Öldükten sonra dirilmek ile ilgili ayetler
mumsema
Öldükten sonra dirilmek hakkında ayetler
2. Sure (Bakara Suresi), 55. Ayet
Hani siz, "Ey Mûsâ! Biz Allah’ı açıktan açığa görmedikçe sana asla inanmayız" demiştiniz. Bunun üzerine siz bakıp dururken sizi yıldırım çarpmıştı.
2. Sure (Bakara Suresi), 56. Ayet
Sonra, şükredesiniz diye ölümünüzün ardından sizi tekrar dirilttik.
2. Sure (Bakara Suresi), 257. Ayet
Allah iman edenlerin dostudur. Onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Kafirlerin velileri ise tâğuttur. (O da) onları aydınlıktan karanlıklara (sürükleyip) çıkarır. Onlar cehennemliklerdir. Orada ebedî kalırlar.
2. Sure (Bakara Suresi), 258. Ayet
Allah, kendisine hükümdarlık verdi diye (şımarıp böbürlenerek) Rabbi hakkında İbrahim ile tartışanı görmedin mi? Hani İbrahim, "Benim Rabbim diriltir, öldürür." demiş; o da, "Ben de diriltir, öldürürüm" demişti. (Bunun üzerine) İbrahim, "Şüphesiz Allah güneşi doğudan getirir, sen de onu batıdan getir" deyince, kâfir şaşırıp kaldı. Zaten Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.
2. Sure (Bakara Suresi), 259. Ayet
Yahut altı üstüne gelmiş (ıpıssız duran) bir şehre uğrayan kimseyi görmedin mi? O, "Allah, burayı ölümünden sonra nasıl diriltecek (acaba)?" demişti. Bunun üzerine, Allah onu öldürüp yüzyıl ölü bıraktı, sonra diriltti ve ona sordu: "Ne kadar (ölü) kaldın?" O, "Bir gün veya bir günden daha az kaldım" diye cevap verdi. Allah şöyle dedi: "Hayır, yüz sene kaldın. Böyle iken yiyeceğine ve içeceğine bak, henüz bozulmamış. Bir de eşeğine bak! (Böyle yapmamız) seni insanlara ibret belgesi kılmamız içindir. (Eşeğin) kemikler(in)e de bak, nasıl onları bir araya getiriyor, sonra onlara nasıl et giydiriyoruz?" Kendisine bütün bunlar apaçık belli olunca, şöyle dedi: "Şimdi, biliyorum ki; şüphesiz Allah’ın gücü her şeye hakkıyla yeter."
2. Sure (Bakara Suresi), 260. Ayet
Hani İbrahim, "Rabbim! Bana ölüleri nasıl dirilttiğini göster" demişti. (Allah ona) "İnanmıyor musun?" deyince, "Hayır (inandım) ancak kalbimin tatmin olması için" demişti. "Öyleyse, dört kuş tut. Onları kendine alıştır. Sonra onları parçalayıp her bir parçasını bir dağın üzerine bırak. Sonra da onları çağır. Sana uçarak gelirler. Bil ki, şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir."
4. Sure (Nisâ Suresi), 87. Ayet
Allah kendisinden başka hiçbir ilah olmayandır. Andolsun sizi kıyamet gününde mutlaka bir araya toplayacaktır. Bunda asla şüphe yoktur. Kimdir sözü Allah’ınkinden daha doğru olan?
6. Sure (En’âm Suresi), 12. Ayet
De ki: "Şu göklerdekiler ve yerdekiler kimindir?" "Allah’ındır" de. O merhamet etmeyi kendine gerekli kıldı. Andolsun sizi mutlaka kıyamet gününe toplayacak. Bunda hiç şüphe yok. Kendilerini ziyana uğratanlar var ya, işte onlar inanmazlar.
6. Sure (En’âm Suresi), 29. Ayet
Derler ki: "Hayat ancak dünya hayatımızdır. Artık biz bir daha diriltilecek de değiliz."
6. Sure (En’âm Suresi), 36. Ayet
(Davete), ancak (bütün kalpleriyle) kulak verenler uyar. (Kalben) ölüleri ise (yalnızca) Allah diriltir. Sonra da hepsi ona döndürülürler.
6. Sure (En’âm Suresi), 61. Ayet
O, kullarının üstünde mutlak hakimiyet sahibidir. Üzerinize de koruyucu melekler gönderir. Nihayet birinize ölüm geldiği vakit (görevli) elçilerimiz onun canını alır ve onlar görevlerinde asla kusur etmezler.
6. Sure (En’âm Suresi), 62. Ayet
Sonra hepsi, gerçek sahipleri Allah’a döndürülürler. İyi bilin ki hüküm yalnız O’nundur. O, hesap görenlerin en çabuğudur.
6. Sure (En’âm Suresi), 133. Ayet
Rabbin her bakımdan sınırsız zengindir, rahmet sahibidir. Sizi başka bir kavmin soyundan getirdiği gibi, dilerse sizi giderir (yok eder) ve sizden sonra da yerinize dilediğini getirir.
6. Sure (En’âm Suresi), 154. Ayet
Sonra iyilik yapanlara nimeti tamamlamak, her şeyi açıklamak, hidayet ve rahmete erdirmek için Mûsâ’ya Kitab’ı (Tevrat’ı) verdik ki Rablerinin huzuruna varacaklarına iman etsinler.
7. Sure (A’râf Suresi), 29. Ayet
De ki: "Rabbim adaleti emretti. Her secde yerinde yüzlerinizi (ona) doğrultun. Dini Allah’a has kılarak ona ibadet edin. Sizi başlangıçta yarattığı gibi (yine ona) döneceksiniz."
