Kadın sesi Haram mıdır?Sevdiğim sanatçıların şarkılarını dinlemek câiz düşer mi?

Kadın sesi Haram mıdır?Sevdiğim sanatçıların şarkılarını dinlemek câiz düşer mi?

gıgax
Kadın sesi Haram mıdır?Sevdiğim sanatçıların şarkılarını dinlemek câiz düşer mi? Meselâ ”Bendeniz” isimli sanatçının bazı şarkılarını çok seviyorum.Dinlesem olmaz mı?Dinimizin bu mevzudaki hükmü nedir?


Cevap: Kadın sesi Haram mıdır?Sevdiğim sanatçıların şarkılarını dinlemek câiz düşer m

yandı_yurek
Ya bu konular çok saçma .. yanlış anlamayın bence düşmez ama siz yinede başkalarından bilgi edinin eğer bu dediğiniz olay caiz olsaa kimse müzik dinlemezdii ?


Cevap: Kadın sesi Haram mıdır?Sevdiğim sanatçıların şarkılarını dinlemek câiz düşer m

Snowdrop
Anlamsız bidatlar yapmayın.terbiye bakımdan normal anlamlı müzikler dinlemek günah değil.


Cevap: Kadın sesi Haram mıdır?Sevdiğim sanatçıların şarkılarını dinlemek câiz düşer m

CeyhuN_
Bayram günlerinde Hz. Peygamber’in evinde ve onun yanında genç kızlar, Hz. Aişe’ye sesli ve tefli müzik dinletmişlerdi. Kadının sesinin ve musikînin haram olduğuna dair sahih ve kesin bir delil (dinî açıklama) yoktur. Kadın olsun erkek olsun müzik icra ettiğinde bunu dinleyenler kendilerine bakmalıdırlar; kötü, olumsuz bir etkilenme bulunmadıkça dinlemelerinde sakınca yoktur.
(Kadın şarkıcı dinlemek caiz midir?)
Tenkit:
Fetvanın tahliline geçerken ilk iş olarak Hayrettin hocanın mesnet edindiği hususları tespit edelim:
1. Peygamberimiz zamanında kadınların erkeklerin yanında konuşması.
2. Hicret ederken kadınların musikî eşliğinde Peygamberimizi karşılaması.
3. Bayram günlerinde Hz. Peygamberin evinde ve onun yanında genç kızların Hz. Ayşe’ye sesli ve tefli müzik dinletmesi.
4. Kadın sesinin ve musikînin haram olduğuna dair sahih ve kesin bir delil (dinî açıklama) bulunmaması.


Ravza Sevdam
Kur’ân-ı Kerim’de ses sanatı olarak "müzik" kavramını ifade eden özel bir kelime ve kavram bulunmamaktadır. Ancak müziğin muhtevası, icrası ve sonuçlarını ilgilendiren ve bu hususlarda temel ölçü sayılacak kurallardan söz eden bir çok ayet-i kerime yer almaktadır. Bu kuralları şu şekilde özetleyebiliriz:

Hadis kaynaklarında Rasulullah (s.a.s)’den çeşitli yorum ve uygulamalar nakledilmektedir. Bunların bir kısmı sahih, bir kısmı zayıfdır. Sahih rivâyetlerde Rasulullah (s.a.s.)’in müziği Kur’ân-ı Kerim’de belirtilen ölçüler ışığında değerlendirdiği, dini açıdan sakıncalı gördüğü müzik icralarını yasakladığı, dini açıdan her hangi bir sakınca görmediği müzik icralarına da müsade ettiği, hatta bizzat kendisinin de bu gibi müzikleri dinleyip ashabını teşvik ettiği ifade edilmektedir.

Eserlerinde müzik konusuna yer veren alimler bu hususta farklı görüşler belirtmişlerdir. Bu meyanda kimi İslâm alimleri müziği bütünüyle haram sayma yoluna gitmiş, kimisi mekruh demiş kimisi de müziğin bütünüyle mübah olduğunu savunmuştur. Bütün bunların yanında müziği çeşitli yönleriyle tahlil ederek olumlu / mübah olanını, olumsuz / haram olanından ayıklamaya çalışarak, gerek muhteva gerekse icrasında dinin temel kurallarına aykırılık bulunmayan ve insanlarda olumlu sonuçlar doğuran müziğe cevaz verip, bu özellikleri taşımayan müziği haram sayanlar da olmuştur. Esasen kaynaklar dikkatli incelendiği zaman müziği haram, mekruh ya da mübah sayan alimlerin hemen bütününün konuyu bu açıdan ele alıp inceledikleri görülecektir. Bu da alimlerin müziği içinde yaşadıkları toplumların sosyo-kültürel yapısına göre değerlendiklerini göstermektedir.

İslam alimleri genel olarak müziği önce Kur’an-ı Kerim ve Hadis-i Şerifler açısından ele almış, sonra da bunun icra biçimi yanında faydaları ve zararları üzerinde de durarak yorumlar yapmışlardır. Bu yorum ve tutumları dört kısımda değerlendirmek mümkündür:

I. Genel olarak haram sayanlar,

II. Genel olarak helal sayanlar,

III. Genel olarak mekruh sayanlar,

IV. Her müzik çeşidini özel olarak değerlendirip yorumlarını bunların icra şekli, muhtevası ve sonuçlarına göre yapanlar.

