Kuran’da yeniden dirilme ile ilgili ayetler nelerdir?

Kuran’da yeniden dirilme ile ilgili ayetler nelerdir?

Kayıtsız Üye
Kuran’da yeniden dirilme ile ilgili ayetler nelerdir? yeniden dirilme hakkında ayeti kelimeler verir misiniz ?


Cevap: Kuran’da yeniden dirilme ile ilgili ayetler nelerdir?

Darusselam
Kuran’da DİRİLME-DİRİLİŞ ayetleri, DİRİLME-DİRİLİŞ ile ilgili ayetler, Kuranı Kerim’de DİRİLME-DİRİLİŞ

Nasıl oluyor da ‘ı inkar ediyorsunuz? Oysa ölü iken sizi O diriltti; sonra sizi yine öldürecek yine diriltecektir ve sonra O’na döndürüleceksiniz. (2/28)

Sonra şükredesiniz diye sizi ölümünüzden sonra dirilttik. (2/56)

Bunun için de: "Ona (cesede kestiğiniz ineğin) bir parçasıyla vurun" demiştik. Böylece ölüleri diriltir ve size ayetlerini gösterir; ki akıllanasınız. (2/73)

Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılmasında gece ile gündüzün ard arda gelişinde insanlara yararlı şeyler ile denizde yüzen gemilerde ‘ın yağdırdığı ve kendisiyle yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiği suda her canlıyı orada üretip-yaymasında rüzgarları estirmesinde gökle yer arasında boyun eğdirilmiş bulutları evirip çevirmesinde düşünen bir topluluk için gerçekten ayetler vardır. (2/164)

Binlerce kişinin ölüm korkusuyla yurtlarından çıktıklarını görmedin mi? onlara: "Ölün" dedi sonra da onları diriltti. Şüphesiz insanlara karşı fazl sahibidir. Ancak insanların çoğunluğu şükretmez. (2/243)

kendisine mülk verdi diye Rabbi konusunda İbrahim’le tartışmaya gireni görmedin mi? Hani İbrahim: "Benim Rabbim diriltir ve öldürür" demişti; o da: "Ben de öldürür ve diriltirim" demişti. (O zaman) İbrahim: "Şüphe yok güneşi doğudan getirir (hadi) sen de onu batıdan getir" deyince o inkarcı böylece afallayıp kalmıştı. zalimler topluluğunu hidayete erdirmez. (2/258)

Hani İbrahim: "Rabbim bana ölüleri nasıl dirilttiğini göster" demişti. ( ona : ) "İnanmıyor musun?" deyince "Hayır (inandım) ancak kalbimin tatmin olması için" dedi. "Öyleyse dört kuş tut. Onları kendine alıştır sonra onları (parçalayıp) her bir parçasını bir dağın üzerine bırak sonra da onları çağır. Sana koşarak gelirler. Bil ki şüphesiz üstün ve güçlü olandır hüküm ve hikmet sahibidir." (2/260)

Ey iman edenler inkar edenler ile yeryüzünde gezip dolaşırken veya savaşta bulundukları sırada (ölen) kardeşleri için: "Yanımızda olsalardı ölmezlerdi öldürülmezlerdi" diyenler gibi olmayın. bunu onların kalplerinde onulmaz bir hasret olarak kıldı. Dirilten ve öldüren ‘tır. yaptıklarınızı görendir. (3/156)

Bu nedenle İsrailoğullarına şunu yazdık: Kim bir nefsi bir başka nefse ya da yeryüzündeki bir fesada karşılık olmaksızın (haksız yere) öldürürse sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de onu (öldürülmesine engel olarak) diriltirse bütün insanları diriltmiş gibi olur. Andolsun elçilerimiz onlara apaçık belgelerle gelmişlerdir. Sonra bunun ardından onlardan bir çoğu yeryüzünde ölçüyü taşıranlardır. (5/32)

Onlar dediler ki: "Bu dünya hayatımızdan başkası yoktur. Ve bizler diriltilecek değiliz." (6/29)

Ancak dinleyenler icabet eder. Ölüleri (ise) onları da diriltir. Sonra O’na döndürülürler. (6/36)

Sizi geceleyin öldüren (uyutan) ve gündüzün ‘güç yetirip etkilemekte (yapıp kazanmakta) olduklarınızı’ bilen sonra adı konulmuş ecel doluncaya kadar onda sizi dirilten (uyandıran) O’dur. Sonra ‘en son dönüşünüz’ O’nadır. Sonra yapmakta olduklarınızı size O haber verecektir. (6/60)

