Tevrat ve İslâm peygamberi

Tevrat ve İslâm peygamberi

yalnızbedevi
"Ey kitap ehli! Artık size elçimiz (Muhammed) gelmiştir. O, kitabınızdan gizleyip durduğunuz gerçeklerden birçoğunu sizlere açıklıyor, birçoğunu da affediyor. İşte size Allah’tan bir nur ve apaçık bir kitap (Kur’an) gelmiştir." Maide: 15

Bize Muhammed İbnu’l-Alâ’ haber verip (dedi ki) bize İbn Nümeyr, Mücjüid’den, (o) Âmir’den, (o da) Câbir’den (naklen) haber verdi ki:

(Bir gün) Ömer İbnu’l-Hattâb (radıyAllahu anh), Resûlullah’a bir Tevrat nüshası getirdi ve:
"Ya ResûlAllah dedi, bu bir Tevrat nüshasıdır".
(Resûlullah) de bir şey söylemedi.
Sonra o okumaya başladı.
Bu esada Resûlullah’ın yüzü(nün rengi de) değişiyordu.

Bunun üzerine Ebû Bekir (radıyAllahu anh);
"Evlât acısı görenler seni kaybedesice! Resûlullah’ın -sallAllahu aleyhi ve sellem-yüzünü hiç görmüyor musun?" dedi.

Hz. Ömer o zaman Resûlullah’ın -sallAllahu aleyhi ve sellem- yüzüne baktı ve hemen; şöyle dedi:
"Allah’ın gazabından, onun Resulünün gazabından Allah’a sığınırım. Rab olarak Allah’a, din olarak İslâm’a, peygamber olarak Hz. Muhammed’e razı olduk." Bunun üzerine Resûlullah -sallAllahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:
"Muhammed’in canı elinde olan (Allah’a) yemin olsun ki, şayet Musa sizin için ortaya çıksaydı ve siz de beni terk ederek ona uysaydınız, doğru yoldan sapmış olurdunuz. Şayet o sağ olsa ve peygamberliğime kavuşsaydı bana ittibâ ederdi.

Sünen-i Dârimi, Mukaddime 39/441

Yahu burada Mûsa’dan söz eden mi oldu ki ?
Söz konusu Tevrat nüshası değil mi ?
Aslında Mûsa da sen de "Kim"e ‘İttibâ’ etmektesiniz ?
Yüzünün rengini değiştiren ittiba ettiğin Allah’ın sözü değil midir ?
Bu "renk değişikliği" nin başka bir nedeni mi var yoksa ?

Meselâ; Ömer’in okuduğu o nüshaların içinde "on emir" var mıdır bilinmez ama;
Bu emriler, – öldürmeyeceksin. çalmayacaksın, yalan söylemeyeceksin vs. – bu gün de geçerlidir değil mi ?

Hani Tevrat/Zebur/İncil ve Kur’an aynı kaynaktan gelmişti ?

Mâdem İslâm peygamberi Mâide: 15’e göre Ehl-i Kitap’ın gizlediklerini biliyor, yaptıklarının bir kısmını ifşâ edip, bir kısmını da affediyor; o zaman Ömer’in elindeki Tevrat nüshasını görünce yüzünüm rengi neden değişmiş olabilir ?

Eğer Ömer’in getirdiği nüshalar tahrif edilmemiş olanlar ise, neden hiddetleniyor ?
Allah’ın âyetleri olan kitap gelince elçisinin yüzünün rengi değişir mi ?
Yok, tahrifâta uğrayanlar ise; o zaman; bildiklerini açıklayıp,
"Şu, şu âyetlerinn aslı şöyledir; şunlar da nâzil olduğu gibidir" demiş olsaydı;
Bu gün bu hadis "ibretlik" bir vesikâ olarak ehl-i Kitaba karşı mühim bir delil teşkil etmez miydi ?

