Namaz sonrası yapılan tespihat nasıl olmalı
erhanakman1
"Ve hüvel aliyyül aziymizül celali subhanellah." 33 defa Sübhanalah:
Allah noksanlardan uzaktır, kemal sıfatlarla muttasıf (sıfatlanmış) tır.
"Subhanel bagiy daime nil hamdülillah." 33 defa Elhamdülillah: Hamd (şükür) Allah’adır.
"Rabbil alemiyne teala şanuhu Allahu ekber." 33 defa Allahu ekber: Allah en büyüktür.
Yukarıda ki bilgileri ben evde tek başıma namaz kıldıktan sonra uyguluyorum lakin camiide cemaat ile olunca
çok farklı tam aklıma gelmiyor Nur Cemali Sübhanalah diyerek tespih başlatıyor bunlar neler bilen varmı.
Vitir kılındıktan sonra hangi adımlar sırasıyla izleniyor.
Teşekkürler.
Cevap: Tespihat
66nafri66
Namazı bitirdikten sonraki tesbihat şöyle yapılır;
"Allahumme entesselamu ve minkesselam, tebarekte ya zel celali vel ikram." denilir.
"Alâ Rasulina salavat" Anlamı:
"Peygamberimiz üzerine salavat" (getirin) anlamında söylenir.
"SubhanAllahi vel hamdu lillahi ve la ilahe illellahu vAllahu ekber. Ve la havle ve la kuvvete illa billahil aliyyil azim." Anlamı:
"Allahı bütün noksan sıfatlardan tanzih eder, kemal sıfatlarla muttasıf olduğunu kabul ederim. Bütün hamd ve şükürler Allah’adır. Allah’tan başka hiç bir ilah yoktur. İhtiyaçları gideren ve zararları yok eden yalnız yüce ve güçlü olan Allah’tır."
Ayet el Kürsi okunur.
Allahü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm. Lâ te’huzühû sinetün ve lâ nevm. Lehû mâ fis-semâvâti vemâ fil erd. Menzellezî yeşfeu indehû illâ biiznihi. ya’lemü mâ beyne eydîhim vemâ halfehüm velâ yühîtûne bişey’in min ilmihî illâ bimâ şâe vesia kürsiyyühüssemâvâti vel erd. Velâ yeûdühü hıfzuhumâ ve hüvel aliyyül azîm.
Anlamı: "Allah, O’ndan başka ilah yoktur; O, hayydir, kayyumdur. Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama. Göklerde ve yerdekilerin hepsi o’nundur. İzni olmadan O’nun katında kim şefaat edebilir? O, kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. (O’na hiçbir şey gizli kalmaz.) O’nun bildirdiklerinin dışında insanlar O’nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilemezler. O’nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez. O, yücedir, büyüktür."
"Ve hüvel aliyyül aziymizül celali subhanellah." 33 defa Sübhanalah:
Allah noksanlardan uzaktır, kemal sıfatlarla muttasıf (sıfatlanmış) tır.
"Subhanel bagiy daime nil hamdülillah." 33 defa Elhamdülillah: Hamd (şükür) Allah’adır
"Rabbil alemiyne teala şanuhu Allahu ekber." 33 defa Allahu ekber: Allah en büyüktür.
"Lâ ilâhe illâllahü vahdehû lâ şerike leh. Lehü`l-mülkü ve lehü`l-hamdü ve hüve alâ külli şey`in kadîr"
"Allah Teala’dan başka ilah yoktur, tek ilah sadece odur, ortağı da yoktur. Bütün mülk ona aittir. Bütün hamdü senalar onadır. Her şeye kadirdir."
"Allahümmehşürna fi zümretis salihin" Anlamı: Bizi mahşerde salihler topluluğu ile yargıla.
Burada dua edilir.
"El Fatiha" denilir ve Fatiha suresi okunur. Böylece tesbihat sonra erer.
Cevap: Namaz sonrası yapılan tespihat nasıl olmalı
erhanakman1
Çok güzel Allah razı olsun lakin cemaat ile bulunduğumuzda tespih farklı oluyormuş Ve hüvel aliyyül aziymizül celali subhanellah değilde Nur Cemali Sübhanalah denildiğini işttim.
Cevap: Namaz sonrası yapılan tespihat nasıl olmalı
@mir
cemaat halinde tesbihat bidattir
öncelikle bunu bilin
siz kendi kendinize tesbihatınızı yapın yeterlidir
66nafri66
< cemaat halinde tesbihat bidattir
öncelikle bunu bilin
siz kendi kendinize tesbihatınızı yapın yeterlidir >
Bilmiyodum anlatsana birazcık kardeşim
musab
< Bilmiyodum anlatsana birazcık kardeşim >
evet peygamberimiz zamanında bu şekilde tesbihat yapılmıyordu.ama bu şekilde toplu olarak yapılmasa günümüz insanlarının çoğu terkeder bu tesbihatı.zaten bizim müezzinlerin maşAllahı var 20 defa sübhanAllah demeden diğer tesbihe geçiyorlar.zaten ben onlara ayak uyduramıyorum.birde bizim insanlarda şöyle bir anlayış var.öğlen namazı kaç rekat diye sorsan hemen 10 derler.sünnetle farzı ayırmazlar.ha adam sünneti terketsin demiyorum tabiki. ama adam hasta mesela zaten normaldede hızlı kılıyor namazı birde hastayım zaten zor eğilip kalkıyorum diyor iyice hızlı kılıyor ve 10 rekat kılıyor.ee güzel kardeşim öyle yapacağına farzını kıl ama adam gibi kıl.peygamberimiz o revatip namazları farz gibi sürekli kılmışmıdır.yok kılmamıştır.
