Kevser suresi meali ve tefsiri

Kevser suresi meali ve tefsiri

Kayıtsız Üye
Kevser suresi meali ve tefsirine ihtiyacım var bana Kevser suresi hakkında bilgi verir misiniz ?


Cevap: kevser suresi meali ve tefsiri

imam
kevser suresi meali ve tefsiri
KEVSER SURESİ 2
Takdim.. 2
Kelimelerin İzahı 2
Ayetlerin Tefsiri 2
Edebî Sanatlar. 3

KEVSER SURESİ
Mekke’de inmiştir, 3 âyettir.
Takdim
Kevser sûresi Mekke’de inmiştir. Yüce Allah’ın, dünya ve âhirette çok hayır ve büyük nimetler vererek değerli Peygamberine (s.a.v.) lütfettiği nimetlerden bahseder. Kevser nehri bunlardan biridir. Daha başka bol ve büyük hayırlar da vardır. Sûre, Hz. Peygamber (a.s)’i Allah’a (c.c.) şükür olsun diye namaz kılmaya devama ve kurban kesmeye çağırır.
Bu mübarek sûre, düşmanlarının rezil olacağını Rasulullah (s.a.v)’a müjdeleyerek sona erer. Ona buğz edenleri zelillik, hakirlik, dünya ve âhirette her türlü iyilikten kesilmiş olmakla niteler. Onlar böyle iken, Rasulullah (s.a.v) minare ve minberlerde anılacak ve şerefli ismi herkesin dilinde kıyamete kadar ebedî kalacaktır. [1]

Bismillâhirrahmânirrahîm
1, 2, 3. (Yâ Muhammedi) Biz sana Kevser’i verdik. Onun için Rabbine kulluk et ve kurban kes. Asıl sonu kesik olan, şüphesiz sana hınç besleyendir.

Kelimelerin İzahı
Kevser, çok hayır mânâsına gelir. "Çokluk" mânâsına gelen kelimesinin mübalağa sıyğasıdır. Araplar sayısı, değeri veya önemi çok olan herşeye "kevser" ismini verirler. Şâir şöyle der:
Ey Mervân oğlu! Sen çok ve hoşsun, Baban İbnu’l Akâil ise daha çoktu.[2]
Deve kes, kelimesi sadece "deve kesmek" mânâsına kullanılır. Sığır ve koyun kesmek mânâsında kullanılan yerinde kullanılmıştır.
Şânieke, sana buğz eden demektir düşmanlık ve buğz mânâsına gelen kökünden olup buğz eden, öfkelenen demektir. "Bir topluma karşı olan kininiz, sizi tecâvüze sevketmesın"[3]
Ebter, her türlü hayırdan yoksun demektir. Kesmek mânâsına gelen kökündendir. "Bir şeyi kestim" mânâsında denir. Mastarı dir. 11 keskin kılıç demektir. Nesli olmayan kimseye "ebter" denir. Çünkü onun soyu kesilmiştir. Ziyad [4] hutbesinde Allah’a hamd etmediği ve Rasulullah (s.a.v)’a salât ve selâm getirmediği için, onun hutbesine denilmiştir. [5]

Ayetlerin Tefsiri
1. Bu, Peygamberin (a.s) yüce makamına değer vermek ve onun şerefinin yüceliğini göstermek için Peygamber (a.s)’e yapılmış bir hitaptır. Yani, Ey Peygamber! Biz sana dünya ve âhirette çok ve devamlı hayır verdik. Kevser nehri bu hayırdan biridir. Bu, sahih hadiste rivayet edildiği gibi, "Cennette bir nehirdir. Kıyılan altından olup inci ve yâkût üzerinden akar. Toprağı miskten daha güzeldir. Suyu baldan daha tatlı ve kardan daha beyazdır. Ondan bir defa içen, bir daha asla susamaz"[6] Enes (r.a.)’in şöyle dediği rivayet edilmiştir: Bir gün Rasulullah (s.a.v) aramızda iken ansızın hafif bir uykuya daldı. Sonra tebessüm, ederek başım kaldırdı. Biz, "Seni güldüren ne, Ey Allah’ın Rasûlü?" dedik. Buyurdu ki: "Bana az önce bir sûre indirildi. "Daha sonra "Bismillâhirrahmânirrahîm" diyerek Kevser sûresini okudu. Sonra dedi ki:" Kevser nedir, biliyor musunuz? "Biz: "Allah ve Rasûlü daha iyi bilir" dedik. Buyurdu ki: "O, Yüce Rabbimin bana va’dettiği bir nehirdir. Onda çok hayır vardır. O bir havuzdur ki kıyamet günü ümmetim ondan su almaya gelecektir. Kapları, yıldızların sayısı kadardır. Ona suya gidenlerden bir kul tutulup uzaklaştırılır. Ben, "O benim ümmetimdendir" derim. Bunun üzerine "Sen, senden sonra onun ne yaptığını bilmiyorsun" denilir.[7] Ebû Hayyân şöyle der: Kevser’in manasıyla ilgili 26 görüş anlatılmıştır. Doğru olan Rasulullah (s.a.v)’ın yaptığı şu açıklamadır: "Kevser, cennette bir nehir olup kenarları altındandır ve o inci ve yakut üzerinden akar. Toprağı miskten daha hoştur. Suyu baldan daha tatlıdır"[8] İbn Abbâs da: "Kevser, çok hayırdır" demiştir.[9]