I. Müziği Genel Olarak Haram Sayanlar

Bazı alimler türü ve muhtevası ne olursa olsun "müzik" kavramına giren her türlü ses sanatını haram saymışlardır. Bu husustaki bazı görüşler ve delilleri şöyledir:

A. Kur’an-ı Kerim

1. "insanlardan öyleleri vardır ki, halkı fark ettirmeden ve hiçbir bilgiye dayanmadan Allah yolundan saptırmak ve dini alaya almak için boş söz ve eğlendirici sözler (lehve’l-hadîs) satın alırlar. işte onlar için hor ve hakir edici bir azap vardır."1

Tirmizî’nin Ebu Ümâme el-Bâhilî’den naklettiğine göre Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:"Şarkıcı kadınların alım ve satımı, onlar üzerinden para kazanmak ve onların karşılığında alınan ücretler helal değildir. Allah Teâlâ’nın şu sözü onlar hakkında nazil olmuştur: "İnsanlardan öyleleri vardır ki…"2
İmam Kurtubi (ö. 671/1273), müfessirlerin bu konudaki görüşlerini nakletikten sonra: "Bu konuda en doğru görüş,"Lehve’l-Hadis"ten maksadın şarkı olduğunu ifade eden görüştür. Peygamber (s.a.v.) ve ashab-ı kirâmdan nakledilen görüşler de bunu gerektirir" demektedir.3

İbn Arabî (ö. 543/1148) "Lehve’l-Hadis"in yorumunda "şarkı ve çalgı aletleri", "batıl olan her şey" ve "darbuka" şeklinde üç ayrı görüş olduğunu söyledikten sonra, en doğru görüşün "Lehve’l-Hadis"ten maksadın "batıl olan her şey" olduğunu savunan ikinci görüş olduğunu ifade etmiştir4.

Muhamed Hamdi Yazır (ö. 1361/1942) ise konuyu şöyle özetlemektedir: "Tefsir alimlerinin bir çoğu "Lehve’l-Hadis"i şarkı ile tefsir etmişlerse de araştırmacıların tercihi ayetin zahiri gereği genel bir mana ifade etmesidir. Bununla beraber burada asıl azarlamanın hikmeti şununla anlatılmıştır: "Bilmiyerek Allah yolundan saptırmak ve onu alaya almak."Yani saptırdığını hissettirmeden, yaptığı işin akibetini sezdirmeden dini ve ahlakı bozmak ve Allah yolu ve onun hak diniyle eğlenmek için.5

Ayetin müziğin haramlılığına delil olarak ileri sürülmesine karşı çıkan İmam Gazzâlî bu konudaki görüşünü şöyle ifade etmektedir: "Din karşılığında, Allah yolundan saptırmak için "Lehve’l-Hadis" satın almak haramdır. Bu konuda tartışma yoktur. Her çalgı, dinin karşılığında satın alınmıştır ve Allah yolundan saptırıcıdır da denilemez. Ayetten maksat da budur. Bir kişi Kur’an-ı Kerim’i dahi Allah yolundan saptırmak için okusa haram işlemiş olur.6

B. Hadis-i Şerifler

Her tür ve çeşidiyle müziğin haramlılığını savunanlar bu hususta bir çok hadis ileri sürmüşlerdir. Bunlardan bir kısmı sahih, bir kısmı zayıf diğer bir kısmı da uydurmadır. Zayıf ve uydurma hadisler fıkhi konulara temel teşkil edemiyeceklerinden, burada bunlardan sahih olanların başlıcaları üzerinde durulacaktır.

Ebu Hureyre (r.a.)’den rivâyet edilmiştir:"Peygamber (s.a.s.) köpek ticaretini ve şarkıcı kadının (Zemmâre) kazancını yasaklamıştır."7
Nâfi’den rivâyet edilmiştir: "İbn Ömer bir gün zurna sesi işitti. Parmaklarıyla kulaklarını tıkayarak yoldan çekildi ve "Ey Nâfi’ bir şey işitiyormusun?" dedi. Ben "Hayır" dedim. Bunun üzerine parmaklarını kulaklarından kaldırdı ve "Ben Peygamber (s.a.s.) ile beraberdim. Bunun gibi bir şey işitti ve aynen böyle yaptı."dedi8.

Hanefi fakihlerinden İbn Abidîn9 ile Hanbelî fakihlerinden İbn Kudâme10 bu hadisleri çalgı aletlerinin haram olduğuna delil olarak zikretmiştir.

Başka bir rivâyet de şöyledir:"Şüphesiz Allah ve Resulü (asv), içki, kumar, davul ve tamburu yasaklamışlardır."11
Hadislerin içerdiği konular dikkate alındığında müziğin genelini haram sayma konusunda delil kabul edilen bu hadislerin ana konusunu çalgı aletleri, şarkıcı kadınlar (kayne) ve ağıtın oluşturduğu görülecektir. Zeylai gibi kimi alimler bu hadisleri müziğin genelini yasaklayıcı mahiyette yorumlamışlarsa da, İmam Gazzâlî, Kemâlüddin İbn Hümâm (ö. 861/1457), Abdülganî Nablusî (ö. 1143/1731), İbn Âbidîn (ö. 1252/1836), Takiyyüddin Sübkî, Remlî, İbn Hazm ve Şevkânî gibi diğer bir kısım alimler bu gibi hadisleri yorumlamışlardır. Yapılan yorumlar özetle şöyledir:Hadislerin ana konuları içkili, kadınlı, içinde birçok haramın işlendiği meyhâne eğlencelerinden (lehv) oluşmaktadır. Bu da gerek çalgı aletleri gerekse diğer müzik çeşitlerinin haram olması, aletlerin ve müziğin kendileri ile ilgili bir husus olmayıp, bunlarla haram işlenmesi ya da haram işlenen ortamlarda çalınmalarından dolayıdır. Dolayısıyla bu âletler helal ve mübah eğlencelerde, içine başka bir haram karıştırılmadan kullanılırsa caizdir. Beraberinde başka haramlar işleniyorsa,"Harama sebep olan şeyin kendisinin de haram olur."12 kuralı gereği caiz olmazlar.13

Ağıt konusunda ise hemen bütün alimler Rasulullah (s.a.s.)’den nakledilen bütün hadislerde saç-baş yolma, yüz göz tırmalama şeklinde icra edilen ve kadere isyan manası taşıyan ağıtların yasaklandığını ifade etmişlerdir.