66nafri66
Saol kardeşim
musab
Ve hüvel aliyyül aziymizül celali subhanellah." 33 defa Sübhanalah:
Allah noksanlardan uzaktır, kemal sıfatlarla muttasıf (sıfatlanmış) tır.
"Subhanel bagiy daime nil hamdülillah." 33 defa Elhamdülillah: Hamd (şükür) Allah’adır.
"Rabbil alemiyne teala şanuhu Allahu ekber." 33 defa Allahu ekber: Allah en büyüktür.
bunların sesli hali varmı.telaffuz için soruyorum.
66nafri66
Kardeş youtube yaz namaz sonrası tesbihat diye
musab
< Kardeş youtube yaz namaz sonrası tesbihat diye >
baktım ama bulamadım.o yazılanları sesli olarak
@mir
< Bilmiyodum anlatsana birazcık kardeşim >
Amr b. Yahya’dan; babamı, babasından (naklen) şöyle rivayet ederken duydum: (Babam) dedi ki sabah namazından önce Abdullah b. Mes’ûd’un kapısının önünde otururduk. Çıktığında, onunla beraber mescide giderdik. Neyse (bir gün) Ebû Musa elEş’arî yanımıza geldi ve;
"Ebû Abdirrahman (yani Abdullah b. Mesûd) şimdiye kadar yanınıza çıktı mı?" dedi. "Hayır" dedik. O da bizimle beraber oturdu. Nihayet (Abdullah) çıktı. Çıkınca toptan ona ayağa kalktık. Sonra Ebû Musa ona şöyle dedi:
"Ey Ebû Abdirrahman! Biraz önce mescidde yadırgadığın bir durum gördüm. Ama yine de, Allah’a şükür, hayırdan başka bir şey görmüş değilim. (Abdullah) "Nedir o?" diye sordu. O da; "Yaşarsan birazdan göreceksin" dedi (ve) şöyle devam etti:
"Mescidde halkalar halinde, oturmuş, namazı bekleyen bir topluluk gördüm. Her halkada (İdareci) bir adam, (halkadakilerin) ellerinde de çakıl taşları var. (idareci):
"Yüz defa Allahu ekber deyin" diyor, onlar da yüz defa Allahu Ekber diyorlar. Sonra, yüz defa La İlahe İllAllah, deyin diyor, onlar da yüz defa La ilahe İllAllah diyorlar. Yüz defa SübhanAllah deyin diyor, onlar da yüz defa SübhanAllah diyorlar."
(Abdullah b. Mes’ûd); "Peki onlara ne dedin?" dedi. "Senin görüşünü
bekleyerek veya "senin emrini bekleyerek" onlara bir şey söylemedim." dedi.
Dedi ki; "onlara kötülüklerini hesab etmelerini emredip (bununla) iyiliklerinden hiçbir şeyin de zayi edilmeyeceğine dair onlara güvence verseydin ya!" dedi. Sonra gitti, biz de onunla beraber gittik. Nihayet o, bu halkalardan birine geldi, başlarında durdu ve şöyle dedi: "Bu, yaptığınızı gördüğüm nedir?"
Dediler ki; "Ey Ebû Abdirrahman! Bunlar çakıl taşları. Onlarla Ellahu Ekber, La ilahe İllAllah ve SübhanAllah deyişleri sayıyoruz." (Bunun üzerine Abdullah b. Mes’ûd) dedi ki;
"Artık kötülüklerinizi sayıp (hesab edin)! Ben, iyiliklerinizden hiç bir şeyin zayi edilmeyeceğine kefilim. Yazıklar olsun size! Ey Ümmeti Muhammed, ne çabuk helak oldunuz! Peygamberinizin salAllahu aleyhi ve sellem şu sahabesi içinizde hâlâ bolca bulunmakta. İşte onun elbiseleri, henüz eskimemiş; kapları, (henüz) kırılmamış.
Canım elinde olan Allah’a yemin olsun ki, sizler kesinlikle ya Muhammed’in dininden daha doğru yolda olan bir din üzerindesiniz (ki bu imkânsızdır) veya bir sapıklık kapısı açmaktasınız."
Onlar; "VAllahi, ey Ebû Abdirrahman, biz, başka bir şey değil, sadece hayrı (elde etmeyi) İstedik" dediler.
