Peygamber efendimiz (sav) ve Hz.Aişe annemiz

Peygamber efendimiz (sav) ve Hz.Aişe annemiz

iskele23
Es selamü aleyküm

Bir gün Peygamber efendimiz(s.a.v) ve hz.aişe(r.anha) annemiz arasında bir anlaşmazlık olur.Arayı bulması ve yanlışın kimde olduğunu söylemesi için sıddık-ı ekber hz.ebu bekir (r.a) çağırırlar.Peygamber Efendimiz(s.a.v) meseleyi anlatmaya başladı,olanları tek tek anlattı sıra Hz.Aişe(r.anha) annemize gelmişti ki;Hz.Ebu bekir(r.a) çok sinirlendi ve sen ALLAH(c.c)’ın peygamberini nasıl üzersin o yalan söyleyecek birimi dercesine bir tokat atar.Hz.Aişe annemiz(r.anha) hemen peygamber efendimizin(s.a.v)arkasına sığınır.Peygamber Efendimiz(s.a.v) bu olay karşısında üzülür.Her ne kadar en sevdiği arkadaşı ve kayınbabası olsada.Peygamber Efendimiz(s.a.v) Hz.Ebu bekir (r.a) dönerek ya Ebu bekir seni bunun için çağırmadık böyle yapmanıda istemezdik dedi.


Cevap: PEYGAMBER EFENDİMİZ(S.A.V) ve Hz. AİŞE ANNEMİZ

şem’
bu rivayetin kaynağı nedir???

sizce hz.ebubekir resulullahın huzurunda böyle bir edebsizlikte bulunabilir mi???

şahsen ben ihtimal vermiyorum buna…ifk hadisesinde bile böyle bir olay olmamışken…sanmam…


Yanıt: PEYGAMBER EFENDİMİZ(S.A.V) ve Hz. AİŞE ANNEMİZ

nuray_ylmz
Peygamber’imiz (SAV) Hz. Aişe ile tartışmıştı, oraya Hz. Ebû Bekir’i hakem koymuşlar.Hz. Ebû Bekr Peygamber’imiz Hz. Aişe’ye "Sen mi konuşacaksın, yoksa ben mi konuşayım” diye soruncaHz. Aişe O’na "Sen konuş, fakat sadece doğruyu söyle” diye cevap verdi. Bu söze sinirlenen Hz. Ebû Bekr kızına sert bir tokat atarak ağzını kanattı ve ona "Ey nefsinin dostu! O doğrudan başka bir söz söyler mi ki” dedi.Hz. Aişe de Peygamber’imize sığınarak, O’nun arkasına geçti Peygamber’imiz (SAV) de Ebû Bekir’e "Seni bunun için çağırmamıştık ve böyle yapmanı istememiştik” dedi.

Hüccet-ül İslam İmam-ı Gazali / İlahi Nizam / Kadının Kocası Üzerindeki Hakları eserinde var.


Soru: Peygamber efendimiz (sav) ve Hz.Aişe annemiz

zeynepc
S.a size bir sorum olacak konula ilgil,i değil ama cevaplarsanız çok sevinirim hzaişe neden 9 yaşında evlendi bunu bazı inançsızlar yanlış yorumluyor cevabınız için şimdiden teşekkürler.


