Her deist kanıt olarak Turan Dursun’u gösteriyor. Kimdir bu adam?

Her deist kanıt olarak Turan Dursun’u gösteriyor. Kimdir bu adam?

kompleks
Biraz baktım, tamamen insanın kafasını karıştırıcı şeyler yazmış. Turan Dursun müftülükte yapmış. Bu adamın derdi nedir İslamla ve Hz. Peygamberimizle ?


Cevap: Her deist kanıt olarak Turan Dursun’u gösteriyor. Kimdir bu adam?

karadamlalar
bir dönem bildiğim kadarıyla imamlık yapıp sonradan mürted olmuş kafirin biri.


Cevap: Her deist kanıt olarak Turan Dursun’u gösteriyor. Kimdir bu adam?

Kırlangıç.
Ekşi sözlük’le de bir bağıntısı var galiba.Zaten gayet normal, orası da din düşmanlarının yuvalandığı bir şer yuvası.


Cevap: Her deist kanıt olarak Turan Dursun’u gösteriyor. Kimdir bu adam?

İLİMCİK
Risale-i Nur’da bu gibilere karşı Bediüzzaman’ın cevabı şöyledir:

İkinci mesele: Risale-i Nur’un Isparta’taki galebesi, zındıkları şaşırttı. Fakat bazı mütemerrid ve muannid ve ölen herifin ruh-u habîsi hükmünde bazı zındıklar, o mağlubiyete karşı gelmek fikriyle, baştan aşağı kadar Kur’an ve Peygamber (a.s.m.) aleyhinde, fakat perde altında, aynen münazara-i şeytaniye bahsinde, hizbü’ş-şeytanın Peygamber (a.s.m.) ve Kur’an hakkında mesleklerince söyledikleri tabirâtı başka bir tarzda o zındık herif istimal etmiş. Onun gibi Yahudi, mütemerrid ve dinsiz filozoflarından ve Avrupanın zındıklarının eskiden beri Kur’an ve Peygamberin (a.s.m.) hâlâtından medâr-ı tenkit buldukları noktaları, bu İslam ismi altındaki zındık, kurnazcasına, safdil Müslümanlara ve Risale-i Nur’u görmeyenlere dinlettirmek ve göstermek için öyle bir tarzda gitmiş ve küfrünü gizlemeye çalışmış ki, şeytanette, şeytandan ileri gitmiş; beni çok müteessir etti.

Kardeşimiz Sabri’nin mektubunda, muannid mülhidlerin, Risale-i Nur’un cereyanına karşı kurdukları çürük ve vâhi hud’aları, "örümcek ağı ve yuvası gibi kuvvetsiz ve o şeytanet perdeleri, kıymetsiz ve mukavemetsizdir. Risale-i Nur’a karşı yırtılır ve yırtılacak" dediği gibi, bu zındık ve muannid ve mütemerrid ve ölen herifin ruh-u habîsi olan zındığın yazdığı ve zahiren Müslümanlara Türkçülük lehinde, fakat hakikatte Kur’an ve Peygamberin (a.s.m.) azamet ve haşmet-i maneviyelerini kırmak ve hiçe indirmek ve âdileştirmek niyetiyle yazılan bu matbu eserde, Mucizat-ı Kur’ân ve Mucizat-ı Ahmediyeye (a.s.m.) karşı, örümcek ağı da olamaz, parçalanır. Fakat binler teessüf ki, Risale-i Nur’u görmeyenlere kat’î zarar verdiği gibi, Risale-i Nur’u görenler de merak edip, "Acaba ne var?" demekle, sâfi kalblerini bulandırır. Lâakal, vesvese ve evham verir.

Risale-i Nur’un kahraman şakirtleri böyle şeylere karşı müteyakkız davranmak ve faaliyetlerini ziyadeleştirmek lazım geliyor. Fena şeyle zihnen meşgul olmak da fena olduğu için kısa kesiyorum. Sakın ona ehemmiyet vermekle halkları meraklandırıp baktırılmasın. Belki ehemmiyetsiz, dinsizcesine, yalnız esmâ-i mübareke ve âyât-ı mübarekenin bazı meâli içinden hariç kalmak itibarıyla, ehemmiyetsiz bir paçavradır bilinsin. Bu herifin ne derece haddinden tecavüz ettiğini bu temsilden anlayınız: Meselâ, çok uzak bir mecliste, mütehassıs ve müdakkik âlimlerin okudukları ve tetkik ettikleri bir kitaba ve ders aldıkları bir zâta, pek uzak bir mesafede bakmak isteyen ve görmeyen bir ebleh, o âlimlerin aksine hüküm verip onları tenkit eden, divanece hezeyan eder.

Cenab-ı Hak, ehl-i imanı ve Risale-i Nur şakirtlerini böylelerin şerrinden muhafaza eylesin. Amin.
Said Nursî


karadamlalar
adam ölüp gideli yıllar oldu diye aklımda kalmış.
"Allah’ın saptıracağını hidayete ulaştıracak,hidayete ulaştırdığını da saptıracak olan yoktur."
bir ayetti Allahu alem kurandan,olmayadabilir şu an aklımda değil.