O da şöyle karşılık verdi; "Hayrı (elde etmek) isteyen niceleri vardır ki onu hiç elde edemeyeceklerdir. Resûlullah salAllahu aleyhi ve sellem bize haber vermişti ki; Kur’an’ı okuyacak olan bir topluluğun bu okuyuşları sadece dilde kalacak, onların köprücük kemiklerini ileriye geçmeyecek. VAllahi, bilmiyorum, belki onların çoğu sizdendir." Sonra Abdullah onlardan yüz çevirdi .
(Amr b. Yahya’nın dedesi) Amr b. Selime, bundan sonra şöyle dedi: Bu halkalardaki (insanların) tamamını, en Nehrevân olayında, haricîlerin yanında bize karşı vuruşurken gördük."
230 Darimi﴾206﴿ Taberani bunu hasen bir isnad ile rivayet etmiştir. Bkz.: Taberâni﴾9/125﴿ Mecmau’z Zevâ’id, ﴾1/181﴿. Hadisin merfû kısmı için bkz. Müslim﴾1/663﴿; İbn Mâce﴾1/59﴿; Ahmed b. Hanbel﴾1/380, 404﴿
[bakınız burda cemaatin yaptığı içlerinden bir kişinin komutasında hep beraber tesbihat yapmaktır.Fakat buna rağmen Abdullah bin Mesud onları sapıklık ile itham etmiş ve son paragrafta görüldüğü gibi haklı çıkmıştır.Bugün ise camilerde bir müezzinin bir defa SübhanAllah bir defa Elhamdulillah bir defa da Allahu Ekber dediğini duyuyoruz.Sonrasında herkes "süp süp süp" deyip tesbihat yaptığını sanıyor.Ya ashab bugünkü cami cemaatini görseydi ne yapardı acaba?]
< evet peygamberimiz zamanında bu şekilde tesbihat yapılmıyordu.ama bu şekilde toplu olarak yapılmasa günümüz insanlarının çoğu terkeder bu tesbihatı. >
zaten terk etmiş durumdalar malt1 kardeş
sen de < zaten bizim müezzinlerin maşAllahı var 20 defa sübhanAllah demeden diğer tesbihe geçiyorlar.zaten ben onlara ayak uyduramıyorum. >
diyerek bunu tesbit etmişsin zaten
bu şekilde içine edilmiş tesbihat terkten daha beter değil mi sence?
zira terk etmiş olana öğretirsen doğrusunu yapar
ama içine etmiş olana ne yaparsan yap iflah olmaz
zira o içine edilmiş tesbihat tarzını
Allah’ın emri sanmaktadır
ebediyyetyolcusu
Selamün Aleyküm
Bilmek istediğim şu "Allahumme entesselamu ve minkesselam, tebarekte ya zel celali vel ikram" cümlesi her Namazın sonunda mı yoksa sadece Farz Namazın sonunda mı söylenir ? Birde Akşam Namazının farzından sonra 7 kere "Allahumme ecirna minnenar" Anlamı Allah’ım ateş azabından sana sığınırım diyenlerde var.
Son olarak namazda tahiyatta işaret Parmağını kaldırıyorlar bu zorunlu mu ?
Açıklayabilirseniz sevinirim.
ebediyyetyolcusu
Selamün Aleyküm
Cemaat halinde tesbihat nasıl bidat oluyor kardeşim ? Varmı bunun hakkında bir hadis ? Bu bütün Camii’lerde Cemaatle her kılınan farz Namazın ardından sonra yapılıyor. Yani Namazın ardından SubhanAllah, Elhamdulillah, Allahu Ekber topluca söyleniyor. İlk defa sizden duyuyorum bidat diye.
Ercan
Sayın ebediyyetyolcusu kardeşim sorularınızı sizden gelen sorular bölümüne yazarsanız daha çabucevap alırsınız. Hem de bilgi karmaşası olmaz.
@mir
bu konudaki hadisi 11. mesajda yazdım
ayrıca aksine delil olmadıkça ibadetlerde aslolan haram oluştur
her namazın sonunda 3 defa
Allahumme inni eselüke’l-cenneh vesteciru bike mine’n-nar
diye dua edilmesini tavsiye eden bir iki hadis okumuştum
"Allahumme entesselamu ve minkesselam, tebarekte ya zel celali vel ikram"
bu da farz bitip sünnete geçilmeden önce
oturarak söylenir diye biliyorum
Allahu Alem
ebediyyetyolcusu
Selamün Aleyküm
Peki, de Ercan Kardeş isminiz Moderatör diye üstte onun altinda bir gül ve Allah’ın adı bu hiç olmadı !
O, onların dediklerinden münezzeh, Yüce ve büyük bir yükseklikle YÜKSEKTİR ! (İsra Suresi, 43)
ebediyyetyolcusu
Selamün Aleyküm
Peki Zikir halkalarına ne dersin onlar bir cemaat halinde Allah’ı zikretmiyorlarmı ?
