Süleymaniye Vakfı Başkanı: 70 dakika fazla oruç tutuyoruz

Süleymaniye Vakfı Başkanı: 70 dakika fazla oruç tutuyoruz

ömerhattab
Süleymaniye Vakfı Başkanı Prof. Abdülaziz Bayındır: Bunun hesabını Allah’a veremezler!Süleymaniye Vakfı Başkanı Prof. Abdülaziz Bayındır , Türkiye’de 70 dakika fazla oruç tutulduğunu belirterek, "Diyanet hemen yanlıştan dönsün. Bunun hesabını Allah’a veremezler" dedi. Prof. Dr. Bayraktar Bayraklı da "Bizi 1 saat ya da 45 dakika önce oruca başlatıyorlar" diye konuştu.İMSAK VE SAHUR VAKİTLERİ TARTIŞMA YARATTIRamazan ayının ilk haftası, imsak ve sahur vakitleri tartışma yarattı. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın oruç saatlerini gösteren imsakiyesinin dışında Süleymaniye Vakfı Din ve Fıtrat Araştırmaları Merkezi de kendi imsakiyesini oluşturdu. Çifte imsakiye oruç tutan vatandaşların da kafasını karıştırdı.’GECENİN ORTASINDA EZAN OKUNUR MU?’Habertürk’ten Özlem Yılmaz’ın haberine göre; Diyanet’in imsak vaktini yanlış hesapladığını öne süren Süleymaniye Vakfı Başkanı İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdülaziz Bayındır, "Diyanet’in imsak vakti 03.53, bizimkisi ise 05.04. Arada 70 dakikalık fark var. Biz büyük bir ekiple hesaplamayı yaptık. Gecenin ortasında ezan okunur mu?" diye sordu. ‘YANLIŞI BİLİYOR AMA AÇIKLAMIYORLAR’Prof. Dr. Bayındır, "Diyanet İşleri Başkanlığı, Kur’an ve sünnet kriterlerini uygulamıyor. Tamamen astronomiden yararlanıyor, sorun buradan kaynaklanıyor. Yanlışı biliyorlar ama açıklamıyorlar. Bunun hesabını Allah’a veremezler. Diyanet yanlıştan bir an önce dönmeli" görüşünü savundu.Bayındır, gözlem maksadıyla yaz ve kış mevsiminde kutup dairesine gittiklerini belirterek, "Hazırladığımız program ile bulunduğu yerin koordinatlarını giren herkes namaz vakitlerini çıkarabilir. İmsak vaktinde enine yayılan kızıl ve beyaz ışık kuşaklarının net görülmesi gerekirken, aydınlığın emaresinin dahi olmadığı saatlerde oruca ve namaza başlanması akıl tutulmasıdır" dedi.’1 SAAT YA DA 45 DAKİKA ÖNCE ORUCA BAŞLATIYORLAR’Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bayraktar Bayraklı ise şu değerlendirmeyi yaptı: "Bakara Suresi’nin 187. ayetine bakarsak, Abdülaziz Bayındır Hoca’nın söylediği doğrudur. Şimdiki imsakiyede, siyah iplik ile beyaz ipliğin görülmesi mümkün değil. İstanbul’da saat 04.00’da oruca giriyoruz, dışarısı kapkaranlık. Bizi 1 saat ya da 45 dakika önce oruca başlatıyorlar."İlahiyatçı Dr. Arif Arslan "Kur’an-ı Kerim, ‘Beyaz iplik ile siyah iplik birbirinden ayrılıncaya kadar yiyin için’ diyor. Ama Beşiktaş’taki adam binalardan ufku nereden görecek? Bunun için vatandaşlar ezan saati bitinceye dek, hatta 10-15 dakika daha yiyip içebilirler. Ben her zaman Diyanet’e itibar ederim" dedi.ORUÇ SAATİNİ UZAY BİLİMLERİ ÇÖZECEKDiyanet İşleri Başkanlığı ile Ankara Üniversitesi Uzay Bilimleri Fakültesi’nin bu konuda 8 aydır ortak bir çalışma yürüttüğü ve Diyanet ‘in çalışmaya 100 bin TL’lik bütçe ayırdığı öğrenildi. Diyanet ‘in, çalışmanın ardından bilimsel bir sempozyum düzenleyeceği, Din İşleri Yüksek Kurulu’nun da konuyla ilgili nihai bir karara varacağı öğrenildi. Çalışmanın bu yıl içinde tamamlanması bekleniyor.


