Bu hadis buharide geçiyor mu? Gıybet edene sus diyene, yüz şehîd sevâbı var"
konya442
Gıybet edene sus diyene, yüz şehîd sevâbı vardır. Hz. Muhammed (s.a.v) [Buhari]
Acaba bu gercekten Buharide geciyormu ?
Cevap: Acaba bu gercekten Buharide geciyormu ? Gıybet edene sus diyene, yüz şehîd se
burcealtug
bende merak ettim şimdi.
Cevap: Acaba bu gercekten Buharide geciyormu ? Gıybet edene sus diyene, yüz şehîd se
musab
< Gıybet edene sus diyene, yüz şehîd sevâbı vardır. Hz. Muhammed (s.a.v) [Buhari]
Acaba bu gercekten Buharide geciyormu ? >
cem’ul fevaid de o babtaki hadislere tek tek baktım.14 kitapta öyle bir hadis geçmiyor.
Cevap: Acaba bu gercekten Buharide geciyormu ? Gıybet edene sus diyene, yüz şehîd se
İLİMCİK
Risale-i Nur’da bu gibi hadis-i şeriflerin tevili şöyle yapılmıştır:
Ekser tâife-i mahlûkatta olduğu gibi, ef’âl ve a’mâl-i beşeriyede bâzı hârika ferdler bulunur. O ferdler, eğer iyilikte ileri gitmişse, o nevilerin medâr-ı fahrlarıdır; yoksa, medâr-ı şeâmetleridir. Hem, gizleniyorlar; âdetâ birer şahs-ı mânevî, birer gâye-i hayal hükmüne geçerler. Sâir ferdlerin her birisi o olmaya çalışır ve o olmak ihtimâli var. Demek o mükemmel hârika ferd, mutlak, mübhem bulunup, her yerde bulunması mümkün. Şu ibhâm itibâriyle, mantıkça kazıye-i mümkine sûretinde külliyetine hükmedilebilir. Yani, her bir amel şöyle bir netice verebilmesi mümkündür. Meselâ, "Kim iki rekât namazı filân vakitte kılsa, bir hac kadardır." İşte iki rekât namaz bâzı vakitte bir hacca mukabil geldiği hakikattir. Her bir iki rekât namazda bu mânâ külliyet ile mümkündür.
Demek şu nev’deki rivâyetler, vukuu bilfiil dâimî ve küllî değil. Zîrâ, kabulün mâdem şartları vardır; külliyet ve dâimîlikten çıkar. Belki, ya bilfiil muvakkattır, mutlaktır; veyahut mümkinedir, külliyedir. Demek şu nevi ehâdisteki külliyet ise, imkân itibâriyledir. Meselâ, "Gıybet, katl gibidir." Demek gıybette öyle bir ferd bulunur ki, katl gibi bir zehr-i kâtilden daha muzırdır. Meselâ, "Bir güzel söz, bir abdi âzâd etmek gibi bir sadaka-i azîmenin yerine geçer." Şimdi terğib ve teşvik için o müphem ferd-i mükemmel, mutlak bir sûrette her yerde bulunmasının imkânını vâki’ bir sûrette göstermekle, hayra şevki ve şerden nefreti tahrik etmektir. (24. sözden)
Ehfiya
رقم الحديث: 217
(حديث مرفوع) أَخْبَرَنَا أَبُو الْحُسَيْنِ بْنُ بِشْرَانَ ، أَنْبَأَنَا أَبُو أَحْمَدَ حَمْزَةُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ الْعَبَّاسِ ، حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ رَوْحٍ ، حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ قُتَيْبَةَ ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الْخَالِقِ بْنُ الْمُنْذِرِ ، عَنِ ابْنِ أَبِي نَجِيحٍ ، عَنْ مُجَاهِدٍ ، عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ , عَنِ النَّبِيِّ , قَالَ : قَالَ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَنْ تَمَسَّكَ بِسُنَّتِي عِنْدَ فَسَادِ أُمَّتِي فَلَهُ أَجْرُ مِائَةِ شَهِيدٍ
Değerli Kardeşimiz;
Ecri yüz şehid sevabı olan bir hadis-i şerif sünnete sarlmayla alakalı geçmektedir.
İbn-i Abbas’tan rivayet edildiğine göre; Nebi (s.a.v) şöyle buyurmaktadır:
” Ümmetimin fesada uğraması durumunda kim benim sünnetimi tutunursa ona yüz şehid sevabı vardır.”
(Zühdü’l Kebir Beyhaki)
Hayırla Kalın…
NuN
gıybet edene sus demek gerekir. ya da o ortamdan ayrılmak.
musab
Ben böyle bir hadisi sahih ve sünenlerde gördüğümü hatırlamıyorum.
Yukarıda yazılmış 100 şehit sevabı unutulmuş sünnete sarılana var diye.
Bu devirde gıybet edene sus diyen olmadığı ve gıybet edene sus demek unutulmuş sünnet olduğu için,evet sus diyene 100 şehit sevabı vardır.
gıybet edene sus diyene yüz şehîd sevâbı vardır, gıybet edene sus diyene, gıybet edene sus demek