Namaz Tesbihatı ile ilgili el-ezkar adlı eserden hadisler
Kayıtsız Üye
Namaz Tesbihati Ile Ilgili el-ezkar adlı eserden hadislere örnekler yayımlar mısınız ?
Cevap: Namaz Tesbihati ile ilgili el-ezkar adlı eserden hadisler
Hoca
Namazdan Sonraki Dualar Ve Zikirler
Namazdan sonra zikir (tesbîh) yapmanın müstahab olduğunda alimler birlik olmuşlardır. Bu hususta çeşitli ve çok sahîh hadîsler vardır. Biz bunlardan en önemli olanları anlatacağız:
163- Ebû Ümame’den (RadıyAllahu Anh) rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Resûlüllah SaallAllahu Aleyhi ve Sellem’e soruldu: Hangi dua daha çabuk kabul olunur? Şöyle buyurdular:
"Gecenin son vaktinde ve farz namazların arkasında (yapılan dualar)…"[17]
164- İbni Abbas’dan (RadıyAllahu Anhüma) rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
"Resûlüllah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in namazının son bulduğunu Tekbîr ile (teşbih ve zikir yapmasıyla) anlardım" Yine Buharî ve Müslim’in Sahihlerinde İbni Abbas’dan (RadıyAllahu Anhüma) bir rivayet de
şöyle:
"İnsanlar, farz namazdan ayrıldıkları zaman zikirle sesi yükseltmek, Resûlüllah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in devrinde idi." Yine İbni Abbas (radıyAllahu Anhüma) demiştir: "Ben, bu zikri işittiğim zaman, namazı tamamladıklarını bilirdim."[18]
165- Sevban’dan (radıyAllahu Anh) rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir:
"Resûlüllah SallAllahu Aleyhi ve Sellem namazını tamamladığı zaman üç defa istiğfar ederek "Estağfirullah" (Allah’tan mağfiret dilerim) diyerek" şöyle buyururdu:
"Allâhümme ente’s-seiâmu ve minke’s-selâm, tebârekte yâ ze’I-celâli ve’I-ikrâm."
(Allah’ım, Sen afattan selâmet üz resin ve selâmet de Sendendir. Ey Celâl ve ikram sahibi, Sen noksanlıklardan münezzehsin).
Bu hadîsin ravilerinden olan Evza’î’ye denildi ki, istiğfar nasıl olur? Cevab olarak, şöyle söylersin, dedi:
"Estağfirullâhe, estağfirullâhe" (Allah’dan mağfiret dilerim, Allah’dan mağfiret dilerim)[19]
166- Muğîre ibni Şu’be’den (RadıyAllahu Anh) rivayet edildiğine göre, Resûlüllah SallAllahu Aleyhi ve Sellem, namazı bitirip selâm verdiği zaman şöyle derdi:
La ilahe illâllâhu vahdehû, lâ şerike lehu. Lehu’l-müîkü ve lehü’l-hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadir. Aîlâhümme la mâni’a Uma a ‘teyte ve lâ mu’tıye limâ mene’te ve lâ yenfa’u zelceddi minke’l-ceddü." zelceddi minke’l-ceddü."
