Hanefi Mezhebine Göre Seferilik
Kayıtsız Üye
Hanefi Mezhebine göre 90 kilometre araba vb. İle gidince de seferi miyiz
Cevap: Hanefi Mezhebine Göre Seferilik
arifselim
Selamun aleykum kardeşim. Hanefi Mezhebine göre 90 kilometrelik bir yolculuğa çıkan kimse seferi hükmüne girer. Seferilikte ibadetler konusunda tanınan bir çok kolaylıklardan böylece istifade eder. Mesela dört rekatlı farz namazların kısaltılması gibi.
Cevap: Hanefi Mezhebine Göre Seferilik
Kayıtsız Üye
Hanefi mezhebine göre en fazla kaç gün seferi namaz kılınır.
Cevap: Hanefi Mezhebine Göre Seferilik
arifselim
Değerli kardeşim. Hanefi mezhebine göre 15 günden fazla kalmaya niyet etmediği sürece kişi seferi olarak sayılır.
Kayıtsız Üye
Seferi namazları kaçar rekat kılınır. Hanefi mezhebine göre birleştirme yapabilir miyiz
arifselim
Hanefi mezhebine göre dört rekatlı olan öğle, ikindi ve yatsı namazları iki rekat olarak kılınması vacip olur yani öyle kılınmak zorundadır. Namazları seferilikte hanefi mezhebine göre birleştirmek caiz değildir.
Kayıtsız Üye
Allah resulu zamanında kilometre ölçü birimi varmiydi ve seferilikte mesafe ve gün sinirlandirmasinin delili ni ogrenebilirmiyim
arifselim
Allah resulu aleyhisselam döneminde günümüzde olduğu gibi km şeklinde bir hesap yoktur. İnsanların sefere çıkması ile gidilen ortalama mesafeye göre 3 gün 3 gecelik mesafe esas alınmıştır. Günümüzde bu ortalama 90 km ye tekabül eder.
Kayıtsız Üye
Eğer 15 gün kalacağı belli değil ise ama 15 gun boyunca gittigi yerde kaldiysa 15. Gunden sonra namazlarini normal mi kilmasi gerekiyor yoksa hala henuz belli değil ise seferimi sayilir
mum
Hanefi mezhebinde seferiliğin süresi belli olmadığı sürece aylarca da kalınsa seferi sayılır.
Şafii mezhebine göre de durum aynıdır.
Kayıtsız Üye
Benim kusadasinda bir evim var. Fakat izmirde bir ise girip orada ikamet etmeye basladim. Dogum yerim ve evlendigim yer izmirdir. Kusadasina geldigim gunlerde onbes gunden az kalacaksam seferi sayilirmiyim.
mum
Kuşadasında on beş günden az kalın seferi sayılırsın
Omer Faruk
Kıymetli kardeşim, eğer İzmir’de ikamet ettiğin ev tıpkı kuşadasındaki gibi sana ait bir ev ise. Yani kira ya da evin sahibi isen, artık mukim sayılırsın.
Seferiliğin illeti, yolculuğun meşakkatidir. Her ne kadar Hanefi mezhebinde 90 km. şartı getirilmişse de bugün şartlar değişmiştir. Fıkıh’da çok önemli bir kaide vardır, "zamanın ve mekanın değişmesi ictihadın da değişmesini elzem kılar!". Bugün Ankara’da oturup, Konya’da okuyan öğrenciler var, avrupa yakasında oturup, anadolu yakasında çalışan işçiler var. Hızlı tren 300 km yolu 1.30 saatte alıyor. Bu yolculukta meşakkat ile karşılaşmıyorsunuz.
Yeryüzünde yolculuğa çıktığınız zaman, kâfirlerin size fenalık yapmalarından korkarsanız, namazı kısaltmanızda size bir günah yoktur" (en-Nisâ, 4/101)
Eğer o günün şartlarını ve 90 km’yi aynen alırsak, kadının da mahremi olmaksızın 90 km’den uzağa gidememesi gerekir. Çünkü haramdır….