II. Müziği Genel Olarak Mübah Sayanlar

Bazı alimler müziğin genel manada helal olacağı görüşünü ileri sürerek çeşitli deliller ileri sürmüşlerdir. Bu hususta ileri sürülen delilleri ve yorumlarını şöyle özetleyebiliriz:

A. Kur’ân-ı Kerim

Müziğin genel manada mübah olduğunu ifade ettiği söylenen ayetlerin başlıcaları şunlardır:

1. Kur’ân-ı Kerim’de müziğin bir cennet nimeti olduğu ifade edilmiş ve mü’minler buna özendirilmişlerdir. Dolayısıyla genel olarak müzik helaldır. Rûm (30) 15’de şöyle buyurulmaktadır:"iman edip salih amel işleyenler, bir bahçede nimetlenir ve neşelenirler (yuhberûn)."14
Yahya b. Kesîr, Evzâî ve Vek’î, âyette geçen yuhberûn kelimesini "zevk ve şarkı" olarak tefsir etmişlerdir.15

Bazı alimler ayetin bu şekildeki yorumunu esas alarak müziğin genel manada mübah olacağını ifade etmişlerdir.

Benzer bir yaklaşım Yasin 55’de yer alan "Doğrusu bugün, cennetlikler eğlenceyle meşguldürler."mealindeki ayet-i kerimenin yorumunda sergilenmiştir.

2. "O Allah yeryüzündeki her şeyi sizin için yaratmıştır."16

"Allah size haram kıldığı herşeyi açıklamıştır."17 mealindeki ayet-i kerimeler.

İbn Hazm bu ayetlerde yeryüzünde var olan bütün varlıkların insanın faydasına yaratıldığı ve hakkında özel bir yasaklayıcı nas bulunmadığı müddetçe de bunların helal olacağını; haklarında özel yasak bulundan şeyler arasında müzik diğer bir maddenin bulunmadığını ifade etmiştir.18 Daha sonra İbn Hazm konuyu doğrudan ya da dolaylı ilgilendiren diğer nasları da dikkate alarak şu yorumu yapmıştır:"Bununla beraber, ameller niyetlere göredir. Kim müziği Allah’a isyan etmek için dinlerse o fasıktır. Bu kural müzikten başka şeyler için de geçerlidir. ibâdetini daha rahat edâ edebilmek ve hayır işlerinde daha faal olabilmek için dinlenme maksadıyla müziği dinleyen kişi ise, bununla Allah’a ihsan üzere itaat etmiş sayılır. Bu gibi kişilerin müzik dinlemesi ise haktır doğru bir iştir. Kim de ne ibâdet ne de günah maksadı olmaksızın müzik dinlerse o da fayda ya da zararı olmayan bir işle (lağv) meşgul olduğundan Allah tarafından bağışlanır. Bu çeşit müzik dinleme, dinlenmek için bahçeye çıkma veya kapısının önüne oturma, elbiseleri çeşitli renklere boyama gibi bir şeydir. 19



Ravza Sevdam
B. Hadis-i Şerifler

1. Aişe (r.a.)’den rivâyet edilmiştir: "Birgün Ebu Bekir (r.a.) yanıma geldi. Ensardan iki kız benim yanımda Buas günü ensarın söylediği mersiyelerden söylüyorlardı. Fakat bunlar meslekten şarkıcı değildi. Ebu Bekir (r.a.)"Peygamber evinde şeytan düdükleri mi?" diye çıkıştı. O gün bayram günüydü. Peygamber (s.a.s.): "Ey Ebu Bekir! Her milletin bir bayramı vardır. Bu gün de bizim bayramımızdır." buyurdu.

İmam Gazzâlî ve İbn Kudâme el-Makdisî bu hadise dayanarak müziğin esasen mübah olması gerektiğini ifade etmişlerdir.20

2. Aişe (r.a.)’den gelen diğer bir rivâyet de şöyledir: "O, bir kadını Ensardan birisi ile evlendirdiği zaman Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştu: "Ey Aişe! Düğününüzde eğlence yoktu. Halbuki Ensar eğlenceden hoşlanır."21

3.Hakim’den gelen bir rivâyette: "Çünkü Ensar eğlenceği sever." buyurulmuştur.22

Hâkim hadisin Şeyhayn şartlarına göre sahih olduğunu söylemiş, Zehebî de bu tespiti doğru bulduğunu ifade etmiştir.23

4. Âmir b. Sa’d’den nakledilmiştir: "Bir düğün münâsebetiyle Karaza b. Ka’b ve Ebu Mes’ûd el-Ensârî’nin yanına gittim. Küçük bir kız çocuğu şarkı söylüyordu. Ben: "Siz Rasulullah (s.a.s.)’ın arkadaşları ve Bedir ashabından olduğunuz halde, sizin yanınızda bunlar (nasıl) yapılıyor?" dedim. Onlar: "İster bizimle kalırsın, istersen gidersin. Bize, düğünde eğlenmeğe, musibet anında da ağlamaya izin verildi." dediler24.

İbn Hacer hadisin râvîlerinin güvenilir kişiler olup isnadının sahih olduğunu ifade etmiştir.25

5. Tirmizi rivâyeti ise şöyledir: "Nikahı ilan ediniz. Onu mescidlerde yapınız. Nikahda def çalınız."26

İbn Hacer Mühelleb’den şunu nakletmektedir: "Bu hadis düğünlerin, def ve mübah olan şarkılarla ilanının caiz olduğunu göstermektedir. Toplumda önder sayılan bir kişinin mübahlık sınırını aşmadıkça, eğlenceli düğünlere katılması da bu hadise göre caizdir."27.