7. Sure (A’râf Suresi), 57. Ayet
O, rüzgarları rahmetinin önünde müjde olarak gönderendir. Nihayet rüzgarlar ağır bulutları yüklendiği vakit, onları ölü bir belde (yi diriltmek) için sevk ederiz de oraya suyu indiririz. Derken onunla türlü türlü meyveleri çıkarırız. İşte ölüleri de öyle çıkaracağız. Ola ki ibretle düşünürsünüz.
10. Sure (Yûnus Suresi), 45. Ayet
Onları yeniden diriltip hepsini bir araya toplayacağı gün, sanki gündüzün bir saatinden başka kalmamışlar (yeni ayrılmışlar) gibi, aralarında tanışırlar. Allah’a kavuşmayı yalan sayanlar ziyana uğramış ve doğru yolu bulamamışlardır.
10. Sure (Yûnus Suresi), 46. Ayet
Onları tehdit ettiğimiz şeylerin bir kısmını sana göstersek de, (göstermeden) seni vefat ettirsek de sonunda onların dönüşü bizedir. Sonra, Allah onların yapmakta olduklarına da şahittir.
11. Sure (Hûd Suresi), 7. Ayet
O, hanginizin amelinin daha güzel olacağı konusunda sizi imtihan için, henüz Arş’ı su üstünde iken gökleri ve yeri altı gün içinde (altı evrede) yaratandır. Böyle iken "Ölümden sonra şüphesiz diriltileceksiniz" desen, inkarcılar "Mutlaka bu apaçık bir büyüdür" derler.
12. Sure (Yûsuf Suresi), 39. Ayet
"Ey zindan arkadaşlarım! Ayrı ayrı ilahlar mı daha iyidir, yoksa mutlak hakimiyet sahibi olan tek Allah mı?"
13. Sure (Ra’d Suresi), 2. Ayet
Allah, gökleri gördüğünüz herhangi bir direk olmadan yükselten, sonra Arş’a kurulan, güneşi ve ayı buyruğu altına alandır. Bunların hepsi belli bir zamana kadar akıp gitmektedir. O, her işi (hakkıyla) düzenler, yürütür, âyetleri ayrı ayrı açıklar ki Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanasınız.
13. Sure (Ra’d Suresi), 5. Ayet
Eğer şaşacaksan, asıl şaşılacak olan onların, "Biz toprak olunca yeniden mi yaratılacakmışız?" demeleridir. İşte bunlar Rablerini inkar edenlerdir. İşte onlar boyunlarına demir halkalar vurulanlardır ve işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır.
16. Sure (Nahl Suresi), 38. Ayet
Onlar, "Allah ölen bir kimseyi diriltmez." diye var güçleriyle Allah’a yemin ettiler. Hayır diriltecek! Bu, yerine getirilmesini Allah’ın üzerine aldığı bir vaaddir. Fakat insanların çoğu bilmezler.
16. Sure (Nahl Suresi), 39. Ayet
(Diriltecek ki) ayrılığa düştükleri şeyi onlara anlatsın ve kâfir olanlar da kendilerinin yalancı olduklarını bilsinler!
16. Sure (Nahl Suresi), 40. Ayet
Biz bir şeyin olmasını istediğimiz zaman sözümüz sadece, ona, "ol" dememizdir. O da hemen oluverir.
17. Sure (İsrâ Suresi), 49. Ayet
Dediler ki: "Biz bir yığın kemik, bir yığın ufantı olduğumuz zaman mı yeniden bir yaratılışla diriltilecekmişiz, biz mi?"
17. Sure (İsrâ Suresi), 50. Ayet
De ki: "(Şüphe mi var?) İster taş olun ister demir!"
17. Sure (İsrâ Suresi), 51. Ayet
"Yahut aklınızca, diriltilmesi daha da imkansız olan başka bir varlık olun, (yine de diriltileceksiniz.)" Diyecekler ki: "Peki bizi hayata tekrar kim döndürecek?" De ki: "Sizi ilk defa yaratan". Bunun üzerine başlarını sana (alaylı bir tarzda) sallayacaklar ve "Ne zamanmış o?" diyecekler. De ki: "Yakın olsa gerek!"
17. Sure (İsrâ Suresi), 52. Ayet
Allah’ın sizi (kabirlerinizden) çağıracağı, sizin de O’na hamd ederek emrine hemen uyacağınız ve (kabirlerinizde) pek az kaldığınızı sanacağınız günü hatırla!
17. Sure (İsrâ Suresi), 97. Ayet
Allah kimi doğru yola iletirse işte o, doğru yolu bulmuştur. Kimi de saptırırsa böyleleri için O’nun dışında dostlar bulamazsın. Onları kıyamet günü körler, dilsizler ve sağırlar olarak yüzüstü haşredeceğiz. Varacakları yer cehennemdir. Cehennemin ateşi dindikçe, onlara çılgın ateşi artırırız.
