Hacivat Karagözün oruç ile ilgili diyalogları

Hacivat Karagözün oruç ile ilgili diyalogları

ACİLSERVİS
Hacivat ile Karagöz
Hacivat:
Vay benim Karagözüm. Nerelerdesin?
Karagöz: Vay vay vay vay vay! Yine ne var Haci cavcav?
Hacivat: Duydun mu Karagöz’üm? Ramazan ayına iki gün kalmış.
Karagöz: Ne! Ramazan raylara mı takılmış? Peki, ölmüş mü? Yoksa sen demi takıldın raylara Haci cavcav?
Hacivat: Dur, Karagöz’üm, heyecanlanma. Sakin ol, derin bir nefes al.
Karagöz: Kafes mi alayım? Benim kafese falan ihtiyacım yok ki.
Hacivat: Yav ne laf anlamaz adamsın bre cahil! Ne kafesi, ne rayı! Ben ramazana iki gün kalmış diyorum. Sen Ramazan’ın raylarından bahsediyorsun. Ayrıca da Ramazan çok sağlıklı, bütün bunlar olacak iş mi?!
Karagöz: Deme, Haci cavcav! … Ben bunu tamamen unutmuşum.
Hacivat: Hiç unutulur mu? Karagöz’üm! Ramazan geldi ve bizler de oruç tutarak Allah’a olan görevimizi yerine getireceğiz.
Karagöz: Ben oruç tutmayı çok severim. Hele de o iftar sofralarına bayılırım. Bizim hanım öyle güzel yemekler hazırlarki çoğu kez parmaklarımı yerim.
Hacivat: Bırak şimdi sulanmayı Karagöz’üm. Oruç tutmak için bazı kurallar vardır. Örneğin orucu bozan durumları bana anlatabilir misin?
Karagöz: Orucu…….ooorucu ne bozabilir ki Hacivat’ım?
Hacivat: Anlaşıldı Karagöz’üm. Sana orucu bozan durumlardan bahsetmek gerekiyor. Şimdi beni çok iyi dinle! …

Cevaplar Sizden..


Kayıtsız Üye
çok güzel bir konuşma 🙂

teşekkür ederim çok güzel bir diyalog


Karagöz Hacivat diyalogları

Hoca
Çocuklara Karagöz – Hacivat Söyleşmeleri

Ramazan ayı İkramı (Oruç)

(Hacivat, arkadaşını kapıda karşılar.)

KARAGÖZ – Merhaba Hacı Cavcav!…

HACİVAT – Ooooo, Merhaba merhaba! Dükkânıma hoş geldin, safalar getirdin Karagöz’üm!

KARAGÖZ – Sopalar falan getirmedim.

HACİVAT – Efendim, sözlerimi hemen yanlış anlamaya başladın. Sopalar olur mu! "Sâfalar getirdin!" dedim. Yani seni görünce rahatladım ve çok sevindim demektir.

KARAGÖZ – Âmin, âmin!…

HACİVAT – Hele otur bakalım! Biraz dertleşelim.

KARAGÖZ – Hay hay, biraz dert deşelim ama sen önce dükkânına gelen misâfire ikramını yapsana!

HACİVAT – Aman Karagöz’üm, sen şaşırdın mı?

KARAGÖZ – Şimdi seni bir güzel pataklarsam, görürsün kimin şaşırdığını!…

HACİVAT – Allah Allah?… Şaka mı yapıyorsun, yoksa benimle alay mı ediyorsun?

KARAGÖZ – İkisi de değil…

HACİVAT – Karagöz’üm Ramazan’dan haberin yok mu?

KARAGÖZ – Var… Şimdi eve gitti.

HACİVAT – O Ramazan değil, şu bildiğimiz Ramazan… Hani yılda bir kere geliyor ya!

KARAGÖZ – Haaa, Almanya’daki Ramazan’ı mı soruyorsun? Anasına mektup yazmış da mayısta gelecekmiş…

HACİVAT – Allah iyiliğini versin, mübârek günde yine benim sinirlerimi bozmaya başlıyorsun.

