Allah’ın Hz. Muhammed’i uyarması ile ilgili ayetler
mumsema
Muhammed (s.a.s.):Allah’ın Hz. Muhammed’i uyarması hakkında ayetler
2. Sure (Bakara Suresi), 106. Ayet
Biz herhangi bir âyetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya onu unutturur (ya da ertelersek), yerine daha hayırlısını veya mislini getiririz. Allah’ın gücünün her şeye hakkıyla yettiğini bilmez misin?
2. Sure (Bakara Suresi), 107. Ayet
Bilmez misin ki, göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’ındır. Sizin için Allah’tan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır.
4. Sure (Nisâ Suresi), 105. Ayet
(Ey Muhammed!) Biz sana Kitab’ı (Kur’an’ı) hak olarak indirdik ki, insanlar arasında Allah’ın sana öğrettikleri ile hüküm veresin. Sakın hainlerin savunucusu olma.
4. Sure (Nisâ Suresi), 106. Ayet
Allah’tan bağışlama dile. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
4. Sure (Nisâ Suresi), 107. Ayet
Kendilerine hainlik edenleri savunma. Zira Allah, hiçbir haini, hiçbir günâhkarı sevmez.
4. Sure (Nisâ Suresi), 108. Ayet
Bunlar, insanlardan gizlenmeye çalışırlar da Allah’tan gizlenmezler. Halbuki Allah, geceleyin, razı olmayacağı sözleri kurarlarken onlarla beraberdir. Allah onların yaptıklarını (ilmiyle) kuşatmıştır.
4. Sure (Nisâ Suresi), 109. Ayet
İşte siz öyle kimselersiniz (ki, diyelim) dünya hayatında onları savundunuz. Ya kıyamet günü onları Allah’a karşı kim savunacak, yahut kim onlara vekil olacak?
4. Sure (Nisâ Suresi), 110. Ayet
Kim bir kötülük yapar, yahut kendine zulmeder, sonra da Allah’tan bağışlama dilerse, Allah’ı çok bağışlayıcı ve çok merhamet edici bulur.
4. Sure (Nisâ Suresi), 111. Ayet
Kim bir günah kazanırsa onu ancak kendi aleyhine kazanmış olur. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
4. Sure (Nisâ Suresi), 112. Ayet
Kim bir hata işler veya bir günah kazanır da sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, şüphesiz iftira etmiş, apaçık bir günah yüklenmiş olur.
4. Sure (Nisâ Suresi), 113. Ayet
(Ey Muhammed!) Eğer Allah’ın sana lütuf ve merhameti olmasaydı, onlardan bir grup seni saptırmaya çalışırdı. Halbuki onlar, ancak kendilerini saptırırlar, sana hiçbir zarar veremezler. Allah sana kitabı (Kur’an’ı) ve hikmeti indirmiş ve sana bilmediğin şeyleri öğretmiştir. Allah’ın sana lütfu çok büyüktür.
8. Sure (Enfâl Suresi), 67. Ayet
Yeryüzünde düşmanı tamamıyla sindirip hakim duruma gelmedikçe hiçbir peygambere esir almak yakışmaz. Siz geçici dünya menfeatini istiyorsunuz, halbuki Allah ahireti (kazanmanızı) istiyor. Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.
8. Sure (Enfâl Suresi), 68. Ayet
Eğer Allah’ın daha önce verilmiş bir hükmü olmasaydı, aldığınız şey (fidye) den dolayı size büyük bir azap dokunurdu.
8. Sure (Enfâl Suresi), 69. Ayet
Artık elde ettiğiniz ganimetten helal ve temiz olarak yiyin. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
9. Sure (Tevbe Suresi), 43. Ayet
Allah seni affetsin! Doğru söyleyenler sana iyice belli olup, yalancıları bilinceye kadar beklemeden niçin onlara izin verdin?
10. Sure (Yûnus Suresi), 42. Ayet
Onlardan sana kulak verenler de vardır. Fakat sağırlara, hele akılları da ermiyorsa, sen mi işittireceksin?