Ölü iken kendisini dirilttiğimiz ve insanlar içinde yürümesi için kendisine bir nur verdiğimiz kimsenin durumu karanlıklarda kalıp oradan bir çıkış bulamıyanın durumu gibi midir? İşte kafirlere yapmakta oldukları böyle ‘süslü ve çekici’ gösterilmiştir. (6/122)

O da: "(İnsanların) dirilecekleri güne kadar beni gözle(yip ertele.)" dedi. (7/14)

Rahmetinin önünde rüzgarları bir müjde olarak gönderen O’dur. Bunlar ağırca bulutları kaldırıp yüklendiğinde onları (kuraklıktan) ölmüş bir şehre sürükleyiveririz ve bununla oraya su indiririz de böylelikle bütün ürünlerden çıkarırız. İşte Biz ölüleri de böyle diriltip-çıkarırız. Ki ibret alasınız. (7/57)

De ki: "Ey insanlar ben ‘ın sizin hepinize gönderdiği bir elçisi (peygamberi)yim. Ki göklerin ve yerin mülkü yalnız O’nundur. O’ndan başka ilah yoktur O diriltir ve öldürür. Öyleyse ‘a ve ümmi peygamber olan elçisine iman edin. O da ‘a ve O’nun sözlerine inanmaktadır. Ona iman edin ki hidayete ermiş olursunuz. (7/158)

Gerçek şu ki göklerin ve yerin mülkü ‘ındır; diriltir ve öldürür. Sizin Allah’tan başka veliniz ve yardımcınız yoktur. (9/116)

O diriltir ve öldürür. Ve O’na döndürüleceksiniz. (10/56)

O’nun arşı su üzerinde iken amel bakımından hanginizin daha iyi olduğunu denemek için gökleri ve yeri altı günde yaratan O’dur. Andolsun onlara: "Gerçekten siz ölümden sonra yine diriltileceksiniz" dersen inkar edenler mutlaka: "Bu açıkça bir büyüden başkası değildir" derler. (11/7)

Dedi ki: "Rabbim öyleyse onların dirileceği güne kadar bana süre tanı." (15/36)

Ölüdürler diri değildirler; ne zaman dirileceklerinin şuuruna varamazlar. (16/21)

Olanca yeminleriyle: "Öleni diriltmez" diye yemin ettiler. Hayır; bu O’nun üzerinde hak olan bir vaidtir ancak insanların çoğu bilmezler. (16/38)

Hakkında ihtilafa düştükleri şeyi onlara açıklaması ve inkar edenlerin kendilerinin yalancı olduklarını bilmesi için (diriltecektir). (16/39)

gökten su indirdi ölümünden sonra yeri onunla diriltti; işitebilen bir topluluk için bunda gerçekten bir ayet vardır. (16/65)

Dediler ki: "Biz kemikler haline geldikten toprak olup ufalandıktan sonra mı gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?" (17/49)

Bu şüphesiz onların ayetlerimizi inkar etmelerine ve: "Biz kemikler haline geldikten toprak olup ufalandıktan sonra mı gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?" demelerine karşılık cezalarıdır. (17/98)

Böylece aralarında bir sorgulama yapsınlar diye onları dirilttik (uyandırdık). İçlerinden bir sözcü dedi ki: "Ne kadar kaldınız?" Dediler ki: "Bir gün veya günün bir (kaç saatlik) kısmı kadar kaldık." Dediler ki: "Ne kadar kaldığınızı Rabbiniz daha iyi bilir; şimdi birinizi bu paranızla şehre gönderin de hangi yiyecek temizse baksın size ondan bir rızık getirsin; ancak oldukça nazik davransın ve sakın sizi kimseye sezdirmesin." (18/19)

"Gerçek şu ki kim Rabbine suçlu-günahkar olarak gelirse hiç şüphe yok onun için cehennem vardır. Onun içinde ise ne ölebilir ne dirilebilir." (20/74)

Yoksa onlar yerden birtakım ilahlar edindiler de onlar mı (ölüleri) diriltecekler? (21/21)

İşte böyle; şüphesiz hakkın Kendisidir ve şüphesiz ölüleri diriltir ve gerçekten her şeye güç yetirendir. (22/6)

Gerçek şu ki kıyamet-saati yaklaşarak gelmektedir onda şüphe yoktur. Gerçekten kabirlerde olanları diriltecektir. (22/7)

