Ehli Sünnet ve Şii inancı arasındaki fark
Hoca
EHLİ SÜNNET VE Şİİ İNANCI ARASINDAKİ FARK
KUR’AN-I KERİM
Ehli Sünnet’e Göre:
Ehil Sünnet Kur’an’ın sıhhatine, ziyade ve noksan olmadığına ittifak etmiştir. Kur’an Arap dili kural ve usullerine uygun olarak anlaşılır. Ehli Sünnet Kur’an’ın Allah’ın kelamı olduğuna, hadis ve mahluk olmadığına, içinde batıl bir şeyin bulunmadığına ve müslümanların inanç ve muamelatta ilk kaynağının Kur’an olduğuna inanırlar.
Şiiler’e Göre:
Bazılarına göre Kur’an sıhhatli değildir Kur’an Şii inançlarından herhangi biriyle çatıştığında mezheplerine uygun garip teviller yaparlar. Bu yüzden bunlara "Müteevvile" ismi verilmiştir. Daima Kur’an toplanırken ortaya çıkan ihtilafa işaret etmeyi severler. Kendi imamlarının sözleri onlara göre güvenilen teşri kaynağıdır.
HADİS
Ehli Sünnet’e Göre:
Şeriatta ikinci kaynak ve Kur’an’ı açıklayıcı mahiyettedir Peygamber (SAV)’den sahih olarak gelen herhangi bir hadise muhalefet etmek caiz değildir. Hadislerin sahih olduğunu anlamak İslam Ümmeti alimlerinin Hadis Usulü hususunda ittifak ettiği kurallara dayanır.
Bunun yolu da senedin tahkikidir. Kadın ve erkek ayırdedilmeksizin adil şahısların şehadetiyle güvenilir olup olmadıkları incelenir. Her hadis rivayet edenin belli bir tarihi, rivayet ettiği hadislerin sahih olup olmadığı tespit edilmiştir. Yalancıdan, meçhul şahıslardan sadece akrabalık vasfıyla hadis kabul edilmez. Çünkü hadis rivayeti her türlü itibarın üzerinde büyük bir emanettir.
Şiiler’e Göre:
Resulullah (SAV)’ın ehli beytine nisbet edilen ve siyasi savaşlarında Hz. Ali’nin yanında bulunanların rivayet ettiği hadislerden başkasını kabul etmezler Hadislerin kabulünde sahih olup olmadığına, senedine ve ilmi metoda ehemmiyet vermezler. Çok defa meçhul şahıslardan rivayet ederler ve derler ki : Muhammed b. İsmail’den .o da ashabımızdan birinden, o da bir adamdan rivayet etti ki şöyle dedi…" Kitapları sıhhatinin ispatı mümkün olmayan on binlerce hadisle doludur. Ve bu hadisler üzerinde dinlerini bina etmişlerdir " Bu tutumlarıyla Sünnet-i Nebeviye’nin dörtte üçünden fazlasını inkar etmişlerdir. Bu nokta Şiiler’in diğer müslümanlardan ayrıldığı en mühim noktadır
SAHABE
Ehli Sünnet’e Göre:
Ehli Sünnet sahabeye hürmet edilmesi ve onlardan razı olduklarına ittifak etmişlerdir. Çıkan anlaşmazlıklar samimi olarak yaptıkları ictihad kabilindendir. Ve o ortam geçmiştir. Onların anlaşmazlıklarını ele alarak nesiller boyu kin beslemek caiz değildir, Zira sahabileri Allahu Teala hayırla zikretmiş çok yerde methetmiş ve bazılarını tahdit ederek beraatlarını beyan etmiştir. Bu sebepten de kimsenin onları itham etmesi helal olmaz ve bunda kimsenin de bir menfaati yoktur.
Şiiler’e Göre:
Resulullah’tan sonra parmak sayısını aşmayacak kadar az bir topluluğun dışında bütün sahabenin kafir olduğuna inanırlar Hz Ali’ye çok özel bir makam verirler. Bazıları vasi, bazıları peygamber bazıları da ilah mertebesinde olduğuna inanırlar Sonra da kalkar müslümanlar hakkında Hz. Ali hususunda inançlarına göre hüküm verirler. Hz. Ali’den önce halife seçilenler ya zalim veya kafirdir. Hz. Ali’ye fikrinde muhalefet eden zalim veya kafir veyahut da fasıktır. Hz. Ali’nin zurriyetinden gelenlere muhalefet etmek de böyledir. Böylece tarihte nesiller boyu devam eden bir düşmanlık ve iftira kapısı açtılar Şii’lik bu öğretilerle devam eden tarihi bir ekol haline geldi.
TEVHİD (ALLAH’I BİRLEME) İNANCI
Ehli Sünnet’e Göre:
Allah’ın bir olduğuna, ortağı, benzeri olmadığına ,kul ile Allah arasında vasıta bulunmadığına iman ederler. Sıfat hususundaki ayetlere tevil, inkar ve teşbih yapmaksızın inanırlar. Allah dini tebliğ için peygamberler göndermiştir. Onlar da dini tebliğ etmişler hiçbir şeyi gizlememişlerdir. Gaybı sadece Allah’ın bildiğine inanırlar. Şefaatin Allah’ın izni şartına bağlı olduğuna, duanın, adağın ve kurbanın sadece Allah için olacağına, Allah’-dan başkasına caiz olmadığına inanırlar. Hayır ve şerrin Allah’ın mülkünde olduğuna, Allah’tan başkasının diri olsun ölü olsun kainatta tasarruf ve yetkisinin olmadığına, her
kesin Allah’ın fadl ve rahmetine muhtaç olduğuna inanırlar. Allah’ı bilmek ise akıldan önce Şeriat ve Allah’ın ayetleriyle olacağına inanırlar. Her zaman hakkı bulması mümkün olmayan aklıyla insan imanını kuvvetlendirir.
Şiiler’e Göre:
Allah’ın birliğine iman ederler fakat bu inancı bazı şirke götüren tutumlarıyla bulandırırlar Allah’tan başkalarına, kullara dua eder onlardan isterler ve "Ya Ali, Ya Hüseyin, Ya Zeyneb" derler. Allah’tan başkasına kurban keserler ve adak adarlar Ölülerden ihtiyaçlarının giderilmesini isterler Kendilerince malum duaları vardır. Bu dualarla ibadet ederler imamlarının masum olduğuna ve gaybı bildiklerine inanırlar, imamlarının kainatı idare ettiklerine inanırlar. Bu batıl inançlarını bina etmek için de kendilerine göre bir tasavvuf yolu icad ederler. Evliyanın, kutupların ve Ehli beytin (Allah’ın kudretinin dışında) hususi güç ve kuvvetlerinin olduğuna inanırlar. Dinde imtiyazlı bir tabaka olduğunu yayarlar ve bu imtiyazın veraset yoluyla oğullarına geçtiğini öğretirler. Allah’ı bilmenin akıl ile olduğuna Kur’an ayetlerinin aklın te’kidi mahiyetinde olduğuna. Kur’an’ın yeni şey getirmediğine inanırlar. Onlara göre Kur’an aklın eriştiği marifeti kuvvetlendirir.
RÛYETULLAH (ALLAH’I GÖRMEK)
Ehli Sünnet’e Göre:
Ahirette görmek mümkündür. Zira Kur’an’da : "O günde bazı yüzler parlaktır (çünkü) Rablerine bakmaktadırlar" buyurulmaktadır. (Ayrıca bu hususta sarih hadisler vardır).
Şiiler’e Göre:
Ne dünyada ne de ahırette görmek mümkün değildir
GAYB
Ehli Sünnet’e Göre:
Gaybı Allah’tan başkası bilemez. Allah gaybı kendisine has kılmıştır Ancak başta Hz. Muhammed olmak üzere peygamberlerine gayba ait bazı şeyleri bildirir. "Dilediğinden başka onun ilminden hiç bir şeyi kavrayamazlar."
