Bir kısım kişiler hz. isa(a.s.) kıyamet zamanı gelmicek diyorlar ??
umutlucan
bir kısım kişiler hz. isa(a.s.) kıyamet zamanı gelmicek diyorlar ??
Cevap: Bir kısım kişiler hz. isa(a.s.) kıyamet zamanı gelmicek diyorlar ??
Darusselam
Hz. İsa, kıyamet kopmadan önce tekrar yeryüzüne inecek mi ?
Bir mu’cize eseri, babasız olarak Hz. Meryem’den yaratılan Hz. İsâ, dört büyük peygamberden biridir. Otuz yaşına geldiğinde kendisine peygamberlik verilmiş, üç sene sonra da Yahudîlerin sûikastlarına maruz bırakılmadan Allah tarafından gökyüzüne çıkarılmıştır. Mesih ünvanıyla da anılır. Meshederek hastalıkları iyileştirdiği, Hz. Zekeriya kendisini meshettiği, yeryüzünü meshedeceği, yani katedeceği gibi hususlar yüzünden bu ünvanın verildiği belirtilir. Rivayetlere göre Hz. İsa, âhirzamanda tekrar yeryüzüne inecek ve ümmet-i Muhammed’den olacaktır.
Hz. İsa’nın çarmıha gerilme iddiâsı
Günümüz İncillerine baktığımızda bu konuda tutarlı, üzerinde ittifak edilmiş bir görüş bulmak mümkün değildir. İncil’e göre, Hz. İsa meşrû ve haklı mücadelesinde bir kısım engellerle karşılaşmış, halkı kışkırtmakla suçlanmış ve Yahudîlerin ısrarlı "Haça germe" teklifleri karşısında Roma İmparatorluğunun Yehudiye bölgesinin 6. valisi Platus (Filatos) tarafından haça gerilmiştir. Luka İncili’nde, Platus’un, Yahudîlerin isteklerine boyun eğdiği(1) ve Hz. İsa’yı, Yahudîlerin yüksek dinî mahkemesi Sanhedrin tarafından idama mahkûm ettirdiği kaydedilmiştir.
İncillere göre, Hz. İsa’nın yerinin bilinmediği, ancak 12 Havarîden birisi olan Yehuda İskaryot’un 30 gümüş gibi az bir para karşılığında onun yerini bildirdiği, Allah’ın da ceza olarak onun sûretini Hz. İsa’ya benzettiği anlatılır.(2)
Hıristiyanlarca, Hz. İsa’nın âkıbeti ise ihtilâflıdır. Onun çarmıha gerildiği ağırlıklı görüş olmakla birlikte, çarmıha gerilmediğini kabul eden Hıristiyanlar da vardır. Cerinthi ve Tatianos mezhepleri gibi. Kur’an-ı Kerimi İngilizceye çeviren George Sale, "Bazı Hıristiyanlar, Hz. İsa’nın çarmıha gerilmeme fikrinin Hz. Muhammed tarafından îcad edildiğini söylerlerse de, bu doğru değildir. Daha önceden de Basilid, Cerinthi, Carpocrati gibi mezhepler bu görüşteydi. Photius, Resûllerin Seyahatları adlı eserde şu cümlenin yazılı olduğunu okumuştu: ‘İsa çarmıha gerilmedi, bir başkası onun yerine çarmıha gerildi. Onun için onu çarmıha gerenlere güldü.’"
