Allah nerededir hakkında sorular geliyor aklıma
kral2a_1988
ben aşıri düşünceli bir birisiyim aklıma Allah ile alakalı sorular geliyor size sacma gelebilir dalga gecmek icim veya eglenmek için yazmiyorum ben muslumanim mesela yururken hasa Allahin uzerine basiyormus veya Allah yazisina basiyormus hibi beynimde imgeler olusuyor . Ben kendi kendime diyorum li Allah zaman ve mekandan munezzeh ama bu seferde beynim diyor ki Allah bestigin yerde yok da diyemiyorsun o zaman ne yapacagim mesela pis yerlerdede aynisi oluyor lütfen dalga gecmeyin izdirap yasiyorum
Cevap: Allah nerededir hakkında sorular geliyor aklıma
karadamlalar
forumduasi.com/itikat-iman-soru-ve-cevaplari/213228-rahman-arsa-istiva-etti.html
Allah kitabında da açıkladığı üzere Arşa istiva etmiştir. Arş göklerin üstündedir, bu konu bilgi verecektir inşaAllah.
Cevap: Allah nerededir hakkında sorular geliyor aklıma
mesut99a
İlk olarak Allah 3 boyutlu değildir ama senin gördüğün nesneler ve evrenimiz 3 boyutludur. Haliyle düşüncen yanlıştır. Seni bu düsünceden kurtarmak için şunu düşünmeni öneririm. Bır deney izlemiştim deneyde bir beyine bir cihaz bağlanmış cihazdan beyine sürekli bilgi alışverişi oluyor. Mesela cihazdan beyine canının yanma hissi gidiyor. Beyin de bunu kendi canı yanmış gibi anlıyor. Beyine görseller ve ses aktarılıyor, beyin bunu kendi görmüş duymuş gibi algılıyor. Yani şunu demeye çalışıyorum. Biz aslında başka bir yerde deneydeki beyin gibi bulunuyor olabiliriz. Allah bize bilgileri, sesleri ve hisleri veriyor, bizde kendimiz duymuş görmüs gibi hissediyor olabiliriz. Kuran da buna delil ise
" Sonra onları siz öldürmediniz, lâkin Allah öldürdü. Attığın zaman da sen atmadın, lâkin Allah attı. Bu da müminlere güzel bir imtihan geçirtmek içindi. Allah işitendir, bilendir."(Enfal 17)
Ayette Allahın öldürdüğü ve attığı yazıyor. Zaten fizikçilerde kuvvetin nerden geldiğini bilemiyorlar sadece kuvvetin varlığını biliyorlar. Şimdilik bu kadar yazayım. Biraz düşün görüşlerini bekliyorum.
Cevap: Allah nerededir hakkında sorular geliyor aklıma
karadamlalar
Allah mekandan münezzeh değildir fakat kendi yarattıklarına da benzemez.
mesut99a
Allah mekandan münezzehtir demiyorum. Sadece evrenin bize bilgi olarak aktarıldığını söylüyorum. Allah yaratıyor ve o deneydeki gibi bize verdiği bilgilerle evren şekilleniyor. Ayrıca yarattıklarına benzediğini söylemedim. Nerden çıkarttın
karadamlalar
size cevap olarak değildi yazdığım, Allah mekandan münezzehtir yaygın bir inanç fakat yukarıda paylaştığım linkte de geçtiği gibi doğru olanı değil.
mesut99a
Ne dediğini anlamadım sen Allah nerdedir sorusuna tam olarak ne cevap veriyorsun yazar mısın
kral2a_1988
arkafasim verdiğin libki inceledim biraz ama ben cubbeli ahmet hocanin ehli sünnete gore mekandan munezzeh dedigini hatirliyorum ama benim tek dusuncem bu dusuncelerden kurtulmak imanli olarak olmek
mesut99a
Kardeşim sen bu konuda doğru bilgiyi almak ve imanlı ölmek istiyorsan hiçbir hocaya imama bel bağlamamalısın seni en doğru yere iletecek olan sadece kuran dır kuran da Allah tasavvuru ile ilgili ayetleri araştırıyorum birazdan yazarım
mesut99a
"Hiçbir beşerî görüş ve tasavvur O’nu kuşatamaz, halbuki O her türlü beşerî görüş ve tasavvuru çevreleyip kuşatır: zira yalnız O’dur (hikmetine) tam nüfûz edilemez olan, her şeyden haberdar bulunan."
