Peygamberimiz hangi savaşlara katılmamıştır?

Peygamberimiz hangi savaşlara katılmamıştır?

mustafa
Peygamberimiz Hz Muhammed hangi savaşlara katılmamıştır?
Seriyyeler hakkında bilgi verir misiniz?


Cevap: Peygamberimiz hangi savaşlara katılmamıştır?

imam
Peygamber efendimiz (SAV) hayatı boyunca hangi savaşlara katılmıştır?
(Paygamberimizin katılmadığı savaşlara SERİYYE denir)

Seriyyelerin sayısı hakkında otuz beş ilâ altmış altı arasında çeşitli rakamlar verilmektedir.

Büyük Bedir Gazvesi’nden önce bu amaca yönelik olarak dört seriyye ve dört gazve tertipledi. Bunlardan Batn-ı Nahle Seriyyesi hariç diğerlerinde baskın yapılmadığı gibi çarpışma da meydana gelmedi.

Birer ay arayla meydana gelen ilk üç seriyye şunlardır: Birincisi, hicretin 1. yılı ramazan ayında (Mart 623) Hz. Hamza’nın kumandasında yapılan Sîfülbahr seferi. İkincisi, yine aynı yılın şevval ayında Ubeyde b. Hâris’in komutasındaki bir süvarî birliği tarafından gerçekleştirilen Râbiğ seferi. Üçüncüsü, bundan bir ay sonra Zilkade ayında Sa’d b. Ebû Vakkâs başkanlığında düzenlenen Harrâr seferidir.

Çarpışma meydana gelen dördüncü seriyye ise, hicretten on yedi ay sonra (Receb 2/Ocak 624) Abdullah b. Cahş başkanlığında gönderilen Batn-ı Nahle Seriyyesi’dir.

< Burada, hem seriyyelere örnek vermek maksadıyla ve hem de sonuçları itibarıyla çok önemli olduğu için Batn-ı Nahle Seriyyesi hakkında bilgi vereceğiz. Hz. Peygamber, biraz sonra adı geçecek olan Bedru’l-Ûlâ (Birinci Bedir) seferinden dönünce, Receb ayında halası Ümeyme’nin oğlu Abdullah b. Cahş’ı, hepsi muhâcirlerden oluşan yedi (sekiz veya on iki olduğu da söylenir) kişilik bir birliğin başına tayin etti; Übey b. Ka’b’a da bir mektup yazdırarak kendisine verdi. Ona, Medine’nin doğu tarafındaki Necid yolunu takip etmesini, mektubu iki gün yol aldıktan sonra açmasını, içindeki emri yerine getirmesini ve arkadaşlarından kimseyi beraber gitmek için zorlamamasını söyledi. Abdullah b. Cahş iki gün yürüdükten sonra mektubu açtı ve arkadaşlarına okudu. Mektupta şunlar yazılıydı: "Bu mektubumu okuduğunda Tâif-Mekke arasındaki Batn-ı Nahle’ye kadar git. Orada Kureyş kervanlarını gözetle". Mektubu okuduktan sonra yola çıkan Abdullah b. Cahş ve arkadaşları, Medine’ye iki yüz kilometre mesafede bulunan Bahrân (Buhrân) adlı yere vardıklarında, kafilede bulunan Sa’d b. Ebû Vakkas ve Utbe b. Gazvân develerini kaybettiler. Onu aramak için çıktıklarında yollarını kaybettiler ve kafileden ayrıldılar. Diğerleri ise Batn-ı Nahle’ye kadar vardılar. Orada beklerken, Tâif’ten dönmekte olan İbnü’l-Hadramî başkanlığındaki dört kişilik Kureyş kervanına rastladılar. Savaşın yasaklandığı haram aylardan Receb ayının son günüydü. Abdullah b. Cahş ve arkadaşları o günün Receb ayının son günü mü, yoksa Şaban ayının ilk günü mü olduğu hususunda bir müddet tereddüt ettiler. Ancak daha sonra kervan başkanı Amr b. el-Hadramî’yi öldürüp diğer iki kişiyi (Osman b. Abdullah ve Hakem b. Keysan) de esir ettiler. Halbuki Resûlüllah böyle bir şey emretmemişti. Dördüncü şahıs (Nevfel b. Abdullah) ise kaçtı. Abdullah b. Cahş ele geçirdiği ganimeti beşe bölerek, bir hissesini Hz. Peygamber için ayırdı. Geri kalanını da kendi aralarında bölüştüler. Bu sırada ganimetlerin taksimini bildiren âyet[264] henüz nâzil olmamıştı. Seriyye mensupları Medine’ye geldiklerinde, Hz. Peygamber iki esiri hapsetti. Ancak, kendisine ayrılan ganimeti almadı; haram ayda savaşmayı emretmediğini hatırlatarak onları azarladı. Abdullah b. Cahş ve arkadaşları Hz. Peygamber’in ve Müslümanların kendilerini kınamalarına çok üzüldüler. Bu arada Kureyş müşrikleri "Muhammed ve arkadaşları haram ayı helâl hâle getirdiler; haram ayda kan döktüler, kervanın mallarını aldılar ve adamları esir ettiler" diyerek müslümanları itham etmeye başladılar. Mekke’de bulunan müslümanlar da onlara verdikleri cevapta, olayın Şaban ayında meydana geldiğini söylediler. Bir süre sonra Bakara Sûresinin 217. âyet-i kerimesi nazil olarak durumu aydınlattı. Bu âyet-i kerimede Cenab-ı Allah, Haram Aylarda savaşmanın büyük günah olduğunu, fakat Allah’ı inkar etmenin, insanları Mescid-i Haram’ı ziyaretten alıkoymanın ve halkını oradan çıkarmanın daha büyük günah olduğunu, fitne çıkarmanın adam öldürmekten daha beter olduğunu beyan etmektedir. Böylece seriyye mensuplarının haklılığı ortaya çıkmış oldu. Bunun üzerine Hz. Peygamber de kendi hissesine ayrılan ganimeti aldı. Bu arada müşrikler iki esirin serbest bırakılması için Medine’ye fidye gönderdiler. Fakat Hz. Peygamber, esirleri ancak Sa’d b. Ebû Vakkas ve Utbe b. Gazvân geri döndükten sonra iade etti. Esirlerden Hakem b. Keysan İslâmiyet’i kabul edip Medine’de kalırken, Osman b. Abdullah Mekke’ye döndü. Bu seriyyeden yaklaşık bir buçuk ay kadar sonra Bedir Savaşı meydana gelmiştir. >


Cevap: Peygamberimiz hangi savaşlara katılmamıştır?

Kayıtsız Üye
Çok güzel süper


Cevap: Peygamberimiz hangi savaşlara katılmamıştır?

Şema
Peygamber efendimizin bizzat kendisi katılmadığı savaşlara ne ad verilir ???

kendisinin katılmadıgı savaşlara seriyye
katıldıgı savaşlara ise gazza adı verilir…

Seriyyeler yukarı ilk mesaja eklendi
Biraz daha özetleyerek kisaltacagiz


peygamberimizin katılmadığı savaşlar, peygamber efendimizin katılmadığı savaşlar, peygamberimiz hangi savaşa katılmamıştır

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();