Şaban Ayının Fazileti ve birinci gecesinde kılınan tesbih namazı

Şaban Ayının Fazileti ve birinci gecesinde kılınan tesbih namazı

Kayıtsız Üye
Şaban Ayının Fazileti ve birinci gecesinde kılınan tesbih namazı hakkında bilgiler verir misiniz ?


Cevap: Şaban Ayının Fazileti ve birinci gecesinde kılınan tesbih namazı

Ebu Ducane
Şaban Ayının Fazileti ve birinci gecesinde kılınan tesbih namazı
Bu ayın birinci gecesinde, yani çarşambayı perşembeye bağlayan gece, her rek’atte bir Fâtiha üç Âyetü’l-Kürsî ile bir tesbih namazı kılınır. (Duâ ve İbâdetler, Fazilet Neşriyat) ~Tesbih Namazı

Günahların afvına vesîle olan tesbih namazı 4 rek’atlı bir namazdır. Bu namazı kılabilmek için şu tesbihi ezber bilmek icap eder:سُبْحَانَ اللهِ وَالْحَمْدُ ِللهِ وَلاَ اِلهَ اِلاَّ اللهُ وَاللهُ اَكْبَرُ وَلاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ اِلاَّ بِاللهِ الْعَلِىِّ الْعَظِيمِ
„Sübhânallâhi vel-hamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber. Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil-aliyyil-azıym
Tesbih namazının kılınışı:
Kalben tesbih namazı kılmaya niyet edilir. „Allâhü Ekber diyerek namaza başlanır.
Yukarıdaki tesbih:
„Sübhâneke… ‘den sonra 15 kere,

1 fatiha ,3 Ayetül kürsi sonra 10 kere,
Rükûda 10 kere,
Rükûdan doğrulunca 10 kere,
Secdede 10 kere,
Secdeden doğrulunca 10 kere,
İkinci secde de 10 kere,
okunur.
Böylece birinci rek’at kılınmış olur. İkinci rek’ate kalkılınca yine 15 kere, Fâtiha-işerîfeden sonra ,3 Ayetül kürsi , sonra 10 kere

diğer yerlerde de, tarif edildiği gibi 10′ar kere okunarak 4 rek’at tamamlanır.Tesbih namazının diğer tarafları aynen diğer namazlarda olduğu gibidir. Fark sadece okunan tesbihlerdir. İkinci rek’atte oturulduğunda, „Et-tehiyyâtü… ‘den sonra, „Allâhümme salli… ve „Allâhümme bârik… , üçüncü rek’at için ayağa kalkıldığında da „Sübhâneke… okunacaktır.
Tesbih namazında beher rek’atte okunan tesbih adedi 75′dir. Dört rek’atte 300 tesbih okunmuş olur.


Cevap: Şaban Ayının Fazileti ve birinci gecesinde kılınan tesbih namazı

Ramadan
Şaban ayında hangi ibadetler yapılır
Şaban Ayının Fazileti

İlâhî feyz ve bereketin yeryüzünü şenlendirdiği bu mübarek ay, mü’minler için en kârlı ve kazançlı fırsattır. Çünkü Şâban’ın değer ve kıymetini arttıran en önemli tarafı, diğer aylara göre (Ramazan hariç) yapılan her amelin ve ibadetin sevabının üç yüz kattan fazla oluşudur.(1)

Diğer vakitlerde kılınan bir rekât namazın sevabı on ise, Şaban ayında üç yüzden fazladır. Okunan her bir Kur’ân harfi için üç yüz Cennet meyvesi vardır.

Yine bu ihsan ve bağış ayı olan günlerde amel defterimizin sevap hanesine kaydettirdiğimiz ibadetler, her an şeytan ve nefsin fırlattığı gaflet, vesvese ve şüphe oklarına birer kalkan vazifesi görerek gerçek huzurumuzun kaynağı olur. Çünkü farkında olmadan veya bir anlık gaflet sonunda işlediğimiz hatâ ve kusurların keffareti olabilecek hasenat ve iyilikler en bereketli şekilde bu günlerde elde edilmektedir. Ayrıca bu ibadetler ileride hücumuna maruz kalabileceğimiz günahlar için de bir siper hüviyetini taşır.

Resul-i Ekrem Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam diğer aylara göre bu ayda daha çok ibadet ve taatte bulunurlardı.

"Şaban benim ayımdır."

"Şaban günahları temizleyendir" buyurarak kadrini yüceltirdi.(2)

Receb ayı geldiği zaman da "Allahım, Receb ve Şaban (ayını) bize mübarek ve bereketli kıl" buyururdu.(3)

Böylece dua ve niyazlarında bu ayların kudsiyetini dile getirmişlerdir.