TarikateSon!
< Risale-i Nur’da bu gibilere karşı Bediüzzaman’ın cevabı şöyledir:
>

🙂 🙂 🙂
Gelde gülme arkadaş yaa.Bir kerede ”KUR’AN’DA BU GİBİLERE KARŞI YÜCE RABBİMİZ ŞÖYLE BUYURMAKTADIR” deseniz ölür müsünüz yahu.
Said Nursi gibilere karşı da bilmem kimin cevapları bilmem ne şekillerdedir,arkadaş bu liste uzayıp gider böyle.Verirsin Kur’an’dan iki satır cevabını,yok mu kardeşim Ayetlerde cevabın ,bakarsın sünneti Resulullaha,hadislere,sahabelerin hal durum ve yaşantısına bakarsın,sıra Bediüzzamana gelene kadar bakılacak yüzlerce binlerce içtihad imamları alimler vardır.Siz alışmış kudurmuştan beterdir gibisinden hemen Kutsal Kitabınıza sarılıyorsunuz.Hayır o kadar şey de yazıyorsunuz am o karmakarışık dili sayesinde bir satırını dahi anlayamıyorum…


İLİMCİK
< Gelde gülme arkadaş yaaBir kerede ”KUR’AN’DA BU GİBİLERE KARŞI YÜCE RABBİMİZ ŞÖYLE BUYURMAKTADIR” deseniz ölür müsünüz yahu >
Arkadaşım, asıl gülünüp ağlanacak kimse bilmediği halde kendini biliyor zannedenlerdendir…Çünkü, Risale-i Nur, Kur’anın tefsiridir..Yani, Kur’an hakikatlerinin manevi bir tercümesidir..Öyle ise, Risale-i Nur’dan maksat Kur’an hakikatleridir..Yani, bu zındık adamın iddiaları Risale-i Nurda ders verilen Kur’an hakikatleri karşısında çürük ve vâhi hud’aları, "örümcek ağı ve yuvası gibi kuvvetsiz ve o şeytanet perdeleri, kıymetsiz ve mukavemetsizdir..

Elhasıl, Kur’anın manalarını değil de Kur’anı nazara verin demek tam bir cehalet örneğidir..Çünkü, Kur’anın manaları ile Kur’anı karşı karşıya getiriyor..


rakif
risalei nur kuran tefsirimi bırakın güldürmeyin beni ya turan dursun sapıtmadan önce bile yayınladığı kuran ansikllopedisi eseri said nursi kitaplarından iyidir en azından tezat ve yanlışlar yok


İLİMCİK
rakif tezat ve yanlışlar senin kafandadır..Risale-i Nurda değil.

Eğer o kadar kendine güveniyorsan bu zındık herifin sorduğu sorulardan bir tanesini sorayım sana…O zaman güler misin ağlar mısın sen karar ver…Sonra da Risale-i Nura ne kadar muhtaç olduğunu anlarsın….

Yahu bir insan bu kadar cahilane konuşabilir mi..Okumadığı, bilmediği, ihata edemediği bir şey hakkında bu kadar rahat konuşabilir mi..

Evet rakif, eğer neyin tefsir olup olmadığına senin gibi biri karar verecekse iman esasları hakkında çok bilgilisin demktir..Yani, bu konuda uzmansız..Çünkü, uzman olmayan biri, uzman olmadığı bir meselede söz söylemeye cesaret edemez..Eğer kendine bu kadar güveniyorsan buyır karşıma çık.


Kırlangıç.
Ne olursa olsun bir esere "yanlış" demeniz doğru değil.Yanlış dediğiniz şeyi insanlar size izah ediyor dinlemiyorsunuz.Hem size yanlış geliyorsa siz okumayın, ayıp olmuyor mu bunun dersini alan yığınla insana? Bu arada ben hiç Risale-i Nur okumadım, tarafsız biri olarak yapıyorum bu yorumu.


rakif
sen benim cahil olduğumu nerden biliyorsun sana risali nurun tezatlarını o kadar sayarım ki bu sayfaya yetmez neyse siz bildiğiniz davranın said nursinin kitapları saçmalıklar kitabıdır he kendisine bir şey diyemem belki imanlı ölmüştür klableri Allah bilir


TarikateSon!
< Sonra da Risale-i Nura ne kadar muhtaç olduğunu anlarsın >
İşte aramızdaki fark.Ben Kur’an’a ve Allah’ın ipine ne kadar muhtaç olduğumuzu tefekkür ederken,siz kendi kutsal kitabınıza karşı aynı hisleri besliyorsunuz.
Cevap veriliyor ama anlamak istemiyorsunuz diye bir yaftalamanız da eksik olmuyor ve verilen cevaplara karşı söylediklerimizi de cahillikle suçlayarak alt ettiğinizi ve ağzımızın payını verdiğinizi zannediyorsunuz ve tamamen yanılıyorsunuz.Peygamberimizin amcasına ne kadar çok tebliğ yaptığını bilirsiniz.Aynı şekilde Müşriklere de(Estağfurullah,kendimi onlarla bir tutmak adına söylemiyorum,ama siz öyle anlarsınız diye düzelteyim dedim) bıkmadan usanmadan tebliğ görevini yerine getirmiştir.Ve bu görevi esnasında,sizin bu aşağılayıcı tabirlerinizi hiç kullanmışmıdır acaba.Kendisini üstün karşısında cevap vereni de cahil mürekkep olarak görmek hangi İslamın Adabında vardır.Ama işte sizin kaynak kutsal kitabınızın gölgesi de sizlerin üzerine bu şekilde düşmüş ki,ne alırsanız o kitaptan öyle şekil alıyorsunuz karşınızdakine karşın.
De bakalım şimdi yeğen,Bu Said benden önceki 79 ölü said ve bir canlı Saidden oluşmaktadır(özet geçtim,anladın sen mevzuyu) sözüyle reenkarnasyona olan inancını ortaya koymuş sayılmazmı.Zira benden öncekiler birbirini görse tanımaz falan diyor,79 toplu olarak beni 80’e fırlattı falan diyor(anla işte işin özetindeyim,ama mevzu bu şekilde bilirsiniz siz),anlat bakalım benim gibi cahil mürekkep te faydalansın biraz.Ama çok rica edeceğim öyle anlaşılmaz doktor yazısı gibi,osmanlıca kelimeler olmasın,ilkokul mezunu anamın bile anlayabileceği dilde olsun.Sahi neden bu derecede rahat anlaşılır tercümeleriniz yok sizin:)


