Cinler Kimlere Görünür?

"Acaba işin aslı nedir? Cinler,insanlara zarar verirler mi? Cinlere karşı olan korkumuzun aslı-astarı var mı?Bu konuda İslam Alimleri neler söylüyor? Cinlerle ilgili anlatılan hikayelere inanalım mı?" şeklinde bir çok soru geliyor.Bu konuyla ilgili sadece şunları söyleyebiliriz ki;

Cinler Allah’ın izni olmadan şu şartlar husule gelmedikçe insanlara zarar veremezler yani başka bir deyişle cinlerin göründükleri veya zarar verdikleri kişiler şu şartları yerine getirmiş veya maruz kalmış olan kişilerdir;

Psikolojik hastalıklardan dolayı iradesi zayıflayanlar,

Son derece az yemek yiyerek ve riyazet tarzı şeylerle beş duyu organını zayıflatanlar (görme,işitme gibi duyuları açlıktan çalışamıyor…)

Büyü yapılanlar (doğrudan hedef olarak adres gösterilenler),

Cinlere bilmeden zarar verenler (yılanı,baykuşu veya cinlerin dolaşmayı sevdiği gibi karanlık ve pis yerlerde dolaşan her hangi bir hayvanı öldürenler gibi…

-Cinler,başka mahlukların içine girebilirler ve o mahluku öldürdüğünü zanneden kişi aslında bir cini öldürmüş olabilir.Ve o cinin akrabaları o kişiye musallat olabilirler.Hz.Aişe bir yılanı öldürdükten sonra gece rüyasında Cin taifesi tarafından mahkemede yargılanmış ve yılanı,içinde bir cin olduğunu bilmeden öldürdüğü için beraat etmiştir.)

Onlarla görüşme talebi için belli şartları yerine getirenler…. (Bazı duaları okumak,onlarla fazlaca ilgilenmek gibi…)
Yukarıda sayılanlar dışında cinlerin insanlara görünmesi veya zarar vermesi söz konusu değildir. Kur’an’dan Felak-Nas,Ayet-el Kürsi surelerini okuyan,euzu besmele çeken, dualardan ise cevşeni hem üstünde bulundurup hem de okuyan insana görünmezler ve kesinlikle zarar veremezler…

İşin özünde nasıl ki deprem,trafik kazası,hastalık gibi her türlü afet Allah’ın birer mahluku ise ve nasılki Allahın mahluku olan bu afetlerden yine Allah ‘a sığınıyor isek aynı bunun gibi Allah’ın birer mahluku olan CİN taifesinden de yine Allah ‘a sığınmak gereklidir…Sonuçta herşeyin ve her mahlukun maddi veya manevi ne olursa olsun dizgini Allah’ın elindedir. Allah "Malikul mülk yetesarrafu fi mülkihi keyfe yeşa" ayet-i Kerimesinin sırrınca mülkünde istediği gibi tasarruf edebilir."Ol" der,olmayacaklar olur…

Yalnız nasıl ki trafik kazasından Allah’a sığınırken bir yandan da arabamızın tamir ve bakımlarını yaptırmaya dikkat ediyor isek,Cin taifesinden gelebilecek zararlar için de yine aynı şekilde yukarıda sayılan şartlara dikkat etmemiz gereklidir.Zaten burada Cinlerin de insanlar gibi kafir ve müslüman olarak ayrıldıklarını ve insanlara zarar veren Cinlerin müslüman cinler olmadıklarını da unutmamak gerekir…Bazı,gerçekten mü’min olan ve maddi menfaat gözetmeyen zatlar tarafından müslümanCinlerden büyü bozma konusunda yardım alındığı da halk arasında bilinen bir gerçektir.

Öte yandan,Cinler ve onlarla ilgili olan mevzular merakımızı bu
denli celbetmeye değecek kadar önemli konular da değildir.Cinlerin varlığına inanmak veya mahiyetlerini araştırmak imanın esaslarından değildir mesela…Fatiha da geçen "alemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun" ayet-i kerimesinde bahsedilen onsekizbin alemden tek bir alemdir sadece Cinler alemi de…

Aslında Cin konusunu fazlaca merak etmek de şeytanın ve nefsimizin bize ayrı bir tuzağıdır.Sonuçta bize verilen merak duygusu;Ahiret yolculuğumuz için gerekli olan şeylerin ne olduğunu,kabirde ve haşirde bize nelerin lazım olacağını,Rabbimizin bu evrendeki isimlerinin tecellileriyle yaratıcımızı tanımamızı ve ancak böyle bu dünya imtihanını hakkıyla eda edebilmemizi sağlamak için verilmişken,CİNLER gibi ya da paralel evrenler gibi mahiyetini tam olarak anlayamayacağımız bu şeylere bu kıymetli duyguyu haddinden fazla sarfetmek çok büyük bir israf ve gaye-yi hilkatimiz için çok ciddi bir rota şaşması olacaktır…