Ayette Allah’ı tavir edemeyeceğimiz yazıyor. Haliyle söyliyeceğimiz her şey isabetsiz olur
kral2a_1988
Anladigim kadariyla biz Allahi anlayamayiz peki aklimiz onu dusunmeye yetmeyecek peki bir dusuncelerden nasıl kurtuluruz Allahi kotu yerde dusunmemek için hssa burda Allah yok mu diyecez benim kafama takilan konu bu
lazali54
< Ben kendi kendime diyorum li Allah zaman ve mekandan munezzeh ama bu seferde beynim diyor ki Allah bestigin yerde yok da diyemiyorsun o zaman ne yapacagim >
itikatte mezhep diye söylenen maturidi ve eşariye göre yukarda yazdığınız bir cümle söylenebilr fakat imamı azam ebu hanifinin itikatına göre ‘eğer bir müslümana Allah(cc) nerededir sorulduğunda o da bilmiyorum derse kafir olur. şimdi bizler türkiyeli müslümanlar amelde imamı azam ebu hanifiye göre amel ederken itikatta sanki imamı azamın itikatı bozukmuş gibi davranıp itikatta başka bir imama yönelmişiz. bu da benim aklıma gelen bir soru?
Allah(cc) arşı aladadır. ve onun büyük bir kürsüsü vardır ve bu kürsü her yeri istiva etmiştir. bunlar kuranı kerimin Allah (cc) hakkındaki açıklamalrıdır. hatta bir tanesi de ayetel kürsi diye bilenen bakara süresinde geçen ayetlerdir. fakat rabbimizin açıkladığı şeyin bizler mahiyetini bilemeyiz. keyfitini ancak rabbim bilir.
< ben muslumanim mesela yururken hasa Allahin uzerine basiyormus veya Allah yazisina basiyormus hibi beynimde imgeler olusuyor >
rabbimiz kuranda ki bir ayette şöyle buyuruyor kaf 16
”insanı biz yarattık. onun için nefsinin kendisine neler fısıldadığını neler telkin ettiğini de biz pek iyi biliriz. çünkü biz ona şah damarında daha yakınız.”
demek oluyorki rabbimiz biz insanlar ile ilgili gizli olan ne varsa her şeyi hakkı ile bilmekte yeter ki bu kötü düşüncüleri ve niyetleri açığa çıkarmayalım. bu vesveseleler muhakkak şeytandır. ve bizim iblise karşı çok güzel bir silahımız var ”euzubillahimineşşeytanirracim” yani böyle bir vesvesenin farkına varınca hemen rabbimize sığınacağız.
yani sonuç olarak çözüm rabbimizden yardım ve güç dileyerek ona sığınmak.
karadamlalar
ehli sünnet itikadında aslolan müteşabih ayetleri tevil etmeyip zahiri üzerine kabul etmek, nasıl olabileceğini düşünmeden onlara iman etmektir. selefi salihin in yolu budur ki aralarında bu konuda bir ayrılık da yoktur.
bassedas
şu sorunun cevabını verebilir misin?
sen neredesin?
diyeceksin belki evdeyim. evin nerede o zaman? şu mahallede. bu sorular uzar gider. nerede sorusunun cevabı için farkında isen hep başka bir mekanı referans alırsın. nereye kadar referans alabilirsin?
ugurdogan
Sizinki psikolojik bir rahatsızlık. Zira yere basıyorum, Allah heryerdedir, o halde Allah’ın üzerine mi bastım şeklinde düşünmek sağlıklı değil. Allah inanan kişinin kalbindedir diyin kendi kendinize.
kral2a_1988
Bende zaten sağlıklı düşünmediğimi, bildiğim için yazıyorum bu düşünce insanın aklına her adım attığında geliyorsa ben ne yapayım bir şekilde kurtulmam lazım
bassedas
< Bende zaten sağlıklı düşünmediğimi, bildiğim için yazıyorum bu düşünce insanın aklına her adım attığında geliyorsa ben ne yapayım bir şekilde kurtulmam lazım >
Rabbim zaman ve mekan kavramını da yaratmıştır. Rabbim zaman ve mekan kavramından bağımsızdır. bu kavramların olmadığı bir fizik olamayacağı için anlayamıyoruz bunu. ki mümkün de değil. yanlış bilmiyorsam ahirette anlayacağız. çünkü o zaman gözümüzdeki zaman ve mekan kavramı perdesi kalkacak. o yüzden bu dünyada bu tatlı canını üzme.
