Selam verme ile ilgili boş duran kişiye selam verilmez imiş doğrumu?
falcon66
Selamun Aleykum
Arkadaşlar selam verme ile ilgili boş duran kişiye selam verilmez imiş. Alakalı yorumlarınızı bekliyorum….
Cevap: Selam verme ile ilgili boş duran kişiye selam verilmez imiş doğrumu?
Şema
Boş durmaktan sakındırmak için terhib amaçlı söylenmiş olabilir ama bu bir hüküm değildir.
< Kimlere selam verilmez
Dürrü’l-muhtar kitabında ve haşiyesi olan İbni Abidin’de diyor ki:
Aşağıdaki onaltı halde görülen kimselere, yalnız o halde iken selâm verilmez:
1 Namazda olana selâm verilmez
2 Hatîbe, hutbe okurken selâm verilmez
3 Kur’ân-ı kerîm okuyana selâm verilmez
4 Zikr ve vaaz edene selâm verilmez
5 Hadîs-i şerîf okuyana selâm verilmez
6 Yukarıda yazılanları dinleyenlere selâm verilmez
7 Fıkıh dersi çalışana selâm verilmez
8 Mahkemede, hâkimlere selâm verilmez
9 Din dersi müzâkere edenlere selâm verilmez
10 Müezzine, ezân okurken selâm verilmez
11 Müezzine, ikâmet okurken selâm verilmez
12 Din dersi veren muallime selâm verilmez
13 Zevcesi ile meşgul olana selâm verilmez
14 Avret yeri açık olana selâm verilmez
15 Abdest bozmakda olana selâm verilmez
16 Yemek yemekte olana selâm verilmez
Şu sekiz kimseye, her zaman selâm vermek günahtır:
1 Yabancı kızlara, genc kadınlara selâm verilmez
2 Satranç ve her oyunu oynayanlara selâm verilmez
3 Kumar oynayanlara selâm verilmez
4 İçki içenlere selâm verilmez
5 Gıybet edenlere selâm verilmez
6 Şarkıcılara selâm verilmez
7 Açıktan, saklamadan günah işleyenlere selâm verilmez
8 Kızlara, kadınlara bakanlara selâm verilmez
Mahrem olmayan ihtiyar kadınlara selâm verilir Zaruret olduğu zamanlarda, şehvetden emin ise, müsafeha da edilir [eli sıkılır] Günah işleyenler, tövbe ederse, selâm verilir Günah işlerken mâni olmak niyeti ile selâm verilebilir Aç kimse, sofraya çağrılacağını bilirse, yemek yiyene selâm verebilir Talebe, hocasına selâm verebilir İbni Abidin hazretleri ayrıca diyor ki: "Kafire de selâmı terk et! Yani ona bir hâcetin yoksa selâm verme; ancak ihtiyacın varsa selâm vermek mekruh değildir" (c2, s522) Kafire saygı, hürmet niyeti ile selâm vermek veya "üstadım" diye hitab etmek küfürdür (c15, s507)
Bu bilgilerin hemen hepsi Feteva-i Hindiyye’de de bulunabilir
Mehazlar:
1 İbni Abidin-Reddül Muhtar Ale’d Dürrü’l Muhtar, Şamil Yayınevi: 2/520-522; 15/506-508
2 Feteva-i Hindiyye (Feteva-i Alemgiriyye), Akçağ Yayınları: 12/28 >
Cevap: Selam verme ile ilgili boş duran kişiye selam verilmez imiş doğrumu?
HAMMADUN
Ve Aleykum Selam….
Boş odaya bile selam verirken, boş duran adama neden selam vermeyeceğiz…..????
Hükmü nasıl kestikte, o adamın boş duran adam olduğuna hükmettik….????
Velev Ki; o adamın boş durduğu kesinleşmişken dahi, allah-u Taala’nın kulundan, allah-u Taala’nın Selamını mı, esirgeyeceğiz…..????
Üstelik allah-u Taalanın Selamının devamı birbirimize yaptığımız dua değilmidir. Selam ile Dua yan yana değilmidir….????
Hülasa dağa, taşa, kurda, kuşa ne varsa, allah-u Taalanın Selamına ve O selamın akabinde sizin duanıza ihtiyacı vardır….
Mumkünse; allah-u Taalanın selamını verdikten sonra, RAB’binizden RAHMET ve BEREKET’de dileyiniz selam verdiklerinize ve onlarda dilesinler selam verenlere….
RAB’bim Cümlemizden Razı Olsun. Amin.