@mir
[QUOTE0=TarikateSon]Gelde gülme arkadaş yaa.Bir kerede ”KUR’AN’DA BU GİBİLERE KARŞI YÜCE RABBİMİZ ŞÖYLE BUYURMAKTADIR” deseniz ölür müsünüz yahu.
Said Nursi gibilere karşı da bilmem kimin cevapları bilmem ne şekillerdedir,arkadaş bu liste uzayıp gider böyle.Verirsin Kur’an’dan iki satır cevabını,yok mu kardeşim Ayetlerde cevabın ,bakarsın sünneti Resulullaha,hadislere,sahabelerin hal durum ve yaşantısına bakarsın,sıra Bediüzzamana gelene kadar bakılacak yüzlerce binlerce içtihad imamları alimler vardır.Siz alışmış kudurmuştan beterdir gibisinden hemen Kutsal Kitabınıza sarılıyorsunuz.Hayır o kadar şey de yazıyorsunuz am o karmakarışık dili sayesinde bir satırını dahi anlayamıyorum… [/QUOTE]

Allah razı olsun kardeş

< Çünkü, Risale-i Nur, Kur’anın tefsiridir..Yani, Kur’an hakikatlerinin manevi bir tercümesidir.. >
benim bildiğim tefsirde önce ayet sonra varsa konuyla ilgili hadisler
sonra yazarın görüşü verilir
bazen geçmiş alimlerin o ayetle ilgili sözleri de verilir
belki hiç tefsir okumamışlara risaleleri tefsir diye yutturabilirsiniz


rakif
daha önceden söyledim bu sapıtan turan dursun bir eseri var sapıtmadan önce yayınladığı kuran asiklepodisi diye inanın bu kitap bile said nursin saçma sözlerinden daha düzgün en ezından kendi yorumunu katmamış neyse takılın kafanıza göre nurcu efendiler bana kuranı kerim meali ve sahih hadisler yeter benim kutsal kitabım kuranı kerimdir benim gibi cahile yeter


TarikateSon!
Ahanda söylemek istediğim mevzuya ait bir kaynak buldum,al oku da şu cahil mürekkebe bir yardım ediveresin be ya:

Şimdi bu şiiri:

Yıkılmış bir mezarım ki, yığılmıştır içinde
Said’den yetmiş dokuz emvat bâ-âsâm âlâma
Sekseninci olmuştur mezara bir mezar taş,
Beraber ağlıyor hüsrân-ı İslâma
Mezar taşımla pür-emvat enîndar o mezarımla
Revânım saha-i ukbâ-yı ferdâma
Yakînim var ki, istikbal semâvâtı, zemin-i Asya
Bâhem olur teslim yed-i beyzâ-yı İslâma
Zira yemin-i yümn-ü imandır,
Verir emn ü eman ile enâma

Şimdi bu da sorum:VAR MI ANLAYAN?

Şimdi bu da anlayamayanlar için sadelisi çileklisi:
Yıkılmış bir mezarım ki, yığılmıştır içinde
Yetmiş dokuz ölü Sait, günahlar ve elemler içinde
Seksenincisi bu mezara mezar taşı olmuştur
Birlikte İslam’ın hüsranına ağlıyorlar
Ölülerle dolu inleyen o mezarım ve mezar taşımla
Giderim yarınımdaki Ahiret meydanına
Kesin biliyorum ki, gelecekte Asya’nın gökleri ve yerleri
Birlikte İslam’ın ak pak eline teslim olur
Zira imanın bereketinin gücüdür,
Halka güven ve huzur verir

Said Nursi’ye ait yukarıdaki şiirle onun şu sözlerinin aynı anlamı taşıdığı açıktır:

Ben bu anda, seksen Said’in özü olarak ortaya çıkmışım Onlar zincirleme şahsî kıyametler ve zincirleme tenasüh, yani ruh göçü ile çalkalanıp beni şu zamana fırlatmışlardır

Şu Said yetmiş dokuz ölü ve bir konuşan canlının özetidir Eğer zamanın suyu donup dursa ve farklı bedenlerde ortaya çıkan Said’ler birbirlerini görseler, ciddi farklılıklardan dolayı birbirlerini tanımayacaklardır Ben o bedenlerin üstünde yuvarlandım; iyilikler ve lezzetler dağıldı gittiSıkıntı ve üzüntüler birikti kaldı O konak yerlerinin her birinde ben bendim Ölümümden sonra gelecek konaklarda da yine ben ben olacağım Bu konak yerinde yani vücuttaki hücreler nasıl yılda iki kere vücuttan ayrılıyorsa ben de o şekilde elbise değiştiririm; yırtılmış Said’i atar, yeni Said’i giyerim

Oysa Said Nursi’nin dediği şudur: … Eğer zamanın suyu donup dursa ve farklı bedenlerde ortaya çıkan Said’ler birbirlerini görseler, ciddi farklılıklardan dolayı birbirlerini tanımayacaklardır Said Nursi’yi 79 yaşında iken gören, 80 yaşında iken tanımaz mı?
Reenkarnasyon, ruhun her defasında farklı bedene girdiği iddiasıdır Bedenler farklı olduğu için bir araya gelseler birbirlerini tanımaları mümkün olmaz Said Nursi bunu şiirinde şöyle ifade ediyor:

Yıkılmış bir mezarım ki, yığılmıştır içinde
Yetmiş dokuz ölü Sait günahlar ve elemler içinde
Seksenincisi bu mezara mezar taşı olmuştur
Birlikte İslam’ın hüsranına ağlıyorlar

Seksenincisi bu mezara mezar taşı demesi, sekseninci bedenin de ölümü beklediğini gösterir
Bu tür reenkarnasyon inancı tarikatların bir çoğunda vardırSözü uzatmamak için yazıyı, onun şu ifadeleriyle bitirmek istiyorum:
Açmayı aklımdan bile geçirmediğim bir sırrı açmaya mecbur kaldım Şöyle ki:

Risale-i Nur’un manevî kişiliği (Said Nursî) ve onu temsil eden has şakirtlerinin manevi kişilikleri Ferîd = Bir tek olma makamıyla şereflendikleri için onların üzerinde, ne bir ülkenin kutbunun ne de zamanının büyük bölümünü Hicaz’da geçiren kutb-u âzamın yetkisi vardır Bu sebeple kutb-u âzamın dahi emrine girmek zorunda değillerdir Her devirde var olan iki imam gibi, onu tanımaya mecbur olmazlar Ben, eskiden Risale-i Nur’un manevî kişiliğini (Said Nursî’yi), o imamlardan biri zannederdim Şimdi anlıyorum ki Gavs-ı Âzam, hem kutub hem gavs hem de Ferdiyet = Birlik makamında olduğundan, âhir zamanda, şakirtlerinin bağlandığı Risale-i Nur, o Ferdiyet = Birlik makamıyla şereflenmişlerdir Gizlemeye lâyık bu büyük sırra göre, Mekke-i Mükerreme’de hiç beklenemeyecek bir şey olsa da Risale-i Nur aleyhine kutb-u âzamdan bir itiraz gelse, Risale-i Nur şakirtleri sarsılmamalı, o mübarek kutb-u âzamın itirazını bir iltifat ve selâm gibi saymalı, ilgisini kazanmak için, itirazın odaklandığı noktaları o büyük üstadlarına izah etmeli ve ellerini öpmelidirler

Ben, eskiden Risale-i Nur’un manevî kişiliğini (Said Nursî’yi) her devirde var olan o imamlardan biri zannederdim sözü üzerinde biraz düşünün lütfen Bu sözün benzerleri onun kitaplarında çoktur


Saif Al-Din
1- Konuyu saptırmayalım. Bilen varsa bu din düşmanı hakkında bildiğini yazsın ki faydası olsun, faydalanalım.

2- Artık her konuda büyük bir zata hakaretler yağıyor kendinize gelin, ne ben ne de siz ne de başkası onları yargılayıp, hatalı, hatasız diyemeyiz. Ancak bu turan dursun gibiler hariç.


rakif
neyse bırakalım şimdi saidcileri takılsın kafalarına göre konu turan dursundu bu adam HAYATI okumuştum iyi bir islami bilgiye sahipken iyi eserlerde vermesine rağmen kuranı kerime dil uzatacak sapıtıp küfüre girmiştir şimdi islam düşmenlarıda bu adamı göstermelerin sebebide islami eğitim almasından kaynaklanıyor


@mir
kardeş şimdi yazacaklarımdan sonra
ben "ortaya konuştum. neden kendi üzerine alındın?" tarzı şeyler yazmazsın umarım
çünkü biliyoruz ki risalelere itibar etmeyen bizleri kast ediyorsun

< 1- Konuyu saptırmayalım. Bilen varsa bu din düşmanı hakkında bildiğini yazsın ki faydası olsun, faydalanalım. >
misafirin biri "yanlışlıkla su içtim orucum bozulmuş mudur?" diye bir soru sorsa
ona hemen içinde su kelimesi geçen
ilgili ilgisiz bir risale paragrafı ile cevab vererek
onu Kur’an ve sünnete değil de
risalelere davet eden kişiye de bu tavrı göstermeni bekleriz

hatta bu yazımda Kur’an ve sünnet ifadesi kullandım diye
laf ebeliği yaparak beni Kur’an ve meali birbirine karıştıracak kadar cahil olmakla da suçlayacaktır büyük ihtimal
halbu ki ne kast ettiğimi herkes anlıyor
o da dahil

< 2- Artık her konuda büyük bir zata hakaretler yağıyor >
bu konudaki tavrınızı da
hadisleri tümden inkar edenlere dahi
"kardeş … kandırılmışsınız." diye kibarca hitab edip
risalalere itibar etmeyen bizlere
"cahil" ve hatta "zındık" diye hitab edenlere de gösterdiğinizi görebiliriz umarım

inanmıyorsanız bu başlık altında yazılanları bir daha okuyun derim


TarikateSon!
İbn-i Kesir şöyle der:
Anlaşmazlıklarına Kur’an ve Sünneti Hakem yapmayan ve bu iki ilahi kaynağa başvurmayan Allah’a da Ahiret gününe de inanmıyor demektir.

Daha da bu sözün üzerine,Risale Risale diye ortalıklarda cirit atanlar ne diyecektir çok merak ediyorum

Islâm ilimlerinin bir çogundan meshur ve büyük söz sahibi olan âlimlerden birisidir.Telif etmis oldugu birçok risale ve kitaptan önemli olanlari sunlardir:

1. el-Bidâye ve’n-Nihâye: Yaradilistan baslayarak 767/1366 senesine kadar olaylari anlattigi tarihe dair eseridir. Islâm Tarihinin ana kaynaklarindan sayilir.

2. Câmiu’l-Mesânid: Ahmed Ibn Hanbel’in Müsnedi, el-Bezzâr, Ebu Ya’lâ ve Ibn Ebi, Seybe’nin eserlerini el-Kutubu’s-Sitte’ye ilâve ederek topladigi hadise dair eseridir. Bu eserini bâblara göre tertip etmistir.

3. el-Bâisu’l-Hasîs: Ibnu’s-Salâh’in Ulûmu’l-Hadis adli eserinin muhtasaridir.

4. et-Tekmîl fi Ma’rifeti’s-Sikât ve’d-Duafâ ve’l-Mecâhil.

5. Tabakâtu’s-Sâfiiyye.

6. Menâkibu’l-Imam es-Sâfiî.

7. Edillelu’t-Tenbîh fî-Fikhi’s-sâfiyye. Bu eserini gençliginde, telife Ilk basladigi siralarda yazdigi nakledilir.

8. el-0ctihad fî Talebi Fadli’l-Cihâd: yazma halindeki bu eserin bir nüshasi Istanbul Köprülü kütüphanesinde 234 numaradadir.