Bir diğer husus;
Ehl-i Kitap, kitaptan bir takım âyetleri gizlemiş, Muhammed’de onların bu yaptığını "af" etmişse, işlenen cürüme ortak olmuş olmaz mı ?
Allah’ın prensipleri/hükümlerinin gizlenmesi çok ağır bir suçtur.
Basit/sıradan bir eylem değildir.
Dolayısıyla; Allah’a karşı işlenmiş suçu Ancak Alah affeder.
Peygamber tarafından affedilmesi olacak iş midir ?
Ayrıca böyle bir "yetki" – peygamber de olsa – hangi beşerin elinde olabilir ?

Hani İslâm "tevhid" dini idi ?
Hani İslâmda en büyük günah Allah’a şirk koşulmasıydı ?
Peki bu ne ?


Cevap: Tevrat ve İslâm peygamberi

islamyolu
yalnızbedevi sen kimsin nesin bilmiyorum ama. mantıksızlık yapıp burada peygamberimizi karalamak için uğraşıyorsun. belki bunu bir yahudi sitesinde aldın. belkide ateistlerin kendilerine delil getirdigi bir siteden aldın.

bende sana soruyorum o okunan tevratın içeriğini biliyormusun. belki hahamların kendi çıkarı için yazdıgı birşeyler var. belki son peygamberi inkar var içerisinde. şimdi orada Peygamberimiz Hz Musa için eğerki o yaşasaydı bana tabii olurdu diyor evet çok doğrudur. Din değişmez Ama şeriat değişir. Musa aleyhisselamın şeriatında deve eti deve sütü Haramken bizde Helal oldu. Abdullah bin selama demedimi peygamberimiz Müslüman olduktan sonra. Cumartesiye tazim etmeyeceksin, cumaya edeceksin . deve eti artık yiyeceksin diye. çünkü daha musa aleyhisselamın Şeriatı bozulmadan gelse bile. Son nebi geldikten sonra onun şeriatına uyulması şart oluyor. Ve Allah zamana göre yeni hükümler koyuyor.

daha ben bunda kendi bilgilerimle sayfalar dolusu örnekler verebilirim. Ama burada Allahın Rasulü karalanmak istiyorsa buna müsaade etmeyiz.


Cevap: Tevrat ve İslâm peygamberi

yalnızbedevi
Ben kimseyi karalamıyorum.
İlgili nüshalar içerisinde "tahrifat"a uğrayanlar var ise,
Neden onları Ebubekir’e ve Ömer’!e açıklamadı da;
Yüzünün rengi değişti ?
Eğer değiştirleneler açıklansa idi, bu gün ehl-i kitap’a karşı büyük bir delil olmaz mıydı ?
Bunu ilk mesajımda belirttim ama;
Nedense görmezden gelmişsin.
Ama ben verebileceğin en önemli cevabı biliyorum.

"vardır bir hikmeti."

Hem ‘Âyet’ tahrif etmek, Allah’a karşı işlenen en ağır cürümdür.
Bunu ancak Allah affeder.
Birisi sana tokat atıp,
Arkadaşından "özür" dilese olur mu ?

Bir peygamber nasıl oluyor da, Ehl-i Kitap’ın tahrifatını affedebiliyor ?
Burada "affetmek"den kasıt açıklamamak olsa bile;
Bunun kime yararı var ?
Ehl-i Kitap’ın gizlediklerini/değiştirdiklerini ifşa etmek, daha doğru değil mi ?
Zâten son peygamberin gönderiliş amacı, gizlenen/değiştirilen Allah hükümlerini tekrar ikâme etmek değil midir ?

Ayrıca Deve etinin haramlığı, Zina edenin taşlanması hükmü Tevrat’ta hâlen duruyor.
Örneklerinizi seçerken daha dikkatli olun.


