Meryem Suresi ile ilgili hadisler

Meryem Suresi ile ilgili hadisler

@hmet
Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v)’in meryem suresi hakkındaki hadisleri nelerdir?

700 – Mugîre İbnu Şu’be (radıyAllahu anh) anlatıyor:
"Ben, Necrân’a gelince bana sordular: "Sizler şu ayeti okuyordunuz: "Ey
Harun’un kızkardeşi: Baban kötü bir kimse değildi…" (Meryem 28). Halbuki, Hz.
Musa, Hz. İsa (aleyhimâ’s-selam)’dan yüzlerce yıl önce yaşamıştır. (Nasıl olur
da Hz. İsa’nın annesi olan Hz. Meryem, Hz. Musa’nın erkek kardeşi olan Hz. Harun’un
kızkardeşi olur?)" Ben Merdine’ye Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)’ın
yanına gelince, bu meseleyi ona sordum, şu cevapta bulundular: "Onlar,
kendilerinden önce yaşamış olan peygamberlerinin ve salih kişilerin isimleriyle
isimleniyorlardı."

Müslim, Adâb 9, (2135); Tirmizi, Tefsir, Meryem, (3154).

701 – Ebu Said (radıyAllahu anh) anlatıyor:
"Resûlullah(aleyhissalâtu vesselâm) okudu: "Ey Muhammed! Hâlâ gaflet
içinde bulunanları ve hâlâ inanmayanları, onları işin bitmiş olacağı o hasret
günü ile uyar" (Meryem 39). Sonra dedi ki: "(Kıyamet günü) ölüm alaca bir
koç suretinde getirilir. Cennetle cehennem arasında yer alan sur üzerinde durdurulur.
Önce:

-"Ey cennet ahalisi!" diye bağırılır, onlar
başlarını kaldırırlar. Sonra:

-"Ey cehennem ahalisi!" diye bağırılır, onlar da
başlarını kaldırırlar. Sonra sorulur:

-"Bunu tanıdınız mı, nedirbu? Hepsi birden:

-"Evet tanıdık, derler. Bu ölümdür"

Koç yatırılır ve kesilir. Eğer, Allah cennet ahalisi için
hayata hükmetmemiş olsaydı, neşeyle ölürlerdi. Cehennem ahalisi için de Allah
hayata, bekaya hükmetmemiş olsaydı onlar da üzülerek ölürlerdi."

Tirmizi, Tefsir, Meryem (3155), Tirmizi hadisin sahih olduğunu
söylemiştir. Bu hadis biraz farklı şekilde de rivayet edilmiştir. Buhari, Tefsir,
Meryem 2; Müslim, Sıfatu’n-Nâr; Tirmizi, Cennet 20, (2561).

702 – Katâde (merhum), şu ayet hakkında: "Onu yüce bir
yere yükselttik" (Meryem 57). Hz. Enes (radıyAllahu anh) Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm)’an şu rivayeti yaptığını belirtir: "Ben Mirac’ta iken
dördüncü kat semâda Hz. İdris (aleyhi’s-selam)’i gördüm."

Tirmizi, Tefsir, Meryem, (3156).

703 – İbnu Abbâs (radıyAllahu anhümâ) anlatıyor:
"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) Hz. Cibril (aleyhisselam)’e: "Bana, niye
hâlen yapmakta olduğundan daha fazla ziyarette bulunmuyorsun?" diye sormuştu, şu
ayet indi: "Cebrail Muhammed’e şöyle dedi: "Biz ancak Rabbinin buyruğuyla
ineriz, geçmişimizi, geleceğimizi ve ikisinin arasındakileri bilmek O’na mahsustur.
Rabbin unutkan değildir" (Meryem 64).

Buhari, Tefsir, Meryem 2, Bed’ü’l-Halk 6, Tevhid 28; Tirmizi,
Tefsir, Meryem, (3157).

704 – Ümmü Mübeşşir el-Ensâriyye (radıyAllahu anhâ)
anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)’ı dinledim şöyle buyurmuştur:

"(Hudeybiye biatına katılan) ashâbu’ş-şecere’den hiç
kimse inşaAllah cehenneme girmeyecektir."

Bunun üzerine Hafsa (radıyAllahu anhâ) validemiz: "Hayır
ey Allah’ın Resulü!" dediyse de Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) onu
azarladı.

