Tövbe almak caiz mi
Yüksel
Selamun Aleyküm arkadaşlar,benim size bir sorum olucak umarım cevap alabilirim.Birkaç haftadır Menzil Merkez Cemaati nin sohbetlerine katılıyorum ve tövbe almak dedikleri bir şey yaptık sorum bununla ilgili olucak.Sorum şu: Tövbe almak dedikleri şeyin dinimizdeki yeri nedir ? Soruma şöyle açıklık getiriyim tövbe almak nedir bilmeyenler için : İlk gittiğim hafta Vekil denen kişinin elini tutuyorsun ve söylediklerini tekrar ediyorsun söyledikleri Allahım ben günahlarımdan pişmanımım,Keşke yapmasaydım,İnşaAllah birdahada yapmayacağım diyorsunuz.Ardından bir köşede Tövbenin gereklilikleri anlatılıyor size 8 koşulu var(Bilen arkadaşlar bilir.) Bu yapılanlar caiz midir?
Cevap: Töbe Almak ?
CeyhuN_
Böyle saçma şey görmedim. İbadet Allah ve kul arasındadır.
Cevap: Töbe Almak ?
rana
ve aleykumusselam,
ben sahsen uygun görmüyorum. Uzak duruyorum.
< Ashabı kiramda böyle bir tevbe almak olmamıştır. İlim almak, kan tazelemek vardır. Kalbinizin rahat etmediği bir işi yapmanız gerekmez.
Nureddin Yildiz >
< SORU: Tövbe etmek için Allah dostlarini araya katmak caiz midir? İslam’da böyle bir şey var midir? (örnegin naksibendi tarikatinda oldugu gibi)
CEVAP: Konuyu tarikatlar açısından ele almayalım. Zira tarikat ehli mümin kardeşlerimiz, böyle konularda alıngan olabiliyorlar.
Günah irtikâb eden bir mümin, ilk fırsatta o günahtan kurtulmaya çalışmalıdır. Ramazan ayını, Kadir gecesini haccı beklemesi yanlıştır. Bir gün hatta bir saat bile beklemeden tevbe kapısına yönelmelidir. Ne Arapça dua etmesi ne abdest alması gerekmez. Tevbenin bekleyecek anı yoktur. Eğer bir salih insan ona yol gösterebiliyorsa ne güzel. Gidilecek yolu kendisi biliyorsa kimsenin aracılığına ihtiyacı yoktur. Tevbe Allah’a sığınmaktır. Allah ise kullarına pek yakındır; dua edenin duasına icabet etmektedir.
Allah Teala kulluğunda muvaffak olmayı hepimize müyesser kılsın.
Nureddin Yildiz >
< SORU: Selamunaleykum bismillahBenim sorum Tarikatlar Dünyası sohbetiniz hakkındadır. Gaziantep’te tarikat grubu var(ismini vermeyelim) buraya mensup bazı tanıdıklarım var bunlardan bir kaçıyla konuşmalarım oldu ve bu insanlar bir yerde başı dara düştüğünde şeyhlerini çağırıp yardım istediklerini söylüyorlar ve onunda buna icabet edeceğine inanıyorlar. Ayrıca Adıyaman ilimizde bir tarikat var bilirsiniz meşhurdur. Oraya da yıllarını vermiş birinci dereceden akrabalarım var onlar da mesela rabıta diye bir ibadet yapıyorlar. Ve bizzat onların ağzından duyduğum gibi aktarıyorum . Önce gözler kapatılıyor ve gökyüzünden bir nurun(ışığın) Kabe’nin üzerine indiği hayal ediliyor. Sonra bu ışık Kabe’den çıkıp şeyhlerinin alnına bağlanıyor. Ve daha sonra da bu ışık en son müridin alnında son buluyor. Başka bir tane Menzile bağlı bir mürid bir esnaf arkadaşının yanına girer ve biraz hoşbeşten sonra esnaf arkadaşın işlerinin iyi olmadığı öğrenen mürid cebinden menzil şeyhinin fotoğrafını çıkarır ve tezgahın üzerine koyar sonra ellerini açar ve o esnaf arkadaşının da ellerini açıp onunla birlikte dua etmesini telkin eder. Tabi o esnaf arkadaş bunun doğruluğundan şüphe duyar ve yapmak istemez. Bu ve benzeri birçok örneği bulunan, benim Peygamberim Muhammed s.a.v. ile indirilen dine taban tabana zıt ameller var iken. Şimdi siz bu sohbette hakikaten birçok önemli noktaya değindiniz Allah razı olsun sizden ve emeği olan herkesten. İnancımıza göre gerçi sizin de belirttiğiniz gibi yeryüzü nimetleri mü’minler için. Fakat limuzine binmek yada sigara içmek kişiyi şirke (açık anlamda) düşürmediği bilinmekle birlikte bu yukarıda arz ettiğim, asıl iman ile tevhid ile ilgili meseleler ayrıca ümmetin ciğeri şu günlerde zorbaların perçeminde paramparça iken çorbahanelerinde/dergahlarında oturup durmalarını da katmanızı ümit ettim sohbetin ilk dakikasından altmış birinci dakikasına kadar. Allah size selamet versin ve eksiklerinizi gidersin.(cevap beklenerek yazılmamıştır sadece değerli hocamıza ulaşırsa sevinirim inşAllah. ayrıca ben herhangi bir tarikata mensub değilim böyle tarikatlarada mensub olmaktan Allah’a sığınırım.ben bu sohbette sizin beni yok saydığınız bir müslüman kardeşinizim sadece) Başarı ancak Allah’tandır. Velhamdulillahi Rabbil Alemin
CEVAP: Selamünaleyküm.
Allah Teâlâ, sizi de bizi de rızası üzere olmaya muvaffak kılsın. Yüreğinizdeki yara, size ait değildir. Ümmet olarak o yaranın ağırlığı altındayız. Düşüncelerinizde aşırı olarak itham edebileceğim bir şey yoktur. Fakat ortada şöyle bir durum var:
Tarikat erbabı kardeşlerimiz, karşılarında muhalif olarak sahabenin en âlim ismini bile bulsalar onu reddedebilirler, o derece tutucu ve inat içinde bulunabiliyorlar. Bizim konumumuz, son kararı verecek bir Kâdı konumu değildir. Kendimizi Allah’a daveti becermeye çalışan biri olarak ispat etmek istiyoruz. Bu birinci hakikattir.
İkinci hakikat de şudur:
Bugün tarikat üzerinden yürütülecek bir kavga, tarikatlardan önce din düşmanları tarfından izlenecek ve onların ekmeğine yağ olacaktır.
Bu nedenle, anlayanın anlayabileceği hakikatleri gösterip gerisini idraklere bırakmayı yeğliyoruz. Temel umdeler belirtildikten sora herkes yolunu seçebilir. Sizin bu tespitinize rağmen, ‘Allah dostlarını incitmek, koyu cahil olmak…’ türünden ipe sapa gelemez bir yığın ithama da muhatap oluyoruz. Biiznillah etkileniyor değiliz ama ‘Allah’a basiretle çağırmayı’ becermemiz şarttır.