Şiiler’e Göre:
Gaybı bilmenin sadece kendi imamlarının hakkı olduğuna inanırlar (Gaybtan haber vermek Peygamberin hakkı değildir) Bu sebepden bazıları imamlarına ilahlık nisbet etmektedirler.
RÂSULULLAH’IN ÂLİ (EHLİ BEYTİ. TABİLERİ)
Ehli Sünnet’e Göre:
(En sahih kavle göre) İslam dini üzerine kendine tabi olanlardır. Bir rivayette Ümmetin en muttaki olanlarıdır. Başka bir rivayete göre de Beni Haşim ve Beni Abdul-Muttalip’ten mü’min olan akrabalarıdır.
Şiiler’e Göre:
Sadece damadı Alı ve onun bazı çocuklarıdır. Sonra onların oğulları, daha sonra da torunlarıdır
ŞERİAT VE HAKİKAT
Ehli Sünnet’e Göre:
Şeriat, hakikattir; hakikat, şeriattır. Resulullah ümmetinden hiçbir şeyi gizlememiştir. Bütün hayırları göstermiş ve tüm serlerden sakındırmıştır. Cenabı Hak "Bugün size dininizi tamamladım." buyurmuştur. Dinin kaynakları Kur’an ve Sünnet’tir. Tamamlayıcı başka bir şeye ihtiyaç yoktur. Amel, ibadet ve Allah’a kavuşmanın yolu vasıtasız olarak açıktır. Kulların hakikatini sadece Allah bilir. Peygamberden başka her şahsın sözü alınır veya reddedilir. Çünkü Peygamber masumdur.
Şiiler’e Göre:
Şeriat Peygamberin getirdiği ahkamdır. Ve sadece avam tabakası ile satıhcıları ilgilendirir. Halbuki Hakikat veya ilmi Hası Ehli Beyt’in imamlarından başkası bilemez. Onlar Hakikat ilmini veraset yoluyla nesilden nesile elde ederler Ve onların nezdinde sır olarak kalır imamlar hatadan masumdurlar ve amellerinin hepsi dindir. Onların her tasarrufu caizdir. Allah’a kavuşmak vasıtasız (imamlar olmaksızın) tamam olmaz. Bu yüzden kendilerine verdikleri isim ve lakaplarda ileri giderek "Veliyyullah. Babullah. Hüccetullah. Ayetullah EI-Masum vs." gibi isimler verirler
FIKIH (HUKUK)
Ehli Sünnet’e Göre:
Ehli Sünnet Kur’an ahk—– bütün dikkatleriyle inceden inceye bağlıdırlar. Kur’an ahkamını Peygamber’in sünneti açıklar. Resulullah’ın söz ve fiillerinden sonra sahabenin ve güvenilir (sika) tabiilerin sözleri de büyük ehemmiyet kesbeder. Çünkü bu tabaka Resulullah’a zaman bakımından insanların en yakınları ve ona en bağlılarıdır. Allah bu dini tamamladıktan sonra hiç kimsenin yeni ahkam getirmeye hakkı yoktur. Fakat tafsilatın anlaşılmasında ve yeni meselelerin çözümünde İslam alimleri Kur’an ve Sünnet’in ışığı altında gayret sarfederler. Yoksa kendiliklerinden yeni şeyler getiremezler. Mutlaka ayet veya hadise dayanması gerekir.
Şiiler’e Göre:
Hukukta kendi imamlarına nispet ettikleri kendi kaynaklarına dayanırlar Kur’an ayetlerini Ümmet-i Muhammed’in galibiyetine muhalif olarak tevil ederler ve hukukta bunlara dayanırlar. Müctehid ve masum imamlarının yeni hükümler ihdas etme hakkı olduğuna inanırlar Aşağıdaki hususlarda Şii imamları yeni ahkam getirmişlerdir:
1 – Ezan, namaz vakitleri, namazın heyet ve keyfiyeti.
2 – Oruç vakitleri, orucu açma zamanı.
3 – Hac ve ziyaret işleri.
4 – Zekat meseleleri ve sarfolunacak yerler
5 – Miras
Ehli sünnete muhalefet etmeye son derece dikkat ederler ve anlaşmazlık dairesini genişletmeye özen gösterirler.
VELA (BAĞLILIK)
Ehli Sünnet’e Göre:
Vela tam bağlılık demektir. Ehli Sünnet "Resul’e itaat eden Allah’a itaat etmiştir" ayeti gereğince Resulullah’tan başkasına vela göstermezler. Resulullah’ın dışında kalan her kese Şeriat kaidelerinin hükmüne göre bağlanırlar. Çünkü Allah’a isyanda kula itaat yoktur.
Şiiler’e Göre:
Velayı imanın rükünlerinden biri olarak kabul ederler Onlara göre vela : Oniki imamı tasdik etmektir. Ehli beyte bu anlayış içinde vela göstermeyen onlara göre iman vasfıyla vasıflanamaz Arkasında namaz kılınmaz. Farz zekattan kendisine verilmez Ancak kafirlere de verilen adi sadakalardan verilebilir
TAKIYYE: (İNSANIN KORKUDAN İNANDIĞININ AKSİNİ SÖYLEMESİ VEYA ÖYLE GÖRÜNMESİ)
Ehli Sünnet’e Göre:
Ehli sünnete göre bir müslümanın diğer müslümanları sözüyle veya fiiliyle kandırması, aldatması caiz değildir. Çünkü Resulullah "Aldatan bizden değildir" buyurmuştur. Takıyye din düşmanı kafirlerden başkasına yapılamaz caiz değildir. Bu da sadece harp esnasında olur. Çünkü harp hiledir. Müslümanın hak hususunda cesur ve doğru sözlü olması, riyakar, yalancı ve sahtekar olmaması tam tersine iyiliği emredip kötülükten nehyetmesi gerekir.
Şiiler’e Göre:
Takıyye Şiiler’in bütün fırkalarında mezheplerinin gereği olarak kabul edilen bir farzdır. Takıyye usulünü gizli ve açık olarak öğreniyorlar ve onunla amel ediyorlar. Özellikle de kötü şartlarda. Bu durumlarda kendilerine göre öldürülmeyi hak etmiş kimseleri medih ve senada mübalağa ederler. Kendi mezheplerinden olmayana küfür hükmü tatbik ederler. Onlara göre gaye her türlü vasıtanın mubah olmasıdır Bu insanlar yalan, hile ve iki yüzlülüğün bütün üsluplarını mubah saymaktadırlar (Ehli sünnetin bazılarına göre imamın Kureyşten olması şart koşulur)
İMAMET VE DEVLET REİSLİĞİ
Ehli Sünnet’e Göre:
Devleti müslümanların arasından seçilen halife idare eder. Ve halifede denklik (İmamlarından rivayet ederler ki şöyle demişlerdir : -Takıyye benim ve babalarımın dinidir.- -Takıyyesi olmayanın dini yoktur.- Mutemet kitaplarından -İslam Kurtuluş ve Seadetin Yolu- isimli kitabın 109 uncu sayfasında şunlar vardır -Mükellefin nefsinde yahut malında bir zarara girme ihtimali varsa veya umumi düzene bir halel gelecekse onun emri bilmarufu terketmesi vaciptir. Bu hüküm Şia’nın özelliklerinden biridir ve Takıyye diye isimlendirilir.-), yani akıllı, bilgili, salih olarak bilinmesi, emin olması ve bu mesuliyeti yüklenecek güçte bulunması gerekir. Müslümanlardan onu hal ve akd ehli seçer. Adaletle hükmetmez ise veya kitap ve sünnet ahkamını çiğnerse onu azledebilirler. Bütün müslümanların ona itaati gerekir. İdare külfet ve mesuliyettir, mükafat ve ganimet değildir.