2. Sana bu kadar nimeti ihsan eden Rabbin için sadece O’nun rızasını gözeterek namaz kıl. Rabbinin sana verdiği hayır ve nimetlere karşı Allah’a şükür olsun diye develeri yani Arap mallarının en iyilerini kurban kes. İbn Cüzey şöyle der: Müşrikler ıslık çalıp el çırparak ibadet ediyor ve putlar için deve kesiyorlardı. Bunun için Yüce Allah Peygamberine (s.a.v.), "Sırf Rabbin için namaz kıl ve başkası için değil, sadece O’nun için kurban kes" buyurdu. Bu Allah’ı birleme ve ihlâs emri olmuştur. [10]

3. Ey Peygamber! Sana buğzeden o kişi var ya, işte her türlü hayırdan mahrum olan odur. Tefsirciler şöyle der: Hz. Peygamber (a.s) in oğlu Kasım ölünce, Âs b. Vâil: "Bırakın onu. O, soyu kesik bir adamdır.
Nesli yoktur. Öldüğünde adı sanı kesilecektir" dedi. Bunun üzerine Yüce Allah bu sûreyi indirdi ve her ne kadar çocukları olsa da, asıl soyu kesik olanın o kâfir olduğunu haber verdi. Çünkü o, Allah’ın rahmetinden mahrum edilmiştir. O ne zaman anılsa, lanetle anılacaktır. Ama Hz. Peygamber (a.s) böyle değildir. Çünkü onun adı kıyamete kadar anılacak; minare ve minberlerde Allah’ın adiyle beraber yücelecektir. Onun zamanında, kıyamete kadar gelecek olan bütün mü’minîer onun tâbileridir. O, mü’minlerin babası yerindedir. Allah’ın salât ve selâmı onun üzerine olsun. [11]

Edebî Sanatlar
Bu mübarek sûre birçok edebî sanatı kapsamaktadır. Bunları aşağıda özetliyoruz:
1. Ayetinde, çoğul kipinin kullanılması ta’zîm ifâde eder. Zira Yüce Allah, "Biz sana verdik" demiş, "Ben sana verdim" dememiştir.
2. Cümleye, yemin yerine geçen te’kîd edatı olan ile başlanarak bir denilmiştir. Zira bunun aslı ve dür.
3. "Sana verdik" cümlesinde, mutlak vuku bulacağını ifade eden geçmiş zaman kipi kullanılmıştır. Yüce Allah "Sana vereceğiz" demedi. Çünkü bu vaad mutlaka yerine gelecektir. Bu sebeple daha vurgulu olsun diye bunu geçmiş zaman kipiyle ifade etti. Sanki bu olay gerçekleşmiş ve olmuştur.
4. Kelimesi de, çokluk ve mübalağa ifade eden bir vezindir.
5. "Rabbin için" şeklindeki isim tamlaması, Peygamberimizin (s.a.v.) değer ve şerefini gösterir.
6. Âyeti hasr ifade eder. "Soyu kesilmiş olan sadece sana buğz edendir" demektir.
7. Sûrenin başı ile sonu arasında, yani "Kevser" ile "Ebter" arasında mutabakat vardır. Çünkü Kevser, çok hayır; ebter ise, her türlü hayırdan mahrum demektir. Kısalığına rağmen bu sûre birçok edebî sanatı kapsamaktadır. Kur’ân’ı indiren Yüce Allah, noksan sıfatlardan münezzehtir.
Yüce Allah’ın yardımı ile "Kevser Sûresi"nin tefsîri bitti. [12]


[1] Muhammed Ali Es-Sabuni, Safvetü’t-Tefasir, Ensar Neşriyat: 7/447.

[2] Kurtubî, 20/216

[3] Mâide sûresi, 5/2 ve 8

[4] Emevîlerin Irak valisidir. (Mütercimler)

[5] Muhammed Ali Es-Sabuni, Safvetü’t-Tefasir, Ensar Neşriyat: 7/448.

[6] Tirmizî, Tefsîr-i Kur’ân, bâb 90 (Az farklı)

[7] Müslim, Salât, 53,54

[8] Tirmizî, Tefsîr-İ Kur’ân, bab, 90

[9] Bahr, 8/519. İbn Abbâs’ın, "O çok hayırdır" şeklindeki görüşü, bütün müfessirlerin görüşlerini içine alır. Çünkü Rasulullah (s.a.v)’a çok ve bol nimetler ihsan edilmiştir. Ona peygamberlik, Kitap, hikmet, ilim, şefaat, su almak için kendisine gidilen havuz, makâm-ı mahmûd, çok ümmet, düşmana zafer, birçok fetih ve daha bunlara benzer çok hayırlar verilmiştir. Allah’ın salât ve selâmı onun üzerine olsun.
Muhammed Ali Es-Sabuni, Safvetü’t-Tefasir, Ensar Neşriyat: 7/449.

[10] Muhammed Ali Es-Sabuni, Safvetü’t-Tefasir, Ensar Neşriyat: 7/449.

[11] Muhammed Ali Es-Sabuni, Safvetü’t-Tefasir, Ensar Neşriyat: 7/449-450.

[12] Muhammed Ali Es-Sabuni, Safvetü’t-Tefasir, Ensar Neşriyat: 7/450.


Cevap: kevser suresi meali ve tefsiri

Kayıtsız Üye
Allah razı olsun tefsir sınavım için çok yardımcı oldu


kevser suresi tefsiri, kevser suresinin tefsiri, kevser suresi meali ve tefsiri

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();