Ya içim hiç rahat değil arkadaşlar
b@tu
Ya sürekli Allah varmıyokmu Allah nasıl oluştu diye düşünüp duruyorum tevbe edip duuruyorum nediyorum ben ya diyorum Allah’a öyle bir inanmak istiyorumki ya nasıl diyim Allah aşkıyla dolmak istiyorum yaşım 16 çok kötülüklerim vardı kul hakkın vs vs . hepsini bıraktım ramazadanda nazamlara başladım oruc tuttum sizce bunlar vesvesemi ya çok korkuyorum 🙁 aklım hep oraya gidiyo ya bıktım :a gla:
Cevap: ya içim hiç rahat değil arkadaşlar
mümini78
Bu yaşlardan bu düşünceler doğaldır. Ancak cevabını aldığında susmasını ve tabi olmasını bileceksin geçmiş yazılarımda buna cevap vermiştim şimdi yeniden o yazımdan bir parça paylaşayım.
Allahın varlığına ve birliğine ilişkin somut kanıtlar var tabiki ancak bu 2+2= 4 şeklinde tanımlanacak tarzda kanıtlar değildir.
Örnek: Bir kişi bir odanın önüne gelip dursa ve o oda içinden bir kaç kişiye ait ses duysa ( odanın içinde birileri konuşuyor) yanındaki kişiye bak bu odada insanlar var ve konuşuyor dese yanındaki de hayır orda birileri yok dese sizce hangisi haklı olur?
Eğer bu soruyu 150 yıl önce sormuş olsaydım tabiki haklı olan içeri de adam olduğunu var diyen kişidir.
Ancak şimdi görüyoruz ki bir odadan ses gelince illa orda kişi olması gerekmiyor belki de ses tv den ya da radyodan geliyordur. Demekki ses gelince illa orda adam olması şart olmadığı gibi ses gelmiyor diye de orda kimse yok diyemeyiz.
Var demek ve inanmak daha kolaydır yok demek ve inkar etmek ise daha zordur. İçinde bulunduğunuz evde biri deseki bu evde kalem yoktur. O kişi bunu ispat etmek için odayı alt üst edip dikik dikik arayıp yokluğunu ispat etmek zorundadır. Halbuki vardır dese bu daha kolaydır
Özetle:
İnsan bilmediği bir şeyi daima inkar etmek ister.
Ancak örnekte de olduğu gibi insan bu dünyada herşeyi bilebilmesi mümkün olamayabilir
[COLOR="#008000Biz ucu bucağı belirsiz olan bir kaainatin içinde küçüçük kalmış bir dünyada yer alıyoruz bizim ilmimiz bu durumu idrar etmeye yetmeyebilir[/COLOR]
Hem islam dini yani müslümanlık yani iman etmek somut bir kanıt görüp inanmak demek değildir
Aksine iman etmek teslim olmak demektir. Şayet 2+2=4 eder şeklinde bir kanıt olsaydı herkez Allah’a inanırdı. Bakınız iman ederdi demiyorum iman etmek teslim olmaktır.
Sizin yapacağınız şey Allahın varlığına ilişkin delilleri tefekkür etmek eğer bunu yapmayıp sürekli o nasıl oldu bu ne oldu şeklinde sorularla meşgul olursanız bu sizi zayıf düşürebilir.
Örnek: Bir an için dünyadaki bütün insanların öldüğünü sadece bir bebeğin sağ kaldığını varsayım ile düşünelim. Yani o an itibariyle dünyada o bebekten başka bir canlı yoktur. Şimdi o bebek büyüse ve gelişse ve normal bir insan haline gelse. Yavaş yavaş etrafını dolaşmaya ve tanımaya başlasa. Sonra bir köye ya da şehre ras gelse.Ras geldiği şehir de bir çok ev ve eşya ve diğer durumları gözlemlese ve bu kişinin geçmişe ait hiçbir ilmi ve bilgisi olmasa (Yani dünyada herkes öldü sadece o sağ kaldı bu bilgiye sahip olmasa) Ve kendisine şunu sorsa:
Bu binalar nasıl oldu bu evleri kim yaptı ?
Cevabı da bunlar herhalde kendi kendine oldu dese, Ne kadar zayıf ve aciz bir cevap vermiş ve kendisine zülüm etmiş olur değil mi?
Evet o bebek böyle cevap verecektir. Çünkü bilgisi dar ve zayıf dolayısıyla ilk örneklerimde olduğu gibi akıl erdiremediği şeyleri inkar edecektir.
Nasıl ki o evlerin kendi kendine olma olasığı biri tarafından yapılma olasılığından kat kat düşük ise, Bu dünyanın da kendi kendine olma olasılığı çok çok düşüktür.