ZİKİR HALKALARININ FAZİLETİ
1450. Ebû Hüreyre radıyu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
Allah Teâlâ’nın yollarda dolaşıp zikredenleri tesbit eden melekleri vardır. Bunlar Cenâb-ı Hakk’ı zikreden bir topluluğa rastladıkları zaman birbirlerine Gelin! Aradıklarınız burada! diye seslenirler ve o zikredenleri dünya semâsına varıncaya kadar kanatlarıyla çevirip kuşatırlar. Bunun üzerine Allah Teâlâ, meleklerden daha iyi bildiği halde yine de onlara:
– Kullarım ne diyor? diye sorar. Melekler:
– Sübhân diyerek seni ulûhiyyetine yakışmayan sıfatlardan tenzih ediyorlar, Allâhü ekber diye tekbir getiriyorlar, sana hamdediyorlar ve senin yüceliğini dile getiriyorlar, derler. Konuşma şöyle devam eder:
– Peki onlar beni gördüler mi ki?
– Hayır, vi seni görmediler.
– Beni görselerdi ne yaparlardı?
– Şayet seni görselerdi sana daha çok ibadet ederler, şânını daha fazla yüceltirler, ulûhiyyetine yakışmayan sıfatlardan seni daha çok tenzih ederlerdi.
– Kullarım benden ne istiyorlar?
– Cennet istiyorlar.
– Cenneti görmüşler mi?
– Hayır, yâ Rabbi! Vi onlar cenneti görmediler.
– Ya cenneti görseler ne yaparlardı?
– Şayet cenneti görselerdi onu büyük bir iştiyakla isterlerdi, onu elde etmek için büyük gayret sarfederlerdi.
– Bunlar Allah’a neden sığınıyorlar?
– Cehennemden sığınıyorlar.
– Peki cehennemi gördüler mi?
– Hayır, vi onlar cehennemi görmediler.
– Ya görseler ne yaparlardı?
– Şayet cehennemi görselerdi ondan daha çok kaçarlar, ondan pek fazla korkarlardı.
Bunun üzerine Allah Teâlâ meleklerine:
– Sizi şahit tutarak söylüyorum ki, ben bu zikreden kullarımı bağışladımbuyurur. Meleklerden biri:
– Onların arasında bulunan falan kimse esasen onlardan değildir. O buraya bir iş için gelip oturmuştu, deyince Allah Teâlâ şöyle buyurur:
– Orada oturanlar öyle iyi kimselerdir ki, onların arasında bulunan kötü olmaz.
Buhârî, Daavât 66. Ayrıca bk. Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 251-252, 358-359
Müslim’in bir rivayeti şöyledir:
Ebû Hüreyre radıyu anh’den rivayet edildiğine göre Resûl-i Ekrem sallu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
Allah Teâlâ’nın diğer meleklerden ayrı, sadece zikir meclislerini tesbit etmek üzere dolaşan melekleri vardır. Allah’ın zikredildiği bir meclis buldular mı, o kimselerin aralarına otururlar ve diğer melekleri oraya çağırarak cemaatin arasındaki boş yerleri ve oradan dünya semasına kadar olan mesafeyi kanatlarıyla doldururlar. Zikredenler dağılınca onlar da semâya çıkarlar. Allah Teâlâ daha iyi bildiği halde onlara:
– Nereden geldiniz? diye sorar. Melekler de:
– Yeryüzündeki bazı kullarının yanından geldik. Onlar Sübhân diyerek ulûhiyyetine yakışmayan sıfatlardan seni tenzih ediyorlar, Allâhü ekber diye tekbir getiriyorlar, lâ ilâhe ill diyerek seni tehlil ediyorlar, elhamdülillâh diyerek sana hamdediyorlar ve senden istiyorlar, derler. (Konuşma şöyle devam eder):
– Benden ne istiyorlar?
– Cennetini istiyorlar.
– Cennetimi gördüler mi?
– Hayır, yâ Rabbi, görmediler.
– Ya cenneti görseler ne yaparlardı?
– Senden güvence isterlerdi.
– Benden neden dolayı güvence isterlerdi?
– Cehenneminden yâ Rabbi.
– Peki benim cehennemimi gördüler mi?
– Hayır, görmediler.
– Ya görseler ne yaparlardı?
– Senden kendilerini bağışlamanı dilerlerdi.
Bunun üzerine Allah Teâlâ şöyle buyurur:
– Ben onları affettim. İstediklerini onlara bağışladım. Güvence istedikleri konuda onlara güvence verdim.
Bunun üzerine melekler:
– Yâ Rabbi, çok günahkâr olan falan kul onların arasında bulunuyor. Oradan geçerken aralarına girip oturdu, derler. O zaman Allah Teâlâ şöyle buyurur:
– Onu da bağışladım. Onlar öyle bir topluluktur ki, onların arasında bulunan kötü olmaz.