suara
buyur arkadaşim

Hz. Aişe validemizden yapılan bir rivayet :
"Hz. Muhammed henüz Mekke de iken ve bende oynayan bir çocuk iken "onların vadeleri kıyamettir. Kıyamet ne dehşetli ve ne acıdır!” mealindeki (kamer s. 46) ayet inmişti… (Buhari 1.cilt Telifil Kur’an bahsi)” Bu sure Mekke devrinin birinci döneminde(4. yıl) inmiştir. Hz.Aişe validemiz bu sure ve ayetleri net olarak hatırladığına göre yukarıdaki iddianın doğru olması mümkün değildir.Olayları ayrıntılarıyla hatırlayabilmek ve sokakta oynayan bir çocuk olması için en az beş veya altı yaşında(veya daha büyük) olması gerekir. Kamer suresi Mekke devrinin dördüncü yılında indiğine göre dördüncü yılda beş-altı yaşında olması gerekmektedir.Ayrıca Kız kardeşi Esma ; Kardeşi Esma Abdullah bin Zübeyir’in annesidir. Esma yüz yaşına kadar yaşamış ve Hicretin 73. yılında vefat etmiştir. Hz. Aişe validemizden on yaş daha büyüktür. Hz. Ebu Bekir (r.a) kızı Esma ve oğlu Abdullah Abdul Uzza’nın kızı Kayleden, Hz. Aişe ile Abdurrahman ise Ümm-i Rümandan doğmuşlardır. Hz. Esma yüz yaşında ve hicri 73. yılda öldüğüne göre hicret esnasında 27 yaşında olması gerekir. Bundan on yaş küçük olan kardeşi Hz. Aişe validemizin de 17 yaşında olması gerekir ki bu da aşağı yukarı Buhari de Hz. Aişe’nin kendi hadisindeki ifadeye uygun düşmektedir.Hz. Aişe validemiz peygamberimizle dokuz yıl beraber yaşamıştır. Onun Kur’an, hadis ve fıkıh ilimlerindeki yerini bütün islam alimleri teslim etmektedir. O devrinin en büyük alimlerini tenkit etmiş, çeşitli konularda fetvalar vermiş, Kur’an’ın ve sünnetin doğru anlaşılması konusunda insanlara önderlik etmiştir. Sünneti Kur’an’la test etmenin ilk örneklerini vermiştir. Bu birikimi henüz çocuk denecek yaşta bir insanın elde etmiş olmasını kabullenmek oldukça zordur.
Bu konuyu aydınlatan bir başka rivayette şöyledir: Hz. Aişe validemiz henüz peygamberimizle evlenmeden önce Cübeyir bin Mut’im ile nişanlanmıştı. Mut’im Hz. Aişeyi oğluna almakla evine müslümanlığı sokacağını düşünerek bu nikahı feshetmişti. Hz. Ebu Bekir (r.a) islamı ilk kabul edenlerden biri olduğuna göre; bu olayın vukuu, islamın alenen duyurulmasından veya şuyu bulmasından önce olması gerekir. İslam alenen açıklanıp müslümanlar Kabe yürüyüşü veya Safa tepesi toplantısından sonra topluma deşifre olduktan sonra Ebu Bekir (r.a) ın müslüman olduğu bilinince kızını almaktan vazgeçmiş olması daha doğru görünmektedir. Bu olayda yine Hz. Aişe’nin peygamberimizle evlenmeden önce evlilik çağına geldiğini ve nişanlandığını göstermektedir. Yani değil Hz. Resulle nişanlanıp bir yıl sonra evlenmesi , daha önce evlenecek çağa gelmişti, nişanlandı , zamanla İslam tebliği yayılınca Hz. Ebu Bekir’in Müslüman olması bu işi bozdu…Daha sonra da Hz. Resul onunla nişanlanıp bir yıl sonra da evlenmişti…Sıcak ülkelerde çocukların erken gelişip, olgunlaştığı düşünülünce – Günümüzde bile Mısır’da ilkokul birinci sınıfa giden kızlar ergenlik çağına girdiği – yani Mısır’daki 8 yaşındaki bir kız , Türkiye’deki 12-13 yaşındaki bir kız olgunluğuna gelip ; daha önce olgunlaşıp, daha önce yaşlandığı – düşünülürse 17 -18 yaşındaki bir kızın arabistandaki normal görüntü ve evlilik yaşı haliyle gelmiş bir yaş olduğu rahatlıkla kabul edilmelidir!Hz. Aişe validemiz peygamberimizle dokuz yıl evli kalmışlardı. Peygamberimizin vefatı esnasında İse 27 yaşında idi. Peygamberimizden sonra da 48 yıl yaşamış ve hicri 58. yılda ve 74 yaşında vefat etmiştir. Sondan başa doğru gidersek 74 ten 48 i çıkartıp kalandan da evli olduğu yılı çıkartınca evlendiği yaşı bulmuş oluruz. 74 – 48 = 26; 26 – 9 = 17 kalır ki yaklaşık 17 veya 18 yaşında evlendiği gerçeği ortaya çıkar…Sahihi Buhârîye göre, Hazreti Âişe, Kur’anın Mekkeli âyetleri gelirken oyun çağındaydı. Bu yaştayken, kendisi «Kamer» Sûresinin nazil olduğunu söylüyor. Kur’arun 54 üncü Kamer sûresi, Mekkeli sûrelerdendir. Bu sırada Rasûl-i Ekrem «Erkam»ın evinde bulunuyordu. Rasûl-i Ekrem, Hicretin ilk senesi Hazreti Âişe ile evlendi. «Bakare» ve «Nisa» sûreleri vahyolunurken, Hazreti Âişe, Rasûl-i Ekremin zevcesi bulunuyordu. «Bakare» sûresi, Medine devrinin ilk zamanlarında. nazil olmuştu.
Mişkât sahibi der ki: Hazreti Âişenin hemşiresi Esma, Hicret esnasında 27 yaşında idi. Aişeden on yaş büyüktü. Hazreti Aişe de, Esmadan on yaş küçük olduğuna göre, Hicrette onyedi yaşındaydı: (Asrı Scâdet, C: 2, S: 1010.)Rasül-i Ekremle evlendiği zaman, 18 yaşında bulunuyordu.Hazreti Âişenin altı yaşında nişanlandığı, dokuz yaşında nikahlandığı hakkındaki rivayetler doğru değildir, tarihî hakikitlere aykırıdır.Hz. Aişenin ablası Esma, ondan yaklaşık 10 yaş büyüktü. Hz. Aişe evlendiğinde Hz. Esma’nın yaklaşık 30 yaşında olduğu rivayet ediliyor. Buradan Hz. Aişenin evlendiğinde 18-20 yaşlarında olduğu sonucuna