Cevap: Öldükten sonra dirilmek ile ilgili ayetler
mumsema
Öldükten sonra diriliş ayetleri
- 17. Sure (İsrâ Suresi), 99. Ayet
Onlar, gökleri ve yeri yaratan Allah’ın kendileri gibilerini yaratmaya kadir olduğunu görmediler mi? Allah onlar için, hakkında hiçbir şüphe bulunmayan bir ecel belirlemiştir. Fakat zalimler ancak inkarda direttiler. - 18. Sure (Kehf Suresi), 21. Ayet
Böylece biz, (insanları) onların halinden haberdar ettik ki, Allah’ın va’dinin hak olduğunu ve kıyametin gerçekleşmesinde de hiçbir şüphe olmadığını bilsinler. Hani onlar (olayın mucizevi tarafını ve asıl hikmetini bırakmışlar da) aralarında onların durumunu tartışıyorlardı. (Bazıları), "Onların üstüne bir bina yapın, Rableri onların halini daha iyi bilir" dediler. Duruma hakim olanlar ise, "Üzerlerine mutlaka bir mescit yapacağız" dediler. - 18. Sure (Kehf Suresi), 99. Ayet
O gün biz onları bırakırız, dalga dalga birbirlerine karışırlar. Sonra sûra üfürülür de onları toptan bir araya getiririz. - 19. Sure (Meryem Suresi), 66. Ayet
İnsan, "Öldüğümde gerçekten diri olarak (topraktan) çıkarılacak mıyım?" der. - 19. Sure (Meryem Suresi), 67. Ayet
İnsan, daha önce hiçbir şey değil iken kendisini yarattığımızı düşünmez mi? - 22. Sure (Hac Suresi), 5. Ayet
Ey insanlar! Ölümden sonra diriliş konusunda herhangi bir şüphe içindeyseniz (düşünün ki) hiç şüphesiz biz sizi topraktan, sonra az bir sudan (meniden), sonra bir "alaka"dan, sonra da yaratılışı belli belirsiz bir "mudga"dan yarattık ki size (kudretimizi) apaçık anlatalım. Dilediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde durduruyoruz. Sonra sizi bir çocuk olarak çıkarıyor, sonra da (akıl, temyiz ve kuvvette) tam gücünüze ulaşmanız için (sizi kemale erdiriyoruz.) İçinizden ölenler olur. Yine içinizden bir kısmı da ömrün en düşkün çağına ulaştırılır ki, bilirken hiçbir şey bilmez hale gelsin. Yeryüzünü de ölü, kupkuru görürsün. Biz onun üzerine yağmur indirdiğimiz zaman kıpırdar, kabarır ve her türden iç açıcı çift çift bitkiler bitirir. - 22. Sure (Hac Suresi), 6. Ayet
Bu böyle. Çünkü Allah hakkın ta kendisidir. Şüphesiz O ölüleri diriltir ve O her şeye hakkıyla kadirdir. - 22. Sure (Hac Suresi), 7. Ayet
Çünkü kıyamet muhakkak gelecektir. Onda hiçbir şüphe yoktur ve şüphesiz Allah kabirdeki kimseleri diriltecektir. - 23. Sure (Mü’minûn Suresi), 15. Ayet
Sonra (ey insanlar) siz bunun ardından muhakkak öleceksiniz. - 23. Sure (Mü’minûn Suresi), 16. Ayet
Sonra yine muhakkak siz, kıyamet gününde (tekrar) diriltileceksiniz.- 23. Sure (Mü’minûn Suresi), 31. Ayet
Sonra onların (Nûh kavminin) ardından başka bir nesil yarattık. - 23. Sure (Mü’minûn Suresi), 38. Ayet
"Bu, Allah’a karşı yalan uyduran bir kimseden başkası değildir. Biz ona inanmayız." - 23. Sure (Mü’minûn Suresi), 81. Ayet
Hayır onlar, öncekilerin söyledikleri sözler gibi sözler ettiler. - 23. Sure (Mü’minûn Suresi), 82. Ayet
Dediler ki: "Gerçekten biz, ölüp bir toprak ve kemik yığını haline geldikten sonra mı tekrar diriltileceğiz?" - 23. Sure (Mü’minûn Suresi), 83. Ayet
Andolsun, biz de bizden önce atalarımız da bununla tehdit edildik. Bu öncekilerin uydurduğu masallardan başka bir şey değildir. - 25. Sure (Furkân Suresi), 3. Ayet
(İnkar edenler), Allah’ı bırakıp hiçbir şey yaratmayan ve zaten kendileri yaratılmış olan, üstelik kendilerine fayda ve zararları dokunmayan, öldürmeye, yaşatmaya ve ölüleri diriltip kabirden çıkarmaya güçleri yetmeyen ilahlar edindiler. - 25. Sure (Furkân Suresi), 40. Ayet
Andolsun, senin kavmin, bela yağmuruna tutularak yok edilen kente uğramışlardır. Yoksa onu görmüyorlar mıydı (ki ibret almadılar)? Hayır! (Görüyorlardı fakat) tekrar dirilmeyi ummuyorlardı. - 27. Sure (Neml Suresi), 65. Ayet
De ki: "Göktekiler ve yerdekiler gaybı bilemezler, ancak Allah bilir. Onlar öldükten sonra ne zaman diriltileceklerinin de farkında değildirler." - 27. Sure (Neml Suresi), 66. Ayet
Ahiret (gününün gerçekleşeceği) hakkında bilgi (peygamberler aracılığı ile)onlara peşpeşe gelmiştir. Fakat onlar bu konuda şüphe içindedirler. Daha doğrusu onlar ahiretten yana kördürler. - 27. Sure (Neml Suresi), 67. Ayet
İnkar edenler dediler ki: "Biz ve babalarımız toprak olmuş iken mi, gerçekten bizler mi (diriltilip) çıkarılacağız?"- 27. Sure (Neml Suresi), 68. Ayet
"Andolsun, bizler de bizden önce babalarımız da bununla tehdit edilmiştik. Bu öncekilerin masallarından başka bir şey değildir." - 27. Sure (Neml Suresi), 69. Ayet
De ki: "Yeryüzünde dolaşın da suçluların sonunun nasıl olduğuna bir bakın." - 27. Sure (Neml Suresi), 70. Ayet
Onlardan yana üzülme. Kurdukları tuzaklardan ötürü de sıkıntıya düşme. - 27. Sure (Neml Suresi), 71. Ayet
Onlar, "Eğer doğru söyleyenler iseniz, bu tehdit ne zaman gerçekleşecek?" diyorlar. - 27. Sure (Neml Suresi), 72. Ayet
De ki: "Belki de acele gelmesini istediğiniz şeyin bir kısmı size çok yaklaşmıştır." - 27. Sure (Neml Suresi), 73. Ayet
Şüphesiz senin Rabbin insanlara karşı lütuf sahibidir. Ancak onların çoğu şükretmezler. - 28. Sure (Kasas Suresi), 39. Ayet
O ve askerleri yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve gerçekten bize döndürülmeyeceklerini sandılar. - 29. Sure (Ankebût Suresi), 19. Ayet
Onlar, Allah’ın başlangıçta yaratmayı nasıl yaptığını, sonra onu nasıl tekrarladığını görmüyorlar mı? Şüphesiz bu Allah’a göre kolaydır. - 29. Sure (Ankebût Suresi), 20. Ayet
De ki: "Yeryüzünde dolaşın da Allah’ın başlangıçta yaratmayı nasıl yaptığına bakın. Sonra Allah (aynı şekilde) sonraki yaratmayı da yapacaktır. (Kıyametten sonra her şeyi tekrar yaratacaktır) Şüphesiz Allah’ın gücü her şeye hakkıyla yeter." - 30. Sure (Rûm Suresi), 11. Ayet
Allah, başlangıçta yaratmayı yapar, sonra onu tekrar eder. Sonra da yalnız ona döndürüleceksiniz.
