Ölüm meleği hakkında Süneni Şafii de Müzeni’nin Şafii’den rivayet ettiği bir hadiste ölüm meleğinin
azra
Ölüm meleği hakkında Süneni Şafii de Müzeni’nin Şafii’den rivayet ettiği bir hadiste ölüm meleğinin birkaç ismi olduğuna dair bir rivayet vardır. Şafii’nin Sünenindeki Fıtır Sadakası babında ölüm meleği için İsmail ismi geçmektedir. Acaba ona niçin Azrail deniyor?
27. CEVAP
Tahavi‘nin Müzeni‘den Müzeni’nin de Şafii‘den rivayet ettiği bir hadisi bana güvenilir ve sağlam rehber olanEbul Ferec Abdurrahman İbn-i Ahmed bin El Muarraf bin Hammad El Arabi Et-Tenuhi bildirdi.
Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem hastalandığı zaman Cibril ona geldi ve dedi ki:
"Ey Muhammed! Allah beni sana seni yüceltmek ve seni şerefli kılmak için özel olarak gönderdi. Senin halini senden daha iyi bilen Allah beni sana şunu sormak için gönderdi. "Kendini nasıl hissediyorsun?"
Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Ben çok üzüntülüyüm ve çok hastayım."
Cibril ikinci gün tekrar geldi. Rasulullah’la arasındaki konuşma birinci günkü gibi tekrar ceryan etti. Üçüncü gün de gelerek aralarında konuşma diğer günlerdeki gibi yinelendi. Bu sefer Cebrail beraberinde yüzbin meleği idare eden adı İsmail olan bir melek olduğu halde tekrar geldi. O meleklerden de her biri yüzbin meleği idare ediyordu. Cibril o melek için Rasulullah’tan izin istedi. Sonra Rasulullah melek hakkında sordu. Cebrail de "Bu ölüm meleğidir.Senden önce hiçbir kişinin yanına girmek için izin istememesine karşın senden izin istiyor ki; senden sonra da hiçbir kimseden izin istemeyecektir.
Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem:
"Ona izin ver" dedi.
Cebrail de ona izin verdi. Ölüm meleği Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem’e selam vererek ona:
"Ya Muhammed! Allah Teala beni sana gönderdi. Eğer ruhunu almamı emredersen ruhunu alayım yoksa bunu emretmiyorsan seni terk edeyim" dedi.
Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem:
"Yani ben ne dersem onu yapacak mısın? Ey ölüm meleği!" dedi. O da:
"Evet. Çünkü ben bununla emrolundum" dedi.
Bu sefer Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem Cebrail’e doğru baktı. Cebrail ona:
"Ey Rasulullah! allah-u Teâlâ seni özledi." dedi.
Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem ölüm meleğine:
"Emrolunduğun şeyi yap" buyurdu. Ölüm meleği de ruhunu kabzetti.
Bu hadis mürseldir.
Çünkü bu hadisi rivayet eden Ali İbn-i Hüseyin Rasulullah’ın ölümünden yaklaşık otuz yıl sonra doğmuştur.İmam Şafii’nin ondan bu hadisi rivayet ettiği Kasım; Ahmed İbn-i Hanbel tarafından yalanlanmış birisidir. İbn-i Hanbel onun hadisleri için uydurma olduğunu söylemiştir. Başkaları da onun zayıf birisi olduğuna kanidirler.
Bu konuda Ebu Hatim, Ebu Zer’e; Yakup İbn-i Süfyan Aceli, Ezdi ve başkaları şöyle demiştir. Bu hadis metruktur. Bu hadisin sahih olduğunu söyleyen kimse görmedim. Ancak bir cemaat bu hadisin zahirindeki manasını alarak kabul etmişlerdir. Onlar buradaki İsmail’in ölüm meleğinin ismi olduğu kanısındadırlar. Fakat bu onların zannettikleri gibi değildir. Çünkü bu hadisin kaldırılmış olan kısmında bu konuya açıklık getirilmektedir.