Şiiler’e Göre:
İdare Hz Alı ve Hz Fatıma’nın çocuklarında veraset usulüyle devam eder. işte bu idare meselesi yüzünden Şiiler hiçbir idareciye halisane bağlanmazlar Çünkü inançlarına göre Patıma evladı olmayan idareci olama? Bu düşüncelerinin tarihte gerçekleşmemesi üzerine bu inançlarına Ric’at nazariyesini eklediler. Ric’atın manası- Son imamları olun EI-Kaim ahir zaman yerden çıkarak bütün siyasi hasımları secek ve Şia’ya diğer fırkalar tarafından tarih boyunca gasbedilen haklarını geri verecek..
alıntıdır(not: yazı Muhibbudin Hatip – Şia Hakkında Bir Araştırma -dır. bana ait değildir.)
Cevap: Ehli Sünnet ve Şii inanci arasindaki fark
Ufuk Alp
< KUR’AN-I KERİM
Ehli Sünnet’e Göre:
Ehil Sünnet Kur’an’ın sıhhatine, ziyade ve noksan olmadığına ittifak etmiştir. Kur’an Arap dili kural ve usullerine uygun olarak anlaşılır. Ehli Sünnet Kur’an’ın Allah’ın kelamı olduğuna, hadis ve mahluk olmadığına, içinde batıl bir şeyin bulunmadığına ve müslümanların inanç ve muamelatta ilk kaynağının Kur’an olduğuna inanırlar.
>
Ehli Sünnette, Hazreti Osmanın, Hazreti Abdullah İbni Abasın ve diğer iki sahabinin olmak üzere 4 müshaf bulunduğu vakidir. Bazı mushaflarda muavizeteyn surelerinin sure değilde dua oldukları rivayet edilmektedir. Ayrıca Hazreti Ömerin, Kuran cem edildiğinde iki şahit getiremediği için Recm ayetinin Kurana eklenemediğini rivayet ederler Ehli Sünnetin hadis kitapları. Dolayısıyla recm ayetinin içinde olmaması sebebiyle Kuranın ehli sünhnete göre eksik olduğu anlamına gelmez mi?
Yanıt: Ehli Sünnet ve Şii inanci arasindaki fark
Hoca
<
Ehli Sünnette, Hazreti Osmanın, Hazreti Abdullah İbni Abasın ve diğer iki sahabinin olmak üzere 4 müshaf bulunduğu vakidir. Bazı mushaflarda muavizeteyn surelerinin sure değilde dua oldukları rivayet edilmektedir. Ayrıca Hazreti Ömerin, Kuran cem edildiğinde iki şahit getiremediği için Recm ayetinin Kurana eklenemediğini rivayet ederler Ehli Sünnetin hadis kitapları. Dolayısıyla recm ayetinin içinde olmaması sebebiyle Kuranın ehli sünhnete göre eksik olduğu anlamına gelmez mi? >
bu yazdıkların/bu çürük iddialar, Müslümanın kafalarını bulandırmaya çalışmaktan başka bir şey değil..
Kur’an ne eksik ne de fazladır. O Allahın koruması altındadır.
Kur an’ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız. (Hicr 9) Bu ayet açıkça göstermektedir ki, Kur’an-ı Kerim Allah’ın koruması altındadır ve kaybolmaksızın, en ufak bir tahrife uğramaksızın kıyamete kadar aslını muhafaza edecektir.
not: yazı Muhibbudin Hatip – Şia Hakkında Bir Araştırma -dır. bana ait değildir.
Soru: Ehli Sünnet ve Şii inanci arasindaki fark
Ufuk Alp
Biz zaten KURANIN eksik yada fazla olduğuna inammıyoruz. Kuranın eksik olduğunu Sahihi Buharı söylüyor. Bilmemezlikten gelme. Recm ayetini ben söylemiyorum Sahihi Buhari söylüyor.
Bir de şia hakkında söyledikleriniz tkümüyle saçmalık. Kendi uydurmalarınız. Allahtan korkmanızı iftiraya dayanmamanızı öneririm.
Hoca
< Biz zaten KURANIN eksik yada fazla olduğuna inammıyoruz. Kuranın eksik olduğunu Sahihi Buharı söylüyor. Bilmemezlikten gelme. Recm ayetini ben söylemiyorum Sahihi Buhari söylüyor.
Bir de şia hakkında söyledikleriniz tkümüyle saçmalık. Kendi uydurmalarınız. Allahtan korkmanızı iftiraya dayanmamanızı öneririm. >
ben alıntı yaptım bana ait değil.
saçma ve iftira varsa neden doğruları yazmıyorsun?
Ufuk Alp
< ben alıntı yaptım bana ait değil.
saçma ve iftira varsa neden doğruları yazmıyorsun? >
işte doğrular ve doğruları zaten yazıyorum, okumalısınız. Bakın aşağıda Sahih Hadis kitaplarında Recm ayeti diye bir ayetin olduğunu Hazreti Ömerin söylediğini rivayet ediyorlar.
< ben alıntı yaptım bana ait değil.
saçma ve iftira varsa neden doğruları yazmıyorsun? >
Peki alıntının sahibini ve kaynağınıda yazın ki, iftiraların kime ait olduğunu bilelim.
mehmetteyfur
ALLAH’ü teala c.c razı olsun çok güzel bir konu açmışsınız.
Hoca
< işte doğrular ve doğruları zaten yazıyorum, okumalısınız. Bakın aşağıda Sahih Hadis kitaplarında Recm ayeti diye bir ayetin olduğunu Hazreti Ömerin söylediğini rivayet ediyorlar.
Peki alıntının sahibini ve kaynağınıda yazın ki, iftiraların kime ait olduğunu bilelim. >
< Recm konusunda hükmü devam eden, fakat Kur’an ayeti olarak okunması neshedilen bir ayet de nakledilir. Abdullah b. Abbas (r. anhümâ), Hz. Ömer’in minberde şöyle dediğini rivâyet etmiştir. "Cenab-ı Allah Muhammed (s.a.s)’i hak ile göndermiş ve O’na Kitab’ı indirmiştir. Recm ayeti de O’na indirilen ayetlerden idi. Biz bu ayeti okuduk, ezberledik ve anladık. Resulullah (s.a.s) recmi uyguladı, ondan sonra biz de uyguladık". Korkarım, zaman geçince birileri çıkıp "Biz Allah’ın kitabında recmi bulamıyoruz" der ve Allah’ın indirdiği bir farzı terkederek sapıklığa düşerler. Şüphesiz recm, Allah’ın kitabında, evli olmak, şahit, gebelik veya ikrar bulunmak şartıyla, zina eden kimse aleyhine bir haktır" (Müslim, Hudûd, 15). >
ehli sünnete tabi olan hiçbir müslüman Kur’anın eksik yada fazla olduğuna inanmaz. bunu iddia eden iftira etmiştir. recm ayeti, okuması neshedilen ayetlerdendir. Yine tekrar ediyorum "Kur’an Allahın koruması altındadır" hiçbir insanın onu değiştirmeye gücü yetmez.
hala yazılanların iftira olduğunu delil göstermedin?
Ufuk Alp
Arkadaşım galiba anlamıyorsun. Sahihi Müslim Ehli Sünnetin Sahih ve önemli bir hadis kitabı değil mi?
Hiç bir müslüman zaten Kuranın eksikliğine inanmaz. O halde Sahihi Müslimde neden Recm ayeti vardı da iki şahit getirilemediğinden Kurana konamadı diye yazmaktadır. Sorguladığımız olay bu.