- 27. Sure (Neml Suresi), 68. Ayet
- 23. Sure (Mü’minûn Suresi), 31. Ayet
Cevap: Öldükten sonra dirilmek ile ilgili ayetler
mumsema
Ölümden sonra dirilmeyle ilgili ayetler
- 30. Sure (Rûm Suresi), 16. Ayet
İnkar edip âyetlerimizi ve ahirete kavuşmayı yalanlayanlara gelince, işte onlar azabın içine atılacaklardır. - 30. Sure (Rûm Suresi), 19. Ayet
Allah, diriyi ölüden çıkarır, ölüyü de diriden çıkarır. Ölümünden sonra yeryüzünü diriltir. Siz de (mezarlarınızdan) işte böyle çıkarılacaksınız. - 30. Sure (Rûm Suresi), 25. Ayet
Emriyle göğün ve yerin (kendi düzenlerinde) durması da O’nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Sonra sizi yerden (kalkmaya) bir çağırdı mı, bir de bakarsınız ki (dirilmiş olarak) çıkıyorsunuz. - 30. Sure (Rûm Suresi), 48. Ayet
Allah rüzgarları gönderendir. Onlar da bulutları harekete geçirir. Allah onları dilediği gibi, (bazen) yayar ve (bazen) yoğunlaştırır. Nihayet yağmurun onların arasından çıktığını görürsün. Onu kullarından dilediklerine uğrattığı zaman bir de bakarsın sevinirler. - 30. Sure (Rûm Suresi), 49. Ayet
Oysa onlar daha önce kendilerine yağmur yağdırılmadan evvel kesin bir ümitsizliğe kapılmışlardı. - 30. Sure (Rûm Suresi), 50. Ayet
Allah’ın rahmetinin eserlerine bak! Yeryüzünü ölümünden sonra nasıl diriltiyor. Şüphe yok ki, o ölüleri de elbette diriltecektir. O her şeye hakkıyla gücü yetendir. - 30. Sure (Rûm Suresi), 56. Ayet
Kendilerine ilim ve iman verilmiş olanlar ise onlara şöyle diyeceklerdir: "Andolsun, siz, Allah’ın yazısına göre, yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu yeniden dirilme günüdür. Fakat siz bilmiyordunuz." - 31. Sure (Lokmân Suresi), 28. Ayet
(Ey insanlar!) Sizin yaratılmanız ve öldükten sonra tekrar diriltilmeniz ancak bir tek insanı yaratmak ve diriltmek gibidir. Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir. - 32. Sure (Secde Suresi), 10. Ayet
(Kâfirler dediler ki:) "Biz toprakta yok olduktan sonra mı, biz mi yeniden yaratılacakmışız? Hayır, onlar Rablerine kavuşmayı inkar etmektedirler. - 32. Sure (Secde Suresi), 11. Ayet
De ki: "Sizin için görevlendirilen ölüm meleği canınızı alacak, sonra Rabbinize döndürüleceksiniz."- 34. Sure (Sebe’ Suresi), 3. Ayet
İnkar edenler, "Kıyamet bize gelmeyecektir" dediler. De ki: "Hayır, öyle değil, gaybı bilen Rabbime andolsun ki, Kıyamet size mutlaka gelecektir. Ne göklerde ve ne de yerde zerre ağırlığında bir şey bile ondan gizli kalmaz. Bundan daha küçük ve daha büyük ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır." - 34. Sure (Sebe’ Suresi), 7. Ayet
Yine inkar edenler şöyle dediler: "Çürüyüp ufalandıktan sonra sizin yeniden diriltileceğinizi söyleyen bir adamı size gösterelim mi? - 34. Sure (Sebe’ Suresi), 8. Ayet
"Allah’a karşı yalan mı uydurdu, yoksa onda delilik mi var?" Hayır öyle değil! Ahirete inanmayanlar azap ve derin sapıklık içindedirler. - 34. Sure (Sebe’ Suresi), 9. Ayet
Onlar, önlerindeki ve arkalarındaki (kendilerini dört bir yandan kuşatan) göğe ve yere bakmadılar mı? Eğer dilersek onları yere geçirir veya gökten üzerlerine parçalar düşürürüz. Bunda, Rabbine yönelen her kul için bir ibret vardır. - 35. Sure (Fâtır Suresi), 9. Ayet
Allah, rüzgarları gönderendir. Onlar da bulutları hareket ettirir. Biz de bulutları ölü bir toprağa sürer ve onunla ölümünden sonra yer yüzünü diriltiriz. İşte ölümden sonra diriliş de böyledir. - 36. Sure (Yâsîn Suresi), 12. Ayet
Şüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarını ve bıraktıkları eserlerini yazarız. Biz her şeyi apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuz’da) bir bir kaydetmişizdir. - 36. Sure (Yâsîn Suresi), 31. Ayet
Kendilerinden önce nice nesilleri helak ettiğimizi; onların artık kendilerine dönmeyeceklerini görmediler mi? - 36. Sure (Yâsîn Suresi), 32. Ayet