Alakanıza teşekkür ederim. Dualarınızı beklerim.
Nureddin Yildiz >
< SORU: Ben Adıyaman menzile gittim. Çok methetmişlerdi değerli bir şeyh efendi var. Yalnız İslam’a çok afaki bakıyorlar. Namaz kılmak, oruç, zekatla falan sınırlı. Cihad yok, siyaset konuşmak yasak, namaz insanları değiştirmemiş. Ben devam etmem ne kadar doğru olur? Bulunduğum ilçedeki meclisteki insanlarla sıkıntı yaşıyorum. Şeyhi uçurma faaliyetleri, aşırı günahsız da, sen ruhunu teslim ederken şeytana o senin imanını çalmasına izin vermeyecek gibi falan. Ben diyorum ki o zaman ebu bekirler ömerler osmanlar boşuna bu kadar korkuyorlarmış, senin şeyhin kendi imanını garanti altına aldı mı diyorum? İnsanlar benden biraz soğuyor. Bu sefer sanki fitne gibi geliyorum onlara ne yapmam gerekir? Ne anlatayım? Tarikate yeni giren insanların düşüncesi şu; gavs hazretlerini gördük tövbe aldık, o bizi şeytana teslim etmez, kurtulduk. Anlatıyorum yanlış diye olmuyor anlamıyorlar. Şimdiden Allah Razı Olsun. Bir de ricam var neden Ordu’ya sohbetlere gelmiyorsunuz? Bir konferansa gelseniz daha çok dualar edeceğim size.
CEVAP: Zikrettiğiniz konuda cevap vermemem daha uygun düşer. Sözlerimizin yanlış anlaşılıp mü’minlerin arasında fitneye neden olmamız yanlış olur. Siz zaten, önemli tespitler yapmışsınız, bana neredeyse söz kalmamış.
Ordu’ya gelmememiz diye bir şey olamaz. Vaktimiz yettiği kadar her davet edilen yere gidiyoruz.
Dualar edin. Allah yardımcımız olsun.
Nureddin Yildiz >
Cevap: Töbe Almak ?
İnanc
Selamunaleykum ..
Güzel kardeşim şimdi güzelce güsl abdesti alsan güzelce temizlensen kalbinde pişmanlıkla Rabbinin karşısına çıksan mı daha güzel olur yoksa el almayla tevbe mı daha güzel olur ?
rana
< Açıkçası tam olarak cevabı bulamadım hala. >
< Ashabı kiramda böyle bir tevbe almak olmamıştır. İlim almak, kan tazelemek vardır. Kalbinizin rahat etmediği bir işi yapmanız gerekmez.
>
Asahbi kiram böyle bir tevbe almak olmamayisi aslinda yeterince bir acik cevap.
ELHAMDULİLLAH
Nurettin YILDIZ HOCAM ne güzel ifade buyurmuşlar….. Varmı Peygamber (S.A.V.)’den başka yalnış yapmayacak birisi…..????
Elhamdulillah, Allah Razı Olsun. HOCAM. Rana kardeşim Allah Razı Olsun.
Şeytan Aleyyullana muhakkaktır ki; allah-u Taala’ya giden yollar ile insanlar arasında bir yerlere oturup, tuzaklar kuracaktır.
Peki Şeytan Aleyyullana bu tuzakları neden kuracaktır.????
allah-u Taala’nın Rahmet, Merhamet ve Mağfiret’inden insanların ümitlerini kesmesini sağlamak için.
Peki biz bir rehber olmaksızın, allah-u Taala’yı bulamazmıyız???
Yol önünüzde, buyrun eğer iman ile ve sapmadan yolunuzu bulabiliyorsanız, bulunuz
Bu hususda Hammadun kendisinden bir örnek olmak üzere şu yazıyı yazsın.
Bir gün Hammadun’un kulağına Şeytan Aleyyullana şunu fısıldar. Ey Hammadun, zordur bu suale verilecek cevap ancak, sual bizden cevabını bulmakda sizdendir.
Halbuki neme gerek o lanetullaha cevap vermek. Karar verdim cevabı, daha doğrusu kararımı net bildireceğim
Soruda şu oldu lanetullah’tan. Sana Şeytan’la Cennette ve Rab’binle Cehennemde kalmak arasında bir tercih sunulsa, hangisine karar verirsin.???
EY GİDİ CAHİL HAMMADUN EY. Hesapta "İMAN" ile verilen cevaba bakarmısınız????
Seninle Cennette olmaktansa, Rab’bim’le Cehennemde olurum daha iyi.
Öyle dalmışım ki; bu hale. Bir anda derste olduğumu dahi unutup, son anda Hocamın gözümün içine baktığını fark ettim.
Hammadun buradamısın, diye sordu Hocam Affedersiniz İnşaAllah Hocam Burada değildim dedim.
Öyle kaşlarını kaldırıp, çakmak çakmak kime bakardın diye sordu Hocam.
Boşluğa bakardım Hocam
Peki boşlukta kim vardı Evladım
Şeytan Aleyyullana vardı Hocam
Bizim meramızdan, kuzumuzu çalmaya teşebbüs öylemi.???? Çokmu müşküldeymiş.???? Derdi neymiş peki evladım????
Bize bir soru verdi Cevabınıda aldı Hocam.
Ne verdi??? Ne aldı???
Şunu verdi hocam Sana Şeytan’la Cennette ve Rab’binle Cehennemde kalmak arasında bir tercih sunulsa, hangisine karar verirsin.???
Peki sen ne dedin evladım.
Seninle Cennette olmaktansa, Rab’bim’le Cehennemde olurum daha iyi. dedim Hocam.
Kur’an-ı Kerim 83 Mutaffifin 15. Ayeti Kerime
Diyanet İşleri : Hayır, şüphesiz onlar, kıyamet günü Rablerini görmekten mahrum bırakılacaklardır.
Niceleri varki Hammadun, Cehennemde azap çektikçe, kendilerini yaratan Rab’be kin ve öfke kusacak ve ilahlarıyla orada yanacaklar. Kimi ilah olarak dünyalıkları ve Şeytan Aleyyullana’yı görecek ve dahi onlar kendilerini yaratan Rab’bi bilmediklerinden, göremeyecekler Sizi bu tuzağa çekmeye çalışmış lanetullah Şunu unutmaki İNS ve CİN ve dahi MİSLİ ve dahi YARDIMCILARI’nı da alsalar asla Rab’bine güç yetirebilecek değildirler.
Peki Hammadun şimdi olsa ne cevap verirdin.????
Seninle cehennemde olup Rab’bimi bilmemektense, Rab’bimle cennette olup Rab’bimi bilirim, daha iyi derdim hocam.