Peygamberimizin Şaban ayına gösterdiği bu hürmetin bir sebebi de devamında gelecek olan Kur’ân ayı olan Ramazan’dan dolayı idi. Hz. Enes’in rivayetine göre, Peygamberimizden sual ederler:

"Ya ResulAllah, Ramazan’dan başka en faziletli oruç ayı hangi aydadır?"
Bu soruya Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam,
"Ramazan’ı tazim için (Ramazan hürmetine) Şâban’ da tutulan oruçtur" cevabını verirler.(4)

Basta Hz. Âişe Validemiz olmak üzere Sahabilerin beyanına göre Peygamberimiz bazan Şaban ayının tamamını, çok kere de çoğu günlerini oruçlu geçirirdi. Zaten diğer günler, bilhassa Pazartesi ve Perşembe günleri de oruçlu bulunan Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselam maddî ve manevî pekçok hikmetinden dolayı oruç ibadetini sıkça yapardı.
Bu hususta Hz. Âişe’nin (r.a.) şöyle bir rivayeti vardır:

"Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam bazı aylarda çok oruç tutardı. Hattâ, biz, onu bu ayda hiç iftar etmedi sanırdık. Bazı aylarda da çok iftar ederdi. Hattâ, biz, onu bu ayda hiç oruç tutmadı derdik. Resulullahın Aleyhissalâtü Vesselam Ramazan’dan başka bir ayın orucunu tamamladığını görmedim. Şaban’daki kadar, kendisinde, çok oruçlu olduğu bir ay da görmedim"(5)

Hz. Âişe başka bir rivayetinde bu konuda şunları söyler:
"Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam senenin hiçbir ayında Şaban ayındakinden fazla oruç tutmaz ve şöyle buyururdu:
"Amellerden gücünüzün yettiğini yapın. Çünkü siz bıkmadıkça, Allah da size asla bıkmış muamelesi yapmaz. Allah yanında amelin en makbulü, kişinin az da olsa devam üzere işlediği ameldir."(6)

Yine Hz. Âişe, İbni Mâce’de geçen başka bir rivayetinde de, "O (Resul-i Ekrem) Şaban ayının tamamını oruçla geçirerek nihayet Şâban’ı Ramazan’la birleştirirdi"(7) diyerek Peygamberimizin bu ayda daha çok oruç tuttuğunu ifade etmektedir.

Bu iki rivayetten hadis âlimleri, Peygamberimizin bazı seneler Şâban’ın tamamını, bazı zamanlarda da çok günlerini oruçlu geçirdiği kanaatine varmışlardır. Zaten hadiste geçen "tamamı" mânâsına gelen "küll" kelimesi Arapçada çoğunluk mânâsında kullanılırdı.

Bir kimse bir ayın çok günlerini oruçlu geçirirse, tamamını oruçlu geçirdiği ifadesi yer alırdı.
Her iki rivayetten Şaban ayının tamamını oruçlu geçirmenin veya bir kısmında oruç tutmanın caiz olacağı hükmü çıkarılmaktadır.

Şaban ayında oruç, namaz, sadaka gibi ibadetlerin ve diğer imâni ve İslâmî hizmetlerin fazla yapılmasının bir hikmeti de, devamında gelecek olan Ramazan ayı için zihnen, bedenen ve ruhen bir hazırlık ve alışkanlığa sebep olmasıdır. Çünkü bazı insanlar, "Nasıl olsa, Ramazan gelince daha çok ibadet ederiz" diye gaflet ve tembelliğe kapılabilirler. İşte Şâban’da yapılan ibadetler bu perdeyi yırtmaktadır.

Bu hususa Peygamberimiz, Hz. Üsame bin Zeyd’in suâli üzerine işaret etmektedir. Hz. Üsame sorar:
"Yâ ResulAllah, Şaban ayında tuttuğunuz kadar hiçbir ayda oruç tuttuğunuzu görmedim."
Bunun üzerine Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam şöyle buyururlar:
"Receb ve Ramazan ayları arasında şu Şaban ayında insanlar gafildir. Bu öyle bir aydır ki, ameller, Alemlerin Rabbine bu ayda yükseltilir. Ben oruçlu iken amellerimin yükseltilmesini severim."(8)

Bu mübarek günleri değerlendirerek gün ve gecelerimizi manevî yönden daha çok bereketli kılarsak, bu ayın feyzinden daha fazla istifade etmiş oluruz. Bu aylarda tutulan oruç farz ve vacip olmayıp sadece sünnettir. Peygamberimize uyarak sevap ve mükâfatına nail olmak için oruç tutmaya gayret ederiz.

Cenab-ı Hak bizleri Şaban ayının nurundan ve feyzinden en azami mertebede istifade eden kullarından eylesin. Amin.

Kaynaklar
1) Şualar, s. 416.
2) Keşfü’l Hafâ. 2:9
3) Müsned, 1:259
4) Tirmizı, Zekât: 28.
5) Buhari, Savm: 51.
6) Müslim. Sıyam: 177.
7) İbni Mâce, Savm: 4.
8) Nesei, Savm: 70.

Mehmet Paksu, Mübarek Gün ve Geceler, Nesil Yayınları


şaban ayının ilk gecesi kılınacak namaz, saban ayinin ilk gecesi kilinacak namaz, şaban ayı namazı

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();