Kuran okuma Ve Tecvid Kuralları Nasıldır?

Kuran okuma Ve Tecvid Kuralları Nasıldır?

Fetva Meclisi
kuran okuma ve tecvid
Tecvid Soruları

Tecvid, sıfatları yönünden harflerin hakkını ve müstehakkını vermektir. Tanımda geçen
hakkını kelimesinden maksat harfleri cehr, hems, şiddet, rihvet gibi sıfatı lâzımelerine uygun
okumak, müstehak kelimesinden maksat ise harfleri lîn, kalkale vb. sıfatı ârızelerine uygun,
güzel bir şekilde ne eksik ne fazla okumak demektir
Tecvidin konusu, Kur’ân harfleridir
Tecvidin gayesi, Kur’ân kelimelerini Hz. Peygamber’den (s.a.s) alındığı şekliyle muhafaza
etmek ve Kur’ân tilâvetinde hata yapılmasını önlemektir
Tecvid, ilim olarak farz-ı kifâye, uygulama olarak Kur’ân okuyan kişilere farz-ı ayındır.Arap alfabesi
28 asli harften oluşur.

Fer’î Harfler
a) Teshil ile Okunan Hemze
Teshil, sözlükte kolaylaştırmak anlamındadır. Kıraat ıstılahında ise, birbirini takip eden iki
hemzeden ikincisini, hemze ile elif, hemze ile vâv veya hemze ile yâ arası bir sesle okumak demektir Bu üç çeşit teshilli okumaya aşağıdaki örnekleri vermek mümkündür:
Hemze ile elif arası bir sesle okunan hemze için (Fussilet, 41/44) ayetindeki ikinci
hemze nin okunuşunu,
Hemze ile yâ arası bir sesle okunan hemze için (En’âm, 6/19) ayetindeki ikinci
hemze nin okunuşunu,
Hemze ile vâv arası bir sesle okunan hemze için (Âl-i İmrân, 3/15) ayetindeki ikinci
hemze nin okunuşunu örnek gösterebiliriz.
Asım kıraatinde, sadece birinci gruptaki teshil uygulanmaktadır.
b) İmâle ile Okunan Elif
İmâle, sözlükte bir şeyi bir şeye meylettirmek demektir.Kıraat ıstılahında ise, med harfi olan
elifi, elif ile yâ arası bir sesle , bir başka deyişle üstün harekeyi esreye doğru meyilli okumaya denir.
İmâle ile okuyuşun Asım kıraatindeki tek örneği (Hûd, 11/41) ayetidir.Bu ayette ra harfinin
harekesi olan üstün, esreye meylettirilerek okunacağından ra harfi de ince okunur.
c) İşmam ile Okunan Sad
Bu işmam çeşidi; : sad harfinin, : sad ile : zâ harflerinin karışımından meydana gelen
bir harf şeklinde okunmasıdır. Asım kıraatinde bu tür bir işmamlı okuyuş bulunmamaktadır.Asım kıraatinde (Yusuf, 12/11) âyetinde bir başka işmam çeşidi yapılmaktadır ki bu da
âyetteki idğâmlı nun harfinin okunması esnasında, dudakların ötreyi gösterecek şekilde, sessizce ileri
uzatılıp geri çekilmesi şeklinde uygulanır
d) Tefhim ile Okunan Lâm
Tefhîm, : lâm harfinin kalın okunması demektir. Bu kural, sakin veya üstün harekeli : sad ,
: ta ve : za harflerinden sonra gelen : lâm harfini kalın okumak şeklinde uygulanır.
(Bakara, 2/ ,( 3 (Bakara, 2/20) ve (Bakara, 2/229)
Asım kıraatinde bulunmayan bu tarz okuyuş Medine kıraat ekolünün ravilerinden Verş ‘e aittir
e) İhfâ ile Okunan Nûn

Mahrecin Tanımı
Mahrec, tecvid kavramı olarak harfin çıkış yeri
anlamında kullanılmaktadır.