Aynî, "Bu hadis düğünlerin, def ve mübah olan şarkılarla ilanının caiz olduğunu göstermektedir"28 diyerek kendi görüşünü belirttikten sonra et-Tevdîh adlı eserden şunu nakletmiştir: "Alimler düğün yemeğinde def vb. aletler eşliğinde eğlenmenin (lehv) caiz olduğunda ittifak etmişlerdir. Hadislerde özellikle düğün üzerinde durulması ise, nikahın ilanı ve hukukunun sabit olması içindir."29.

Beğavî (ö. 516/1122)’nin yorumu da şöyledir: "İmam der ki: "Düğünü ilan etmek ve düğünde def çalmak müstehaptır" "Ben de derim ki: Düğün ve sünnet düğünlerinde def çalmak bir ruhsattır."30.

6. Seleme b. Ekva’dan rivâyet edilmiştir: "Peygamber (s.a.s.) ile birlikte Hayber’e yola çıkmıştık. Gece gidiyorduk. Kafileden bir kişi Âmir b. Ekva’a -Âmir şairliğiyle bilinen bir kişi idi- "Bize bildiğin şeylerden birşeyler söyle, dinleyelim."dedi. Âmir devesinden inerek şu türküyü söylemeye başladı:"Ey Allahım! Sen olmasaydın biz hidayet bulamazdık.
Sadaka verip, namaz kılamazdık.
Her şeyimiz sana feda olsun, bizi bağışla.
Düşmanla karşılaşırsak, ayaklarımız sabit kıl.
İçimize huzur ve güven ver.
Biz, çağrılınca gideriz.
Seslendikçe yardıma erişiriz."

Peygamber (s.a.s.) "Kim bu sürücü?" dedi. "Âmir b. Ekva’" dediler. Peygamber (s.a.s.) "Allah onu esirgesin."buyurdu31.

Nice zillet ve dertlerden kurtarırlar seni32.

Bu hususlarla ilgil olarak alimlerin yorumları kısaca şöyledir: Normal zamanlarda şarkı dinlemenin hükmü:

Hadisler ve fıkıh kaynaklarının genelinde müzik dinlemenin bazı sebepler dolayısıyla ve belirli kurallar çerçevesinde caiz olacağı yönündedir. Ancak bu kaynaklarda belirtilen savaş, düğün, hacı karşılama, yolcu karşılama, bayram vb. sebeplerin dışında normal zamanlarda dinlenme ya da eğlenme amacıyla müzik dinlemenin caiz olup olmayacağı hususuna da yer verilmiştir. Bu hususta Hanefî alimlerinden Haskefî, Kâsânî, Zeylaî, Molla Hüsrev, Dâmâd ve İbn Âbidîn şöyle demişlerdir: "Kişinin gayri meşru eğlence (levh) maksadı gütmeksizin, yalnızlığını giderme gayesiyle, kendi kendine şarkı söylemesinde bir sakınca yoktur."33 Yine İbn Âbidîn, düğün, gazi ve yolcu karşılama gibi gayri meşru eğlence (lehv) şeklinde olmadığı takdirde, davul ve def çalmak için davulcu ya da defçi kiralamada bir sakınca olmayacağını ifade etmektedir.34

III. Müziği Genel Olarak Mekruh Sayanlar

Müziği genel olarak, her çeşit ve türü ile haram ya da mübah sayanların yanında bir de onu mekruh sayanlar vardır.

Hanefi mezhebi alimlerinden Zeylâî, Dâmâd, Haskefî ve İbn Âbidîn eserlerinde müziğin genel olarak mekruh olduğunu ifade eden görüşlere yer vermişlerdir. Bu hususla ilgili adı geçen eserlerde yer alan ifadeler şöyledir:

İmam Ebu Yusuf’a düğünlerin dışında, bir kadının, fasıklığı gerektirecek bir şey olmaksızın çocuğuna def çalmasının hükmü sorulduğunda onun, "Onu kötü görmem, ancak aşırı oyuna (la’bu’l-fâhiş) sebeb olan müziği hoş karşılamam."şeklinde cevap verdiği nakledilmektedir.35

IV. Müziğin Haram ya da Mübahlığını Şartlara Bağlayarak Yorumlayanlar:

Müziği temelde haram ya da helal kabul ederek değerlendiren alimlerin yanında, türüne, icra şekline ve icra edenler ile dinleyenler üzerindeki etkilerine bakarak değerlendiren alimler de vardır. Esasen yapılan tahliller dikkatle incelendiğinde hemen bütün alimlerin müziğin haram ya da helallığını belirli şartlar altında kabul ettikleri gözükecektir. Bu bölümde alimlerin bu husustaki tahlillerini ve üzerinde durdukları şartları nakletmeye çalışacağız.

Müziği temel prensip olarak haram sayanlar helal olabilmesi için şartlar ileri sürerken, temelde müziği helal sayanlar haram olabilmesi için şartlar ileri sürmüşlerdir.

A. Müziği Temelde Haram Sayanların Helallık için Şartları

1. Zeylâi, Molla Hüsrev, Dâmâd, Haskefî, Kâsân ve İbn Abidin başta olmak üzere hemen bütün Hanefi alimleri, eğlence (lehv) maksadı gütmeksizin kişinin yalnızlığını gidermesi gayesiyle kendi kendine şartı söylemesinin caiz olacağını söylemişlerdir36.

2. Zeylâî, Âlemgîr, Dâmâd, İbn Abidin vd. şiir kafiyelerini ve güzel konuşmayı öğrenme maksadıyla şarkıyla meşgul olmada bir sakınca görmemişlerdir37.

