Tatlı dille ilgili deyim ve atasözü

Tatlı dille ilgili deyim ve atasözü

Kayıtsız Üye
Tatlı dille ilgili deyim ve atasözleri paylaşır mısınız?


Cevap: tatlı dille ilgili deyim ve atasözü

Snowdrop
Dil İle İlgili Atasözleri

Bana benden her ne olursa, başım rahat bulur dilim susarsa

Ne söylediğini bilmeyen, sözlerinin onu nereye ulaştıracağını hesap etmeyen, lüzumsuz ve çok konuşan kimse, dili yüzünden çeşitli zararlara uğrar. Aksine diline bir çeki düzen veren, susmasını bilen ve ancak gerektiği yerde konuşan kimseler bu belâlardan uzak olur.

Bıçak yarası geçer (onulur), dil yarası geçmez (onulmaz).

Bıçak ya da herhangi bir silâhın açtığı yara bir süre sonra iyileşir, vücutça onulur. Ama dilden çıkan kötü ve acı sözlerin gönülde açtığı yara, bıraktığı izi kolay kolay kapanmaz; her hatırlamada yeniden açılır, insana üzüntü verir.

Bülbülün çektiği dil (i) belâsıdır.

Bir karganın kafese konup beslendiği pek görülmemiştir. Ama bülbül için kafesler sürekli yapılır durur. Bunun tek sebebi, sesinin güzelliğidir. O oldukça güzel öter ve bunun için yakalanıp kafese konur. İnsanlar bundan ders almalıdır. Çünkü düşünüp taşınmadan, sonunun nereye varacağını hesaplamadan sarf edilen sözler, insanın başına dert açabilir. Dili yüzünden belâya saplanıp zarar görebilir.

Dilin kemiği yok

Dil kolayca her yana dönebilir. Bu özelliğe sahip olan dilde, her türlü kelimeler de kolayca çıkar; insan doğru olmayan, birbiriyle çelişkili sözleri söyleyebilir; önce söylediğini sonra inkâr edip başka şekle çevirebilir.

Dilin cismi küçük, cürmü büyük

Konuşma organımız olan dil, küçük hacimli bir nesnedir. Küçük olmasına küçüktür ama büyük suçlar onunla işlenir. Kimi zaman sarf ettiği kötü sözler insanın başını belâya sokup felâketini hazırlayabilir.

Tatlı ye, tatlı söyle (konuş)

Kırıcı, üzücü, incitici konuşmalardan sakın; güzel, hoşa giden bir dil kullan; yerinde ve inandırıcı konuş ki karşındaki memnun olsun; sen de sevil ve sayıl.

Dilim seni dilim dilim dileyim, başıma geleni senden bileyim

İnsanların başına kimi felâketler, sıkıntılar da çok kez dilleri yüzünden gelir. dilini tutmayan, ne zaman ve nasıl konuşacağını bilmeyen insanların başlarına belâ geldiği ve bu yüzden pişmanlık duydukları çok görülmüştür.

Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır

Sert ve kırıcı olmayan, yumuşak, hoşa giden, gönül alıcı, okşayıcı, etkileyici, inandırıcı ve yerinde söylenmiş söz insanın hoşuna gider; bu söz en azgın kişinin bile inadını kırar, onu yumuşatır ve yola getirir.

Olumsuz düşünce ve davranışlarında anlamsız biçimde inatla direnenleri, öfke ile sertlikle değil; gönül okşayıcı tatlı sözlerle yola getirmeye çalışmak, yumuşatmak en doğru yoldur.

Acı (kötü) söz insanı (adamı) dininden (çıkarır), tatlı söz (dil) yılanı deliğinden (ininden) çıkarır

Onur kırıcı, sert, kötü sözler insanı öfkelendirir; sabrını taşırır, çileden çıkarır, hoş olmayan davranışlara sürükler. Bunun aksine yumuşak, tatlı, hoş sözler de öfkeli, geçimsiz, saldırgan insanları yatıştırabilir; zarar vermelerinin önüne geçip onları doğru yola sokabilir.

DİL İLE İLGİLİ DEYİMLER

Ağız dil vermemek
Konuşmamak, susmak.

Ağzı dili (ağzı) kurumak
konuşamaz duruma gelmek: Ağzım dilim kurudu, kız yalvara yalvara -Halk türküsü.

Ağzı dili bağlanmak
Herhangi bir sebeple konuşamaz olmak.

Dilinin ucuyla
İçten, yürekten olmayarak, laf olsun diye.

Dilinin ucuna gelmek
Söyleyecek duruma gelmek: İsmi dilimin ucuna gelir gelmez kalbimden hafif bir cereyanın kopup damarlarıma aktığını duyuyorum. -E. İ. Benice.

Dilinin altında bir şey olmak
Bir kimsenin sözlerinden, açıkça söylemediği bir şeyler anlaşılmak: Günlerdir doktorun dilinin altında bir şeyler olduğunun farkındaydı. -Y. Kemal.

Dillere destan olmak
Herkes tarafından konuşulur olmak: Dillere destan İstanbul nezaketini o evde gördüm, ağzım açık kaldı. -A. Kutlu.

