Allahın "el-Alim" sıfatını açıklar mısınız?
Kayıtsız Üye
Allahın alim sıfatını açıklar mısınız?
Esmadan E-Alim sıfatı nedir kısaca
Cevap: Allahın "el-Alim" sıfatını açıklar mısınız?
Yetim
Allah’ın zâtı hiçbir mahlukuna benzemediği gibi ilmi de mahluk ilmine benzemez. Ezelî ilim ancak O’nundur ve O’na mahsustur. Olmuş ve olacak her şey O’nun ilminde daima hazırdır.
Evveli ve âhiri olan ve her şeyi sonradan öğrenen insanoğlu, bu dar, kısıtlı ve sınırlı ilmiyle,
Allah’ın ezelî ilminin varlığını bilse de hakikatini bilemez.
İnsanın, iradesi gibi düşünmesi ve hatırlaması da cüz’îdir. Bir anda iki şey düşünemez ve
hatırlayamaz. Allah’ın ilmi ise küllîdir, ‘her şeyi birlikte bilir’; mutlaktır, ‘hiçbir kayıt altına girmez’ ve muhittir, ‘her şeyi içine alır, ihata eder.’
Bu hakikat, Nur Külliyatı’nda ‘güneş’ misaliyle çok güzel açıklanır:
Güneşin ziyası hangi sahaları kaplıyorsa, o sahadaki bütün varlıkları birlikte görür, hepsini beraber
bilir ve her biriyle aynı anda beraber ilgilenir. Burada sıraya koyma söz konusu
değildir. Güneşi şuurlu farz etsek ve ziyasına ilim desek, güneş bütün
çiçekleri, ağaçları, yaprakları, otları, karıncaları, insanları ve daha nice
varlıkları bir anda ve beraber bilir. Onun bilmesinde az-çok, büyük-küçük fark
etmez.
Yine Nur Külliyatında ilim konusunda enteresan bir ifade yer alır: ‘Fiilen bilmek’.
Yaratan bilmez olur mu? O, Latîf ve Habîr’dir. (Mülk Sûresi, 67/14) âyet-i kerîmesi, bu
‘fiilen bilme’yi ders veriyor.
Bir misal: Selimiye camiinin mimarî özelliklerini biz de biliriz, Mimar Sinan da. Ama, onun
bilmesi fiilîdir. O, Selimiye’nin minarelerini yapar, kubbesini çatarken,
ilmiyle kudreti birlikte çalışmıştır. Bizim aynı şeyleri bilmemiz ise bundan çok
farklıdır. Bizimkinde, yapılmış olanı sonradan öğrenme söz konusudur.
Her şeyi bilerek ve hikmetle yaratan Allah’ın, eşya hakkındaki ilmi ‘fiilî bir ilimdir,’ mahlukatın ilmine
benzemez.
İnsan kendisine ihsan edilen o cüz’î ilmiyle Allah’ın Alîm ismini tanır. Her şeyin
ilimle vücut bulduğunu, hikmetli ve mânâlı yaratıldığını anlar. Bir hayvan,
kendi iç organlarından bile haberdar değilken, insanın bu kadar geniş bir sahada
ilmiyle dolaşması, onun için büyük bir şereftir. Arzın halifesi olan insan,
kendini okuduğu gibi, kendini okumaktan aciz mahlukları da okumakla
vazifelidir.
Hadis-i Şerifte, bir saat tefekkürün bin yıl nafile ibadetten hayırlı olduğu haber
verilerek, ilmin bu ulvî şerefi nazarımıza sunulur. Bu şerefi hiçe sayarcasına,
akıllarını sadece dünya menfaatlerini temin ve nefsin arzularını tatmin için
sarf eden insanlar ne kadar zarardadırlar!?…
Cevap: Allahın "el-Alim" sıfatını açıklar mısınız?
mum
Allahın "El-Alim" sıfatı
el-ALÎM
Her şey’i çok iyi bilen…
Allah, her şey’i tam mânasıyla bilir. Her şey’in, içini, dışını, inceliğini, açıklığını, önünü, sonunu, başlangıcını, bitimini çok iyi bilendir O. Olmuşları bildiği gibi, olacakları da aynı şekilde bilir. Onun için, olmuş – olacak, gizli – açık söz konusu değildir. Bunlar, insanlar hakkında geçerli olan mefhumlardır. İnsanların bilmesi nisbî ve ârızîdir. Allah’ın bilmesi ise, – bütün isim ve sıfatlarında olduğu gibi – zâtî’dir. Onun için O’nun bilmesinde dereceler bulunmaz.
Cevap: Allahın "el-Alim" sıfatını açıklar mısınız?
Kayıtsız Üye
Allahın alim sıfatını açıklarmısınız
Alim, Allah ın Alim isminin sıfatı