Onların hepsi de mutlaka toplanıp (hesap için) huzurumuza çıkarılacaklardır. - 36. Sure (Yâsîn Suresi), 48. Ayet
"Eğer doğru söyleyenlerseniz bu tehdit ne zaman gelecek?" diyorlar. - 36. Sure (Yâsîn Suresi), 53. Ayet
Sadece korkunç bir ses olur. Bir de bakarsın hepsi birden toplanıp huzurumuza çıkarılmışlardır.- 36. Sure (Yâsîn Suresi), 77. Ayet
İnsan, bizim kendisini az bir sudan (meniden) yarattığımızı görmedi mi ki, kalkmış apaçık bir düşman kesilmiştir. - 36. Sure (Yâsîn Suresi), 83. Ayet
Her şeyin hükümranlığı elinde olan Allah’ın şanı yücedir! Siz yalnız O’na döndürüleceksiniz. - 37. Sure (Sâffât Suresi), 15. Ayet
(Dediler ki:) "Bu bir büyüden başka bir şey değildir." - 37. Sure (Sâffât Suresi), 16. Ayet
"Gerçekten biz, ölüp bir toprak ve kemik yığını haline geldikten sonra mı, biz mi tekrar diriltileceğiz?" - 37. Sure (Sâffât Suresi), 17. Ayet
"Önceden gelip geçmiş atalarımız da mı?" - 37. Sure (Sâffât Suresi), 18. Ayet
De ki: "Evet, hem de siz aşağılanmış kimseler olarak (diriltileceksiniz)." - 37. Sure (Sâffât Suresi), 19. Ayet
O ancak şiddetli bir sesten ibarettir. Bir de bakarsın ki onlar (diriltilmiş hazır) beklemektedirler. - 41. Sure (Fussilet Suresi), 39. Ayet
Allah’ın varlığının delillerinden biri de şudur: Sen yeryüzünü boynu bükük (kupkuru) görürsün. Onun üzerine yağmuru indirdiğimiz zaman kıpırdar kabarır. Şüphesiz ki, onu dirilten, elbette ölüleri de diriltir. Şüphesiz o, her şeye gücü hakkıyla yetendir. - 43. Sure (Zuhruf Suresi), 9. Ayet
Andolsun, onlara, "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye sorsan, mutlaka, "Onları mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen (Allah) yarattı" diyeceklerdir. - 43. Sure (Zuhruf Suresi), 10. Ayet
O, yeryüzünü size beşik yapan ve gideceğiniz yere ulaşasınız diye sizin için orada yollar var edendir.- 43. Sure (Zuhruf Suresi), 11. Ayet
O gökten bir ölçüye göre yağmur indirendir. Biz onunla ölü araziyi canlandırdık. İşte siz de, böyle diriltileceksiniz. - 44. Sure (Duhân Suresi), 34. Ayet
Bunlar (müşrikler) diyorlar ki: "İlk ölümümüzden başka bir ölüm yoktur. Biz diriltilecek değiliz." - 44. Sure (Duhân Suresi), 36. Ayet
"Eğer doğru söyleyenler iseniz atalarımızı getirin." - 44. Sure (Duhân Suresi), 37. Ayet
Bunlar mı daha hayırlı, yoksa Tübba’ kavmi ile onlardan öncekiler mi? Onları helâk ettik. Çünkü onlar suçlu kimselerdi. - 45. Sure (Câsiye Suresi), 24. Ayet
Dediler ki: "Dünya hayatımızdan başka hayat yoktur. Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak zaman yok eder." Bu hususta onların bir bilgisi yoktur. Onlar sadece zanda bulunuyorlar. - 45. Sure (Câsiye Suresi), 25. Ayet
Onlara âyetlerimiz açıkça okunduğu zaman onların delilleri ancak, "Doğru söyleyenler iseniz babalarımızı getirin" demek oldu. - 45. Sure (Câsiye Suresi), 26. Ayet
De ki: "Allah sizi yaşatıyor. Sonra sizi öldürecek, sonra da kendisinde şüphe olmayan Kıyamet gününde sizi bir araya getirecek, ama insanların çoğu bilmezler." - 46. Sure (Ahkâf Suresi), 17. Ayet
Anne ve babasına, "Öf size! Benden önce nice nesiller gelip geçmiş iken, beni tekrar diriltilecek olmakla mı tehdit ediyorsunuz?" diyen kimseye onlar Allah’a sığınarak, "Yazıklar olsun sana! İman et, Allah’ın va’di gerçektir" diyorlar, o da, "Bu, eskilerin masallarından başka bir şey değildir" diyordu. - 46. Sure (Ahkâf Suresi), 18. Ayet
İşte onlar, kendilerinden önce cinlerden ve insanlardan gelip geçmiş topluluklar içinde, haklarında o sözün (azabın) gerçekleştiği kimselerdir. Şüphesiz onlar ziyana uğrayanlardır. - 46. Sure (Ahkâf Suresi), 19. Ayet
Herkesin yaptıklarına göre dereceleri vardır. (Bu da) Allah’ın onlara yaptıklarının karşılığını tastamam vermesi içindir. Aslâ kendilerine haksızlık yapılmaz.