Cevap: Selam verme ile ilgili boş duran kişiye selam verilmez imiş doğrumu?
falcon66
Cevaplarınız için teşekkürler.. Bir mecliste konuşurken arkadaşın biri yok efendim boş duran kimseye selam verilmez. İşte Peygamber efendimiz böyle böyle yolda giderken adamın birini boş boş otururken görmüş selam vermemiş, geri dönüşte adam elinde bir çubukla yeri kazıyormuş adama bu sefer selam vermiş.Adamda sebebini sorunca boş durana selam verilmez demiş filan.. İlk başta olurmu öyle şey dedim ama arkadaş çok ısrar etti doğru olduğuna……..
musab
< Cevaplarınız için teşekkürler.. Bir mecliste konuşurken arkadaşın biri yok efendim boş duran kimseye selam verilmez. İşte Peygamber efendimiz böyle böyle yolda giderken adamın birini boş boş otururken görmüş selam vermemiş, geri dönüşte adam elinde bir çubukla yeri kazıyormuş adama bu sefer selam vermiş.Adamda sebebini sorunca boş durana selam verilmez demiş filan.. İlk başta olurmu öyle şey dedim ama arkadaş çok ısrar etti doğru olduğuna…….. >
bende o hadisi 2 gün kadar önce bir yerdemi okudum yada dinledim hatırlayamadım.ama o hadisin bence bir açıklaması vardır
Kayıtsız Üye
Selamın Aleyküm. Sayın yetkili! Neredeyse 6 sene olmuş ve net bir cevap yazılmamış. Belki ilk defa sorulara cevap yazmadığınızı görüyorum. Herhalde gözünüzden kaçtı veya unuttunuz ve öyle kaldı. Arkadaşlar, hatta ben de soruyorum şimdi bir kez daha nasipse; Boş durana Selam verilir mi? Demişler, hatta ben ekleyerek; Bir kimsenin boş durduğuna kesin kanaat nasış getirilir ve bu verilen kesin hükümde o kişiye veya kişilere, yani boş durduğuna emin olduğumuz kişilere Selam vermede bir sakınca var mı? Günahı var mı veya caiz mi? Cevabınızı en kısa sürede bekliyor olacağın inşAllah, Selamın Aleyküm
Kayıtsız Üye
Selamın Aleyküm
Sayın kardeşim, yorumları incelerken yorumunuzu gördüm ve üslubunuzun hadisi şerif olma ihtimali bulunan (Yani Allahın Peygamberi, ismini Kendi isminin yanına yazdığı Hatemul Enbiya nın ,Allahın en sevdiği yaratılmışların en hayırlısı olan Zat ın sözü olma ihtimali bulunan bir sözü, menkıbeyi-hikayeyi-) küçümser veya ciddiye almaz tavırlar içerdiğini farkettim. Sayın site yetkilisi Hocam eğer yanlışım varsa düzeltin, ben bu şekilde bir şey yapan birinin şayet tevbe etmez ise Osmanlı zamanında olsa idik açıkça katli vacip olur hükmünde kalıp, ancak tevbe ettiği taktirde affedileceği, affedilebileceğini hatırlıyorum. Hatta bununla ilgili gerçek bir menkıbe bile vardı diye hatırlıyorum. Aynı şeyi bir devlet görevlisi veya Padişah yapıyordu sanırım ve kadı efendi miydi bir Hoca mıydı hatırlayamayacağım, eğer tevbe etmezseniz katliniz Vacip olmuştur diye bir cevap veriliyordu sanırım . Bunun sebebi inanmaması veya …(menkıbede Efendimizin sav kabağı çok sevdiği ve bunun üzerine bir zatın yani devlet görevlisi veya Padişahın: ben de hiç sevmem demesi üzerine eğer tevbe etmezseniz katliniz vacip olmuştur cevabını alması ve bunu söyleyen kişinin tevbe etmesi üzerine olay kapanma yoluna girmiştir. Tabi sebebi de sorulmuştur cevabı verilecek inşAllah) … Bunun sebebi Sözün Efendimize ait olabileceğine ihtimal vermemesi veya menkıbedeki gibi kişinin Efendimizin sevdiği bir yemek olan kabağı sevmemesi değil, Allah ın Peygamberini küçümser ve alaya alır bir şekilde davranması/ konuşması yüzündendir ki bu durumda eğer tevbe etmezse katli vacip olmuş oluyor diye hatırlamaktayım. Sayın Siye yetkilisi Hocamdan da rica ediyorum; eğer bu hikayeyi / menkıbeyi biliyorsanız yahut bulabilirseniz, kaybağı ile beraber bunu da paylaşabilirmisiniz misiniz? Eksik kalmasın? Şimdiden teşekkürler, Selamın Aleyküm, Selam ve dua ile…
mum
Sevgili kardeşim sözünü ettiğin hikaye İmamı Azam’ın öğrencisi Ebu Yusuf’a aittir Bu hikaye değil yani uydurulmuş bir şey değil Geçmişte yaşanan bir olay ve gerçektir olayı olduğu gibi aktarıyorum
Ebu Yusuf bu sözü, Peygamber Efendimiz (asm)’e bir hakaret, onun bu tavrını alaya alma ve küçümseme şeklinde değerlendirmiş ve bundan dolayı da bu sözü söyleyen kişinin küfre girdiğine fetva vermiştir. Ancak konunun böyle olmadığı anlaşılınca hükümden de vazgeçilmiştir.