9. Muhtasaru Ibnu’l-Hâcib.

10. Ehâdîsu’t-Tevhîd ve’r-Redd ale’s-Sirk.

11. Müsnedu’s-Seyhayn: Hz. Ebu Bekr ve Hz. Ömer’in rivayet ettikleri hadIsleri toplayan bir hadis mecmuasidir.

12. Fedâilu’l-Kur’an ve Tarîhu Cem’ihî: Kur’an’i Kerim’in faziletine dair hadIsleri topladigi bir rIsale olup tefsirinin bir tekmilesi mahiyetindedir.

13. Serhu’l-Buhârî: Imam Buhârî’nin el-Câmi’s-Sahîh’ini açikladigi bu eserini tamamlayamamistir.

14. Tefsîru’l-Kur’âni’l-Azîm: Taberî’nin tefsirinden sonra Ikinci kaynak kabul edilen bu eseri rivayet tefsiri metoduyla yazIlmis tam bir tefsirdir:

Tefsiru’l-Kur’âni’l-Azîm Devamın merak edenler için :[url]http://www.enfal.de/ecdad57.htm

Şimdi görüldüğü üzere bu alimin de çok çok değerli kitapları var.Dünya kadar Tefsirler yapmış.Peki neden bu alimin yapmış olduğu tefsirleri gözardı ediyorsunuz da,risale de risale diye kör tuttuğunu hesabı başka kaynaklara bu kadar gözleriniz kapalı,madem amacınız dini İslama hizmet.Nedir sizi bu kadar ona bağlayan,yoksa size cennet vaadi falan mı var,”şakirtlerim!merak buyurmayın,hepinizi cennete sağsalim ulaştırcağım” falan mı dedi nedir yani? 🙂


İLİMCİK
Evet tarikatason senin kimin dalkavukluğunu yaptığın anlaşıldı…Kulaktan dolma bilgilerle ve birebir alıntılarla…O ahmak herifin bu iftirasını hiç araştırmadan buraya aktarmışsın…


TarikateSon!
ŞAYET KALPLERİNİZ GERÇEKTEN TEMİZ OLSAYDI KUR’AN OKUMAYA DOYAMAZDINIZ…
HZ.OSMAN

Haydi bu mübareğin bu sözüne de bir şey de yiyorsa.Gerçi sizde İslam’dan bir şey kalmamış,Risalei Nur Kutsalınız,Said Peygamberiniz sanki,onun dışında gerçek yok,olamaz….Rabbim Hidayet versin…


kompleks
Konuyu saptırmayın, yeni bir başlık açın.


İLİMCİK
Ey bayındırın dalkavuğuBen iftira arkadaşın olan bayındıra verdiğim cevapları aynen sana da veriyorumArtık ahirette bu dehşetli fitiranın hesabını nasıl vereceğinizi düşünün:

Bayındır Bey,

Kardeşlerim, ağabeylerim size bu konu ile ilgili o kadar mukni cevaplar vermişler ki, zerre kadar insaf ve vicdan sahibi olan ve Allahtan zerre kadar korkan bir kimsenin ben hata ettim, herkesten özür diliyorum, hakkınızı helal edin, Allah kusurumu affetsin demesi iktiza eder Size verilen cevaplar insaf ve vicdan sahibine yeter ve artar bileO cevapları aynen tekrarlamakla beraber aşağıdakileri de ekleme gereği duyuyorum:

Söylediğimiz şeyleri o kadar yüzeysel anlıyorsunuz ki, hayret etmemek elde değil Mesela, bir kimse Kur’an binlerce ayetiyle tevhidi izah ve ispat ettiğine bakmayarak ahsen-ül halıkın ve erhamürrahimin ve Allahu ekber ve erhamürrahimin gibi kelimelere bakarak haşa Allahtan başka ilahlar ve rezzaklar ve halıklar olduğunu iddia etse ve ona biri: Arkadaş, Kur’anın baştan sona binlerce ayetleriyle sarih ve işari olarak tevhidi ilan etmesi ispat edip gösteriyor ki, bu ayetlerden maksat kesinlikle senin anladığın mana değildir dese ve o kimse de: bir kitabın yanlışlarını söylemek için diğer yerlere bakmamız gerekmez dese ve bu sözünü kanıtlamak için sizin şeytan misalinizi verse cahilliğini ve kabil-i hitab olmadığını bütün dünyaya haykırır ve ispat eder Aynen bunun gibi, Said Nursi’nin tenasüh inancında olup olmadığına ve bu sözlerden ne kastettiğine karar vermek için diğer yaklaşık altıbin sayfalık eserinde bakılır, ona göre bu fikirde olup olmadığına hükmedilirDiğer altıbin sayfalık eserinde sarih olarak defalarca, tekrar tekrar insanın bir yolcu olduğunu ve ruhlar aleminden dünyaya, dünyadan kabre, kabirden haşre ve haşirden ebede kadar yolculuğunun devam edeceğini ve insanların dünyaya bir defa geleceğini ve bir defa bu dünyaya gönderilip, daha sonra kabir, haşir ve cennet ve cehennem gibi menzillerden geçeceğini izah ve ispat ediyor, RİSALE-İ NURDA GEÇEN BU KADAR AÇIK VE SARİH MANALAR İSPAT EDİYOR Kİ SİZİN ANLADIĞINIZ TENASÜH MANASI KESİNLİKLE YANLIŞTIR, ORADA ANLATILMAK İSTENEN BAŞKADIR dediğimiz halde, siz bir kimsenin yanlışını söylemek için onun bütün yaptıklarını gözden geçirmek gerekmez diye bir söz söylemeniz ve bu cümlenizi ispatlamak için şeytanın diğer yaptıklarını örnek vermeniz sizin ilminizin derecesini ve ne kadar kabil-i hitab olduğunuzu gözler önüne sunuyor Bu kadar alakasız ve manasız bir yazıyı yazan bir kimsenin nasıl Bediüzzamanın o sözlerinden tenasüh fikrini çıkardığı belli oluyor Çünkü, en zahir bir şeyi bile yanlış anlıyorsunuz Kur’anın bir çok yerinde şeytanın Allah’a isyan ettiği ve kafir olduğu ve insanın düşmanı olduğu açıkça beyan ediliyor Fakat, Risale-i Nurun bir çok yerinde ve yüzlerce sayfasında bir insanın öldükten sonra imtihanının biteceği ve kabre ve haşre ve ebede gideceği sarih olarak beyan ediliyor Bu sebeple verdiğiniz şeytan örneği tam bir cerbeze örneğidir