Sizi diri tutan sonra öldürecek sonra da diriltecek olan O’dur. Gerçekten insan pek nankördür. (22/66)

Sonra siz gerçekten kıyamet günü diriltileceksiniz. (23/16)

"O öldüğünüz toprak ve kemik haline geldiğiniz zaman sizin mutlaka (yeniden diriltilip) çıkarılacağınızı mı va’dediyor?" (23/35)

"O (bütün gerçek) yalnızca bizim (yaşamakta olduğumuz bu) dünya hayatımızdan ibarettir; ölürüz ve yaşarız biz diriltilecekler değiliz." (23/37)

Dediler ki: "Öldüğümüz bir toprak ve bir kemik olduğumuz zaman gerçekten biz mi diriltilecek mişiz?" (23/82)

"Ki geride bıraktığım (dünya)da salih amellerde bulunayım." Asla gerçekten bu yalnızca bir sözdür bunu da kendisi söylemektedir. Onların önlerinde diriltilip kaldırılacakları güne kadar bir engel (berzah) vardır. (23/100)

O’nun dışında hiç bir şeyi yaratmayan üstelik kendileri yaratılmış olan kendi nefislerine bile ne zarar ne yarar sağlayamayan öldürmeye yaşatmaya ve yeniden diriltip-yaymaya güçleri yetmeyen bir takım ilahlar edindiler. (25/3)

Andolsun onlar üstüne felaket yağmuru yağdırılmış bulunan o ülkeye uğramışlardır; yine de onu görmüyorlar mıydı? Hayır onlar dirilmeyi ummuyorlardı. (25/40)

"Beni öldürecek sonra diriltecek olan da O’dur" (26/81)

"Ve beni (insanların) diriltilecekleri gün küçük düşürme" (26/87)

De ki: "Göklerde ve yerde gaybı Allah’tan başka kimse bilmez. Onlar ne zaman dirileceklerinin şuuruna varmıyorlar." (27/65)

İnkar edenler dedi ki: "biz ve atalarımız toprak olduktan sonra mı gerçekten biz mi dirilip-çıkartılacakmışız?" (27/67)

"Andolsun bu (azab ve dirilme tehdidi) bize ve daha önce atalarımıza va’dolunmuştur. Bu olsa olsa geçmişlerin uydurma masallarından başkası değildir." (27/68)

Andolsun onlara: "Gökten su indirip de ölümünden sonra yeryüzünü dirilten kimdir?" diye soracak olursan şüphesiz: "" diyecekler. De ki: "Hamd ‘ındır." Hayır onların çoğu akletmiyorlar. (29/63)

O ölüden diriyi çıkarır ve diriden ölüyü çıkarır ölümünden sonra da yeri diriltir. İşte siz de böyle çıkarılacaksınız. (30/19)

Size bir korku ve umut (unsuru) olarak şimşeği göstermesi ile gökten su indirmek suretiyle ölümünden sonra yeri onunla diriltmesi de O’nun ayetlerindendir. Şüphesiz bunda aklını kullanabilecek bir kavim için gerçekten ayetler vardır. (30/24)

; sizi yarattı sonra size rızık verdi sonra sizi öldürmekte daha sonra sizi diriltmektedir. Ortaklarınızdan bunlardan herhangi birini yapacak var mı? O şirk koştuklarından münezzeh ve yücedir. (30/40)

Şimdi ‘ın rahmetinin eserlerine bak; ölümünden sonra yeryüzünü nasıl diriltmektedir? Şüphesiz O ölüleri de gerçekten diriltecektir. O her şeye güç yetirendir. (30/50)

Kendilerine ilim ve iman verilenler ise dediler ki: "Andolsun siz ‘ın Kitabında (yazılı süre boyunca) diriliş gününe kadar yaşadınız; işte bu dirilme günüdür. Ancak siz bilmiyordunuz." (30/56)
Sizin yaratılmanız ve diriltilmeniz yalnızca tek bir kişi(yi yaratıp sonra diriltmek) gibidir. Şüphesiz işitendir görendir. (31/28)

rüzgarları gönderir onlar da bulutu kaldırır böylece Biz onu ölü bir beldeye sürükleriz onunla yeri ölümünden sonra diriltiriz. İşte (ölümden sonra) dirilip- yayılma da böyledir. (35/9)

Şüphesiz Biz ölüleri Biz diriltiriz; onların önden takdim ettiklerini ve eserlerini Biz yazarız. Biz her şeyi apaçık bir kitapta tesbit edip korumuşuz. (36/12)