Elhamdulillah, böylesi daha iyi evladım.
Kendimizden bir örnek olmak üzere, bir kıssada buraya arz ettik. Bir hatamız kusurumuz olduysa o bizdendir.
Hülasa Hocası olmayana, hoca gaybden ve kendiliğinden bulunuyor. Bunada her ne hikmetse Şeytan Aleyyullana her daim talip.
Şeyhi olmayanın Şeyhi Şeytandır, yaşanmış bir hadisenin gereği olsa gerektir.
Rab’bim Cümlemizden Razı Olsun. Amin.
Yüksel
Arkadaşlar hepinizden Allah(c.c) razı olsun.Ben kendi kendime şöyle düşünmekteyim ; bu tövbe almak denen şeyi keşke yapmasaydım dedim yaptıktan sonra kendime sordumki haaşa biz Hristyanlar gibi günahmı çıkartıyoruz bizim aracıya ihtiyacımız yok diye düşündüm . Yanlışmı düşünmüşüm ama bir yandanda Gavs Hz. denen zatı tanımıyorum onun hakkında kötü bir şey sölemek istemem onunda kendine göre bir açıklaması vardı bu tövbe almak konusunda inşaAllah gün gelir ondan alırım bu sorunun cevabını hepinize tekrardan teşekkür ediyorum hayırlı geceler.
Tarikatsiz1i
Yüksel kardeşim,aman ha sakın ola sana çeşitli hikayeler masallar ve derlemeler ile efsane evliya hatta Gavs(dinimizde böyle bir tabir yoktur) isimleriyle tanıtılan bu kişilerin din adı altındaki tuzaklarından uzak dur.Bizim Peygamberimiz ve Rabbimiz bize yeter.Din konusunda örnek alınacak kişiyi Rabbimiz Kitabullahta bildrmiş.Gerisi hikaye ve zırvadan öteye geçmez.Gavs denilen kişiyide bir gün mersedesinden inerken yakaladın yakaladın yoksa randevu akman uzun yıllar sürebilir:)Sen bırak o grup cmaat ya da tarikat savsatalarını,aslına ,özüne hakkına yönel kurtuluşla erersin bir iznillah.
islamyolu
< Asahbi kiram böyle bir tevbe almak olmamayisi aslinda yeterince bir acik cevap.
>
Allah aşkına nereden biliyorsunuz Ashabı kiram tövbe almamıştır diye hem ayetten hemde Hadisi şeriflerden delillerimiz vardır.
tövbe almak o şeyhe gidip tövbe etmek değildir. Bilakis o büyük Allah dostunu Allah’a ettiğin tövbeye şahit etmendir.
kaynağımız budur
Ashabdan forumduasi.com/diger-sahabeler/20522-sahabe-isimleri.htmlsahabelerde, bir suç işlediklerinde Hemen RasulAllah s.a.v koşar;
-Ey Allahın Rasulü, Biz Şöyle Şöyle Hata işledik..bizim için Allah’a Dua ette Mağfiret indirsin derlerdi..
(Sahih-i Buhari,Müslim Aff_44,Kütübi sitte)
ayetten delilimiz.
Biz hangi peygamberi gönderdikse, sırf Allah’ın izni ile itaat edilmek üzere gönderdik. Eğer onlar kendilerine zulmettikleri zaman sana gelseler de Allah’tan günahlarının bağışlanmasını dileselerdi ve Rasul de onların bağışlanmasını dileseydi, elbette Allah’ı affedici, merhametli bulurlardı. (Nisa 64)
Alimlerimizde Peygamber varislerimizdir. Allah yanında değeri olan birisi Kamil bir şeyhse mürşitse gidilir. onu şahit ederek Allah’a Tövbe edilir. Yoksa Tövbe haşa Kesinlikle şeyhe Tövbe edilmez. Tövbe sadece Allah’a edilir.
durum anlaşılmıştır inşaAllah. ayet ve hadisi şerif açıkça gösteriyor ki Sahabelerde suç işllediklerinde Peygambere gidip Tövbe ederlerdi
bilip bilmeden sahabelerde böyle bir şey yapmamıştır demeyin. Tövbe almak vermek ne anlama eliyor onu ilk başta öğrenelim.
rana
O (s.a.v.) Allah Resulüydü, seyhi Onunla bir tutmak sacmaliktir.
Önce O vermis oldugunuz ayetin bir tefisirini okuyun derim.
Nisa Suresi 64. Ayet, Seyyid Kutub
"Eğer onlar nefislerine zulmettiklerinde sana gelerek Allah’tan af dileselerdi ve Peygamber de onlar adına af dileseydi, Allah’ı tevbeleri kabul edeci ve merhametli olarak bulacaklardı."
Yüce Allah her zaman tevbe edenlerin tevbelerini kabul eder. Allah yanlış yoldan dönenlere karşı her zaman merhametlidir. Bu ayette O, bize bu sıfatlarını tanıtıyor ve kendisine sığınanların, günahlarından dolayı af dileyenlerin tevbelerini kabul edeceğini, üzerlerine merhametini yağdıracağını vaadediyor. Bu ayetin kapsamına ilk girenlerin önünde Peygamberimize kendileri adına af dilemesi fırsatı vardı. O fırsat geçti. Fakat yüce Allah’ın kapısı sürekli açık ve O’nun vaadi her zaman geçerlidir. Hiçbir zaman ne bu kapı kapanır ve ne de vaadin süresi dolar. O halde isteyen gelsin, azmeden öne atılsın.
…"
ayrica tevbenizi baskasini sahit tutmayin diye hadisler var..
(Her mümin affedilir, ancak günahını başkalarına açıklayanlar hariç) buyuruldu. (Buhari)
(Kim, dünyada günahını gizlerse, Allahü teâlâ da, kıyamette o günahı herkesten saklar.) (Müslim)
(Bir günaha düşen, Allah’ın örtüsünü, onun üzerinde bulundursun!) (Müslim)
< Ebû Hüreyre radıyAllahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallAllahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"İşlediği günahları açığa vuranlar dışında, ümmetimin tamamı affedilmiştir. Bir adamın, gece kötü bir iş yapıp, ALLAH onu örttüğü halde, sabahleyin kalkıp:
Ey falan! Ben dün gece şöyle şöyle yaptım", demesi, açık günahlardandır. Oysa o kişi, Rabbi kendisinin kötülüğünü örttüğü halde geceyi geçirmişti. Fakat o, ALLAH’ın örttüğünü açarak sabahlıyor."
Hadis-i Şerif [Buhârî, Edeb 60]
Açıklamalar
Bir günah işlemek, bir kusur ve hata yapmak, sevilmeyen, arzu edilmeyen ve sahibine de hiçbir kıymet kazandırmayan, sadece kötü görülmesine ve bayağı sayılmasına vesile olan bir haslettir. Durum böyle iken, gizli kapaklı bir yerde işlediği ve ALLAH’tan başkasının bilmediği, ALLAH’ın da örttüğü bir günahı faziletmişcesine ortaya döken ve başkalarına anlatan bir kimse, ALLAH tarafından affedilme şansını kaybetmiştir.