Hoca
< Arkadaşım galiba anlamıyorsun. Sahihi Müslim Ehli Sünnetin Sahih ve önemli bir hadis kitabı değil mi?
Hiç bir müslüman zaten Kuranın eksikliğine inanmaz. O halde Sahihi Müslimde neden Recm ayeti vardı da iki şahit getirilemediğinden Kurana konamadı diye yazmaktadır. Sorguladığımız olay bu. >
anlamayn ben miyim senmisin:) yukarda cevap verdim zahmet edip bir daha oku..
diğer konuları bıraktın, okuması nesh edilen ayete tutundun bırakmıyon maşAllah:)
neyse benim amacım hakkı ortaya çıkarmak. (Allah muhafaza) amacım kimseyi aşağılamak değildir. hak bilmediğimide savunmam. sana o fikirleri çürüt kabul edelim dedim ama hala bir cevap yok.
___________________________
5 ay öncesine kadar, şii kardeşlere gölgeleri eğridir dahi dedirtmedim. ta ki bir şii ile tartışıncaya kadar.
Halid bin Velide sövdü durdu. sonra iyice araştırmaya girdim ve şiilerin çoğunun ehli beytin dışında olan sahabelere yan baktığını gördüm/okudum.
hatta birine kıdıkları zaman "ayşeee" diye bağırırlarmış
Hz.Aişeye tümü kurban olsun!!!
Bilali Habeşi
< KUR’AN-I KERİM
Ehli Sünnet’e Göre:
Ehil Sünnet Kur’an’ın sıhhatine, ziyade ve noksan olmadığına ittifak etmiştir. >
Bu yanlıştır.Ehli sünnet Kuranın tam olduğuna inanmaz.Kuranın eksiksiz olduğuna inanmaz.Kuranın ancak kütübü sitte yardımıyla anlaşılacağuna,Kuranın eksikleilklerinin kütübü sitte tarafından tamamlandığına inanır.
Örneğin Kuranı Kerimde recm olmadığı halde kütübü sitteye göre amel etmeyi savunur.
Kuranı kesinlikle yeterli görmezler.Yalnız Kuran diyenleri Kuranı tek kaynak olarak görenleri kafir olarak görürler.
Zaten adı olarak ta kendilerine ehli sünnet derler,ehli Kuran demezler.Ehli Kuranı küfürle suçlarlar.
Bir birimizi kandırmayalım.
Hoca
< Bu yanlıştır.Ehli sünnet Kuranın tam olduğuna inanmaz.Kuranın eksiksiz olduğuna inanmaz.Kuranın ancak kütübü sitte yardımıyla anlaşılacağuna,Kuranın eksikleilklerinin kütübü sitte tarafından tamamlandığına inanır.
Örneğin Kuranı Kerimde recm olmadığı halde kütübü sitteye göre amel etmeyi savunur.
Kuranı kesinlikle yeterli görmezler.Yalnız Kuran diyenleri Kuranı tek kaynak olarak görenleri kafir olarak görürler.
Zaten adı olarak ta kendilerine ehli sünnet derler,ehli Kuran demezler.Ehli Kuranı küfürle suçlarlar.
Bir birimizi kandırmayalım. >
en azından biz sünnet de olsa ehiliz:) ama siz imana bile ehil değilsiniz. hariciler sizi
troyhektor
en basta konuyu baslatan arkadaş bıraz sia mezhebini asağılamıs bu isler alıntıyla olmaz biliyorsan yazarsın arkadaşım bırılerini burada kötülemek iyi değil okuyanların arasna fitne salmak ıyı degil..bir arkadaşta demiski buharide dıyorkı kuran eksık ….kurana giren ayetler getirildiginde bir kaç sahitle getirilirdi saglamlıgının ıspatı ıste .peygamber saglıgında ayetler devenın kurek kemikleri ve derilere yazılmıstır..sufe ashabı vardı orada kurralar vardı ayetleri sırasına göre ezberlemıslerdi .ve ayettede Kur an’ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız. (Hicr 9…simdi imanın zayıf ıse bu ayet değil tarıh ısıgında ogren eğer ınancın tam ıse kabul etmek zorundasın.buharinın kıtabında boyle demıs, kur,an eksık dememıs bilakıs sahıt olmadıgından kabul edilmemıstir burada sia mezhebındekı kardeslerime hakaret etmeyiniz yolumuz kur,an yoludur Allah’a ınan, kur,an,a ınan ,peygamberin sozlerine ınan, yaptıklarına ınan ,bunlar senı doğru yola götürür .aynı dının mensupları olarak bırbırlerinize hakaret etmeyın yazıktır
Hoca
< en basta konuyu baslatan arkadaş bıraz sia mezhebini asağılamıs bu isler alıntıyla olmaz biliyorsan yazarsın arkadaşım bırılerini burada kötülemek iyi değil okuyanların arasna fitne salmak ıyı degil. >
Konu bana ait değil sadece alıntı yaptım (not: yazı Muhibbudin Hatip – Şia Hakkında Bir Araştırma -dır. )
Bir yanlış varsa yazıyı/yazarı eleştir ama asla fitne çıkrma/fitneci olarak kimseyi yargılama.
< kurana giren ayetler getirildiginde bir kaç sahitle getirilirdi saglamlıgının ıspatı ıste .peygamber saglıgında ayetler devenın kurek kemikleri ve derilere yazılmıstır..sufe ashabı vardı orada kurralar vardı ayetleri sırasına göre ezberlemıslerdi .ve ayettede Kur an’ı kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacağız. (Hicr 9…simdi imanın zayıf ıse bu ayet değil tarıh ısıgında ogren eğer ınancın tam ıse kabul etmek zorundasın.buharinın kıtabında boyle demıs, kur,an eksık dememıs bilakıs sahıt olmadıgından kabul edilmemıstir burada sia mezhebındekı kardeslerime hakaret etmeyiniz yolumuz kur,an yoludur Allah’a ınan, kur,an,a ınan ,peygamberin sozlerine ınan, yaptıklarına ınan ,bunlar senı doğru yola götürür .aynı dının mensupları olarak bırbırlerinize hakaret etmeyın yazıktır >
Bu yazı asla hakaret amaçlı değildir.
okudum paylaştım. ehli sünnet olan ve olmayan kardeşler okusunlar, bir yanlışı varsa yorum yazsınlar diye açılmıştır.
Ecrinim
şia mezhebi hakkında fazla bir şey bilmiyorum,kafam biraz karıştı açıkcası
daha detaylı araştırmak iyi olacak zira bu yazının kaynağı sağlamsa eğer çok dehşet verici..
Cenabı Allah hak yolundan kimseyi şaşırtmasın
Allah c.c. razı olsun
rana
okumali, bilgilenmeli..
Ehli Sünnet.
çoğu şey çarpıtılmış tam doğru değil bu ,şiayı ehli sünnetten değil yerinden öğreneceksin
karadamlalar
yeri olarak seni kabul edersek,12 imamlar a Allah in sifatlari ve sadece peygamberlere ait sifatlar dagitiliyor,bunu nasıl aciklayacaksin?hz ebubekire omere osmana ayse ye r.a sovuluyor acikca,bunu neyle aciklayacaksin?
Ehli Sünnet.