(Allah’dan başka hiç bir ilâh yoktur, yalnız O vardır, O’nun ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd O’na mahsustur. O her şeye kadirdir. Allah’ım! Senin verdiğini engelleyen yoktur ve vermediğim de verecek kimse yoktur. Güçlüye hiç bir şey fayda vermez; güç ancak sendedir. "[20]
167- Abdullah ibni Zübeyr’den (RadıyAllahu Anhüma) rivayet edildiğine göre, Peygamber efendimiz selâm verince her namaz arkasında şöyle derdi:
"Lâ ilahe illâllâhu vahdehû lâ şerike lehu. Lehu’l-mülkü ve îehu’î-hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadir. Lâ havle ve lâ kuvvete illâ biîlâh. Lâ ilahe illâllâhu ve lâ na ‘büdu illâ iyyâhu lehunni’metü ve’l-fadlü ve îehussenâu’İ-hasenü lâ ilahe illâllâhu muhlisine lehu’d-dîne ve lev kerihe’î-kâfirûn. (Allah’dan başka hiç bir ilâh yoktur; yalnız O vardır. O’nun ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd O’na mahsustur. O her şeye kadirdir. İbâdetlere güç yetirmek, günahlardan korunmak ancak Allah’ın kuvveti iledir. Allah’dan başka hiç bir ilâh yoktur ve ancak O’na ibadet ederiz. Nî-met ve ihsan O’nundur. Güzel övgü O’na mahsustur. Allah’dan başka hiç bir ilâh yoktur; kâfirler hoşlanmasa dahi, biz ibâdeti Allah’a has kılarız (ve bu tevhid sözünü söyleriz.)" İbni Zübeyr demiştir ki, Resûlüllah SallAllahu Aleyhi ve Sellem, her namazın arkasında bunları söyler, tesbîh (tehlîl) yapardı.[21]
168- Ebû Hüreyre’den (RadıyAllahu Anh) rivayet edildiğine göre, Muhacirlerin fukarası, Resûlüllah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e gelip dediler ki: Mal varlığı olan zenginler, yüksek dereceleri ve cennetin tükenmez nî-metlerini alıp götürdüler (biz fakirlerin hali ne olacak?) onlar, bizim gibi namaz kılıyorlar, oruç tuttuğumuz gibi oruç tutuyorlar. Üstelik onların maldan ötürü faziletleri var: Malları ile hac yapıyorlar, ömre yapıyorlar, cihad yapıyorlar, sadaka veriyorlar… Peygamber efendimiz (onlara) buyurdu:
"Size bir şey öğreteyim mi ki, onunla sizi geçenlere ulaşasımz, onunla sizden sonrakileri gecesiniz ve sizden daha faziletli bir kimse olmasın; ancak sizin gibi yapan müstesna?" Ashab dediler ki, evet (bize öğret) ya Resûlellah! Peygamber efendimiz buyurdu: "Her namazın arkasında otuz üç defa tesbîh yaparsınız (Sübhânellah, dersiniz), tahmîd edersiniz (Elham-dü lillah, dersiniz), tekbîr getirirsiniz (Allahu Ekber, dersiniz)."
Bu zikrin keyfiyetinden, Ebû Hüreyre’den rivayet eden Ebû Salih’e sorulduğu zaman dedi ki: şöyle söylenerek tesbîh yapılır:
"Sübhânellâh",
"Elhamdülillah",
"Allâhu ekber…"
tâ bunlardan her biri otuzüç defa oluncaya kadar…[22]
169- Kâ’b ibni Ücre, Resûlüllah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’den rivayet ettiğine göre, Peygamber efendimiz buyurdu:
"Arka arkaya söylenecek kelimeler vardır ki, farz namazların sonunda bunları söyleyen yahud bunları yapan mahrum kalmaz. Bunlarda otuzüç tesbîh (sübhânellah), otuzüç tahmîd (Elhamdü lillâh) ve otuzdört tekbîr (Allâhu Ekber) dir."[23]
170- Ebû Hüreyre (radıyAllahu Anh) Resûlüllah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’den rivayet ettiğine göre, Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur:
"Her namazın arkasında kim otuz üç defa Allah’ı tesbîh eder (Sübhânellah, der), otuzüç defa Allah’a hamd eder (Elhamdü lillâh, der), otuzüç defa Allah’ı tekbîr eder (Allâhu Ekber, der) ve
"Lâ İlahe îîaîlâhu Vahdehü Lâ Şerîke lehu, Lehuîmülkü ve Lehulham-dü ve Hüve Alâ Külli Şey’in Kadîr"