Bu dünyanın kendi kendine olma olasılığı ( Bu cümleye ait kırmızı yazılı,) harfleri dünyanın dışından dünyaya atıp yana yana gelip aynen bu cümleyi oluşturma olasılığı kadar çok çok düşüktür.
İnsan yokluğu ispata değil, varlığına ilişkin delillerle tefekkür etmeli . (Yazılarımı oku)
Cevap: ya içim hiç rahat değil arkadaşlar
b@tu
cevabını aldıgında susmasını dedinde ya aklıma geliyor bunu nasıl başarabilirim
Cevap: ya içim hiç rahat değil arkadaşlar
mümini78
Aklına gelebilir. Sadece bunu dile dökme ve zihnini bu konu dışındaki konulara yönelt.
Hem sana daha akılcıl yani pozitif bir soru: Yüzyüzlardır bu soruyu felsefeciler sormasına rağmen somut bir kanıta ulaşamadı peki sen ulaşabilir misin?
Yani bu soruya ait elle tutulabilen göz ile görülebilen somut bir delil bulabilecek misin? ( Yani Allahı görmek gibi. Nebiler bile Allahı somut olarak görmemiştir.)
Sana bu konular üzerinde durma dedim teslim ol dedim ama sen hala bunların üstüne bilerek gidiyorsun. Daha öncede buna benzer soru başlığı açmıştın. Ben de sana yanıt vermiştim.
"cevabını aldıgında susmasını dedinde ya aklıma geliyor bunu nasıl başarabilirim " yazılarımı ve bu konudaki yazıları okuyup bir daha bu konuda soru sormamakla bunu başaracaksın .
Sorduğun sorular çok doğaldır. Bu soruları sormakla günaha da girmezsin yeterki inkara gitmeyesiniz. Bilakis zaten Allah bu sorulara cevap vermiştir. Yani ihlas süresinde bu sorununn cevabı yer almaktadır. O, doğurmamış ve doğmamıştır. Bazı kitaplar Allahın kendi kendine var olduğunu yazar ki bu da yanlıştır. Çünkü Allahın yokluğu söz konusu değildir ki var olsun. Tabiki bu ifadeler bir bakıma kavram kargaşası ile ilişkilidir. Ben bana göre bir cevap daha vermek istiyorum. Bana göre diyorum çünkü kuran ve Allah adına konuşamam. Öncelikle bir şeyin yaratıcısı tek olmak zorundadır. Çünkü bir şeyi iki yaratıcı yaratmış olsa bu şeye iki yaratıcı ortak olmak zorunda olur ki bu da dengeyi ve düzeni bozar. Bir yaratıcının istediğini diğer yaratıcı istemeyebilir. Tabiki islam dininde tek yaratıcı vardır ve o da Allahtır. Burada açıklamayı daha anlaşılır hale getirmek için iki yaratıcı varsayımında bulundum. Yine yaratıcı iki tane olsa idi hükümlerde iki tane olur ve yine iki yaratıcı olmuş olsa duaların kabulünde de iki yaratıcı söz sahibi olması gibi karışık bir durum söz konusu olacaktı.
Sonuç: Yaratıcı bir tanedir O halde Allah ta bir tanedir Diğer husus madem Allah var onu kim yarattı gibi kişinin aklına ya da kalbine gelen sorular Kişinin soru sorması doğaldır ancak bir yerde tatmin olması gerekir ancak tatmin olmaz ise kalbi ve sonra aklı çıkmaza girer ve inkara gidebilir Allahı kim yarattı sorusuna cevap verilecek olsa sümme haşa böyle bir şeyin olması sözkonusu değil ama varsayım ile cevap verip bir yaratıcı daha gösterilecek olsa bu sefer nefis kalp irade akıl, peki Allahı yaratan yaratıcıyı kim yarattı diye soru sormak isteyecek ve bu zincir uzadıkça uzayacaktır ve bunun sonu gelmeyecektir O halde öyle bir yaratcı olmalı ki kendisinden başka yaratıcı olmasın Bunun böyle olması gerekir Yani yaratıcı herşeyi görmesi bilmesi duyması var olan ve olmayan herşeyden daha güçlü kudretli olması gerekir Aciz bir yaratıcı ya da başkasına muhtaç bir yaratıcının olması söz konusu olamaz Yaratıcı kesinlikle yegane tek güç olmalıdır Ve herşeyin üzerinde tasarruf edebilmeli yani onlara müdahale edip onları düzenleyebilmelidir Ki zaten bu özellikler Allahın zati ve subiti sıfatlarıyla açıklanmıştır Sonuç: Yaratıcının bir tane olması ve hiç kimseye muhtaç olmaması gerekir Allah da bir tanedir ve hiç kimseye muhtaç değildir.
b@tu
Dile dökmem bikere arkadaşlrıma sordum senin dediklerinni aynılarını dediler bende zaten hemen başka bir şey düşünmeye calısıyorum saol kardeş Allah (c.c) Razı olsun