Dili sürçmek
1) konuşma sırasında kelimeleri yanlış söylemek: Bir dil sürçmesi sonucu, bu tartışmayı yarım saat kadar yürütmüşüm. -S. İleri. 2) istenmeyen bir konudan söz etmek.

Küçük dilini yutmak
Şaşırmak, donakalmak: Kadıncağız beni bu hâlde görünce az kalsın küçük dilini yutacaktı. -Y. K. Karaosmanoğlu.

Dili uzamak
Haddini bilmeden konuşmak.

Dili varmak
Bir sözü söylemeye gönlü razı olmak: Süleyman Kâhyaya söylemeye kimsenin dili varmıyor, gücü yetmiyordu. -Y. Kemal.

Dili yanmak

1) üzüntü ve eziyet çekmek, zarara uğramak: Otobüs yolculuğundan bir hayli dilim yandı. -B. R. Eyuboğlu. 2) bıkmak, nefret etmek: Şair neslinin şarkıdan o kadar dili yandı ki şarkı kelimesini nerede görse silip üstüne türkü diyecek. -B. R. Eyuboğlu.

Dilinde tüy bitmek
Tekrar tekrar söylemekten usanmak, bıkmak: Hep de aynı tipler. Laftan da anlamıyorlar. Dilimde tüy bitti. -E. Şafak.

Dilinden anlamak
1) bir canlının çıkardığı seslerden veya onun davranışlarından ne anlatmak istediğini anlamak; 2) mec. söz konusu olan şeyin özelliğini bilmek: Bunda yenilmiş, içilmiş bir şey yok ya! Sen onun dilini de anlarsın. -M. Ş. Esendal.

Dilinden kurtulamamak
Sürekli olarak bir kimsenin sitem, eleştiri ve sataşmalarına uğramak.

Diline sağlam olmak
1) saklanacak konuları açığa vurmamak; 2) kötü söz söylemekten kaçınmak.

Diline sağlık
Ağzına sağlık.

Dili açılmak

Herhangi bir sebeple konuşmayan kimse konuşmaya başlamak.

Dili ağırlaşmak
Hastalık sebebiyle güçlükle söz söyleyebilmek, güçlükle konuşmak: Hastaya bazı şeyler soruyor. Fakat anlaşılır cevaplar alamıyordu. Birkaç saatin içinde kaynımın dili ağırlaştı. -H. R. Gürpınar.

Ellenmiş dillenmiş
İffetsizliği yayılmış (kadın).

Dili alışmak
Çok kullandığı bir söze alışmak: Bizim moruk ertesi güne devrisi der de ondan dilim alışmış. -S. F. Abasıyanık.

Dili (başka bir dile) çalmak
Bir kimsenin konuşması başka bir dile benzemek.

Dili bir karış dışarı çıkmak (sarkmak)
Koşmaktan, yürümekten ve yorulmaktan çok susamak: Koştu koştu da dili bir karış sarktı. -S. F. Abasıyanık.

Dili bir karış (olmak)

Fazla konuşan, her söze karşılık veren.

Dili boğazına akmak
Konuşamaz olmak, sesi soluğu çıkmamak: Kılıcı görünce dili boğazına aktı hayranlığından. -Y. Kemal.

Dili çözülmek
Konuşamayan veya susan kişi konuşmaya başlamak: Aslında ben çok az konuşan biriyim. Dilimin böyle birdenbire çözülmesi çok garip. -İ. Aral.

Sili damağına yapışmak (dili damağı kurumak)
Susuzluktan ağzı kurumak, çok susamak: Kupkuru dili damağına yapışıyor, boğazından midesine doğru… -E. E. Talu.

Dili (dilinin) döndüğü kadar
Söyleyebildiği kadar, anlatma gücünün elverdiği ölçüde: Mademki çocuk terbiyesi hakkında konuşmak istiyorsunuz, dilimin döndüğü kadar söyleyeyim. -S. Ayverdi.

Dili dolaşmak
Korku, heyecan, hastalık, utangaçlık, sarhoşluk gibi sebeplerle şaşırarak söyleyeceğini karıştırmak: Vehbi Dedenin kendini dinlediğinin farkına varır varmaz dili dolaştı. -H. E. Adıvar.
Deyim

Dili dönmemek
1) bir sözü doğru, düzgün söylemeyi becerememek: Üstelik ben dilim dönmezken armağan ettiğim çiçeklerle konuşmuyor muyum? -R. Mağden. 2) amacını iyi anlatamamak.

Dili durmamak
1) sürekli konuşmak; 2) söylenemeyecek şeyleri de söylemek.

Dili ensesinden çekilsin!
Bıktıracak kadar çok konuşan veya kötü sözler söyleyenler için kullanılan bir ilenme sözü.

Dili kılıçtan keskin
Kırıcı ve ağır konuşan.

Dilini tutamamak
Sonunu düşünmeden gelişigüzel konuşmak.

Dili pabuç kadar
Saygısızca ve gönül kırıcı bir biçimde konuşan.