Ekser Hıristiyanlar ise, onun Platus zamanında çarmıha gerildiği, sonra da diriltilip gökyüzüne çıkarıldığına inanırlar. Onun yerini gösteren 12 Havarîden İskaryot, sonradan hiyanetinden pişmanlık duymuş ve kendini asmıştır. Hz. İsa’nın çarmıha gerilmesi konusunda Hıristiyanlar üç gruba ayrılmışlardır. Melkâiye denilen grup, Hz. İsa’nın hem bedenen, hem de rûhen çarmıha gerildiğini, fakat bu ölümün ruhuna doğrudan değil de temasla ve hissen vâkî olduğuna inanırlar. Yakubiye denilen diğer bir grup iki cevherden meydana gelen cevher-i Mesih’in idam edildiğini, Nasurîler denilen üçüncü grup ise bedenen öldürüldüğünü, fakat ruhunun göklere yükseldiğini söylerler.(3)
Kur’ân’da Hz. İsa’nın sonu
Kısaca, İncillerin ve Hıristiyanların Hz. İsa’nın âkıbeti konusundaki görüşleri böyle. Kur’an ise, bu konuda gâyet net ve kesin açıklamada bulunmaktadır. Konuyla ilgili bazı âyetler şu meâldedir:
"Yahudîler, İsa’yı öldürmek için hile yaptılar. Allah da onları kurdukları tuzağa düşürdü ve İsa diye kendilerinden birini öldürttü. Allah, hileyi hileyle cezalandıranların en hayırlısıdır.
"O vakit Allah buyurdu ki: ‘Ey İsa! Seni ecelin geldiğinde öldürecek olan Benim. Seni Ben semaya yükselteceğim, Yahudîlerin suikastından tertemiz kurtaracağım ve sana uyanları Kıyamete kadar, seni inkâr edenlere üstün kılacağım.’"(4)
Diğer bir âyette ise, meseleye daha da açıklık kazandırılmakta ve şöyle buyurulmaktadır:
"Onlar, İsa’yı inkâr etmeleri, Meryem’e pek büyük bir iftirada bulunmaları ve ‘Allah’ın Resûlü Meryem oğlu Mesih İsa’yı biz öldürdük’ demeleri sebebiyle de lânete uğramışlardır. Onu ne öldürdüler, ne de astılar; fakat başkası ona benzetildi de onu öldürdüler. Muhakkak ki, bu hususta ihtilâfa düşenler, İsa’yı öldürüp öldürmedikleri hakkında şüphe içindedirler. Onların bu hususta hiçbir bilgileri yoktur; kapıldıkları şey, ancak bir zan ve tahminden ibarettir.
"Hakikatte ise, Allah, onu Kendi huzuruna yükseltti. Allah’ın kudreti herkese gâliptir ve Onun her işi hikmet iledir." (5)
Âyette, açıkça Hz. İsa’nın asılmadığı, ona benzetilen başka birinin öldürüldüğü anlatılmaktadır. Âyeti tefsir eden âlimler, bu hususu şöyle yorumlamışlardır: Yahudîler, Hz. İsa’yı öldürmek maksadıyla yanına girdiklerinde onu bulamadılar. Çünkü Cenab-ı Hak, onu gökyüzüne çıkarmıştı. Telaşlanan ve halkın karışmasından korkan Yahudîler, bir kişi tutup onu Hz. İsa diye çarmıha gerdiler. Halk çarmıha gerilen adamı ismen tanısa da şahsen tanımamaktaydı.
Diğer bir görüşe göre ise, Yahudîler, Hz. İsa’nın bir evde bulunduğunu öğrenmiş, öldürmek maksadıyla eve gitmişlerdi. Başlarındaki Yehuda, Taytayus adında birini öldürmesi için içeri gönderdi. Cenab-ı Hak ise, İsa Aleyhisselâmı göğe kaldırmış, o adamı da İsa’ya benzetmiş, Yahudîler de Hz. İsa diye onu asmışlardı.
Bu rivayetlere ilave olarak, Havarîlerden birinin münafıklık edip casusluk yaptığı, Allah’ın da ceza olarak onu Hz. İsa’ya benzettirip astıkları şeklinde bir rivayeti daha bulunmaktadır.
Bu âyetler açıkça göstermektedir ki, Hz. İsa’yı öldürme teşebbüsüne geçen Yahudîler onu öldürememiş, Cenab-ı Hak onların tasallûtundan onu kurtarıp gökyüzüne çıkarmıştır.