- 43. Sure (Zuhruf Suresi), 11. Ayet
- 36. Sure (Yâsîn Suresi), 77. Ayet
- 34. Sure (Sebe’ Suresi), 3. Ayet
Cevap: Öldükten sonra dirilmek ile ilgili ayetler
mumsema
ölümden sonra dirilme hakkında aeyt mealleri
- 46. Sure (Ahkâf Suresi), 33. Ayet
Gökleri ve yeri yaratan ve onları yaratmaktan yorulmayan Allah’ın, ölüleri diriltmeye gücünün yeteceğini görmediler mi? Evet şüphesiz O, her şeye hakkıyla gücü yetendir. - 50. Sure (Kâf Suresi), 3. Ayet
"Öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman mı (dirilecekmişiz)? Bu, akla uzak (imkansız) bir dönüştür!" - 50. Sure (Kâf Suresi), 4. Ayet
Şüphesiz biz, toprağın; onlardan neleri eksilttiğini bilmekteyiz. Yanımızda (o bilgileri) koruyan bir kitap vardır. - 50. Sure (Kâf Suresi), 5. Ayet
Hatta gerçek kendilerine gelince onu yalanladılar. Artık onlar kararsız bir haldedirler. - 50. Sure (Kâf Suresi), 6. Ayet
Üstlerindeki göğe bakmazlar mı? Onu nasıl bina ettik, nasıl donattık! Onda hiçbir düzensizlik ve eksiklik yoktur. - 50. Sure (Kâf Suresi), 7. Ayet
Yeryüzünü de yaydık ve orada sabit dağlar yerleştirdik. Orada her türden iç açıcı çift bitkiler bitirdik. - 50. Sure (Kâf Suresi), 8. Ayet
Bütün bunlar, içtenlikle Allah’a yönelen her kulun gönül gözünü açmak ve ona öğüt ve ibret vermek içindir. - 50. Sure (Kâf Suresi), 9. Ayet
Gökten de bereketli bir su indirip onunla kullar için rızık olarak bahçeler ve biçilecek taneler (ekinler), birbirine girmiş kat kat tomurcukları olan yüksek hurma ağaçları bitirdik ve böylece onunla ölü bir beldeye hayat verdik. İşte (dirilip kabirlerden) çıkış da böyledir. - 50. Sure (Kâf Suresi), 15. Ayet
İlk yaratmada acizlik mi gösterdik ki (yeniden yaratamayalım)? Doğrusu onlar, yeniden yaratılış konusunda şüphe içindedirler. - 50. Sure (Kâf Suresi), 41. Ayet
(Ey Muhammed!) Çağırıcının yakın bir yerden sesleneceği gün, (o sese) kulak ver.
- 50. Sure (Kâf Suresi), 42. Ayet
O gün insanlar hakka çağıran o korkunç sesi işiteceklerdir. İşte bu, (kabirlerden) çıkış günüdür. - 53. Sure (Necm Suresi), 45. Ayet
Şüphesiz O iki eşi, erkeği ve dişiyi, (rahme) atıldığında az bir sudan (meniden) yaratmıştır. - 53. Sure (Necm Suresi), 47. Ayet
Şüphesiz tekrar diriltmek de O’na aittir. - 56. Sure (Vâkıa Suresi), 47. Ayet
Diyorlardı ki: "Biz öldükten, toprak ve kemik yığını haline geldikten sonra mı, biz mi bir daha diriltilecekmişiz?" - 56. Sure (Vâkıa Suresi), 48. Ayet
"Evvelki atalarımız da mı?" - 56. Sure (Vâkıa Suresi), 49. Ayet
De ki: "Şüphesiz öncekiler ve sonrakiler, mutlaka belli bir günün belli bir vaktinde toplanacaklardır." - 58. Sure (Mücâdele Suresi), 5. Ayet
Allah’a ve Resülüne düşmanlık edenler, kendilerinden öncekilerin alçaltıldığı gibi alçaltılacaklardır. Oysa biz apaçık âyetler indirdik. Kafirler için alçaltıcı bir azap vardır. - 58. Sure (Mücâdele Suresi), 6. Ayet
Allah’ın onları hep birden diriltip yaptıklarını kendilerine haber vereceği günü hatırla. Allah onları sayıp zaptetmiş, onlarsa bunları unutmuşlardır. Allah her şeye şahittir. - 58. Sure (Mücâdele Suresi), 17. Ayet
Onların malları da, evlatları da Allah’a karşı kendilerine bir yarar sağlamayacaktır. Onlar, cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır. - 58. Sure (Mücâdele Suresi), 18. Ayet
Allah’ın onları hep birden dirilteceği, onların da (kendilerini kurtaracak) bir iş üzerinde olduklarını sanarak size yemin ettikleri gibi Allah’a da yemin edecekleri günü düşün! İyi bilin ki, onlar yalancıların ta kendileridir.
- 67. Sure (Mülk Suresi), 15. Ayet
O, yeryüzünü sizin ayaklarınızın altına serendir. Haydi onun üzerinde yürüyün ve Allah’ın rızkından yiyin. Dönüş ancak onadır. - 72. Sure (Cin Suresi), 7. Ayet
"Gerçekten onlar da, sizin sandığınız gibi, Allah’ın hiç kimseyi öldükten sonra tekrar diriltmeyeceğini sanmışlardı." - 75. Sure (Kıyâmet Suresi), 1. Ayet
Kıyamet gününe yemin ederim. - 75. Sure (Kıyâmet Suresi), 2. Ayet
(Kusurlarından dolayı kendini) kınayan nefse de yemin ederim (ki diriltilip hesaba çekileceksiniz). - 75. Sure (Kıyâmet Suresi), 3. Ayet
İnsan, kendisinin kemiklerini bir araya getiremeyeceğimizi mi sanır? - 75. Sure (Kıyâmet Suresi), 4. Ayet
Evet bizim, onun parmak uçlarını bile düzenlemeye gücümüz yeter. - 75. Sure (Kıyâmet Suresi), 5. Ayet
Fakat insan önünü (geleceğini, kıyameti) yalanlamak ister. - 75. Sure (Kıyâmet Suresi), 6. Ayet
"O kıyamet günü ne zaman?" diye sorar. - 75. Sure (Kıyâmet Suresi), 36. Ayet
İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı zanneder. - 75. Sure (Kıyâmet Suresi), 37. Ayet
O dökülen meniden ibaret az bir su değil miydi?
