Sihir ve sihirbazlar ile ilgili ayetler

Sihir ve sihirbazlar ile ilgili ayetler

mumsema
Sihir ve sihirbazlar hakkında ayetler

2. Sure (Bakara Suresi), 101. Ayet
Onlara, Allah katından ellerinde bulunan Kitabı (Tevrat’ı) doğrulayıcı bir peygamber gelince, kendilerine kitap verilenlerden bir kısmı, sanki bilmiyorlarmış gibi Allah’ın Kitabı’nı (Tevrat’ı) arkalarına attılar.
2. Sure (Bakara Suresi), 102. Ayet
Süleyman’ın hükümranlığı hakkında şeytanların (ve şeytan tıynetli insanların) uydurdukları yalanların ardına düştüler. Oysa Süleyman (büyü yaparak) küfre girmedi. Fakat şeytanlar, insanlara sihri ve (özellikle de) Babil’deki Hârût ve Mârût adlı iki meleğe ilham edilen (sihr)i öğretmek suretiyle küfre girdiler. Halbuki o iki melek, "Biz ancak imtihan için gönderilmiş birer meleğiz. (Sihri caiz görüp de) sakın küfre girme" demedikçe, kimseye (sihir) öğretmiyorlardı. Böylece (insanlar) onlardan kişi ile karısını birbirinden ayıracakları sihri öğreniyorlardı. Halbuki onlar, Allah’ın izni olmadıkça o sihirle hiç kimseye zarar veremezlerdi. (Onlar böyle yaparak) kendilerine zarar veren, fayda getirmeyen şeyleri öğreniyorlardı. Andolsun, onu satın alanın ahirette bir nasibi olmadığını biliyorlardı. Kendilerini karşılığında sattıkları şey ne kötüdür! Keşke bilselerdi.
7. Sure (A’râf Suresi), 104. Ayet
Mûsâ dedi ki: "Ey Firavun! Şüphesiz ki ben âlemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir peygamberim."
7. Sure (A’râf Suresi), 105. Ayet
Bana, Allah’a karşı sadece gerçeği söylemem yaraşır. Ben size Rabbinizden açık bir delil (mucize) getirdim. Artık İsrailoğullarını benimle gönder.
7. Sure (A’râf Suresi), 106. Ayet
Firavun, "Eğer açık bir delil getirdiysen haydi göster onu bakalım, şayet doğru söyleyenlerden isen" dedi.
7. Sure (A’râf Suresi), 107. Ayet
Bunun üzerine Mûsâ asasını yere attı. Bir de ne görsünler, apaçık bir ejderha.
7. Sure (A’râf Suresi), 108. Ayet
Elini (koynundan) çıkardı. Bir de ne görsünler o, bakanlar için, bembeyaz olmuş.
7. Sure (A’râf Suresi), 109. Ayet
Firavun’un kavminden ileri gelenler dediler ki: "Şüphesiz bu adam usta bir sihirbazdır."
7. Sure (A’râf Suresi), 110. Ayet
"Sizi yerinizden çıkarmak istiyor." Firavun ileri gelenlere, "Öyle ise siz ne düşünüyorsunuz?" dedi.
7. Sure (A’râf Suresi), 111. Ayet
Onlar şöyle dediler: "Mûsâ’yı ve kardeşini (bir süre) beklet (haklarında bir işlem yapma) ve şehirlere toplayıcılar yolla."


Cevap: Sihir ve sihirbazlar ile ilgili ayetler

Hoca
Sihir ve sihirbazlarla ilgili ayeti kerimeler

26. Sure (Şuarâ Suresi), 29. Ayet
Firavun, "Eğer benden başka bir ilah edinirsen, andolsun seni zindana atılanlardan ederim."

26. Sure (Şuarâ Suresi), 30. Ayet
Mûsâ, "Sana apaçık bir delil getirmiş olsam da mı?" dedi.

26. Sure (Şuarâ Suresi), 31. Ayet
Firavun, "Doğru söyleyenlerden isen haydi getir onu," dedi.

26. Sure (Şuarâ Suresi), 32. Ayet
Bunun üzerine Mûsâ, asasını attı, bir de ne görsünler asa açıkça kocaman bir yılan olmuş.

26. Sure (Şuarâ Suresi), 33. Ayet
Elini koynundan çıkardı, bir de ne görsünler, bakanlara bembeyaz olmuş.

26. Sure (Şuarâ Suresi), 34. Ayet
Firavun, çevresindeki ileri gelenlere, "Şüphesiz bu bilgin bir sihirbazdır" dedi.

26. Sure (Şuarâ Suresi), 35. Ayet
"Sizi, yaptığı sihirle, yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne dersiniz?"