Taberani‘nin Mucem’indeki hadisinde ek bir rivayet vardır ki bu olaya açıklık getirmektedir. O şöyle dedi:
Abbas İbn-i Ham’dan El Asbehemi ve İshak İbn. Ahmed Huzaye dediler ki;
Abdul Cebber İbn. Ala, Abdullah İbn-i Meymun Kadh’tan Cafer b. Muhammed b. Abdullah‘tan o da Ali İbn-i Hüseyin’den şöyle rivayet ettiler:
Ali İbn-i Hasan şöyle dedi:
Babam’dan şöyle işittim:
"Rasulullahın vefatından üç gün önce Cibrila leyhisselam gökten indi ve Rasulullah’a:
"Ey Muhammed! Allah beni sana ikram etmem, seni yüceltmem için gönderdi."
Üçüncü günde Cibril aleyhisselam beraberinde ölüm meleği ve bu ikisiyle beraber olarak da yetmişbin meleği idare eden ismi de İsmail olan "Rüzgar Meleği" ile indi. Onlardan hiçbir melek yoktur ki yetmişbin meleği idare etmesin. Onlardan Cibril Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem’e şöyle dedi:
"Ey Muhammed! Seni senden daha iyi bilen Allah beni sana; seni yüceltmem, sana ikram etmem ve şunu sormam için gönderdi: "Nasılsın?".
Hadis diğer hadisteki gibi devam eder.
Bu hadisin senedindeki Abdullah İbn-i Meymun El Kaddah dışında ravilerin hepsi güvenilirdir. Buhari; Abdullah İbn-i Meymun El Kaddah hakkında: "Hadis uydurucusu" demiştir.
Ebu Zerr ise Abdullah İbn-i Meymun hakkında onun rivayeti geçersizdir demiştir.
Ebu Hatem ve Tirmizi ise; Bu kişi hakkında rivayet ettiği hadisler münkerdir demişlerdir.
İbn-i Hibban, bu kişi hakkında " O maklub hadisleri rivayet eden tek başına rivayet ederse hüccet değildir" dedi.
Hakim ise bunun rivayet ettiği hadis mevzudur, dedi. Bu kişi hakkında güvenilir olduğunu söyleyen kimsegörmedim Hüseyin Bin Ali’nin ziyade olarak zikrettiği şeyleri bu kişi zikretmemiştir.
Taberani bu hadisi Hüseyin İbn-i Ali İbn-i Ebu Talib‘e dayandırarak Mucemil Kebir kitabında nakletmiştir. Bu rivayette ismi İsmail olan ölüm meleğin rüzgar meleği olduğu ve ölüm meleği olmadığı, Cibril ve ölüm meleği ile birlikte indiği ifade edilmiştir. İnenlerin üç kişi olduğu "İkisi ile beraber indi" sözünden açıkça anlaşılmaktadır. Bu hadisin genel anlamına daha uygundur. Ve bu, ilk metinden anlaşılmaktadır. "Ona izin verdi" yani; rüzgar meleğine. Sonra da Cibril ölüm meleği için izin istedi. Bu ilk rivayet de Cibril’in şu sözünden anlaşılıyor;
Sonra Cibril dedi ki:
"Bu ölüm meleğidir. O izin istiyor."
Bu Hadisi Beyhaki Muhammed İbn-i Ali’den, Hüseyin İbn-i Ali’den o da Abdulvahid İbn-i Süleyman Haris’ten o da Siyar İbn-i Hatim’den rivayet etmiştir. Beyhaki bu hadisi "Nübüvvetin Delilleri" kitabında üç yoldan bize rivayet etmiştir. Hüseyin İbn-i Ali şöyle dedi:
Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem’in vefatından önce Cibril üç kişi ile birlikte indi ve Rasululah’a şöyle dedi:
"Ya Muhammed! Allah beni sana bir ikram olarak, seni üstün tutmak ve yalnız sana özel olarak gönderdi. Senin halini senden daha iyi bilen Allah senin nasıl olduğunu soruyor; Kendini nasıl buluyorsun?"
Sonra hadisi zikretti hadis şöyle geçiyor;
Üçüncü gün olunca Cibril ile birlikte ölüm meleği ve onlarla birlikte yetmişbin meleğe komuta eden İsmail adındaki rüzgar meleği indi. (O yetmişbin melekten herbirinin emrinde ayrıca yetmişbin melek bulunmaktadır.) Sonra hadise şöyle devam etti:
Cibril meleklere taziyede bulundu ve Rasulullah’a şöyle dedi:
Ey Muhammed! Muhakkak ki Allah beni sana gönderdi."