Cevap: Tevrat ve İslâm peygamberi

islamyolu
bak yalnız bedevi kardeşim oraya bir kopyalama yapmışsın hiç bir yorum yazmıyorsun. Sen ekndi görüşlerini yazmadan ayet hadis yazmışsın ve susmussun. Sen kendin bizlere sorsana burada ne anlatılmak isteniyor diye. öyle bir yazılar yazmısınki sanki islam dinini karalamak gibi anlaşılıyor. örnek vereyim.

< yalnızbedevi demişki:
Bir diğer husus;
Ehl-i Kitap, kitaptan bir takım âyetleri gizlemiş,
forumduasi.com/peygamberimizin-hayati/19035-hz-Muhammedin-mucizeleri.htmlMuhammed‘de onların bu yaptığını "af" etmişse, işlenen cürüme ortak olmuş olmaz mı ?
Allah’ın prensipleri/hükümlerinin gizlenmesi çok ağır bir suçtur.
Basit/sıradan bir eylem değildir.
Dolayısıyla; Allah’a karşı işlenmiş suçu Ancak Alah affeder.
Peygamber tarafından affedilmesi olacak iş midir ?
Ayrıca böyle bir "yetki" – peygamber de olsa – hangi beşerin elinde olabilir ?

Hani İslâm "tevhid" dini idi ?
Hani İslâmda en büyük günah Allah’a şirk koşulmasıydı ?
Peki bu ne ?

>
sen bu cümleleri demedinmi bunu diyerek sen Peygamberimizi resmen tenkit ediyorsun. Bak bende sana karşı gelirken ”Vardır bir hikmeti ” diye değiştiriyorsun o kadar tenkiti. Vardır bir hikmeti desen tamam boynum kıldan ince . açıkca o yazıdan ben anlıyorum ki sendede bir kızma var. Kur’an hadise karşı gelme gibi bir durum sezdim. konuyu anlamıyorsan ikinci mesajındaki gibi ”vardır bir hikmeti ” diyip geç. Veya sor bizlere neden böyle diye. gerçekten o yazıyı benden başkası okusaydı oda benim verdigim tepkiyi sana verirdi.

< Ayrıca Deve etinin haramlığı, Zina edenin taşlanması hükmü Tevrat’ta hâlen duruyor.
Örneklerinizi seçerken daha dikkatli olun.

>

sen bu örnegi neden verdigimi anlayamadın mı. Musa Aleyhisselam da vardı deve eti deve sütü haramlığı. yakup aleyhisselam dan gelme bir haramlıktır. Ama dikkatini çekerim senin İslam geldiginde Kur’an da Allah Tevratta asıl olan hükümlerin bazılarını değiştirdi. Musa aleyhisselamın şeriatında Helal olan bir kaç şeyi Allah Bize Haram kıldı, haram olanıda helal kıldı. sana son olarak diyorumki DİN DEĞİŞMEZ. bütün peygamberler müslümandı. değişen ŞERİATTIR. bunuda Allahın bir hikmeti bir ikramı olarak ta algılayabiliriz.


yalnızbedevi

Buraya astığım yazı, kendi düşüncelerimin ürünüdür.
Gerek olmadıkça aslâ "copy/paste" yapmam.
Ben önceden müslüman idim.
Kur’an’ı, hadisleri, akâidi, daha iyi kavrayayayım;
İmanımı kuvvetlendireyim diye yapmadığım araştırma-inceleme kalmadı.
Şu an elimde 18 ayrı tefsir; sahih ve sünenlerin tamamı bulunuyor.
Hepsini sayfa sayfa okuduğum iddiasında değilim.
Ama işime yarayacak kadar okuduğumu düşünmekteyim.
Bunlarla yetinmedim;
On yıl bir tarikate intisablı kaldım.

Sonunda yaptığım araştırmalar beni bu noktaya getirdi.
Bu araştırmalar esnâsında elde ettiğim müşkilleri, sizlerle paylaşacaktım.
Amacım; ben doğru düşünüyorsam, siz anlayın;
Siz doğru iseniz ben istifâde edeyim.