Bayındır Bey, yukarıdaki söylediklerimi kafanıza koyduktan sonra, şimdi aşağıdaki manalara insaf ile tekrar bakınız:

Daha önceki yazımda aktardığım gibi, mecaz ilmin elinden cehlin eline düşse hurafelere inkılab eder, hakikat zannedilir işte siz tam tamına bu söze masadak oluyorsunuz Çünkü, Bediüzzaman kendisine sorulan S- Kimsin? Ölsen yine sen misin? Bedenin inhilali ruhun şahsiyetine tesir etmez mi? sorusuna güzel bir mecaz anlatımla yani, vücudunun senede iki defa tamamen yıkılıp harap olmasını şahsi kıyametler ve zincirleme istinsahlar gibi mecazi cümlelerle anlatıp, insanın ölümünden sonraki kabir, haşir, cennet ve cehennem gibi menzilleri kastedip nasıl ki, benim cismim senede iki defa yıkılıp, harap edilip ve tekrar onarılıp tamir edildiği halde ruha tesir etmiyor, öyle de öldükten sonra gideceğim kabir, haşir, sırat ve ebediyet gibi menzillerde ise ben yine ben olacağım diyor Yani, benim vücudum her senede iki defa harab oluyor, yani bir nevi kıyameti kopuyor ve tekrar yazılıyor Bu durum ruha tesir etmiyor Onun gibi, öldükten sonra da vücudumun çürüyüp dağılması ve haşirde tekrar diriltilmesi ruhun bekasına tesir etmiyor Ben yine ben oluyorum diyor Bu paragraflardan maksadın bu mana olduğunu diğer binlerce sayfa teyid ediyor Buna rağmen acaba bile demeyip, ihtiyaten olsa bile hatanızdan vazgeçmeyip, mü’min bir insanı ve özellikle bir İslam alimini haşa dalaletle ittiham edip, ona iftira atıyorsunuz

Bayındır Bey, insaf ile bir düşünün bizim söylediğimiz şeylerin hiç mi doğru olma ihtimali yok Eğer zerre kadar ihtimal varsa (ki yukarıda ispat edildiği gibi, kesinlikle siz yanlış anlıyorsunuz) böyle bir iftiranın müsebbibi olmak ve kıyamete kadar bu iftiranızın okunma ihtimali olmasına binaen ben hata yaptım, özür diliyorum, hakkınızı helal edin, hatamı hemen düzeltmeye çalışacağım, Allah beni affetsin demeniz gerekir Bunları demek, sizi küçültmez Çünkü, tevazu büyüklüğün ölçüsüdür


bülent25
Bayındır hocanın youtube risale hakkında videolarını izle, cevaplarını yaz. Cevaplarını yazmadıkça ben ona inanacam.


İLİMCİK
hangi sorular? tek tek


bülent25
[url]http://www.youtube.com/watch?v=7Gm4nNhxjmA

[url]http://www.youtube.com/watch?v=aLWObenrtJ0

[url]http://www.youtube.com/watch?v=kMyjkZ_4sKE(bunu tam olarak izle, ilk 10-15dk belli diye bırakma)

tam izleyip, cevap yazıp açıklarsan sevinirim. alttaki ikiside bir gerçek.

[url]http://www.google.com.tr/url?sa=t&rct=j&q=&esrc=s&source=video&cd=17&ved=0C EcQtwIwBjgK&url=http%3A%2F%2Fwww.youtube.com%2Fwat ch%3Fv%3DqfkJ6psCblc&ei=j_YiUJrFLaiL4gSznICYDQ&usg =AFQjCNHAaFcK-blAq4SUni25Ui9FofWZWg

[url]http://www.youtube.com/watch?v=2ZQZn7uHaVo


İLİMCİK
bülent25 anlamanız için çok kısa ve net olarak "tek tek" soru sormanızı söyledim..fakat anlamamışsınız. Madem tek bir soru yok..Ben de bu sorulara herkesin anlayacağı genel bir dille cevap vereyim:

Abdulaziz Bayındır ehl-i sünneti tahrib etmek için görevlendirilmiş bir kimse görüntüsünü veriyor. Çünkü, Mevlanadan İmam-ı Rabbani’ye ve Said Nursiye kadar bütün ehl-i sünnet alimlerine iftira atıyor. Mesela, İmam-ı Rabbaninin Mektubatında bir yeri tercüme ederken İmam-ı Rabbaninin şu manadaki cümlesini söylüyor:"O ehl-i irşad zatlar zuhurlarıyla o asrı aydınlatırlar." Şimdi zerre kadar insafı ve vicdanı olan herkes bu cümleden "o ehl-i irşad zatların Kur’an hakikatini tebliğ ederek ve zamanlarında dine karıştırılmak istenen bidat ve batıl şeyleri kaldırarak ve insanlara hak ve hakikati anlatarak o asrı aydınlatırlar" manasını çıkarır. Bayındır ise, bu cümleden "ışık tanrısı" manasını çıkarmaktadır. Yani, güya İmam-ı Rabbani o ehl-i irşad zatları haşa ışık tanrısı olarak görüyor. Madem insaf ve vicdan sahibi olan ve kötü bir niyeti olmayan ve Allah’tan korkan hiç kimse bu cümleden ışık tanrısı gibi bir manayı çıkaramaz. Öyle ise, bayındırın iyi niyetli biri olduğundan şüphe etmeye hakkımız vardır. Çünkü, mesela "Muhammed aleyhisselam zuhuruyla bütün kainatı aydınlattı" veya "güneş dünyamızı aydınlatıyor" gibi cümlelerden nasıl ki haşa ve kella "sen Muhammed aleyhisselama veya güneşe ışık tanrısı mı demek istiyorsun" cümlesi kimsenin aklına gelmez. Öyle de "o ehl-i irşad zatlar bulundukları asrın karanlıklarını aydınlatırlar" cümlesinden de Allahtan korkan ve kötü niyetli olmayan ve insaf ve vicdan sahibi olan hiç kimsenin aklına İmam-ı Rabani’nin ışık tanrısını kastettiği zerre kadar aklına gelmez. Madem Abdulaziz Bayındır söylediği şeyin yanlış olacağı ihtimaline bakmadan ve zerre kadar Allah’tan korkmayarak böyle bir iftirayı yapıyor. Öyle ise, bu zatın iyi niyetinden şüphe etmeye hakkımız vardır.