Şayet az da olsa yardım arıyorsan şöyle yap. kuantum fiziği ile ilgili anlayabileceğin yere kadar araştırma yap. en azından sahip olduğun yetersiz fizik bilgisinin aslında ne kadar yetersiz olduğunu görürsün. belki farklı bir bakış açısı kazanırsın.
kral2a_1988
Allah razı olsun hepinizden simdi bir cisim için burda veya değil diyebiliyoruz ama Allah için fiyemeyiz cunku burda dersek mekan tayin atmis oluyoruz burda değil dersekde mekan tayin etmis oluyoruz galiba anladigim kadariyla simdi vesvee bana Allahi cisime benzettirmeye calisti galiba simdi bu dusunceden kurtulmaya basladim Allah razı olsun sizden
ugurdogan
İlmin kapısı İmam Ali’den konuyla ilgili bir hutbe:
"Hamd, Allah’a ki övenler onu lâyıkıyla övemezler; nimetlerini sayıp dökenler, onları söyleyip bitiremezler; çalışıp çabalayanlar, hakkını edâ edemezler. Öyle bir ma’buddur ki derin düşünceler onu idrâk edemez; akıl-fikir, denizine dalanlar, zâtının künhüne eremez. Bir sınır yoktur ki sıfatını sınırlayabilsin; bir vasıf yaratılmamıştır ki zatına lâyık bulunsun. Yoktur ona sayılı bir an; yoktur onun için ertelenmiş bir zaman. Yaratılanları, kudretiyle o yaratmıştır; rüzgarları, rahmetiyle o estirmiştir; yarattığı yer yüzünü, kayalarla perçinlemiş, pekiştirmiştir.
Dinin evveli onu tanımaktır. Tanıyışın kemâli, onu tasdik etmektir. Tasdik edişin kemâli, onu bir bilmektir. Bir bilişin kemâli, ona karşı öz doğruluğuna ermektir. Öz doğruluğunun kemâli onu noksan sıfatlardan tenzîh etmektir. Çünkü bilmek gerekir ki ne sıfat söylenirse söylensin, o sıfatla vasfedilemez; her sıfat, vasfedilenden gayridir; onunla bilinemez.
Onu vasfetmeye kalkışan, onu bir başkasına eşit etmiş sayılır. Başkasını ona eşit sayan, ikiliğe düşmüş olur. İkiliğe düşen, tecezzîsini kaail olur; tecezzîsini kaail olan, onu tanımamış olur. Onu tanımayan, ona cihet isnat eder, ona işaret eyler. Ona işaret eden, onu sınırlar. Sınırlayan, sayıya sokar. Her nerde derse, onu bir yerde sanır, ona mekân isnat eder; bir yerde diyense, başka yeri ondan hâlî sanır.
Vardır, yaratılmaksızın. Mevcuttur, yokluktan var olmaksızın. Her şeyle biledir, beraber değil. Her şeyden gayrıdır, ayrı değil. İşler yapar; harekete, âlete muhtaç olmadan. Görendir, görülen yokken. Birdir, bir varlığa muhtaç bulunmadan, hiç bir varın yokluğunu garipsemeden. Halkı yarattı, yaratmaya koyuldu, düşünüp kurmadan, işe deneyişten faydalanmadan, bir harekete, âlete muhtaç olmadan işe koyulmadan, koyulup yorulmadan. Her şeyi vaktinde yarattı, birbirlerine aykırı olan şeyleri birleştirdi, uzlaştırdı. Her şeyde bir istîdat, bir tabiat yarattı; her şeyin maddesini ona göre düzdü-koştu. Her şeyi olmadan bilendir O; sınırlarını, sonlarını kavrayıp kapsayandır O; her şeyin gizli, açık, her yanını bilendir O."
nursen
Allah mekandan ve zamandan münezzehtir, www.mumsema.com adresine üye ol ve sorularını sor oradaki insanlar ilmi birikimi olan insanlar sana cevap verecekelerdir inşaAllah ve oradaki cevapları da oku kaynağından bilenlerden öğrenmek gerek her önümüze gelen yazıyı okumak gerçekten tehlikeli oalbiliyor
ELHAMDULİLLAH
Allahu Taala her an her yerdedir.
O MEKANDAN ve ZAMANDAN münezzeh D E Ğ İ L D İ R……
BELLİ BİR ZAMAN ve MEKANDAN MÜNEZZEHTİR…..
O her an bir yaradış halindedir…..
Zahiren ve Zahir….. Yani Bizim gördüğümüz ve bildiğimiz.