< 12 imamlar a Allah in sifatlari ve sadece peygamberlere ait sifatlar dagitiliyor >
Haşa bunu nerden çıkarıyon ? sadece masumluk sıfatı var o kadar başkada yok ,Ahzap 33 oda Ehlibeyt Tertemizdir ve buna şia 12 imamıda katar Ahzap 33 e
< hz ebubekire omere osmana ayse ye ra sovuluyor acikca,bunu neyle aciklayacaksin? >
hepsi sövüyormu ? her şii sövüyormu ? HAYIR nice şii var sövmeyen ben gördüm,laf edemeyiz diyorlar asla,şimdi siz bunların hakkına girmiyormusunuz ?
karadamlalar
öncelikle,
masumluk denilen şey zaten hatalıdır,dediğiniz ayetle yapılan şey şianın yanlış tevilidir.ha tevil denip geçer,fakat şirk koşanları gördük,"Ya Ali demeden Ya Allah diyen şirk koşar" diyen şia imamını da izledik,genel konuşmuyorum bunlar şiada var diyorum ve bunların bir açıklamasını istedim.
ben tüm şiayı bunlarla tenkid etmedim dikkatini çektiyse,tüm çevrelerini tanıma fırsatım olmadı fakat iki yüzlü konuşan,bir öyle bir böyle şiilere çok denk geldik.ki şii alimler de ikiyüzlülüğü yaptılar çokça kez,önce hz. ayşe(r.a) ya sövüp fahişe deyip(Allahın laneti üzerlerine olsun sövenlerin),sonra da başka bir fetva ile biz böyle demedik diyen yalancılıklarına denk geldik humeyni lerin …
ha bu tip döneklikleri sözde ehli sünnet cübbeli ahmet de yapar,sizin humeyni ye bakışınız nedir bilemiyorum fakat böyle iki yüzlü ortama göre takiyye yapan insanlarla paylaşacak bir şeyimiz yok bizim.
rana
kelimeyi sehadet getirirken dahi "Muhammede resullah" yerine ali diyenleri kulagimla sahid oldum..
Ehli Sünnet.
ne şirki söylermisin ?
< "Ya Ali demeden Ya Allah diyen şirk koşar" diyen şia imamını da izledik >
bir kişi tüm o grubu temsil edemez,şimdi çıksa zekeriya beyaz saçmalasa ve bu hoca sünni,şimdi yabancılar şialar haber yapsa nasıl olur ? zekeriya beyaza bakarak sünnilere laf atılsa nasıl olur ? bu sünniler böyle şöyle filan namaz türkçe olur diyorlar filan laf edilse iyimi ? onu diyen dinden uzaktır emin ol,şianın zekeriya beyazıdır.
< şii alimler de ikiyüzlülüğü yaptılar çokça kez,önce hz ayşe(ra) ya sövüp fahişe deyip(Allahın laneti üzerlerine olsun sövenlerin),sonra da başka bir fetva ile biz böyle demedik diyen >
Humeyni geldi yönetime ve camilerde Hz.Ebubekir ve Hz.Ömere lanet edilmesini yasakladı,şuanki dini liderli HAMANEY inde fetvası var SAHABEYE SÖVMEK,EHLİ SÜNNETİN MUKADDESATINA SÖVMEK HARAMDIR diye
"Ehli sünnet sizin kardeşiniz değildir,canınızdır özünüzdür "
Ayetullah Ali Sistani
"Sizler Namazda Eli Açıkmı Eli kapalımı kılalim diye tartışırken! Kafirler ise o elleri Nasil keseceklerini planliyorlar "
İmam Humeyni
Ehli Sünnet.
< kelimeyi sehadet getirirken dahi "Muhammede resullah" yerine ali diyenleri kulagimla sahid oldum >
onlar Gulat-ı Şia karıştırma onları, biz Caferilerden bahsediyoruz
karadamlalar
ben de diyorum ki bunların tamamı iki yüzlülük,dediğimi anlamadın galiba,ben onlar her yerde nefretini kusarlar demedim.kendi içlerinde başka fetva verip,ehli sünnet alimleri dillendirdiğinde başka fetva verirler.
ilk aktardığımı ayetullah ali kurani söylemiştir hatta videoları da vardır izleyebilirsiniz biraz araştırırsanız,
kavga bitecekse karşı taraf (şia) samimi olsun,iranlı halktan rejimden beri olduğunu ve suriyedeki katliama karşı olduklarını,kafire karşı müslümanı destekleyeceğini bildiren şii alim ve halk gelsin ki bizler o zaman niye düşmanlık güdelim?
Ehli Sünnet.
sizde herşeye ikiyüzlülük diyorsunuz ama.genel veriliyor bu fetvalar,sünniye farklı şiaya farklı yok ,şiaya fetva veriyor ne diyorsa odur yalandan fetva veremez nice şia alimleri fetva verdi sistani,fadlullah,hamaney vb tanınan,eğer şia hocayı görmek istiyorsanız onları görün,öyle çakma ayetulllahları dinleyim tanınmayan şia alim denilen kişilere itibar etmeyiniz,haa hamaneyden sistaniden bişey duyarsanız yanlış tamam ama öyle tanınmayan şia alimlerine itibar etmeyin,geçenlerde bir tanede çıkmış sahabeye sövüyor bunlar resmen bilinerek yapılıyor mezhep savaşı çıkarmak için onlar şia olamaz,herşeye inanmayın,ozaman bende şimdi zekeriya beyaza göre ehli sünnet yorumu yapsam nasıl olur ? ehli sünnet kendi dilinde namaza izin veriyor gibisinden ? bu aralar epey çakma şialar ayetullahlar çıktı bölgede gerginlik yaratmak için
karadamlalar
kardeş şia kaynakları dışından da biraz araştır ve kitaplarını oku derim "imam"larınızın.
Ehli Sünnet.
şia,şiadan araştırılır,gider vahhabiden dinlersen birçok çarpıtma yapar yanlış tanıtır,ama şia ise gerçeği normalce anlatır,herşey yerinde öğrenilir,ben şimdi ehli sünneti şiadanmı öğrenmem doğru yoksa ehli sünnettenmi ? İmamlarımız diyor Ehli kıble tekfir edilemez ,edemem tekfir bizle birlikte namaz kılanı hacca geleni
karadamlalar
"vahhabi" lafını bırakmanı tavsiye ederim,sen de şiadan "vahhabi" lafını öğrenmiş gidiyorsun.ben şiayı şiadan da araştırdım,hak olan yol açık.ehli sünnet nickini niye almışsın anlamadım,
bu arada "ehli kıble tekfir edilmez" doğrudur,fakat bir kişinin namaz kıldığını görüp hakkında bilginiz yok ise bunu diyebilirsiniz,eğer onun küfre girdiğine dair bilginiz varsa,ve de ona hüccet ikame edilmiş ise o kişi tekfir edilir.
Ehli Sünnet.
[QUOTE]["vahhabi" lafını bırakmanı tavsiye ederim,sen de şiadan "vahhabi" lafını öğrenmiş gidiyorsunben şiayı şiadan da araştırdım,hak olan yol açıkehli sünnet nickini niye almışsın anlamadım,/QUOTE]
ben sizemi vahhabi dedim ? ben normal vahhabilerden bahsediyorum,şu herşeye bidat diyen kabirde fatiha okutmayan şuan arabistanın yönetiminde olan selefi denilen kişilerden bahsediyorum onlarki aşırı şia düşmanıdır,yani onlardan şiayı öğrenmek yanlıştır misal verdim.şiadan araştırdın demek ? pey öyle gözükmüyo.ehli sünnetten olduğumdan olabilirmi ?
< bu arada "ehli kıble tekfir edilmez" doğrudur,fakat bir kişinin namaz kıldığını görüp hakkında bilginiz yok ise bunu diyebilirsiniz,eğer onun küfre girdiğine dair bilginiz varsa,ve de ona hüccet ikame edilmiş ise o kişi tekfir edilir >
ama kimsenin içini bilmiyoruz o yüzden laf etmemeliyiz tedbiren
azra
adı: ehli sünnet
mezhebi: hanefi (miş)
forumdaki paylaşımı: şia reklamı / içi bozuk şiayı sevdirmek
sizde takiyye esastır
Bu takiyyeciyi ebediyyen banlayın bence. cevap vermeye bile değmez.