Medine_Gulu
< buyur arkadaşim

Hz. Aişe validemizden yapılan bir rivayet :
"Hz. Muhammed henüz Mekke de iken ve bende oynayan bir çocuk iken "onların vadeleri kıyamettir. Kıyamet ne dehşetli ve ne acıdır!” mealindeki (kamer s. 46) ayet inmişti… (Buhari 1.cilt Telifil Kur’an bahsi)” Bu sure Mekke devrinin birinci döneminde(4. yıl) inmiştir. Hz.Aişe validemiz bu sure ve ayetleri net olarak hatırladığına göre yukarıdaki iddianın doğru olması mümkün değildir.Olayları ayrıntılarıyla hatırlayabilmek ve sokakta oynayan bir çocuk olması için en az beş veya altı yaşında(veya daha büyük) olması gerekir. Kamer suresi Mekke devrinin dördüncü yılında indiğine göre dördüncü yılda beş-altı yaşında olması gerekmektedir.Ayrıca Kız kardeşi Esma ; Kardeşi Esma Abdullah bin Zübeyir’in annesidir. Esma yüz yaşına kadar yaşamış ve Hicretin 73. yılında vefat etmiştir. Hz. Aişe validemizden on yaş daha büyüktür. Hz. Ebu Bekir (r.a) kızı Esma ve oğlu Abdullah Abdul Uzza’nın kızı Kayleden, Hz. Aişe ile Abdurrahman ise Ümm-i Rümandan doğmuşlardır. Hz. Esma yüz yaşında ve hicri 73. yılda öldüğüne göre hicret esnasında 27 yaşında olması gerekir. Bundan on yaş küçük olan kardeşi Hz. Aişe validemizin de 17 yaşında olması gerekir ki bu da aşağı yukarı Buhari de Hz. Aişe’nin kendi hadisindeki ifadeye uygun düşmektedir.Hz. Aişe validemiz peygamberimizle dokuz yıl beraber yaşamıştır. Onun Kur’an, hadis ve fıkıh ilimlerindeki yerini bütün islam alimleri teslim etmektedir. O devrinin en büyük alimlerini tenkit etmiş, çeşitli konularda fetvalar vermiş, Kur’an’ın ve sünnetin doğru anlaşılması konusunda insanlara önderlik etmiştir. Sünneti Kur’an’la test etmenin ilk örneklerini vermiştir. Bu birikimi henüz çocuk denecek yaşta bir insanın elde etmiş olmasını kabullenmek oldukça zordur.
Bu konuyu aydınlatan bir başka rivayette şöyledir: Hz. Aişe validemiz henüz peygamberimizle evlenmeden önce Cübeyir bin Mut’im ile nişanlanmıştı. Mut’im Hz. Aişeyi oğluna almakla evine müslümanlığı sokacağını düşünerek bu nikahı feshetmişti. Hz. Ebu Bekir (r.a) islamı ilk kabul edenlerden biri olduğuna göre; bu olayın vukuu, islamın alenen duyurulmasından veya şuyu bulmasından önce olması gerekir. İslam alenen açıklanıp müslümanlar Kabe yürüyüşü veya Safa tepesi toplantısından sonra topluma deşifre olduktan sonra Ebu Bekir (r.a) ın müslüman olduğu bilinince kızını almaktan vazgeçmiş olması daha doğru görünmektedir. Bu olayda yine Hz. Aişe’nin peygamberimizle evlenmeden önce evlilik çağına geldiğini ve nişanlandığını göstermektedir. Yani