KARAGÖZ – Köftehor , asıl sen benim sinirlerimi bozacaksın! Geçende uğradım da, hemen "Sana ne ikram edeyim Karagöz Beyefendi?" demedin mi?

HACİVAT – Canım dedim ama o zaman Ramazan gelmemişti.

KARAGÖZ – Köftehor, Ramazan’dan bana ne? Ona da geldiği zaman ayrı ikramını yaparsın!

HACİVAT – Yârabbi bana Ramazan sabrı ver!

KARAGÖZ – Sabri’yi falan karıştırma da ikramını yap!

HACİVAT – Allah Allah… Hem anlayamıyorum, hem de anlatamıyorum galiba! Yani sana şimdi çay kahve, ayran falan ikram etsem utanmadan içecek misin?

KARAGÖZ – Hele sen ikram et de görürsün ne olacağını!

HACİVAT – Oruç değil misin, nasıl içeceksin?

KARAGÖZ – Hacı Cavcav, oruç senin başına mı vurdu? Ben onları içeceğim dedim mi? Senden çay, kahve, ayran falan istedim mi?

HACİVAT – Aman Allah’ım aklım karmakarışık oldu. Pekâlâ ne istiyorsun Karagöz’üm?

KARAGÖZ – Benim gönlümden ne koparsa onu ikram et birâder?

HACİVAT – Senin gönlünden ne kopuyorsa söyle de ikram edeyim öyleyse?

KARAGÖZ – Hah şimdi adam oldur! Benim gönlümden yarım kilo zeytin, peynir, bir avuç hurma, iki pide falan kopuyor Hacı Cavcav!

HACİVAT – Canım efendim yine anlayamadım? Tamam bunları ikram edeyim amma, ne biçim oruçsun, buraya öğlen yemeğine mi geldir?

KARAGÖZ – Hay hay, öğlen yemeğine geldim.

HACİVAT – Olmaz efendim, beni de günaha sokacaksın!

KARAGÖZ – Pataklarım ha! Bilmiyor musun, biz Ramazan’da öğle yemeğini de akşam yiyoruz.

HACİVAT – Öyle söylesene!… Demek ağzın kapalı?…

KARAGÖZ – Hay hay, ağzım, burnum, gözlerim, kulaklarım, kapalı amma seni pataklamak için ellerim kaşınmaya başladı.

HACİVAT – Efendim, elini kaşındıracak ne var? Ramazan’dan sonra bir gün uğra da istediğin ikramı yapayım.

KARAGÖZ – Olmaz Hacı Cavcav!… Ağzım kapalı diye Ramazan ikramından kaçarsan ben sana dayak ikram ederim.

HACİVAT – Canım, anladım amma böyle ısmarlama ikram olur mu? bir çay ikramı nerede, saydıkların nerede?…

KARAGÖZ – Köftehor, sen onları bana ikram edeceksin, ben iftarda sahurda benim hanım ile çocuklara ikram edeceğim.

HACİVAT – Hah hah hah! Öyle söylesene!… (Karagöz gider.)


Cevap: Hacivat Karagözün oruç ile ilgili diyalogları

Kayıtsız Üye
Diyaloglar Güzelmiş beğendim elinize sağlık


Kayıtsız Üye
güzel bir diyalog örneği


Kayıtsız Üye
Diyaloglarını çok seviyorum


Kayıtsız Üye
Hacivat ve karagöz diyalogları çok anlamlı güzel atışıyorlar.


Kayıtsız Üye
Hepsi çok uzun ya ama komikler


Kayıtsız Üye
bence ikiside çok güzel ellerinize sağlık


hacıcavcav
muazzamm mükemmel harika müthiş olağanüstü


Kayıtsız Üye
Mükemmel diyaloglar bunlar


Kayıtsız Üye
Bencede dostum diyaloglar çok güzel


karagöz ve hacivat diyalogları, karagöz hacivat diyalogları, hacivat ve karagöz diyalogları

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();