Müslim, Zikir 25. Ayrıca bk. Tirmizî, Daavât 129
1451. Yine Ebû Hüreyre ile Ebû Saîd el-Hudrî radıyu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
Bir topluluk Allah’ı zikretmek üzere bir araya gelirse melekler onların etrafını sarar; Allah’ın rahmeti onları kaplar; üzerlerine sekînet iner ve Allah Teâlâ onları yanında bulunanlara över.
Müslim, Zikr 39, 38. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Vitir 14; Tirmizî, Daavât 7; İbni Mâce, Mukaddime 17
1452. Ebû Vâkıd Hâris İbni Avf radıyu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallu aleyhi ve sellem Mescid-i Nebevî’de oturmuş, sahâbîler de onun etrafını almışken karşıdan üç kişi çıkageldi. İkisi Resûlullah sallu aleyhi ve sellem’e doğru yöneldi, diğeri gitti. Resûlullah sallu aleyhi ve sellem’in yanına gelenlerden biri cemaatin arasında bir boşluk görüp oraya oturdu. Öteki ise cemaatin arkasına gidip oturdu. Üçüncü adam da çekip gitti. Resûlullah sallu aleyhi ve sellem sözünü bitirince (bunlar hakkında) şöyle buyurdu:
Size şu üç kişinin durumunu haber vereyim mi? Onlardan biri Allah’a sığındı, Allah da onu barındırdı. Diğeri (insanları rahatsız etmekten) utandı, Allah da ondan hayâ etti. Ötekine gelince, o (bu meclisten) yüz çevirdi, Allah da ondan yüz çevirdi.
Buhârî, İlim 8, Salât 84; Müslim, Selâm 10. Ayrıca bk. Tirmizî, İsti’zân 29
1453. Ebû Saîd el-Hudrî radıyu anh şöyle dedi:
Muâviye radıyu anh mescidde halka halinde oturan bir cemaatin yanına geldi ve:
– Burada niçin böyle toplandınız? diye sordu.
– Allah’ı zikretmek için toplandık, diye cevap verdiler. O tekrar:
– Allah aşkına doğru söyleyin. Siz buraya sadece Allah’ı zikretmek için mi oturdunuz? diye sordu.
– Evet, sadece bu maksatla oturduk, dediler. Bunun üzerine Muâviye:
– Ben sizin sözünüze inanmadığım için yemin vermiş değilim. Resûlullah sallu aleyhi ve sellem’e benim kadar yakın olup da benden daha az hadis rivayet eden yoktur. Bir gün Resûlullah sallu aleyhi ve sellem bir ilim halkasında oturan sahâbîlerinin yanına geldi de onlara:
– Burada niçin oturuyorsunuz? diye sordu.
– Bize İslâmiyet’i nasip ederek büyük bir lutufta bulunması sebebiyle Allah’ı zikretmek ve ona hamdetmek için oturuyoruz, diye cevap verdiler. Resûl-i Ekrem:
– Gerçekten siz buraya sadece Allah’ı zikretmek için mi oturdunuz? diye sordu.
– Evet, vi sadece bu maksatla oturduk, dediler. Bunun üzerine Allah’ın Resûlü:
– Ben size inanmadığım için yemin vermiş değilim. Fakat bana Cebrâil gelerek Allah Teâlâ’nın meleklere sizinle iftihar ettiğini haber verdi de onun için böyle söyledim buyurdu.
Müslim, Zikir 40. Ayrıca bk. Nesâî, Kudât 37
KerimF
Kardesim en güzel tesbihat saafi meshebine göredir onlari taklit edebilirsin ben öyle yapiyorum hem çok sevab hemde çok güzel..
musab
< Kardesim en güzel tesbihat saafi meshebine göredir onlari taklit edebilirsin ben öyle yapiyorum hem çok sevab hemde çok güzel.. >
açıklarmısın?bizde öğrenelim:o
ebediyyetyolcusu
Selamün Aleyküm
Bahsettiğin şaafi mezhebindeki tesbihat nasıl açıklarmısın ? Şafi’yi taklid ederken niyet ediyormusun ?
@mir
aleykum selam ebediyet yolcusu kardeş
verdiğin hadislerdeki zikir halkalarından kasıt
halka şeklinde oturmuş ve ilmi bir meseleyi tedris eden kişilerdir
zaten bu hadislerini bir versiyonunda "ilim meclisleri" ifadesi geçer
ebediyyetyolcusu
Selamün Aleyküm
Kardeşim dikkatli okuduysan Melekler Sübhân diyerek seni (Allahı) ulûhiyyetine yakışmayan sıfatlardan tenzih ediyorlar, Allâhü ekber diye tekbir getiriyorlar, sana hamdediyorlar ve senin yüceliğini dile getiriyorlar, derler.
Bunlar SubhanAllah, Elhamdulillah, Allahu Ekber tesbihleridir !
@mir
bunların hepsi Kur’an’da geçer
yani tefsir dersi yapanlar aynı zamanda Allah’ı zikretmiş olurlar
ebediyyetyolcusu
Selamün Aleyküm
SubhanAllah demek Allahı noksan sıfatlardan tenzih etmektir.
