Makbul Dua Vakitleri
mumsema
Ebu Ümame (Allah ondan razı olsun) anlatıyor;
Resulullah aleyhisselam’a;
"Hangi dua önemlidir." diye soruldu.
" Gecenin sonunda yapılan dua ile farz namazlarının ardından yapılan duadır." buyurdu.
Yine Enes (Allah ondan razı olsun) anlatıyor;
Resulullah aleyhisselam buyurdu ki;
"Ezanla kamet arasında yapılan dua da reddedilmez."
"O zaman nasıl dua edelim? Dualarımızda neleri isteyelim?" denildi
" Allah‘tan dünya ve ahirette afiyet isteyin." buyurdu
Cevap: Makbul Dua Vakitleri
intikam_tugayla
Bütün hadis ve fıkıh kitaplarımızın "Salat" yani namaz bölümlerinde "Namazın arkasından Dua" bahsine bakıldığında şu anda yapılmakta olan duaların hemen hemen hepsinin aslının bulunduğu görülür. "Istiğfar" (üç kere), "Allahümme entesselam…", "Ayetülkürsi", tesbih, tahmid, tekbir, tehlil, elleri kaldırmak ve dua bunların en meşhur olanlarıdır. Bizim sözünü ettiğimiz kitaplardan gördüğümüz kadarıyla Resulüllah Efendimiz namazların arasında cemaate dönmüş ve duada bulunmuşlardır. Ancak "tesbihat" müezzin ya da bir başkasının öncülüğünde yapılmamıştır. Efendimizin, "Kim namazdan sonra şu kadar tesbih söylerse" şeklindeki hadislerinden şu olmalıdır. Bunları herkesin kendi başına, düşünerek ve hatta en iyisi gizlice söylemesi istenmiştir. Sonraları Kur’an diliyle dua vs. okumayı beceremeyen yabancıların müslüman olmasıyla alimlerimiz, cemaate öğretme gayesiyle imamın bu tesbihati seslice söylemesinde beis olmadığını söylemişlerdir. Ancak bu dua ve tesbihatin her birilerini herkesin söylemesi müstehap olduğundan, günümüzde uygulanan biçimiyle cemaatin sadece tesbihleri okuyup diğerlerini müezzinin söylemesi sünnete uygun değildir. Herkes, söyleyebiliyorsa müezzine uymayı gerekli görmeden, söyleyemiyorsa müezzinle beraber ve de düşünerek bu duaları okumalıdır. Müezzinin yaptığı sırf bir hatırlatmadır ve bunu aslında imamın yapması daha uygundur. Müezzinlerin tesbihattan önce ilave ettikleri "bi kemali zatihi…" vb. sözlerse sünnette aslı olmayan lüzumsuz ve bid’at sözlerdir. özellikle Ramazan’da bazı Istanbul camilerinde yapıldığı gibi müezzinlerin bir sürü gazel okuyup "ses şovları" yapmaları ve tesbihati koro halinde okumaları, ihlası ve duanın ruhunu öldürücü tezahürlerdir. Bunda en büyük etken; mevlütçülüge pazar arama sevdası olmalıdır. Namazdan önce "ihlas" okumaya gelince: Ihlas suresi Kur’an’dan bir parça olmakla pis olmayan her yerde okunabilir. Namazdan öncesi de bu yerlerdendir. Ancak sanki namazı ikmal eden ve namazın gereklerinden olarak görülüp, kabul edilirse; yani günümüzde olduğu gibi; okunması sünnete aykırıdır, bid’attır. üstelik bunda sünnet kılanları teşvik kerahati de vardır. Ancak "’namazın bir parçası gibi görülmesi" meselesine çok dikkat etmek gerekir. Yoksa dediğimiz gibi "ihlas" okumakta haddi zatında bir beis yoktur. Ihlas gibi olan şeyleri de buna kıyas etmek gerekir. Bu yüzden Ibn Abidin: "Herhangi bir mübahın yapılması, cahil halk tarafından sünnet ya da vacipgibi