değil Hz. Resulle nişanlanıp bir yıl sonra evlenmesi , daha önce evlenecek çağa gelmişti, nişanlandı , zamanla İslam tebliği yayılınca Hz. Ebu Bekir’in Müslüman olması bu işi bozdu…Daha sonra da Hz. Resul onunla nişanlanıp bir yıl sonra da evlenmişti…Sıcak ülkelerde çocukların erken gelişip, olgunlaştığı düşünülünce – Günümüzde bile Mısır’da ilkokul birinci sınıfa giden kızlar ergenlik çağına girdiği – yani Mısır’daki 8 yaşındaki bir kız , Türkiye’deki 12-13 yaşındaki bir kız olgunluğuna gelip ; daha önce olgunlaşıp, daha önce yaşlandığı – düşünülürse 17 -18 yaşındaki bir kızın arabistandaki normal görüntü ve evlilik yaşı haliyle gelmiş bir yaş olduğu rahatlıkla kabul edilmelidir!Hz. Aişe validemiz peygamberimizle dokuz yıl evli kalmışlardı. Peygamberimizin vefatı esnasında İse 27 yaşında idi. Peygamberimizden sonra da 48 yıl yaşamış ve hicri 58. yılda ve 74 yaşında vefat etmiştir. Sondan başa doğru gidersek 74 ten 48 i çıkartıp kalandan da evli olduğu yılı çıkartınca evlendiği yaşı bulmuş oluruz. 74 – 48 = 26; 26 – 9 = 17 kalır ki yaklaşık 17 veya 18 yaşında evlendiği gerçeği ortaya çıkar…Sahihi Buhârîye göre, Hazreti Âişe, Kur’anın Mekkeli âyetleri gelirken oyun çağındaydı. Bu yaştayken, kendisi «Kamer» Sûresinin nazil olduğunu söylüyor. Kur’arun 54 üncü Kamer sûresi, Mekkeli sûrelerdendir. Bu sırada Rasûl-i Ekrem «Erkam»ın evinde bulunuyordu. Rasûl-i Ekrem, Hicretin ilk senesi Hazreti Âişe ile evlendi. «Bakare» ve «Nisa» sûreleri vahyolunurken, Hazreti Âişe, Rasûl-i Ekremin zevcesi bulunuyordu. «Bakare» sûresi, Medine devrinin ilk zamanlarında. nazil olmuştu.
Mişkât sahibi der ki: Hazreti Âişenin hemşiresi Esma, Hicret esnasında 27 yaşında idi. Aişeden on yaş büyüktü. Hazreti Aişe de, Esmadan on yaş küçük olduğuna göre, Hicrette onyedi yaşındaydı: (Asrı Scâdet, C: 2, S: 1010.)Rasül-i Ekremle evlendiği zaman, 18 yaşında bulunuyordu.Hazreti Âişenin altı yaşında nişanlandığı, dokuz yaşında nikahlandığı hakkındaki rivayetler doğru değildir, tarihî hakikitlere aykırıdır.Hz. Aişenin ablası Esma, ondan yaklaşık 10 yaş büyüktü. Hz. Aişe evlendiğinde Hz. Esma’nın yaklaşık 30 yaşında olduğu rivayet ediliyor. Buradan Hz. Aişenin evlendiğinde 18-20 yaşlarında olduğu sonucuna >

ALLAH[C.C] razı olsun bu konu baya merak ediyordum ve okudum aydinlandim….

Bundan iki hafta önce bir arkadaşimla bu konuyu tartismisdim fakat arkadaşim bana H.Z Aise 9 yasinda HZ.Muhammed’le evlendigini ima edi
Ve bazi kaynaklar yolladi fakat ben inanmadim simdi okudum aydinlandim… ALLAH [c.c] Razi olsun