Peki yolculukta meşakkat yalnızca yol mudur? Bunun yanında vardığınız yerde rahatça kalacak bir mekan bulamamanız, banyo, tuvalet, yiyecek gibi ihtiyaçlarınızı rahatça giderememenizdir. Ayrıca ayette belirtildiği gibi güvenlik endişesi. Bugünün şartlarına baktığımızda; sizin gibi hafta içi orada rahatça ikamet edeceğiniz bir yer; hafta sonu da evinize geleceğiniz bir imkan varsa artık seferilik söz konusu değildir, vesselam.
allah-u A’lem…
Hoca
Ömer faruk kardeşim
Seferiligin çeşitleri nelerdir ? Kuşadasındaki ev hangi kategoriye giriyor merak ettim
Omer Faruk
Allah’ın selamı üzerine olsun kardeşim
Zannediyorum yorumumda açıklamıştım "zamanın ve mekanın tebdili ictihadın da tebdilini gerektirir"
1- Araçlar değişti (araba, karayolu, uçak vs)
2- Güvenlik şartları değişti
3- ikamet şartları değişti
Bu ictihadın bağlantılı olduğu diğer bir mesele de yukarıda belirttiğim gibi: "Allah’a ve âhiret gününe iman eden bir kadının beraberinde babası veya oğlu yahut kocası veya kardeşi yahut nikâhı haram olan biri olmaksızın üç gün veya daha fazla süren bir yolculuğa çıkması helâl değildir. hadisi şerifinde belirtildiği gibi kadının mahremi olmaksızın yalnız başına seyahat edememesidir.
Eğer 3 günlük yolculuğu 90 km olarak anlarsanız ve ikamet/mukimliği buna göre belirlerseniz o zaman şu hayat içerisinde yaşamayı zorlaştıran Hanefi ictihad kaynaklarından olan maslahat’a aykırı hareket etmiş olursunuz. O zaman hanefi mezhebine bağlı müslüman hanımlar ve onların mahremleri için hayatı içinden çıkılmaz hale getirirsiniz.
Oysa Rasulullah (A.S) ın bu hadisi de tıpkı ayette geçtiği gibi: "Yeryüzünde yolculuğa çıktığınız zaman, kâfirlerin size fenalık yapmalarından korkarsanız, namazı kısaltmanızda size bir günah yoktur" (en-Nisâ, 4/101)" dediği gibi "Güvenlik" temellidir.
Bütün bunları gözönüne alan çağdaş hanefi alimleri bu 3 günlük süreyi bir gün içinde yapılabilecek yolculuğu ortalama altı saat olarak takdir ettiklerinden üç günlük yolculuk on sekiz saate tekabül etmektedir. Buna göre karada orta bir yürüyüşle ve denizde mutedil havada yelkenli gemiyle on sekiz saat sürecek bir mesafeyi kateden kişi seferî olur.
Bugünün şartlarında zaten ictihad olan 90km’nin bu şekilde yorumlanması hayatın kolaylaşması ve Hanefi fıkhının "maslahat" esasına göre daha uygundur. Eğer seferilikte 90 km’yi esas alır, kadınların yolculuğunda başka esasları ortaya koyarsanız mantık hatası yapmış olursunuz. Kaldı ki, 90 km meselesi günümüz açısından oldukça muğlak bir değerlendirme olarak kalmıştır.
Mukim’lik meselesi ise söz konusu soru soran kardeşimizle ilgili değil çünkü zaten seferi olmamış, vatani asliden ayrılmamış oluyor. Allahu A’lem, vesselam…
Bunları sorduğunuz meseleyi biraz daha açtığınız için Allah razı olsun.
Omer Faruk
Burada şu düzeltmeyi yapalım :
Eğer 3 günlük yolculuğu 90 km olarak anlarsanız ve ikamet/mukimliği buna göre belirlerseniz o zaman şu hayat içerisinde yaşamayı (zorlaştıran yerine) kolaylaştıran Hanefi ictihad kaynaklarından olan maslahat’a aykırı hareket etmiş olursunuz. O zaman hanefi mezhebine bağlı müslüman hanımlar ve onların mahremleri için hayatı içinden çıkılmaz hale getirirsiniz.
Hoca
Islam fıkhını ve usulünü okumuşsan seferilikte illetin sefer olduğunu ve meşakkat olmadığını bilirsin.
İllet sefer olduğu için hüküm kıyamete kadar değişmez
Omer Faruk
Kıymetli kardeşim
Burada eksik bir bakış açısı var, illet/hikmet noktasında seferiliğin Allah tarafından kuluna tahsis edilmesi, meşakkattir. Zaten Nisa Suresinde geçen düşman korkusu bunu açıkça ve muhkem bir şekilde ortaya koyuyor.
Burada temel sıkıntı mesafe ve şartlar Rasulullah (A.S) döneminde olduğu gibi devam ediyor mu etmiyor mu? Onun tespitidir. Zaten bundan dolayı alimler, yol uzaklığı tespitinde farklı görüşler ortaya koymuşlardır. Yol uzaklığı tespitinde de yine temel illet meşakkate dayalı asli ikametinden uzak olma meselesidir.