Zahiren ve Batın….. Bizim gördüğümüz ve fakat gözümüzün önündekini bilemediğimiz.
Batınen ve Zahir…… Bizim bilmediğimiz ancak zahiren görüp delil bulamadığımız. İnkişafımızın eremediği.
Batınen ve Batın…… İMAN’en kabul ettiklerimiz.
Bu bağlamda Allahu Taalayı arıyorsanız eğer. O’nu KÜLLİYEN yarattığı hiç bir şeyde bulamazsınız. Cüz’iyen yarattığı her bir nesnede bulursunuz.
Kur’an-ı Kerim Hadid Suresi 3. Ayet-i Kerimesi.
Diyanet İşleri : O, ilk ve sondur. Zâhir ve Bâtın’dır. O, her şeyi hakkıyla bilendir.
O kayanın içerisindeki kurdun rızkını tayin eden, O kurdun yumurtalarının içindeki yaratmayı üzerine vazife olarak alan, sebebleri sonuçlara götüreni en hayırlı şekilde yaratan ancak müdahil olup o hayrı engelleyenlerede cüz-i iradelerini veren ve cüz-i iradeleri ile sonuçlara müdahil olup hayr’ı engelleyenler veya hayr’a sebep olanlarada TÖVBE edene kadar günahlarını kendi üzerlerinde sabit eyleyen, TÖVBE ettikten sonra Rab’binden bir çıkış yolu isteyenlerede tekrar hayr’ı yaratan O’dur.
O Allah ki; Yarattığı her şeyde İLİM ve HİKMET sahibi olan. Yarattıklarından ARİ değil BERİ olandır.
Bir okyanusun damlasının içerisindeki en ufak yapı taşına kadar İLMİ ile HÜKÜM sahibi. Dahi o okyanusun tamamınada İLMİ ile HÜKÜM sahibidir.
O yaratılacak olan her bir zerrede hazır ve nazır, O yaratılmış olan her bir zerreden beri olandır.
O kendisine ihtiyaç arzeden her yarattığının ihtiyacına amade, O kendisine ihtiyaç arzeden her yarattığının ihtiyacından beridir.
O size sizden daha yakın, O size sizden daha beridir. O sizin ihtiyaçlarınızı yaratan, O sizin ihtiyaçlarınızdan beridir.
O İLİM ve HİKMET sahibidir. O Ne güzel bir vekil. Ne güzel bir Rab’dir.
BİR kul
arkadşım bu sana şeytanın bir oyunudur onun için vesveseleri kafana takmamalısın şeytan kalbi iman dolu ve ALLAH sevgisi olan kişilerle uğraşır şeytan seni ALLAH yolundan uzaklaştırmaya çalışıyor onun için namaz kılarsan ve din görevlerini yerine getirirsen vesveselerden kurtulursun…
İLİMCİK
Nasılki güneş, ısısıyla ışığıyla ve yedi rengiyle bize yakındır..Bizim üzerimizde ve yeryüzünde Allahın izni ile tasarruf ediyor..Biz ise, güneşten milyonlarca km uzağız..Hiç bir vecihle yanaşamayız..Öyle de, Allah bize ve bütün kainata ilim ve kudreti ile sonsuz yakındır..Bütün kainat zerrelerden yıldızlara kadar Allahın kudreti ile yaratılıp, idare edilir ve vücudda kalır..Fakat biz ve bütün kainat Allahtan sonsuz uzağız..Çünkü, Allah, zamandan, mekandan ve bütün noksan sıfatlardan münezzehtir..ezeli ve ebedidir.
Bu kainat baştan başa Allahın sanatıdır..Allah, kainatı ilim ve kudreti ile idare etmektedir..Tasarruf etmektedir..Kainattan bir an olsun Allahın kudretinin nispeti kesilse kainat yok olur..
"Allah mekandan münezzeh değildir" diyenler ve Allahı kainatın içinde zanneden kardeşlerimizin itikadlarını düzeltmeleri lazımdır..Çünkü, ezeli, zamandan ve mekandan ve bütün sıfatlardan münezzeh olan bir Allah, yoktan yaratılan ve zaman ve mekan yeri olan kainatın içinde olamaz…Allah ilmi ve kudreti ile kainatı idare ediyor ve ilmi ve kudretiyle her mekanda hazır ve nazırdır..Bir zerre bile onun ilim ve kudret ve iradesinden hariç olamaz fakat Allahın kainat ile bizzat mübaşereti yoktur..Çünkü, biz ve bütün kainat Allahtan sonsuz uzaktır..