Cevap: Süleymaniye Vakfı Başkanı: 70 dakika fazla oruç tutuyoruz

ser-a
Karanlıkta sabah ezanı okunuyor diye düşünmediğim olmuyor hani.Bu konuda bu vebalin altından kalkamazlar.Çünkü hadiste her şey açık.Her bölgenin vakti farklı.


Cevap: Süleymaniye Vakfı Başkanı: 70 dakika fazla oruç tutuyoruz

@mir
bayındır geçen ramazanda da bu iddiada bulunmuştu
aradım taradım istanbul müftüsü hariç diyanetten bayındıra cevab veren tek kişi bulamadım
diyanet takvimlerinde bir şeyler yazıyordu
"tedbir vakti uzundu kısalttık" felan ama

ne bayındıra ne de diyanete güvenmiyorum
tedbir olsun diye diyanete uygun tutuyoruz
fakat diyanet hatalı ise bile
bunu asla itiraf edemez zannındayım


Cevap: Süleymaniye Vakfı Başkanı: 70 dakika fazla oruç tutuyoruz

İslambol
Kimin dediği doğru bilmiyorum ama Diyanet bu saatten sonra düzenleme yapmaz. Güvenilirliği sarsılacağı için ve söylentiler arasında kalacağı için aynen devam edecektir. Ta ki başkan değişene kadar. En azından o şekilde olunca kendinden öncekinin yanlış uygulama yaptığını söyleyebilir. Önceki yapılanlar kendini bağlamayacaktır.Ama ayete baktığımızda 4 te ezanın okunması doğru değil.

Oruç gecesi kadınlarınıza yaklaşmanız, size helâl kılındı Onlar, sizin için bir örtü, siz de onlar için bir örtü durumundasınız Allah, nefsinize güvenemeyeceğinizi bildiği için müracaatınızı kabul buyurdu ve sizi bağışladı Şimdi onlara yaklaşın ve Allah’ın sizler için yazdığını isteyin Ta fecrin beyaz ipliği siyah iplikden size seçilinceye kadar yiyin, için Sonra da ertesi geceye kadar orucu tam tutun Bununla beraber siz mescitlerde îtikaf halinde iken onlara yaklaşmayın Bunlar, Allah’ın sınırlarıdır, sakın onlara yaklaşmayın Allah, âyetlerini insanlara böyle açıklıyor ki sakınıp korunsunlar