Ama hangi islâmi sitede yazdıysam, ya banlandım.
Ya da "Burada ne işin var ? Git ateist forumlara takıl" gibi tavsiyeler aldım.
Sözün özü; benimle münâkaşa edebilecek düzeyde kimseye rastlayamadım şimdiye kadar.

Kendinize bir bakın derim.
"Sübhanellah kardeş; İbretlik paylaşım" geyikleri ile akşam ediyorsunuz.
Ama hakkınızı da teslim edeyim.
Sizinle münâkaşa etmek, duvara gazel okumak gibi bir şey.

İstedim ki; azıcık düşünesiniz.
Ama; düşünme modunu ebediyyen kapattıysanız, ben ne yapabilirim ki ?
Artık İslâmi forumlarda yazmamın bir anlamı olmadığı kanâatine vardım.
Düşünmek yerine, "kefere"ye cevap verip,
Cennete kavuşacağınız Huriler için, "bonus" olarak sevap biriktirmeye çabalıyorsunuz.
Ben de habire "havanda su" dövmüş oluyorum.
_____________________________
Not: Bu defâ beni hemencecik banlamayan moderasyon’a teşekkür ederim.
Ama artık burada yazmamın kimseye bir fayda sağlamayacağını gördüm.
Esenlikle.


islamyolu
yalnızbedevi bu sorunun yanıtını ben verdim zaten yukarıda sana. benim için çok basit bir soru. ve emin olki diğerleri içinde çok basit bir soru ama sen cevapları nasıl anlıyorsun onu çözemedim. sen felsefeye çok dalmışsın. kendini helak etme. İmam gazalide ibni sina için çok bilgili diyip ama felsefeye daldığı için helak olmuştur demektedir. imam rabbanide bu sözü tastiklemektedir.
Bizler az ilmimiz olsada elimizden geldikce yardım ederiz. çok şükür ben bire bir tartıştıgım ateistlerin sözlerindede altta kalmadım.
Ama bazı konular varki irdelenmez kardeşim. bizler Gayba iman etmişiz. Anlayamadıgımız konuyu Allah’a havale ederiz. Fazla derinlere inersek senin durumuna düşeriz. Sen eskiden müslümandın diyorsun. şuan hangi dine mensup oldugunu bilmiyorum. veya ateistte olabilirsin. Sen bize sordugun sorularda inat etmesen kendi cevabın içinde ısrarla inatcı olmadıgın taktirde bizim sözlerimizi çok iyi anlarsın. Ama Hidayetide Yüce yaradan dan isteyeceksin. Rabbim hidayet versin.


@mir
yalnızbedevi o hadisi ben kitabı elleri ile yazıp da "bunu bana Allah yazdırdı" diyenlerin aleyhinde delil olarak bir iki kere kullandım
hatta seninkilere benzer ifadeler de kullandım
-haşa asla hadisi reddetmedim. İslamı sorgulamadım-
ama senin bu hadiste anlamadığın reddettiğin şey nedir onu tam olarak anlamadım
biraz açıkla fırsat buldukça bakalım İnşaAllah


SeytanaAldanma
Böyle insanlar yüzünden bin bir türlü vesveseler geliyor insana Allah Allah ben 15 yaşındayım ben bile biliyorum öğle her ismi hadis olana uyma sahih mi değilmi bilmiyorsun gelipde Peygamberimizi karalama


çelebiler
Bu yazılar sizin aklınızın ürünü olduğunu söylemişsiniz.Ancak ürününüz öylesine defolu ki sormadan edemeyeceğim.