Dolayısıyla Megasıdu Şeria diye kavramsallaştırılan ilim gereği, biz ayetleri okuruz ve acaba Allah bunu niçin emretti diye düşünürüz. Ayetler’den ve hadislerden anladığımız temel sebep=meşakkattir. Tabii ki dediğiniz gibi sefer olduğu müddetçe kıyamete kadar bu hüküm bakidir ama sen de takdir edersin ki, Allah’ın ayetleri baki olsa da illet ortadan kalktığında hüküm ortadan kalkar, illet döndüğünde hüküm avdet eder.
Nitekim; Hz. Ömer, Ebû Bekir’in müellefei gulubtan (Tevbe suresinde zekat verilen sınıflardan, gayrimüslimler) iki kişiye yaptığı tahsisata İslâmiyet’in yayılıp güçlendiği ve müslümanların kuvvetlendiği, dolayısıyla artık kendilerine ihtiyaç kalmadığı gerekçesiyle karşı çıkmış, onun halife tarafından da onaylanan bu siyaseti üzerinde (Ahmed b. Hüseyin el-BeyhakÄ«, VII, 20) sahâbenin sükûtî icmâı oluşmuştur, denmiştir.
Burada ayet baki olmakla beraber Hz. Ömer hükmün uygulanışı noktasında illet/şartlar değiştiği için uygulamayı kaldırmıştır. Eğer tekrar aynı illet avdet ederse (yani müslümanlar zayıf düşerse) hüküm de avdet eder. Aynı şekilde seferilik hükmü baki olmakla beraber, eğer meşakkat şartları değişirse (ki değişmiştir) hükmün uygulanışında da daha önceki yorumlarımda belirttiğim gibi değişikliklere gidilir, vesselam.
Allahu A’lem…
Kayıtsız Üye
Bir şehirden başka bir şehire gidildiğinde dönüş bileti 20 gün sonrasınadır fakat daha önce veya sonra dönme ihtimali varsa seferimi? sayılır
mum
Belirtilen tarih kesin değilse seferilik devam eder.
Kayıtsız Üye
Hanefi mezhebine göre ben manisalıyım ve ankarada çalışıyorum. Manisadan Ankara ya gittim ve 10 gün sonra tekrar Manisaya dönücem ve 3 gün kalıp tekrar Ankaraya gidecem. Bu durumda 10 günlük Ankarada kalma sürem seferilikten sayılır mı?
imam
Hanefi mezhebine göre 15 günden az kaldığınız yerde seferisiniz
Kayıtsız Üye
Selamün aleyküm. Hanefiyim. Yurt dışına seyahat ettim. Kalacağım yerde yaklaşık 24 gün kalacağım. Ben kendimi seferi olarak gördüğüm için farz namazları 2 rekat olarak kılıyorum. Akşam namazınıda dahil. 4 rekatlık sünnetleri tam olarak mı kılacağım? Birde Hanefilerde seferi durumunu 15 gün olarak esas almışlar. Benim gibi 15 günden fazla kalanlar seferi sayılmıyormu? Dünden beri ikişer olarak kıldığım namazları kazasını kılmammı gerekir? Cevabınızı bekliyorum.. Allah razı olsun.
mum
< 24 gün kalacağım. Ben kendimi seferi olarak gördüğüm için farz namazları 2 rekat olarak kılıyorum. >
Hanefi mezhebine göre seferilik 15 gün olduğu için siz seferi sayılmazsınız.
< 4 rekatlık sünnetleri tam olarak mı kılacağım? B >
Seferde farz düşer, Sünnet kılınmaz.
< ikişer olarak kıldığım namazları kazasını kılmammı gerekir? >
Aynen hepsini kaza etmelisiniz
Kayıtsız Üye
ben çalışıyorum ve gittiğim yer evimize 91 km uzakta eve geldiğimde ikindi namazına yetişemiyorum nasıl yapmam gerek
mum
Hanefi mezhebine göre Namazınızı araç takılabilirsiniz
Şafii mezhebine göre öğleyle ikindiyi birleştirebilirsiniz çünkü seferi sayılırsınız
Yani öğle namazı vakti girdiğinde iki rekat öğle namazını hemen ardından iki rekat ikindi namazını kalabilirsınız Şafi mezhebine göre
hanefi mezhebinde seferilik, hanefi mezhebine göre seferilik, hanefi mezhebinde seferilik kaç gündür