Ağzı dili tutulmak
1) konuşamamak; 2) beklenmedik bir durum karşısında heyecanlanmak, hayranlık duymak: Kızları gördün, ağzın dilin tutuldu gayri. -N. Cumalı.

Ağzı var dili yok
1) pek sessiz, kendi hâlinde anlamında kullanılan bir söz: Benim gibi ağzı var dili yok bir kadınla ne zevkleniyorsunuz? -B. Felek. 2) konuşamayan, derdini anlatamayan anlamında kullanılan bir söz: Hey zavallı balık, diyor, ağzın var dilin yok. -S. F. Abasıyanık.

(birinde) dil bir karış
Saygısızca karşılık verenler için kullanılan bir söz.

(birine) dil çıkarmak
Alay etmek, eğlenmek.

(birinin) ağzını dilini bağlamak

Birini konuşamaz duruma getirmek: O şıllık basmış büyüyü, adamcağızın ağzını dilini bağlamıştı. -R. N. Güntekin.

(birinin) diline düşmek
Yermek veya alay etmek amacıyla birinin kötü veya yanlış davranışını sürekli söylemek: Mahallede acubelerin diline düşmekten korkuyorum. -P. Safa.

Dil ağız vermemek
Ağız dil vermemek: Çocuk, hâlâ dil ağız vermeden yatıyordu. -R. N. Güntekin.

Dil (diller) dökmek
Kandırmak, inandırmak veya yararlanmak için tatlı sözler söylemek: Ninniyi mutlaka söylemesi için ona bir sürü dil döktü. -O. C. Kaygılı.

Dil otu yemek
Çok konuşmak: Mütemadiyen gülüp söylüyordum. Hacı Kalfanın ellerini dizlerine vurarak: -Dil otu mu yedin be kızım? diye bir gülmesi var ki… -R. N. Güntekin.

Dil tutmak
esk. sorguya çekmek için düşman askeri yakalamak.

Dil uzatmak
Bir kimse veya bir şey için kötü söylemek: Başka ulusların kabahatleri ne olursa olsun, dost ve düşman bize nasıl dil uzatırlarsa uzatsın… -T. Halman.

Dilden düşmez olmak
Herkes tarafından sürekli tekrar edilir olmak: Kapsamı iyice belirtilmeyen, gerektiği gibi tanımlanmayan sanat sözü, dillerden düşmez oldu. -S. Hilav.

Dilden düşürmemek
Sürekli tekrar etmek.

Dile (dillere) düşmek
Hakkında dedikodu yapılmak: Yâr adını desem olmaz / Düşer dillere dillere -Erzurumlu Emrah.

Dile dolamak
Bir şeyi veya konuyu sık sık tekrar etmek.

Dile gelmek
1) dile düşmek; 2) konuşma kudreti, yeteneği, olmayan varlık konuşmak, dillenmek, lisana gelmek: Günlerce elin, dile gelmeyen çocuğunu bağrına basan fabrika sahibine acındı. -L. Tekin.

Dile getirmek
1) konuşturmak: Yıllar yılı, bu amaçları devlet adamlarımız, basınımız, sanat âlemimiz dile getirip durmuştur. -T. Halman. 2) belirtmek, anlatmak, açıklamak, ifade etmek: Kendi kendime, adlı şiirinde bunu şöyle dile getirir. -S. Birsel.

Dile vermek
Gizli tutulması gereken bir şeyi açığa vurmak, duyurmak, yaymak.


Cevap: tatlı dille ilgili deyim ve atasözü

Kayıtsız Üye
deyim ve atasözleri için teşekkür ederim çok yardımcı oldunuz


Cevap: tatlı dille ilgili deyim ve atasözü

simgee
Tesekkurler az bilgi var ama sayfayı beğendim


Kayıtsız Üye
Tatlı dil ne demek
Gönül okşayıcı konuşma.


Kayıtsız Üye
çok işime yaradı teşekkürler deyimler güzel hazırlanmış


dudu
türkçe ödevim için yardımcı oldugunuz için teşekürler


Kayıtsız Üye
Çok saolunn teşekkürler ck yardımcı olduu 🙂


Kayıtsız Üye
Çok güzel yazılar var


Buket Avcı
Evet aynen çok iyi tatlı dil


Kayıtsız Üye
Teşekkürler ama biraz daha fazla olsaydı sözler daha güzel olurdu…


Kayıtsız Üye
Türkçe ödevim için çok işe yaradı teşekkürler


Ankara Da çok
İngiltere bu konuda çok iyi geldi aklıma gelen tek şey bu konuda da çok önemli olduğunu ifade etti bir şey yoktur kimin gerçek arkadaşın olduğunu fark ettim ve dakikası dolmadan kavga edip ayrıldık ona yanıyorum yanıyorum ağlıyorum ben bu konuda bir şey var bu kadar konuda çok güzel olmuş bir şey gün var bu kadar çok kolay bir iş şey var bu kadar güzel bir yazı olmuş bir fotoğraf paylaştı çok


tatlı dil ile ilgili deyimler, tatlı dille ilgili deyimler, söz ve tatlı dil ile ilgili deyimler

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();