Elhasıl, Allah ilim ve kudretiyle bize sonsuz yakındır..Fakat biz ve bütün kainat Allahtan sonsuz uzaktır…
not:Risale-i Nurdan istifade edilerek yazılmıştır.
ELHAMDULİLLAH
< "Allah mekandan münezzeh değildir" diyenler ve Allahı kainatın içinde zanneden kardeşlerimizin itikadlarını düzeltmeleri lazımdırÇünkü, ezeli, zamandan ve mekandan ve bütün sıfatlardan münezzeh olan bir Allah, yoktan yaratılan ve zaman ve mekan yeri olan kainatın içinde olamaz.Allah ilmi ve kudreti ile kainatı idare ediyor ve ilmi ve kudretiyle her mekanda hazır ve nazırdırBir zerre bile onun ilim ve kudret ve iradesinden hariç olamaz fakat Allahın kainat ile bizzat mübaşereti yokturÇünkü, biz ve bütün kainat Allahtan sonsuz uzaktır >
İLİMCİK kardeşim bu yazıyı bütünüyle buraya aldık.
Şimdi itikadımızı düzeltiyoruz….. veya en azından düzeltmeye çalışıyıoruz.
< Allah mekandan münezzeh değildir" diyenler ve Allahı kainatın içinde zanneden kardeşlerimizin itikadlarını düzeltmeleri lazımdırÇünkü, ezeli, zamandan ve mekandan ve bütün sıfatlardan münezzeh olan bir Allah, yoktan yaratılan ve zaman ve mekan yeri olan kainatın içinde olamaz. >
KUR’an-ı Kerim HADİD Suresi 3. Ayet-i Kerime.
Diyanet İşleri : O, ilk ve sondur. Zâhir ve Bâtın’dır. O, her şeyi hakkıyla bilendir.
Allahu Taala Zahir ve Batınmıdır…..???? El hak öyledir.
Allahu Taala her an her yerdedir.
O MEKANDAN ve ZAMANDAN münezzeh D E Ğ İ L D İ R
BELLİ BİR ZAMAN ve MEKANDAN MÜNEZZEHTİR.
Evet itikadımızı düzeltmeye devam edelim İnşaAllah.
< Allah ilmi ve kudreti ile kainatı idare ediyor ve ilmi ve kudretiyle her mekanda hazır ve nazırdır >
Hani O Allah ki; Zahir ve Batın olandı….. Allahu Taala ve Tekaddes Hazretleri ZAHİR olamazmı diyelim…..???? Bu Ayet-i Kerime’yi yokmu farzedelim. Eğer öyle farzedersek KAFİR olanlardan olmazmıyız…????
Hani Rab’binden kendisini göstermesini istemişti Hazreti MUSA(A.S.)’da Rab’bi duasını kabul edip, bir dağa nazar etmiştide, O dağ tuz buz olmuştu…. Zahiren varlığını Peygamberi(A.S.)’ma göstermek dilemişti. Kelam eksiğini Peygamberine(A.S.) göstermişti.
Sonra Rab’bi O’nu kırmadıda, bir perde arkasından, hicap perdesi arkasından ona seslendi….. Benim ben. Rabbul Alemin demişti. Zahiren ve Zahir.
Bunlar Rab’bimin ayetlerindendir. O İlim sahibidir. O Kerimdir. Azizdir. Hüküm ve Hikmet sabidir.
< Allahın kainat ile bizzat mübaşereti yokturÇünkü, biz ve bütün kainat Allahtan sonsuz uzaktır >
O bize Şah Damarımızdan daha yakın olan değilmidir…..????
Allahu Taala her an yaratma halketme üzere değilmidir. Bunda tesebbüb’mü kullanmaktadır. Ancak O ben yaratıyorum diyor. Doğrusu Rab’bim hak olanı beyan ediyor. O yaratır asla bir aracı kullanmaz. O Zahiren yarattığında zahiren, Batınen yarattığında batınen bizatihi vardır. O Zahire Batın eklenecekse kendi ekler, Zahirden Batın çıkartılacaksada bizzat kendisi çıkartır. O ilki yaratan, sonrakinide yaratacak olandır. Ruh’u bedene üfleyende O’dur. Ruh’u bedenden kabzeden de O. Batını Zahire verende O’dur. Alanda O.
Hülasa; biz Rab’bimizi Zahiren ve Batınen varım diyorsa asla Zahiren ve Batınen olamazsın demeyiz, diyemeyiz. Bizim İtikadımız İnşaAllah ve Biiznillah budur.