Bunun üzerine Hz. Hafsa (radıyAllahu anhâ) şu ayeti okudu:
"Sizden cehenneme uğramayacak yoktur. Bu, Rabbinin, yapmayı üzerine aldığı
kesinleşmiş bir hükümdür" (Meryem 71).

Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ona şu cevabı verdi:
"Allah şöyle de buyurmaktadır: "Sonra biz, Allah’a karşı gelmekten
sakınmış olanları kurtarır, zâlimleri de orada diz üstü çökmüş olarak
bırakırız" (Meryem 72).

Müslim, Fedâilu’s-Sahâbe 163, (2496).

705 – Süddî anlatıyor: "Mürre el-Hemedânî’ye,
"Sizden cehenneme uğramayacak yoktur" (Meryem 71) ayetinden sordum. Bunun
üzerine bana İbnu Abbâs (radıyAllahu anhümâ)’ın Hz. Peygamber (aleyhissalâtu
vesselâm)’den rivayet ettiği şu hadisi rivayet etti: "İnsanlar ateşe girerler,
sonra amellerine göre ondan çıkarlar: Onların ilk grubu şimşek hızıyla çıkar,
ikinci grub rüzgar gibi çıkar. Sonra at sür’atiyle, at binicisi süratiyle, sonra yaya
koşusuyla, en sonra da yaya yürüyüşüyle çıkar."

Tirmizi, Tefsir, Meryem (3158).

706 – Habbâb İbnu’l-Eret anlatıyor: "Cahiliye devrinde
demirci idim. Âs İbnu Vâil es-Sehmi’ye bir kılıç yaptım. Ücretimi almaya
gelmiştim.

-"Hayır, Muhammed’i inkâr etmedikçe vermeyeceğim"
dedi. Kendisine:

-"Asla" Sen ölüp, Allah seni yeniden diriltinceye
kadar ebediyyen onu inkâr etmeyeceğim" dedim.

-"Yani ben, öldükten sonra tekrar dirileceğim ha!"
diye alaya aldı. Ben:

-"Bundan ne şüphe!" deyince:

-"Öyleyse bırak beni, öleyim de yeniden dirileyim. Bana
bol mal ve evlât verilecek. O zaman sana olan borcumu eda ederim" dedi.

Bunun üzerine şu âyet indi: "Ey Muhammed! Ayetlerimizi
inkâr eden ve: "Bana elbette mal ve çocuk verilecektir" diyeni gördün mü? O
görülmeyeni mi biliyor, yoksa Rahmân katından bir söz mü almıştır? Hayır
söylediğini yazacağız ve onun azabını uzattıkça uzatacağız. Bahsettikleri
şeyler bize kalacaktır. Kendisi bize tek başına gelecektir" (Meryem 80).

Buhari, Tefsir, Meryem 3, 4, 6, İcâre 15, Husumât 10, Büyü
29; Müslim, Münafıkûn 35, (2795); Tirmizi, Tefsir, (3161).

707 – Ebu Hüreyre (radıyAllahu anh) anlatıyor: Resûlullah
(aleyhissalâtu vesselâm) buyurdu ki: "Allah bir kulu sevdi mi, Cebrâil
(aleyhisselam)’e şöyle seslenir: "Ben falanca kişiyi seviyorum, sen de sev!"
Bunun üzerine semâda aynı şekilde nida edilir. Sonra, arz ehli arasına onun sevgisi
indirilir. Bunu şu ayet ifade etmektedir: "İnanıp hayırlı iş işleyenleri
Rahmân sevgili kılacaktır" (Meryem 96). "Allah bir kula buğzettimi, Cibril
(aleyhisselam)’e seslenir: Ben falancaya buğz ediyorum. Bu şekilde semâda nida edilir.
Sonra, yeryüzüne onun hakkında buğz indirilir."

Tirmizi, Tefsir, Meryem, (3160).


hz meryem hadisler, meryem suresi ile ilgili hadisler, hz meryem ile ilgili hadisler

Yorum yapın

1melek.com petinya.net Kompozisyon/ !function(){"use strict";if("querySelector"in document&&"addEventListener"in window){var e=document.body;e.addEventListener("mousedown",function(){e.classList.add("using-mouse")}),e.addEventListener("keydown",function(){e.classList.remove("using-mouse")})}}();