Ehli Sünnet.
< adı: ehli sünnet
mezhebi: hanefi (miş)
forumdaki paylaşımı: şia reklamı / içi bozuk şiayı sevdirmek
sizde takiyye esastır
Bu takiyyeciyi ebediyyen banlayın bence cevap vermeye bile değmez >
Yemin ederimki Caferi değilim,hanefiyim ! bir öğrenmişsiniz takiyyeyi herşeye takiyye diyorsunuz ! niye cevabınızmı yok ? cevapla susturun beni kitaplardan kaynaklardan hadislerle susturun banlamayla değil ! doğru olanda budur ,banlamak demek cevabımız yok cevap vermiyoruz demektir
rana
sen bizlerin sundugu kaynagida kabul etmiyorsunuz ki???? sia kaynaklarla geliyorsunuz, yapmayin lütfen.
azra
< Yemin ederimki Caferi değilim,hanefiyim ! bir öğrenmişsiniz takiyyeyi herşeye takiyye diyorsunuz ! niye cevabınızmı yok ? cevapla susturun beni kitaplardan kaynaklardan hadislerle susturun banlamayla değil ! doğru olanda budur ,banlamak demek cevabımız yok cevap vermiyoruz demektir >
siz kim kaynak kim? ne anlarsınız kaynaktan!
çok havladığınızda atalarımız hepsi susturmuştu…
bizde yakında inşAllah
Ehli Sünnet.
< sen bizlerin sundugu kaynagida kabul etmiyorsunuz ki???? sia kaynaklarla geliyorsunuz, yapmayin lütfen >
ne zaman şia kaynağıyla geldim ? ne zaman ehli sünnet kaynaklı hadisi inkar ettim haşa ?
< siz kim kaynak kim? ne anlarsınız kaynaktan!
çok havladığınızda atalarımız hepsi susturmuştu
bizde yakında inşAllah >
biliyordum şia düşmanlığının altında Yavuz sultan selim ile şah ismail arasında geçen olay olduğunu ! bugün şia hakkında uyudurulan herşeye inanma sebebinin geçmişteki safevi osmanlı ilşkisi yüzünden ! ayrıca o safevi şiası ile bugünki şia farklı bunuda bil ayrıca ! susturmak öyle banlamayla olmuyor ilimle oluyor ! ama siz bir getiremiyorsunuzki kitap ilim anca laf yapıyorsunuz
Zehebi
< ne zaman şia kaynağıyla geldim ? ne zaman ehli sünnet kaynaklı hadisi inkar ettim haşa ?
biliyordum şia düşmanlığının altında Yavuz sultan selim ile şah ismail arasında geçen olay olduğunu ! bugün şia hakkında uyudurulan herşeye inanma sebebinin geçmişteki safevi osmanlı ilşkisi yüzünden ! ayrıca o safevi şiası ile bugünki şia farklı bunuda bil ayrıca ! susturmak öyle banlamayla olmuyor ilimle oluyor ! ama siz bir getiremiyorsunuzki kitap ilim anca laf yapıyorsunuz >
Şeyhu’l-İslam İbn Teymiyye (Rahimehullah)’ın Şiiler hakkındaki sözleri:
1- Fakat Rafızîler Hıristiyanlara benzediler. Cenab-ı Allah (celle celaluhu), emredildikleri ve haber verdiği hususlarda Peygamberlere itaat ve onları tasdik etmek için emir buyurdu. Fakat Hıristiyanlar o kadar aşırı gitti ki, İsa’yı (a.s.) Allah (celle celaluhu)’a ortak koştular, dinini değiştirerek Ona isyan ettiler. Bu aşırılıklarıyla dinden de çıktılar. Aynı şekilde Rafızîler de Peygamberler ve imamlar hakkında aşırı gittiler. Öyle ki onları Allah (celle celaluhu)’tan başka rabler edindiler. Peygamberlerin tevbe ve istiğfarlarını haber veren nassı yalanladılar. Bir de bakarsın ki mescitlerde Cuma ve cemaate engel olup, kabirlerin başında büyük topluluklar meydana getirerek Onları yüceltirler, hacceder gibi yaparlar. Hatta bazıları daha aşırı giderek o kabirleri tavaf etmenin daha büyük bir ibadet olduğunu iddia ettiler.
2- Ensar ve Muhacirden sonra gelenler, ashab için kalplerinde bir kin bırakmamak için Allah (celle celaluhu)’tan niyaz ederken, Rafızîler O hayırlı ümmete -Ashabı Kiram- af dilemedikleri gibi onlar için kalplerinde kin besliyorlar.
3- Haklı veya haksız olarak Şiilerin zemmettikleri hiçbir kimse yok ki ondan daha berbat olanı aralarında olmasın.
4- Allah (celle celaluhu)’ın (celle celaluhu) cisim olduğunu ortaya atanlar Şiîler olmuştur. Cisim lâfzını ilk ortaya atan Rafızîlerin kelâmcısı sayılan Hişam bin El-Hakem’dir. İbn-i Hazm da böyle nakletmektedir.
5- Şiilerin bütün kitapları da ümmetin rivayetlerine ters düşen rivayetlerle doludur.
6- Rafızîlerin bu masum imamlara ettikleri iftira zaten haddi aşmıştır. Bilhassa Cafer es-Sadık hakkında yapılan iftiralar oldukça çoktur. Onun harflerden hesap çıkarma ve hüvviyeti belirleme, azaların hareketi, şimşeklerin hükmü, Kuran’ın faydaları gibi eserler yazdığını iddia ediyorlar. Bu kitaplar onların maişetine kaynak olmuştur. Habercinin doğruluğu, senedinin durumu bilinmeyen ve kendilerinden çokça yalan sudur eden Şiîlere nasıl güvenilebilir?
7- Hülasa Rafızîlerden daha zalim daha yalancı ve daha cahil hiçbir gurup yoktur. Buna rağmen Rafızîlerin üstatları kendi dilleriyle:
Ey Ehl-i sünnet! Sizde asalet vardır. Eğer size gücümüz yetseydi, sizin bize karşı yaptığınız (iyi) muamele gibi size karşı muamelede bulunmazdık demişlerdir.
8- Âlemde daha nice yalanlar vardır, fakat bu yalanların onda dokuzu, belki daha fazlası Rafızîlerin elindedir.
9 Ehli sünnet’in ortaya koydukları hüccetlerle fiilen ve lisânen Şiilerden üstün oldukları muhakkaktır. Bu durum, tıpkı allah-u Teala’nın, Peygamberinin dinini diğer dinlere üstün kıldığı gibidir.
10- Anladık ki Rafızîler insanların en yalancısıdırlar.
11- Rafızîler, haricilerden daha sapıktırlar.
12- Rafızîler yalancı, korkak, hain ve alçaktırlar.
13- Şam civarında büyük bir dağ vardır. Bu dağda binlerce Rafızî yaşıyordu. Bunlar halkın kanını akıtıyor, mallarını gasbediyorlardı. Müslümanlar Gazan zamanında yenilgiye uğrayınca Şam askerlerinin silah ve atlarını gasbedip onları Kıbrıs kâfirlerine satmaya başladılar. Müslümanlar için diğer düşmanlardan daha zararlı olan Rafızîlerin liderlerinden biri, Hıristiyan bayrağını taşıdığında ona Müslümanlar mı, Hıristiyanlar mı daha iyidir? diye sordular. Bu da Hıristiyanlar daha iyidir, cevabını verdi. Kıyamet gününde kiminle hasrolunacaksın? Demeleri üzerine de, Hıristiyanlarla cevabını verdi. Rafızîler, bir kısım İslâm beldelerini de Hıristiyanlara teslim etmişlerdir. Bütün bunlara rağmen bazı devlet adamları Rafızîlerle savaş hususunda bana soru sorup, İstişare etmeleri üzerine kendilerine müspet yönden cevap verdim. Sonra onlara doğru gittik. Onlardan bir gurup yanıma geldi. Aramızda çeşitli konularda münakaşa ve münazaralar geçti. Müslümanlar, topraklarını fethedip onlara hâkim olunca onları öldürmekten alıkoydum.. Ama bir araya gelmemeleri için Rafızîleri İslâm beldelerinin çeşitli yerlerine dağıttık. Aslında Rafızîlerin zemmi, yalan ve cahillikleriyle ilgili olarak şu kitapta zikrettiklerim çok azdır. Onlar daha aşırıdırlar. Kötülükleri beyan edilemeyecek kadar çoktur.