İLİMCİK
Elhamdülillah kardeşim,
Kainat yoktan yaratılmıştır..Yani, zaman ve mekan yeridir..Ezeli bir zat yoktan yarattığı bir sanatın içinde olur mu…elbette olmaz..Kainat, baştan başa Allahın isim ve sıfatlarının tecelli ve tezahür ettiği bir yerdir..Yani, mesela sen bana cevap yazıyorsun..O yazıda senin ilmin, iraden, gücün, görmen, hikmetin tecelli ediyor..Fakat, sen yazının içinde değilsin ve olamazsın..Allahın mekandan münezzehiyeti haşa vücudunun "bütün mekanlara yayılmış olması" demek değil, hiç bir mekanda olmamasıdır..Allahın hiç bir mekanda olmaması Allahın zatı ile ilgili bir mülahaza olduğu için, biz bunu kavrayamayız ve anlayamayız..Çünkü, zaman ve mekan ile kayıtlıyız..Fakat, "Allah hiç bir mekanda değildir" diyebiliriz. Allah’ın bütün mekanlarda olması isim ve sıfatları cihetindendir..Yani, nasılki biz güneşten milyonlarca km uzakta olduğumuz halde, güneş, Allahın izni ile ısısını ve ışığını ve yedi rengini bize ulaştırıp, bize tesir ediyor ve meyvelerimizi pirişiriyor ve gözbebeğimizin içine giriyor..Yani, biz güneşe uzak iken, o bize gözbebeğimizden daha yakın oluyor..Öyle de Allah, isim ve sıfatları ile bu kainatta iş görüyor, tasarruf ediyor..Arşı idare ettiği gibi, yıldırları da idare ediyor..Aynı anda senin kalbinde tasarruf ediyor ve senin kalbinden geçen en gizli hatıraları biliyor…Allah sana sonsuz yakın olduğu halde, sen Allahtan sonsuz uzaksın…Kainat baştan başa Allahın sanatı olduğu için ve yoktan yaratıldığı için, ezeli bir zat yoktan yaratılan bir sanatın içinde olamaz..Fakat, ilim ve kudretiyle ve isim ve sıfatlarıyla ise bütün kainatı kapsamıştır…Bir zerre bile onun ilim, irade ve kudretinden hariç değildir..Hiç bir mekanda olmadığı gibi, ilim ve kudretiyle her mekanda hazır ve nazırdır..
Zahir ve batın, "Allahın vücudunun yarattıklarının içinde olması" demek değildir..İsim ve sıfatlarıyla herşeyin zahirini görüp, kudretiyle ve ilmiyle idare ettiği gibi, batınını da görüp, doğrudan doğruya kudretiyle idare etmesidir..Yani, mesela insanın ne için ve ne de dışı ve ne de hücreleri ve ne de zerreleri Allahın ilim ve irade ve kudretinden hariç değildir.
Allah, Hz İsa aleyhisselama "kelam" sıfatı ile tecelli etmiştir..Musa aleyhisselam ancak bir kaç kelamı dinlemeye tahammül etmiştir…Yoksa haşa Allahın zatı dağda değildir..
Elhasıl, Allah hiç bir mekanda değildir..mekandan münezzehtir..Fakat, ilim ve kudretiyle her mekanda hazır ve nazırdır..Biz Allahtan nihayetsiz uzak olduğumuz halde, Allah bize ve kainata nihayetsiz yakındır…Ezeli ve zamandan ve mekandan ve bütün noksan sıfatlardan münezzeh bir zat, yoktan yaratılan ve zaman ve mekan yeri olan kainatın içinde olamaz..
saygı ve sevgilerimle..
engin86
Zaman ve mekanı yaratan elbette mekan ve zamandan münezzeh olur mantık olarak.
karadamlalar
arkadaşlar bu konuda yaygın olan "mekandan münezzeh olan Allah" görüşü hatalıdır. selef-i salihin, yani sahabe ve onlardan sonra gelen 2 nesil Allahın arşın üstünde, arşın da göklerin üstünde olduğunda icma etmişlerdir. ayet ve hadislerdeki müteşabihler için en doğru yol onları zahiri üzere almak, nasıllıklarını Allah’a bırakmaktır.
farmasiyen
Allâhü te’âlâ zamandan ve mekândan münezzehdir. Allâhü te’âlâ her yerdedir demek veyâ göktedir demek küfrdür. Herkese Lâzım Olan Îmân adlı kitâbı okumalıdır.