Hacet namazı kılınışı diyanet

Hacet namazı kılınışı diyanet

Kayıtsız Üye
Hacet namazı kılınışına ihtiyacım var bana diyanet kaynaklı olarak Hacet namazını yayımlar mısınız ?


Cevap: Hacet namazı kılınışı diyanet

Muhammed

Hacet Namazı Nasıl Kılınır Ve Duası -Hacet Namazı Nasıl Kılınır Diyanet

İnsan, ihtiyaçlarını çalışarak ve sebeplere yapışarak karşılar Bununla birlikte dünyevî ve uhrevî bir ihtiyacını elde edebilmek için Allah’tan yardım ister,dua eder Hacet namazı da bu tür bir ihtiyacı için kılınan namaza denir Peygamberimiz (as) bu konuda şöyle buyurmuştur: "Kimin Allah’tan veya insanlardan bir dileği varsa, şartlarına uygun güzel bir abdest alsın, sonra Allah’a hamd ve senada bulunsun, Peygambere salât ve selam getirsin ve şöyle dua etsin; Lâ ilâhe illallâhü’l-halîmü’l-kerîm, sübhânellâhi Rabbiye’l-arşi’l-azîm, el-hamdü lillâhi Rabbi’l-âlemîn, es’elüke mûcibâti rahmetike ve azâime mağfiretike, ve’l-ismete min külli zenbin ve’l-ganîmete min külli birrin ve’s-selâmete min külli ismin, lâ teda’ lî zenben illâ ğafertehû ve lâ hemmen illâ ferrectehû, ve lâ hâceten hiye leke rıdan illâ kadaytehâ, yâ erhamer-râhımîn (hilim ve kerem sahibi Allah’tan başka ilah yoktur, ulu arşın Rabbi Allah’ı noksan sıfatlardan tenzih ederim, her türlü övgü âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur, Ey merhametlilerin en merhametlisi Allah’ım! Rahmetini, bağışlamanı, bütün günahlardan korunmayı ve kurtulmayı ve her türlü iyiliği isterim, bütün günahlarımı bağışla, bütün sıkıntılarımı gider, bütün ihtiyaçları ancak sen giderebilirsin) (Tirmizî, Salât, 140, 348)

Hâcet namazı, dört veya on iki rekat olarak kılınır Dört rekat olarak kılındığı zaman birinci rekatta Fatiha’dan sonra üç âyet’el-kürsî, diğer üç rekatta ise Fatiha’dan sonra birer kere İhlas, Felak ve Nâs sûreleri okunur Namazda sonra yukarıdaki dua okunur (İK)

Hacet Namazı Duası

Hâcet Namazı

Her ihtiyâcını Allâh’a arzeden ve her fırsatta O’nu zikredip yücelten Rasûl-i Ekrem -sallallâhu aleyhi ve selem- her hangi bir ihtiyacı olan kimselere iki rek’at namaz kılmalarını tavsiye etmiştir:

"Kimin Allâh’a veya her hangi bir insana ihtiyâcı hâsıl olursa önce abdest alsın, abdestini de güzelce alsın, iki rek’at namaz kılsın, sonra Allâh Teâlâ Hazretlerine senâda bulunsun, Rasûlullâh -aleyhi’s-salâtü ve’s-selâm-‘a salât okusun, daha sonra da şu duâyı yapsın:

‘Halîm ve kerim olan Allâh’tan başka ilâh yoktur Arş-ı A’zam’ın rabbi noksan sıfatlardan münezzehtir Âlemlerin Rabbi’ne hamd olsun Allâhım! Rahmetine vesile olacak amelleri, mağfiretini celbedecek esbâbı taleb ediyor, her çeşit günahtan koruman için yalvarıyorum Her çeşit iyilikten zenginlik, her çeşit günahtan selâmet diliyorum Rabbim! Affetmediğin hiçbir günâhımı, kaldırmadığın hiçbir sıkıntımı bırakma! Rızâna uygun olan her türlü dileğimi yerine getir! Hangi amelden râzı isen onu ver, ey Rahîm olan, bana en ziyâde rahmet gösteren Rabbim!’ bundan sonra dünyevî veya uhrevî her ne dilerse taleb eder, çünkü o dilek takdir edilir" (İbn-i Mâce, İkâme, 189; Tirmizî, Vitr, 17)

Allâh Rasûlü’nün hâcet namazı tavsiyesine sıkıca sarılan ashâbı, herhangi bir ihtiyaçları olduğunda Allâh’a ilticâ eder ve murâdlarına nâil olurlardı Bir yaz günü bahçıvanı Enes -radıyallâhu anh-‘e gelerek yağmur yağmadığından ve bahçenin kuruduğundan yakındı Hz Enes su getirterek abdest alıp namaza durdu Selâm verdikten sonra bahçıvanına:

– Gökyüzünde bir şey görebiliyor musun? diye sordu Bahçıvan:

– Göremiyorum, dedi Enes -radıyallâhu anh- tekrar içeri girip namaz kıldı Üçüncü yahut dördüncü kez bahçıvanına:

– Gökyüzünde bir şey görebiliyor musun? diye sorunca adam:

– Kuş kanadı gibi bir bulut görüyorum, dedi Bunun üzerine Enes -radıyallâhu anh- namazını ve duâsını sürdürdü Az sonra adam yanına girdi ve:

– Gök bulutla kaplandı ve yağmur yağdı, dedi Hz Enes:

-Haydi Bişr bin Şegaf’ın gönderdiği ata bin de yağmurun nerelere kadar yağdığını araştır, dedi

Bahçivan ata binip etrâfı dolaştığında yağmurun Müseyyerîn köşkleriyle Gadbân sarayından öteye geçmediğini gördü ki Enes -radıyallâhu anh-‘ın bahçesi de bu sınırlar dâhilindeydi (İbn-i Sa’d, et-Tabakâtü’l-kübrâ, VII, 21-22)

Ashâb-ı kirâm’ın hâcet namazı ile Allâh’a yönelip yalvarmalarına bir başka misâli de Enes bin Mâlik -radıyallâhu anh- şöyle anlatır:

Rasulullah -sallallâhu aleyhi ve selem-‘in ashâbından Ebû Mı’lâk adında biri vardı Bu zat başkaları ile ortaklık kurarak ticaret yapardı Dürüst ve takvâ sâhibi biri idi Bir defasında yine yola çıkmıştı

Karşısına çıkan silahlı bir hırsız:

– Neyin varsa çıkar seni öldüreceğim, dedi Ebu Mı’lâk:

– Maksadın mal almaksa al, dedi Hırsız:

-Ben sâdece senin canını istiyorum, dedi Ebu Mı’lâk:

– Öyleyse bana müsaade et de namaz kılayım dedi Hırsız:

– İstediğin kadar namaz kıl, dedi Ebu Mı’lâk namaz kıldıktan sonra üç defa şöyle duâ etti:

– Ey gönüllerin sevgilisi (Yâ Vedûd), ey yüce arşın sâhibi, ey dilediğini yapan Allâhım! Ulaşılmayan izzetin, kavuşulmayan saltanatın ve arşını kaplayan nûrun için beni şu hırsızın şerrinden korumanı istiyorum! Ey imdâda koşan Allâhım! Yetiş imdâdıma

Ebu Mı’lâk duasını bitirir bitirmez, elindeki kargıyı kulakları hizâsında tutan bir süvârî peydâ oldu! Süvâri mızrağı hırsıza saplayıp onu öldürdü Sonra da tâcire döndü Tacir:

– Kimsin sen? Kimsin sen? Allâh seni vasıta kılarak bana yardım etti, diye sorunca süvari:

– Ben dördüncü kat semâ ehlindenim İlk duânı yapınca semânın kapılarının çatırdadığını işittim İkinci defa duâ edince gök ehlinin gürültüsünü işittimÜçüncü defa dua edince, zorda kalan biri dua ediyor, denildi Bunu duyunca Allâh’tan, onu öldürmeye beni memur etmesini istedim Allâh Teâlâ da kabul etti ve geldim Şunu bil ki, abdest alıp dört rek’at namaz kılan ve bu duayı yapan kimsenin, zorda olsun veya olmasın duası kabul edilir, dedi (İbn-i Hacer, el-İsabe, IV, 182)


Cevap: Hacet namazı kılınışı diyanet

Muhammed
Hâcet Namazı

İnsanlar hayatları boyunca birçok şeye ihtiyaç duyarlar, birçok şeye kavuşmayı arzu ederler. Bunlar doğaldır. Dünyalık veya âhiretlik bir isteği ve dileği bulunan, bir şeye ihtiyaç duyan kimse ihtiyaçlarını karşılamak veya arzularına ulaşmak için öncelikle onlara götürecek sebeplere tutunmalı, ayrıca bunların gerçekleşmesi için Allah’tan yardım istemelidir. Peygamberimiz bu hususta şöyle buyurmuştur:
"Kimin Allah’tan veya insanlardan bir dileği varsa, şartlarına uygun güzel bir abdest alsın, sonra Allah’ı övgüleyip senâ etsin, Allah resulüne salât ve selâm getirsin. Daha sonra şöyle desin:

Lâ ilâhe illallâhü’l-halîmü’l-kerîm. Sübhânallâhi Rabbi’l-arşi’l-azîm. Elhamdü lillâhi rabbi`l âlemîn; Es’elüke mücîbâti rahmetike ve azâime mağfiretik; ve’l-ismete min külli zenbin ve’l-ganîmete min külli birrin ve’s-selâmete min külli ism. Lâ teda’ lî zenben illâ gaferteh; ve lâ hemmen illâ ferrecteh; velâ hâceten hiye leke rıdan illâ kadaytehâ. Yâ Erhame’r-râhimîn!" (Tirmizî, "Salât", 140, 348).