Ölü toprak kendileri için bir ayettir; Biz onu dirilttik ondan taneler çıkarttık böylelikle ondan yemektedirler. (36/33)

Sur’a üfürülmüştür; böylece onlar kabirlerinden (diriltilip) Rablerine doğru (dalgalar halinde) süzülüp-giderler. (36/51)

Demişlerdir ki: "Eyvahlar bize uykuya-bırakıldığımız yerden bizi kim diriltip-kaldırdı? Bu Rahman (olan )ın va’dettiğidir (demek ki) gönderilen (elçi)ler doğru söylemiş".(36/52)

Kendi yaratılışını unutarak Bize bir örnek verdi; dedi ki: "Çürümüş-bozulmuşken bu kemikleri kim diriltecekmiş?" (36/78)

De ki: "Onları ilk defa yaratıp-inşa eden diriltecek. O her yaratmayı bilir." (36/79)
"Biz öldüğümüz toprak ve kemik olduğumuzda mı gerçekten biz mi diriltilecekmişiz?" (37/16)

"Veya önceki atalarımız da mı?" (37/17)

De ki: "Evet üstelik boyun bükmüş kimseler olarak (diriltileceksiniz). (37/18)

İşte o yalnızca bir tek çığlıktan ibarettir; artık kendileri (diriltilmiş olarak) bakıp duruyorlar. (37/19)

"Derdi ki: Sen de gerçekten (dirilişi) doğrulayanlardan mısın?" (37/52)

"Bizler öldüğümüz toprak ve kemikler olduğumuzda mı gerçekten biz mi (yeniden diriltilip sonra da) sorguya çekilecekmişiz?" (37/53)

Onun karnında (insanların) dirilip-kaldırılacakları güne kadar kalakalmıştı. (37/144)

Dedi ki: "Rabbim öyleyse onların dirilecekleri güne kadar bana süre tanı." (38/79)

Dediler ki: "Rabbimiz bizi iki kere öldürdün ve iki kere dirilttin; biz de günahlarımızı itiraf ettik. Şimdi çıkış için bir yol var mı?" (40/11)

Dirilten ve öldüren O’dur. Bir işin olmasına hükmetti mi ona yalnızca: "Ol" der o da hemen oluverir. (40/68)

O’nun ayetlerinden biri de senin gerçekten yeryüzünü huşu içinde (solmuş boynu bükülmüş ve kupkuru) görmendir. Ama Biz onun üzerine suyu indirdiğimiz zaman deprenir ve kabarır. Şüphesiz onu dirilten ölüleri de elbette dirilticidir. Çünkü O her şeye güç yetirendir. (41/39)

Yoksa O’nun dışında birtakım veliler mi edindiler? İşte ; veli O’dur ölüleri dirilten O’dur. O her şeye güç yetirendir. (42/9)

Ki O belli bir miktar ile gökten su indirdi de onunla ölü bir memleketi ‘dirilttik (ve her yanına yeniden hayat) yaydık’; siz de böyle (kabirlerinizden diriltilip) çıkarılacaksınız. (43/11)

O’ndan başka ilah yoktur; diriltir ve öldürür. Sizin de Rabbinizdir geçmiş atalarınızın da Rabbidir. (44/8)

"(Bütün her şey) Bizim yalnızca ilk ölümümüzdür; biz yeniden diriltilip-kaldırılacak değiliz." (44/35)

Gece ile gündüzün ardarda gelişinde (veya aykırılığında) ‘ın gökten rızık indirip ölümünden sonra yeryüzünü diriltmesinde ve rüzgarları (belli bir düzen içinde) yönetmesinde aklını kullanan bir kavim için ayetler vardır. (45/5)

Dediler ki: "(Bütün olup biten) Bu dünya hayatımızdan başkası değildir ölürüz ve diriliriz; bizi "kesintisi olmayan zaman’ (dehrin akışın)dan başkası yıkıma (helake) uğratmıyor." Oysa onların bununla ilgili hiç bir bilgileri yoktur; yalnızca zannediyorlar. (45/24)

Onlara açık belgeler olarak ayetlerimiz okunduğu zaman onların (sözde) delilleri: "Eğer doğru sözlüler iseniz atalarımızı (diriltip) getirin" demekten başkası değildir. (45/25)

De ki: " sizi diriltiyor sonra sizi öldürüyor sonra kendisinde hiç bir kuşku olmayan kıyamet günü O sizi bir araya getirip-toplayacaktır. Ancak insanların çoğu bilmezler." (45/26)