Müslüman mısınız?


yalnızbedevi
Bu tip İslâmi forumlara, İslâm ile alâkalı gördüğüm çelişkileri yazarken herhangi bir ard niyet taşımıyordum. Meselâ; kimsenin "adamı" değilim. ‘Misyoner’ de değilim. İman eden insanların içine şüphe sokmaktan sadistçe zevk alan birisi de değilim. Her ne kadar müslümanlar yazdıklarımdan hoşlanmayıp beni tekfir etseler de; ben kendi aklımdan "doğru" olanı yaptığımı düşünüyordum. Zihinlerinizi, düşünmeye/sorgulamaya yöneltcek soruların oluşmasını sağlamaktı amacım.

Ama gördüm ki; ne yazdıklarım anlaşılıyor, ne de sorduklarım.
Bu itibarla devam etmemin de bir anlamı yok.
Artık İslâmi forumlarda yazmayı düşünmüyorum.
Sâdece bir forumda kısa bir süre daha yazmam gerekebilir.

İslâm peygamberi; "iki günü eşit olan aldanmıştır" der.
"Sübhanellah kardeş; İbretlik paylaşım" geyikleriyle vakit öldürmeyin derim; son olarak.
Böyle giderse hiç bir yazılanı/sorulanı anlamayacaksınız.

Sıkıntı verdiğim herkesten özür dilerim.
Saygıyla.


ELHAMDULİLLAH
Asla ama Asla, ALLAH ve RASUL’ünden şüpheye düşmeyiniz.

Peki nasıl düşmeyeyim. İşte MAİDE 15 Ayet-i Kerime aşağıda diyecek olursanız. Birde bu Ayet-i Kerime Diyanet İşleri Tarafından böyle açılmışsa, gelde etme dediğinizi duyar gibiyiz.

Evet Diyanet’in açtığı ayeti Kerime aşağıdaki gibidir. EL HAK DOĞRU.

[QUOTE"Ey kitap ehli! Artık size elçimiz (Muhammed) gelmiştir O, kitabınızdan gizleyip durduğunuz gerçeklerden birçoğunu sizlere açıklıyor, birçoğunu da affediyor İşte size Allah’tan bir nur ve apaçık bir kitap (Kur’an) gelmiştir" Maide: 15][/QUOTE]

Pekala bu açılım doğrumu.

Yâ ehlel kitâbi kad câekum resûlunâ yubeyyinu lekum kesîran mimmâ kuntum tuhfûne minel kitâbi ve ya’fû an kesîr(kesîrin) kad câekum minallâhi nûrun ve kitâbun mubîn(mubînun).

1. yâ ehle el kitâbi : ey Kitap ehli (sahipleri)!
2. kad câe-kum : size gelmişti
3. resûlu-nâ : Resûlümüz
4. yubeyyinu lekum : size açıklıyor
5. kesîran : çoğunu
6. mimmâ (min mâ) : şeyden
7. kuntum tuhfûne : gizlemiş olduğunuz
8. min el kitâbi : Kitap’tan
9. ve ya’fû : ve vazgeçiyorlar
10. an kesîrin : çoğundan
11. kad câe-kum : size gelmişti
12. min Allâhi nûrun : Allâh (c.c.)’dan bir nur
13. ve kitâbun mubînun : ve apaçık bir Kitap

EY KİTAB EHLİ… Kimden bahsediliyor Kitab Ehl-i diye.

Kitaplarında ki; bir çok ayeti işlerine gelmedi diye tahrif eden ve biz bulunduğumuz kitabın dinine uyarız diyenlere. Hristiyan ve Musevilere.

RESULUMUZ SİZE GELMİŞTİ.

Neden gelmişti. Dini tebliğ etmek için. İki zengin yahudinin veya sınıfsal olarak üstün gördüğünüz ve bunun hükmü kitabımızda yoktur diye RECM’i inkar ettiğinizde. Yüzüne karalar çalıp, bineğe ters binmek vardır ceza olarak dediğinizde. Ancak O RESUL(S.A.V.) sizden ALLAH adına bir söz almıştıda. Siz O'(S.A.V.)’e bu kitabımızda yoktur demiştiniz. O TEVRAT ÜZERE SİZE HÜKÜM BİLDİRECEKTİ. Sonra hükmün üzerine parmağınızı koydunuzda, yok farzetmek istediniz. Ancak O(S.A.V.) gizleneni o sözün gereğini gören bir genç tarafından, BU BİZİM DİNİMİZDE RECM dir demiştide, parmaklarının gizlediklerini aşikar etmişti.