14- Allah da biliyor ki İslama müntesib olan bütün bid’atçıların bid’at ve kötülüklerine rağmen Rafızîler onlardan daha cahil, yalancı ve zalimdirler.
15- Hatta küfür, fısk ve isyana en yakın, iman hakikatlerinden de en uzak duran bu Rafızîlerdir.
16- Bunlar utanmadan Allah (celle celaluhu)’ın seçkin kulları olduklarını iddia ediyorlar. Daha ileri giderek kendilerinin dışında kalan ümmet-i Muhammediyyeyi ya tekfir ediyor veya sapık olduklarını ileriye sürüyorlar.
17- Hâlbuki bu Rafızîler ya münafık veya Rasulullah’ın (sallAllahu aleyhi ve sellem) getirdiklerini bilmeyen cahillerdir. Bunların Rasulullah (sallAllahu aleyhi ve sellem)’in getirdiklerine karşı olan düşmanlıklarını ancak cahil olan kimse bilmeyebilir.
18- Ömer (r.a.) öyle bir zat idi ki, Allah için başkasının kınamasından çekinmiyordu. Onun adaleti mutevatir olup ancak Rafızî olanlar adaletini inkâr edebilir.
19- Ebubekir ve Ömer’in (r.a.) sadakat ve kemalinde şüphe eden, mutlaka zır câhil veya münafık zındıktır. Onların yüceliklerinde şüphe etmek Rasulullah’ın (sallAllahu aleyhi ve sellem) ve İslâm’ın, kemalinden şüphe etmektir. Bu da Rafızîlerin ve Batınilerin işidir.
20- Rafızîler inatçı oldukları için ne nakle inanırlar ve ne de doğruyu kabul ederler. Her yaygaracının emrindedirler. Onlar ashabın ileri gelenlerine düşmanlık ederek, İslâm düşmanlarıyla dost oluyorlar.
21- Onlar,(Şiiler) taraftarlarından, birinin yalan veya doğru bir söz söylediğinde kendisinden ne kitap ve ne de hadisten delil isterler. Onun yan çizmesine asla iltifat etmezler. Ama onlara muhalif olan herhangi birisi, hem de delille karşılarına çıksa ya inad ederek veya tahrif ettikleri ayetlerle onu tekzip ederler.
22- Zındıklar Rafızîlerin kapısından girerek uydurma ve yalan haberlerle İslâm ve Müslümanlara hücum etmişlerdir.
23- Hadis ilminde, râvi ve hadislerin sıhhat derecelerini tasnifte Rafızîlerden daha cahil, batılı kabul etmede ve sahihi reddetmede yine onlardan daha kötü insan yoktur.
24- Haricîler ve Mutezile sahih hadisleri tam olarak kabul etmemelerine rağmen, kendi prensiplerine göre doğruyu araştırır ve yalan haberi delil olarak hiç getirmezler. Bu Rafızîlerin ise ne akılları ne de nakilleri vardır.
25- Rafızîlerin indinde hadisin sıhhatli olabilmesi için arzu ve anlayışlarına uyması gerekir.
26- Rafızî’nin ne aklı, ne naklî, ne doğru bir inancı ve ne de muzaffer bir devleti vardır denilmiştir.
27- Sen ey Rafızî! (İbn Mutahhar) Arkadaşlarınla beraber en rezil mezhepleri bir araya getirerek onları ileri sürüyorsunuz.
Sıfatlar konusunda Cehmîyyeyi,
Kulların fiilleri hususunda Kaderiyeyi,
İmamet ve tafdîl konusunda da Rafızîliği kendinize mezhep edindiniz.
28- Onların haberlerine isnat bulunsa da ya karanlık ve meçhul veya yalancı birisinden rivayet edilmişlerdir.
29- Rafızîlerden daha fazla yalan söyleyen hiçbir güruh yoktur. Hatta peygambere dahi yalan isnat etmişlerdir. Bu da aşırı cahilliklerinden kaynaklanır.
30- Evet, Rafızîler kör bir cehalete sahiptirler. Deccal da olsa onların batıl istekleri doğrultusunda konuşursa mutlaka onu tasdik ederler.
31 Şüphesiz ki, Rafızîler iftiraları uydurmada Yahudiler gibidirler.
32- Gerçekten Rafızîler iftiracı bir kavimdir. Allah’ın nurunu söndürmek ve hakikatleri ters çevirmek istiyorlar.
33- Rafızîler hakkı ret ve yalanı tasdik etmede bidatçilerin en kalabalık olanlarıdır.
34- Rafızîler yalancı bir kavimdir.
35- Rafızîlik bütün kötü gurupların sığınağıdır. Nusayrîler, İsmaîliler ve Karamitalar gibi. Bütün bu fırkalarla ilim arasında hiçbir bağlantı yoktur.
36- Rivayetçilerin durumunu bilen âlimler, Rafızîlerin bütün fırkalardan daha yalancı olduklarını ittifakla kabul etmişlerdir.
37- Ehl-i sünnet’in Rafızîlere karşı durumu, Müslümanların Hıristiyanlara karşı olan durumuna benzer.
38- Ehl-i sünnetin şahitliği ilme dayalı bir şahitliktir. Ama Rafızîlerin şahitliği hem körü körüne, hem de zorbalığa dayanan bir şahitliktir.
39- Açık bir gerçektir ki Rafızîler, insanlar arasında en çok tenakuza düşen bir güruhtur.
40- Cafer Sadık’a isnat edilen yalanlar kadar hiç kimseye yalan isnat edilmemiştir. Tabiî ki, Cafer Sadık bütün bu yalanlardan uzak idi.
Selefi
< Şeyhu’l-İslam İbn Teymiyye (Rahimehullah)’ın Şiiler hakkındaki sözleri:
1- Fakat Rafızîler >
Tüm şiiler Rafizimidir ? Rafizi = şii midir ?? şunun bir farkına önce varabilsek ?
Zehebi
Evet Rafiziler ile şiilerin aynı olduğunu biliyorum. Sen ey kendine Selefi ismini veren kişi!
Sen neye çıkış yapıyorsun acaba? Eğer farklı olduğunu iddia ediyorsan kendini nispet ettiğin seleften bunların farklı olduklarına dair nakiler yapta görelim.
Senin İbn Teymiyye rahimehullahın söylediklerinde katılmadığın yerlermi var? hayırdır !!
Selefi
Rafizi daha aşırıdır.ama nice normal şia vardırki sahabeye sövmeyen..siz herhalde hiç şia görmemişsiniz anca nette duyduklarınız okuduklarınızla konuşuyorsunuz..genelleme yapmayın.
< Senin İbn Teymiyye rahimehullahın söylediklerinde katılmadığın yerlermi var? hayırdır !! >
İbni Teymiyyenin ismet sıfatımı var haşa yoksa…ben bu yukardakilere katılmıyorum ŞÜPHESİZ AŞIRI ABARTMA var.şiaları yaratılmışların en kötüsü gibi göstermekte neyin nesidir ? lanetlik kavim israiloğulları varken..