Mahrecin Kısımları
1. Hakiki Mahrec
Harf, bir mahrece temas ederek çıkıyorsa, o yere hakiki mahrec denir. Yirmi sekiz harfin
tamamının da çıkış yeri olan boğaz ( ), dil ( ) ve dudak ( ) hakiki mahrec
bölgeleridir.
2. Takdiri Mahrec
Harf herhangi bir mahrece temas etmeden çıkıyorsa, buna takdiri mahrec denir.

Takdiri mahrec bölgelerini aşağıdaki şekilde sınıflandırabiliriz:
a) Geniz
Geniz, ihfâ halinde veya ğunneli idğâm halinde olan sakin nûn ve mîm harflerine ait
ğunnenin mahrecidir
b) Ağız ve Boğaz Boşluğu
Ağız ve boğaz boşluğundan med harfleri olan : vâv , : yâ ve : elif çıkar.

HARFLERİN SIFATLARI
Sıfat harfin, mahrecinden telaffuzu esnasında aldığı keyfiyete denir.
Zıddı Bulunan Sıfatlar:Cehr-Hems,Şiddet-Rihvet,İstila-İstifal,İtbak-İnfitah,İsmat-İzlak
Zıddı Bulunmayan Sıfatlar:İstitale,İnhiraf,Kalkale,Lin,Safir,Tefeşş i,Tekrir

Art Arda Gelen iki Harekeli Harfin Telaffuzu
1. Art arda gelen aynı iki harfin birbirinden ayırt edilerek okunmasına dikkat edilmelidir.
2. Çıkış yerleri birbirine yakın olan harflerin art arda gelmeleri halinde de iki farklı mahreci özenle
birbirinden ayırt etmek gerekir
3. Elifbâ’nın en zor harfi olan : dad harfinden sonra : za harfi gelmesi durumunda yine
son derece dikkatli bir telaffuz gerekir

Birincisi Harekeli İkincisi Sakin İki Harfin Telaffuzu
1. Kalın bir harften sonra gelen kalın harf, sükûnu ile birlikte kalın okunur. Mesela
kelimesindeki ötreli : sad harfi kalın okunduğu gibi, sükûnlu olan ikinci : sad harfi de kalın
okunur.
2. İnce bir harften sonra gelen ince harf sükûnu ile birlikte ince okunur. Mesela
kelimesindeki ötreli : fâ harfi ince okunduğu gibi kelimenin son harfi olan : nûn da sükûnu ile
birlikte ince okunur.
3.İnce bir harften sonra gelen kalın harfin sükûnun icrası dikkat gerektirir. Bu durumda, ince harfi
telaffuz eder etmez süratlice kalın harfin sükûnuna geçilir ve bu harf kalın okunur. Mesela,
kelimesindeki : tâ harfi ince, sonrasındaki sakin olan : kaf harfi kalın okunur.
4.Kalın bir harften sonra ince harfin sükûnuna geçiş de uygulama da dikkat edilmesi gereken
hususlardandır. Bu harflerde geçiş de şu şekilde yapılır; kalın harf kalın bir sesle okunur okunmaz ince
harfin sükûnuna süratlice geçilir ve bu ince harf sükûnuyla birlikte ince okunur. Mesela
kelimesindeki : ğayn kalın, sonrasındaki : bâ harfi ince okunur.

HARFLERİN UZATILMASI MED
1. Meddin Tanımı
Med harflerinden biriyle
sesin uzatılması na denir
2. Med Harfleri
Kendisinden önceki harfin sesini uzatan harfe med harfi denir.
Med harfleri üç tanedir; : vâv , : yâ
3. Med Sebepleri
a) Hemze:Boğazın en dibindeki hakiki mahrec den çıkar ve şeklinde yazılır
aa) Hemze-i Katı’: Yazıda ve okunuşta bulunan dolayısıyla da med sebebi olan hemzedir.
bb) Hemze-i Vasıl:Vasıl halinde okunmayan dolayısıyla da med sebebi de olamayan
hemzedir.
b) Sükûn: Sükûn, harekesizlik tir, alameti cezimdir.
aa) Sükûn-u Lâzım: Sükûn-u lâzım da, vakıf halinde de vasıl halinde de değişmeyen, mevcut
sükûndur.Yani vakfen ve vaslen sabit olan sükûn dur.
bb) Sükûn-u Ârız:. Sükûn-u ârız da, kelimenin
aslında olmayıp vakıf sebebiyle ortaya çıkan, vasıl halinde ise düşen sükûna denir.Yani bu
sükûn, vakfen sabit, vaslen sakıt olan sükûn dur.