3. Haskefî’ye göre düğünlerde38, ve ziyafetlerde39 şarkı söylemenin bir sakıncası yoktur.

Özet olarak Hanefî mezhebi alimlerinin görüşü şöyledir: Hanefî mezhebinin önde gelen muhakkıklarındanİbn Hümâm (ö. 861/1457), sonuç olarak:"Haram olan müzik, sözlerinde, hayatta olan belirli bir erkek veya kadın tasviri, içki, meyhane vb. yerlere özendirici sözler, belirli bir Müslüman veya zimmî’yi kötüleyen ifadeleri hitiva eden müziktir."40 derken;Abdülgani en-Nablusî (ö. 1143/1731):"Müzik, müzik olduğu için haram değildir. Böyle olacak olsa bütün coşturucu güzel seslerin de haram olması gerekir. Bu ise yanlıştır. Bilakis müziğin haram oluşu, eğlence (lehv) özelliği taşımasından dolayıdır. Çünkü müzikle ilgili nakledilen hadisler genelde eğlence (lehv) şartı ile kayıtlıdır. Bu kaydın bulunmadığı hadisler de, genel muhtevâya göre yorumlanır. Dolayısyla müziğin haram olabilmesi için, gerek şarkı gerekse çalğı aletlerinin eğlence (lehv) özelliği taşıması şarttır. Eğlence (lehv) özelliği taşımayan müzik haram olamaz."41 açıklamasına yer vermiş;İbn-i Abi-din (ö. 1252/1836) de:"Çalgı aletleri (âletü’l-lehv) zatından dolayı haram (haram li aynihi) değildir. Bilakis ya dinleyendeki veya kullanandaki bazı özelliklerden dolayı haram olurlar. Haram veya helal oluşu bunlardan birisiyle tesbit edilir. Dikkat edilirse bu aletlerin çalınması, dinleyiş niyyetine göre bazen haram bazen de helal olmaktadır. Genel bir kaide de vardır ki: "İşler maksatları-na göredir." diyerek Nablusî ile aynı görüşleri paylaşmıştır.42

Bu gerekçelere göre Hanefi mezhebi, dini görev ve sorumlulukları engellemeyen, söz veya icrasında haramlara özellikle de zinaya teşvik ve tahrik unsuru bulunmayan, toplumsal itibar ve güveni zedelemeyen, ahlaksızlara, karşı cins (kadın-erkek) veya farklı din sahiplerine özenti içermeyen müzik çeşitlerinden istifade etmede bir sakınca görmemektedir. Hatta İmam Kâsânî insan üzerinde olumlu etkileri olan müziklerden istifade etmenin gereklilğine dikkat çekmiştir.43 Ancak İmam Ebu Yusuf gereğinden fazla müzikle meşgul olmanın doğru olmayacağını belirtmiştir.44

Hanefî mezhebinde, hakim görüş, kadınların normal zamanlarda bile seslerini yükseltmelerinin45, şarkıcılığı meslek edinmeleri ve yabancı erkeklerin işiteceği şekilde şarkı söylemelerinin haram olduğu, çocuklarına ninni söylemelerinin caiz oluduğu yönündedir.



Ravza Sevdam
< İslamiyet’in hükümleri, 23 yılda geldi. Tesettür âyeti gelmeden önceki olayları ele alıp yabancı erkeklerle konuşmayı mubah saymak yanlıştır. İçki de haram edilmeden önce günah değildi. Daha önceki olayları örnek gösterip, asr-ı saadette içki içiliyordu diyerek içkiye mubah denir mi? Eski Peygamberlerin dinlerindeki olayları örnek gösterip bak kadınlarla konuşmak caiz denir mi? Hazret-i Âdem zamanında şimdi evlenilmesi haram olan bazı kimselerle evlenmek caizdi. Daha sonra haram edildi. Şimdiki olaylar için o zamanki hükümler örnek verilir mi hiç?

Cariyelerin şarkı söylemeleri, hür kadınlar için örnek gösterilemez.
Hazret-i Ömer, mehrin azaltılmasını tavsiye edince, perde arkasından yaşlı bir kadın, itiraz mahiyetinde, Nisâ suresinin (Bıraktığınız eşinize, yüklerle [altın mehir] vermiş de olsanız, ondan bir şey geri almayın) mealindeki 20. âyetini okuyor. Hazret-i Ömer bu kadına itiraz etmiyor.

Bazı sapıklar, (Bu olay, kadının sesinin haram olmadığını gösterir) diyorlar. Perde arkasındaki kadının ihtiyar olduğunu açıklamıyorlar. İhtiyar kadının sesi haram değildir. İhtiyar kadına caiz olan şey, genç kadına caiz olmaz.

Sapıklar yine diyor ki:
(Hazret-i Âişe anlatır: "Bayram günü iki cariye, kahramanlık şiirlerini def çalarak terennüm ediyordu. Resulullah yatağına yatıp yüzünü öbür tarafa çevirdi, sonra babam [Hazret-i Ebu Bekir] içeri girdi. (Bu ne hâl, Resulullahın huzurunda şeytanın düdüğü ve sesi ne arıyor?) diye beni azarlayınca, Resulullah (Bırak onları, her milletin bir bayramı vardır, bu da bizim bayramımızdır) buyurdu. Babam başka şeyle meşgul olunca cariyelere işaret ettim, dışarı çıktılar.)

Sapık kimseler, bu olayı delil göstererek, kadınların erkeklerle beraber oturmasının, çalgı çalmasının, şarkı söylemesinin ve seslerini erkeklere duyurmasının helal olduğunu söylüyorlar.

Şimdi yukarıdaki ifadeleri inceleyelim:
1- Şiir okuyan veya şarkı söyleyenler, hür kadın değil cariyedir. Cariyelerin saçlarını, kollarını açmaları seslerini erkeklere duyurmaları günah değildir. Cariyeyi örnek gösterip, hür kadınlara da bunların mubah olacağını söylemek Müslümana yakışmaz.