VAZGEÇTİKLERİNİZ ve GİZLEDİKLERİNİZDEN BİR ÇOĞUNU SİZE AÇIKLIYOR.

Had cezasını ve gereğini gizlediklerinizi O (S.A.V.) size bildiriyor.

SİZE ALLAH’DAN BİR NUR VE APAÇIK BİR KİTAP GELMİŞTİ.

Neydi O Kitap, TEVRAT.

Siz ne yaptınız….. O Kitabı TAHRİF ETTİNİZ.

Ancak O Peygamber (S.A.V.) size ASLI ile mukabil oluyor. Zira TÜM KİTAPLAR ASLI İLE KUR’AN-I KERİMDEDİR. Düşmanlık ettiğiniz Din ve Kitabı tahrif ettiğiniz Din ve Kitabının aslıdır. Siz tahrif etsenizde, RAB’bim kıyamete kadar dinini yaşatacaktır.

< Bize Muhammed İbnu’l-Alâ’ haber verip (dedi ki) bize İbn Nümeyr, Mücjüid’den, (o) Âmir’den, (o da) Câbir’den (naklen) haber verdi ki:

(Bir gün) Ömer İbnu’l-Hattâb (radıyAllahu anh), Resûlullah’a bir Tevrat nüshası getirdi ve:
"Ya ResûlAllah dedi, bu bir Tevrat nüshasıdır"
(Resûlullah) de bir şey söylemedi
Sonra o okumaya başladı
Bu esada Resûlullah’ın yüzü(nün rengi de) değişiyordu

Bunun üzerine Ebû Bekir (radıyAllahu anh);
"Evlât acısı görenler seni kaybedesice! Resûlullah’ın -sallAllahu aleyhi ve sellem-yüzünü hiç görmüyor musun?" dedi

Hz Ömer o zaman Resûlullah’ın -sallAllahu aleyhi ve sellem- yüzüne baktı ve hemen; şöyle dedi:
"Allah’ın gazabından, onun Resulünün gazabından Allah’a sığınırım Rab olarak Allah’a, din olarak İslâm’a, peygamber olarak Hz Muhammed’e razı olduk" Bunun üzerine Resûlullah -sallAllahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:
"Muhammed’in canı elinde olan (Allah’a) yemin olsun ki, şayet Musa sizin için ortaya çıksaydı ve siz de beni terk ederek ona uysaydınız, doğru yoldan sapmış olurdunuz Şayet o sağ olsa ve peygamberliğime kavuşsaydı bana ittibâ ederdi >
< "Ya ResûlAllah dedi, bu bir Tevrat nüshasıdır"
(Resûlullah) de bir şey söylemedi
Sonra o okumaya başladı
Bu esada Resûlullah’ın yüzü(nün rengi de) değişiyordu >

Neden değişir mubarek Peygamberim(S.A.V.)’in yüzünün rengi. Zira O RAB’bini çok iyi tanıyordu. TAHRİFATI ÇOK NET OLARAK GÖRDÜ.

< Evlât acısı görenler seni kaybedesice! Resûlullah’ın -sallAllahu aleyhi ve sellem-yüzünü hiç görmüyor musun?" dedi >
Bir ASHAB, bir diğer ASHAB’a ve üstelik PEYGAMBER EFENDİMİZ (S.A.V.)’in karşısında beddua edermi. Üstelik bu zat SADDAK dediğinden dolayı EBU BEKR SIDDIK diye anılan BİR ASHAB. Biz ki; müslümanız, böyle bir halde bulunmaktan hicab ederiz. Biz ki; hicab edip söylemezken, O Asla söylemez.