Med Çeşitleri
a) Aslî Med: Harfin sesini uzatmak için hemze veya sükûna ihtiyaç duyulmayan medde "aslî med"
denir.
aa) Medd-i Tabiî: Harf-i med bulunur, sebeb-i med bulunmazsa medd-i tabiî olur. Tabiî meddi, bir elif miktarı uzatmak vaciptir
bb) Zamir: Tecvid ilminde zamirden kastedilen, müfred, müzekker, gaib zamiri olan :
hû muttasıl zamiri dir.25 Bu zamire, tekil şahıstan kinaye olduğu için ha-i kinâye de
denmiştir.
Med (sıla) ile Okunuşu:
1. Zamirin sıla ile okunabilmesi için, zamirden önceki harfin harekeli olması gerekir
2. Şayet, med yapılarak okunan zamirden sonra hemze gelmiş ise, o zaman medd-i
munfasıl yapılır, buna da sıla-i kübrâ
3. İsm-i işaret olan kelimesinin sonundaki de, zamir hükmünde olduğundan
mukadder bir yâ ile uzatılır
Medsiz (adem-i sıla ile) Okunuşu
1. Zamirin adem-i sıla ile okunması için zamirden önceki harfin sakin olması gerekir .Ancak, (Furkan, 25/69) âyetindeki zamir bu kuralın istisnasıdır. Uzatılmaması gereken
bu zamir, ayetteki dehşetli azaba tenbih ve boğaz harfi olan he’nin esresinden, dudak harfi
olan mim’in ötresine süratle ve kolaylıkla geçişi sağlamak için çekilir.
2. Zamir, vakf halinde uzatılmaksızın okunur
3. Zamirden sonraki harf sakin ise vasıl halinde med yapılmaz
4. Zümer sûresinin 7. ayetindeki lafzındaki zamir, fiilde hazfedilen elif-i maksûre
hükmen mevcut kabul edilerek çekilmeden ihtilas ile okunur.
5. Zamire benzedikleri halde, kelimenin aslından olan he harfleri, zamirle
karıştırılmamalıdır. Bunlar da zamir olmadıkları için uzatılmadan okunurlar.

b) Fer’î Med
Hemze veya sükûn sebebiyle aslî med üzerine ziyadeden doğan medde fer’î med
denir. Bu med, medd-i mezîd veya medd-i medîd diye de isimlendirilir.

aa) Medd-i Muttasıl
Med harfinden sonra, sebeb-i med olan hemzenin aynı kelimede bulunmasından meydana
gelen medde medd-i muttasıl denir. Bu medde muttasıl isminin verilmesi, harf-i med ve
sebeb-i meddin bitişik olarak aynı kelimede bulunmasındandır
Medd-i muttasılın hükmü vaciptir.

bb) Medd-i Munfasıl
Med harfinden sonra, sebeb-i med olan hemzenin ayrı ayrı kelimelerde yan yana
bulunmasından meydana gelen medde medd-i munfasıl denir. Ayrılmış med anlamına
gelen medd-i munfasıl, bu ismini med harfi ve hemzenin ayrı kelimelerde yer almasındaki
konumundan almıştır
Medd-i munfasıldaki med harfi bazen takdiri olur ve yazıda gözükmez. Bu durum
genellikle takdiri bir vâv veya takdiri bir yâ ile uzatılan zamirde veya ismi işarette
ortaya çıkar ki64 buna sıla-i kübra da denir. Medd-i munfasılın meddi caiz dir