Elhamdulillah demek Allah’a hamd etmektir.
Allahu Ekber demekle Allah en yücedir diyoruz bunları bilmektesin. Bunları Namaza başladığımızdan bu yana senelerdir gerek Camii’de gerek tek başına yapmaktayız. Şimdi buna nasıl bidat deriz ?
Sadece bir Hadis vs. yetmez bir Alim’den Fetva gerek. Ayrıca uydurma Hadislerinde bulunduğunu unutmamak gerek.
ebediyyetyolcusu
Namazdan sonra tesbih
Bu yazıyı sesli olarak dinleyebilirsiniz
Ses dosyasını dinlemek için Flash Player gereklidir.
Ses dosyasını indirmek için tıklayın.
Sual: Namazdan sonra, SübhanAllah, Elhamdülillah, Allahü ekber diye tesbih çekmek bid’at midir?
CEVAP
İcma ile de sabit olmuş müekked bir sünnettir. Tesbihleri parmakla saymak ve tesbih kullanmak caizdir. Resulullah efendimiz, bir kadının tesbihleri, çekirdeklerle saydığını görmüş, fakat yasaklamamıştır. Bu da, tesbihleri, taşla, çekirdekle ve tesbihle çekmenin caiz olduğunu göstermektedir. (Redd-ül Muhtar)
Kur’an-ı kerimde her varlığın tesbih ettiği bildirilmektedir:
(Yedi kat gök ve yer ve bunların içinde bulunanlar, Allah’ı tesbih eder. Allah’ı hamd ile tesbih etmeyen hiçbir varlık yoktur. Fakat siz onların tesbihini anlayamazsınız.) [İsra 44]
Kur’an-ı kerimde, Bâkıyat-üs-sâlihât [sürekli kalan iyi işler] geçmektedir. Resulullah efendimiz buyurdu ki:
(Bâkıyat-üs-sâlihâtı, çok söyleyin. Bunlar; tesbih, tehlil, tahmid, tekbir ve temciddir.) [Taberani]
[Tesbih SübhanAllah,
Tehlil Lâ ilâhe illAllah,
Tahmid Elhamdülillah,
Tekbir Allahü ekber,
Temcid, Lâ havle velâ kuvvete illâ billah demektir.]
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Her namazdan sonra 33 SübhanAllah, 33 Elhamdülillah, 33 Allahü ekber sonra, Lâ ilâhe illAllahü vahdehü lâ şerike leh lehül-mülkü ve lehül-hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadir diyenin deniz köpüğü kadar günahı olsa da affedilir.) [Müslim]
(Parmak uçları ile sayarak tesbihe ve tehlile devam edin. Kıyamette her âzadan sual edilir ve parmaklar için tesbihte kullandı derler. Gafil olan rahmetten uzak kalır.) [Hakim]
(Tekbiri, tahmidi, tesbihi ve tehlili sebebiyle Müslüman olarak yaşlanandan iyisi yoktur.) [İ. Ahmed]
Fakirler, (Ya ResulAllah; zenginler derece ve nimet bakımından bizi geçtiler. Biz namaz kılıyoruz, onlar da kılıyorlar; biz oruç tutuyoruz, onlar da tutuyorlar; fakat onlar, zekat, sadaka veriyor, köle azat ediyor, biz edemiyoruz) dedikleri zaman, Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Sizden üstün olanlara yetişebileceğiniz, sizden aşağı olanları geçebileceğiniz ve sizin yaptığınız gibi yapanlar hariç, sizden başka kimsenin üstün olamayacağı bir şey öğreteyim. Her namazın sonunda 33 defa SübhanAllah, 33 defa Elhamdülillah, 33 defa Allahü ekber, bir kere de Lâ ilâhe illAllahü vahdehü lâ şerike leh lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadir söyleyin!)
Fakirler, (Zenginler de bizim gibi tesbih çekip, yine bizi geçiyorlar) dediklerinde, Resulullah efendimiz buyurdu ki:
(Bu, Allahü teâlânın fazlıdır, dilediği kimselere verir.) [Ebu Davud]
İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki:
Namaz kılan, Rabbine yalvarmakta ve Onun büyüklüğünü ve Ondan başka her şeyin hiç olduğunu görmektedir. Namazdaki kusurlar, çekilen Tesbih ile örtülür, layık ve tam ibadet yapılamadığı bildirilir. Tahmid ile, namaz kılmakla şereflenmenin, Onun yardımı ile olduğu bilinerek, bu büyük nimete hamd edilir. Tekbir ile de, Ondan başka ibadete layık kimse olmadığı bildirilir. (m. 304)
Günah işleyen bir kimse, bu emirlerin ve yasakların sahibinin azametini ve kibriyasını düşünmüş olsaydı, Onun emirlerine karşı gelemezdi. Günahları yapması, Onun emirlerine ve yasaklarına kıymet vermediğini göstermektedir. Böyle şeyden, Allahü teâlâya sığınırız. Tenzih kelimesini, [yani yukarıda yazılı olan tesbihi] çok okumakla, bu kusur affolunur.