kanarya
Hz Aişe (ra) validemiz ile ilgili öykü için Allah c.c. razı olsun


hbevci
< Hazreti Âişenin altı yaşında nişanlandığı, dokuz yaşında nikahlandığı hakkındaki rivayetler doğru değildir, tarihî hakikitlere aykırıdır.Hz. Aişenin ablası Esma, ondan yaklaşık 10 yaş büyüktü. Hz. Aişe evlendiğinde Hz. Esma’nın yaklaşık 30 yaşında olduğu rivayet ediliyor. Buradan Hz. Aişenin evlendiğinde 18-20 yaşlarında olduğu… >
ıspatlı paylasım ıcın teşekkürler.
< Bir gün Peygamber efendimiz(s.a.v) ve hz.aişe(r.anha) annemiz arasında bir anlaşmazlık olur.Arayı bulması ve yanlışın kimde olduğunu söylemesi için sıddık-ı ekber hz.ebu bekir (r.a) çağırırlar.Peygamber Efendimiz(s.a.v) meseleyi anlatmaya başladı,olanları tek tek anlattı sıra Hz.Aişe(r.anha) annemize gelmişti ki;Hz.Ebu bekir(r.a) çok sinirlendi ve sen ALLAH(c.c)’ın peygamberini nasıl üzersin o yalan söyleyecek birimi dercesine bir tokat atar.Hz.Aişe annemiz(r.anha) hemen peygamber efendimizin(s.a.v)arkasına sığınır.Peygamber Efendimiz(s.a.v) bu olay karşısında üzülür.Her ne kadar en sevdiği arkadaşı ve kayınbabası olsada.Peygamber Efendimiz(s.a.v) Hz.Ebu bekir (r.a) dönerek ya Ebu bekir seni bunun için çağırmadık böyle yapmanıda istemezdik dedi. >
olayının hıkmetlerını gormek lazım!
1-Adaletlı olabılmek ıcın 2 tarafıda dınlemek gerekır.
2-Kadına verılen önemi görmek gerekır.
3-Hz Ebu Bekırın peyagmaberımıze sonsuz guven duyması.
Ayrıca tokadı da vuran babası oluyor oda ayrı bır konu…


ehli-sunnet
Konıyu Açan kardeş Konun devamını neden yayınlamadın acaba
İmam Gazali’nin r.a İhya-i Ulumu’d-Din Kitabında Kardeşimizin Yukardaki yazdığı yazılardan sonrası aynen şöyle

Hz. Peygamber (s.a), Âişe validemize şöyle dedi:
– Ben senin öfkeli olup olmadığını biliyorum.
– Nasıl biliyorsun?
– Sen hoşnut olduğun zaman ‘Hayır, Muhammed’in ilahına yemin ederim’ dersin, öfkelendiğin zaman da ‘Hayır, İbrâhim’in ilahına yemin ederim’ dersin.
– Doğru söylüyorsun, sana öfkelendiğim zaman senin ismini terkediyorum. (Peygamberliğinden ise, hiçbir zaman şüphe etmiyorum).92

Deniliyor ki: İslâm’da ilk sevgi, Rasûlullah’ın Hz. Âişe’ye olan sevgisidir.93

Hz. Peygamber, Âişe validemize derdi ki:
Ebu Zer, Ümmü Zer’e nasıl idiyse, ben de sana öyleyim. Ancak ben seni boşamam.94

Hz. Peygamber pâk zevcelerine şöyle demiştir:
Âişe hakkında beni üzmeyiniz! Zira Allah’a yemin ederim, onun dışında hiçbirinizin yatağında bana vahiy nâzil olmuş değildir.95

Enes (r.a) der ki: ‘Allah’ın Rasûlü, çocuklar ve kadınlar hakkında herkesten daha merhametli ve şefkatli idi’.96

Kaynaklar Aynen Şöyle

92) Müslim ve Buhârî
93) Müslim ve Buhârî
94) Müslim ve Buhârî
95) Buhârî
96) Müslim

Konuyu Açan Arkadaşın Yazdığı şeylere kaynak olarakta
91) Ebu Ya’la, Ebu Şeyh

Ayrıca Hadis Zayıf denilmiştir
Taberanî’nin el-Evsat’ta, Hatib’in Tarihinde yer verdiği bu hadis rivayeti, Hafız Zeynu’l-Irakî tarafından zayıf olduğu bildirilmiştir. (bk. Tahricu ahadisi’l-İhya-İhya ile birlikte-, 2/44)


ALLAHA EMANET
Arap yarım adasında o zamanlar genç kızların yaşları ergenlik çağına girdiklerinde sayılırdı yani 9 yaşında olan bir kız aslında 9+11=20 yaşında oluyor. Bu da hz Ayşenin yaşını açıklıyor.


aişe annemiz, hz aişe annemiz, peygamber efendimiz ve aişe annemiz

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();