2- Kahramanlık şiirleri veya şarkıları da, mehter marşları da caizdir. Bunların caiz olması, diğer şarkı ve türkülerin de caiz olmasını gerektirmez. Def ile şarkı türkü söylenir, ilahi söylenmez. Çünkü ilahi ibadettir. İbadete çalgı karıştırılmaz. Tasavvuf müziğinin dinde yeri yoktur. Resulullah efendimizin geldiği bir evde, küçük zenci kızları [cariyeler] def çalıp şarkı söylüyorlardı. Şarkıyı bırakıp, Resulullahı övmeye başladılar. Resulullah efendimiz, (Onu bırakın, oyun arasında beni övmeyin. Beni övmek [ilahi söylemek] ibadettir. Eğlence, oyun arasında ibadet caiz değildir) buyurdu. (K. Saadet)

3- Hazret-i Ebu Bekrin, def için şeytanın düdüğü demesi, çalgının mubah olmadığını gösterir. Ulema sadece düğünlerde, bayramlarda kadınların def çalmasının caiz olduğunu bildirmiştir. Yani def çalmanın kadınlara caiz olması, düğün ve bayram içindir. Başka zaman caiz değildir.

Kadın sesinin haram olduğunu bildiren vesikalardan bazıları:
Resulullahın hanımları müminlerin anneleri olduğu için, onun hanımları ile yani annelerimizle evlenmek de haramdır. Üç âyet meali:
(Ey iman edenler, Resulullahın eşleri ile evlenmeniz caiz değildir.) [Ahzab 53]

(Resulullahın eşleri, müminlerin anneleridir.) [Ahzab 6]

(Ey nebi hanımları, siz diğer kadınlar gibi değilsiniz. Allah’tan sakının, edalı, yumuşak konuşmayın, kalbi bozuk olan, ümide kapılır; hep ciddi konuşun.) [Ahzab 32]

Âyette, Peygamber hanımlarının yani annelerimizin yumuşak konuşmaları caiz olmayınca, başka kadınların yumuşak konuşmaları nasıl caiz olabilir. Annelerimize kötü gözle bakan çıkabileceğine göre, diğer kadınlara kötü gözle bakan çıkmaz mı?

Kadının ihtiyaçsız sesini erkeklere duyurması caiz olmadığı gibi, bakması da caiz değildir. Bir âyet meali:
(Mümin kadınlara da söyle, gözlerini [yabancı erkeklere bakmaktan] sakınsınlar.) [Nur 31]

Birkaç hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Erkeğin kadına, kadının da erkeğe [şehvetle] bakması haramdır.)[Taberani]
(Yabancı kadını görünce, yüzünüzü çevirin!) [Ebu Davud]

(Şarkı söyleyen kadını dinlemek ve yüzüne bakmak haramdır.)[Taberani]
(Namahreme bakmak göz zinasıdır.) [Buhari]

Ümm-i Seleme vâlidemiz anlatır:
Resulullahın yanında iken, iki gözü de görmeyen İbni Ümmi Mektûm, izin isteyip içeri girdi. Resulullah bize, (İçeri girin) buyurdu. (Ya ResulAllah o a’ma değil mi, bizi görmez) dedim. (O sizi görmüyorsa, siz onu görmüyor musunuz?) Yani, o kör ise, siz kör değilsiniz ya, buyurdu. (Tirmizi, Ebu Davud)

Bir âyet meali de şöyle:
(Resulullahın eşlerinden ihtiyacınızı perde arkasından isteyin.)[Ahzab 53]

Namahreme bakmak günah olduğu gibi onunla konuşmak da günahtır. İki hadis-i şerif meali:
(Ey kadınlar, ancak mahreminizle konuşun, namahremle konuşmayın!) [Ramuz, İbni Said]
(Yabancı kadınla şehvetle konuşana, her kelimesi için, Cehennemde azap vardır.) [R. Nasıhin]

Kadınların yüksek sesle veya yumuşak konuşmaları ve seslerini namahreme duyurmaları caiz olmadığı için, ezan ve ikamet okumaları da caiz değildir. (Redd-ül Muhtar)

Genç kadın, yabancı erkeğe selam veremez ve aksıran erkeğe bir şey söylemez ve kendine söylenince de cevap vermez. (Hamevi Eşbah şerhi)

Kadınların seslerini erkeklere duyurması haramdır. Bazı âlimler, ihtiyaç zamanında, ihtiyaç kadar ve sert, ciddi konuşmaları caiz olup fazlası yine caiz olmaz buyurmuşlardır. (Tezkiye-i ehli beyt)

Çalgı ve kadın sesi, sima değil gınadır, haramdır. (Dürr-ül-mearif)

Allahü teâlâ, kadının namahremle yumuşak sesle konuşmasını men ediyor. (Mekt. Rabbani 3/41)

Kadınların, saçı, başı ve kolları açık sokağa çıkmaları ve yabancı erkeklerle lüzumsuz yere, konuşmaları, şarkı söyleyerek, hatta Kur’an, mevlit, ezan okuyarak seslerini erkeklere duyurmaları büyük günahtır. Ancak yabancı erkeklerle, alış veriş gibi, ihtiyaç olduğu zaman, fitneye sebep olmayacak şekilde, sert ve ciddi konuşmaları caizdir.(Tergibüssalat, Hadika, S. Ebediyye) >

Birde buna bak kardeş.