Günah ve kusurlarını başkalarına anlatanlar, ALLAH’ı, Resûlünü ve salih amel sahibi mü’minleri hafife almış, kötülüklerini iyilik, günahlarını sevap, bayağılıklarını fazilet saymış olurlar. Bu ise, en az işledikleri günah seviyesinde bir pervasızlıktır. Oysa günah işleyen bir kimsenin, hiç olmazsa onu gizli tutması, kendisini aşağılanmaktan kurtarır. Aksi takdirde açıkladığı günah eğer bir cezayı gerektiriyorsa cezalandırılma-sını, cezayı gerektirmiyorsa kınanmasını icab ettirir. Bir kimse, dünyada işlediği bir günahı utanarak gizlerse, ALLAH’ın kendisini kıyamet gününde rüsvay etmemesi umulur.
Hadisten Öğrendiklerimiz
1. Kişinin, gizli olarak işlediği bir günahı açığa vurmaması, ALLAH’ın onu affetmesine vesile olur.
2. İşlediği günahı başkalarına anlatan ve bunu bir meziyet sayanları ALLAH affetmez.
3. Gizli işlenen günahları açığa vurmak, başkalarına anlatmak, ALLAH ve Resûlünü hafife almaktır.
4. Gizli işlediği günahları açığa vuranlar, eğer bu günah cezayı gerektiriyorsa cezalandırılırlar. Çünkü açığa vurmak itiraf sayılır.
[Riyazü’s-salihin Tercüme ve Şerhi – İmam Nevevi] >
islamyolu
rana o tefsir ne alaka şimdi. tefsirde bir şey yok açıklanacak. ayrıca Seyyid Kutub benim için bir delil olmaz. bana fahrur raziden bana , Taberiden , bana gerçek ehli sünnet alimlerin tefsirlerini getir..
açıkça sahabeler günah işleyince koşup Rasulullaha gidip tevbe edyorlardı. şimdi Peygamberimiz vefat etmiş diyorsun. o zaman sen o AYetin hükmünü kaldırdın. yani daha o ayet hiç birşeyde delil sayılmaz demeye getiriyorsun.
ayrıca o Peygamberdi diyorsun.
< O (s.a.v.) Allah Resulüydü, seyhi Onunla bir tutmak sacmaliktir >
yani bunu diyorsun. Tövbe haşa kimse bir tutmaz .
bende sana diyorum ki Peygamber vefat etti o zaman sünnetten çok şey eksik kalır.
birde demiyor mu benden sonra peygamber gelmeyecek ama benim alimlerim isreailoğullarının peygamberleri gibidir diye. daha onlarca hadis var.
Siz diyorsunuzki duada aracı istenmez bende delil getiriyordum. Bak peygambere gidip sahabeler tevbe alıyorlardı. bu sefer de o peygamberdi diyorsunuz bu kadar laf cambazlığı olmaz ki. siz dememişmiydiniz Sahabelerde öyle bir şey yapmamıştır diye.
hem hadis ayet istiyorsunuz ayet hadis getiriyorum bu seferde o Peygamberdi diyorsun. Peygamber olmadan ayet hadis nasıl okunsun onu anlamıyorum. kendi içiniizde çelişiyorsunuz.
Ayrıca sizler Allah dostlarından irtibatı koparmışsınız. tek başınıza dua ederseniz tövbe ederseniz edin. ama Gidipte bir Allah dostundan dua isteyene de karışmayın.
< ayrica tevbenizi baskasini sahit tutmayin diye hadisler var..
>
bak bu hadisleri bu şekil anlayarak Yukarıdaki getirdigim ayetle çeliştirdiniz. ve hadisle..
gidip şeyhe ben şu günahı işledim bu günahı işledim demiyorsun. ondan dua istiyorsun. ya efendi hazretleri diyorsun bana dua et Allah beni affetsin.
Annenizden babanızdan isteyince bir şey olmuyorda bir Allah dostundan isteyincemi oluyor hiç aklım almıyor sizleri
rana
tefsir ne alaka simdi diyorsun ama bir ayeti sen kimsinki kendine göre yoruyorsun?
ömer nasuhi bilmen ve diyer ehli sünnet alimleride tefsirinde Efendimize (s.a.v.)`me verilen bu özelliginden bahsetmekde, herhangi baskasindan degil!
seyyid kutubu ehli sünnetten saymamak size kalmis.. sadece onun tefsirindede yazmiyor.
ayrica bir ayeti okudugunda diyer önceki ayetleri ve ondan sonraki ayeti okumak gerek..
hiç bir ayet ve hadis birbiriyle celismez ve celismiyor ikiside aynisini diyor zaten..
konuyu dagitmayalim insaAllah öyle anneden istemek vs misallerine hiç gerek yok burda Allahdan aff dilemekden bahsediliyor!
Allah ile arana bir ücüncü sahisi sokmaya gerek yok, tevbe etmek isteyen ve samimi bir müslüman direk Rabbine tevbe eder
< III- Müminlerin tövbesi nasıl olmalıdır?
Bu konuda Yüce Allah’ın Ey müminler (inananlar) yürekten tövbe
ederek (nasuh tövbe ile) Allah’a donün ki, Rabb’iniz kötülüklerinizi örtsün ve
sizi içlerinde ırmaklar akan Cennetlere koysun" (et-Tevbe, 9/8) buyruğuna dikkat
etmek gerekir.
Bu ayette geçen (nasûh tövbe) "yürekten, ihlasla tövbe edin"
sözlerini Zemahşerî şöyle açıklamıştır: "Tövbeyi kendilerine tavsiye edenler,
günahları mahvedecek ve aşırılıkları telâfi edecek şekilde tövbe ederler.
Kötülüklerden tövbe etmeleri, o şeylerin kötü olduğu içindir. Yaptığına pişman
olmak da çok şiddetli bir şekilde üzülmek demektir. Kötülüklerden birine bir
daha dönmemeye azmetmek de, sağılmış olan sütün hayvanın memesine dönmesi nasıl
mümkün değilse, öylece o günaha bir daha dönmemek anlamınadır. Bütün bunları
böylece içine sindirmek yürekten tövbe etmek demektir. el-Kelbî’ye (ö:146/763)
göre "nasûh tövbe", kalp ile pişman olmak, dil ile istiğfar etmek, beden ile de
onu terkederek yapmamak ve"ondan uzak durmaktır. Ayrıca pişmanlığından dönmemek
üzere gönül rahatlığına kavuşmaktır.
Gazzâlî’ye göre de ayette geçen "nasûh" kelimesi nasihat
kelimesiyle ilgili bir sözdür. Her türlü şâibeden uzak olarak tam bir ihlas
içerisinde Yüce Allah’a tövbe etmek anlamındadır.