- 75. Sure (Kıyâmet Suresi), 38. Ayet
Sonra bu, bir "alaka" oldu. Derken Allah onu yaratıp güzelce şekillendirdi. - 75. Sure (Kıyâmet Suresi), 39. Ayet
Nihayet ondan da erkek ve dişi iki eşi var etti. - 75. Sure (Kıyâmet Suresi), 40. Ayet
Şimdi, bunları yapan Allah’ın ölüleri diriltmeye gücü yetmez mi? - 78. Sure (Nebe Suresi), 1. Ayet
Birbirlerine neyi soruyorlar? - 78. Sure (Nebe Suresi), 2. Ayet
Üzerinde anlaşmazlığa düştükleri büyük haberi (mi)? - 78. Sure (Nebe Suresi), 4. Ayet
Hayır, ileride bilecekler. - 78. Sure (Nebe Suresi), 5. Ayet
Yine hayır; ileride bilecekler. - 78. Sure (Nebe Suresi), 6. Ayet
Biz, yeryüzünü bir döşek, dağları da birer kazık yapmadık mı? - 78. Sure (Nebe Suresi), 8. Ayet
Sizleri (erkekli-dişili) eşler halinde yarattık. - 78. Sure (Nebe Suresi), 9. Ayet
Uykunuzu bir dinlenme (sebebi) kıldık.
- 78. Sure (Nebe Suresi), 10. Ayet
Geceyi (sizi örten) bir elbise yaptık. - 78. Sure (Nebe Suresi), 11. Ayet
Gündüzü de geçimi temin zamanı kıldık. - 78. Sure (Nebe Suresi), 12. Ayet
Üstünüze yedi sağlam gök bina ettik. - 78. Sure (Nebe Suresi), 13. Ayet
Alev alev yanan aydınlatıcı ve ısıtıcı bir kandil yarattık. - 78. Sure (Nebe Suresi), 14. Ayet
Taneler, bitkiler, sarmaş dolaş bahçeler çıkaralım diye yağmur yüklü yoğun bulutlardan şarıl şarıl yağmur yağdırdık. - 78. Sure (Nebe Suresi), 17. Ayet
Şüphesiz hüküm ve ayırma günü belirlenmiş bir vakittir. - 79. Sure (Naziât Suresi), 1. Ayet
Andolsun (kâfirlerin ruhlarını) şiddetle çekip çıkaranlara, - 79. Sure (Naziât Suresi), 2. Ayet
Andolsun (mü’minlerin ruhlarını) kolaylıkla alanlara, - 79. Sure (Naziât Suresi), 3. Ayet
Andolsun yüzüp yüzüp gidenlere, - 79. Sure (Naziât Suresi), 4. Ayet
Derken, öne geçenlere,
- 79. Sure (Naziât Suresi), 5. Ayet
Nihayet işi çekip çevirenlere (ki, mutlaka tekrar diriltileceksiniz). - 79. Sure (Naziât Suresi), 6. Ayet
Büyük bir sarsıntının olacağı o günde o sarsıntıyı, peşinden gelen başka bir sarsıntı izleyecektir. - 79. Sure (Naziât Suresi), 8. Ayet
O gün birtakım kalpler (tedirginlik içinde) şiddetle çarpacaktır. - 79. Sure (Naziât Suresi), 9. Ayet
Onların gözleri (korku ile) inecektir. - 79. Sure (Naziât Suresi), 10. Ayet
Şöyle derler: "Biz gerçekten gerisingeriye eski halimize mi döndürüleceğiz?" - 79. Sure (Naziât Suresi), 11. Ayet
"Bizler çürümüş kemiklere döndükten sonra mı?" - 79. Sure (Naziât Suresi), 12. Ayet
"Öyle ise bu hüsran dolu bir dönüştür" dediler. - 79. Sure (Naziât Suresi), 13. Ayet
Halbuki o, bir haykırıştan (sûr’un üfürülmesinden) ibarettir. - 79. Sure (Naziât Suresi), 14. Ayet
Birdenbire kendilerini mahşerde buluverirler. - 80. Sure (Abese Suresi), 17. Ayet
Kahrolası (inkarcı) insan! Ne nankördür o! - 80. Sure (Abese Suresi), 18. Ayet
Allah onu hangi şeyden yarattı? - 80. Sure (Abese Suresi), 19. Ayet
Az bir sudan (meniden). Onu yarattı ve ona ölçülü bir şekil verdi. - 80. Sure (Abese Suresi), 20. Ayet
Sonra ona yolu kolaylaştırdı. - 80. Sure (Abese Suresi), 21. Ayet
Sonra onu öldürdü ve kabre koydu. - 80. Sure (Abese Suresi), 22. Ayet
Sonra, dilediği vakit onu diriltir.