26. Sure (Şuarâ Suresi), 37. Ayet
"Sana bütün usta sihirbazları getirsinler."

26. Sure (Şuarâ Suresi), 38. Ayet
Böylece sihirbazlar, belli bir günün belirlenen bir vaktinde bir araya getirildiler.

26. Sure (Şuarâ Suresi), 39. Ayet
İnsanlara da "Siz de toplanır mısınız?" denildi.

26. Sure (Şuarâ Suresi), 40. Ayet
"Umarız, üstün gelirlerse sihirbazlara uyarız" (dediler.)

26. Sure (Şuarâ Suresi), 41. Ayet
Sihirbazlar gelince, Firavun’a, "Eğer biz üstün gelirsek gerçekten bize bir mükafat var mı?" dediler.

26. Sure (Şuarâ Suresi), 42. Ayet
Firavun, "Evet, hem o takdirde mutlaka bana yakın kimselerden olacaksınız" dedi.

26. Sure (Şuarâ Suresi), 43. Ayet
Mûsâ onlara, "Hadi ortaya atacağınız şeyi atın" dedi.

26. Sure (Şuarâ Suresi), 44. Ayet
Bunun üzerine onlar iplerini ve değneklerini attılar ve "Firavun’un gücüyle elbette bizler üstün geleceğiz" dediler.

26. Sure (Şuarâ Suresi), 45. Ayet
Mûsâ da asasını attı. Bir de ne görsünler, asâ onların düzdükleri sihir takımlarını yutuyor.

26. Sure (Şuarâ Suresi), 46. Ayet
Bunun üzerine sihirbazlar derhal secdeye kapandılar.

26. Sure (Şuarâ Suresi), 47. Ayet
"Âlemlerin Rabbine inandık" dediler.

26. Sure (Şuarâ Suresi), 48. Ayet
"Mûsâ’nın ve Hârûn’un Rabbi’ne."

26. Sure (Şuarâ Suresi), 49. Ayet
Firavun, "Ben size izin vermeden ona inandınız ha? Mutlaka o size sihri öğreten büyüğünüzdür. Yakında bilip göreceksiniz siz! Andolsun, ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve hepinizi asacağım" dedi.

26. Sure (Şuarâ Suresi), 50. Ayet
Sihirbazlar şöyle dediler: "Zararı yok, mutlaka Rabbimize döneceğiz."

26. Sure (Şuarâ Suresi), 51. Ayet
"(Burada) ilk inananlar biz olduğumuz için şüphesiz Rabbimizin, hatalarımızı bağışlayacağını umuyoruz."

26. Sure (Şuarâ Suresi), 183. Ayet
"İnsanların mallarını ve haklarını eksiltmeyin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın."

26. Sure (Şuarâ Suresi), 184. Ayet
"Sizi ve önceki nesilleri yaratana karşı gelmekten sakının."

26. Sure (Şuarâ Suresi), 185. Ayet
Onlar şöyle dediler: "Sen ancak büyülenmişlerdensin."

26. Sure (Şuarâ Suresi), 186. Ayet
Sen sadece bizim gibi bir insansın. Biz senin yalancılardan olduğunu sanıyoruz."

26. Sure (Şuarâ Suresi), 187. Ayet
"Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi gökten üzerimize bir parça düşür."

26. Sure (Şuarâ Suresi), 188. Ayet
Şuayb, "Rabbim yaptıklarınızı en iyi bilendir" dedi.

26. Sure (Şuarâ Suresi), 189. Ayet
Onlar Şuayb’ı yalanladılar. Derken gölge gününün azabı onları yakaladı. Şüphesiz o, büyük bir günün azabı idi.

42. Sure (Şûrâ Suresi), 46. Ayet
Onların Allah’tan başka kendilerine yardım edecek dostları da yoktur. Allah kimi saptırırsa artık onun için hiçbir çıkar yol yoktur.

42. Sure (Şûrâ Suresi), 47. Ayet
Allah’tan, geri çevrilmesi imkansız olan bir gün gelmeden önce, Rabbinizin çağrısına uyun. O gün sizin için ne sığınacak bir yer vardır ne de (günahlarınızı), inkar edebilirsiniz!

42. Sure (Şûrâ Suresi), 48. Ayet
Eğer yüz çevirirlerse (bilesin ki), biz seni onlara bekçi göndermedik. Sana düşen, sadece tebliğdir. Gerçekten biz insana katımızdan bir rahmet tattırdığımızda ona sevinir; ama elleriyle yaptıkları işler yüzünden onlara bir kötülük dokunursa o zaman da insan pek nankördür.

42. Sure (Şûrâ Suresi), 49. Ayet
Göklerin ve yerin mülkü (hükümranlığı) Allah’ındır. O, dilediğini yaratır. Dilediğine kız çocukları, dilediğine erkek çocukları verir.

42. Sure (Şûrâ Suresi), 50. Ayet
Yahut o çocukları erkekler, dişiler olmak üzere çift verir, dilediği kimseyi de kısır yapar. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla bilendir, hakkıyla gücü yetendir.

113. Sure (Felak Suresi), 1. Ayet
De ki: "Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım."


sihirbaz ile ilgili ayetler, sihirle ilgili ayetler, sihir ile ilgili ayetler

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();