ömerhattab
Diyanetten Abdulaziz Bayındır’ın imsak vakti yanlıştır iddiasına reddiyeİslam dininde ibadet vakitleri belirlenirken herkesin kolaylıkla tespit edebileceği bazı astronomik ve atmosferik alametler esas alınmıştır. Sabah doğu ufkunda şafağın belirmeye başlaması/fecr, güneşin doğuşu, güneşin öğleyin tepe noktasına gelip batıya meyletmeye başlaması, gölgelerin fey-i zevalden hariç bir misli veya iki misli olması, güneşin batması, batı ufkunda akşam şafağının kaybolması… gibi dünyanın kendi ekseni etrafında dönmesinden kaynaklanan bu tür alametler fark edilebilir ve kişi ibadetlerini buna göre yapabilir.Nitekim takvim ve saatin bulunmadığı dönemlerdeki uygulama böyle idi. Ancak günümüzde namaz ve imsak vakitlerinin saat ve takvimle belirlenmesinin, şafak ve fecr gibi atmosferik alametleri gözlemekten çok daha kolay hale geldiği de bir gerçektir. Özellikle şehir hayatında insanların söz konusu astronomik ve atmosferik olguları gözlemesi oldukça zordur. Ayrıca aynı yerleşim birimi veya coğrafyada yer alan Müslümanlar arasındaki birliğin sağlanması bakımından da vakitlerin hesapla belirlenmesine ihtiyaç olduğu açıktır.Namaz ve oruç gibi ibadet vakitleri İslam fakih ve astronomlarının incelemeleri doğrultusunda asırlardır hesapla belirlenmektedir. Astronomi ilmindeki gelişmelerle günümüzde bu hesaplar daha dakik bir şekilde yapılabilmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı da, namaz ve oruç ile ilgili vakitleri hesapla belirlemektedir. Hz. Peygamberin açıklamaları ve bu bağlamda İslam âlimlerinin içtihatları, söz konusu hesaplarda esas alınacak şer’î ölçülerin temel dayanağını teşkil etmektedir.Kur’ân-ı Kerim’de imsak vakti şu şekilde anlatılmaktadır: …Şafağın beyaz ipliği-aydınlık- siyah iplikten –karanlık- ayırt edilinceye kadar yiyin için… [el-Bakara 2/187] Bu ayeti kerimede geçen beyaz iplikle, sabahleyin doğu ufkunda yatay olarak belirmeye başlayan beyazlığın, siyah iplikle de gecenin karanlığının kastedildiği, hem ayeti kerimede yer alan ‘mine’l-fecr/şafağın’ kaybından ifadesinden hem de hadisi şeriflerdeki açıklamalardan anlaşılmaktadır. [Bak. Ebu Bekr er-Razi Cessas, Ahkamü’l-Kur’an, Daru’l-Mushaf, Beyrut I/283–285]Fıkıh âlimlerimiz, bu ayeti kerime ve sünnet çerçevesinde imsakin fecr-i sadık ile başladığını ifade etmişlerdir. Buna göre imsak vakti, fecr-i sadık ile başlar. Fecr-i sadık, sabahleyin doğu ufkunda yatay olarak belirmeye başlayan beyazlığın/sabah şafağının başladığı andır. Güneş doğmadan önce doğu ufkunda yatay olarak belirmeye başlayan ve gittikçe yayılarak yükselen beyazlığın görülmeye başlaması, fecri sadığın başlangıcıdır. Bu andan itibaren yatsı namazının vakti çıkmış, sabah namazının vakti girmiş olur. Bu vakit aynı zamanda, sahurun sona erip orucun başlaması (imsak) vaktidir.Astronomik olarak sabah şafağının başlangıcı, güneşin 18° ufka yaklaşma vakti olarak tespit edilmiştir. Buna astronomik tan denilmektedir. Bu vakitte astronomik olarak sabah şafağı başlamaktadır. Ancak bu şafağın çıplak gözle görülebilmesi, kişinin bulunduğu yere göre farklılık gösterebilir. Işık ve pus yoğunluğunun ve hava kirliliğinin olmadığı çok berrak bir havada ve yüksekçe bir yerden şafağın başlangıcı çok daha erken fark edilebildiği halde ışık ve pus yoğunluğunun ve hava kirliliğinin bulunduğu ortamlarda şafağın başlangıcının fark