduğu anlaşılmaz. Başkaları yapmıştır, ama bunlar yaptırdığı için onlara nispet edilmiştir. Canları alan da Allahü teâlâdır. Fakat Azrail aleyhisselam vasıtası ile aldırır. Bize taş yağdıracak olan da Allah’tır. Fakat bunu bir melek vasıtası ile yapar. Bunun için gökteki denmiştir. Yani gökteki görevli melek demektir. İmam-ı Beydavi de, (Sizi yere batıracak veya sizi taş yağmuruna tutacak olan Allah’ın bu âlemin tedbirine vekil ettiği melekten emin misiniz?) diye açıklıyor.

Genç diyor ki
:
Taha suresinin (Rahman, Arşa istiva etmiştir) mealindeki 5. âyeti de açıkça Allah’ın Arşta oturduğunu göstermektedir. Onda değişiklik olmaz. Hep orada oturur. Selef âlimleri bu âyeti tevil etmemiş, aynen kabul etmiştir. Tevil etmek Kur’ana aykırıdır.
CEVAP
Asıl tevil eden sensin. İstivaya, oturmak anlamı vermek tevildir. Selef âlimleri, (İstiva vardır, keyfiyetini bilemeyiz) buyurmuşlardır. Allah’a oturur demek, onu mahluka, insana benzetmek olur. O hiçbir şeye benzetilemez. Kur’an-ı kerimde, (Onun benzeri hiçbir şey yoktur) buyuruluyor. (Şura 11) [Görüldüğü gibi, onu bir şeye benzetmek bu âyete aykırı bir tevil olur.]
Yine Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Allah Arşa istiva edendir. Nerede olsanız, O sizinle beraberdir.) [Hadid 4]

(Doğu da batı da Allah’ındır. Nereye dönerseniz Allah’ın yüzü oradadır.) [Bekara115]

(Allah her şeyi kuşatmıştır.)
[Nisa 126]

(Allah göklerin ve yerin nurudur.) [Nur 35]

Eğer bu âyetler tevil edilmezse, Allah hem Arşta, hem de her yerde olduğu anlaşılır. Onun için halef âlimler, cahillerin yanlış anlamaması için tevil etmek zorunda kalmışlardır.

Genç diyor ki:

(Allah göktedir, Allah yer semasına inip kulların amelini seyreder) hadislerine ne diyeceksiniz? Bu hadisler açıkça Allah’ın gökte olduğunu göstermiyor mu?
CEVAP
Yukarıdaki sözlerinle bu, tezat [çelişki] içindedir. Allah Arşta ise gökte olmaz. Sonra gök bir tane değildir. Kur’an-ı kerimde göklerin yedi kat olduğu bildirilir. Birinci kat, ikinci katın yanında nokta kadardır. İkinci kat, üçüncü katın yanında da böyledir. Her kat böyledir. En üstünde Arş vardır.
Ehl-i sünnet âlimleri, istivayı, Allah Arşa hükmeder diye açıklamışlardır. Peki Allah Arşın hakimi de göklerin ve yerin hakimi değil midir? Hepsine hükmetmez mi? Niye sadece Arşa istiva etti denmiştir de, göklere de istiva etti denmemiştir? Bunu bir örnekle açıklarsak kolay anlaşılır. Türkiye başbakandan sorulur demek, İstanbul, İzmir sorulmaz demek değildir. İstanbul, valinin elinde denince, ayrıca Beşiktaş ve Fatih’i de söylemek gerekmez. Arş da, yer ve göklerden büyük olduğu için sadece Arş denmiştir. Ancak yine cahiller yanlış anlamasın diye hepsi de bildirilerek şöyle buyurulmuştur:
(Göklerin, yerin ve Arşın Rabbi olan Allah onların vasıflandırdıklarından münezzehtir.) [Zuhruf 82]