Hz. İsa’nın yeryüzüne inişi
Ümmet-i Muhammed (a.s.m.) birçok yönleriyle övülen bir millettir. Kur’ân’da da, diğer İlâhî kitaplarda da övülmüştür.
Hz. İsâ, İncil’de, bu ümmetin övgü dolu sıfatlarını gördüğünde, onlardan eylemesi için Allah’a duâ etmiş, Allah da onun duâsını kabul etmiştir. Günü geldiğinde müceddit olarak yeryüzüne inmesi bunun içindir.(6)
Âlimler, İsâ Aleyhisselâmın yeryüzüne inişinin Kitap, Sünnet ve icma ile sabit olduğunu(7) ve bunun mütevatir hadislere dayanan bir inanç meselesi haline geldiğini, inkâr edenin küfrüne hükmedileceği kanaatine varmışlardır.(8)
Şevkânî’ye göre, İsâ Aleyhisselâmın yeryüzüne ineceğini bildiren hadislerin toplamı 29’u bulmakta ve tevatür derecesine ulaşmaktadır.(9) Sahih-i Müslim’de de aynı kayıt vardır.(10) Şöyle der:
Beklenen Mehdî, Deccal hakkında rivayet edilen hadisler olduğu gibi Hz. İsa bin Meryem’in (a.s.) ineceği hakkındaki hadisler de tevatür derecesine ulaşmıştır. (11)
İbni Kesir Tefsirinde, Zuhruf Sûresinin 61. âyetinde geçen İsa Aleyhisselâmın Kıyamet alâmeti oluşu hakikatini açıklarken, onun Kıyamet kopmadan önce ineceğini bildiren rivayetlerin tevatür derecesine geldiğini bildirmektedir. Şeyh Abdülfettah Ebû Gudde de, Hz. İsa’nın yeryüzüne inip Deccalı öldürüceğine dair rivayetlerin tevatür derecesini bulduğunu belirtir.(12) Allame muhaddis Kittânî’nin de Nazmü’l-Mütenâsır isimli eserinde(13) aynı görüşleri savunduğu görülür.
İbni Hacer’in Fethu’l-Barî’sinde de, Hz. Mehdînin bu ümmetten olacağı, Hz. İsa’nın (a.s.) onun arkasında namaz kılacağıyla ilgili hadislerin mütevatir oldukları kaydı da yer almaktadır.(14)
Sadeddin Taftazanî de, Şerhu’l-Makasıd’ında, Hz. İsa’nın inişiyle ilgili birçok sahih hadis bulunduğunu ve bunların mütevatirü’l-mânâ olduğunu kaydeder.(15)
Bir kısım âyet ve hadislerde, Kıyamet alâmetlerinin anlatıldığını görürüz. Bunlar hadis kitaplarında olsun, İslâm âlimlerinin eserlerinde olsun, "Kıyamet alâmetleri" başlığı altında toplanmıştır. Bu alâmetlerden biri de, Hz. İsa’nın yeryüzüne inmesidir. Yani İsa Aleyhisselâm, Kıyamet kopmadan önce yeryüzüne inecektir. Cenab-ı Hak, bir âyetinde, "İsa’nın inişi Kıyamet alâmetlerindendir"(16) buyurarak bu hakikate işaret etmiştir. Resûl-i Ekrem de (a.s.m.), birçok hadislerinde, Hz. İsa’nın ineceğini bildirmişlerdir. Bunlardan bir kısmı şöyledir:
"Sizler on alâmeti görmedikçe hiçbir zaman Kıyamet kopmaz. … Biri de İsa Aleyhisselâmın inmesi…"(17)
"Hayatım Kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, Meryem oğlu İsa’nın adaletli bir hâkim olarak içinize inmesi yakındır."(18)
Bilindiği gibi, Hz. İsa, gökyüzünderi ve üçüncü hayat tabakasında bulunmaktadır. Bizim gibi yiyip içmeye, beşerî bir kısım ihtiyaçlara gerek duymamakta, nuranî, yıldız misal, melek gibi bir hayat sürmektedir. Peygamberimizin, Hz. İsa âhirzamanda gelecek, şeriat-ı Muhammediye ile amel edecek (19) müjdesi gereğince yeryüzüne bir insan olarak inecektir.