edilmesi çok daha geç olabilmektedir. Dolayısıyla özellikle günümüzde yerleşim birimlerinin ışık ve pus yoğunluğu dikkate alındığında çıplak gözle yapılacak gözlemlerle sağlıklı sonuçlara varılması oldukça zordur.Astronomik olarak sabah şafağı, güneşin 18° ufka yaklaşması ile başlamakla birlikte bazı İslam ülkeleri ve Müslüman topluluklar daha ihtiyatlı hareket etmek için güneşin 19° ufka yaklaşmasını esas alarak imsak vaktini daha erkene almaktadırlar. Nitekim Mescidi Haram ve Mescidi Nebevi gibi Müslümanlar açısından çok önemli iki merkezde de uygulama buna göredir. Diğer taraftan bu alanın en önemli uzmanlarından biri olan Prof. Fatin Gökmen bu hususta şöyle söylemektedir: ‘…muhtelif yerlerde uzun müddet yapılan rasatlar neticesinde her yerde ve her zamanda şafakı ahmerin gaybubeti güneşin tahtel’ufuk 17 derece inhıtatında ve şafakı abyazın gaybubetiyle imsak vakti olan fecrin tulûu dahi 19 derece inhıtatında vuku bulduğunu tespit eylemişler, sonra gelen rasıtlar dahi bu tespiti tasdik ve teyit ederek 17 ve 19 dereceler üzerinde müttefik kalmışlardır.’ [Prof. Fatin Gökmen, Sebilürreşad, Cilt. III, sayı. 61] Ancak Din İşleri Yüksek Kurulu imsak vaktinin başlangıcı olarak biraz daha kolaylık olması açısından bilimsel bir ölçüt olan astronomik tanı yani 18° yi esas almaktadır. Böylece Diyanet İşleri Başkanlığının hesaplarında imsak vakti, 19° yi esas alan takvimlere göre güneşin doğuşuna biraz daha yakın olmaktadır.Yukarıda da ifade edildiği gibi, Diyanet İşleri Başkanlığının hesaplarında esas aldığı 18° astronomik olarak şafağın başlangıcıdır. Bunun çeşitli yerleşim birimlerinde çıplak gözle fark edilmesi daha geç olabilir. Ancak imsak vakti hesapla belirlendiğine göre hesabın çeşitli yerleşim birimlerine göre değişken olmayan ve bilimsel temeli olan bir ölçüte dayanması daha isabetlidir. Bunun için de en uygun kriter, astronomik tanın başlangıcı olan 18° dir. İşte imsaki belirlerken Din İşleri Yüksek Kurulu bu ölçütü esas almıştır.Vakitlerin yukarıda belirtilen şekilde hesaplanıyor olması, güneşin hareketleri gözlenerek hadisi şeriflerde belirtildiği biçimde oruç ve namaz vakitlerinin belirlenmesi alternatifini asla ortadan kaldırmaz. Bulunduğu ortam uygun olduğu takdirde astronomik ve atmosferik belirtileri bilen bir Müslüman’ın bireysel olarak güneşin hareketlerini gözlemleyerek namaz vakitlerini ve bu çerçevede sabahleyin doğu ufkunu gözleyerek imsak vaktini tespit etmesi mümkündür. Ancak şafağın izlenmesi, usulüne uygun olarak yapılabildiği takdirde bir anlam ifade eder. Usulüne uygun yapılamayan gözlemlerle, namaz ve oruçla ilgili vakitler konusunda tereddütler uyandırmak doğru değildir.Sonuç olarak Din İşleri Yüksek Kurulunun vakitlerin hesaplanmasında esas aldığı 18 derecede astronomik olarak şafak başlamış olmaktadır. Şafağın başlamasıyla da imsak vakti girmiş olacağından söz konusu andan itibaren sabah namazı kılınabilir. Şu kadar var ki Hanefi mezhebine göre sabah namazının ortalık aydınlandıktan [isfâr] sonra kılınmasının müstehap olduğu belirtilmiştir. Yaygın olan diğer üç mezhebe göre ise, sabah namazının ilk vaktinde ortalık henüz karanlık iken [taglîs] kılınması daha faziletli kabul edilmiştir. (İbn Rüşd, Bidayetü’l-Müctehid, Dâru’l-Marife 1978, I/97; İbn Kudame, el-Muğni, Dâru’l-Fikr, Beyrut 1984, I/439, Madde No:540)Diyanet İşleri Başkanlığı

