Allah’a yakın olabilmek ve ilim öğrenmek için tasavvuf kitaplarının ismini istiyorum

(Resule itaat eden Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]

burakin
Kur’anı herkes anlayabilirmiş

Sual: Bir genç, Kur’anı anlamak için âlim olmaya gerek yok herkes anlar, çoban da anlar. Atalarınızın yani mezhep imamlarının, âlimlerin yolundan gitmeyi bırakın da, Kur’an okuyun. O gayet açıktır, herkes anlar diyor. Kur’anı herkes anlar mı? Buna nasıl cevap vermeli?
CEVAP
Kur’an-ı kerimi ancak Peygamber efendimiz anlamıştır. Ehli olan âlimler ise ancak ilimleri nispetinde anlar. Herkes anlayabilseydi, Allahü teâlâ peygamber göndermezdi. Binlerce, milyonlarca hadis-i şerife lüzum kalmazdı. Herkes Kur’anı anlasaydı, kapalı olanları açıklayabilselerdi ve Kur’an-ı kerimden hüküm çıkarabilselerdi, Allahü teâlâ (Resulüm sadece sana vahiy olunanı tebliğ et yeter, açıklamana gerek yok) derdi. Ama öyle demiyor, şöyle buyuruyor:
(Bu Kitabı, insanların ihtilafa düştükleri şeyi açıklayasın diye sana indirdik.) [Nahl 64]

(İndirdiğimi insanlara beyan edesin.) [Nahl 44] Beyan etmek, âyetleri, başka kelimelerle ve başka suretle anlatmak demektir.

(Anlaşamadığınız işin hükmünü Allah’a [Kur’ana] ve Resulüne[Sünnete] arz edin!) [Nisa 59]

Siz şimdi o gence aşağıdaki soruları sorun:
1- Kur’anı çoban anlayabiliyor da, niye âlim olanlar anlayamadı? Hani herkes anlıyordu?

2- Niye mezhep imamları, muhaddisler ve müfessirler anlayamadı da sen anladın? Peşlerinden gitmeyin diyerek, niye onların anlamadığını söylüyorsun?

3- Madem ki herkes anlar, daha niye âlimlerin anladığına itiraz ediyor ki?

4- Kur’anı herkes anlasaydı, çeşitli gruplar çıkar mıydı? [Demek ki herkes Kur’anı farklı anlıyor.]

5- Peygamber efendimizin açıklamasından niye korkuluyor? Resulullaha olan düşmanlık neyin nesidir? Allahü teâlâ, (sadece Kur’ana uyun, sadece bana itaat edin) demiyor. Şöyle buyuruyor:
(Allah’a ve Onun Resulüne iman edin, ona uyun ki doğru yolu bulasınız.) [Araf 158]

(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]

(Peygamberin emrine uyun, nehyettiğinden sakının.) [Haşr 7]

6- (Kur’anı çoban bile anlar, âlim olmaya gerek yok) diyerek Kur’ana inanmadığını açıkça söylemiş olmuyor musun? Niye ilmi ayağa düşürüyorsun? Ehliyetli ile ehliyetsiz, âlim ile cahil, bilenle bilmeyen bir midir? Allahü teâlâ âlimleri övüyor, onlara sorun buyuruyor. Birkaç âyet meali şöyledir:
(Allah’tan en çok korkan âlimlerdir.) [Fatır 28]

(Verdiğimiz bu misalleri ancak âlim olanlar anlar.) [Ankebut 43]

(Bilmiyorsanız âlimlere sorun.) [Nahl 43]

(Eğer onun hükmünü Resule veya ülül-emre [âlimlere] sorsalardı, öğrenirlerdi.) [Nisa 83]

(Her ilim sahibinin üstünde bir âlim vardır.) [Yusuf 76]

7- Bu âyetlere rağmen, âlimlere, mezhep imamlarına düşmanlık neden? Kur’an-ı kerime el ve dil uzatmamalı, işi ehline bırakmalıdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Kur’anı kendi görüşü ile açıklayan, doğru olsa bile, muhakkak hata etmiştir.) [Nesai]

(Kur’ana ehliyeti olmadan mana veren, Cehennemde azap görecektir.) [Tirmizi]

(Kur’anı kendi görüşüne göre tefsir eden kâfir olur.) [Deylemi, M.Rabbani]

burcealtug
< bir tv programında Alah’ı kadına benzettiğine bizzat şahidim >

Çok duygulu yazan ve anlatan bir yazar kendisi. Ben şahsen kitaplarında şirk içeren sözlere rastlamadım. Çok okumuş alim biri. Sadece bana ters ve garip gelen başının açık olması. Buda benim gibi onun günahı….gene de uyardığınız için ALLAH RAZI OLSUN.

BURAKIN kardeşime katılıyorum…….ben kuranı türkçe okuyorum kafamda çok soru oluyor. Zaten siteye de buyüzden giriyorum

@mir
2400 küsur mesajım
300 küsur konum var
bunların bir kısmı da hadis inkarcılarına reddiye içindir

ama siz beni hadis inkarcısı bir mealci gibi görüyor
veya öyle olmadığımı bile bile öyleymiş gibi göstermeye çalışıyorsanız
hiçbir diyeceğim yok

fte
Es Selamu aleykum;

Ben yazılarınızı yeni gördüm, Burakın kardeşimizin sözleri güzel ancak yasaktan öte yol göstermediği için askıda bırakmış. İlim heveslisi kardeşlerimizi korkutup ilim öğrenmekten vazgeçirmek isteseydim anılarını yazar, aynı şekilde yazımı bitirirdim. Halbuki konunun önemini kısaca açıklayıp yol gösterici bir usulde devam etmesi, sağlıklı kaynaklar, ehli sünnet alimlerinin kitaplarından bahsetmesi gerekmez miydi?

Kur’an-ı Kerim okurken kendi nefsinden yorum yapılmaması, nefsani hüküm vermeden, nakli tefsir esas alınarak okunması, anladığı kadarıyla yetinip Allah’tan (c.c.) ilmini, idrakini ve azmini arttırmasını dileyerek ömrü boyu inşaAllah düzenli ve devamlı okuma ve onunla ahlaklanmanın devam ettirilmesi şarttır. Diğer tüm sağlıklı kaynakların hiç birisi esas olanın yerini alamaz ve Kur’an sız mü’min olunmaz. İman dahi nasip işidir, kişi niyetine mukabil. Niyet hak ise akibet hayırdır. Allah c.c. buna kefildir.

Kardeşimizin Kur’an ile birlikte Cami’us Sağır, Riyazüs Salihin gibi kitaplardan Hadis-i Şerif öğrenmesini, mezhebine uygun İlmihal kitaplarından gerekli şeriat bilgilerini öğrenmesini tavsiye eder, Şeriat (islam din kuralları) bilgisi olmadan Allah’a yakınlık olamayacağını belirtmek isterim. Diyanetin ilmihali sağlıklıdır.

Şeriat, fıkıh bilgileri öğrenilip idrak ve buna uygun yaşayış gerçekleşmeden tasavvuf insanın dinine ve imanına zarar verebilir. Yüzme öğrenmeden derine dalmamak gerekir ki insan nefessiz kalıp boğulmasın. İman ve tasavvuf bilgileri konusunda İmam-ı Rabbani Hazretlerinin Saadet-i Ebediyyesi, Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin Risale-i Nur isimli eserleri kıymetlidir.

Allah’a emanet olunuz.

tasavvuf öğrenmek istiyorum, ilim öğrenmek istiyorum, ilim öğrenmek