Namazdayken abdestinden şüphelenen kişinin durumu
sametcftc1
Abdestinin bozulduğundan şüphelenen kimsenin durumu
İbn Abbas (r.a.)’nın rivâyetine göre Resûlullâh (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: Biriniz namaz kılarken şeytan gelerek oturağına üfler O kimse abdesti bozulmadığı halde abdestinin bozulduğunu zanneder. Böyle bir durumdaki kimse ses veya koku duymadıkça namazını bırakmasın.
Hâkim en-Nîsâbûrî’nin Ebû Saîd el-Hudrî (r.a.)’den rivâyetine göre Resûlullâh (s.a.v.), Şeytan birinize gelip abdestin bozuldu diye vesvese verdiğinde ‘sen yalancısın’ diye karşılık versin buyurdu.
Hadîsi İbn Hibbân Sahih’inde İçinden sen yalancısın diye karşılık versin” lafızlarıyla rivâyet etmiştir.
İbn Abbas (r.a.) rivâyetinin konuya delâleti açıktır. İmâm Nevevî’nin bu rivâyetle ilgili açıklaması şöyledir:
Bu hadis İslâm’ın temellerinden ve dînin önemli kurallarından biridir. Buna göre aksi kesin olarak tesbît edilmedikçe eşyanın aslı üzere olduğuna hükmedilir ve bu arada ortaya çıkan şüphe bu durumu değiştirmez. Bu, konuyla ilgili de söz konusudur. Abdestli olduğunu bilen ancak namazda veya namaz hâriçinde abdestin bozulduğundan şüphe eden kimse, abdestinin devam ettiğine hükmedecektir. Bu, bizim ve âlimlerin çoğunun görüşüdür. Ama bunun aksine bir kimse abdestinin bozulduğundan emîn olup, sonra abdest alıp almadığı husûsunda şüphe ediyorsa onun abdestli olmadığında müslümanların icmâı bulunmaktadır.
Dürrü’l Muhtar’da ise şöyle denilmektedir:
Abdestli olduğundan emîn olup abdestinin bozulduğundan şüphe ediyorsa veyâ aksi durum söz konusu ise emîn olduğu şekilde hareket eder.
(Eşref Alî et-Tehanevî – Zafer Ahmed el-Osman et-Tehanevî,
Hadislerle Hanefi Fıkhı, 1.c., 208-209.s.)
—————-
Abdestte Tereddüde Düşmenin Hükmü
578- Tir m izi, Ebu Hureyre (r.a)’den şu şekilde rivayet etmiştir:[73]
"Resulullah (a.s) şöyle buyurdu:
"Abdest ancak ses veya koku dolayısıyla alınır."
Bir başka rivayete göre de şöyle buyurmuştur:
"Biriniz mescidde bulunduğunda, önünde koku duyarsa ses veya (kendinden) koku duymadıkça çıkmasın." [74]
Müslim’in rivayetine göre de Ebu Hureyre (r.a) şöyle söyledi:
"Resulullah (a.s) şöyle buyurdu:
"Biriniz karnında bir şey hisseder de ondan bir şeyin çıkıp çıkmadığı konusunda tereddüde düşerse ses ya da koku duymadıkça ayrılmasın." [75]
Ebu Davud’un rivayetine göre de şöyle buyurmuştur:[76]
"Biriniz namazda olur da, arkasında bir hareket hisseder ve (bundan dolayı) abdestin bozulup bozulmadığı konusunda tereddüde düşerse ses veya koku duymadıkça namazdan ayrılmasın."
579- Taberani, Abdullah bin Abbas (r.a)’tan şöyle rivayet etmiştir: [77]"Resulullah (a.s)’a abdesti bozulmadığı halde namazda abdestinin bozulmuş olabileceği zannına kapılan bir kimsenin durumu hakkında soru soruldu. Resulullah (a.s) da şöyle buyurdu:
"Biriniz namazda iken şeytan onun oturağını (mak’adını) açarak abdesti bozulmadığı halde zihnine abdestinin bozulmuş olabileceği şüphesi sokmak için gelir. Biriniz böyle bir durumla karşılaşırsa, kulağıyla onun sesini duymadıkça veya burnuyla onun kokusunu hissetmedikçe namazdan ayrılmasın."
Ahmed bin Hanbel’in rivayetinde de şöyle denilmektedir:
"Biriniz namazda İken şeytan ona gelerek bineğiyle kurduğu gibi onunla yakınlık kurar. Üzerine yerleşince onu namazı hakkında fitneye düşürmek için ön tarafından yellenir. (Bir kimse) böyle bir şey hissederse, ses duymadıkça veya koku hissetmedikçe namazdan ayrılmasın." [78]
Bu hadisin ravileri, Sahih’te adlan geçen ravilerdir. Bu rivayet Ebu Davud’un Sünen’inde kısa olarak geçmektedir. [79] Aynı şekil Mecmeu’z-Zevaid-‘de de geçmektedir.