Searhalu
forumduasi.com/itikat-iman-soru-ve-cevaplari/213575-muzik-ilahi-ezgi-mars-cesitlerinin-hukmu.html

Hadislerler Müziğin Haram Oluşu:

Şarkı ve Çalgı Aletlerinin Haram Olduğuna Dair Hadisler

1) Ebu Amir ya da Ebu Malik el-Eş’ari (RadiyAllahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (SallAllahu Aleyhi ve Sellem):
‘Ümmetim arasında fercleri, ipeği, şarabı ve çalgı aletlerini helal kabul edecek bir topluluk olacaktır Ve birtakım kimseler bir âlemin yakınına konaklayacaklar Kendilerine ait davarlarla yanına gidecek, bir ihtiyacı sebebiyle onlara varacak Onlar ona:
−Bize yarın tekrar gel diyecekler Yüce Allah geceleyin onlara hükmünü geçirecek ve âlemi koyacak, diğerlerini ise tanınmaz hale çevirerek kıyamet gününe kadar maymunlara ve domuzlara dönüştürecektir’ buyurdu
Buhari

2) Enes bin Malik (RadiyAllahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (SallAllahu Aleyhi ve Sellem):
‘Dünyada da, ahirette de lanetlenmiş iki ses vardır:
1) Nimet sırasında zurna sesi ve
2) Musibet sırasında bir inleme’ buyurdu
Bezzar Müsned: 1/377, 795, Ebu Bekr eş-Şafii er-Rubaiyyat: 2/22, ed-Dıya el-Makdisi, el-Ehadiysu’l-Muhtare
Ayrıca bu hadisin kendisi ile kuvvet kazandığı bir şahidi daha vardır

3) Cabir bin Abdullah (RadiyAllahu Anhuma) şöyle dedi:
Rasulullah (SallAllahu Aleyhi ve Sellem):
‘Ben ağlamayı yasaklamadım Fakat ben ahmak ve günahkâr iki sesi yasakladım: Birisi oynama ve oyalanma namesi sırasındaki ses ve şeytan zurnaları, diğeri ise musibet halindeki ses yüzlere vurmak, yakaları yırtmak ve şeytan inlemesidir’ buyurdu
Hâkim, Beyhaki, İbni Ebi’d-Dünya, Acurri, Beğavi Şerhu’s-Sünne, Tayalisi Müsned, İbni Sad Tabakat, İbni Ebi Şeybe el-Musannef, Tirmizi

4) Abdullah bin Abbas (RadiyAllahu Anhuma) şöyle dedi:
Rasulullah (SallAllahu Aleyhi ve Sellem):
‘Muhakkak Allah bana şarabı, kumarı, davul ve zarı haram kıldı Sarhoşluk verici herşey şüphesiz haramdır’ buyurdu
Ebu Davud 3696, Beyhaki, Ahmed Müsned, Ebu Ya’la Müsned, İbni Hibban Sahih, Ebu’l-Hasen et-Tusi el-Erbain, Taberani Mucemu’l-Kebir

5) Abdullah bin Amr bin el-As (RadiyAllahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (SallAllahu Aleyhi ve Sellem):
‘Muhakkak Aziz ve Celil olan Allah içkiyi, kumarı, davul ve içkiyi haram kılmıştır Sarhoşluk veren herşey de haramdır’ buyurdu
Ebu Davud 3685, Tahavi Şerhu Meani’l-Asar, Beyhaki, Ahmed, Yakub el-Fesevi el-Marife, İbni Abdi’l-Berr et-Temhid

6) Rasulullah (SallAllahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Şüphesiz Rabbim bana içkiyi, kumarı, davulu ve tamburu haram kıldı
Beyhaki, Ahmed

7) İmran bin Husayn (RadiyAllahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (SallAllahu Aleyhi ve Sellem):
‘Ümmetim arasında semadan atılan helak edici atışlar, suret değişimi ve yerin dibine geçirilme görülecektir’ Sahabeler:
−Ey Allah’ın Rasulü! Bu ne zaman olacak diye sordular Rasulullah (SallAllahu Aleyhi ve Sellem):
−’Çalgı aletleri ortaya çıkıp, şarkıcı cariyeler çoğaldığı ve şaraplar içildiği vakit’ buyurdu
Tirmizi 2213, İbni Ebi’d-Dünya Zemhu’l-Melahi, Ebu Amr ed-Dani es-Sünenu’l-Varide fi’l-Fiten, İbnu’n-Neccar Zeylu Tarih-i Bağdad

8) Rasulullah (SallAllahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
Bir topluluk koltukları üzerinde oturmakta iken maymunlara ve domuzlara dönüştürülecektir Buna sebep ise onların içki içmeleri, ud çalmaları ve cariyelerin şarkı söylemeleridir
İbni Ebi’d-Dünya, İbni Asakir Tarih-u Dımeşk

9) Rasulullah (SallAllahu Aleyhi ve Sellem):
Ümmetimin sonlarında yerin dibine geçirilmek, semadan helak edici atışların yapılması ve suret değişimi olacaktır Sahabeler:
−Hangi sebeple ey Allah’ın Rasulü! diye sordular Rasulullah (SallAllahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
− Onların şarkıcı cariyeler edinmeleri ve içki içmeleri sebebiyle olacaktır
Ed-Dulabi el-Kuna, İbni Asakir Tarih

10) Ebu Umame (RadiyAllahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (SallAllahu Aleyhi ve Sellem):
‘Bu ümmetten birtakım kimseler yemiş ve içmiş olarak geceyi geçirecekler ve maymunlara ve domuzlara dönüştürülmüşler olarak sabahı edeceklerdir’
Bu hadiste şu ifadeler de vardır Rasulullah (SallAllahu Aleyhi ve Sellem):
‘Buna sebep içki içmeleri, faiz yemeleri, şarkı söyleyen cariyeler edinmeleri, ipek giyinmeleri ve akrabalık bağlarını koparmaları olacaktır’ buyurdu
Hâkim, Beyhaki Şuabu’l-İman, Ahmed, İbni Ebi’d-Dünya, Asbahani et-Terğib, Tayalisi, Ebu Nuaym el-Hilye, İbni Asakir Tarih

11) Enes bin Malik (RadiyAllahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (SallAllahu Aleyhi ve Sellem):
‘Ümmetim altı şeyi helal bellerse artık helak olurlar:
1) Aralarında lanetleşme ortaya çıkarsa,
2) İçkileri içerlerse,
3) İpek giyerlerse,
4) Şarkı söyleyen cariyeler edinirlerse,
5) Erkekler erkeklerle yetinirse (cinsel ilişkiye girerse),
6) Kadınlar kadınlarla yetinirse (cinsel ilişkiye girerse)’ buyurdu
Taberani Mucemu’l-Evsad, Beyhaki