Hadisin baş kısmı Rasulullah’ın:
"Kendimi üzüntülü buluyorum Ey Cibril!" sözüne kadar zikredilmişti.
Ve sonra ölüm meleği kapısının üstünden izin istedi. Cibril Rasulullah sallAllahu aleyhi ve sellem’e şöyle dedi.
"Ey Muhammed! Bu ölüm meleğidir. Sana gelmek için izin istiyor."
Hadisin devamı daha önce zikredilmişti. Hadisin metni Kasım İbn-i Abdullah İbn-i Amr’ın rivayet ettiği hadisin metnine benzemektedir. Ancak iki yerinde;
"Yetmişbin melek yerine yüzbin melek" sözleriyle muhalafet etmiştir. Ölüm meleğine Azrail ismi verilmesi insanlar arasında meşhur olmuştur. Ben Ebu Kasım Süfey‘in kitabı olan Mübhemat-il Kuran kitabına baktım. Orada ölüm meleğine Azrail ismi verildiğine rastlamadım. Taberi tefsirine baktım, ölüm meleği ismi orada geçmektedir. Fakat İmam Taberi bu rivayetini hiç kimseye dayandırmamıştır. Ve bu konuda hiçbir rivayet zikretmemiştir. Salebi‘nin tefsirine baktım; ölüm meleğinin isminin Azrail olduğunu gördüm. Orada şöyle bir rivayet vardır. Eşas radiyAllahu anh’den dedi ki:
İbrahim aleyhisselam Azrail adında bir gözü arkasında bir gözü önde olan ölüm meleğine sordu:
"Ey ölüm meleği! Aynı anda hem doğuda hem batıda iki kişi ölecek olsa veya bir yerde veba hastalığı olsa veya iki ordu savaştığında aynı anda ölenlerin canını nasıl alırsın?"
Ölüm meleği şöyle dedi:
"Ben ruhları çağırırım. Allah’ın izni ile onlar şu iki parmağın arasına girerler."
İbrahim aleyhisselam dedi ki:
"Yer ölüm meleğinin önüne leğen gibi yarıldı. İşte onlardan dilediğinin ruhunu kabzeder."
Bu rivayetinin senedindeki ravilerin hepsi güvenilir kişilerdir.
Fakat senette Eşas, Anbese’nin Şeyhi Cabir El Hasan’ın oğlu ve yaşı küçük olan tabiilerdendir. Bu hadis de muaddaldır. Yani senette iki kişinin ismi zikredilmemiştir. Yani zayıftır.
El İz‘a kitabında Ebu’ş Şeyh, İsmail İbn-i Abdulkerim yoluyla Vehb ibn-i Münbih‘den şöyle bir rivayet zikretmiştir:
Allah Cebrail’i sonra Mikail’i sonra İsrafil’i yarattı. Sonra Azrail’i yarattı. Sonra Allah ruhları kabz görevini Azrail’e verdi. Allah şöyle buyuruyor:
"De ki! Sonra görevlendirilmiş ölüm meleği sizin canınızı alır." (Secde 11)
İsrafil ve ölüm meleği Allah’ın ilk olarak yarattığı yaratıklarıdır. Ve onlar son olarak öleceklerdir. Ölüm meleğine Azrail ismi verilmesine gelince; Müfessirlerin çoğuna göre Cibril, Mikail, İsrafil, Azrail Süryanice’dir. Bazılarına göre ise Cebrail ve Azrail Arapça’dır. Müfessirler "İl" kelimesinin ne manaya geldiği hususunda ihtilaf etmişlerdir. Bazıları "İl" Allah’ın isimlerindendir. Cibr, Mika, İsraf, Azra kul manasındadır, demişlerdir. Dolayısıyla bu isimlerin manası Allah’ın kuludur. Bazı alimler ise "İl" kul diğer isimler Allah’ın isimleridir. Çünkü kul tek kelimedir. Allah’ın isimleri ise çoktur, demişlerdir.
Cevap: Ölüm meleği hakkında Süneni Şafii de Müzeni’nin Şafii’den rivayet ettiği bir hadiste ölüm meleğinin
ZİREGÜL
azrail aleyhisselam yani ölüm meleği Allahın kendisine verdiği görevi yerine getiren büyük meleklerden biridir o insanların canını almakla görevlidir diğer bir ismi ismail densede çelişkilerde vardır