İstigfar etmek, günahların örtülmesini istemektir. Tenzih kelimesini okumak ise, günahların yok olmasını istemektir. O nerede, bu nerede?
SübhanAllah şaşılacak bir kelimedir. Söylemesi çok kısadır. Manaları ve faydaları ise pek çoktur.
Tahmid [elhamdülillah] kelimesini çok okumakla, Allahü teâlâya şükür edilmiş olur. Onun verdiği nimetlerin şükrü yapılmış olur.
Tekbir [Allahü ekber] kelimesi, Allahü teâlânın, kulların yaptığı şükürlerden çok yüksek olduğunu, Ona yakışan şükür yapılamayacağını göstermektedir. Çünkü, Ona yapılan istigfarlar, af dilemekler için de, çok istigfar etmek gerekir.
Hak teâlâya yakışan hamd, ancak Onun tarafından yapılabilir. Bunun içindir ki kendisi, Saffat suresinin sonunda, (Sübhane Rabbike…) buyurmuştur. Kendini hesaba çekmek isteyen, bu âyet-i kerimeyi çok okumalıdır! Böylece istigfar ve şükür etmiş olur. İstigfar ve şükredemediğini de ve kusurlarını da bildirmiş olur. (Mektubat-ı Rabbani c.1, m.309)
Sual: Namaz kıldıktan sonra, tesbih çekmeden çıkıp gitmek günah mıdır?
CEVAP
Namaz kıldıktan sonra tesbih çekmek şart değildir, işi olan işine gidebilir. Tesbihi yolda da çekebilir. Fakat mühim ve acil işi olmayan mutlaka tesbih çekmelidir. Çünkü namazlardan sonra tesbih çekmenin fazileti çoktur.
Sual: Camide namazı kıldıktan sonra duayı beklemeden işimize giderken yolda Âyet-el kürsiyi okumak ve tesbihleri çekmekte mahzur var mıdır?
CEVAP
İşi olanın duayı beklemeden gitmesi, yolda okuması caizdir. Zaruret olmadıkça, dua ve tesbihleri terk etmemelidir. Âyet-el kürsi ve tesbihlerin fazileti büyüktür. Ey Oğul İlmihali’ndeki hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Bir kişi namazdan sonra hemen bir defa Âyet-el kürsiyi okusa, o âyet Arş-ı alaya kadar gider ve orada durmadan hareket ederek "Ya Rabbi, beni okuyan kulunu affet!" der. Hak teâlâ, mekandan ve cihetten münezzeh olarak "Ey meleklerim, şahid olun, namazdan sonra Âyet-el kürsiyi okuyan kulumun günahlarını affettim" buyurur.)
(Namazdan sonra, âyet-el kürsiyi okuyana her harfi için 40 sevap verilir.)
(Kim, farz namazı bitirince, yerinden kalkmadan bir defa Âyet-el kürsiyi okuyup 33 defa SübhanAllah, 33 defa Elhamdülillah, 33 defa Allahü ekber derse, 99 olur. Bir defa da La ilahe illAllahü vahdehü la şerike leh lehül-mülkü ve lehül-hamdü ve hüve ala külli şeyin kadir, dese Hak teâlâ o kişinin günahlarını affeder.)
Bir hadis-i şerifte de, sabah namazını kılıp, yerinden kalkmadan ve konuşmadan on defa, (La ilahe illAllahü vahdehü la-şerike leh lehül-mülkü ve lehül-hamdü yuhyi ve yümit ve hüve ala külli şeyin kadir) okuyanın, o gün her türlü kötülükten ve şeytanın şerrinden korunacağı ve birçok sevaplara kavuşacağı bildiriliyor. (Nesai)
Allahü teâlânın affettiği günahlar, yalnız kendisi ile o kulu arasında olan, tevbe etmiş olduğu günahlardır. Kul hakkından kurtulmak için helalleşmek de gerekir.
Sual: Namazdan sonraki tesbihleri 33’ten fazla çeksek zararı olur mu?
CEVAP
Namazdan sonraki tesbihleri okurken 33’e dikkat etmek gerekir. Dinin emirlerinde, çeşitli hikmetler vardır. Bu adetler, ilacın miktarı gibidir. Ziyade veya noksan olursa, istenilen fayda hasıl olmaz. Hazine 33’tedir. Bir metre ileri, bir metre geri gidilirse, hazine bulunamaz. Tesbihleri 33 yerine, çok sevap olsun diye 40 defa veya daha fazla çekmek bid’at olur. Hiç tesbih çekilmeden gidilse günah olmaz. Fakat sünnet sevabından mahrum kalınmış olunur.
Sual: Numaratörle veya elektronik sayaçla yahut hesap makinesi ile tesbih çekmek, zikretmek bid’at midir?