Ayrıca, "Hiç şüphesiz Allah hem çok tövbe edenleri, hem de çok
temizlenenleri sever (el-Bakara, 2/222) âyeti de tövbenin lüzum ve faydasına
işaret etmektedir. Sevgili Peygamberimiz de bir hadisinde Tövbe eden Allah’ın
sevgilisidir, günahlardan tövbe eden, hiç günah işlememiş gibidir" buyurmuştur.
Tövbenin nasıl olması hususunda Hz. Ali (r.a)’den şöyle bir rivayette
bulunuluyor: Bir gün bedevilerden biri Hz. Peygamberin mescidine girer ve
"Allah’ım, şüphesiz ben sana tövbe ve istiğfar ediyorum" der ve namazını kılar.
Bunu gören ve duyan Hz. Ali, adam namazını bitirince ona: "Ey kişi! Yalnızca dil
ile sür’atle yapılan tövbe, yalancıların tövbesidir, halbuki senin bu tövben,
tövbeye muhtaçtır" dedi. Bunun üzerine o kişi: "Ey müminlerin emiri, o halde
tövbe nedir?" diye sordu. Bunun üzerine Hz. Ali: "Tövbe şu altı şeyle mümkün
olur" dedi: 1- Geçmişte işlenmiş olan günahlardan pişman olmak ve yerine
getirilmemiş farzları iade etmek, 2- Başkalarına haksızlık ve eziyet etmeyi
bırakmak, 3- Husumet ve düşmanlığı kaldırmak, 4- Günah ve kabahatler içerisinde
büyüyen nefsi, Allah’a olan itaat içerisinde küçültüp ona hiçliğini kabul
ettirmek, 5- İtaatsizlik ve günah işlemenin sözde tadını çıkaran nefse, itaat
edip günahlardan uzak durmanın acılığını da tattırmak, 6- Gülüşlerinden her
birine bedel olmak üzere, ağlamak."
Hâl böyle olunca, şartlarına uygun olan bir tövbe, aynı zamanda
Allah için yapılmış bir ibadettir. Böyle olduğu için de kabûle şâyan olması
gerekir. Nasıl ki, şartlarına uygun olarak yapılan ibadetlerin kabûlü hususunda
tereddüde düşmüyorsak, şarlarına uygun bir tövbenin kabûlü için de tereddüt
gösterilmemesi gerekir.
Öyleyse Allah’a imân etmiş kişiler, bilerek veya bilmeyerek
günah işledikleri zaman hemen Allah’a yönelip tövbe etmekten çekinmemelidirler.
Çünkü ilgili ayet ve hadislerden anladığımıza göre Yüce Allah samimiyetle ve
şarlarına uygun olarak yapılan tövbeleri kabul eder, kullarını bağışlar. Ayrıca,
günahları bırakıp kendisine yönelenleri sever, zira günahkârlar için yüce
Allah’ın rahmet, mağrifet ve kereminden başka bir sığınak yoktur. Bu bakımdan
inananların tövbe etmekten korkmamaları, yaptıkları büyük veya küçük günahları
için ne zaman olursa olsun, geciktirmeden hemen Rab’lerine yalvarmaları, Allah’a
olan bu inançlarının gereği olmalıdır.
samil islam ansiklopedisi >
islamyolu
< tefsir ne alaka simdi diyorsun ama bir ayeti sen kimsinki kendine göre yoruyorsun?
ömer nasuhi bilmen ve diyer ehli sünnet alimleride tefsirinde Efendimize (s.a.v.)`me verilen bu özelliginden bahsetmekde, herhangi baskasindan degil!
seyyid kutubu ehli sünnetten saymamak size kalmis.. sadece onun tefsirindede yazmiyor.
ayrica bir ayeti okudugunda diyer önceki ayetleri ve ondan sonraki ayeti okumak gerek..
hiç bir ayet ve hadis birbiriyle celismez ve celismiyor ikiside aynisini diyor zaten..
konuyu dagitmayalim insaAllah öyle anneden istemek vs misallerine hiç gerek yok burda Allahdan aff dilemekden bahsediliyor!
Allah ile arana bir ücüncü sahisi sokmaya gerek yok, tevbe etmek isteyen ve samimi bir müslüman direk Rabbine tevbe eder
>
Ömer Nasuhi bilmen ve Elmalılı hamdi büyük alimler ehli sünnet alimler onların sözlerinin üzerine söz söylemem ben. Ama getirecegin tefsirlerde
ayrıca getirdigin yazıya itirazım zaten olmaz. çokta güzel açıklanmış. bende sana demiyorumki her günah işlediginde koş bir şeyhi aracı yap. ondan dua iste diye. Ben bir Allah dostuna gidip onlardan yardım isteyenlere karşı gelme diyorum. ben bu konulara karşı çok güzel Hadisi şeriflerden delillerim var. ama yasaklı konulara gireceginden sitede yasaklandıgı için ben o konulara girmek istemiyorum.
NarKo
Arkadaşlar bilmeden konuşmayın bilmediğiniz yerlerde susmasını bilinki günaha girmeyin, Gavs olayı vardır en iyi örnek Abdulkadir Geylani hazretleri her şeyde kurallar olduğu gibi tasavvuf’unda bir takım kuralları vardır. her şeyi geçtim tuzak muzak demişsiniz ne tuzağı o insanlar insanlara kötülüğümü gösteriyor? hayır git içki mi iç diyor hayır o insanların yüksek mertebesi kerametleri sayesinde binlerce insan namaza baslıyor içkiyi uyuşturucyu kötü işleri bırakıyor bunun neresi kötü gerçek evliyamı değilmi bunu Allah bilir sonuçta ortada yapılan çok güzel olay var en azından ibadet ediyorsun günah çıkarma olayıda yok sadece Allah Dostu olan ( genelde O’nların soyları Hz. Hüseyin ve Hz. Hasandan gelir yani seyyidlerdir soyları Peygamber Efendimiz ( s.a.v. ) dayanır. Biz müslümanların hatası bu bir kaç sahte tarikat şeyhi çıkıyor ve bütün müslüman aleminin aklında bu kara lekeler kalıyor Bıraklım artık birbirmizi karalamayı Gözümüzü Açalım Artık…
Kayıtsız Üye
ALLAH u teala ya hamd olsun Rasulü Muhammed mustafa ya salata selam daim olsun.. şüphesiz mürşit di kamil demek hz ALLAH ın sevdikleridir demektir ALLAH u teala sevmiş se sen nasıl sevmesin hiç.. peygamberlerin duası hiç red olurmu… tövbe farz dır kendi basinizla tövbe edin diyenler kandiriyor alimleri sevmezler peygamber varislerine gidin ğıtmeye zikir meclilerine gidin zikredin rabıta yapın verilen vird i tesbihati çekin biz sinniyiz ehli sünnet ve cemaat biziz kalbimizde sakın şüphe olmasın vekil kıl mürşit dini ALLAH u tealaya bana yakınlaşmak için vesile arayın diyen Hz.Allah teala cc
Kayıtsız Üye
esselamu aleykum kardeşlerim.Öncellikle Yüksel kardeşim sen ve diğer kkardeşlerime sesleneyim. Bu nasıl bir cehalettir. Nakşibendi Tarikatını hiçe saymak , ve ALLAH dostlarını görmezden gelip laf konuşmak almi ve ilmi yönü olmayanlara mı kalmış ? Bu nasıl bir düşünceki ordakı ALLAH dostu hakkında gavs yoktur o yoktur flan denebilir.ANLAMINI BİLMEDİĞİN KELİMEYİ ARAŞTIRMADAN , Sen o zat kadar olabildin mi kide konuşursun.Efendimizin ” onlar bnm vekilimdir dedikleri ALLAH dostlarını nasıl yerle bir etmeye çalışırsınız. Mersedez demıssın de. 1. Sİ CEVABI ŞUDUR.