@mir
< CEVAP
Bizi yere geçirecek, taş yağmuruna tutabilecek olan elbette Allahü teâlâdır. Ancak burada gökteki ifadesinden oradakinin Allah olduğunu söylemek yanlış olur. Mesela Boğaz köprüsü Demirel’in, Fatih köprüsü ise Özal’ın eseridir cümlesinden, bu köprüleri bizzat yapanlarınDemirel ve Özal olduğu anlaşılmaz. Başkaları yapmıştır, ama bunlar yaptırdığı için onlara nispet edilmiştir. Canları alan da Allahü teâlâdır. Fakat Azrail aleyhisselam vasıtası ile aldırır. Bize taş yağdıracak olan da Allah’tır. Fakat bunu bir melek vasıtası ile yapar. Bunun için gökteki denmiştir. Yani gökteki görevli melek demektir. İmam-ı Beydavi de, (Sizi yere batıracak veya sizi taş yağmuruna tutacak olan Allah’ın bu âlemin tedbirine vekil ettiği melekten emin misiniz?) diye açıklıyor.
>

Allah kullarını Kendisi ile değil de melekleri ile mi korkutuyor? haşa

Yoksa siz, gökte olanın sizi yerin dibine geçirmeyeceğinden emin mi oldunuz. O zaman yer birden sallanmaya başlar.

Yoksa siz, gökte olanın üzerinize taş yağdıran bir rüzgar gönder-meyeceğinden emin mi oldunuz ? O zaman tehdidim sanılmış göreceksiniz.

bu ayetleri Kötü tuzaklar kuranlar, Allah’ın kendilerini yere geçirmeyeceğinden, yahut hiç ummadıkları bir yerden kendilerine azabın gelmeyeceğinden emin midirler ? NAHL : 45. ayeti ile birlikte okursanız
insanları yere geçirecek olanın
dolayısı ile semada/yukarda olanın Allah olduğunu anlarsınız

< Selef âlimleri, (İstiva vardır, keyfiyetini bilemeyiz) buyurmuşlardır. >
Allah onlardan razı olsun
onlar keyfiyetini bilmedikleri için tevil etmeden
olduğu gibi iman ettiler
sonrakiler ise
< Eğer bu âyetler tevil edilmezse, Allah hem Arşta, hem de her yerde olduğu anlaşılır. Onun için halef âlimler, cahillerin yanlış anlamaması için tevil etmek zorunda kalmışlardır. >
diyerek
boğazlarına kadar Allah hakkında bilmedikleri tevillere gömüldüler

< Yukarıdaki sözlerinle bu, tezat [çelişki] içindedir. Allah Arşta ise gökte olmaz. Sonra gök bir tane değildir. >
ben hiçbir zaman "Allah göktedir" demedim
"semadadır" dedim
sema kelimesi ise hem gök hem de üst taraf, yukarı kısım anlamlarına gelir
verdiği ayetlerde ise bazen sema kelimesi gök diye çevrilmiş olabilir
bunda da bir sakınca yoktur
zira o ayetlerdeki sema kelimesini gök diye çevirenler de
bildiğimiz göğü değil göklerinde üstündeki Arş-ı Ala’yı kast ettiklerinden eminim

şimdi tüm bunları geçin
bu ayetlerdeki istivanın Allah’ın semada oluşuna delil olduğuna dair apaçık üç hadis verdim
ayetleri benden de sizden de sizin alimlerinizden de daha iyi anlayan Allah Resulü bakın ne buyurmuş:

< Rasulullah (s.a.v.) huzuruna bir cariye getirildi. Rasulullah (s.a.v.) ona: Allah nerede ? dedi ,

Cariye işaret parmağını kaldırarak Allah semanın üzerindedir. dedi. Sonra Rasulullah (s.a.v.) cariyeye Ben kimim dedi. Cariye Sen Allah Resulüsün dedi Rasulullah (s.a.v.) O’nu azat edin o mümine biridir. dedi.
(Müslim ve diğerleri )

Zeynep annemiz Rasulullah’ın zevcelerine övünerek söylediği şu söz: Sizi hısımlarınız, Beni de yedi kat gökteki Allah evlendirdi
. (İmam Buhari)