Olayın farklı anlatımlardan biri şöyledir:
İmam Ebu Yusuf, bir gün halifenin yanında iken, bir adam Resulullah (SallAllahu aleyhi ve sellem) kabağı severdi, dedi. Bir başkası da ben sevmem dedi. Bunun uzerine Ebu Yusuf, idam edilenlerin kanının etrafa saçılmamasını önleyen muşambanın ve kılıcının getirilmesini emretti. Adam bu sefer "Estağfirullah, ben böyle bir şey hatırlamıyorum." diyerek kelime-i şehadet getirdi. Bundan sonradır ki, İmam Ebu Yusuf onun katlini emretmekten vazgeçti. (bk. Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevi, Ehl-i Sünnet İtikadı, Bedir Yayınevi, s. 126-127)
Demek ki, Peygamberimiz (asm)’in sevdiği bir şeyi küçümsemek, alaya almak gibi bir durum olursa, Allah korusun bu durum kişiyi küfre götürebilir. Ancak yaradılışı gereği onu gerçekten sevmiyorsa, bunun bir sakıncası yoktur.
Buna benzer bir durum da sahabe döneminde yaşanmıştır:
Abdullah b. Ömer (ra) dedi ki; "Resûlüllah (asm), kadınlara geceleyin mescidlere gitmek için izin veriniz." buyurdular. Bu rivayeti duyan İbn Ömer’in oğlu (Bilâl veya Vâkid), "VAllahi onlara izin vermeyiz. Çünkü onlar bunu bir fitne ve fesad vesilesi yaparlar. VAllahi onlara izin vermeyiz." dedi. (Mücâhid) dedi ki; (İbn Ömer) oğluna kızıp azarladı ve "Ben Resûlüllah, ‘Onlara izin veriniz.’ buyurdu, diyorum, sen ‘Onlara izin vermeyiz.’ deyip duruyorsun." dedi. (Müslim, Salât 138, 139; Tirmizî, Cum’a 48)
Görüldüğü üzere Abdullah b. Ömer, oğlu kadınların fitneye düşeceğinden korktuğu için, kendi içtihadı ile yemin ederek "biz onlara izin vermeyiz" dediği için onu azarlamış ve "Ben kesin hadisi haber veriyorum, sen kendi görüşünü söylüyorsun." demiştir.
Şüphesiz İbn Ömer’in oğlu Bilâl’in bu sözü, hadise karşı çıkmak maksadıyla değil, fitne kapısını kapamak gayesiyle söylenmiştir.
Yalnız sözü söyleme şekli hoş olmamış, bu yüzden babası onu azarlamıştır. Böyle değil de "Zaman değişti, insanlar arasında fâsıklar çoğaldı, onun için bu devirde kadınları mescide göndermeyiz. Yoksa maksadım -haşa- Peygamberimize karşı çıkmak bir niyetin asla olamaz." gibi ifâdeler kullansaydı, herhalde babasının gazabına maruz kalmazdı. (Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları, 2/401-402)
Nitekim Nitekim Hz. Ayşe annemiz de benzer ifâdeler kullanarak kadınların mescide çıkmasını uygun görmemiş ev şöyle demiştir:
Eğer Resulullah (asm), kadınların sonradan ortaya çıkardıkları (moda türü) şeyleri görseydi, onları İsrailoğullarının kadınlarının alıkonulduğu gibi mescide gitmelerine izin vermezdi. (Buhâri, Ezan 163; Ebu Dâvud, Salat, 53, 569)
İşte soruda geçen konuda da, kabağı sevmediğini söyleyen kişi, bundan maksadın yaratılış gereği kabak sevmekten hoşlanmadığını, bunun Peygamber Efendimize karşı olmak gibi bir niyetinin bulunmadığını söyleseydi, elbette Ebu Yusuf böyle bir hüküm vermeyecekti. Zaten konunun gerçek yönü anlaşılmış ve verilen fetvadan da dönülmüştür.
Demek ki, yanlış anlama müsait söz, tavır ve hareketlerden sakınmaya özen göstermeliyiz.
Kayıtsız Üye
Arkadaşlar o hikayeyi ben de biliyorum ama öğrendiğime göre orda ders verme nitelikli yapılmış bir şey vardır ve peygamber efendimiz (s.a.v) boş durmayın zaman kıymetlidir onu iyi kullanın ve boş duran yani zamanını boşa kullanana da selam verilmez amaçlı bir ders niteliğinde olduğunu biliyorum ama elbette kesin bir şey söyleyemem sonuçta en doğrusunu ancak Yüce Allah bilir.
peygamberin selam vermediği kişi, peygamber efendimiz boş adama selam vermemiş hadis dogrumu, peygamber efendimiz calismayana selam verir miydi