70 dk kısa tutmaktan iyidir İhtilafa sebebiyet veren hususun neticesi olarak, oruç kabul olur-olmaz hükmü çıksa idi, o zaman çok mühim bir durum olurdu. Ama her iki görüşe göre de oruç zaten kabuldür; ama bir görüş fazladan tutuyoruz diyorsa çok büyük sıkıntı yok. Neticede diyanete göre tutulan oruç kabuldür. Bayındıroğlu’nun demesine göre olsa, bu sefer diğer görüşe göre oruç kabul değildir.


İslambol
İzlanda’nın vakitlerine baktım geçen gün. Onlara bakınca 70 dakika erken veya geç. Sonuçta sunulana uymak zorundayız. Yanlış varsa vebali onların boynuna. Ben kendi açımdan 70 dakika fazla tutsam da zoruma gitmez. Millet kaç gün aç susuz kalıyor. Nelere katlanıyor.


burcealtug
Azönce eşim söyledi haberi. Evet bencede artık çok geç. Ha 1 saat önce ha bir saat sonra açarız. Farketmez. Hesabı ALLAHA versinler


İLİMCİK
Bayındır düzgün biri değil….Bu sebeple dikkat etmek lazım.

Ben Antakya’da oturuyorum..İskenderun Antakyadan sadece 60 km ötede ve kuzeyde….Yani, Antakya ile İskenderun aynı boylamda…Zaten diyanetin takviminde Antakya ile İskenderun’un namaz vakitleri aynı..Fakat, bayındırın imsakiyesinde İskenderun ve Antakya’nın imsak ve iftar vakti arasında tam 10 dk var…Aynı boylamda olan ve aralarında sadece 60 km olan (hatta kuşbakışı mesafe tahmini 30-40 km falandır) iki şehrin imsak ve iftar vakitleri arasını 10 dk olarak hesaplıyorlarsa ne kadar ihtiyat etmemiz gerektiği anlaşılır değil mi..


ömerhattab
70 dk kısa tutmaktan iyidir İhtilafa sebebiyet veren hususun neticesi olarak, oruç kabul olur-olmaz hükmü çıksa idi, o zaman çok mühim bir durum olurdu Ama her iki görüşe göre de oruç zaten kabuldür; ama bir görüş fazladan tutuyoruz diyorsa çok büyük sıkıntı yok Neticede diyanete göre tutulan oruç kabuldür Bayındıroğlu’nun demesine göre olsa, bu sefer diğer görüşe göre oruç kabul değildir


Berşan
Şahsen imsak vakti için Diyanet’in takvimini değil temkin vakti ile hesaplanan Türkiye Takvimini baz alıyorum daha garanti olsun diye.
Şimdi Süleymaniye Vakfı’na göre ben 90 dakika fazlamı tutuyorum orucu.;)


Fetva Meclisi
Diyanet’ten ‘fazla oruç tutuyoruz’a cevap

Diyanet’ten "70 dakika fazla oruç tutuluyor" iddialarına yanıt geldi.

Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, imsak vakti ile ilgili çıkan haberler dolayısı ile yazılı bir açıklama yapılmasına lüzum görüldüğü belirtildi.

Son zamanlarda özellikle imsak vakitlerine ilişkin olarak Başkanlığın, ‘İmsak vakitlerinden temkini kaldırarak imsaki vaktinden daha sonraya bıraktığı ve böylece imsak vakti girmiş olmasına rağmen insanların yemeye içmeye devam etmelerine yol açarak oruçlarını tehlikeye attığı’ ve ‘İmsaki vaktinden öne alarak insanları daha vakit varken bir saat öncesinden oruca başlattığı ve sabah namazını vaktinden önce kılmalarına yol açtığı ve böylece namazlarının batıl hale gelmesine sebebiyet verdiği’ yönünde iki tür eleştiriye muhatap olduğu kaydedildi.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, imsak ve yatsı vakitleri ile ilgili hesaplarının yerindeliğini ölçmek ve muhatap olduğu iddiaların doğruluk derecesini tespit etmek üzere geçen yıl Ramazan ayının hemen akabinde yatsı ve sabah vakitlerinin tespitine yönelik yeni bir gözlem çalışması yapmaya karar verdiği kaydedilen açıklamada; bu karar çerçevesinde Ankara Üniversitesi ile bir protokol imzalandığı belirtildi. 2011 yılı Eylül ayında başlatılan projede gözlemlerin hem gelişmiş astronomik aletler, hem de göz ile (denek gözlemcilerle) olmak üzere iki yöntemle gerçekleştirildiği ifade edildi.