12) Ebu Umame (RadiyAllahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (SallAllahu Aleyhi ve Sellem):
‘Şarkıcı kadınların satılması, satın alınmaları, onların ticaretinin yapılması helal değildir Onlar karşılığında alınan bedel haramdır’ Ebu Umame (RadiyAllahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah (SallAllahu Aleyhi ve Sellem) şöyle devam etti:
İnsanlardan öylesi var ki, herhangi bir ilmî delile dayanmadan Allah yolundan saptırmak ve sonra da onunla alay etmek için boş lafı satın alır İşte onlara rüsvay edici bir azap vardır Lokman 6 bu ayet bu husus (müzik) için indirildi’ buyurdu
Taberani Mucemu’l-Kebir


Kayıtsız Üye
Yani sonuç nedir lütfen yardımcı olunuz kadınların iyi niyetle sınırları aşmadan insanları uyarmak için şarkıcı olmaları haram mı


Kayıtsız Üye
Kadınlar islam kurallarına uyarak şarkıcı Olabilirler mi hala haram mıdır. iyi niyetli olsa ,şarkı sözleride ,klibide, giyimide. ALLAH rızası için yardım edin amacımız helal kazanmak insanlara ışık olmak. ne dünya nimetlerine ne paraya ne şöhrete sahip olmak değil. öyle olsaydı bunları araştırmazdım ALLAH rızası olmadan yaptığımında yapacağımında hiçbir anlamı kalmaz çünkü .söyle mümin kardeşim islam kurallarına uyarsak kadınların şarkıcı olmasında insanlara ışık örnek olmak içinse amaç ,haram mıdır rıza var mıdır ?ölümüne bile olsa …


mum
< Kadınlar islam kurallarına uyarak şarkıcı Olabilirler mi >
İslami kurallara uyarak şarkıcı olma durumu nasıl? ilk defa duydum

Şöyle olabilir;
Kadın, sadece kadınların dinlediği ortamda ve kötü sözler olmamak şartıyla şarkı söyleyebilir.
Ve tabiki kazanma vası yapmadan 🙂


Kayıtsız Üye
Gökyüzüne baktığımda karanlığı,insanlara baktığımda kuklaları,toprağa baktığımda kuraklığı,denize baktığımda susuzluğu,aynaya baktığımda da korkuyu ne görmek ne duymak ne de hissetmek istiyorum .tek istediğim ALLAH rızası…eğer sizde o kuklalardan değilseniz ALLAH rızası için söyleyin kaynaklarınızla bildirin kadın şarkıcı şarkı sözleri ,klibi,giyimi,niyeti islam’a uygunsa ,niyeti ışık olmaksa haram olurmu .artık öğrenmek istiyorum ,adımın anlamını yansıtmak istiyorum,ve sesimi duyan varsa artık cevap versin lütfen. çünkü rüyalarımda bile hep aklımda .eğer sizde o kuklalardan değilseniz cevabınızı en kısa zamanda bekliyorum ALLAH ‘A emanet olun.


Kayıtsız Üye
Yani islami kurallar derken kadının şarkıcılığı şarkı sözleri ,giyimi,klibi bunlar ahlaklıysa ,söyleyenede dinleyenede bir zarar vermiyorsa.amacı insanlara örnek ışık olmaksa bunda ALLAH ‘ın rızası var mıdır meslek edinme açısından .kazandığıda ,işlediği hayırda helal olur mu ne olur yardım et uyuyamıyorum.ve hep işaret bekledim.rüyamda gökyüzünde kendi elimi gördüm ve elim mavi gibi bir renkte şimşek mi yıldırım mı ne saçıyordu denize. ve şimşeğin çaktığı yer kabarıyordu sadece galiba .acaba bunuda yorumlayabilirmisiniz lütfen


Kayıtsız Üye
Kadın şarkıcı olursa ,islamda ki sınırlarınca yani kötü sözsüz,kötü klipsiz,açık giyimli olmadan kazandığıda,yapacağı hayırlarda helal olurmu .gerçekten amacım para ,şöhret değil o zaman direkt olurdum ama hala okul değişikliği yapma hakkım var ve bu yaz son .ve benim alacağım bu meslek kararı hayatımı da ahiretide etkileyeceğindençareyi sende arıyorum .lütfen söyle benim kalp telefonumu meşgule verme ne olur


Kayıtsız Üye
Bahsettiğiniz hadislerde rasulAllah(sallAllahualeyhivesellem)cariye kadınlardan söz etmekte.şarkıcı kadınların satılmasından söz etmekte.yani kötü kadınların şarkıcılık yapmalarını,bundan para kazanmaları haram denmekte. peki bu şarkı kısmıdamı böyle .yani normal ,cariye olmayan kadınlar.daha önce bahsettiğim islami kurallarla şarkıcı olmaları haram mı


Kayıtsız Üye
Ya güneşi insanlara göstermek ya da kayıp güneşi bulmak istiyorum.
söylermisin lütfen ,kadının şarkıcı olması (açık giyinmeden,kötü klipte oynamadan,kötü şarkı sözleri okumadan) bunlara rağmen haram mıdır.niyetim insanlara ışık olmak,yani örnek olmak.tüm bunlar rabbimin rızası için.şöhret para için değil .tüm tehlikelere karşı başaracağıma inanıyorum ALLAH ‘ın rızası herşeyden öınce benim için .ne olur söyleyin tüm bunlara rağmen şarkıcı olursam (bu arada ben kızım yani bahsettiğim kadın şarkıcılık)sizce bu esleği seçersem güneşi insanlara gösterten, aydınlatan mı olurum yoksa güneşi arayan mı …lütfen beni bu konuda güneşin gibi aydınlatırmısınız


musibet sirasinda inleme

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();