Mâdem hikmet-i İlâhiye onun yeryüzüne inmesini gerekli görmektedir. Öyleyse çok önemli bir kısım vazifeler yapmalıdır. Bunların bir kısmını sıralayalım:
Hz. İsa’ nın Faaliyetleri
a. Hz. Mehdî’ye tâbî olması
Hz. İsâ geldiğinde islâm şeriatıyla amel edecektir. "Eğer İsa hayatta olsa, bana uymaktan başka bir şey yapmaz"(20) buyuran Allah Resûlü, Müslim’de yer alan bir hadislerinde de onun Sünnet-i Seniyyeye tâbi olacağını açıkça belirtmektedir.(21)
İmam-ı Nevevî, "Hz. İsâ, ümmet-i Muhammed’e ayrı bir peygamber olarak değil, şeriat-ı Mahmmediyeyi tatbik etmek için gelecektir"(22) der.
İmam-ı Rabbanî de (r.a.), Hz. İsa’nın yeryüzüne inip peygamberlerin sonuncusu Resûlullah Efendimizin (a.s.m.) şeriatına tâbi olacağını söyler.(23)
Kadı İyaz ise, onun halkın terk ettiği Şeriat hükümlerini ihya etmek için ineceğinin sahih hadislerle sâbit olduğunu belirtir.(24)
Bilindiği gibi Hz. Muhammed (a.s.m.) hâtemülenbiyadır, yani son peygamberdir. Böyle olunca Hz. İsa’nın yeni bir peygamber olarak değil, ancak Resûl-i Ekreme ümmet olarak gelmesi ve Şeriat-ı Muhammediyeye göre amel etmesi düşünülebilir. Âlimler derler ki:
"Hz. İsa, Şeriat-ı Muhammediyeyi tekrar ve tecdidle görevlidir. İslâmla amel edecek tek peygamber, Hz. İsa’dır. O, dinin hor ve hakir görüldüğü, itildiği bir zamanda gelip âdil bir hâkim olarak vazife yapacaktır. Yeryüzüne inmeden önce o günün şartlarında İslâmla ilgili gerekli her türlü bilgiyi öğrenmiş olarak gönderilecek ve geldiğinde bunları tatbik edecektir."(25)
Tevatür derecesinde olan Hz. İsa’nın Hz. Mehdî’nin arkasında namaz kılması(26) tarzındaki hadisler de onun İslâma tâbi olacağını göstermektedir. Bu konuda birçok rivayet vardır. Bir kısmı şöyledir:
Hz. Mehdî imam olur, Hz. İsa da ona uyar. (27)
Buharî ve Müslim’deki diğer bir hadis-i şerifte ise şöyle buyurulur:
"İmamınızın sizden olduğu bir anda Meryem oğlu İsa, yanınıza inip namazda ona uyduğunda ne yaparsınız?"(28)
Ahmed’in Cabir’den rivayet ettiği Müsned’de yer alan bir hadis-i şerifte, Hz. İsa’ya, İmamete geç, ey Ruhullah diye namaz kıldırması teklif edilince, Sizin imamınız öne geçsin ve namaz kıldırsın diyeceği belirtilir.(29)
Konuyla ilgili rivayetlerden birisinde de şöyle buyurulur:
İsa bin Meryem’in (a.s.) sabah şafağının attığı bir sırada Beyt-i Makdis’e ineceği vakte kadar, bu ümmetin içinde hak için çarpışan bir cemaat muhakkak bulunacaktır. İsa bin Meryem (a.s.) Hz. Mehdî’nin yanına iner. Kendisine, ‘Geç öne ey Allah’ın peygamberi! Bize namaz kıldır!’ denilir. O da, ‘Hayır, Allahu Teâlanın bir ihsanı olarak siz birbirinizin emiri kılınmışsınızdır’ der. (30)
Cevap: Bir kısım kişiler hz. isa(a.s.) kıyamet zamanı gelmicek diyorlar ??
musab
bunu diyen kişiler daha neler diyorlar neler.sen boşver onları:)
Cevap: Bir kısım kişiler hz. isa(a.s.) kıyamet zamanı gelmicek diyorlar ??
umutlucan
🙂 peki tesekkürlerrr 🙂
Şema
Hz Isa as in Yeryüzüne Gelişi
Deccalin fitnesi ile müslümanların iyice bunaldığı bir sırada yeryüzüne inecek ve icraatlarını gerçekleştirecektir.