Başkanlık halen devam eden proje ile ilgili ulaşılan sonuçları şöyle sıraladı: "Hata payları da göz önünde bulundurularak değerlendirildiğinde aletle yapılan gözlemlerden kabaca elde edilen sonuçlar, Başkanlığımız takvimlerinde verilen akşam/yatsı ve imsak/sabah vakitleriyle örtüşmektedir. Gözlem yeri, şehir ışıklarının yansıması, havanın berraklık durumu, gözlemci denek sayısı, insan gözü ile aletin algılama gücü farkı vb. etkenlerden kaynaklandığı düşünülen sebeplerle gözle yapılan gözlemler ile Başkanlığımız takviminde verilen akşam/yatsı ve imsak/sabah vakitleri arasında bir miktar farlılıklar izlenmiştir. Ancak bu farklılıklar büyük ölçüde temkin payları kapsamında değerlendirilebilecek niteliktedir."

"MEKKE-İ MÜKERREME VE MEDİNE-İ MÜNEVVERE’DEKİ UYGULAMA DA BÖYLEDİR"

Diyanet’in imsak vaktini belirlerken güneşin 18 derece ufka yaklaşmasını esas alan ölçüsünün, bütün İslam dünyasında imsak vakitlerinin belirlenmesinde esas alınan en düşük derece olduğu belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Bazı İslam ülkeleri ve Müslüman topluluklar daha ihtiyatlı hareket etmek için güneşin 19 derece ufka yaklaşmasını esas almaktadırlar. İslam dünyasında imsak vakitlerinin belirlenmesinde 18 dereceden daha düşük bir ölçüyü esas alan herhangi bir ülke bulunmamaktadır. Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere’deki uygulama da böyledir. Ancak yaz aylarında yatsı ve imsak vakitlerinin oluşmadığı ileri enlemler bunun dışındadır. Öteden beri İslam astronom ve muvakkitleri de imsak vaktini belirlerken en az 18 dereceyi esas almışlardır.Bu vakit, -ilk anda çıplak gözle fark edilemese dahi- sabah şafağının başlama vaktidir. Diğer taraftan dört mezhebin de dâhil olduğu İslam âlimlerinin büyük bir çoğunluğuna göre yatsı vakti ile sabah namazı/imsak vakti arasında mühmel bir vakit yoktur. Yatsı vakti çıkar çıkmaz sabah namazı vakti girer. Dolayısıyla imsakin sabah tanının bilimsel olarak başlangıç vaktinden daha sonraya bırakılması, yatsı namazı vaktinin sonu konusunda başka tereddütler ortaya koyacaktır. Netice itibariyle bu saatten sonra kılınan sabah namazı ve başlanan oruçlara ilişkin olarak herhangi bir tereddüt uyandırılması doğru değildir. Halkımız, Başkanlığımızın büyük bir hassasiyetle üzerinde durduğu namaz vakitleri konusunda hiçbir tereddüt yaşamadan ibadetlerini gönül huzuru içerisinde yapmaya devam edebilirler."


ömerhattab
BAYINDIR’A EBUBEKİR SİFİL’DEN TOKAT GİBİ SÖZLER…"Ona inananlar öyle amel edecek, Ümmet-i Muhammed’de 1400 yıldır amel ettiği gibi edecek. Ümmet’e tavsiyem; 1400 sene İslam alimleri uyuduysa ve Abdulaziz Bayındır bunu farkettiyse kıyamet zaten yakındır." Dr Ebubekir Sifil


avamdan
Takvimdeki imsak vaktinde gökyüzünde hiçbir belirti yok. Şehrin ışıkları da buna engel olabilir ama ramazan dışında bulunduğum büyükşehirde sabah namazları takvimden daha geç okunuyor. Başka yerleri bilemem.


imsak vakti suleymaniye vakfi

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();