CEVAP
Sayı saymak ibadet değil, âdettir. Deveye binmek zevaid sünnettir. Otomobile, uçağa binmek âdettir, sünnete aykırı değildir. Bunun gibi mekanik veya elektronik aletlerle tesbih çekmek bid’at değildir. Ancak bu aletleri insanların içinde kullanmak dikkati çeker. Riyaya, fitneye sebep olabilir, gösterişe kaçabilir. Bu bakımdan cep içinde ve tenhada çekilmelidir.
Sual: Namazdan sonra çekilen tesbihleri parmakla saymak mı, yoksa tesbihle çekmek mi uygundur?
CEVAP
İkisi de uygun. Şaşırmayan için el ile çekmek daha uygun. Şaşıran için tesbihle çekmek uygundur.
Sual: Sonradan çıkan bid’at diye hoparlörle, kasetle ibadet etmenin caiz olmadığı bildiriliyor. O zaman dijital tesbihlerle de zikretmenin ve tesbih çekmenin caiz olmaması gerekmez mi?
CEVAP
Gerekmez. Dijital tesbihlerle ibadet edilmiyor, sadece sayı sayılıyor. Kaç kere Allah denmişse o tespit ediliyor. Yoksa bizzat dijital tesbih, hoparlör gibi, kaset gibi Kur’an okumuyor, zikretmiyor, yeni bir ses meydana getirmiyor, sadece sayıyı gösteriyor.
Sual: Bazıları tesbih çekerken SübhanAllah derken tesbihi aşağıdan yukarıya doğru, Elhamdülillah derken düz, Allahü ekber derken yukarıdan aşağı doğru tutuyor. Neden böyle yapıyorsunuz? diye sorduğumuzda Sırat köprüsü böyle olduğu için diyorlar. Böyle yapmakta mahzur var mıdır?
CEVAP
Bir mahzuru yoktur.
Sual: Kış günü soğuk olunca, namazı kılıp tesbih ve duaları yatakta okumak caiz mi?
CEVAP
Evet.
Sual: Namazdan sonra Âyet-el kürsiyi okuduktan sonra tesbihe üflemek bid’at midir?
CEVAP
Âyet-el kürsiyi okuduktan sonra ele üflemek caizdir, ele üflerken tesbihe de gelirse mahzuru olmaz. Özel olarak tesbihe üflenmez.
Sual: İhtiyaç halinde sol el ile tesbih çekmek caiz mi?
CEVAP
Elbette caizdir. Peygamber efendimizin iyi işlere sağdan başlaması, giyim-kuşam, yiyip-içmek gibi âdetlerine (Sünnet-i zevaid) denir. Bunları unutarak veya bir özürle terk etmekte hiç mahzur yoktur. (Hadika)
Hayırlı yani iyi işleri sağ el ile yapmak sünnettir. Sol ile de yapılsa mahzuru olmaz ama her işte Peygamber efendimize uymak iyidir.
Sual: İmam duaya başlayınca, tesbih çekmeyen de duaya katılır mı?
CEVAP
Tesbihi çektikten sonra duaya katılmak daha iyidir.
Sual: 33 lük tesbihle tesbih çekmek caiz mi?
CEVAP
Evet.
Sual: Kehribar veya gümüş tesbih kullanmak caiz midir?
CEVAP
Evet.
Sual: Namaz kılınca yanımızda gürültü yapan kişiye yapma kafam karışıyor anlamında ima etmek için tesbihleri biraz yüksek sesle söylemek caiz mi?
CEVAP
Evet caizdir.
Sual: Namazları yavaş kılıyorum. Tam ben namazı bitirip tesbihata başlayacakken Kur’an okunuyor. Kur’an okunurken dinleyip sonra mı tesbihatı yapmalıyım, yoksa okunurken tesbihatı yapmaya devam etmeli miyim?
CEVAP
Okunan Kur’anı dinlemek farzdır, bin sene tesbih çekseniz o kadar sevap alamazsınız. Çünkü nafile, farzın yanında denizle damla gibi bile değildir. Onun için farzı tercih etmeli, yani Kur’anı dinlemeli. Hatta Kur’an okunurken sünnet ve nafile namaz da kılmamalı.
Sual: Güneş doğarken ve güneş batarken tesbih ve dua etmekte mahzur var mı?
CEVAP
Mahzuru yok. Sadece sabah namazı güneş doğarken kılınmaz. İkindi namazı güneş batmadan başlanırsa, güneş battıktan sonra devam edilir.
@mir
aleykum Selam
benim verdiğim hadis Taberanide hasen
Müslim’in sahihinde de merfu olarak geçen bir hadistir
Ayrıca sen beni yanlış anlamışsın
ben tesbihata değil
tesbihatın cemaat hailde yapılmasına bidat dedim
bunu 4 nolu mesajımda açıkça görebilirsiniz
bu şekilde tesbihatın kötü sonucunu malt1 kardeş yazmış
siz de camide bu durumu muşahede edebilirsiniz
Tespihat, ala rasulina salavat nasıl getirilir, tehlil 66 kere mi okunuyor