Bu adam haşa Bediüzzaman Said Nursiye de iftira atıyor. Haşa Bediüzzaman’ın tenasühe inandığı gibi şeytanın bile inanmayacağı iftirayı atıyor. O kadar izah ve ispata karşı da "acaba" bile demiyor. Yani, dünyadan sonra kabrin haşrin ve ebediyetin olduğuna dair ve insanın bu dünyaya 1 defa gönderilip imtihan olduğuna dair Risale-i Nur’dan belki yüz yer göstermemize rağmen hala "acaba benim bu söylediğimin yanlış olma ihtimali var mı" bile demiyor. Bence, Allah’tan zerre kadar korkan bir kimse bu halde olamaz. Hiç olmazsa "acaba" der. Fakat, yüzlerce delil ile bu söylediği şeyin iftira olduğu ona izah edilmesine rağmen davasından vazgeçmedi. Zaten Risale-i Nuru okuyan milyonlarca kişinin böyle bir şey aklına bile gelmiyor. Bütün bu işaretler bu kimsenin ehl-i sünneti tahrib etmek için görevlendirilmiş biri olduğu şüphesini kuvvetlendiriyor.


bülent25
@ilimcik bayındır hocanın diğer görüşlerinde katılmadığım var ama Said Nursi konusunda haklı. Ben de cemaatte kaldım, Said Nursi okudun ben fark ettim. Allah bana ilim verdi ve yanlışı fark ettirdi diye düşünüyorum.

O iddalarını çürütebildiğin zaman tamam siz haklıymışsınız diyecem. Sen sürekli tekerleme gibi aynı şeyleri konuşuyorsun. Allah hepimize hidayet versin ve razı olsun.

Selam ve dua ile.


bülent25
ayrıca şuna dikkat ettim ki biri bir şey söylerken Kur’andan ya da hadis örneği veriyor sen ise said nursi örneği veriyorsun. Verilebilir, aynen İncil okumak gibi. İncil değişmiş olsada doğru sözler vardır arada. Bayındır hoca prof. ve eminim senin yaşından daha fazla süredir alimdir.


TarikateSon!
< Bayındır hoca prof ve eminim senin yaşından daha fazla süredir alimdir >
Allah Razı olsun kardeş,Bir profösör karşısında Kutsal kitapları Risalei Nurda nasıl davranılacağı edebi öğretilmemiş olsa gerek?
< ayrıca şuna dikkat ettim ki biri bir şey söylerken Kur’andan ya da hadis örneği veriyor sen ise said nursi örneği veriyorsun >
Çünkü onların kutsal kitabı risalei nur.
Arkadaş sanki bugüne kadar,hiç bir alim,risalei nurda yer alan cümlelere paralel cümlelerin yazılı olduğu bir kitap yazmamış,hiç bir alim geömişte bu şekilde buna benzer kitaplar yazmamış,bir etk said nursi yazmış.
< Bu adam haşa Bediüzzaman Said Nursiye de iftira atıyor Haşa Bediüzzaman’ın >
bülent25 kardeşim ”Hâşâ” ifadesini siz ekseriyette ne tarz cümlelerin başında kullanırsınız,diğer arkadaş nerede sıkça kullanmış,farkettin sanırım.Bu durumlarının izahı açısından ufak bir detay örnek olsun. 🙂

Reenkarnasyon konusunda,said’in ifade etmeye çalıştığı durumun;insan bedenindeki hücrelerin yenilenmesi durumunu anlatmaya çalıştığı tarzında komik bir savunma şekli seçmişler.
Oysaki baktığımızda ifade ne diyor bakınız.

Saidi Nursi İşarat’ında şöyle der;
Ben bu anda, seksen Said’den telhis ile tezahür etmişim. Onlar müselsel şahsî kıyametler ve müteselsil istinsahlar ile çalkalanıp şu zamana beni fırlatmışlar.
Şu Said yetmiş dokuz meyyit, bir hayyı nâtıkın fihristesidir. Eğer zamanın suyu donup dursa, mütemessil olan o Said’ler birbirlerini görseler, şiddet-i tehalüften birbirlerini tanımayacaklardır. Ben onların üstünde yuvarlandım; hasenat, lezzat dağıldı kaldı. Seyyiat, âlâm toplandı, yüklendi. Nasıl ki şimdi o merhalelerde daima ben benim. Öyle de, mevtimle gelecek menzillerde de yine ben benim. Lâkin her senede şu menzilhanelerdeki zerrat, iki muhacereti umumî yaptığından, ene dahi libasını değiştirir, yırtılmış Said’i atar, yeni Said’i giyer . (Yazının aslı bu şekildedir)
{Kaynak; Said Nursî, İşârât, Cilt II, Sayfa 2340.}