10. Sure (Yûnus Suresi), 43. Ayet
İçlerinden sana bakanlar da vardır. Fakat körlere, hele gerçeği görmüyorlarsa, sen mi doğru yolu göstereceksin?
10. Sure (Yûnus Suresi), 44. Ayet
Şüphesiz Allah insanlara hiçbir şekilde zulmetmez; fakat insanlar kendilerine zulmederler.
10. Sure (Yûnus Suresi), 99. Ayet
Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzünde bulunanların hepsi elbette topyekün iman ederlerdi. Böyle iken sen mi mü’min olsunlar diye, insanları zorlayacaksın?
33. Sure (Ahzâb Suresi), 37. Ayet
Hani sen Allah’ın kendisine nimet verdiği, senin de (azat etmek suretiyle) iyilikte bulunduğun kimseye, "Eşini nikahında tut (onu boşama) ve Allah’tan sakın" diyordun. İçinde, Allah’ın ortaya çıkaracağı bir şeyi gizliyor ve insanlardan çekiniyordun. Oysa kendisinden çekinmene Allah daha layıktı. Zeyd eşinden yana isteğini yerine getirince (eşini boşayınca), onu seninle evlendirdik ki, eşlerinden yana isteklerini yerine getirdiklerinde (onları boşadıklarında), evlatlıklarının eşleriyle evlenmeleri konusunda mü’minlere bir zorluk olmasın. Allah’ın emri mutlaka yerine getirilmiştir.
66. Sure (Tahrîm Suresi), 1. Ayet
Ey peygamber! Eşlerinin rızasını arayarak, Allah’ın sana helâl kıldığı şeyi niçin sen kendine haram ediyorsun? Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
66. Sure (Tahrîm Suresi), 2. Ayet
Allah (gerektiğinde) yeminlerinizi bozmayı (ve kefaret ödemeyi) size meşru kılmıştır. Allah sizin yardımcınızdır. O, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
66. Sure (Tahrîm Suresi), 3. Ayet
Hani peygamber eşlerinden birine, gizli bir söz söylemişti. Fakat eşi o sözü (başkasına) haber verip Allah da bunu peygambere bildirince, peygamber bunun bir kısmını bildirmiş, bir kısmından da vazgeçmişti. Peygamber bunu ona (sırrı açıklayan eşine) haber verince o, "Bunu sana kim bildirdi?" dedi. Peygamber, "Bunu bana, hakkıyla bilen ve hakkıyla haberdar olan Allah haber verdi" dedi.
66. Sure (Tahrîm Suresi), 4. Ayet
(Ey peygamber’in eşleri!) Eğer siz ikiniz Allah’a tövbe ederseniz, ne iyi. Çünkü kalpleriniz kaydı. Eğer Peygamber’e karşı birbirinize arka çıkarsanız bilin ki Allah onun yardımcısıdır, Cebrail de, salih mü’minler de. Bunlardan sonra melekler de ona arka çıkarlar.
66. Sure (Tahrîm Suresi), 5. Ayet
Eğer o sizi boşarsa Rabbi ona, sizden daha hayırlı, müslüman, inanan, sebatla itaat eden, tövbe eden, ibadet eden, oruç tutan, dul ve bakire eşler verebilir.
80. Sure (Abese Suresi), 1. Ayet
Kendisine o âmâ geldi diye Peygamber yüzünü ekşitti ve öteye döndü.
80. Sure (Abese Suresi), 3. Ayet
(Ey Muhammed!) Ne bilirsin, belki de o arınacak,
80. Sure (Abese Suresi), 4. Ayet
Yahut öğüt alacak da bu öğüt kendisine fayda verecek.
80. Sure (Abese Suresi), 6. Ayet
Sen, ona yöneliyorsun.
80. Sure (Abese Suresi), 7. Ayet
(İstemiyorsa) onun arınmamasından sana ne!
80. Sure (Abese Suresi), 8. Ayet
Allah’a karşı derin bir saygıyla korku içinde koşarak sana geleni ise bırakıp, ona aldırmıyorsun.
Allahın peygamberi uyardığı ayetler, peygamberi uyaran ayetler, peygambere uyarı ayetleri