Hâcet namazı dört veya on iki rek`at olarak kılınır. Dört rek`at olarak kılındığı takdirde birinci rek`atında Fâtiha’dan sonra üç Âyetü’l-kürsî, diğer üç rek`atında ise Fâtiha’dan sonra birer kere İhlâs, Felâk ve Nâs sûreleri okunur. Namazdan sonra hadiste bildirilen hâcet duasını okur ve isteğini Cenâb-ı Rabbi’l-âlemîn’e iletir.

"Hak tecellî eyleyince her işi âsân eder
Halk eder esbâbını bir lahzada ihsân eder."

h) İstihâre Namazı

İstihâre "hayırlı olanı istemek" anlamına gelir. İnsanlar, kendileri için önemli olan bir karar verecekleri veya bir seçim yapacakları zaman, bazan belki eldeki verilerin yetersizliği sebebiyle veya çeşitli sebeplerle dünya ve âhiret bakımından kendileri için hangi seçimin hayırlı olacağını kestiremezler ve bunu bilmek için çeşitli çarelere başvururlar. Meselâ, Peygamberimiz’in nübüvvetle görevlendirildiği sıralarda Araplar’dan bir kimse yolculuğa çıkmak istediğinde, bu yolculuğun kendisi için hayırlı olup olmadığını anlamak için fal oklarına başvururdu. Peygamberimiz bu âdeti kaldırarak onun yerine istihâreyi getirmiş ve şöyle buyurmuştur:

"Biriniz bir iş yapmaya niyetlenince farzın dışında iki rek`at namaz kılsın ve şöyle desin: Ey Allahım, ilmine güvenerek senden hakkımda hayırlısını istiyorum, gücüme güç katmanı istiyorum. Sınırsız lutfundan bana ihsan etmeni istiyorum. Ben bilmiyorum, ama sen biliyorsun, ben güç yetiremem ama sen güç yetirirsin. Ey Allahım! Yapmayı düşündüğüm bu iş, benim dinim, dünyam ve geleceğim açısından hayırlı olacaksa, bu işi benim hakkımda takdir buyur, onu bana kolaylaştır, uğurlu ve bereketli eyle. Yok eğer benim dinim, dünyam ve geleceğim için kötü ise, onu benden, beni ondan uzaklaştır. Ve hayırlı olan her ne ise sen onu takdir et ve beni hoşnut ve mutlu eyle!" (Buhârî, "Teheccüd", 25; Tirmizî, "Vitr", 15).

Peygamberimiz’in öğrettiği duanın anlamından da anlaşılacağı gibi istihâre, bir bakıma yapılacak işin hayırlı olmasını veya hayırlı ise gerçekleşmesini Allah’tan dilemek ve O’na danışmak demektir. İstihâre yapmak isteyen kişi, kalbinden her şeyi atarak ve kalbini bütünüyle bu işe teksif ederek iki rek`at namaz kılmalı ve ardından Peygamberimiz’in öğrettiği bu duayı yapmalıdır. Samimi olarak yapıldığı takdirde Allah’ın hayırlısını lutfedeceğine ümit bağlanır, kalbe doğuş olabilir. İstihârenin sonucunda bir rahatlık ve ferahlık hissedilirse o işin hayırlı olacağına, buna karşılık sıkıntı ve darlık hissedilirse, olumsuz olacağına yorulur. İstihâre gündüz yapılabileceği gibi tam konsantre olmak, iyice yoğunlaşmak için geceleyin hemen yatmadan önce yapılması tavsiye edilir. İstihâre namazını kılıp yattıktan sonra, Allah bunu samimi olarak isteyenlere bir işaret veya ipucu verir. Birinci defada sonuç alınamazsa üç kere veya yedi defa tekrarlanabilir. Kişi bu duanın Arapça’sını okuyabileceği gibi Türkçe anlamını da okuyabilir. İstihâre için uykuya yatma ve rüya bekleme şartı yoktur.


hacet namazı nasıl kılınır diyanet, hacet namazı diyanet

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();