Esmaül hüsna çekmek
Kayıtsız Üye
esmaül hüsna çekmek
Cevap: esmaül hüsna çekmek
Fetva Meclisi
Her zaman yapacağımız
dualarda Allah’ın isimimleri ile dua etmeye çalışalım
Dua bir müminin kulluk borcudur ve onun sonsuz gücüdür. Dua her şeyin sahibi olan Allah’ı hatırlama ona yakarmadır. Dua inanarak yapılırsa kaderi bozar. En tehlikeli hastalıklar bile inanarak yapılan duayla yok olup gider. Duada çok büyük sırlar var. Dua için başta bir miktar estağfurullah çekilmeli (70), sonra da efendimize salatu selam getirilmeli (11), ardından neye ihtiyacımız varsa o esma ya da esmalar seçilmelidir. Sonra da esmanın ebcetsel sayı toplamınca lailahe illAllah demeli, esmayı çekerek Allah’a yakarmalıdır. Dua için uygun esma bulunursa seri bir şekilde sonuç alınır. Esma ve dua bitince yine bir miktar istiğfar çekilir, bir miktar selatu selam söylenir. Ardından fakire bir miktar sadaka verilir. Sözgelimi vesveseyle helak olan biri yetmiş istiğfar, on bir selavattan sonra Kuddüs esmasını ebcetsel sayı değerince 170 defa "LailaheillAllahul Kuddus" çekip vesveseyi Allah’tan yok etmesini dileyip" buna kırk gün kadar devam etmelidir. Vesvesenin nasıl söndüğüne tanık olunacaktır. Hasta olan biri yine başta 70 istigfar, 11 selavat çekip niyet ederek 422 defa "lailahe illAllahul Şafi" virdini kırk gün çekip Allah’a yakarırsa şifa bulacağı vesileler önüne çıkar. Dua ya da tarikat virtleri inanarak, yoğunlaşılarak yapılmadığı zaman beklenen yararlar ortaya çıkmaz. Dua edecek olan kişi haram lokma yememeli, gıybet etmemeli ya da dinlememelidir. Bu arada dinde icat edilen bidat muamelelere girmemeli, buna taraftar olmamalıdır. Şans oyunlarından, faizden, kalp kırmaktan uzak durmalıdır. Dua zamanı için yatsı sonrası ya da sabah namazı farzıyla sünneti arası kırk gün aksatılmadan duaya devam edilmelidir.
Dua edecek kişi ilk önce temiz bir elbise giymeli abdestli olarak kıbleye karşı oturmalı birinci aşamada gözler kapalı bir şekilde kalbinde dünyaya ait ne varsa ondan uzaklaşılmalıdır. İkinci aşamada kendisini ölmüş bilip toprağın altında mahvolmuş, şanı şöhreti gitmiş şekilde düşünmelidir, buna da beş dakika devam edilmelidir. Sonra Allah’ın nurunu tecellisini sağanak sağanak yağan bir yağmur gibi düşünüp kendini de o yağmur altında ıslanıyor diyerek fikrederek yetmiş istiğfar, on bir selavat söylenip niyet edilerek "Lailahe illAllah" zikriyle ihtiyaç duyulan dua esması ebcetsel sayı değerince söylenip bu isimler şefaatçi ve vasıta kılarak dua edilirse daha yedi gün geçmeden güzel sonuçlar ortaya çıkar. Bu muameleye kırk gün kadar devam edilmelidir. Dileyen vekaleten birine de dua ettirebilir.
Duanın sonunda bir miktar sadaka fakire verilmeli ve sabra çekilerek dua sonucu beklenmelidir. Allah duayı üç türlü kabul eder: Ya isteneni verir. Ya isteneni vermez daha hayırlısını verir. Ya da duayı ahiret hesabına kabul eder. Gerekirse bu muamele tekrarlanır, duada ısrarlı olmak gerekir. Allah duaya mutlaka icabet eder.
Tarikatlardaki sufilerin yıllar içinde ilerleme göstermeden aynı yerde kaldıklarına sıklıkla tanık olunur. Kimi tarikat ehlinin yıllar sonra bile başladığı yerde kalması virtleri yukarıda belirtilen şekilde yapmamayla ilgilidir. İnanarak yoğunlaşarak yapılan dua ism-i azam sırrını açığa çıkarmada oldukça etkilidir. Tarikat ehili bir sufi yoğunlaşabildiği ölçüde yol alır. Yoğunlaşmak öte alemle irtibata geçmenin anahtarıdır. Ötelerle irtibata geçenlere fetih ve sır kapıları açılır. Aksi halde hiçbir ilerleme kaydedilmez. İsterse yetmiş yıl geçsin, her gün de yirmi bin esma çekilsin…
Değişen hiçbir şey olmaz. Sadece virdin sevabı alınır hepsi bu… Yetmiş yıl önce nereden başlanmışsa yetmiş yıl sonra da aynı yerde kalınır. Bu durum Kur’an okunurken, namaz kılarken de geçerli olan bir muameledir. Velayet ya da dua kabulü çekilen esmanın tecellisinin açığa çıkması sırrıyla ilgilidir, bunun için de inançla yoğunlaşıp virtleri yapmak şarttır.