- 79. Sure (Naziât Suresi), 5. Ayet
- 78. Sure (Nebe Suresi), 10. Ayet
- 75. Sure (Kıyâmet Suresi), 38. Ayet
- 67. Sure (Mülk Suresi), 15. Ayet
- 50. Sure (Kâf Suresi), 42. Ayet
mumsema
yeniden dirilme ile ilgili ayeti kerimeler
- 81. Sure (Tekvîr Suresi), 1. Ayet
Güneş, dürüldüğü zaman, - 81. Sure (Tekvîr Suresi), 2. Ayet
Yıldızlar, bulanıp söndüğü zaman, - 81. Sure (Tekvîr Suresi), 3. Ayet
Dağlar, yürütüldüğü zaman, - 81. Sure (Tekvîr Suresi), 4. Ayet
Gebe develer salıverildiği zaman. - 81. Sure (Tekvîr Suresi), 6. Ayet
Denizler kaynatıldığı zaman,- 81. Sure (Tekvîr Suresi), 7. Ayet
Ruhlar (bedenlerle) eşleştirildiği zaman. - 81. Sure (Tekvîr Suresi), 8. Ayet
Diri diri gömülen kız çocuğunun, hangi günahtan ötürü öldürüldüğü sorulduğu zaman, - 81. Sure (Tekvîr Suresi), 10. Ayet
Amel defterleri açıldığı zaman, - 81. Sure (Tekvîr Suresi), 11. Ayet
Gökyüzü (yerinden) sıyrılıp koparıldığı zaman, - 81. Sure (Tekvîr Suresi), 12. Ayet
Cehennem alevlendirildiği zaman, - 81. Sure (Tekvîr Suresi), 13. Ayet
Cennet yaklaştırıldığı zaman, - 81. Sure (Tekvîr Suresi), 14. Ayet
Herkes önceden hazırlayıp getirdiği şeyleri bilecektir. - 82. Sure (İnfitâr Suresi), 1. Ayet
Gök yarıldığı zaman, - 82. Sure (İnfitâr Suresi), 2. Ayet
Yıldızlar saçıldığı zaman, - 82. Sure (İnfitâr Suresi), 3. Ayet
Denizler kaynayıp fışkırtıldığı zaman,- 82. Sure (İnfitâr Suresi), 4. Ayet
Kabirlerin içindekiler dışarı çıkarıldığı zaman, - 82. Sure (İnfitâr Suresi), 5. Ayet
Herkes yaptığı ve yapmadığı şeyleri bilecek. - 82. Sure (İnfitâr Suresi), 6. Ayet
Ey insan! Seni yaratan, şekillendirip ölçülü yapan, dilediği bir biçimde seni oluşturan cömert Rabbine karşı seni ne aldattı? - 82. Sure (İnfitâr Suresi), 9. Ayet
Hayır, hayır! Siz hesap ve cezayı yalanlıyorsunuz. - 83. Sure (Mutaffifîn Suresi), 1. Ayet
Ölçüde ve tartıda hile yapanların vay haline! - 83. Sure (Mutaffifîn Suresi), 2. Ayet
Onlar insanlardan (bir şey) ölçüp aldıkları zaman, tam ölçerler. - 83. Sure (Mutaffifîn Suresi), 3. Ayet
Fakat, kendileri onlara bir şey ölçüp, yahut tartıp verdikleri zaman eksik ölçüp tartarlar. - 84. Sure (İnşikâk Suresi), 1. Ayet
Gök yarıldığı ve Rabbine boyun eğdiği zaman -ki ona yaraşan budur-, - 84. Sure (İnşikâk Suresi), 3. Ayet
Yer uzatılıp dümdüz edildiği ve içindekileri atıp boşaldığı zaman, - 84. Sure (İnşikâk Suresi), 5. Ayet
Rabbini dinlediği zaman -ki ona yaraşan da budur- (insan yaptıklarını karşısında bulur!)- 84. Sure (İnşikâk Suresi), 6. Ayet
Ey insan! Şüphesiz, sen Rabbine (kavuşuncaya kadar) didinip duracak ve sonunda didinmenin karşılığına kavuşacaksın. - 86. Sure (Târık Suresi), 5. Ayet
Öyleyse insan neden yaratıldığına bir baksın. - 86. Sure (Târık Suresi), 6. Ayet
Fışkırıp çıkan bir sudan yaratıldı. - 86. Sure (Târık Suresi), 7. Ayet
Bu su, bel ile kaburga kemikleri arasından çıkar. - 86. Sure (Târık Suresi), 8. Ayet
Şüphesiz Allah’ın onu, öldükten sonra tekrar diriltmeye de gücü yeter. - 86. Sure (Târık Suresi), 9. Ayet
Bütün sırların yoklanacağı günü hatırla! - 86. Sure (Târık Suresi), 10. Ayet
(O gün) artık insan için ne bir kuvvet vardır, ne de bir yardımcı. - 99. Sure (Zilzâl Suresi), 1. Ayet
Yeryüzü kendine has bir sarsıntıya uğratıldığı, içindekileri dışarıya çıkarıp attığı ve insan, "Ona ne oluyor?" dediği zaman, - 99. Sure (Zilzâl Suresi), 4. Ayet
İşte o gün, yer, kendi haberlerini anlatır. - 99. Sure (Zilzâl Suresi), 5. Ayet
Çünkü Rabbin ona (öyle) vahyetmiştir.- 99. Sure (Zilzâl Suresi), 6. Ayet
O gün insanlar amellerinin kendilerine gösterilmesi için bölük bölük kabirlerinden çıkacaklardır. - 100. Sure (Âdiyât Suresi), 1. Ayet
Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür. - 100. Sure (Âdiyât Suresi), 7. Ayet
Hiç şüphesiz buna kendisi de şahittir. - 100. Sure (Âdiyât Suresi), 8. Ayet
Hiç şüphesiz o, mal sevgisi sebebiyle çok katıdır. - 100. Sure (Âdiyât Suresi), 9. Ayet
Acaba o bilmiyor mu ki, kabirlerde bulunanlar çıkarıldığı ve kalplerdeki ortaya konulduğu zaman, işte o gün onların Rabbi kendilerinin her halinden mutlaka haberdardır.
- 99. Sure (Zilzâl Suresi), 6. Ayet
- 84. Sure (İnşikâk Suresi), 6. Ayet
- 82. Sure (İnfitâr Suresi), 4. Ayet
- 81. Sure (Tekvîr Suresi), 7. Ayet
öldükten sonra tekrar dirilme ayeti, öldükten sonra dirilmek ile ilgili ayetler, yeniden dirilmeyle ilgili ayetler