– Başbakanımızın hediyesidir ki zırhlıdır .
Sebebi: Bugune kdr bırlıgı ve dırlıgı toplayan ne kdr ALLAH dostu hoca yada onemlı devlet adamları varsa suıkaste kurban gıttıler..Bu tamamen o bırlıgı dırlıgı koruyan o zatı korumak ıcın devletımız tarafından hedıye edılmıstır. Sen bılırmısın kı o randevu alman lazım dıyerek dalga gectıgın zat kaç aıleye bakmakta , kaç cocuga ( bende dahıl burs vermekte ) ve afrıka ve bır çok yardıma muhtac ulkelerde okullar as evı actırmakta.. Bu nasıl bır gerı gorustur..
2.si tevbealma meselesı : TEVBE EDIYORSUN KELIMELERI DIKKAT
YA RABBİİİİ.
YAPMIS OLDUGUM BUTUN GUNAHLARDAN BEN PISMANIM.
KESKE YAPMASAYDIM.
INSAALLAH BIR DAHA BEN YAPMAYACAGIM…
EY AKIL YOKSUNU GERICI MUSLUMANLIGI KUTUPLASTIRAN KESIMLER.
ALLAHTAN BASKASINA TEVBE MI EDILIYOR BU SOZLE..
AMAC SUDUR KI .
COCUK DEGILSENIZ ANLARSNZ.
ALLAH DOSTU BIR ZATI YADA ONUN YETERLI GORUNUPTE VEKIL KILDIGI BIR IMAN PERVER BIR HOCAYI SAHIT KILARAK Kİ
DINIMIZDE GUNAHINI ANLATMA DENIR KI SAHIT YAZILIR DENIR. TEVBENIDE SAHIT GOSTERIRSIN. ALLAH DOSTU BIR ZATI TEVBENE SAHIT GOSTERMENIN NERESI DIN ASIRI OLMUSTUR.. DINIMIZDE MUSLUMAN KARDESINI VE TOPLULUGU HOR GORMENIN HUKMU ORTADAYKEN NASIL OLURDA BU GORUSUNUZLE MENZILI VE GIDENLERINI HOR GORURSUNUZ. SIZ BI IMANINIZA BAKTINIZDA KENDI BASINIZA HAKK TEALA RIZASI ICIN NELER YAPIYORSUNUZ DA ( BILMIYORUM O YUZDENDIR SORUM ) ALLAHTAN KORKMAK YERINE OLUMDEN KORKANLARINIZ VARKEN GELIP ALLAH DOSTU HAKKINDA NE HAKLA KONUSURSUNUZ.. RABBİM DUSUNCENIZI HAYIRA CEVIRSIN. FIKRINIZ NEYSEDE SIZE KALSIN . AKIL VE FIKIR HER KULA VERILDI NEREYE GONLU OLURSA ORADA HUKMEN NESREDILIR SORGUYA TABII TUTULUR. AMA HATSIZLIK YAPIP DALGA GECMEYEDE KIMSEYE DUSMEZ DUSEMEZ. O KDR ONEMLI ALIM YORUM YAPMAZKEN NE YAZIKKI ISTE BU BENCILLIGIMIZ BEN BILIRIMCILIK YUZUNDEN BOYLE KAFALAR KARISIYOR…
YUKSEL KARDESM SANADA TAVSIYEM TEK TARAFLI DUSUNENLERDEN DEGIL . GERCEK ANLAMDA TARAFSZ OCAKLARDA PISIR AŞINI Kİ TADI LEZZETİ EŞŞİZ OLSUN..
Bana ulasmak ıstersen… [email protected]
adresınden maılle ulasabılırsın..
EN GÜZELİN SELAMI , RAHMETİ VE BEREKETİ SİZ VE BÜTÜN SEVDİKLERİNİZİN ÜZERİNE OLSUN DUA İLE VESSELAM..
HELAL BE
Helal be krdsm helal agzına saglık bılmeden herkez musluman herkez dın alımı …. Yazıklar olsn bılmeden ınsanların kafasını karıstıranlara… Allah dostu yok dedıler ya yuh lar olsun vah lar olsun halımıze..
Skadala
Sayın Tarikatsız1i Evliya yok demek nedir? Tövbe et
İyi bilin ki Allah’ın veli kulları için hiç bir korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardır. buyuruluyor. (Yunus: 62)
Resul-i Ekrem -sallAllahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif’lerinde:
Her kim benim veli kuluma düşmanlık ederse ben ona harp açarım. buyuruyorlar. (Buhari)
Bir Hadis-i kudsi’de ise:
Kubbelerimin altındaki velilerimi benden mâdâ kimse bilemez. buyuruluyor.
Âyet-i kerime’de:
Yarattıklarımdan öyle bir topluluk da vardır ki onlar Hakk’a iletirler ve Hakk ile hüküm verirler. buyuruluyor. (A’raf: 181)
allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’sinde:
Sizin her birinize bir şeriat ve bir yol tayin ettik. buyuruyor. (Mâide: 48)
Fahreddin Razi ve diğer bazı müfessirler bu Âyet-i kerime’ye Ey kullarım! Sizin her birinize iki şeyi vacip ettim. Evvela şeriat sonra tarikat. mânâsını vermişlerdir. Çünkü Minhac lügat mânâsı itibarıyla Münevver bir yol demektir.
Evliya yok Tarikat yok diyerek konuşmanız sizi Kafir konumuna sokar neden? Ayetleri inkar ettiğiniz için. Bu nedenle ağzımızdan çıkan kelimelere dikkat edelim..
Darusselam
Bütün tarikat hocalarına saygım sonsuz tarikat şehlerinden tövbe alınmaz ilim alınır. sahabelerde öyle bir uygulama yoktu.tövbe ancak ALLAH tan alınır.
