Gıybet ettiğimiz kişi, gıybeti duymazsa yinede günaha girmiş olur muyuz?
aslanyurek
Gıybet ettiğimiz kişi bunları duymazsa yani onun kulağına gitmezse genede günaha girmiş, gıybet yapmış olur muyuz ?
Eğer o söylediklerimizi duymamışsa sadece tevbe edip onun içinde af ve mağfiret dileyerek bu günahtan kurtulmuş olur muyuz yoksa her ne olursa olsun helallik mi almamız gerekir ?
Teşekkürler..
Cevap: Gıybet Hakkında
kaars
ğıybetin öyle bir şartı yok.
duysa da duymasa da bu ğıybettir.
Cevap: Gıybet ettiğimiz kişi, gıybeti duymazsa yinede günaha girmiş olur muyuz?
ELHAMDULİLLAH
Birisi hakkında gıybet etmişseniz eğer, o gıybet ettiğiniz husus ne kadar kişiye yayılmış ise tamamından bu hususda helallik almanız gerekir.
Sadece gıybet ettiğinizden değil.
Sadece gıybet ettiğinizden aldığınız helallik, gıybet ettiğinizin başkaları tarafından zarara uğramasına neden olduğundan veya olacağından. Gıybet ettiğiniz kişi yada kişilerede gıybet ettiğinizi va aslında bu hususda yalan söyleyenlerden olduğunuzu, doğru dahi olsa kendisi hakkında gıybet ettiğim falanca hakkında yanılmış olabilirim diyerek bu hususun daha başka kimselerede duyurulup duyurulmadığı hususunu sormanızı tavsiye ederiz. Zira ettiğiniz gıybet yayılmış ise, bu hususda yapmanız gereken her bir yayılanı tek tek bulup hatanızı tamir etmeniz ve onlardan da ZAN’ları nisbetinde helallik talep etmenizdir.
Hemen örnekleyelim.
Kalktınız ve bir kişi hakkında ileri geri konuştunuz. Doğru dahi olsa, onu bir başkasına çekiştirdiniz. O’da gitti sizi referans göstererek bir başkasına nakletti. O nakli alanda bir iki bişeylerde kendi ekledi ve bir başkasına nakletti. O nakli alanda yalan yalan bişeyler daha anladı ve yalan yalnış bişeyleri daha bir başkasına üstelikte sizi referans vererek söyledi. Bir başkasıda bu nakli aldı ve sizin gıybet ettiğiniz kişiye olan hırsından dolayı bire binler katıp o’da başkalarına anlattı ve daire gittikçe genişledi.
Diyelim ki; O kendisi hakkında gıybet yaptığınız kişinin iş yaptığı bir başka kişi, bunca gıybeti gerçek zannedip, o kişiyle olan iş bağlantılarını askıya aldı ve o kişiyi bir şekilde madur etti.
Sonra diyelim ki; o madur olan ve sizin hakkında gıybet ettiğiniz kişi bir şekilde tüm mal varlığını ve işini kaybetti ve ailesi yuvası dağıldı ve imanende çok zayıf bir halde intihara teşebbüs etti.
Çok mu drama kattık yazımıza…..????
Vesaire vesaire diyelim….. Bunda veya olan bunca olayda sizin yaktığınız bir kıvılcımın, orman yangınına dönüşmeyeceğine garanti verebilirmisiniz. Asla….
O halde siz siz olun. Size soruluyorsa bu hususda her hangi biri ve duyduklarınız varsa duyduklarınızı asla aktarmayın.
Ola ki; size bu duyduklarınız bir fasık tarafından söylenmiştir de, siz doğruluğunu araştırmadan bir başkasına nakletmiş olabilir ve hiç tahmin dahi etmeyeceğiniz hallere vesile olmuş olabilirsiniz.
O yüzden İnsan kendine dönmeli. İyi gördüğü bir şey varsa kendine almalı, Kötü gördüğü bir şey varsada kendinden uzaklaştırmalı veya uzaklaşmalı….. Yerine göre SUKUT’u ALTIN, KONUŞMAYI TENEKE hükmünde bilmeli. Konuştuğunun esiri, konuşmadığının efendisi olmak adına.
gıybet edilen duymamışsa