Şema
Selefi doğru yazmış
Zehri kardeş aşırı gidiyorsun
Şia fikrini benimsemiştir reddediyoruz ama hepsini bir tutmak gerekir.
Kayıtsız Üye
arkadaşlar , olaya ibni teymiyyenin penceresinden değil, ebu hanifenin, Malik’in, şafi’nin, hanbel’in penceresinden bakın…Daha isabetli olur.
Kayıtsız Üye
Bence siiler oyle degiller çok iyi insanlar ve yAptiklari ve inandiklari cogu sey dogrudur
Kayıtsız Üye
Bizim siilerle en basit olarak farkimiz biz çocuklarımıza tüm sahabinin ismini veririz ama bakın siilere ben daha bir tane ayse ebubekir ömer osman ismini görmedim duymadım müthiş bir kin var çok yazık ama ehli sünnete bakin ali hasan huseyin zeynep bizim en güzel isimlerimizdendir 1400 yil önce yasanmis seyler yuzunden müslümanların kendi içinde bu bölünmüşlugu orta Doğunun müslüman kanıyla sulanmasinin sebeplerinin en o nemlisidir yazıklar olsun bizlere
Kayıtsız Üye
Şiiler sunnileri sunnilerde şiileri tekfir edeceginize… Bi bakın, siz birbirinizle atışırken ümmet ne halde… Yazıklar olsun ki abd, israil, İngiltere ve onların satın aldıkları kalleşler müslüman kanı dökerken bir kişide onları yargılamamış… Aynı kabeye yönelip aynı Allah a secde edip sonrada kardeşinin katlini caiz görerek sadece islam düşmanlarının ekmegine yag sürersiniz. En iyisi susun ve sessizce Allah a kulluk edin. Elbet bu dünya birgün durur ve herkes hesaba çekilir sabırla beklemekteyiz.
Kayıtsız Üye
Burda şialarda olanların aksine yazılmış daha çok sünneti on plana çıkarmıştır
Kayıtsız Üye
Taraflı bir yazi olmuş. Ehli sünnete gire kur an in eksik olmadığı söylenmiş. Ama cubbeli bangir bangir recm ayetini keci yedi diyebiliyor. Kimse de itiraz etmedi daha. Ote yandan sia açıklaması içinde kur an kendi başına yetersiz görülür gibi seylerin yazdığını görünce gülmeye başlayıp okumayı bıraktım. Yavv gazali çökerse islam çöker diyen siiler mi?😀😀
Kayıtsız Üye
Ya kardesim sen sia yi kotulemek için herseyi yazmissin sen Allahtan korkmaz kuldan utanmazmisin ben hakimi sana helal etmiyorum mahserde elim yakanda olacak …
mum
< sia yi kotulemek için herseyi yazmissin >
Elbette Ahirette hesaplaşırız ama sen bunu yazacağına delllerle çürüt
Omer Faruk
Allah’ın selamı rahmet ve bereketi ümmetin üzerine olsun,
Sevgili kardeşlerim şiilik ve sünnilik din değil, müslümanların tarihinde bugünkü partilerin karşılığıdır. Müslümanlar Hz. Ali ve Muaviye’den sonra iktidar bağlamında ihtilafa düşmüşler ve bu konuda bugüne benzer partilere bölünmüşlerdir. Bu meseleyi Hz. Peygamberin vefatından hemen sonraya kadar taşıyarak Hz. Ali ile Hz. Ebu Bekir arasında bir kavgaya dönüştürmüşlerdir. Oysa bu sahabiler yaşadıkları süre içinde ihtilaf etseler de birbirlerine düşmemişlerdir.
Unutmayınız sizin şii ya da sünni olmanız sizi gayrimüslimler karşısında güçlü kılmıyor tam tersine zafiyetinizi artırıyor. Ben şahsen ne sünniyim ne de şiiyim, Allah’ın verdiği "müslüman, mü’min" ismi bana yetiyor. Unutmayınız Allah size sorguda: "hangi mezheptensin, hangi hocayı takip ettin diye sormayacak", Bireysel olarak Kur’an’ın ve Rasulün sunduğu hak yolda yürüdün mü diye soracak. Eğer buna cevap veremezseniz vay halinize. Sizi ne mezhebiniz ne de partiniz kurtaracak. Alim dediğiniz insanlar annelerinden alim olarak doğmadılar, okudular, tefekkür ettiler Allah da her çalışana verdiği gibi onlara da ilmi nasip etti.
Aklınızı küçük görmeyin, bol bol Kur’an’ı anlayarak okuyun (arapça öğrenmek daha güzel ama mümkün değilse) anlamadığınız yerlerde Elmalı Hamdi gibi güvenilir müfessirlerin kitaplarına başvurun. Eğer bir müslüman günde seyrettiği televizyondan 1 saatini eksiltir bu kitaplara ayırırsa 1 yıl sonunda bir imamhatipli kadar dinini öğrenir. Eğer buna bir kaç yıl daha devam ederse bir ilahiyatlı kadar dinini öğrenir.
Ama siz:"Hayır ben dinimi öğrenmeyeceğim, bir hocanın şeyhin peşine düşüp cennete ulaşacağım derseniz!" Bir Fetullah çıkar sizi nereye götüreceği belli olmaz. Allah "niçin aklınızı kullanmıyorsunuz, fikr etmiyorsunuz diyor!" Bunun muhatabı alimler değil bütün insanlıktır, vesselam.
Ertaş T.
İslam dünyasının ayağa kalkması ve şahlanması için şiilerin bazı kin besli uygulamalarına son vermeleri lazımdır. Mesela çocuklarına Ayşe Ebubekir Osman Ömer gibi yasakladıkları isimleri koyabilirler. İslamda sahabeleri ayırdetmemek , hepsini benimsemek ve kabullenmek gerekir. (Sünniler çocuklarına 12 imamların isimlerini, Ali , Hasan, Hüseyin v.s bütün isimleri koyoyorlar ve ayırdetmiyorlar) Vesselam…
Kayıtsız Üye
Kurani.kerimin.hadislerle.tamamlanması.doğru.deyil dir. ancak.hadislerle.anlaşılması.farzdır.ayeti.kerimed e.alaha.itiad edin peygabere.itiad edin zizden olan ulul emre itiad edin emri.vardır bu ululemirler.her.asırda.vardırla yüce.alah umeti muhamed için bir ramet olarak göndermiş. bunların nişanları vardır ancak duaile arayanbulur bunlar gizli saklıda değilerdir bunlara uymak.farzdır bu.ayetile sabittir.şiilere gelinç hz.alıyı sadec.severle fkat hiç.bir delilleri haz aliye dayanmıyor sadece.kafalarına.göre haz.ALİ Ve sahabe hakinda yorum yaparlar tarih boyunc hep.bu.şekilde yanılmışlardır örneğin hazreti alının halifelik benim hakim idi bana vermediler diye.bir şey.süylemismi şu sahabe kafir oldu bus.ahabe faşik oldudiye bir şey söylemismi. tam.tersine.hz.ALİ.haz.ebubekrin. hz.ömerin.hz.osmanin. halifeliklerine.biad.ve.kabul.etmiş. ama.şia.hiç.birini.kabul.etmiyor.şii.kardeşlerimiz . alahtan .yardım.ve.hidayet.istesinler. ayeti kerimeile bildirilen tüm sahabeler imanın şartına girer.hepinizden.dua.isterim
Kayıtsız Üye
Kardeşim Allah cc buyuruyorki Kur-an nı biz indirdik koruyucusu biziz. Bunun üzerine konuşmak boştur.
Şii inancı, şiilerin inancı, şia inancı