Kayıtsız Üye
Selamun aleykum yasasin islam.yasasin tasavvuf kimse Allah dostlarini inkat etmesin abiler
Kamil mursiter.peygamberimizin varisidir varis demek.mirasin sahibi demek.peygamberin mirasida ilimdir.kamil mursit Allahin izniyle Allahin izniyle.diyorum bak Allah izin verdikce hera heryerde ler insAllah
Arkadas
Slm aleykum ben almanyadan katiliyorum.
Adim onemli deyil sadece gorduklerimi ve yasadiklarimi anlatiyorum.Hayatimda 1 defa Tekkeye gittim oda sadece merakdan.Bende Tovbe aldim alirkende adama dedimki ya kardesim ben bugün tovbe aliyorum yarin Icki felan icerim gunah olmazimi dedim oda gene Tovbe alirsin dedi!bana acikcasi biraz tohaf geldi zaten birdahada gitmedim.Benim akrabam 2-3 yildir Tekkeye gidiyordu ve 2 kere Menzile gitti orada en son gidisinde bu en sonunda kafayi yedi.Menzilden geldikten sonra bu icyce kafayi yedi hanimina annesini bogmaya basladi normalinde sakin birisiydi ama ne olduysa menzilde ne yasadiysa kimse bilmiyor.Inanin ne yapacamizi sasirdik buna Cinler mussalat olmus diyorlar bastan kimseyle konusmak gorusmek istemedi sadece tekke baskaniyla konustu bu nasıl olabilir lütfen biri bize yardim etsin.Bunlar nasıl bir orgutur nasıl bir din anlayisi bu.
AKA
< ben almanyadan katiliyorum. >
A.selam. senin tarikatlere bakışın zaten olumsuz. Daha ne gidip nasıl olduklarını kurcalıyorsun ki. Bir insan tekrar günah işlediğinde tekrar tevbe eder bu yanlış bir cevap değil. Ama orada almak istemessin evinde Allah ile aranızda tövbeni yaparsın. Ailesine saldırmanında tarikar ile bir ilgisi yok. Gidişi ile psikolojisinin bozulması tesadüftür..
Kayıtsız Üye
Bu Hıristiyanların günah çıkarması gibidir ve aşağı yukarı aynı şeydir. Tarikattan sehten uzak durun arkadaşlar. Bunların Allah dostu olduğunu iddia edip din satıyorlar. Şirktir ve Allah’ın affetmedigi bir günahtır. Kuran’da sirkle ilgili birçok ayet vardır. Kuran okuyun ve bunların uckagidini görün.
Kayıtsız Üye
şimdi bu tartışmada benim anlamadığım şey şu sahabe peygamber efendimiz(s.a.v) tövbe alırdı bugünkü gavsı onun yerine koyarakmı gidip tövbe alınacak alınacaksa tövbe için yol göstermeye onu kim görevlendirdi? yukarıdaki makalede okudum peygamber efendimiz (s.a.v.) 2 kişiye bu olayı vermiştir onlarda yapmış yani tövbe alabilirsiniz diye şimdi benim 1 sorum olacak hırıstiyanlıktaki gibi kiliseye gidip peder karşısında günah çıkartmakla menzile gidip tövbe almanın arasında ne fark var.tanıdıklarım var tövbe alıp gelince akli dengesini kaybedenler yıllarca psikolojik tedavi görenler benide oraya getirip tövbe aldırmak isteyen yakınlarım var ve ben bunları görünce geri çekiliyorum
Kayıtsız Üye
Arkadaşlar zühr-i Ahir namazıda Peygamberimiz zammına yoktu ,
Selada ,bu gibi konuları kötü algılamayın
Oradaki amaç hem insanlar tövbe etsin hem de birlik duygusu artsınorada kimse bir insandan tövbe istemiyo sadece bir çatı altında tövbe yapılıyo bu konuda benim fikrim bu
Kayıtsız Üye
Tövbe alınmaz tövbe edilir!!!Allah dostlarından,şeyhlerden ilim öğrenilebilir ama tövbe yalnız Allaha’dır araya vekil gerekmez gerçekten pişman bir kalp yeterdir ayrıca bu tarikatlarda tövbe almayı kutsal bir törene dönüştürüyorlar ki bende direkt hrıstiyanlığı çağırıştırıyor hiç gerek yok…
Kayıtsız Üye
Hocam 33 halkanin içinde olmayan zaatlardan nur almaya calismak dogrumu? egerki peygamber efendimiz den sonra ebu bekir sdk aktarilarak geliyosa bu nur niye aktarildigini kabul etmezlerde insanlar suleyman hilmi tunahanda son bulmussa niye halkanin tersine gtmeye calisirlar
mum
Cemaatleri ve yöntemleri bizi tövbe konusunda bağlamasın
Tövbe kul ile Allah arasında yapılır.
Kayıtsız Üye
Arkadarslar ben bir sihbete gittim sohbet bitince bana orada ilk defa tovbe alacaklar buraya gelsin dediler gavs hazretlerinin vekili elimden tuttu ve birkac kelime soyledi bende tekrar ettim soradan elimize bir kagit verdiler 8 sart yazıyordu bunları yaparsam tovbem kabul olup gunahlarım sevaba dönüyor dediler bu 8 sarti yapmalimiyim yapmamalimiyim çok kararsız kaldım bana akıl verin mantikli acikalamalar yapın
Simdiden sagolun
mum
Bu yaptırılan tarikata giriş şartlarıdır. Tövbe böyle olmaz.
Tövbe için Allahtan af dilenir ve iki rekat namaz kılınır.
Kayıtsız Üye
2 türlü tövbe vardır. Birincisi tövbeyi günahlarından pişman olduğun için edersin ikinci tövbe ile o tovbeyi korumak adına güzel ahlaka kavuşmak, manevi anlamda yol almak için girersin.
—
Ibadetini kendin yapabilir misin? Halka açık ibadet yapmıyorsun ki:))
—
Hocam çok yanlış bilgilendirmissiniz. Asabi Kiram hep tövbe ediyordu ve peygamber efendimizden de tovbelerinin kabulleri için dünyalik ahiretlik dua istiyorlardı. Buradaki asıl tövbe bir rehber ile beraber yol olmak , dostluk baslatmaktir. Allah için birbirini sevmektir.
—
Sözleriniz fitne cikaricak, dusmanlık cikaran cumleler . Sizé gelen yiginla insana da aynı şeyleri söylediğiniz için onların kalplerine
De bizleri kin nefret olarak sokmussunuz.
—
Kardeşim seninle şeytan iyi uğraşmış. Gerçekten hiç mi hristiyan günah Çıkarmaya dair film bile izlemedim mi olmayan şeyleri anlatmak hiç yakışmadı. Hristiyanlık ta papaya söylemen yeterli ve kiliseye gitmen gerekiyor . Burada 2 türlü tövbe var birincisi tövbe edersin günahların sevaba dönüşür ikincisi sürekli günah işlediğimiz için bir rehberin tasarrufatina girerek tovbeyi korumaya calisirsin aslında bu sadece bir antlasmadir. Daha da detaylı bilgilenmen için yunus emre dizisini izlemeni öneririm. Yüzyıllardır ecdatlarimiz dahil hep mursitleré hürmet gosterip onların tasarrufatlarina girmislerdir.