Bir başka rivayette de şöyle deniliyor:
"Üzerine yerleştiğinde onu yularlar veya ağzını gemler."
Ebu Hureyre (r.a) şöyle söyledi:
"Nitekim siz bunu görmektesiniz. Yularlananın bir yana aşık olduğunu görürsün. Ağzı gemlenenin ise ağzını açıp Allah’ı zikretmediğini görürsün." [80]
580- Taberani, Abdullah bin Mes’ud (r.a)’dan rivayet etmiştir: [81]"Şeytan namazda insanın etrafında dönerek onun namazını kesmek ister. Bundan yorulunca arkasına üfler. Biriniz böyle bir şey hissederse ses veya koku duymadıkça namazını bırakmasın."
581- Buharı ve Müslim, Abdullah bin Zeyd (r.a)’in şöyle söylediğini rivayet etmişlerdin[82]
"Namazda kendisinden bir şeyin çıkmış olabileceği hissine kapılan bir kimsenin durumu Resulullah (a.s)’a arzedildi. O da şöyle buyurdu:
"Ses duymadığı ve koku hissetmediği sürece namazdan ayrılmasın."
Buhari’deki metin ise şöyledir:
"Namazda kendinde bir şey hisseden bir adamın durumu Resulullah (a.s)’a arzedildi. O da şöyle buyurdu:
"Ses duymadığı ve koku hissetmediği sürece namazdan ayrılmasın."[83]
Bir Açıklama
Yakıni bilgi, şüpheden dolayı yok olmaz. Bir kimse abdesti i olduğunu kesin bilir ancak abdestinin bozulup bozulmadığı üzerinde tereddüde düşerse, o kimse abdestlidir. Ancak bir kimse eğer abdestinin bozuluş olduğunu kesin olarak bilir ancak bundan sonra abdest alıp almadığında tereddüde düşerse, o kimse ise abdestsizdir. [84]
kaynaklar:
[73] Tirmizİ (11109) Ebvabu’t-Tahare, 56-Kokynun çıkmasından dolayı abdest almak hakkında gelen rivayetler babı. Ebu İsa (Tirmizi); "Bu hadis hasen sahihtir" demiştir.
[74] Aynı yer ,
[75] Müslim (11276) 3-Kitabut-Hayz, 26-Abdest aldığını kesin olarak bilen ancak bu abdestinin bozulup
bozulmadığında tereddüt eden birinin bu abdestle namaz kılabileceğinin delili ile ilgili bab.
[76] Ebu Davud (1/45) Kitabu’t-Tahare, 68-Abdestin bozulup bozulmadığı hakkında tereddüt etme babı.
[77] Taberani, Mu’cemu’l-Kebir (11/222) Kesfu’l-Estar (1/147) Kitabu’t-Tahare, Abdesti bozan şeyler babı. Ravileri, Sahih’te isimleri geçen ravilerdir.
[78] Ahmed bin Hanbel (2/330)
[79] Ebu Davud (1145) Kitabu’t-Tahare, 68-Abdestin bozulup bozulmadtğı hakkında tereddüt etme babı.
[80] Ahmed bin Hanbel (2/330)
[81] Taberani, Mu’cemu’l-Kebir (9/286) Ravileri sika kimselerdirler. Ravileri arasında An’ane A’meş bulunmaktadır. Ancak daha Önce geçen hadis bu hadisin şahididir (yani bunu kuvvetlendirmektedir.)
[82] Bulıari (1/237) 4-Kitabu’l-Vudu. 4-Kisinin abdestinin bozulduğuna kesin kanaatinin olmaması durumunda tereddütten dolayı abdest almasının gerekmeyeceği babı. Müslim (11276) 3-Kitabu’l-Hayz. 26-Abdest aldığını kesin olarak bilen ancak bu abdestinin bozulup bozulmadığına tereddüt eden birinin bu abdestle namaz kılabileceğinin delili ile ilgili bab. Ebu Davud (1145) Kitabu’t-Tahare, 68-Abdestin bozulup bozulmadtğı hakkında tereddüt etme babı. Nesai (1/98) Kitabu’t-Tahare, 15-Kokudan dolayı abdest alma babı.
[83] Buharı (4/294) 34-Kitabu’l-Buyu, 5-Vesveselerin ve benzerlerinin şüphelerden sayılmaması babı.
[84] Said Havva, El Esas Fi’s Sünne, Hadislerle İbadet Ansiklopedisi, Hikmet Neşriyat: 2/36-39
Cevap: Namazdayken abdestinden şüphelenen kişinin durumu
VESLiHAN
bir müslümanın ibadetlerinde en büyük düşmanı vesvesedir vesvese hep bir şüpe uyandırdığı için kişinin ruhsal durumunuda bozmaktadır bunun için vesvese ile mücadele etmeli Allah’a sığınılmalıdır
Orucluken gusul, namaz kilarken abdestten supelenmek, abdestten şüphe etmek