{ … Sa’d ibnu Ebi Vakkas r.a dan, şöyle dedi : Resulullah s.a.v Sa’d İbnu Muâz r.a nun, Beni Kureyza hakkında vermiş olduğu hükme binaen söyle dedi : – Ey Sa’d sen – Yedi kat semanın üstünden Melik’in verdiği müküm ile hüküm verdin. }
BEYHAKİ : ESMA : 420 – ZEHEBİ ULUV : 15 – NESEİ : SAHİH BİR SENEDLE RİVAYET ETMİŞLERDİR.
>
sen de bu doğrultuda onlarca hadis olduğunu biliyorsun
< Gerçekten hadisi şerifler baya var. >
burnunun dikine gitmeyi bırak
"Allah ve Resulü ne demişse haktır. bu tip ayet ve hadislere Allah ve Resulünün kastı ile iman ettim" de


@hmet
Allah yukarda demek doğru bir söz değildir.
Ama yücelik ve gözetleyici anlamında söylenirse inşAllah bir sakıncası yok.
Selefi görüşte olanlar bunun bir gereklilik olduğunu söylerler @mir gibi.


@hmet
Allah yukarda demek günah mı?

"Yukarıda Allah var!" ifadesini kullanmak sakıncalı mıdır ?

Bu sözü "gökte Allah var", "üstümüzde Allah var" şeklinde söyleyenler de vardır. Fakat Allah yerde ve gökte aranmaz, O her yerdedir. Çünkü Allah’ın olmadığı hiçbir yer yoktur. O’na bir mekân ve yer isnat etmek söz konusu olamaz. Böyle bir şeyin olması da mümkün değildir.

Bu konunun genişçe açıklamasına geçmeden önce, halk arasında bu sözler nerede ve nasıl kullanılıyor, ona bir bakalım.

Öncelikle bazı insanlar sözlerine kuvvet vermek, inandırıcılıklarını pekiştirmek için bu sözleri söylüyorlar. Çok kere de ağızlarından çıkan sözün nereye vardığını bile düşünmüyorlar. "Yukarıda Allah var, ne yalan söyleyeyim" gibi ifadeyle; sözlerinde yalan söylemekden Allah’ ın bilgisi olacağından korktuğu, o yüzden yalan söylemediği manası anlaşılmaktadır.

Allah’a imanında en ufak bir şüphesi olmayan bazı insanlar da çok kere farkına varmadan bu sözü söyleyebiliyorlar. Bu kategoriye girenlerin niyetlerinde Allah’ı belli bir mekân içinde düşünmeleri söz konusu olmadığından imanlarına bir zararı yoktur. Bediüzzaman’ın da ifade ettiği gibi "Bazen kelam küfür görünür, fakat sahibi kâfir olamaz." (Lem’alar, 28. Lem’a, 7. Nükte)

Çünkü buna benzer bir olay Peygamberimizin zamanında da yaşanmıştır.

Savaşta esir düşmüş bir cariye Peygamberimizin huzuruna getirilir. Peygamberimiz ona "Allah nerededir?" diye sorar.
Cariye de "Göktedir" cevabını verir.
"Ben kimim?" diye sorduğunda da cariye:
"Sen Allah’ın Resulüsün" şeklinde cevaplar.
Resulullah (a.s.m.), cariyenin efendisine, "Onu azat et (özgürlüğüne kavuştur), çünkü o, bir mü’minedir" buyurur. (Müslim, Mesâcid 33)
Bilgi alıntıdır


alperturkmen
Her yer mekan değil mi kardeşim? 😀


Kayıtsız Üye
Allah’a yer isnat edilemez Yukarida Allah var (Yukariyi Allah’a mekan maksadi ise)ve Allah her yerde bunlar küfürdür.Söyleyenin imani gider


Kayıtsız Üye
efendimiz sav ellerini göğe açarak dua ederdi sebebi ise Allah’ın dua hazinelerinin semada olmasıdır lakin Allah’ın kendisi mekandan ve zamandan münezzehtir her yerdedir sen nerede anarsan oradadır ne yerde ne göktedir Allah gökte diyerek ona mekan biçmek günahtır bunlar vahabilerin sapkın anlayışlarına bağlı şeylerdir vahabiler ve selefiler bir takım yalan hadisler uydurarak efendimiz sav e de çamur atmaktadırlar dolayısıyla rabbimiz Allah ne yerde ne göktedir o her yerdedir


Allah yukarda demek günah mı, yukarda Allah var demek, yukarda Allah var demek günah mı

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();