—
Gel , gir , gör, yap ondan sonra konuşalım kardeşim. Bilmediğin bir şey hakkında görmedin yapmadın denemedin ama büyük bir iftara atiyorsun hem topluluga. Olmayan şeyleri gormediginiz bilmediğiniz denemediginiz halde konuşmak nasıl bir cehalettir
—
Bunları yaparsan tarikata girmiyorsun , bilen birisi olarak söylüyorum. 8 şartın ne olduğunu arkadaşlar bilmediğı için izahı gerekir. Tövbe niyetiyle abdest alıyorsun tövbe niyetiyle gusül alıyorsun tövbe niyetiyle namaz kiliyorsun ve ölümü hatırlıyorşun uzun bir süre. Tövbe niyetiyle yapılan bu saydiklarim zaten ilmihal bilgisi olanlar bilir mustehaptir. Burada hem dil ile hem kalp ile yapiyorsun. Ölümü de her zaman çokça anmaliyiz zaten peygamber efendimiz olumü çokça anın diyor. Çünkü ölümü dusursek uzun emel sahibi olmayiz , günah islemekten korkariz Vs bunun gibi. G
—
Tövbe etmek isteyen isteyen şekilde yapabilir. Bunu veya şunu yapicaksin diye dinimizdé bir kural yok. Tövbe etmek isteyenlere de engel olmayalım.
Omer Faruk
Selamün Aleyküm,
< Hocam çok yanlış bilgilendirmissiniz. Asabi Kiram hep tövbe ediyordu ve peygamber efendimizden de tovbelerinin kabulleri için dünyalik ahiretlik dua istiyorlardı. Buradaki asıl tövbe bir rehber ile beraber yol olmak , dostluk baslatmaktir. Allah için birbirini sevmektir. >
Ashabın Hz. Peygamberden dua istemesi ile sizin Şeyhinizden dua istemeniz aynı değildir. üstelik Şeyhleri Peygamber yerine koymak zaten başlıbaşına büyük bir hatadır.
Kaldı ki Hz. Peygamber kendi kızına bile garanti veremezken insanlara dua etmesinin onlara ne faydası olabilir ki? Allah’ın Rasulü’nün duası yalnızca onlara doğruyu temenni etmesinden ibarettir. Aksi takdirde kişinin iradesi olmadan, kimse kimsenin duasıyla doğru yolu bulamaz.
Öyle olsaydı Rasulullah kendi amcası Ebu Talip’e dua eder ve iman ile ölmesini sağlardı. Aynı şekilde Hz. Nuh’un duası kendi çocuğunun müşrik olarak ölmesini engellerdi.
Birine dua etmek ya da birinden dua istemek, mucizevi bir sonuç doğurmaz. Çünkü Kur’an’ın ifade ettiği gibi: "kim zerre miktar hayır işlerse karşılığını görür, kim zerre miktar şer işlerse karşılığını görür" (Zilzal) denmezdi.
Dua’nın fonksiyonu gücünün yetmediği noktada Rabbin’den yardım istemektir. İslam’da dua’ya kimse aracı olamaz, Hz. Peygamber bile… Kur’an’da onlarca ayet bunu ifade ediyor.
Bakara Suresi, 127. ayet: İbrahim, İsmail’le birlikte Evin (Ka’be’nin) sütunlarını yükselttiğinde (ikisi şöyle dua etmişti): "Rabbimiz bizden (bunu) kabul et. Şüphesiz, Sen işiten ve bilensin";
Bakara Suresi, 186. ayet: Kullarım Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına cevap veririm. Öyleyse, onlar da Benim çağrıma cevap versinler ve Bana iman etsinler. Umulur ki irşad (doğru yolu bulmuş) olurlar.
Al-i İmran Suresi, 38. ayet: Orada Zekeriya Rabbine dua etti: "Rabbim, bana Katından tertemiz bir soy armağan et. Doğrusu Sen, duaları işitensin" dedi.
Araf Suresi, 29. ayet: De ki: "Rabbim adaletle davranmayı emretti. Her mescid yanında (secde yerinde) yüzlerinizi (O’na) doğrultun ve dini yalnız Kendisi’ne has kılarak O’na dua edin. "Başlangıçta sizi yarattığı" gibi döneceksiniz."
Araf Suresi, 56. ayet: Düzene konulması (ıslah)ından sonra yeryüzünde bozgunculuk (fesad) çıkarmayın; O’na korkarak ve umut taşıyarak dua edin. Doğrusu Allah’ın rahmeti iyilik yapanlara pek yakındır.
Kayıtsız Üye
Merhaba
Yaklaşık 3 senedir menzil cemaat inin sohbetine gidiyorum
Namaz ı hayatımda ilk defa düzenli bu 3 senede kıldım. Kredi hayatımdan çıktı. En önemlisi ilmin ne kadar önemli olduğunu gördüm.
Bazı arkadaşlar Allah dostunu peygamber yerine koyamazsınız diyor. Arkadaşım öyle bir şey yapan yok ama bakıyorum bir şey bilmeden görmeden kolayca iftira atan çok.
Bi arkadaş demiş ki 8 şartı yaptınmı affolcan dediler bana demiş. Kardeş ben kimseden duymadım bunu atıp tutmayın. Umudumuz affolunmak. Ama garanti oh diye bişey zaten öğretilmiyor bu kapıda.
Bide bazıları ısrarla günah çıkarmaya vurgu yapmış. Allah a tövbe ediyorsun o zat ile. Ve bide o zat düşün bu vesileyle günde kaç kez tövbe ediyor
Ayrıca biride demiş ki din tüccarı. 2 kere gittim menzile ve kalma yerimiz kalabalıktı ama çok güzel muhabbet vardı ve kalma parası falan almıyorlar. Wc banyo da ücretsiz. Günde iki öğün ücretsiz çorba. Burdanda beleşciler diye çıkarım yapıpta iyce düşmeyin.
Bilip bilmeden oraya gidenleri misafir olarak gören bu önemli zatlara iftira atmayın kardeşim. Onların geçmişten bugüne ümmete ne hizmetler yaptığını bir bilseniz söyledikleriniz altında ezilirsiniz
Anadolu tarihini islam tarihini bir araştırın Hak tarikatların önemini hizmetini görün
ÖmerCelık
Tövbe Alma Şöyle Güzel Kardeşim Bende Mezile Gittim Sadece 1 Defa Ama Onlar Seni Allah’a Yaklaştırıyolar Benim Görüşüm Bu
tövbe almak, tövbe almak caiz mi, tovbe almak