O kimse ki anne ve babasına: "Öf size benden önce nice nesiller gelip geçmişken beni (diriltilip) çıkarılacağımla mı tehdit ediyorsunuz?" dedi. O ikisi (anne ve babası) ise ‘a yakararak: "Yazıklar sana iman et şüphesiz ‘ın va’di haktır." (derler; fakat) O: "Bu geçmişlerin masallarından başkası değildir" der. (46/17)

Onlar görmüyorlar mı ki gökleri ve yeri yaratan ve onları yaratmaktan yorulmayan () ölüleri de diriltmeye güç yetirir. Hayır; gerçekten O her şeye güç yetirendir. (46/33)

"Biz öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman mı (yeniden diriltilecek mişiz)? Bu uzak bir dönüş (iddiasıdır)." (50/3)

Kullara rızık olmak üzere. Ve onunla (o suyla) ölü bir şehri dirilttik. İşte (ölümden sonra) diriliş de böyledir. (50/11)

O gün o çığlığı bir gerçek (hak) olarak işitirler. İşte bu (dirilip kabirlerden) çıkış günüdür. (50/42)

Gerçek şu ki dirilten ve öldüren Biziz Biz. Ve dönüş de Bizedir. (50/43)

Doğrusu öldüren ve dirilten O’dur. (53/44)

Gerçek şu ki diğer diriltme (yeniden neş’et) de O’na aittir. (53/47)

Göklerin ve yerin mülkü O’nundur. Diriltir ve öldürür. O her şeye güç yetirendir. (57/2)

hepsini dirilteceği gün onlara neler yaptıklarını haber verecektir. onları (yaptıklarıyla bir bir) saymıştır; onlar ise onu unutmuşlardır. her şeye şahid olandır. (58/6)
Onların tümünü ‘ın dirilteceği gün sizlere yemin ettikleri gibi O’na da yemin edeceklerdir ve kendilerinin bir şey üzerine olduklarını sanacaklardır. Dikkat edin; gerçekten onlar yalan söyleyenlerin ta kendileridir. (58/18)

İnkar edenler kesin olarak diriltilmeyeceklerini öne sürdüler. De ki: "Hayır Rabbim adına andolsun siz muhakkak diriltileceksiniz; sonra mutlaka yaptıklarınız size haber verilecektir. Bu da ‘a göre oldukça kolaydır." (64/7)

"Sonra sizi yine oraya geri çevirecek ve sizi (diriltici) bir çıkarışla diriltip-çıkaracaktır." (71/18)

"Ve onlar sizin de sandığınız gibi ‘ın hiç kimseyi kesin olarak diriltmeyeceğini sanmışlardı." (72/7)

(Öyleyse ) Ölüleri diriltmeye güç yetiren değil midir? (75/40)

Derler ki: "Biz çukurda iken gerçekten biz mi yeniden (diriltilip) döndürüleceğiz?" (79/10)

Sonra dilediği zaman onu diriltir. (80/22)

Yoksa onlar diriltileceklerini sanmıyor mu? (83/4)

Çünkü O ilkin var eden (sonra dirilterek) döndürecek olandır. (85/13)


Cevap: Kuran’da yeniden dirilme ile ilgili ayetler nelerdir?

Özel Üye
Sağolun güzel bir paylaşım olmuş


Cevap: Kuran’da yeniden dirilme ile ilgili ayetler nelerdir?

Kayıtsız Üye
En güvendiğim kaynak burası. Hakkınızı helal edin


Kayıtsız Üye
bu site herşeyi doğru söylüyor ve bu siteye güveniyorum


Kayıtsız Üye
De ki: "Göklerde ve yerde gaybı ‘tan başka kimse bilmez. Onlar ne zaman dirileceklerinin şuuruna varmıyorlar." (27/65)
Gaybı ‘tan kelimesinde lefzetullah eksik
Yinede ayete bakın ‘tan sözcugunden hemen evvel bir kelime eksik onu lütfen düzeltin
Paylasimlardada bulunan insanlar olur ve eksik bilgilendirme olur lütfen bu ihbari ciddiye aliniz o kelimeyi tamamlayip duzeltiniz. Simdiden teşekkürlerimi sunarim.


ACİLSERVİS
Teşekkür ederim mesaj düzeltildi.


yeniden dirilme ile ilgili ayetler, yeniden diriliş ile ilgili ayetler, dirilme ile ilgili ayetler

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();