Hululiye mezhebi hak mıdır ?
Kayıtsız Üye
Hululiye mezhebi hak mıdır ?
Cevap: Hululiye mezhebi hak mıdır ?
Desert Rose
İbn Batuta (703-771) ve diğer bazı tarihçiler bu gruba girenleri Harranîler olarak tanımlarlar. Bunların inançlarına göre dünyayı ve içindeki yıldız ve gezegenleri yaratan Allah’tır. Ancak, Allah yaratmış olduğu basit şeylere bürünür. Böylece Harranîler de yıldızları tâzim ederek ve onlara ibadet ederek putperest bir yol takip etmektedirler.
Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, sâbiîlerin tarih boyunca dinlerinde geçirdikleri değişim devrelerini şöylece özetleyebiliriz: Başlangıçta Allah tarafından gönderilen dinden inhiraf etmeleri, ruhanî varlıklara ibadet etmeleri, yıldızları tâzim etmeleri ve onlara ibadet etmeleri, nihayet bu yıldızları temsilen yeryüzünde yaptıkları putlara tapmaları. Aslında sâbiîlerin, Hz. İbrahim’in yolunu seçmeyerek kendisine muhâlefet, hatta düşmanlık etmeleriyle, sapık bir yolda oldukları belirgin bir hal almıştı. Bu olaydan sonra onların iddiaları ne olursa olsun, sahip oldukları inançları tevhid’in temsilcisi olan
Hz. İbrahim tarafından reddedilmiştir.
İnsanların, inançlarını ve hayatlarını yönlendirecek vahiyden uzak düştüklerinde, inançlarının ne denli bozulmaya uğradığını, insanların nasıl gruplara bölündüğünü, dinlerinin asılları konusunda bile nasıl kargaşalar yaşandığını görmek için, sâbiîler konusu önemli bir örnektir. Neye, niçin, nasıl inanılması ve ne şekilde ibâdet edilmesi gerektiğini düşünmeyen ve atalarından miras aldıkları geleneksel dinlerini oyuncak edinen insanlar için, sâbiîlik benzeri bir durum kaçınılmazdır. [1]
———————————————————————-
[1] Ahmed Kalkan, Kur’an-ı Kerim Kavram Tefsiri.
Cevap: Hululiye mezhebi hak mıdır ?
@mir
desert kardeş
yanlışlıkla farklı konu kopyalamışsın galiba
sorunun cevabına gelince
hululiler Allah’ın -haşa- kadın kılığında gelip şeyhleri ile oynaştığını iddia eden sapıklarıdr
< Celaleddin Rumi’nin hocası olan Şemsi Tebrizi’nin de hulûliyye mezhebinden bir mutasavvıf olduğu anlaşılmaktadır. (Burada Menakibu’l-Arifin {s; 2/637-638, ter. Tahsin Yazıcı, Ankara, I980) kitabından nakledilen ve Allah’ın Kimya Hatun suretinde Şems’e göründüğünü anlatan olay nakledilmektedir.)
Şemsi Tebrizi’nin "O senin gördüğün Cenabı Allah beni ne kadar çok seviyor ki hangi surette dilersem, öylece bana gelir. Bu defa da Kimya suretinde geldi" sözü, onun hulul inancında olduğunu göstermektedir. Bu sözü ile, Yüce Allah’ın Kimya hatun suretine girmiş olduğunu ifade etmiş olmaktadır. Şems, bu hulul felsefesiyle Mevlana’yı etkilemiş ve onu kendisine bağlamıştır.Şemsi Tebrizi de hulul felsefesi ile ilgili derin bir birikim bulunduğu söylenebilir. Muhammed İkbal da, Mevlana’nın hululi görüşlere sahip olduğunu örnekler vererek açıklamaktadır. (Bkz. M. İkbal, Seyr-i Felsefe der İran, 88-89, Tahran, 1354) >
hululiye felsefesi, hululiye