görülecekse onu yapmak mekruh (haram) olur" (Ibn Abidin el-Ukudü’d-dürriyye, N/304) demiştir. Bende canlı bir misalini kendi hayatımdan vereyim. Erzurum’da ezanların ardından, ezanın bir devamı imiş gibi "Salat-ü selam" okunur. Bendeniz bir defasında muhterem hocamın ders okuttugu Gez camiinde ezan okumak zorunda kalmış ve beceremeyeceğim için de "salat-ü selam" ı bırakmıştım. Namazdan sonra bir zat beni cemaatin içerisinde "Sen bizim dinimizi yıkamazsın! Salat-ü selamı niçin terk ediyorsun?!" diye azarlamıştı. Bu, bu uygulamanın o yörede gerekli görüldüğünün bir delilidir ve Ibn Abidin’e göre terk edilmesi gerekmektedir. Müezzinin vazifesine gelince, isminden de anlaşılacağı gibi ezan okumaktan ibarettir. Sahih örfün yüklediği görevler de şer’an görev sayılır. Mevcut kanunların yüklediği görevleri ise DIB mevzuatindan öğrenmek gerekir (Namazlardan sonraki dua adabı konusunda söylediklerimiz ve daha başka bilgiler için bk. Nevevi, el-Ezkar, 57 vd.; Tahtavi, 252-260; Fetavay-i Bezzazıyye, VI/378; Heysemi, E1-Fetave’1-hadisiyye, 53,80,82, 109,115; Fetavay-i Kadihan, NI/424; En-Namenkani, E1-Fethnr-Rahmani. I/204 vd.; Halebi Kebir, 340 vd.; Halebisağir, 236 vd.; Vehbe ez-Zuhayli, el-Fıkhu’1-Islami, I/800 vd).
Yanıt: Makbul Dua Vakitleri
Desert Rose
mumsema vekatkıda bulunan kardeşim,
Paylaşım için sizlerden Allah c.c razı olsun
Soru: Makbul Dua Vakitleri
Ecrinim
Resulullah aleyhisselam buyurdu ki;
"Ezanla kamet arasında yapılan dua da reddedilmez."
"O zaman nasıl dua edelim? Dualarımızda neleri isteyelim?" denildi
" Allah‘tan dünya ve ahirette afiyet isteyin." buyurdu
Allah c.c. razı olsun hocam,istifade edelim inşAllah..
#UguR
1. Ezanla Kamet Arasında:
Dua ezanla kamet arasında red edilmez. (Tirmizi, 196)
2. Namaza Çağrıldığı Zaman, Ezanın Okunuşu Anında:
İki şey reddedilmez veya az reddedilir; Ezanın okunuşu anında dua ve düşmanla karşı karşıya gelindiğinde. (Ebu Davud, 278)
3. Secde Esnasında:
Kulun Allah’a en yakın olduğu an Secde’dir, duayı fazla yapınız. (Müslim, 744)
4. Namazdan Ayrılmadan Önce:
Biriniz namazda oturduğu zaman söylesin:
Ettahiyyatü lillâhi vessalevâtü vettayyıhâtü essalâmü aleyke eyyühennebiyyü verahmetullahi vebereâtühü esselâmü aleyna ve alâ ibadillâhissâlihin
Selamlar, namazlar, güzellikler Allah içindir. Alah’ın rahmeti ve bereketi senin üzerine olsun ey Peygamber, selam olsun; bize ve salih kullar üzerine de
Onu söylediği zaman yerde ve gökte bütün salih kullara isabet eder:
Eşhedü en la ilahe illAllah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü
Ben şehadet ederim ki, (Yani görmüş gibi bilirim ve bildiririm ki) Allah’tan başka ilah yoktur. Ve yine şehadet ederim ki, Muhammed (S.a.v.) O’nun kulu ve resulüdür.
Daha sonra dilediği gibi dua etmekte serbesttir. (Müslim, 609)
5. Farz Namazların Ardından:
Ebi Ümame dedi ki;
Ya RasülAllah! Hangi dua daha çok işitilir (kabul edilir).
Peygamberimiz buyurdu;
Gecenin son yarısında ve farz namazlarının arkasında. (Tirmizi, 3421)
dua vakitleri