İsa Aleyhisselâm’ın halen sağ olduğuna, âhir zamanda mutlaka yeryüzüne inerek Muhammed Aleyhisselâm’ın şeriatı ile hükmedeceğine ve Allah yolunda mücadele mücahede edeceğine inanmak farzdır.
Bu husus tevatür derecesine ulaşmış; Kitap, Sünnet ve İcmâ ile sabit olmuştur.
Ümmet-i Muhammed’in her asırdaki âlimlerinin ileri gelenleri, İsa Aleyhisselâm’ın kıyamete yakın bir zamanda ineceği hakkında icmâ etmişler, muhalefette bulunmamışlardır. Ancak bir takım filozoflar inkâra kalkışmışlardır.
İsa Aleyhisselâm’ı çok sevmeli ve gelmesini de beklemeliyiz, ancak henüz daha gelmiş değil. Bu yüzden bu çıkanların hepsi sahtedir, yalancıdır, soytarıdır.
allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’lerinde şöyle buyurur:
Şüphesiz ki o, kıyametin kopacağını gösteren bir bilgidir. (Zuhruf: 61)
İsa Aleyhisselâm’ın yeryüzüne inmesi de kıyametin en büyük ve en bariz alâmetlerinden birisidir. allah-u Teâlâ kıyametin kopmasından az önce onu gökten indirecektir. Onun belirmesi ile kıyametin kopmasının yakın olduğu anlaşılır.
Ehl-i kitaptan her biri, ölümünden önce İsa’ya muhakkak iman edecektir. Kıyamet gününde de o onlara şâhit olacaktır. (Nisâ: 159)
Bu ehl-i kitap, âhir zamanda onun nüzulü esnasında hayatta bulunacak olan kitap ehlidir. Yeryüzüne indiği zaman onun vefatından önce bütün ehl-i kitap iman edeceklerdir. O zaman bütün insanlar İslâmiyet’e nâil olacaklar, bir ümmet halinde bulunacaklardır.
İsa Aleyhisselâm’ın kıyamete yakın bir zamanda ineceğine dair Ebu Hüreyre -radiyAllahu anh-den rivayet edilen bir Hadis-i şerif’lerinde Resulullah -sallAllahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyururlar:
Hayatım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki; çok sürmez Meryemoğlu İsa âdil bir hakem olarak inecek, haçı kıracak, domuzu öldürecek, cizye vergisini kaldıracak ve mal o kadar çoğalacak ki, onu kabul eden kimse bulunmayacaktır. (Buhari. Tecrid-i sarih: 1018)
Haçı kırması; kendisinin öldürüldüğünü iddiâ edenlerin yalan söylediklerine, dinlerinin bâtıl, İslâmiyet’in hak olduğuna, kendisinin müslümanlığı meydana çıkarmak gibi icraatla o dinleri iptal etmek için indiğine işarettir. Müslümanlıktan başka din kabul etmeyecektir. Dinleri iptal edilip yeryüzünden kaldırılınca, diğer birçok bâtıl inançlarının yanında domuz yeme âdetleri de kaldırılmış olacak.
Cizyeyi kaldırmaktan murad, kâfirlerden onun alınmasının kaldırılıp, İslâm’dan başka hiçbir şeyin kabul edilmemesidir. Çünkü müslümandan cizye alınmaz, zekât alınır.