sözü ile yüzü tamamlarsa, günahları deniz köpüğü kadar dahi olsa, onlar bağışlanır. "[24]
171- Sa’d b. Ebî Vakkas (RadıyAllahu Anh) dan rivayet edildiğine göre, Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Seliem namaz arkasında şu sözlerle Allah’a sığınırdı:
"Allâhümme innî eûzü bike mine’l-cübni ve eûzü bike en uredde ilâ erzeü’İ-umuri ve eûzü bike min fitneti’d-dünyâ ve eûzü bike min azâbi’l-kabri"
(Allah’ım! Korkaklıktan Sana sığınırını, erzeli ömre (kocalma haline) düşürülmemden Sana sığınırım, dünyanın fitnesinden Sana sığınırım, kabir azabından sana sığınırım."[25]
172- Abdullah ibni Ömer’den, o da Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’den rivayet ettiğine göre, Hazreti Peygamber şöyle buyurdu:
"İki haslet yahud iki huy vardır ki, bunlara devam eden müslüman bir kul cennete girer. Bu iki şey kolaydır; fakat bunları yapan azdır: Her namazın arkasında Allah Tealâ’yi on defa tesbîh eder, on defa hamd eder, on defa tekbîr getirir ki, (bir vakit namazda otuz tesbîh ve beş vakit namaz itibariyle) bunların tümü dil ile yüz ellidir. Sevab tartısında ise (bir haseneye on sevab itibariyle), bin beşyüzdür. Ayrıca yatağına girdiği zaman otuz dört tekbir yapar (Alİahu Ekber, der), otuz üç defa hamd eder (elhamdü lillâh, der), otuz üç defa tesbîh yapar (sübhânellah, der). Bunlar da dilde yüzdür; fakat tartıda (bire on sevab hesabı ile) bindir."
Ravi der ki, ben, Resûlüllah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in parmaklan ile bu teşbihleri saydığım gördüm. Ashab sordular:
– Ya ResûlAllah! Bunlar nasıl olur kolaydır da, bunları yapan azdır? Buyurdular : "Sizden birine uykusu vaktinde şeytan gelir de bunları söylemeden önce onu uyutur. Bir de ona namazında gelir de, bunları söylemeden önce ona bir işi hatırlatır (ve o iş için bunları terk eder)."[26]
173- Ukbe ibni Âmir’dan (RadıyAllahu Anh) rivayet edildiğine göre demiştir ki, "Her namazın arkasında Muavvizeteyn (Felâk ve Nâs) sûrelerini okumamı Resûlüllah sallAllahu Aleyhi ve Seliem bana emretti."
Ebû Davud’un diğer bir rivayetinde de, "Muavvizat" sûrelereni okumamı bana emretti, şeklindedir ki, bundan "Kul Hüvellâhu Ahad, Kul Eûzü birabbilfelak ve Kul E’ûzü birabbinnâs" sûrelerinin kasdedildiği anlaşılmaktadır. [27]
174- Mu’az’dan (RadıyAllahu Anh) rivayet edildiğine göre, Resûlüllah Sallaîlahu Aleyhi ve Seliem Muaz’ın elinden tutarak buyurdu: "Ey Mu’az, vAllahi seni seviyorum. Ey Mu’az, sana tavsiye ediyorum ki, her namazın arkasında şunu söylemeyi asla terk etmeyesin:
"Allâhümme e’innî alâ zikrike ve şukrike ve hüsni ibâdetike"
(Allah’ım! Seni anmaya, Sana şükretmeye ve Sana güzel ibâdet etmeye bana yardım et).[28]
175- Enes’den (RadıyAllahu Anh) rivayet edildiğine göre demiştir ki, "Resûlüllah sallAllahu Aleyhi ve Sellem, namazım tamamladığı zaman, sağ eliyle yüzünü meshederdi (sıvardı) sonra buyururdu:
"Eşhedü en lâ ilahe illâllahu errahmânü errahîmu. Allâhümme ezhib anni’î-hemme ve’l-hazene"
(Rahman ve Rahim olan Allah "dan başka hiç bir ilâh olmadığına şahid-lik ederim. Allah’ım! Benden üzüntü ve kederi gider.)"[29]
176- Ebû Ümâme’den (radıyAllahu Anh) rivayet edildiğine göre şöyle demiştir:
"Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in kıldığı farz ve nafile namazları arkasında ona her yaklaştığım zaman şöyle dediğini işitmişimdir:
"Allâhümmeğfir lîzünûbî ve hatâyâyne küllehâ. Allâhümme en’işnî vecburnî vehdinîlisâlihi’l-a’mâli ve’I-ahlâki innehû lâ yehdı Hsâlihihâ ve lâ yesrifu seyyiehâ illâ ente."