< Hz Ömer o zaman Resûlullah’ın -sallAllahu aleyhi ve sellem- yüzüne baktı ve hemen; şöyle dedi:
"Allah’ın gazabından, onun Resulünün gazabından Allah’a sığınırım >

Bu çirkin yakıştırmayı peki HAZRETİ ÖMER dermi. Mümkün değil. Allahın gazabı tamamda, Alemlere Rahmet Olarak gelmiş bir Peygamber (S.A.V.)’in GAZABI ne kelime. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) bu sözün üzerine….

SİZ BİZİ HANGİ HAL ÜZERE GAZABDA GÖRDÜNÜZ deseydi, KOCA ÖMER ne cevap verirdi. Biz ki; müslümanız bunu düşünürüz de, O KOCA ÖMER, ADALET TİMSALİ ÖMER, düşünmezmi.

< Rab olarak Allah’a, din olarak İslâm’a, peygamber olarak Hz Muhammed’e razı olduk" >

El hak doğrudur. Bunda asla hiç bir şekilde şek ve şüpheye mahal yoktur ki; RAB OLARAK ALLAHA, DİN OLARAK İSLAMA VE PEYGAMBER OLARAK HAZRETİ MUHAMMED (S.A.V.)’e RAZI OLDUK. El hak bir müslüman olarak bizde RAZI’yız. RAB’bim de İnşaAllah bizden RAZI OLUR.

< "Muhammed’in CANI elinde olan (Allah’a) yemin olsun ki, >

Nefsim kudret elinde olan Zat’a yemin ederim ki Bölümünü, CANI olarak çevirmişler. Ancak çevirideki bu hata bir çok yerde ŞİRK’e kadar giden neticelere varır ki: Allah Muhafaza.

şayet Musa sizin için ortaya çıksaydı ve siz de beni terk ederek ona uysaydınız, doğru yoldan sapmış olurdunuz Şayet o sağ olsa ve peygamberliğime kavuşsaydı bana ittibâ ederdi El hak Doğrudur.

Kendisine TEVRAT İNDİRİLMİŞ PEYGAMBER (A.S.) eğer sizin için ortaya çıksaydı ve sizde Peygamber Efendimiz (S.A.V.)’i terkedip Hazreti Musa(A.S.)’a uysaydınız, DİN ALLAHIN DİNİ, ZAMAN PEYGAMBER EFENDİMİZ (S.A.V.)’in ZAMANI. TEBLİĞ PEYGAMBERİMİZ(S.A.V.)’e MAHSUS. O Peygamber Hazreti Musa (A.S.) ZAMANIN PEYGAMBERİ’ne uyardı. Siz O’nun dini üzerine, BU ZAMANDA, O’na uymuş olsaydınız, Sırat-ı Mustakim’den sapmış olurdunuz.

Aslında sorularınızla HAK’kı bulmuşsunuz. Ancak İlme devam İnşaAllah. Size HAK’kı bulmada, SABRI TAVSİYE EDELİM İNŞAALLAH.


ÜFTÂDE
Bak dostum birinci sorunun cevabı
Hz.musadan bahseden mi oldu demişsin tevrat hz.musa ya indirilmiş mukaddes bir kitaptır.
İkinci husus peygamberimizin her konuşması ve hareketleri Yüce Allah’ın taktiri iledir,çünkü hadis-işerif ne demek önce onu bilmek gerek
Hadis-i şerif bizzat Sözlerin Allah(c.c) ait olan kelimelerin peygamberimizin dudaklarından çıkmasıdır.
Yani burda senin kafandaki soruların cevabı aslında burda konuşana değil konuşturana bakmak icap eder.
Çünkü öyle bir peygamberki kainatın varoluş sebebidir.


peygamber efendimiz musa şeriatı

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();