TAMAM TAMAM ANLAMADIĞINIZ BELLİ,SADELİSİ DE VAR BAKINIZ NEYMİŞ SADELİSİ:
Ben bu anda, seksen Said’in özü olarak ortaya çıkmışım. Onlar zincirleme şahsî kıyametler ve zincirleme tenasüh, yani ruh göçü ile çalkalanıp beni şu zamana fırlatmışlardır.
Şu Said yetmiş dokuz ölü ve bir konuşan canlının özetidir. Eğer zamanın suyu donup dursa ve farklı bedenlerde ortaya çıkan Said’ler birbirlerini görseler, ciddi farklılıklardan dolayı birbirlerini tanımayacaklardır. Ben o bedenlerin üstünde yuvarlandım; iyilikler ve lezzetler dağıldı gitti. Sıkıntı ve üzüntüler birikti kaldı. O konak yerlerinin her birinde ben bendim. Ölümümden sonra gelecek konaklarda da yine ben ben olacağım. Bu konak yerinde yani vücuttaki hücreler nasıl yılda iki kere vücuttan ayrılıyorsa ben de o şekilde elbise değiştiririm; yırtılmış Said’i atar, yeni Said’i giyerim

İLİMCİK bak şimdi arkadaş.(Aklı başındaki herkes buraya iyi baksın şimdi)
79 ölü ve bir konuşan Saidin özüdür demiş ya hani;yani 79’un içinde 1 yaşındaki,2 yaşındaki,3 yaşındaki,4 yaşındaki(dörtten sonra çocuklarda çok nadir hatırlama olabilir) hallerini de kast etmiş olmuyor mu?Evet oluyor.EyvAllah.Yani bu yaşlarındaki halini de şu cümlesine muhattab etmiş oluyor.Neymiş o cümle:” Onlar zincirleme şahsî kıyametler ve zincirleme tenasüh, yani ruh göçü ile çalkalanıp beni şu zamana fırlatmışlardır.”ve de şu cümlesine:”farklı bedenlerde ortaya çıkan Said’ler birbirlerini görseler, ciddi farklılıklardan dolayı birbirlerini tanımayacaklardır.
Yani said’in 1 ve 2 yaşlarındaki halleri (aklıbaşında halleri yani öylemi:) )tutup Said’ şimdiki zamana fırlatacaklar,ve o 1 yaşındaki Said,diğer yaşlardaki Said’i görse tanımayacak öylemi?Bu da gayet normal bir haldir:) ama tutup 48 yaşındaki Said’ 47 yaşındaki Said’in resmi gösterilse:”aaaa,evet bu benim resmim” diyerek tanıdığını farkedersiniz değil mi?

O konak yerlerinin her birinde ben bendim. Bu söze EyvAllah diyebiliriz,garipsenecek bir durum yok,Ama peşine kalkıp Ölümümden sonra gelecek konaklarda da yine ben ben olacağım. bunu öylersen,”ben şimdi öldüm ama,ilerde bu reenkarnasyon olayı tekrardan olacağı için ilerde bir başkasının vücudunda zuhur etsem bile,O kişi yine ben olacağım merak etmeyin beyler” ifadesi çıkar.Öyle değil mi 8 yaşında ki yeğenim?(sekiz yaşındaki yeğenim cevap veriyor:Evet dayı öyledir:) 🙂 🙂
Şimdi o bile bunu bu şekilde anladıysa,sizden gelecek cevabı pek önemseyeceğimi zannetmiyorum diyebilirim:)


bülent25
80. yazısının mecazi kabul edip, açıklıyorlar. Ona sesim çıkmaz. Asıl sorun diğer dediğim videolarda var.

Said Nursi’yi kabul etmek imanın kaçıncı şartı? islamın kaçıncı şartı?

Tamam, siz Allah’ın veli kulu diyorsunuz ama. Ben elimden geldiği kadar araştırdım, okudum; tam tersi durumum doğruluğuna karar verdim elimdeki verilerle.


TarikateSon!
TarikateSon!’dan İlimciğe,TarilateSon!’dan İlimciğe,cevap ver İlimcik,merkez dinleme de:)) (Son yazdıklarıma….)


kaos-duzen
Said Nursinin çok kitabını okumadım,birkaç kitabını okudum.En son okuduğum kitabı ise 19.mektup,peygamberimizin mucizeleri.Said Nursi hakkında burda okuduklarım ve kitabını okurken dkkatimi çeken bazı şeyler (eğer yanlış anlamadıysam) banda ters geldi.Fakat işin bir de şu tarafını gördüm son okuduğum kitapta;Kuran-ı Kerime ve Peygamberimize(s.a.v)çok methiyeler söylüyor.O kadar çok ve güzel övgüler ki benim hoşuma gitti.Böyle bir insanın burda söylenen ve ben kitabını okurken gördüğüm bana ters gelen şeyleri bilerek yapmadığını düşünmeye,hataen yaptığını düşünmeye başaldım.


TarikateSon!
< Böyle bir insanın burda söylenen ve ben kitabını okurken gördüğüm bana ters gelen şeyleri bilerek yapmadığını düşünmeye,hataen yaptığını düşünmeye başaldım >
İyi diyorsun hoş diyorsun da,hiç mi bu hata olabilecek tarzdaki söylemlerini bugüne kadar düzeltecek kimse çıkmadı.Sen zannediyor musun ki,bir tane Risalei Nurcu çıkıpta ”Said bey burada yanlış beyan etmişler,aceledendir olabilir:) işin doğrusu Kur’an ve hadisler ışığında böyle olmalıdır,” şeklinde bir cümle kurabileceğini.Adamı ne yaparlar biliyon mu?”Neeee?said Bey yanlış mı söylemiş,sen kimsin de said bey yanlış yapmış dersin?seni gidi ingiliz ajanı vaaayyy?utanmaz heriiiiff,atın bunu zindan,görsün ne demenkmiş,Said beye dil uzatmak”…. 🙂 🙂 🙂


kaos-duzen
benim gördiğim,bence olan hatalrı onlar görmüyorsa ve düzeltmiyorlarsa onalrın bileceği mesele kardeş,yapacak bişey yok


bülent25
Said Nursi ye uyduruk şeyleri sonradan ithaf ettikleri de doğrudur.


turan dursun kimdir, din düşmanı turan dursun kimdir, turan dursun

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();