(Allah’ım! Günahlarımı ve kusurlarımı, hepsini bağışla. Allah’ım! Beni yükselt ve halimi düzelt ve beni iyi işlere, iyi ahlâka ilet. Çünkü Senden başkası iyi işlere iletemez ve kötü işlerden alıkoyamaz.”[30]
177- Ebû Sa’îd El-Hudrî’den (RadıyAllahu Anh) rivayet edildiğine göre, demiştir ki: "Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem namazını bitirince, bilemiyorum, selâm vermeden önce yahud selâm verdikten sonra, şöyle derdi:
"Sübhâne rabbike rabbi’l-ızzeti amma yesıfûn ve selâmün ale’l-murselîn ve’1-hamdü Iillâhi rabbi’l-âlemin"
(Aziz olan senin Rabbm, müşriklerin yaptıkları (kötü) vasıflardan münezzehtir, peygamberlere selâm olsun, alemlerin Rabbine hamd olsun…)"[31]
178- Enes’den (radıyAllahu Anh) rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: "Peygamber sallAllahu Aleyhi ve Sellem namazdan ayrılınca şöyle söylerdi:
"Alîahümmec’al hayre umarî âhirahu ve hayre amelîhavâtimehu vec’al hayre eyyamı yevme elkâke."
(Allah’ım, ömrümün sonunu, ömrümün hayırlısı yap; işlerimin sonunu, işimin hayırlısı yap; günlerimizin en hayırlısını da, Sana kavuştuğum gün yap "[32]
179- Ebû Bekre’den (RadıyAllahu Anh) rivayet edildiğine göre: "Namazın arkasında, Resûlüllah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle söylerdi:
"Allâhümme innî eüzü bike mine’l-küfri ve’1-fakri ve azâbi’l-kabri" (Allah’ım! Küfürden, fakirlikten ve kabir azabından Sana sığınırım."[33]
180- Zayıf bir isnadla Fedale b. Ubeydullah’dan rivayet edildiğine göre demiştir ki, Resûlüllah SallAllahu aleyhi ye Sellem şöyle buyurdu: .
"Sizden biriniz namaz kılınca (sonunda), Allah’a hamd ve övgü getirsin. Sonra Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e "Salât" getirsin. Sonra dilediği şeyi istesin (dua yapsın)."[34]
__________________
[17] Tirmizî. Hadis Hasen’dir. Nesâî.
[18] Buhârî. Müslim.
[19] Müslim. Ebû Dâvud. Tirmizî. Nesâî.
[20] Buharı. Müslim. Ebû Dâvud. Nesâî.
[21] Müslim. Ebû Dâvud. Nesâî.
[22] Buhârî. Müslim. Muvatta’. Ebû Dâvud.
[23] Müslim. Tirmizî. Nesâî.
[24] Müslim.
[25] Buharî. Tirmizî. Nesâî.
[26] Ebû Dâvud. Tirmizî. Nesâî.(Bu hadîsin isnadı sahihtir.)
[27] Ebü Dâvud. Tirmizî. Nesâî. Ahmed b. Hanbel. İbn-i Hibbân. îbn-i Sünnî.
[28] Ebû Dâvud. Nesâî. Hâkim. Ahmed b. Hanbel.
[29] İbn-i Sünnî.
[30] İbn-i Sünnî.
[31] İbn-i Sünnî.
[32] İbn-i Sünnî.
[33] İbn-i Sünnî.
[34] İbn-i Sünnî. Ahmedb. Hanbel. Ebû Dâvud. Tirmizî.