cc) Medd-i Lâzım
Med harflerinden biri ve sebeb-i medden sükûn-u lâzım aynı kelimede yan yana bulunursa
medd-i lâzım olur. –
Kelimede Medd-i Lâzım:Kelimede meydana gelen medd-i lâzım, şeddeli (idğâmlı) ve
şeddesiz (idğâmsız) olmak üzere iki şekilde görülür
Medd-i Lâzım Kelime-i Müsakkale: Harf-i medden sonra sebeb-i med olan sükûn-u lâzım,
idğâmlı/şeddeli olarak bulunursa buna ağır kelime anlamına gelen meddi lâzım kelime-i
müsakkale denmiştir –
Medd-i Lâzım Kelime-i Muhaffefe: Harf-i medden sonra sebeb-i med olan sükûn-u lâzım,
idğâmsız olarak bulunursa buna hafif kelime anlamına gelen meddi lâzım kelime-i
muhaffefe denmiştir. Bunun örneği sadece Yunus
Sûresi’nin 51. ve 91. ayetlerinde geçenlafızdır. Bu kelimesinin aslı, dir. Buradaki
birinci hemze soru hemzesi, ikinci hemze ise kelimenin aslından olan hemzedir. İkinci hemze
elife çevrilerek med harfi olmuştur.

Harfte Medd-i Lâzım: Harfte meydana gelen medd-i lâzım sadece huruf-u mukattaa’da görülür
Medd-i Lâzım Harf-i Müsakkale: Harf-i medden sonra, sebeb-i med olan sükûn-u lâzım,
idğâmlı olarak bulunursa buna medd-i lâzım harf-i müsakkale denir: –
Medd-i Lâzım Harf-i Muhaffefe: Harf-i medden sonra, sebeb-i med olan sükûn-u lâzım,
idğâmsız olarak bulunursa buna medd-i lâzım harf-i muhaffefe denir -()
Meddi lazımın hükmü vacip tir.

dd) Medd-i Ârız
Med harflerinin birinden sonra, sebeb-i med olan ârız sükûn gelirse meddi ârız olur
ÜSTÜN: 3 vecih: 1. Tul: 4 elif, 2. Tevassut: 2-3, 3. Kasr: 1 elif
ESRE: 4vecih: 1. Tul: 4 elif, 2. Tevassut: 2-3, 3. Kasr: 1 elif, 4. Kasr ile revm
ÖTRE: 7vecih: 1. Tul: 4 elif, 2. Tevassut: 2–3, 3. Kasr: 1 elif, 4. Tul ile işmam, 5.Tevassut ileişmam, 6. Kasr ile işmam, 7. Kasr ile revm
Kıraat imamımız Asım Hazretleri medd-i ârızı tevassut vechi ile okumayı tercih etmişlerdir.
Revm:
Revm, hafif bir sesle harekeyi belirtmektir. Göremeyenlere harekeyi duyurmak maksadına yönelik yapılan revm; vakıf halinde ötre ve esrede yapılır, üstünde yapılmaz.
İşmam:
Sükûndan sonra ötreye işaret etmek üzere dudakları önde yummaktır. Dolayısıyla
işmam sadece ötrede yapılır. İşmamda ses yoktur. Harekeyi duyma imkânına sahip olamayanlar, işmamdaki dudak hareketi sayesinde harekeyi anlama imkânı elde ederler

Revm ve İşmam Yapılmayan Yerler
a) Sonu tenvinli kelimelerde
b) Ârızî harekelerde
c) Müenneslik te’lerinde
d) Cemi mimlerinde

ee) Medd-i Lîn
Lîn harfinden sonra, sebeb-i med olan ârız veya lâzım sükûn bulunursa medd-i
lîn olur. Lin harfleri, kendisi sakin, makabli meftuh vâv: – ve kendisi sakin makabli meftuh yâ:
– dır


Cevap: Kuran okuma Ve Tecvid Kuralları Nasıldır?

Kayıtsız Üye
Hıcbırı Kur’an hocamın anlattığı gıbı degıl yarın sınavım var ama hıcbır bılgı alamadım lütfen anlasılabılır bor şeklide tanınıtılsı


tecvid kuralları, teçvit kuralları, tecvid kurallari

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();