Resulullah -sallAllahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif’lerinde onun hakkında şöyle buyuruyor:
Bakalım imamınız kendinizden olduğu halde Meryem oğlu İsâ yanınıza indiği zaman durumunuz nasıl olur? (Buhari. Tecrid-i Sarih: 1406)
Ebu Ümâme el-Bâhilî -radiyAllahu anh-den şöyle rivayet edilmiştir:
Resulullah -sallAllahu aleyhi ve sellem- bize hitap etti. Deccal’i anarak şöyle buyurdu:
Sonra Medine şehri, sakinleriyle beraber üç defa sallanacak. Bunun üzerine Medine’de bulunan münafık erkek ve kadınlardan hiç kimse kalmayıp hepsi de Deccal’in yanına gidecekler. Böylece demirci körüğünün demirin kirini pasını giderip attığı gibi Medine de içindeki pisliği dışına atacak ve o güne kurtuluş günü denilecektir.
Ümmü Şüreyk bint-i Ebi’l-Aker -radiyAllahu anhâ-:
Yâ Resulellah! Peki o gün Araplar nerede olacak? diye sordu.
Resulullah -sallAllahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:
Araplar o gün az olurlar ve büyük çoğunluğu Beyt’ül-Makdis (Kudüs)te bulunacaklardır. İmamları da sâlih bir insan (Mehdi) olacaktır. Sonra imamları öne geçip kendilerine sabah namazını kıldıracağı sırada Meryem oğlu İsa Aleyhisselâm sabah vaktinde inecektir. Bunun üzerine İsa Aleyhisselâm’ın öne geçip cemaate namaz kıldırması için imam (Mehdi) arka arka yürümeye başlayacak. Fakat İsa Aleyhisselâm elini onun omuzlarına koyacak ve ona:
‘Geç öne namazı kıldır! Zira kamet senin için getirildi.’ diyecektir.
Bunun üzerine imamları (Mehdi) onlara namazı kıldıracaktır. (İbn-i Mâce: 4077)
Narcılar İsâ Aleyhisselâm bedenen inmeyecek diyorlarmış.
Bir kere bu Hadis-i şerif’leri inkâr ediyorlar. Bu Hadis-i şerif’leri inkâr eden imandan gider.
Çünkü allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’sinde buyuruyor ki:
Peygamber size ne verdiyse onu alın, neyi yasak ettiyse ondan sakının. (Haşr: 7)
Bu beyan, allah-u Teâlâ’nın fermân-ı ilâhisidir. Resulullah -sallAllahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in Hadis-i şerif’lerini reddeden kimse bu Âyet-i kerime’yi reddetmiş olur ve imandan kayar.
Aynı zamanda onun geleceği tevatüren de sabittir
arzik476
onu söyleyenler ehli sünnet itikadından nasibini almamış olan ehli dalalet münkirlerdir. elbette hz isa kıyamete yakın bir zamanda yeryüzüne nuzül edecektir, bunun sayısız delili vardır. edille-i şeriye’ye uygun olarak gidersek, önce kuran’dan delil bulmamız gerekir, bunun içinde maide 157-159 ayetlerin ve zuhruf 61 ayetlerinin tefsirleri bize yeterli bilgiyi vermektedir. ikincisi sünnet yani hadisten delil bulmaya gelince; buhari, müslim gibi en sahih kaynaklardan tutun kütüb is-sitte’nin tamamında nuzulü isa ile ilgili hadis bulmak mümkündür, hatta bu konuda o kadar sağlam rivayetler gelmektedir ki, çağdaş alimlerden kettani ve daha eskileri bunun manen tevatür derecesine ulaştığını yani inkarının küfür olabileceği konusunda ittifak etmişlerdir. üçüncüsü icmaadır ki bu konuda zaten ehki sünnet uleması müttefiktir. durum bu kadar açıkken inkar etmek sapıklıltan başka bişey değildir.
hatta şu kadarını söyleyebilirim, batnabas incilini okudum orda bile kaç yerde tekrar döneceğinden, 2 kat semada yaşamakta olduğundan bahsediyor…
isa inmeyecek